20 Ekim 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

20 Ekim 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

;2Ö Tesriniewe!İ93İ! İ'AMERİKA : \SULARINDA\ UMAH TAHTELEAHİRLERİ Nakili: ABİDİN DAVER fif Alman gemileri tarafından bir mayin mania hattı da te sis edilecek ve bu bat tahtelbahirlerin gerisinde vücude getirilecekti. tngiliz filoları tahtelbahirlerin hücumu ve mayinîerin yapacağı hasarat ve tahribat ile zayıfladıktan sonra, Alman do nanması ile karşılaştığı zaman, hayli sarsılmış olacaktı. Donanma, bu plânın tatbikı için lâzım gelen tedbirleri ittihaz etmek emrini aldı. Tahtelbahirlerin mürettebatı sadakat ve itaatte devam ettilerse de zırhlılar daki efrat isvan ettiler. tşte o zaman, zırhlılar tahtelbahirlerle tehdit edildî. Kumandan Spiess, bu vaziyeti su suretle anlatıyor: « Filolar, denize açılmağa hazır bir surette limanda bulu nuyorlardı. Tahtelbahirler, merak ve endişe içinde hareket emrini bekliyorlardı. Ben, yepyeni, seri ve büyük U 135 e kumanda ediyorum. 31 tesrinievvel günü erkenden Filotilla kumandanını görmek emrini aldım. Kumandan çok endişeli ve ke derli bir halde idi. Ben, donan mada bazı itaatsizlikler olduğunu daha evvel haber almıştım; Fakat amirimin bana sorduğu şu sual, beni son derece şaşırttı: « Mürettebatınızdan kat'iyyen emin misiniz?» Elbete kumandan! Bu cevabı gayri ihtiyarî bir surette vermiştim. Başka türlü nasıl olabilirdi? Fakat gözlerimin önünde başka bir dünya açıldı. Kumandan, daha evvel öğrendiğim şeyleri tas dik etti. Bir çok zırhlılarda mü rettebat tam bir isyan içinde idi; bilhassa, Thuringen ve Ostfriesland zırhhlarında... Filotilla kumandanı sonra, beni başkuman danın yanına yolladı. Orada ayni sualle karşılaştım: Mürettebatınızdan tamamen emin misiniz? Tabiî, tamamen eminim. Mabadi var Günün eğlencesı Dönkü bilmecenin halledilmiş şekli 1 NERKİS, 2 ARMUT, 3 TAVŞAN, 4 ÜZÜM, S RESSAM, 6 MEYVA, 7 OYA, 8 RAKAM, 9 TABLO. (NATÜRMORT) Krallar nasıl yaşar ? İran Şahı Rıza Pehlevi'nin hayatı İliklerine kadar asker olan Şah ihtişam ve debdebeden hoşlanmaz Bundan bir kaç sene evvel, garplı bir sey yah, İran sara yına gitmek i • çin bir davetname almak şe refine mazhar olsaydı, canlı olarak binbir ge1 ce masalarında birini yaşıyacağını zannederdi Filhakika o zamanlar, saray iran Şaht Rıza Pehleıı da efsane devirlerindenberi, hiç bir şey değişmemişti. îran'ın son üç hükümdarı Nasrettin, Muzafferittin ve sonra onun oğlu Ahmet Ali Şah, doğrudan doğruya eski şahlardan intikal eden kadim an'aneleri tamamile muhafaza etmişlerdir. Şah o zaman, memleketin birinci hâkimi ve efendisi idi. Şah, yalnız yüksek memurları değil, zadegân sınıfına mensup aile reislerini kabul eder ve arasıra onları ziyaret ederdi. Hatta bir çok kereler, sokakta ken dilerine rast gelince, arabasını durdurur, onlarla konuştuğu vaki olurdu. Fakat buna rağmen Nasrettin ve Muzafferittin Şah, sarayda Allahtan sonra memleketin hâkimi idiler. Bunlar şimdi biraz değişmiştir. Bugün İran Şahı, Rıza Pehlevî'dir. Şah Rıza Pehlevî, tahta çıkan yarsaklar üzerinde dünyaya gelmemiştir. İyi bir aileden olan ebeveyni servet sahibi değildi. Bu aile, Rus hududuna yakm dağlarda otururdu. Pederi asker idi. Rıza Pehlevî de sinnî rüşte vâsıl olunca mukadderatı kendili ğinden taayyün etmiş oldu. O da ilkönce nefer, sonra zabit oldu. Rıza Pehlevî, dünyaya bir kumandan ruhile gelmiştir. Terakkisi pek seri oldu. Bir çok defalar, İran topraklanna akın eden ve İran için büyük bir tehlike teşkil eden Rus'Iara karşı vaki olan hareketlerile temeyyüz etti. Bu suretle ordunun en çok sevilen bir rüknü oldu. Silâh arkadaşlarının kenidisine karşı beslediği teveccüh ve muhabbet, günün birinde onları Tahran üzerine yürütmek içm başlarma geç tiği zaman bir kat daha arttı. Rna Pehlevî arkadaşlarına dedi ki: « Biz burada çarpışırken mer • kezi hükumette herkes eğlence ile vakit geçiriyor. Orada bol bol yiyip içerlerken biz burada açlıktan ölüyoruz. Artık yeter! Biraz da bizi düşünmelidirler. Bundan sonra biz de hakkımızı isteriz.» Filhakika müsellâh ve kararını vermiş olan bu adamlara itimat ediIebilirdi. Rıza Pehlevî, biraz sonra hudutsuz bir nüfuz sahibi oldu. Başvekilliği andıran ve az zaman zar fında Saray Nazırlığına tahavvül eden bir makama geçti. Kaçar hanedanının son hüküm darı bulunan Ahmet Şah, mukadderatının kendinden yüz çevirdiğini anlayınca, Avrupa'ya gitti. Çünkü gaybubeti zamanında haledileceğini ve yerine Rıza Pehlevi'nin geçeceğini anlamıştı. Ahmet Şah bundan bir müddet evvel Paris civarında Anghien'de vefat etti. * * * Rıza Pehlevî, Şah sıfatile raevkii iktidara geçince, kendisinden evvel gelen haleflerinin gevşek bırakmış olduğu hükümdar otoritesini sıkı bir BirNelson olsaydı, isyanı nasıl bastırırdı! İngilizler, onların yerinde olsa lardı böyle hareket etmezler, muhakkak, son bir def a daha döğüşürlerdi. Almanlar da diyorlar ki ihtilâl propagandası ile zehirlenen bahriyelilerimiz isyan et mislerdi. Onun için harp etme • diler. Maamafih, donanma sonuna kadar herp edip bayrağı yüksekte batmak için emir almışlardı. Fakat mürettebat arasındaki itaatsizlik ve isyana böyle kahra manca (edakârlık istenilmiş olmasını sebep erösterenler de vardır. Çünkü, mi*rettebat, donan manın şanh bir surette bat ması için bir harbe kendilerinin ümitsiz sevkedildiğini zan Bugünkü program İSTANBUL (Postane) 1200 m. 18: Gramofon. 19,30: Alaturka musikt 20,30: Salüı Murat Bey taraf mdan konferans. 21 Alaturka musiki. 22: Hafif musiki. Bugünkü bilmece A, AP, AY, MAN, MEN, NA, NE, NO, PER, RAK, RAN, RAP, SENT, ŞA, TA, YA. Yukarıdaki hece1 leri ikişer ikişer 2 .... yanyana getirip a3 şağıdaki tariflere 4 göre birer kelime 5 teşkil ettiğiniz tak6 .... dirde; baş harfleri 7 yukarıdan aşağı o8 kununca: BİR İÇKİ İSMİ Meydana çıkacaktır. 1 Kırmızı üzüm içkisî; 2 Rakı; 3 • Nane içkisi; 4 Bir likör; 5 • Pelin içkisi; 6 Kokulu bir ot; 7 Zorlu; 8 Yoğurt içkisi. nederek isyan etmişlerdi. ''umandan Spiessin söyledi • ğine nazaran hakikat böyle değildir. Bilâkis, açık deniz do nanmasımn nihaî ve kat'î bir taarruz yapması düsünülmüstü. Tabiî, gemicilere, Başkumandanlığın tasavvurları, olduğu gibi, anlatılmamıştı ve anlatılamazdı. Böyle bir şey adet değildi. Bu esnada. Alman orduları Flanders'de son rneydan muharebesini veriyorlardı. Karada, merkezî devletlerin kuvetleri yıkılmakta idi. Donanmanın, Almanyanın etra fına çevrilmiş olan demir çenberi parçalaması isteniliyordu. Büyük zırhlıların Calais boğazma karşı umumî bir hücum icra ederek İngiltere ile Fransa arasın • daki muvasale hatlarını darmadağın etmesi tasavvur edildi. Al man sahillerindeki üssübahrileri, muharebe veya ric'at için muvafık bir sevkulceyş vaziyetine sokmak üzere, emniyet altına almak lâzımdı. Bu maksatla bütün Alman denizaltı f ilosu, şimal denizinde yer tutacaktı. Eğer İngiliz ana filosu, Calais boğazına hücum eden Alman kısmı küllisine taarruz etmek için cenuba doğru teveccüh ederse, evvelâ Al man tahtelbahirlerinin teşkil ettikleri mania hattını aşmak mecburiyetinde kalacaktı. Aynca ba Casus Erivan'lı Mehmet kimdir? İzmir.de bir casus yakalandığı • nı ve kendisinin şehrimize gönderildiğini yazmıştık. Bazı tzmir gazeteleri bu adamm Azerbeycan'lı bir çalğı heyeti şefi olduğunu yazmışlarsa da Anadolu gazetesi casus Mehmed'in orkestra şefi olmadığmı yazıyor. izmir'deki tanassur hâdısesi İzmir'de ihtiyat zabiti merhum Saim İzzet Beyin iki kızının tanassur ettirilmesinde alâkadar olan Fransız yetimhanesi rahibelerinden Zzo Sör ile Vensan'ın ve kızların anaları Madam Anjel'in evraki müddeiumumilikten müstantikliğe verilmesi üzerine rahibelerin isticvabına başlan mıştır. Bunlar tanassur mes'elesi ile asla alâkadar olmadıklarını ve iki kızın valideleri tarafından yetim haneye getirildiğini ve isimlerinin Matilda ve Antuvanet olduğunun gene bu kadın taraf mdan söylediğini beyan eylemişlerdir. Kızlar şimdi analarının yanında bulunmaktadır. Müstantik şimdi Madam Anjel'i isticvap edecektir. Edirne'de yağmurlar Edirne'de geçen cuma günündenberi durmadan yağmur yağmakta olduğundan Tunca ve Meriç nehirleri yükseîmeğe başlamıştır. Kastamonu'da Tifo hastalığı Kastamonu'da çıkan Açık Söz gazetesinin neşriyatına göre vilâyetin bir çok mahallerinde tifo hastalığı vardır. Hükumet bu hastalığın daha ziyade tevessüüne meydan vermemek için ciddî tedbirler ittihaz etmiş ve hastalık görülen köylerde köylülere aşı tatbikma başlanmıştır. Bütün muhtarlar mahallelerindeki ve köylerdeki vukuatı günügününe hüku mete bildirmeğe mecbur tutulmuşiardır. Kastamonu şehrindeki açık su hazinelerinin kapatılmasına ve şehir haricindeki su yolları civarına gübre döktürülmemesine karar verilmiştir. Dün geceki ziyafet Sivrihisar'da bir cinayet Sivrihisar'm Hamamkarahisar köyünde misafirperverliği ve hayirhahlığı ile kendini bütün köye sevdiren çiftçi Süleyman Ağa odasına misa fir gelen iki şahsa hizmet ederken pencereden atılan bir kurşunla vu rulmuş ve derhal vefat etmiştir. Katil hiç bir iz bırakmadan kaçtnıştır. Jandarmanm takibatı neticesinde katilin Raşit isminde bir çoban olduğu anlaşılmış ve Raşit üç arkadaşı ile beraber yakalanmıştır. BERLİN Königsvusterhavzen surette ele aldı. Meselâ Sinyor Mu1635 m. solini veya Ceneral Pilsudski'nin başlarma taç giydiklerini ve şahsî 18,45: Muhtelif musahabeler. 20,35: Kon< 1 ferans. 21,20: Mandolin konseri (Lâyp nüfuz arına bir de saltanatın bah zig'ten naklen). 22,15: Dört aletli blr ta şettiği şaşaanın da inzimam ettiğini kımın konseri 22,45: «Bir nazırın haya tasavvur ediniz!. tından bir gun > isimli monoloğ. MüteaŞah Pehlevî, eski an'aneleri bir kıberr (Hamburg'tan) operet. Serenad ve denbire yıkmak istemedi. Tetevvüç popurilerden mürekekp haflf musikL merasimi, İran'da ötedenberi mutat VARSOVA 1411 m. olan mutantan merasimle icra edil(Varşova neşriyatını saat 20 den sonra di. Nevruz bayramı her sene mutat alelekser Lemberg (Luv) merkezi nakle merasimle tes'it edilmektedir. der.) 18,40: Halk konseri. 19,55: Muhtelif Şah Pehlevî, diğer şahlar gibi, 20,40: Gramofon. 21,05: Musahabe. 21,20: Hafif musiki. Linke, Paganini, Paul Abyazda Tahran'ı terkederek Sadabat raham, Kalman, Lehar. Ştraus ve Ned tepelerine çıkar. O, gene diğer şahlar gibi, münevverler mehaf ilinde pek bal'in eserlerinden. 23,15: Lemberg'ten naklen: Musiki 24: Dans musikisi. sevilmiş olan oğlunu Veliaht ilân etBUDAPESTF 550 m. miştir. Eski bir usule tevf ikan, veliaht Tahran'da pederile beraber otur 18,05: Konferans. 18,35: Vals ve bazı maz. Hazer denizi sahilinde bulu fantazilerden murekkep salon musikisi. 19,35: Fransızca ders 20,05 Eski şarkılar nan Tavriz'de oturur. ile şiirler ve saire 20,35: Peşte buyuk opeŞah Pehlevi'nin en büyük zevki, rasından naklen: «LOHENGRİN> oparaki bunu kendisinin hikmeti vücudü sı. Müteakıben Radiç Sigan takırru. addeder, hükumeti idare etmektir. VİYANA: 516 m. Ruhan asker olan bu adam kırtasi • 18,05: Karl Maçek takımı tarafından oyecilikten nefret eder. Her şey hakpera ve operet parçaları. 19,20: Muhtelif kında kat'î karan kendisi verir ve musahabeler. 20 21: Mell Kete Hayın jimmes'eleyi «evet» veya «hayır» ile kenastik dersi. Haberler. 20,45: Muganni ve sip atar. muganniye iştırakile halk şarkılan. 21,15: Şah Pehlevî cesurane teşebbüs Monoloğ. 21,45: Osvald Kabasta'nın idalerde bulunmuş, bunların cümlesinresinde muhtelif aletler konseri. 22,55 • Ade mahzurlara tesadüf etmeden mulois Dostal takunmın operet fantazüerl. (Viyana neşriyatını (Graz) istasyonu nak. vaffak ta olmuştur. Meselâ, garplı leder, belki bu merkezi Viyana'dan daha bir seyyah için taaccübü mucip olan guzel işitirsiniz). kepi şeklinde ve pehlevî sapkası denilen bir serpuş giyilmesi bu kabil • PRAG (Prahe) 486 m. dendir. «Prağ'ı (Brüno), (Bratislâva) ve (Os trava) istasyonlan naklen neşrederler. Şah Pehlevî milletinî iyi tanır ve 18,40: Çocuk programı. 18,50: Konferans. bir çok maddî timsallerin halkın mu19: Gramofon 19,10: Musahabeler. 20,25: hayyelesi üzerinde yapacağı tesiri Çekoslovak asker şarkılan. 21,05: Luserna bilir. salonundan naklen Molinari, Korelli, DeBütün kuvvetlerin bu suretle bir busi ve Bethoven'in eserlerinden konser. kafada temerküzü, İran'da iyi ne 23(25: Bir kafe konserden naklen musiticeler tevlit etmiştir. Dünyanın hiç ki. bir memleketinde teceddüdün bu ROMA 4*1 m. günkü İran'da olduğu kadar seri su18: Haberler. 18,35 Muhtelif aletler ve rette tahakkuku kabil değildir. Şah taganni konseri. 20,45: Muhtelif. 21,15: Pehlevî pek az zamandanberi icrayi Gramofon. 21,35: Haberler İngilizce ders, saltanat ediyor. Fakat Tahran'ın 22.05. Marchesini, Çay kovski, Bize, Remanzarasını değiştirmeğe muvaffak yer, Şopen, Ravel, Nardıs, Maskanyı ve olmuştur. O, henüz 56 yaşlarında ve Vağnerin eserlerinden konser. daha dinç bulunduğundan namını, BÜKREŞ 394 m. İran'ın büyük teceddüt hareketle • 13: Gramofon. 13 50: Keza 18 Hafif rine rapta muvaffak olacağı kesti musiki 20,15: Orkestra. *21: Orkestra tarilebilir. Debdebeden pek te hoslanrafınâan Betboven, VicusrtomB VP Wo)>or>iıx mıyan Şah, tantanayı yalnız resmî eserlerinden konser 21,45: •J^anni: Şumerasimde ve dinî bayramlarda hoş bert, Şuman, Va|ner ve Diman'm eserlerüe bazı Romen şarkıları. 22 20 O»1 r.: görür. Diğer zamanlarda her türlü Rubinstayn, Bah, Şubert, Çaykovski vc ihtişam ve debdebeden kaçınır. Hayden'ın asanndan parcalar Bugün İran'da parlâmentoyu andıran bir teşekkül vardır. Fakat hakikati halde her işi yapan bizzat hükümdardır. Sabahları saat onda arabasına biner ve bazan pek uzaklara kadar giderek her şeyi bizzat görür ve anlar. 1 Saat birde muhtasar bir surette ve üiîunııuiunııvtinıunıııunınuumniinnranmımnmımnnıntiiiıiıtuiinııuıuıııuıııtntı !! sür'atle öğle yemeğini yer ve saat beşte nazırları huzuruna kabul eder, Onun en büyük zevki, vakit bul • dukça, arasıra eski askerleri ve zabit arkadaşları arasında bir kaç saat vakit gecirmektir. Çünkü o, ilikle rine kadar askerdir. Ata binmeği pek sever. Bazan bir manevra sahasında talim yapan genç süvariler ve mülâzimleri seyreder ve onlarla neş'e ve şetaretle konuşur. PRENSES EMRiNiZ 1 I (Princesse a vos ordres) | İHENRY6ARATLİÜANHARVEVİ 1,000,000 Şah, hükumetin idaresini, en müşkül devrede eline almıştır. Geceleri geniş odasında bir portatif karyo • iayı andıran yatağına, hemen de çıplak denecek bir halde uzanır ve ertesi gün tekrar işe başhyacağını düşünerek sakin bir uykuya dalar. Londra "Vampiri,, te?miye edi!en karın deşen JACK'ın zenjrin salonlardaki k nlı cinayetleri ve cur'eüi hı sizlıkları İSTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi Temsilleri YAR1N AKŞAM sa^t 21,30 da t tdbah gelen Bulgar gazetecîlerî Sirkeci gannda Türk gazetecîleri arasında Bırinci sahifeden mabait ) arasında açılan müşterek teşriki mesai devresinin ehemmiyetini izah ettikten sonra demiştir ki: « Türkiye'de Gazi devri, mazi devri değil, istikbal devridir. Biz milliyetçiyiz. Bence hakikî milliyetçi başka bir milletin vücudünü kabul etmis ve onun mevcudiyetine kendi mevcudiyeti derecesinde hürmet borçlanmış olur. Ben bu fikir, bu his ve kanaatle bugün ayrı ayrı dost Bulgar gazetecileri olacak Balkan'Iıların yarın daha İstanbul'da mes'ut bir istikbali kendilerine müşMatbuat Cemiyeti tarafından vaki terek ideal yapmalarım muhal gördavete icabet eden Bulgar gazete • müyorum dersem bunu saffetime ve cileri dünkü konvansiyonel trenile hayaliliğime değil, muhali mümkün şehrimize gelmişlerdir. yapmış ve onun mümkün gördüğü muhal olmamış bir şefe olan intisaBulgar misafirlerimiz aşağıdaki bıma bağışlayınız. zevattan mürekkeptir: Dostluğa vt birliğe gidiyoruz. Bu Heyet reisi sabık Ziraat Nazırı ve gidia ileri gidiştir. Terkediyoruz veh meb'us M. Grigor Vasiliyef ve refi mini veren menfaatleri birlik ile ka kası, esbak Ziraat Nazırı M. Kristo zaaılan menfaatler karşılıyacaktır. Stateff ve refikası, Ütrü gazetesi müİsşnet Pasamn Atinaîdaki sözünü dürü M. Stefan Tanef, La Bulgari Istanbul'da da tekrar ediyoruz. Tigazetesi müdürü Vikolof, Vesrmost ran'da, Sofya'da Bükres'te, Bel • gazetesi müdürü M. Zagarof, Bulgar grat*ta da okuyabiliriz. Dostluk poTelgraf A.jansı müdürü M. Trayk PoHtiEalarında hangi taraf fazla müspof, Dinenik gazetesi muharrirlerintefit olacak? Bunu kestirmekte güçden Matmazel Veneva, Yug gazetesi Iük çekilebilir. Fakat aksi halde dost müdürü M. Gardorof. luk olmadığı halde de hangi taraf Bulgar misafirlerimizi dün Sîr fazla zarar görecektir; elbette onu keci istasyonunda İstanbul Matbuat kestirmek te güç olacaktır.» Cemiyeti erkânı ile şehir ve hüku Hakkı Tarik Bey sözüne nibayet verirken Bulgar ve Yunan meslek taşlarımıza davetimizi kabul ettik lerinden dolayı teşekkür etmiş ve Yunan Bulgar matbuatı ve mümessillerinin şerefine kadehini kaldır mıştır. Tarik Beyden sonra Yunan ve Bulgar matbuat cemiyetleri reisleri de bire rnutuk irat ederek mukabelede bulunmuşlardır. Velinin Çocuyu Komedi 3 perde Vazan: Corbuccio Terüme L : G^lip Taltbe ve muallim Cîecesi 1 ŞEHREMANETİ Bulgar kral ve kraliçesi italya'ya gittiler Sofya 18 (A. A.) Kral ve Kraliçe, kısa bir müddet ikamet etmek ü zere, İtalya'ya hareket etmişlerdir. Müşarünileyhima ,mütenekkiren seyahat etmektedirler. İtalya'da İtalyan Kral ve Kraliçesinin misaf iri ola caklardır. met namına mutat zevat tarafından istikbal edilmişlerdir. Bulgar gazetecileri şehrimizde bulundukları müddetçe İstanbul Matbuat Cemiyetinin misafiri olarak Perapalas otelinde ikamet edecek lerdir. HANS ALBERS CHARLOTTE SUSA Almanca sözlü ve şarkılı muhteşem filminde gösterilecektir. 0 P E K A SİNEMÂSINDA YARIN AKŞAMDAN İTİBAREN 1,000,000 Ucuz acele Kiralık ev 3 oda, 3 sofa, mutfak taşhk elektrik, su.. Süleymaniye Molla Hüsrev mahallesi Kızılmescit caddesi No. 50 Arnavut gazetecilerinin matbaamızı ziyaretî Şehrimize gelmiş olan Arnavut gazetecilerinden Mikui Populit gaze tesi muharrilerinden Nebil Çika ve Vulneti ve Demokratia gazeteleri muharriri Branko Merconi Beyler matbaamızı ziyaret etmişlerdir. Arnavut meslektaşlarımız Balkan konf eransı müzakeratını takip edecek • ler ve ikinci v&tanları addettiklerini söyledikleri memleketimiz hakkında bazı tetkikatta bulunacaklardır. j PALERMO CfNAYETi nın temsili PRENSES EMRİNİZ | (ihreHoheit Befiehlt) wlLLY FRI3CH KATE von NA6 1,000,000 ) ONU ŞARKILE SöYLEJ •••• Büyük muganni AL JOLSON wmmk% Maçka: Vehbi Bey apartır anı Telefon: Beyoglu 3254 wm MAJİK'te büyfik muvaffakiyetle gösteriliyor M OperatörCemİIPŞ.

Bu sayıdan diğer sayfalar: