16 Ekim 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

16 Ekim 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

»ÎÖTeşrinîeTre! ATİNA MEKTUPLARI: Halk ne düşünüyor? Atina sokaklarında, gazino ve Atina 12 (Suretî mahsusada gönderdiğimiz muharririmiz den) Atina'ya muvasalatımın ilk günü yaptığım ilk iş «Akro pol» u ziyaret etmek olmuştu. îsmet Paşa Hazretlerinin bu radan mufarakatlerinden sonra da bu ziyareti tekrarlamak iste dim. Bir otomobile binerek Ak ropol'a yakın bir yerde indim. Otomobille ta Akropol'un kapısına kadar gitmek mümkündii. Fakat ben bir jniktar mesafeyi yürüye rek katetmek istedîm. Yolun son merhalesine yakın bir yerde göziime bir kahve iliş ti. Bir kaç kişi binanın önüne sandalye koymuş, oturup konuşu yorlardı. Söz, kıyafetinden kahveci ol duğu anlaşılan birisinde idi. A dam bir hatip gibi söylüyor, ötekiler tasvipkâr hararetlerle dinli • yorlardı. Merak ettim. Ben de yanaştım. Bir iskemle aldım, otur dum, sade bir kahve ısmarladım. Kahveci siparisime hiç aldırmadı. Hâlâ hararetli nutkuna devam edivordu. Iki üç dakika sonra sözlerimî tekrarladım: Kahveci, bana bir sade kahve! Ena lefto kirie (bir dakika mösyö) diye mukabele etti ve tekrar muhataplarına döndü. Maksadım kahve içmek değildi, adamcağızı dinlemek istiyordum. Âldırmadım. Uzun uzun anlat tıklannı şu sözlerile hulâsa ede bilirim: Vaziyet gayet iyidir. Biz Anadolu'da oturaydık, pek tabiî olarak Türk'lerle hiç bir zaman uyuşamıyacaktık. Bir taraftan biz kırılacaktıkjfeir taraftan Türk'ler kınlacaktı, öbür taraftan da şimd i y e l » d a r bizi ifsat ederek TSrfcTesne boğuşturan üçüncü şahıslar müstef it olacaklardı. Şim diye kadar mücahede yolunda ölenlerin hatırasını ben ancak bugünkfi neticeyi hazırlamış olmaları noktasından taziz ederim.» Dinliyenlerin arasmda bir de kücük zabit vardı. Hepsi lisani halle kahvecinin sözünü tasdik ediyorlardı. Bu müşahedeler bana burada edindiğim bir kanaatin isabetini bir kere daha anlattı. Atina'nın yalnız siyasî mehaf ilinde değil, halk tabakalannda bile bariz bir rüşdü siyasî müşahede olunuyor. Ecnebilere âlet olmanın müthiş zararları herkesçe takdir edilmektedir. Bir çok kim ıt^vmro Bugünkü program CamHtrriyet' Krallar jıasılyaşar ? Japon İmparatorunun hayatı Imparator ulumu tabüye âlimidir, şimdiye kadar iki cins mantar kesfetmistir nevi mantar kesfetmistir. Imparator bazan en ücra yerlerde bulunan kayalık küçük adalara kadar giderek oradaki nebatatı veya haşeratı tetkik eder. Tatil zamanlarında, deniz hayvanlan kabuklarını avlamakla meşgul olur. Şimdiye kadar 2600 den fazla kabuk toplamağa muvaffak olmuştur. Bu tetkikat esnasında ken disine refakat edenlerin, bir gün en nadir 600 kabuktan mürekkep bir kolleksiyon hediye ettikleri zaman hissettiği memnuniyeti, hiç bir za man duymamıştır. Imparator sarayında bu tetkikata mahsus olan her türlü alât ve ede • vat ile mücehhez mükemmel bir lâboratuvar tesis etmiştir. Orijinal bir nokta daha: Imparator, kullandığı pirinci yetiştirmek için bir pirinç tarlası vücude getir mistir. O burada bizzat pirinç ye • tiştirir. Bu müşkül işi görürken, kendisini, millete, güneş memleketinin ilk köylüsü gibi göstermek istemistir. Imparator bundan maada bütün iktisadî ve içtimaî mes'eleleri de tetkik etmektedir. Bu maksatla bazan Japon ve ecnebi âlimleri sarayına davet ederek kendilerine bir çok sualler sorar. tmparator, hususî hayatında mü tevazi olmakla beraber, arasıra arzu ettiği zaman, kendi ihtişam ve aza metini göstermeği de bilir. Ekseri yetle öğle ziyafetleri tertip eder. Nadiren akşam ziyafeti verir. Kiraz ağaçlannm çiçek açmaları için saray bahçesinde tertip ettiği resmi kabul mevsimin en mükem mel bir eğlencesidir. Bu resmi kabulün bir eşi de sonbaharda krizantemler için verilir. Kışta süferayi ve bazı hükumet erkânını ördek veya yaban domuzu avına davet eder. Arasıra atla gezintiler de yapar. tmparator ve tmparatoriçe asla tiyatroya gitmezler ve saraya dansöz veya artist davet etmezler ve biri Japon, diğeri Avrupa'h olan iki takım orkestra ile iktifa ederler. Arasıra saray bahçesinde, bazı da vetliler şerefine güreş, eskrim maçlan tertip ederler. Tokyo sarayının hususiyetlerinden biri de her sene tertip edilen «Vaka» müsabakalarıdır. «Vaka» japonca beş mısralı bir manzumedir ve 31 Japon harf inin bu manzumeye girmesi lâzımdır. Sa rayda bu tarzda şiirler yazan şair lerden mürekkep bir «Vaka» akademisi vardır. tmparator halka bir «Vaka» mevzuu verir. Son verilen mevzu: «Mabetler methalinde karlar» idi. tmparator, tmparatoriçe ve bütün saray erkânı müsabakaya iştirak ederek «Vaka» lar tertip ederler. Müsabaka neticesinm ilânı muhteşem merasim icrasına vesile teşkil eder. Meşhur nuharrirlerin tertip ettikleri «Vaka» larla içlerinden seçilen en iyi beş «Vaka» okunur. Bu suretle bu zekâvet oyununa millet ve prensler de karışmış olur. Buna Uta Jiyokai derler. Bu merasim sene başında yapılır. Bundan maksat ta, sarfedilen teceddüt gayretlerine rağmen, ne mületin ve ne de hükümdarın, Japonya'da bütün halkın hatırasını saklamış ol duğu kadim şiir an'anelerini unut madığım göstermektir. ] YENİ NEŞRİYAT: İktisadîjdevletçilik Muellıfı: Ahmet Hamdi İstanbul Liman Şirketi Miidürü Hamdi Bey bu nam ile şayani dikkat bir eser neşretmiştir. Eser takip edilen sistemler müellifin tasrih ettiği veçhile mevcut iktisadî sistemlerin ayni olmayıp memleketimizin ihtiyacına göre yeni bazı teklifleri ihtiva etmektedir. Hamdi Bey bu eserin ikinci cildini de çıkaracağını vadediyor. tntişar «den birinci cildin dört faslı vardır. Birinci fasıl: iktisadî buhran ile sebeplerini izah ediyor. Bu meyanda iktisadî inhilâlimizin sebebi, ile asıl buhranm sebebi buğday fiatındaki sukut olduğu, ziraî istihsal f iatlarile meşgul olmağa mecbur olduğumuzu, dünya buhran içinde iken dirilmek güç olduğunu, fakat, bizim kendi mizi daha çabık kurtarabileceğünizi, buhranm sebebi liberalizm olduğu nu ve buhranda (komünizm) in âmil bulunduğunu uzun uzadıya anlattıktan sonra mesleğimizin iktisadî devletcilik olduğunu söylüyor. tkinci fasıl: tkiisadî devletçilik ve mevzularını ihtiva etmektedir. Uçüncü fasıl: Buğday siyasetini tasvir ediyor. Bu fasılda Türkiye'de buğday mes'elesi, buğday fiatlarmı himaye tedbirleri, buğday işini or ganize etmek, buğday iktisadî, malî ve içtimai tesirlerile buğday organizasyonunun tatbik programı vardır. Dördüncü fasıl: Vergi siyasetine dairdir. Bu fasıl da da vergi sistemimiz tenkit edilmekte, vergi sistemlerimizin ıslahı mevzuu bahsolmak tad<r. kahvelerinde temaslar, müşahedeler İSTANBUL (Postane) 1200 m. 18: Gramofon. 19,30: (P.) ffanım ile Vedıa Rıza Hanımlann iştirakile saz heyeti. 20,30: Gramofon. 21: Nermin HJle stüdyo saz heyeti. 22: Dans musikisL BERLIN Königsvusterhavzen 1635 m. 17,35: Caz musıkisi, sonra muhtelif musahabeler. 21,05:: NEVYORK'tan naklen «Bugün Amerika'yı en ziyade meşgul eden şey» ünvanlı Mr. Sel'in konferansı. (Hava fena olunca bu konferans dinlenemiyor ve bunun yerine gramo fon plâğı neşrediliyor). 21,20: BreslâVdan Bir monolog. 22,20: « Salome > isımli Richard Straus'un bir perdelik operası. Sonra dans musikisi. Nihayet Senfonik Bando musiki. VARSOVA 1411 m. 17,45: Konser. 19,10: Çocuk neşriyatı. 19,35: Çocuk konseri 20,40 • Gramofon 21,05: Müsahabe. 21,20: Hafif musiki Keler Belâ, Schmalstich, Mariotti, Stolz ve daha bazı eserlerden mürekkep. 22,20: Şöpen'e ait konferans. 22,35: Şo pen'in asanndan piyano konseri. 24: Caz €Cumhuriyet> i Atina'da temsil eden arka ve hafif musiki. Bu programın buyük bir daştmtz Ihsan B (soîda, siyah elbiseli) M. kısmmı (Lemberg) nakleder. Venizelos'un kâtibi husustlerînden M. SteBUDAPESTF 550 m. fanides ile birlikte Faler'de 18,35 Muganni işürakile opera havaselerin şimdiye kadar başkalarına lan ile Macar şarkılan. 19.20: Musahabe. 20,20: Piyano Keman konseri: Betalet oldukları için gene kendi ken hoven, Castruççi, Skarlatti, Hayden ve dilerine lânet ettiklerini duydum. Şosson'un eserlerinden. 21,15: Alî musiki mektebi heyeti tarafından filârmoIki gün evvel görüştüğüm ve nık konser Lâtya, Bek'in asanndan. mülâkatına ayrı bir mektup tahsis Muteakıben Sigan musikisi. edeceğim çok değerli Maarif NaVİYANA 516 m. 19,05: Muhtelif müsahabelbr. 20,35: zırı bana, megali ideanın (me Muganni Tfrnii Petrof'un iştirakile yeni gali idea türkçeye büyük fikîr tango, vals ve sair şarkılar. 21,05: Berterkibile tercüme olunabilir) bu lın'den: NEVYORK'tan Mr Sel'in konferansı. Muteakıben haberler ve temsil gün de mevcut olduğunu, fakat 23: Dario Medina'nm iştirakile Çarli eski büyük fikir ile yeni büyük Gaudrio'nun caz takımı. (Bu programı f ikir arasında yerle gök arasın Graz nakleder). daki kadar mesafe bulunduğunu PRAG (Prahe) 486 m. 18,10: Salon musikisi. Sonra müsaha söylemişti. beler. 20,05: Prag operasmdan naklen Nazır yeni megali ideayı sulh, bir opera temsilL 23,05: Haberler. 23,25: muhabbet, bütün dünya ile, bil Gramofon. (Bu programı alelekser Bruno, Bratislâv'a ve Ostrav'a merkezlerl hassa komşularla iyi geçinmek, naklen neşrederler). hulâsa medeniyet fikri olarak anROMA 4*1 m. latıyordu. 18,35: Mütenevvî konser, haberler. 21,15: Gramofon, müsahabe. 22,05: Franz Bu fikir burada genis mikyaslarla taammüm etmektedir. Diye Lehar'ın «Eva» operetL BÜKREŞ 394 m. bilirim ki, dünya yeni ve umumî 13: Gramofon. 13,50: Keza. 18: Askebir badireye yuvarlanırsa ecnebi rî musikL 19,10: Keza. 20:: Konferans. 20,40: Gramofon. 21: Solo piyano 21,30: tesvilâtına en az kapılacak memEnesku"ya dalr konferans. 21,45: Ruhî leket Yunanistan olacaktır. mnsiki ile halk şarkılan. Hazin bir cenaze merasimi Tayyare Cemiyetî Bursa'da maruf bir mimarı dava ediyor Bursa 12 (Hususî) Tayyare Cemiyetinin burada yaptırmakta olduğu muazzam tiyatro binasınm kontrol mimarı Hikmet B. aleyhine bu binanın temel keşfiyatmda fâhiş miktar gösterdiği iddiasile Tayyare Cemiyeti Bursa şubesi tarafından bir dava ikame edilmiştir. Bu zat Ankara Türkocağı binasınm mimarı dır. Kendisinden (23) bin liralık bir zarar ve ziyan talep edilmekte dir. Muhakemeye bugün başlanmış ve Tayyare Cemiyetinden istenilen evrakın mahkemeye ibrazına talîkan muhakeme 8 teşrinisani pazar gününe talik edilmistir. tnhisar idaresî tarafından pîya saya çıkarılan yerli pipo tütünlerinden bir kısmınuı küflendiği hakkında vuku bulan şikâyetler üzerine, ya pılan ümî tetkikat neticesinde bıi mahzur izale edilmiş ve pipo tütünlerinin nefaseti temin olunmuştur. Yerli pipo tütünlerinin yakında küçük paket içinde ucuzları da piyasaya çıkarılacaktır. Mübaşirlik imtihanlart İstanbul Müddeiumumiliğinden: Adliye mübasirliğine tayin için müracaatta bulunup evrakı müsbitelerinl fljraz etmiş olanlann imtihanlarmın icrası zımnında 19/10/931 günü saat onbırde Adliye Encumenine luzumu müracaat leri Katilleri hapse ve tazmi nata mahkum oldular Pipo tütünleri Tokyo istasyo nuna çıktığınız zaman evvelâ ge nis bir meydanla karşılaşırsınız. Bu meydanın nihayetinde etrafı, içi su dolu bir hendekle çevrilmiş, dere beylik zamanını andıran geniş bir bina vardır. Ge çenler, bu zarif binanın yalnız işlemeli kapısını ve Japon Imparatoru yüksek duvarların üzerisden semaya yükselen asırdide çam ağaçlarını görürler. Saray ve buna müteferri paviyonlar ve bahçeler mütecessis nazarlara ve hariçten gelen müz'iç gürültülere karşı gizlenmiştir. Japon tmparatoru işte orada, Avrupa'da da dahil olduğu halde bü • tiin dünyayı dolaştıktan sonra, bir aile muhitinde ve ecdadının ruhla rına ithaf ve nezredilen kurbanlarm gölgesinde, huzur ve sükun içinde yaşar. Yaşını başını almış olan Japon'lar Qç imparatorun geçtiğini hatırlar lar. Bunlar da Hütso Hito, memle keti asrileştirmiş olan «büyük imparator, olğu Taisho ve onun da oğlu bulunan Hiro Hito'dur. Imparator Hiro Hito'nun devri saltanatı, ken • disî tarafından intihap edilen Shova «sulh ve ziya» kelimelerile hulâsa edilmektedir. Bu genç hükümdar, 80 milyon nfîfusa icrayi hükmetmektedîr. O, muhtelif ve mütenevvi imtiyazlara maliktar. Kuvvet ve salâhiyeti bugün icrayi saltanat eden bir çok kralların kuvvet ve salâhiyetinden daha vâsidir. Büyük bir ordu ve kuvvetli bir donanmanın âmiri bulunan tmparator, kumanda vazif esini şahsına merbut ve yalnız kendisile istişare eden iki erkânı harbiye reisinin muaveneti ile ifa eder. Bundan maada, bin senelik bir mazisi olan bazı dinî ayinleri bizzat idare eder. Ayni zamanda hariçte her nevi merasime meselâ parlâmento Dün, hazin bir cenaze mera içtunalarına, resmi geçitlere, nazır lar siminde bulundum.Atina Belediye meclisme ve halk tarafından yapı lacak bazı tezahürata riyaset etmek reisinin zevcesi füc'eten vefat et<vwzifesi.de ona aittir. Onun bu muhti. Iki gün evel bu muhterem ka telif vasıflan, vâsi ve zengin bir eldını oğlu esbak nazır M. Merku bise kolleksiyonuna malik bulun ris'in evinde görmüş, elini öptnüsmasını icap ettirmektedir. Meselâ tüm. Vefatı gününün gecesi de tmparator sabahları eski an'anevî kıyafette ise Sint oist mezhebine ait Ses Kraliçemiz Hudadat Hanım bir ayin yapılacağı, öğleden sonra ve arkadaşlarının, konserinde amiral üniforması giyinmiş ise, bir kendisine rastlamıştım. Bana zırhlıyı ziyaret edeceği ve akşam üTürk musikisinin ruhunda ne büzeri siyah bir elbise geyinmiş ise süSuriye ve Irak gazeteleri, Kral yük akisler yaptığım anlatmıştı. fera şerefine bir resmi kabul tertip Faysal'ın Irak Krallığından maada edildiği anlaşılır. Cenaze merasiminde gerek Suriye Krallığını da deruhde etmesi tmparator üç prenses babasıdır. Cumhuiyret namına, gerek ken ihtimalinin çok kuvvetli olduğun • Bundan bir müddet evvel bir kızını dan bahsetmektedirler. Bağdat'ta çıdim namıma zevci Belediye rei • kaybetmiştir ve buna kendisi gibi kan El'Irak gazetesinin Şam ve Kasine ve oğlu esbak nazıra beya bütün memleket te ağlamıştır. hire'den aldığı malumata göre Franni taziyet ettiaı. Zavalhlar bu maKraliçe Nagako doğrudan doğ sa hükumeti Suriye'de yeni bir kraltemli dakikalarda bile benimle ruya hükümdar ailesinden gelmiş lık ihdasından sarfı nazar ederek meşgul oldular, gözleri yaşla dolu Kral Faysal'ın hem Irak, hem Suriye bir Prensestir. Şimdiye kadar Japonya'da veliahtlar, zevcelerini hep olduçu halde bilhassa teşekkür Krallığını deruhde etmesini tercih memleketin büyük ve asil ailelerinin etmektedir. Fransa bu maksatla Suettiler. kızları meyamndan intihap ederlerdi. riye'nin bir çok büyüklerile istisa • tHSAN Fakat Kraliçe Nagako Imparator airelerde bulunmuştur. Fransa Müs lesinden doğmuştur. temlekât Nazırı Suriye'nin istiklâli tmparatoriçe, memleketinin ka için çalışmakta olan liderlerden Dr. dınlarına analık faziletlerini gösteŞehbender ile Cabirî ve Faris, Hurî ren bir kadındır. O, Japonya'da çoBeylerle bu mes'eleyi müzakere et cuğunu ilk def a emziren bir tmparamiştir. toriçedir. Prenseslerden yalnız bü Kral Faysal da Avrupa'dan Bağyüğü, yemekte, peder ve validesinin dad'a avdet ederken Mısır'a uğramış sofrasında bulunur. ve bu mes'ele hakkında su beyanatta Geçen sene şubat ayında Beyoğ ' Bu aile hayatının samimiyeti ne bulunmuştur: lu'nda Mektep sokağında Beykoz kadar mükemmel olursa olsun, tmpa« Bu, Fransız'ların f ikridir. Onfutbol takımı kaptanı Sâit Beyi ölrator ve tmparatoriçede ve hatta lar bu fikri tahakkuk ettirmek için dürmekle maznun bulunan bahriyeli bütün Japon milletinde, bir türlü taçalışıyorlar. Fakat son söz Suriye'liCemal, şapkacı Reşat ve diğer üç arhakkuk ettirilememis olan bir arzu lerindir. kadaşı hakkındaki karar dün tefhim vardır: O da bir veliahdın dünyaya Fransa'nın Suriye ile Irak'ı bu şeedilmistir. gelmesidir. kilde bağlamaktan maksadı, bu ıki Bu karara göre, heyeti bâkime, f Ui Japonya'da kadınların tahta cü katlin Cemal ve Reşat'tan hangisinm memleketi birlestirdikten sonra Sulus etmeleri kanunen memnudur. Bir ika ettiğini, şahitlerin mütenakız ifa riye ile Hindistan hududu arasında uzanan yollara hâkim olmaktır. Fran kadın ne kadar kâmil olursa olsun, delerinden dolayı tesbit edemiyerek tmparatorluk tahtına oturamaz. tste sa bu suretle büyük iktisadî projecürmün failini gayrimuayyen olarak tmparator için, bir gün İmparatorluk sini tatbika imkân bulacaktır.» tesbit etmiş, Cemal ve Reşad'ı yediasasını ve tacını tevdi edebileceği bir Kral Faysal, Paris'te iken mes'ele şer buçuk sene hapse mahkum ey • erkek evlâdın bulunmaması ciddî bir kendisine açılınca hayrette kalmışb. lemiştir. Ancak Reşad'ın yaşı küçük endişe teşkil ediyor. Şimdiye kadar yapılan neşriyattan olduğundan bunun cezası altı sene tmparator arasıra seyahat eder. anlaşıldığına göre Fransa ile tngil üç aya indirilmiştir. Saraydan çıkacağı zaman eskisi gibi tere bu hususta anlaşmışlardır. Buölümle neticelenen bu kavgada altın yaldızh arabalar koşulmaz. nun için Irak kanunu esasisinde tabulunan diğer Cemal, Kâzım ve SaHaşmetmeap bir otomobile biner. dilât yapılacaktır. Kral Faysal lâhattin Ef. ler de yirmi beşer gün Maiyeti, etrafa şerareler saçan el 1920 de Irak Kralı ilân edildiği için, hapse mahkum ohnuşlardır. biseler geyinmiş süvariler yerine, bir bu karar mülga addedilmiyecek ve Bahriyeli Cemal ve Reşat Ef. ler, kaç motosikletli polisten ibarettir. Irak ile Suriye'nin ayni siyasî ve imaktül Sâit Ef. nin veresesine ayrıca tmparatoriçeye gelince o her türlü darî esaslar dahilinde idaresi temin 3000 lira da tazminat vereceklerdir. merasimden âri olarak saraydan çıolunacaktır. kar. Salibiahmer cemiyetinin içti • Kral Faysal da esas itibarile bu maında hazır bulunur veya bir has teklifi kabul etmiş, yalnız Suriye'Iitzmir'de Kemalpaşa kazasının Utaneyi ziyaret eder. lerin kendisini istemelerini şart koşlucak köyü halkı kendi emekleri ve tmparator, boş vakitlerinde ulumu paraiarile bîr mektep yaptırmaktadır muştur. Hali hazırda Suriye'nin bir tabüye hakkında tetebbüat ile meş • lar. Köylüler köyün bütün arabalaçok siyasî liderleri de bu fikri kabul gul olur. Hükümdarın, bu ilimdeki rını taş ve kum nakliyatına tahsis etetmişlerdir. Suriye'de bu fikir lehinvukufu o kadar vâsidir, ki eğer başmisîerdir. de propaganda yapılmaktadır. Şam' ka bir mevki işgal etmis olsaydı, mutlaka bir âlim olarak tanınacak Halk ayni zamanda köyün yolları da çıkan Fete'larap rrzetesi Irak nazırlarmdan birinin bu haberleri idL Geçenlerde şimdiye kadar, hiç nı da bir an evvel bitirmek için büteyit eder beyanatını nefretmektedir, kimse tarafından malum olmıyan iki tün gayretlerile çalışmaktadırlar. Terkos satın alınıyor ( Birinci sahifeden mabait ) tedir. Yapılan tahminlere göre şirketi direktoru M. Kastelno bunu müteakıp derhal Ankara'ya hareket edecek, dönüşte Paris'e giderek şirketin heyeti umumi yesine izahat verecektir. Belediye terkosu doğrudan doğruya idareye taraftardır. Başka bir şirkete verilmemesini iste mekte, işi muvaffakiyetle idare edeceği mütaleasında bulunmak tadır. Şirketin, tesisatı 933 senesi kânunusanisinde teslim edece ğine göre önumüzde daha bir sene iki aylık bir müddet var demektir. Bu müddet belediyeye hazırlanmak için kâf i gelecektir. Vali Ankara'ya gitti Vali ve Belediye reisi Muhittin, Belediye Fen işleri müdürü Yusuf Ziya Beyler dün akşam Ankara'ya gitmişlerdir. Bu seyahat Terkos şirketinin mubayaası mes'elesile alâkadar dır. Kral Faysal Suriye'ye de mi, Kral oluyor? Irak ve Suriye ayni esas larla idare olunacak! Cemi! Kerim Beyin cenaze merasimi Vukuu vefatını teessürle yazdığımız Cumhuriyet Halk Fırkası İstanbul Vilâyeti mümessili Cevdet Kerim Beyin büyük biraderleri Cemil Kerim Beyin cenaze merasimi dün Aksaray'da Valde camiinde toplanan bir çok zevatın iştirakile icra edil mistir. Cenaze otomobille hastaneden getirilmiş ve öğle namazını müteakıp cenaze namazı kılınmış ve müteakiben otomobillerle makberei mahsusasına götürülerek defnedilmiştir. Cenaze merasiminde tstanbul'da bulunan bir çok meb'uslar, tstanbul Valisi, Kolordu Kumandanı namına yaveri Hafız Bey, Şehir Meclisi azaları, Halk Fırkası tstanbul kaza, nahiye mutemet ve azaları ve bir çok doktor ve merhumun arkadaşlan hazır bulunmuşlardır. Cenaze için müteaddit çelenkler gönderilmiş ve ve makberenin üzerine konmuştur. Kıymetli arkadaşımız Cevdet Kerim Beye ve ailelerine beyani ta • ziyet eyleriz. * Ağabeyim Cemil Kerim'in vakîtriz öliimü dolayısile gerek bizzat ve gerek biloasıta taziye turetile ke • derimize iştirak ve cenazede haztr bulunmak gibi arkadaşlığtn, kardeşliğin ve insanlığın en yüksek tecellilerine bizleri mazhar ederek kalbi~ mizin unutulmaz acılartnı eidden hafifletecek derecede derin ciâka götteren ve bizi hakikaten minnettar bırakan bütün muhterem zatlara, arkadaş ve kardeşlere yanık bağrtmızdan kopan candan minnet ve şükranlartmtzt ayrı ayn bizzat ifa imkânsızhğı karşi&ında balunduğumuz cihetle gazeteniz vantasile teşeh^~^ etmeğe mecbur olduğttmuxdan dolayı ozür dileriz. irfe Kerim Cevat Ceıdet Kenm ve ailen Sporcu Sâit Köyluye arazi tevzii Eskişehir'de köylüye arazi satılmasına devam ediliyor. Beş köyde tevziat bitmiş, 29 köy kalmıştır. Bhsene sonra bütün Eskişehir köylüsü toprak sahibi olacaktır. izmir'de hayat ucuzluğu Hayat ucuzluğunu nazari dikka te alan İzmir Belediyesi hamam, tıraş, otel ücretlerinin teziline karar vermistir. Denlze döşen otomobil Cuma günü İzmir'e gitmek üzere Bergama'dan hareket eden bir otomobil Aliağa çiftliğinden geçerken denize yuvarlanmıştır. Yolculardan Recep Bey ölmüş, diğer altı yolcu yaralanmıştır. Kasımoaşa cinayeti faillerinden Süleyman yakalandi Evvelki gece Kasımpaşa'da An • driya'nın meyhanesinde vuku bulan cinayetten sonra firar eden Süleyman, Topane'de Beylik fırmı ar • kasında oturan metresinin evinde yakalanmıştır. Süleyman yakalandığı zaman üzerinde kanlı bir bıçak bulunmuştur. Polis, bu cinayet hakkındaki tah kikatı yarına I'aJai uvina! cdecek ve : maznunları adhyeye tecî ^ edecek • I• I • Aferin Ulucak köylüsune

Bu sayıdan diğer sayfalar: