November 12, 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

November 12, 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'.VI Teşrinisani Sehir ve memleket haberleri Muharriri: FERNAND GRENAR Mütercimi: YUSUF OSMAN Siyasî icmal İngiltere'nin haricî siyaseti Lokantalarda Pahahhk Belediye mes'elejrî tetkik edecek Buğday Müskirat İnhisan mü j Piyasası sfl©< Babür her zaman alicenap Makul bir tedbir Kâbil'e dogru! Kâbil'e dogru: yüksek dağlardan,. Kâbil kapılarında.. Huırev'in bütün hademesi, maiyyet beyleri, küçük ve büyük bütün taraftarları, askerleri, onu derhal terkettiler. Daha dün yirmi bin cengâvere kumanda eden bu hUküradar. Muhak kar, zelil, makul söz söylemekten âeiz, bitkin küçük bir adam menzile sina düftiL Buna mukabil bir kaç gün evvel n« idiğü belirciz, bir takım ser. serilerle başıboş gezen Babür koca bir erdunun kumandanı oldu. Babür, bu vesfle He Kur'anm üçtmcü suresinin yirmi beşinci ayetini naklederek diyt>rki: «Sftyle ey Aüah, a»ıl hükümdarlık aaeak sendedh*. Onu istediğine verir, ittediğmden nesedersm.» sordu. Bu yıldız cenubî nısıf kürenin birinci sınıf yıldızlanndandır. Af gan'hlara cenup istikametini işaret etmeğe yarar. Babür'ün sualine: « Evet beyimiz..» Cevabı verildi ve şairin şu mısraı okundu: «£y Zühal, senin gözünün teueccüh ettiği iruana n« mutlu!» dahale etmeli! Müskirat İnhisan kendi mamulâtını satan esnafa yüzde on, kâr bırakmaktadır. Hususî eşhasa ait fabrikalar da bu miktarı yüzde on iki olarak tes • bit etmislerdir. Son zamanlaraj kadar böyle devam eden ya ziyet dört rakı fabrikasının aralarında tröst yapmalar ile birden değişmittir. Rakılan fazla sürülen bu fabrikalar esnafa bıraktıkları kân yüzde on ikiden yüzde üçe indirmiflerdir. Bakkallarm murahhaslan dün matbaamıza gelerek şikâ« yet ettiler. Bu yüzde ttç k&rla satış ruhsat tezkeresi parasını bile ödeyemiyeceklerinİ, ya • pılan insafsızca tenzilâtın ekmeklerine mâni olacağım söylediler. Bakkallan hakh gördük. Haklı gördügümü» için de mü.., kirat piyasasımn naztmı ve hâkimi olmatı l&zım gelen Inhisarj idaresi bu işe müdahale etmeHdir, diyoruz. Ulavvü emnap: Bunun üserme, Husrev tarafından katledilen şehzadelertn küçük kar deşi Mirsa Khan, âdet raucibince, kan intikamı ahnmasını istedi. Fakat Babür verdiği »öze sadık kaldı, düşmanın can ve malma el »ürdürmedi. Onaa dört kafile katir ve deve yüklü, «Itm, gümtiş, kıymettar taflar, de • ğerli eşya ve Mİreden mürekkep bütttn servetüe beraber Khorasan'a gitmeımt müsaade etti. Ayni zamanda Babür ulüvvü cenabının diğer bir mi•aüni de burada gösterdi. Etrafındakfler, kardeşi Cihangir*i, Herat'a gSndermek suretile bertaraf etmeği tekHf ettiler; aksi takdirde bu prensfa etrafmda tehlik«li bir takım entrikalar merkezleri toplanaeağını ma kul bir lisanla anlattılar ve teyidi müialea zımnında şu darbı meseli «öyledîler: «On dervif bir aba içinde uyuyabilir. Fakat bir memlekette iki kral yanvana yaşıyamaz.> Babür, kendisine evvelce hıyanet etmis olmakla beraber şu son zah metli ve meşakkatü hayatta sada • kat'e arkadaslık eden kardeşinden ayrılmak istemedi. Ancak bu kararından ilerid^ cok uî^man oiacak. Babür, Kâbil'e teveccüh etti: Babür elinde istikl&l vesaiti oldugu icin artık Herat'a gitmekten vaz geçti, ayni zamanda ordularile Şeykh Banî kuvvetleri ara»ında o kadar büyük bir nisbetsizlik vardı ki, bu derece kuvvetii ve korkunç bir düşma* na karşı hareket etmeği hatırına bile getiremezdi. Kendiai ile Şeykh Banî arasında tabiî ve mümkün olduğu kadar emin bir hail bulundurmagı akla daha muvafık gördü. Bunun üzerine Kâbil'e teveccüh etti, Afganistan'tn büyük beylerinden biri, Babür'Un amca ogullanndan birini, Kâbil'den ihraç etmişti. Karifiklik olan yerde elbet ümit olabilir mütaleasüe oraya teveccüh ediImifti.Kâbil'e kadar kate dilecek yol ancak (170) kilometre îdi. Dünyanın en muazzam dağ silsilesinden biri olan Hindukuş dağları aşıldı. Silsilenin bu ciheti, beş bin metre yüksekliğinde tepeleri ve üç bin beş yüz metre yüksekliğinde boğazları olan şark tarafı kadar güzel deiildir. Babür, ufkun asağısında yeni bir yıldız gördü. Âlim Ulu Bek'in küçük yeğenine yakıştığı gibi heyet Hmine çok meraklı olan Babür bu yildıstn (Zühal) olup olmadığını Son zamanlarda et, ekmek, sebze ve saire gibi bilcümle havayici za • ruriye fiatlarında günden güne mahsus derecede bir tenezzül görüldüğü halde lokantalarda yemek porsiyonları bir »enedenberi aynidir. Piyasada bir çok gıda raaddeleri de ucuzladığı halde lokantalardaki bu pahahhk Belediyenin nazari dikkatini celbetmistir. Binaenaleyh bu cihet Belediyece tetkik edilecektir. Fakat Belediyece cuma ruhtati yelerini tebdil ettirirken lokantaların Hindukuş daâlarından Kâbil*e: az retim vermek için fiat listelermde Babür, Kâbil ile Hindukuş arasın kendiliklerinden tenzilât yapacak daki dağhk havalide kâin ve geçil ları zannedilmektedir. mesi müskül vadileri takip ederek süra't ve kat'iyetle iieriedi. Geçitleri müdafaa maksadile gönderilen as kerî kıt'ayı zahmetsizce tepeleyip defetti. Matbuları Husrev, Kunduz'u terkettiği zaman da&ılan Moğol ve Türk askerlerinden bir kısmının iltihakı ile Babür bir kat daha kuvvet Aksaray'da Hacı ömer Urainde lendi. birini öldüren Karakaş Hüseyin, on Müverrih Mahmut Havdar'm tahminine sröre, o tarihte Babür'ün i beş seneye mahkum olmuş, bu karar Temyiz mahkemesi tarafından bir daresinde yirmi bin kisilik büyük ve külli bir kuvvet vücut bulmuş oluyor yaş mes'elesinden dolayı nakzedil • du. Bu rakam mübalâğah addolunaBu davaya nakzen rüyet edileceği bilir. Ancak. o havalide ve o tarihte, esnada maznun cinnet alâimi gös • askerî hareketlerde pek kalabahk terdiğinden Tıbbıadliye sevkedilmis, kıt'alara lüzum yoktu. Diğer ordu muayene neticesinde deli olduğu lardan kaçarak, çeteler halinde, ilhakkında bir rapor verilerek Bakırtihak eden bu askerlerin disipline köy timaranesine gönderilmişti. Tikarşı serkesliğini ve hele yağma ve marhane sertabibi Maıhar Osman hırsızhğa olan temayüllerini def ve Bey, Karakaş Hüseyn'in deli olmaıslah hususunda Babür çok zahmet dığını, temarüz ettiğini bildirmiş, bu çekti. Onun pek küçük yaştanberi suretle Tıbbıadlî ile tîmarhane ara • nizam ve intizama, büyük bir mer butiyet gösterdiğini, geçen fasıllarda sında bir ihtilâf çıkmıştı. Ahiren her iki müetsesenin dokgörmüştük. Askerlerden birinin bir torları tarafından yapılan müşterek yerliden cebren bir küp yağ aldıgım müşahede neticesinde maznunun cihaber alan Babür, yağmacı neferi nayeti islediği vakit akıllı olduğuna yakalattı ve hükümdarlık çadıri ö nünde dayak altında öldürttü. Bittabi hükmedilmiş ve bu rapor mahkemeye gönderilmiştir. bu siddetli misal tesirini derhal gösterdi. Beşinci fasıl Kâbil Cinayeti işlediği zaman deli değilmfşK Doğru değil mi? Kadın polisler tadilât yapılıyor Te^küât kanununda Şehre yaklaşıyordu. Yapılacak hareketleri kararlastırmak Uzere Babür'ün rivasetinde bir harp meclisi toplandı. Kâbil, tabiî vaziyeti itîbarile uzun müddet dayanabüirdi. Şeh rin muhasarasına derhal başlamalı mı, yoksa mevsimin ilerlemiş olraası yüzünden eylul ayında bnlunuyor duk. kışlamak için icap eden ted birlere mi tevessül edilmelidi? Ba bür mühim bîr mes'ele hakkında karar vermek lüzumunu hisseder et • mez, yanındaki bashca şahsiyetlerle bir müşavere meclisi aktetmek âde tine her zaman riayet etmiştir. Bu, tevazudan yahut başkalannın malumat ve mütaleasına müracaat etmek ihtiyacından ileri gelmiyordu. Babür etrafındaki erkânı istişareye davet etmekle, onlardan, kendisini takip edeceklerine dair nev'ima bir vait almiş olurdu. Karar verdirmek bahanesile kendilerinî bir taahhüde girmeğe mecbur ederdi. O, pekâlâ bilirdi ki, insanların çoğu, hususî teşebbüslere girişmekten âcizdir, mes'ulîyetten korkarlar ve binaenaleyh başka< larının arkasından gitmeğe meyyaldirler. Mabadi var Kâbil'e yakfaşılıyor: Çocuk düşürtme Bahsinde dedikodu Hükumetçe, çocuk düsüren kadın ve düşürten doktorlar hakkında yeni bir kanun lâylhası hazırlandığını yazniftık. Bu münasebetle beyanatta bulunan Tevfik Salim ve Besim ö • mer Paçalar böyle bir cinayete alet olacak doktor tauvrur ederaediklerini söylemiflerdir. Sıhhiye müdürti AH Rıza Bey de bu huausta bir muharririmize demiftir ki: « Çocuk düf ürmek ve buna alet olmak, aklen, vicdanen, kanunen, huIâ«a her suretle bir cinayettir. Âli tahsil görmüş, namuslu bir doktor bunu irtikâp etmez. Böyle olmakla beraber biz bunun aksine olarak bir vak'a haber alırsak derhal harekete geçer, bu kabil kimseler hakkında takibat yapar ve kendilerini adliyeye t««Iim ederiz. i Mezar kazıcılar • j Yeni tefrikanriiz bir kaç j güne kadar başlıyor : Aka Gündüz «Cumhuriyet» • karileri için yeni bir roman haj zırlamıştır. Eserin adı «Mezar { kazıcılar» dır. «Mezar kaztcı : lar» Aka'nın her biri bir şahe: $er olan romanlarını gölgede j bırakacak, sizi ağlatırken gül i dürecek, güldürüken titreteceki tir. «Mezar kazıcılar» toprakta\ ki mezarlardan, gönüldeki me| zarlardan, cemiyetteki mezar :. lardan bahsetmektedir. | ölüm, hayat, aşk... Aka bu \ ezelî ve ebedi mevzuu şimdiye j kadar hiç kimsenin kalem uzat: tnadığı bir vadiden görmekte, \ harikulâde bir şekilde göster : mektedir. i Bir kac güne kadar başhyaca| ğımız «Mezar kazıcılar'» ı siz de i beğeneceksiniz. miş, Müddeiumumî, iddianamesinde hapsetmek cürmünün sübut bulmadığını, ancak arabacı Ahmed'in dcJvüldüğü ve yaralandığı sabit olduğu* nu söylemiş, her iki maznun hak • kında da tayini ceza talebinde bu • lunmuştur. Muhakeme karar için kalmıştır. Çolak Hayri ve manav Sabri E fendilerin Şükrü çavuşu öldürmekle maznun oldukları diğer davaya da bu sabah Ağırcezada devam edile • cektir. Polis teşkilât kanununun esbabı mucibe lâyihasında elyevm mer'i bulunan polis nizamnamesînin teşkilâta dair kısmının bugünkü Ihtiyacı te mme gayrlkâfi olduğu izah edilerek fenl teskilit kanunu yapılması lâzım reldiği beyan edilmektedir. Bu kalunda elyevm meslekte bulunanla • Hikâyeler kolleksiyonu unvanh bfa* r m ial ve istikballerini tahtı temlne mecmuanm açtığı hikâye müsabaka »lan uraumî hükünsler tesbit olun . sına iştirak ederek «Piç» unvanh bir mustur. Bundan maada kanunun eshîkâye yazdıgmdan dolayı müstehcenj b a b j m u c i b e lâvma, ı n da raevcut poneşriyat cürmile mahkemeye MvkedU j ,.g n f c a r a n a r a e s i n m d e D U e.a.lar dailen Darüşşafaka talebesmden M. J . . . , ... „. , .,,. ., . „....,„, ıı J ı• L i v Iresınde ıslah edılecegı bıldırılmek • Ruştu Bey hakkındakı muhakeme hıJ ,. r# tam bulmuş, hikâyenin muharriri 2 5 ! Sivîl gün hapse ve 12 lira para ceza»ma j P ° l î s teskılfitmda kadınlarm mahkum olmuş ve bu cezalar teeil «da istihdam edileceği beyan edil edilmiştir. J mektedir. Resimli Şark mecmuasında neşrej dîlen «Rusya'da garip bir izdivaç» isimli hikâye müstehcen mahiyette görülmüş, mezkur mecmuanm neşŞehir hududu dahilindeki müstahriyat müdürüverilmişti. mahkemeye Müslim oğlu Emin Bey deminin tesçili için verilen mühlet Bu muhakeme de hitam bulmuş, bu ayın 15 inci günü akşamı bite Emin Bey bir ay hapse ve on beş lira cektir. Bu muhlet yeniden temdit epara cezaaına mahkum olmuştur. dilraiyecektir. Ayın 16 sından itibaren teftişat yapılarak henüz tesçil edilmemiş olan müstahdemin teeziye edileceklerdir. Belediye dün kaymakamlıkta yaÇolak Hayri ve arkadaşı Arif E • pılan bir tamimde şimdiye kadar fendiler, arabacı Ahmed'i hapset mek ve yaralamak cürmünden do • tesçil edflmiyen müstahdemlerin layı Ağırcezada muhakerae edilmek sür'atle Belediyeye mOracaatlerinin te idiler. Bu davaya ait tahkikat bit» teminini bildirmiştir. MOstehcen neşriyattan iki mahkumiyet Möstahdemlerin tesc'li tne'iltere devleti hayli *amandan« beri cihan siyasetinde mühim ve faal rol icra etmiyordu. ÇUnkü mait vazîyetinin sarsılmış olması ve tngiliz Ii« rasmın sukutu bu devleti haricî İşler* den ziyade dahüî buhraniar ile me» gul olmağa sevketmis idi. Mr. (Mak« Buğday piyasamız son günlerde donaid) m amele fırkası hüknm*»t»en şayani dikkat hareketlere sahne olçekildikten sonra teşkil ettiği millî maktadır. hükumet büsbiitün haricî siyasetten Rusya ihracat ofiai bu seneki aelini çekmis idi. Hatta Cemiveti Aklivre buğday satışında hesapsız havara meclislerine Hariciye Nazırını reket etmiş, idrak olunan mahsulün bile ^öndermemiı ve müzakerata a > satışı kapatamıyacağı anlaşılınca Ielâde bir murahhas vasıtasile işti • Rusya taahhütlerini ifa için başka rak etmiş idî. piyasalardan ezcümle bizim piysatngiltere devletinin cihan sivasemızdan buğday tedarikine mecbur tinde ve bilhassa Avrupa politika kalmıştır. sında mevcudiyetini «öntermemesi ai« Bundan başka Yunanistan, ttalya yasî muvazeneyi haleldar etmiş ve ve Bahrisefit adaları da bu sene Avrupa'da en büyük nüfus ve kudret Türk buğdaylarını fazla talep etmesahibi olarak Fransa devleti kalmıs ğe başlamışlar, İzmir, Mersin ve idi. Halbuki evvelce Fransa kendisine Marmara havzası mahsullerinden denV olarak tngiltere'yi görmekte ve külliyetli miktarda satm almışlardır. bu devletin amal ve tasavvuratını Sıvas hattınm küşat edilmesi ve ekseriya hesaba katmağa mecbur olbu hat güzergâhındaki mahsuldar mak t a idi. Avrupa en mühim ve haovalarm buğday ve arpa mnhsulleyatî mes'eleierin hallolunacağı bir rini fstanbul piyasasına kadar gönsırada tngiltere'nin siyaseti muattal dermeğe imkân bulmalan tstanbul kalması dünva sivasetinin istikrar piyasasına geçen seneiere nisbetle buhnasma mâni oluyordu. daha fazla buğday gelmesine se Fakat tngiltere'de son icra olu • bep olmuştur. nan intihafcatta milletin büyük bir ekseriyeti Mr. Makdonald'm raillt Zahire Borsasında bugüne bavrağı altında toplandığından ve bü kadar mechul kaian bir çok istas hükumet paranın istikrarını ve ha yoniann isimlerile buğday sahl ricî ticaretin muvazenesini temin imaktadır. Bu seneki buğday mahsulümüzün çin istediği tedabiri müessireyi itti. haı ve tatbik etmeğe muktedir oldu» miktarı hakikisi hakkında şimdiye ğundan bu devletin harict siyasette kadar verilen haberleri kaydı ihti yeniden faal ve müessir rol icra eyyatla telâkki etmek lâzım gelmek lemesine bir mâni kalmamıştnr. Bas* tedir. vekil Mr. Makdonald yeni kabinenin tktisat Vekâletince yapılan tet • teşekkülünden sonra ilk nutkunu kikata, tstanbul zahire tüccarlarına Londra şehremininin liyafetinde söygelen malumata ve muhtelif mıntalemiş ve tngiltere'nin takip edeceği kalardan şimdiye kadar elde edilen haricî siyaseti izah eylemiştir. neticelere göre buğday mahsulünün Bu siyasetin başhca hedefi bütün bundan beş altı ay evvelki tahmincihan buhranına bais olan Alman * ler veçhile fazlalık göstermediği an ya'daki buhranın izalesi için oradakl lasılmaktadır. Ancak, şark ve cenup ecnebi kredileri ve tamirat mea'ele • vilâyetlerimizin mahsul miktarı he lerinin esaslı ve devamh surette hal> lini elbirliği ile temin etmektir. Munüz tesbit edilememiştir. Bilhassa Kars ve Ardahan ovalarındaki mah maileyh bu gaye temin edilmedlği sulün idrakine ancak teşrinievvel ni takdirde bütün dünyanın ihtilâl ve sukuta uğrıyarak batacağını ve he • hayetinde başlanmıştır. Bu iki ovamen gelecek ay f ırtına aahasımn kenın geçen senelere nisbetle bu sene narına gelinmiş olacağım ihtar et • daha feyizli mahsul verdiği alınan «nistir. Bu sözje*..rolf Tjn»nîJaJ.t.t»T gıltere devleti butun dunya ile bırlık* Dün Zahire Borsasında buğday te kendisini dahi batıracağına kani fiatları Uzerinde beşten on paraya oldugu bugünkü Almanya • Fransa kadar bir tenezzül kaydedilmesine münasebatındaki tezebzübe bir ni • rağmen buğday satışları normal vahayet vermek için bütün kuvvet ve ziyetini muhafaza etmektedir. nüfuzu ile faal bir liyaset takip ede« cektir. thtimal bunun için Sir Avsten Bununla beraber muhtelif istas Çemberleyin, ve Lord Redinğ gibi yonlarda ve muhtelif şehirlerdeki yaşlı siyasiler Hariciye Nezaretini tüccar ve zürraın elinde daha pek çok mal bulunduğu, hatta geçen sene binnisbe genç ve dinç Sir Con Simon mahsulünden stok mal mevcut oldu gibi bir siyasiye terketraişlerdir. MUHARREM FEYZt ğu anlasılmaktadır. Arpa mahsulüne gelînce, Yuna nistan, ttalya ve hatta Rusya borsalarımızdan mebzul miktarda arpa satın almaktadırlar. Satış ufak tenezzüllsre rağmen normaldir Yeni bir Ticaret metaı! Çolak Hayri efendinin muhakemesi istanbulun verdiği vergi Dün bir refikimiz İstanbul'un bu •ene 25 milyon lira vergi vereceğini yazmıştı. Yaptığımız tahkikata nazaran bu haber doğru değildir. Geçen ve evvelki seneler filhakika îstanbul'un Defterdarhk vasıtasile tahakkuk ettirilen vergileri bu miktara baliğ olmuştur. Fakat bu sene kazanç ve müsakkafat vergilerinde ehemmiyetli surette tadilât yapıldığı ciheti e bu tahakkukat 20 ile 18 milyon arasına düşmüştür. Bu hesapta gümrük varidatı ve diğer bazı rüsum dahil değildir. Hükumet bütçesinin varidat kısmının dörtte birinden bir miktar daha fazlasım tstanbul varidatı ve tah silâtı temîn etmektedir. HalifelikL tngiliz gazetelerinin verdiği habere göre Nis'te oturan ve kızı Dürrü* şehvar Hanımı Haydarabat Nizami'* nin oğluna veren sakıt halife, Ab • dülmecid'in halifeliği etrafında yeni bir mes'ele çıkmıştır. Abdülmecid'a her ay üç yüz tngiliz lirası iane vermekte olan Haydarabat Nizamf, oğ« luna Dürrüşehvar Hanımı aldıktan sonra Abdülmecid'in aylığım birden» bire yedi bin tngiliz lirasma çıkar •' mıştır. Bunun sebebi yalnız bu izdi« vaç mes'elesî değildir. Bakırköy'e otöbös fşliyecek Müddeiumumiliğin mOtercim kadrosu Geçenlerde bir grup Bslediyeye müracaat ederek Sirkeci'den Bakır. köy'üne otobüs işletraek için müsaade istemişti. Uzun uzadıya yapılan tetkikat neticesinde Belediye bu mü > racaati hüsnü telâkki eylemis ve lâzıra gelen ruhsatı vermiştir. Bugünden itibaren Sirkeci'den Bakırköy'ü ne kadar etobüs seferlerine başla • nacaktır. Sirkeci'den Bakırköy'üne 17,5 kuruş ücret ahnacaktır. Müddeiumumilikte teşkil edilen gazeteleri tetkik bürosu için ingilizce, almanca, fransızca, italyanca, rusça, ermenîce ve yahudice bilen mütercimler ahnarak mütercim kadrosu tamamlanmıştır. Afyon tacirleri En mühim afyon fabrikalan Fransa, Almanya ve tsviçre'de bulunmaktadır. tngfltare ve Felemenk'te de afyonlu maddeler ihzar eden fabrikalar vardır. Avrupa fabrikalan bütün ihtiyaçlannı bîr (kartel) halinde tedarik etmekte dirler. Bu sebepten en büyük afyon müstahsili olan memleketimizde, tacirler yegâne aba olan bu kartel karşısmda esadı bir vaziyet alamamakta ve fiatlarda da gayritabii teraevvüçler göstermektedir. Ba ehemmiyetli noktayı nazari iti • bara alan Ticareu" Haricfye Ofiti memleketimizde de bir afyon saha (kartel)i vücude getirmek üzere tetkikat yapmış, afyon tacirlerini bir içtimaa çagırmayı lüzumlu bulmuştur. DünkO celaede Ofisin çizdigi formül dairesinde cereyan eden müzakerede mutabakat hanl olmuştur. Şimdi böyle bir kartel teşkili için icap eden esasat hazırlanacaktır. Miltarekenin senei devriyesi Bazetecilik mektebi bu sene açılamıyacak Darülfünun divanı aktedecek ilk içtimada gazetecilik mektebi hakkın. daki kararını verecektir. Mektebin b« »ene açılmasına imkân olmıya eagı anlasılmaktadır. Dün mütarekenin senei devriyesine müsadif olduğundan dün sabah şehrimizde bulunan Frannz, ttalyan ve Belçika'lılarla eski muharipler cemiyeti mümessilleri Feriköy'ündeki mezarlığı ziyaret ederek harpte ölen Fransız, ttalyan ve Belçika askerlerinin hatırasını taziz etmişlerdir. Merasimde hazır bulunan Fransız sefiri Kont Dö Şambrön tara fından bir nutuk irat edilmiştir. Bundan sonra Sen Lüi kilisesinde bir âyini ruhanî İtalya Kralı Victor Emanuel Hz. nin senei devriyeleri münasebetile dün Bey icra edilmis ve öğle üzeri de Ünyon Fransez'de bir ziyafet verilmiştir. Zioğlu'nda Sent Antuvan kilisesinde bir âyini ruhanî yapılmıştır. Bu merasimde yafette müteaddit nutuklar irat edilmis ve buna Fransız sefiri tarafından mu • ttalya sefaret erkânile fehrimizdeki İkabele edilmiştir. talyan konolonisi hazır bulunmuştur. İngillz gazetelerinin yazdığına göre Hindistan müslümanları toplana • rak Abdülmecid'i halife intihap edeceklermiş. Abdülmecit halife olduktan sonra hilâfeti Haydarabat Veli ahtı olan damadına devr edecek tir. Bu suretle Abdülmecit Uzerinde bulunduğu zannettiği halifeliği darnadına satmış olacaktır. Türkiye'dea Eski tekaüt kafnunları mucibince tekaüde sevkedilenlerden hususî ve koğnlan hilâfet müe.sesesi Abdül . mecid'in elinde şuna, buna satılaa ya mülhak bütçelerden maaş veya kârlı bir ticaret metaı haline gel • ücret alanların tekaüt maaslannın miş tir. tamam ve umumî bütçe dahilindeki dairelerden birinde istihdam edilenlerin ise tahsisatı fevkalâde ilâve edilmeksizin yalnız maaşı aslilerinun itası Maliye Vekâletinden Defter • Büyük bir renkli karikatür darlığa tebliğ edilmiştir. Tekaüt maaş'arı hakkında bir emir Bugünkü Yeni Gün'de Seyyah geliyor Yakmda limanımıza iki vapur seyyah geleceği hakkında belediyeye malumat gelmiştir. Dün bir sabah gazetesi maruf Fransız âlim ve mütefekkiri M. Dükamel'in dün Bükres'ten İstanbul'a geleceğini bildiriyordu. Yaphgımız tahkikata nazaran Fransız âlimi şehrinrüze gelmiyecek ve Bükres'ten doğru Avrupa'ya gidecektir* Evvel zaman içinde: Kaınpeder> damat, çakıntı ba! Ahmet Ramm Zayıflama fınnları 11 ai y a' kral ı iii'n *s e ii'eı * 'de vriy e si M. Dükamel Kıvdcim Biraz da gülelira Mahmut Yetari'nin Mizah sahifesi Siyasî icmal, Ankara mektuplari Yeni Gün'ün güreş müsabakası tafsilâb

Bu sayıdan diğer sayfalar: