October 20, 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

October 20, 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Ege,, limana girerken... Vapurlar düdük çalıyor, alkış ve" YaşaIhtiyar bir Rum'un kulu • Izmir'in Liman derdi İsmet Paşa!,, sesleri yükseliyordu! besinde ölü bulundu tzmir'liler İktisat Meclisi Âlisince Madam Patriya isminde 60 lık bir kadm Şişli'den Mecidiye kö yünde gene ayni yaşlarda Toma'nın kulübesinde ölü olarak bu lunmuştur. Kulübede bulunan boşalmış rakı şişeleri ve meze artıklan hâdiseye takaddüm eden gecede bu iki ihtiyarın beraberce bir âlem yaptıkları şüphesini doğurmuştur. Toma, zabıtaya ka dına acıdığı için evine aldığını söylemiştir. Zabıta tabibi ölümü süpheli görmüş, kadının cesedini morga nakletmiştir. Toma Ef. tevkif edilmistir. 60 lık bir kadm verilecek kararı bekliyorlar tsmet Pasoyi $ahOden $elâmhvan FvrJta, Jeftfr ve müess esat mümessiUeri Matlup evsafı haizdirler. Müdafaai Milliye Vekili Beyef endi arzı tazimat ettiler...» dedi. Başvekil Paşa Hz. beyanı memnuniyet ettiler. Rthttm ii «Ege» Torpitolar artuında Adatepe ve Kocatepe torpitolartmız «Ege» vapurunu karşılamak ü • zere daha evvel hareket etmişler, gemiye yaklaşınca saatte otuz beş mil sür'atle birer daire çizdikien sonra bîri sağma diğeri de soluna geçmiş, ve beraberce tstanbul'a yaklaşmağa başlamışlardı. ( Birinci sahifeden mabatt ) «Ege» de son gece Ege vapuru 18 (A.A.) tsmet Paşa Hz. bu akşam yemekte Türk matbuat ve Hariciye Vekili Tevf ik Rüştü Bey hakkında sözler söylemiştir.. Seyahatin son gecesi olduğu için sofrada Sadullah Bey ayağa kalkarak büyük himayelerile Seyrisefain'i şereflendiren büyük BaşvekOe arzı tazimat etmiştir. Bundan sonra, Akşam gazetesi Basmuharriri Necmettin Sadık Bey söz alarak bütün seyahat müddetince gazetelerimize gösterdikleri muhabbet ve teveccühten dolayı Türk gazetecilerinin memnuniyet ve şükranlarını ifade etmiş, vatan ve memleket için yeni ve muvaf fakiyetli seyahatler temenni eylemiştir. Başvekil Paşa Hz. Türk gazetecilerinin bu seyahatte kendile* rine refakat etmiş olduklarından fevkalâde memnun ve mütehassis olduklannı söyliyerek, matbuatı mızın vatan ve memlekete hizmet yolunda mütcmadi çalışmalaruu ve isabetli gorüşlerini takdirle kaydetmîştir. tsmet Paşa, aofradan kalkarken Atina ve Peşte seyahatlerinin hu sale getirdiği memnuniyetli intibalara isaret ederek, senelerdenbert haricî siyasetimizi muvaffakiyet ve dirayetle idare eden Tevf ik Rüştü Bey hakkında çok sitayişli ve muhabbeti i beyanatta bulunmuştur. Seyrisefain, bu akşamki sofrada yaptırdıği temsilî bir tabloda, idarenin tstanbul ve tzmir ile Trieste, Marsilya, Hamburg, fskenderiye. hatlannm teessfîs ve inkişafı arzusunu ifade ediyordu. Donanma Kumandanı Şükrü Bey tmzasile tsmet Pasaya gelen bir telsizde bayrak merasimi yapılan iki yenl torpitomuz yarın kendilerini Marmara'da istikbal edecekleri bildirilmiş ve tsmet Paşa donanmanın bu nezaketine teşekkür etmiştir. Seyahatin bu son gecesinde Başvekilimiz sofrada ayağa kalkarak, Büyük Gazi'nin şerefine ve sıhha tine idarei akdah etmiş ve şiddetle alkışlanmıştır. Başvekil Paşa Hz. «Konferansı küşat edeceğimden çok memnunum. Mil letlerin saadetine çok kıymetli bir yol açılmış oluyor» diyorlardı. tstanbul'a yaklaştrken Saat tam onda (Sayyat) muşu Yeşilköy açıkla • nna geldiği zaman Utikbalciler kâmilen burun tarafına toplanmışlar, ellerindeki dürbinlerle ufku seyre • diyorlar, «Ege» yi bulmağa ve gör mr?e çalıçıyorlardı. Herkes Muş ile Ege aratındaki mesaf eyi tahmine uğraştyor, vapura ne vakit vâsıl olunacağı hesap edîliyordu. Saat tam onda (Ege) iyice görünmeğe başlamış, aradaki mesaf e çok kısalmıştı. Sayyat muşu «Ege» yi uzun dü 'düklerle selâmladı. Ege'nm güver • tesinde gittikçe seçilmeğe baslanan yolcular şapkaiar, mendOler ile buna mukabele ediyorlardı. Nihayet «Ege» yaklaştı. Sevimli Başvekilimiz kasketlerini çıkarmif . lar, «Sayyat» muşu ile kendilerîni istikbale gelen zevati tebessümler ve nes'eli nazarlarla selâmlıyorlar, Tevfik Rüştü Beye gfilerek bir şeyler söylüyorlar, muştaki zevati birer blre tayin etmeğe çalışıyorlardı. Muş, (Ege) nin bordasma ya • naştı ve istikbalciler gemiye çıktılar. Doğruca Başvekil Pasa Hz. nin bulundukları güverteye gidildi ve beyanı hoşamedî edildi. Bu mükâlemeler cereyan ederken «Ege» vapurunun etrafı istikbale gelen küçük büyük vesaiti nakliye tarafından ihata edilmişti. Vapular düdük çahyorlar, halk ta el çırparak Başvekili selâmlıyordu. Akdeniz'e giden ecnebi vapurlan telsiz telgraflarla tsmet Paşa Hz. ne beyanı hoşamedî ve tebrik telgraf lan çekiyorlardı. Bu telgraflara Paşa Hz. tarafmdan gene telsizle cevaplar veriliyordu. Romanya, ttalya, tsveç bandırah muhtelif gemiler Türk sancağı keşide ederek selâm veriyor lardı. Ahırkapı önlerinde Saat tam on bir buçukta Ahırkapı önlerine gelinmişti. önde «Ege» sağ ve solda Adatepe ve Kocatepe muhriplerimiz; bunların arkasmda Seyrisef ain, Şirketihayriye vapurlan, ve etraf larında da yüzü mütecaviz roo tör, istimbot, sandal, muş ve saire olduğu halde tstanbul'un çok nadir gördüğü bir mevkîbi bahrf halinde limana girildi. Limanda *ol""~ «£ge» nin güvertesinde Başvekil Paşa çok neş'eli idiler. tstikbalcilerin ellerini birer birer sıkıyorlar ve hatırlarını soruyorlardı. «Ne zahmet ettiıîiz... Bu yağmurda yoruldunuz... Çok teşekkür ederim» diyordu. Güvertede dakikalarca devam e • den müsafaha ve »amimî derağuş • lardan sonra herkes Başvekil Paşa Hz. nin etrafından toplanmıştı. Pa • şanın ağzından çıkan her kelime, her ciimle can kulağile dinleniyordu. İsmet Paşa Hz. müstakbilinin suallerine hacet bırakmadan seyahat hatıralanm anlatıyorlardı. Afyon meb'usu Ali, Meclis ikinci reisi Hasan, gazetemiz Başmuharriri Yunus Nadi Beyler ve muharririmiz ilk çemberi teşkil ediyorlardı. Sı Başvekil anlattyor w Paşa diyordu ki: « Çok güzel ve çok samimî bir surette karşılandık. Atina'da bize yapılan hüsnü kabul tasavvurun f evkinde idi. Polis çemberine rağmen halkın yapbgı tezahürat samimiyetin tam bir ifadesi idi. Bu karşılama Peşte'de de böyle oldu. Bu kardeş mil let bizi çok candan alkışladı.» Bu sırada evvelce Peşte'de sefirlik yapmış olan Tahran sefirimiz Husrev Bey dedi ki: Paşa, Amiral Horti'yi nasıl buldunuz? Hakikaten samimî ve bize karşı muhabbeti olan bir Macar'dır.» İsmet Paşa, o sözü derbal tasdik ettiler: « Hakikaten öyle, emsalsiz a • dam!» Husrev Bey tekrar etti: Macar'Iarla asırlarca beraber 3 ıdık Paşam!» met Paşa buna cevap verdiler: Macar'larm gösterdiği muhabbecte bu beraberlik hatırlarının çok tesiri vardır.» Bundan sonra söz, Yunanistan'a intikal etmişti. Bahsin en canlı noktasını Afyon meb'usu Ali Bey açtı. Yunan Başvekili M. Venizelos'un gazetelerde intişar eden makalelerinden bahsettL Başvekilin Türk Yu nan mukarenetinin Lozan konferansı salonlannda kurulmuş olduğundan bahseden şayani dikkat sözlerini anlattı. Başvekilimiz bunlan dikkatle dinlediler. Dediler ki: « Hâdisatm bu teşebbüslerimizi muhik gösterdiğine sahit olduk. Ve hâdisat benim tahminlerimde isabet ettiğimi anlattı. Buna çok memnu num. Atina'da halkın gösterdiği tezahürat, bunun Yunan milletinin arzulanna tevafuk ettiğinde şüphe bırakmadı.» «Ege» Sarayburnu önüne geldiğizaman limandaki Türk, Amerika, tngiliz, ttalyan, Yunan ve sair ecnebi bandırah vapurlar alay sancaklan çektiler ve düdük çalmağa başladılar. «Ege» ye yaklaşan muş, sandal, motor gibi vesaiti nakliye içerisindeki binlerce halk tsmet Paşa Hz. ni selâmlıyor ve «yaşa tsmet Paşa!.. Lozan gibi bir seyahat yaptm» diye haykırıyorlardı. tsmet Paşa bütün bu tezahürata kasketlerini sallıyarak mukabele ediyorlardı. Dünkü sesleri devam ederken «Adatepe» ve «Kocatepe» muhriplerimiz (Ege) nin önünden bir resmi geçti yaptılar, Dolmabahçe önünde demir attılar. Bunu müteakıp orada bulunan Hamidiye kruvazörü selâm sancağı keşide etti ve Baş • vekil Hz. ni toplar atarak selâmladı. «Ege» Kabataş açıklarına geldiği zaman denizin üzerinde yüzlerce kayık ve yüze yakın diğer vesaiti nakliye toplanmıştı. Başvekil Hz. mütemadiyen alkışlanıyor, sandallardan, muşlardan «yaşa, tsmet Paşa» ses leri yüseliyordu. tsmet Paşa bu tezahürlerden çok mütehassis ve memnundular. Yanlarındaki zevat ile birlikte vapurun kâh sağına, kâh soluna giderek halkın bu samimî tezahüratına muka bele ediyorlardı. Asıl heyecanlı tezanurat rıhtım üzerinde yapıldı. Başvekil Hz. karaya ayak basar basmaz Darülfünun gençliği etrafı çınlatan «yaşa» seslerile Paşayı sardılar. Bir taraftan Kolordu mızıkası istiklâl marşını çalarken diğer taraftan gür ve tannan bir ses şunları söylüyordu: « Pasam.. Darülfünun gençliği sizi selâmlar, yüksek muvaffakiyetlerinizden dolayı bütün kalbile kutIular.» tsmet Paşayı ihata eden Da riilfünun talebesi Paşanın birer birer ellerine sanlıyor, hasret ve sevinçlerini çok candan tezahürat ile an latıyorlardı. Nihayet Darülfünun müderrisle • rinden Etem Akif Bey: « Darülfünunlular.. Bırakınız muhterem Paşamıza yol everelim...» demeğe mecbur oldu ve etrafmı alan talebeler güzel bir buket takdim ederek Pasaya yol açtılar. tsmet Paşa Hz. ni rıhtımda bir tabur asker selâmlıyordu. Başlarında Ordu Müf ettişi Ali Sait, Kolordu kumandanlanndan Şükrü Naili, Ali Fuat, f ırka kumandanı Rüştü ve sair Paşalarla bir çok erkânı askeriye vardı. Şehir, H. Fırkası, spor ku lüpleri ve şehrimizdeki bütün teşekküllerin mümessilleri tarafmdan hazırlanan bir çok buketler takdim edildi. Rıhtımda binlerce halk vardı. tsmet Paşa karaya ayak bastıktan sonra büyük bir uğultu halinde yükselen alkış sesi dakikalarca sürdü. tsmet Paşa Hz. yolcu salonuna dahil oldukları zaman burada şehri • mizdeki bilumum sefirler, Balkan Konferansı münasebetile şehrimize gelmiş olan Balkan devletleri murahhas ve mümessilleri, ecnebi bankalar ve müessesatı direktörleri kendilerini karşıladılar. Paşa Hz. süferanm ellerini sıkarak beyanı memnuniyet ettiler. Trabzon meb'usu Hasan Bey tarafmdan takdim edilen Balkan murahhaslarile bir kaç dakika kadar göruştüler. Bunu müteakıp gene sürekli alkışlar arasında otomobile binerek Hasan Beyle birlikte Dolma bahçe sarayına gittiler. tzmir limanmda bugünkü tahmü ve tahttye vesattini gösteren bir resim tzmir 14 (Hususi) Akdeniz havzasınm lâtif incisi, Türkiye Cumhuriyetinin gözbebeği İzmir şehri; cazibeli tzmir körfezinin müntehasında, bir ucu Karşıyaka'nm Soğukkuyusu'nda, diğer ucu Kokaryalı sahillerinde, merkezi uzun ve sıra sıra tepeler üzerinde, AnfReatri andırır müstesaa bir manzara arzetmektedîr. Binlerce senedenberi sinesinde bir çok kavimler yaşamış, harpler vuku bulmuş, yanmış, zelzeleden hara • bezare dönmüş olan tzmir, coğrafi vaziyeti, ılık ve lâtif iklimi, gayet münbit toprakları yüzünden mühim mevkiini hiç bir vakit kaybetmemişUmumî harpten sonra büyük bir kısmını kaybeden, bir kere daha harap olan tzmir şehri, az zaman zarfında eski halini iktisap etmeğe, daha güzel, daha şirin binalarla, bolvarlarla yüzünü tamamen garbe doğru çevirmeğe başlamiftn*. Ege iktisadi mıntakasına adeta bir teneffüs cihazı vazifesini gören îzmir limanına senevi vasati olarak iki milyon tonajhk 1500 Türk ve ecnebi vapuru uğrar. İzmir her sene hariç memleketlere vasatî olarak 180 bin ton sikletinde raal gönderir ve bu suretle Ege mıntakasına hariçten yuvarlak hesapla 70 • 75 milyon lira para girer. Buna mukabil ecnebi memleketlerinden tzmir li • manına her sene ithal edilen vasatî 130 bin ton sikletinde emtea için harice 35 milyon lira gider. Şu hesapla İzmir limanının ihracat kıymeti, ithalâtma nisbetle bir misil fazla • dır. tzmir limanı umum ihracatmın yüzde seksenini Ege mmtakasmda yetişen kuru üzüm, kuru incir, tütün, palamut, palamut hulâsasaı, zeytinyağı, afyon, pamuk, arpa, bakla ve halı teşkil eder. Ithalâtm da en mühhnleri mensucat, maadin mamulâtı ve makineler, lâstik ve deri mamulâtı, öâğıt ve mukavva, cam porsilen, madenî yağlar, boyaiar, ecsamı kimyeviye ve eczayi tıbbiye, çimento ve levazimatı inşaiyedir. tzmir'in ihracat ve ithalâtı limandaki Mendirek dahilinde, haricinde ve ayni zamanda Alsancak'taki iskele vasıtasile yapılmaktadır. İzmir rıhtımının umumî tulu: Kışla'dan Alsanciğ'a kadar 3375 metredir. Mendirek dahilindeki rıhtımın tulu 630 metre olup bunun altıda dört kısmı vapurlarm yanaşmalarına müsaittir. Mendireğin arzanî en geniş mahalli 360 metre ve en dar noktası 270 metre, şimal methali 90, cenup methali 40 metredir. Mendirek dahilinde vapurlarm palamar babaları yirmi ikişer metre aralıkla 31 adettir. Al • sancak'taki şimendif er iskelesi önünde de üç büyük şamandıra mevcut tur. Bundan altı sene evveline gelin ciye kadar İzmir limanmdaki tahmil ve tahliye hizmetleri, ecnebi vapur kumpanyahlarımn acentalıkları ve bu meyanda ayni ecnebilerden yardım gören şat ve mavna sahipleri vasıtasile gayrimuntazam bir surette yapılmakta idi. Bu vazife 19 ağustos 1930 tarihinden itibaren faaliyete geçen İzmir liman ve körfez işleri Türk Anonim Sirketine intikal eylemiştir. Şirket ilk seneler zarfında şüphesizdir ki bir acemilik devresi geçirmiştir. Bunu fırsat addedenler şirket aleyhinde bir çok şikâyet • lerde bulunmuslardır. Fakat yaptığı tecrübelerden istifade etmesini bilen şirket her sene hatve hatve ilerlemiş, ihracat ve ithalât islerini mazbut bir hale koymuş, tarifelerini eskisine nisbtele büyük farklarla tenzil etmiştir. Şirket körfez vapurlarını tamir için modern bir tersane ve rıhtım üzerinde güzel bir bina yaptırmıştır. Hâlen şirketin elinde yirmi tonluk ağırhğındaki parçaları kaldıracak surette buharla müteharrik bir algarnadan maada şat, mavna, sala • purya olmak üzere 2200 tonluk 150 parça nakil vasıtası mevcuttur. Türkiye Cumhuriyetinin iktisadî bir eseri olan bu şirketin faaliyetinde doktor Hulusi Beyle mesai arkadaşlarmın ve Körfez Müdürü, deniz mütehassıslarımızdan Rifat Beyin büyük himmetleri sebkeylemiştir. Şirketin son seneler zarfındaki muvaffakiyetlerine rağmen limanın ihracat ve ithalât işlerinin teknik noktasından halli henüz pek uzaktnr. Limana uğnyan vapurlarm Alsan • cak'ta olduğu gibi tzmir limanına yandan yanaşamaması yüzünden ticarî emtea, vapurlara hamal, araba, mavna ve şat gibi bir çok vesaitle, lüzumsuz masraflarla, vakit ve nakit ziyaile tahmil ve ayni şekilde tahliye olunmaktadır. Mütehassısların ifadesine göre Izmir'de liman mes'elesi hallo • hııunadıkça, daha doğrusu vapurlar sahile yandan rampa ederek malları tahmil ve tahliye etmedikçe bu işler böylece devam edecektir. Vapurlarm sahile yanaş ması ve tahmil, tahliye işlerinin fennî bir tarzda ifası için iki çare gös terilraektedir: 1 Hali hazırdaki Mendereğ'in kışlaya doğru uzatılması ve vapurlarm yandan yanaşmaları için rıhtımdan denize doğru bir kaç iskele yapılması, üzerlerine asrî tesisat konulması ve kışlanm istimlâkile antrepo haline ifrağı. 2 Alsancak iskelesindeki vaziyetin ıslahı; antrepoların, depolann Alsancak mmtakasında temerküz ettiriImesL Bu iki mütaleanın lehinde ve aleyhinde söz söyliyenler çoktur. Ya kında içtima edecek olan tktisat Meclisi Âlisinde de Türkiye limanları mes'elesi mevzuu bahsolacaktır. İzmir'liler İktisat Meclisinin vereceği pratik kararı bekliyorlar. TOĞANOĞLU Dolmabahçe'de tsmet Paşa Hz. Dolmabahçe saraymda bir müddet kaldılar, bugün açılacak olan konferans münasebetile sarayın merasim salonunu gezdiler, öğleden sonra saat iki buçukta biraderlerinin Şişli'deki hanelerini teşrif ettiler. Gazi'nin vecizeleri Cem ve telfik eden M. Agâh Tevfik Rüştü Bey «Gazi Hz. nasıl?» Saat on ikiye on kala (Ege) Kabataş önünde demirledi. tstanbul Valisi Muhittin Bey Ankara'dan avdet etmiş ve bir muş ile gelmişti. tsmet Paşa Hz. Muhittin Beyi görünce: « Ankara'dan mı?.. Gazi Hz. nasıldırlar?..» diye sordular. Muhittin Bey: « Çok iyidir. Bir akşam evvel huzurlarında idim. Ankara zatı âlinize çok mütehassirdir. Hep bekli yorlar Paşam...» cevabını verdi. tsmet Paşa Hz. Söğütlü yatına binerek sahile çıkacaklardı. Fakat (Ege) nin etrafım alan sandallarla muşların kesretinden dolayı Söğütlü yanaşamadı. Başvekil Hz. evvelâ valideleri hanımef endinin ellerini öptüler. Sonra vapurdaki hanımefendilerle diğer zevata veda ederek refakatlerine Trabzon meb'usu Hasan, Afyon meb'usu Ali, Maarif Vekili Esat, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyleri ve ga zete mümessillerini aldılar, Sakarya motörüne bindiler. Sakarya motöründe Donanma Kumandanı Şükrii Bey Başvekilünizi karşılamıştı. Gün bir s c 1 ^ « Paşam.. Torpidolarımız geldi. Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey Tokatlıyan oteline inmiştir. Dün akşam sefirler otele gelmişler ve kart bırakmışlardır. Tevfik Rüştü Bey akşam üzeri Rusya sefiri Suriç Yoldaş ile bir saat kadar görüşmüstür. Başvekil bugün gidecek iktıbas olunan vecizeler, kitap şeklinde ve mazrufa lâyık bir zarf dahilinde pek nefis ve memleketimizde tabı san'atının bediî bir eseri olarak tabolunmuş ve kitapçılara tevzi edümiştir. Turk vatanının halâs ve ihyasım istihdaf, Gazi'nin büyük dehasile idare olonarak tahakkuk eden büyük inkılâbm bütün safahatuıı göz önünde pek manidar levhalarla tecessüm ettiren çok kıymetli bir eserdir. Yuksek bir deha ve irfanm birer şeraresidir. Eser her meslek erbabı için başları daraldığı, sıkıldığı zaman müracaat edilecek bellibaşlı rehberdir. Denilebilir ki eser asker, sivil, kumandan, zabit, âmir, memur, tüccar ve çiftçı, san'atkâr ve işçi velhasıl her kes için elmaslardan işlenmiş kurtancı, sihirh bir muskadır. Eser Büyük Gazi'nin ayakta 3 renkli bir tasvirleri, muhtelif zamanlarda, muhtelif vazife başlarmda, at üstünde istirahat halinde, Baskumandan kıyafetile, Buyuk Millet Meclisi Reisi ve Rej isicumhur halinde alınan diğer altı kıt'a resimlerile de tezyin editaıiştir Karilerimize ve okuma yazma bilen herkese bu eseri bu hakikî inkılâp tarihini ehemmiyetle tavsiye ederiz. Esc ""' apçılardan ve <Cumhuriyet» n o f >'.>. '• '•''p^k '•" •a'ı olunabılır Fıatı hPr verd" < i < bir llradır Büyuk Gazi'nin mazbut sozlerinden Memleket havadideri Bundan sonra memleket havadi»lerine geçildi. tsmet Paşa Hz. son sterlin buhranından ve temevvüçle • rinden bahsettiler. Ve vaziyeti hazıra hakkında malumat istediler. Afyon meb'usu Ali B. cevaben dedi ki: Paşam memleketimizin vaziyeti çok kuvvetlidir. Hatta geçenlerde Aydm demiryolları hissedarlannm içtimamda müdiri umumî tarafmdan bir nutuk irat edildiğini (TaymU) gazetesinde okudum. Müdiri umumî bu nutkunda diyordu ki: «Kürei arzda müstakar kaç millet varsa bunların birincisi Türkiye» diyor ve Türkiye'nin malî vaziyetinin sağlam ol duğuna işaret ediyordu. tsmet Paşa bu hikâyeye tatlı bir tebessümle mukabele ederek dediler kit « Crı hiç şSphe yoktur. Sağlam durmalıyız. Bu bv.hrar *eçicidir.» Bundan sonra mükâlemeler Bal • kan Konferansma intikal etmişti. tsmet Paşa Hz. nin bu akşam Ankara'ya avdet buyurmaları muhte • meldir. Gazi'nin vecizeleri Ankara'nın hazırlığı ' Ankara 19 (Telefonla) Çar şamba günü buraya gelecek olan tsmet Paşa Hz. ni karşılamak üzere büyük bir merasim programı hazırlanmıştır. Gazi'nin vecizeleri Türk Macar vekilleri arasmda samimî telgraflar Peşte 19 (A. A.) Türk devlet adamlarının son ziyaretleri münasebetile bir taraftan Türkiye Başvekili tsmet Pş. ile Macar Başvekili Kont Karolyi ve diğer taraftan Türkiye Ha riciye Vekili Tevfik Rüştü Bey ile Macar Hariciye nazırı M. Malko arasında hâr ve samimî telgraflar teati edilmistir. Gazi'nin vecizeleri iktisat Vekili geliyor tktisat Vekili Mustafa eref Bey bugün Avrupad'an avdet edecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: