16 Kasım 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Kasım 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Ctanharîyet ;İ6 Teşrinisani l93]ı f Muharriri: FERNAND GRENAR Mütercimi: YUSUF OSMAN Tasarruf haftası Sehir ve memleket haberSeri J Siyasîicmal ) Tescil edilmiyen Müstahdemin Otobüs imtiyazı Tramvay şirketi de talip çıkıyor Tramvay şirketi meclisi idare reisi sabık Reji Müdiri Umumisi M. Veyl'in şehrimize gelmesi yeniden bazı tefsirlere yol açmıştır. Teraşşuh eden bazı haberlere göre, Tramvay şirketi tstanbul dahil ve haricinde yavaş yavaş revaç bulmakta olan otobüs nakliyatından endişe etmektedir. Otomobilcüerin de on kuruşa bir adam taşımak için yaptıkları müracaatler şirketin bu endişelerini artırmıştır. Geçen sene Taksim ile Büyükdere arasında işlemeğe başlıyan otobüs ler çok rağbet görmüş, bu hal Şir ketihayriye'yi bazı tedbirler almağa sevketmişti. Tramvay şirketi, günden güne artan otobüs nakliyatının daha ucuz ve daha seri olması yüzünden nü fusun tramvay güzergâhı olan ma • hallelerden otobüs işliyen semtlere akacağı tahmin olunmaktadır. İsAe bu tahmin Tramvay şirketini şiıı diden teşebbüsatta bulunmağa f«vketmîştir. M. Veyl'in Metr Salem i!e bİr likte bu mes'eleler hakkında tet kikat yapacağı, icap ederse Ankara'ya giderek tramvay imtiyazına tevfikan, tekmil tstanbul otobüs işletme imtiyazmı temine uğraşacağı anlaşılmaktadır. Tramvay şirketi mercut imtiya Kina nazaran, tstanbul'da otobüs işletmek hakktnın kendisine ait ol duğunu söylemekte ve bunu filen yaptığını isbat etmek için Taksim Beşiktaş arasında da seferler yap maktadır. Şirketin bu gayeye vâsıl olmak için yeniden bazı hatlara otobüs iş leteceği işitilmektedir. Cemiyetin İstanbul şubesi Babür'ön yeni malikânesi Hindistan gibi büyük fatihlerln gü dün programı tesbit etti Mühlet dün bitti, bugün zergâhı Türk'ler, en eski devirlerdenberî Hindistan'da hâkim Millî lktisat ve Tasarruf Cemikontrol başlıyor 2b yeti dün Halk Fırkası vilâyet Gazna kasabası: Kâbil'in garbinde, çınar ağacına teıadüf edilmez, ciolak tepelerde, çam bile nadîrdir. B^y»irler için mükemmel mer'alar. vadilerin taban yerlerinde kâindir. Cenubu garbiye doğru, dağlar, yavaş yavaş, bir yelpaze seklinde alçaimağa başlar; alçala alçala nihayet ovaya münkalîp olur. Bu dağlardan çrkan dereler, dağların tamamile alcalıp ovava münkalip oldu.Şu yerde Seistan ba taklıklarına dökülerek orada kaybolur, gider. Burasi Hilmend havzası dır: Düz. vekna^ak. hüzün verici. kurak bir iklimdir. Yüksek Asya stepIerinde oldu$u gibi. bu yerlerde de, toprak ren^inde vahsi melez atların koşustupu jjörülür. yapraksız ve gölgesiz küçük fidanlardan ibaret olan saksaul a£aeır»dan baska ates verecek oduna tesadüf edilemez. Yeloaze fibi açılan mıntakanın mufassal noktasında, deniz sathmdan (2350) metre yüksekliğinde ve bir kaç kerpic evden mürekkep Ghzna kasabası kâindir. Bu hüzün verici fakir kasabanın hazin bir mıntakada bina edilmiştir. O tarihte, Ghazna kasabasma, yer vüzünde cehennem vasfı verilirdi. öyle hazin ve sıkmtılı bir cehennem ki, Cenabı Hakkı, diğer bir ce • hennem halk etmek külfetinden kurtarmış!.. Babür o meşhur Sultan Mahmud'un bu kasabayı payıtaht olarak nasıl intihap ve uzun müddet muhafaza etmiş oiduğuna mütehayyirdir. Sultan Mahmut, o tarihten beş yüz sene evvel, Afganistan'ın ve Şarkî İran'vn şevketli bir hâkimi idi. Kâsmir, Aud ve Vindhya ormanla rına kadar, Hindistan'ı, fatihane gezmişti. Bu muhteşem ve şevketli hükümdarın sarayını, eski lran'ın destancısı büyük Firdevs şereflen dirmişti. Fakat Sultan Mahmut, göçebelik an'anelerine Babür'den daha ziyade bağlı idi. Tebaasının güzel san'atlara ve edebiyata ait zevkle • rine yüksekten iştirak etmekle beraber, kırlara, açık ufuklara karşı beslediği meyilden vaz geçmemişti. Vahşi dağlarda emin bir melcei, şehirlerin debdebesine tercih ederdi. lerinde kâin Bevgeş nahiyesi kuv vetli eşkiya çetelerile çepeçevre sarılmıştı. Hükumet nüfuzu oraya hiç bir zaman girememiştir. Babür, hayatının sonunda, şevket ve debde besi parıl parıl parladığı devirde hatıratını yazarken, bu nahiyede, halen intizam ve asayiş tesis etmeği düşünüyordu. Alman buhranı ve yeni Ingiliz kabinesi merkezinde vali muavini Fazlı Beyin riyasetinde toplanmış, tasarruf haftasında yapılacak merasim programını tesbit etmiş tir. Buna nazaran, hafta içinde lise, orta ve ilk mektepler talebesi arasında tasarruf mevzuu etrafmHindistan kapısı: da müsabakalar tertip edilecek Bu memleketin, binefsihi değeri ve birinci gelenlere naktî mükâfat azdı. Fakat burası Hindistan'ın kaverilecektir. pısı hükmünde idi. Adeta, Hindis Geçen sene olduğu gibi yerli tan kümesine çullanacak atmacanın mallardan vitrin müsabakalan yüksek bir yuvası idi. Zaten dünyanın bütün Fatih'leri hep bu yoldan tertip olunacak ve Üsküdar, Kageçerek Hindistan yarımadşsını isdıköy, Beyoğlu, îstanbul chiet tilâ etmişlerdi: lerinde birinci ve ikinciliği kaza1 Iskenderi Kebir. nanlara madalya ve diplomalar 2 Antakya'lı Selösid. verilecektir. Bir hafta her akşam 3 Yunan'lı Meandre. radyo ile tasarruf hakkında kon4 Çin hududundan gelen Jueçi I feranslar verilecektir. Millî ta göçebeleri. 5 Eftalit Hün'leri. sarruf mevzuu etrafında plânlar 6 Sultan Mahmut Gaznevi. ihzar edilerek sinema ve tiyat 7 Gurlu Sultan Mehmet. rolarda çaldırılacak, hoparlör 8 Samarkand'h Timur. lerle umumî meydanlarda halka Hep bu yoldan geçerek Hindis tan'a inmişlerdi. Kâbil'e yerleştikten dinletilecektir. Tasarruf hafta sının ilk gününe tesadüf eden cusonra Babür'ün Hindistan'ın ve ma günü Halk evinde bir resmi Ganj'ın münbit ovalarına, efsanevî servetlerine, bütün dehasile tevec kabul yapılacak, ayni günde millî cüh etmesi, zarurî olduğunu iddia sanayi erbabı, izci ve sporcuların etmek, insana bugün, cazibeli bir iştirakile bir resmi geçit icra olutahmin gibi görünür. nacaktır. Babür 5 Her şey onu Hindistan'a seokediyor: Müstahdeminin tescili için verilen mühlet dün bitmiştir. Bugünden itibaren mahalle heyeti Oıtiyariyeleri faaliyete geçerek müracaat etmemiş olanlan tesbit edecekler ve bu kabil kimseler tecziye olunacaklardır. İthalâtı tahdit Haber ticarî mehafilde nasıl karşılandı? Tediye muvazenesini temin için ithalâtın ihracata göre tahdit e dileceğini yazmıştık. Dün bu mes'ele hakkında şehrimiz ticarî mehafilde tetkikat yaptık. Piyasada söylenenler şunlar dır: İthalâtın ihracattan fazla olması, yani haricî ticaretin memleketin iktisadiyatı lehine tanzim ve takviyesi için icap eden ted birlerin ahnacağı hükumetçe müteaddit defalar beyan edilmşitir. Bu itibarla Ankara'dan verilen haberlerin teeyyüt edeceği süphesiz addolunmaktadır. Cihan iktisadî buhranı dola yısile bir çok hükumetler itha lâtım tahdit ederek mukavemet tedbirleri almıslardır. Bundan iki ay evvel lran ithalâtının ihracattan fazla olmamasını temin için ithalât müsaade vesikası usulünü çıkarmış ve bunu tatbika başlamıstır. Stonya hükumeti de bundan bir kaç gün evvel en mühim itha lât maddelerinin memlekete girmesini inhisar altına almıştır. tspanya da ithalâtı müsaadei mahsusaya tâbi tutmuştur. Bizde bu tedbirleden hangisinin ittihaz edileceği henüz ta ayyün etmemiştir. Salâhiyettar zevatın mütalea I larına nazaran almacak tedbir j bu şekillerden başka bir şekilde, I memleketimiz iktisadiyatına uy J ğun olarak ittihaz edilecektir. j Almanya harbi umumiden sonra harap olan iktisadiyatını düzeltmek üzere hariçten bir çok paralar al • mıştı. Bu paralarla asrî fabrikalar, şehirler yaptı. Galip devletlere teslim ettiği gemilerin ve vagonlarm yerine yenilerini yaptı. Alman mil letinîn harikulâde gayretine înzimam eden bu maddî yardım meydana yeni ve kuvvetli bir Almanya çıkardı. Fakat Almanya hariçten aldığı paralarla bir taraftan sanayi ve ticaretini ihya ederken diğer taraftan tazminatı harbiye demek olan tamirat için milyarlarca tedi • yatta bulundu. tşte bu siyasî tedi • yat Almanya'mn muvazenei mali yesini sarstı. Cihanşümul iktisadî buhran da bu sarsmtıyı bir kat daha teşdit etti. Almanya bir taraftan hariçten aldığı bir milyar tngiliz lirasından fazla para için senevî iki buçuk milyar altın mark faiz ve amortisman ödemeğe mecbur olduğu gibi tamirat için dahi milyarlarca altın mark vermeğe mecburdu. Geçen haziranda vaziyet bu paraları veremiyecek bir hale geldi. Fakat Amerika Reisicumhuru Mr. Hoover'in teklifi üzerine tamirata ait tediyat bir sene müddetle tecil edildi. Hususî kre diler dahi şubata bırakıldı. Almanya nefes aldı. Lâkin mes'ele esa • sından halledilmemişken Mr. Makdanold amele hükumetinin başında bulunduğu sırada yedi devletin başvekillerini ve Hariciye Nazırlarını Londra'ya davet ederek bir konfe rans topladı. Konferansta Almanya'mn vaziyeti tehlikeli olduğu tasdik edildi ve tedabiri lâzime ittihaz edilmesi lüzumu beyan olundu. Fakat iş bununla kaldı. Müsbet hiç bir tedbir alinmadı. İnçiltere kendisinin dr.hüî buhranları ile meşgul oldu • ğundan Almanya'ya muavenet hu susunda önayak oiamadı. Fakat simdi vaziyet değişmiştir. tngiltere işe müessir bir surette müdahale edeceğini ilân etmiştir. tn sjiltere Kralının nutku, Başvekilin Londra Şehremininin ziyafetindeki sözleri ve muhafazakârların lîderi ve sabık Başvekil Mr. Ba'dvin'in beyanatı tnçiltere'deki millî hükume tin haricî siyasetinin Almanya'mn vaziyetini esaslı ve devamli surette ıslab etmegi hedef tuttuguna şüphe bırakmamıştır. Millî hükumetin arkasında buiunanlarm yüzde sekseni muhafazakâr olduğundan yeni hükumette ve Darlementoda en büyük püfuz Mr. Baldvin'dedir. Binaena leyh tngiliz siyasetînde en ziyade sözü geçen bu zattır. Muhafazakârların lideri son nutkunda demiştir ki: «tngiliz'Ier spekülâsyon için değil, Almanya'yı ihya için on senedamberi milyarlarca para verdiler. tngiltere bu paraların siyasî düyundan yani tamirattan dolayı tehlikede bırakılmasma müsaade edemez. Fransa ile Almanya arasında tngiltere'nin rey ve muvafakati inzimam etmek sİ7İn bir itilâf aktolunamaz.» tngiliz lirasının sukutuna başlıca sebep Almanya'daki tngiliz sermayelerinin mahpus kalması, akibetinm de me*"hul bulunmasıdır. Yalnıa bu sebep tngiltere hükumetinin müda halede bulunmasına kâfidir. Halbuk! tngiliz ricali Almanya'nm sukutu ile bütün dünyanın ihtilâl îçinde kalarak peri«an ve harap olacağına dair ayrıca kanidi*, bu kanaatlerini iz har da etmislerdir. Binaenaleyh tamirat mes'elesine ait Fransız A l man müzakeratma tngiltere'nin müessir surette iştirak ve müdahale edeceği artık bir emri muhakkaktır. Her şey, tarihin ve coğrafiyanm bütün zaruretleri onu Hindistan'a sevkediyordu. Babür, Hindistan kapılarına ve yollarına malikti. Hindistan'a girmek.oralara hâkim olmak için, ceddi Timur'dan mevrut saltanat hakkı onun elinde müessir bir silâh olabilirdi. Bundan maada, Türk milletinin eski ve millî an'anesi de onu, Hindistan'a yürümeğe davet ediyor, mıknatıs gibi çekiyordu. Arap Hösnö mahkum oldu Üsküdar'da tnşirah bahçesinde bir zabıta memurunu katil kastile yara lıyan ve zabıtaya hakarette bulunan Arap Hasan altı sene iki ay yirmi gün ağır hapse mahkum olmuştur. Yanlış bir haber Akşam gazetelerinden biri tramvayla Bahkpazarı'ndan Şişliye yük naklinden bahsetmektedir. Bir hat üzerinde yolculara bile rahat rahat nakle imkân bulunamazken ortaya böyle bir haber çıkarılmasına hayret edilmektedir. Bir haftalık ihracatımız Son bir hafta zarfında memleke timizin muhtelif mmtakalanndan yapılan ihracat miktan berveçhi atidir: tstanbul mıntakasından: 1004 çuval fındık, 155 balya tiftik, 22 bin çuval arpa, 28 sandık afyon, 534 balya yapağı. İzmir mıntakasından: 996835 kflo arpa, 631 kilo afyon, 102457 kilo incir, 1,299,297 kilo üzüra, 12380 kflo zeytinyağı, 297534 kilo palamut. Samsun mıntakasından: 162398 kilo tütün, 1815 sandık yumurta. Bu hafta zarfındaki t&tiin stoku 6,419,000 kilodur. Türk ırkı etkidenberi Hindistan'da hâkim: Bir Babil, kulesî: Babür'ün saltanat sürdüğü mın taka, daha aşağıdaki havaliye şamil deeildi. Bu bükumet, şimdiki Afganistan'ın küçük bir kısmını, en şimaldeki, en vabsi ve sarp kısmını ihtiva ediyordu. Burası, Bâbil Kulesi gibi on bir on iki muhtelif lisan konuşan kabilelerle meskun bir yerdi: Türkçe, moğolca, hintçe, puçu yani asıl afganca ve afgancaya mensup müteaddit lehçeler.. Memleketin her tarafında bir takım yağmacı züm reler; bir türlü hükumet idaresi altına girmiyor, serkeşane yaşıyordu. Ghazna'nın şarkında Sefitkah etekden ve ne miktar yapılması lâzım geldiğini meclis tayin edecektir.» Dedi. Esasen ruznamede dahil bulun madığı gibi vakit te müsait olmadı ğindan bunun müzakeresi talik o lundu. Türk ırkı lâakal bin senedenberi Hindistan'ın hâkimi idi. Hatta tarihin karanlıklarına kanşmış ve az çok müphemiyet içinde kalmış Yüc çileri hesaba katarsak, Türk kavmi Hindistan'da on beş asırdanberi saltanat sürüyordu. Fakat Babür bu yolda hareket etmek için çok düşündü, tereddüt etti. Ancak çaresiz 1 *.lınca Hindistan'a hareket etti ve istemiyerek arzusu hilâfına Hindistan İmparatoru oldu. Onun bütün gayesi asıl ırkı içinde şa'şaalı ve haşmetli bir hükümdar olmak, kendi hanedanının prenslerine kumanda etmekti. O hanedanın payitahtı Samarkant ve Herat şehirlerinde hükümran olmaktı. Mabadi var üç ayhkların bordroları Defterdarlık üç âyllkların tev • ziine kânunuevvelin birinde başlı yacağmdan bordroların ihzarı muamelesi ikmal edilmiştir. Mısır, Yunanistan ve Türkiye'ye Turk tutunculugu | gelecek ve gidecek artistlerin tenzi Artistler ucuz seyahat edecekler Malta ile ticaretimiz lara taalluku itibarile tetkikinin ge lecek ictimaa taliki hakkındaki bütçe encümeni mazbatası kabul edildi. Buz işi Miistahdeminin tescili mes'elesi Müstahdeminin tesçiline dair olan müddetin temdidini talep eden Daimî Encümen mazbatası okundu. Manyasizade Feridun Bey buna itiraz etti. Müddetin temdidi doğru olamıyacağını söyledi. Avni Bey cevap vererek müdde tm temdidinde zaruret olduğuna işaret etti. Feridun Bey; hiç olmazsa bu temdidin son olmasında ısrar etti. Fakat bu münakaşalardan sonra anlaşıldı ki müddet Sehir Meclisinin hali içtimada bulunmadığı bir za manda temdit edilmiştir. Ve dün de tamam olmuştur. Bu vaziyet karşı smda tabiatile mazbata tasdik edildi. Lâğım sularile sttlanan bostanlar Bazı taraflarda lâğım sularınm bostanlara gittiği ve bu yüzden tifo hastalığı zuhur ettiği ve umumî Iâ ğım inşaatının ise fazla paraya mütevakkıf bulunduğu, binaenaleyh hiç olmazsa şimdilik en mühim yerlerin tamiri suretile bu mahzurun önüne geçilmesi hakkında bir mazbata okundu. Müzakeresi gelecek içtimaa bırakıldı. Daimî Encümen azalarına; Şehir Meclisine iştiraklerinden dolayı aldıklan hakkı huzurdan gayrı beher içtima için ayrıca hakkı huzur ve rilmesi hakkındaki Belediye riyaseti tezkeresi okundu. Celse yarım saat tatil edildi. İki celse arasında bütçe encümeni toplanarak bütçeye taal luk eden işleri ve bu meyanda Daimî Encümen azalarına yar>ılması teklif olunan zam mes'elesini müzakere etH. fkfnci eelse açıldıği zaman bu keyfiyetinin muhtelif kanun Karaağaç mezbahası hesabı kat'î raporunun müzakeresine geçildi. Bir arahk Mehmet Ali Bey söz aldı. « Buz istihsalâtı şehrin ihtiyacatına tekabül ediyor mu? Malum değil. Maliyet fiatını bilmemiz lâ zım. Onu da bilmiyoruz.» Dedi. Makam namına muavin Nuri B.: « îstihsalât şehrin ihtiyacattna tekabül etmektedir. Yevmiye 125 ton istihsal edildiği halde sarfiyat 100 ton kadardır. Maliyet fiatı henüz tesbit edilmemiştir. Çünkü makineler yenidir^ cevabmı verdi. Mehmet Ali Bey gene sordu: « Mukavele bitmek üzeredir. Serbayilik ortadan kalkacaktır. Bu takdirde Belediye icap eden terti batı alıyor mu?» Nuri Bey: « Mukavelenin bitmesine daha zaman vardır. Bittiği vakit cevap verilir» mukabelesmde bulundu. Hesabı kat'î raporu da bitmişti. Mehmet Ali Bey tekrar söz aldı: Harbi umumiden evvel Türkiye'den Malta'ya mühîm miktarda hububat ve meyva gönderilirken bugün bu mem lekete yaptığımız ihracat sıfıra inmiştir. İhracat Ofîsi Türkiye için ehemmi yetli bir mahreç olacağtnı düşünerek Malta'nm umumî ihtiyaçlan hakkında bir rapor hazırlamış, alâkadarlara bfldirmiştir. Bu rapora bilhassa İzmir ve Mersm tacirleri fazla alâka göstermişler ve Ofise müracaat ederek ihracat şeraitini öğrenmek istemişlerdir. Ofis, tüccara Malta'daki büyük müesseselerle icap eden temaslarda bulunacağını bildir miştir. Belediye ve idarei hususiyenin hesabı kat'isi idi. Bunun üzerinde münakaşa cereyan edecekti. Vakıa Vali Beyin işleri çoktur. Bilhassa son za manlarda resmî işlerinden maada Balkan Konferansı gibi mühim işlerle de uğraştılar. Daha sonra bir de rahatsızhk geçirdiler. Fakat Vali Beyefendiye refakat eden muazzam bir teşkilât vardır. Bunlar ne yapı yor? Hiç bir şey yapılmadı ve neticede biz işsiz bırakıldık. İnşallah et mes'elesi için teşekkül eden komisyon muvaffak olur da bu da günahlarımızın kefaretini teşkil eder.» Nuri Bey: « Vali Bey hastadır. Şimdi de buradan ıztırap duyarak aşağı indi.» Dedikten sonra; her şeyin im kânla mukayyet olduğunu, tevhit dolayısile işlerin bir takım yeni mecralar aldığım söyledi ve belediye memurlarının kudreti beşer haricinde çahştıklarını ilâve etti. Bundan sonra azadafn Sıtkı ve Şevket Beyler söz almıştı. Sıtkı Bey söze başladığı sırada reis Sadettin Ferit Bey; artık ruznamede müza kere edilecek bir şey kalmadığını ve bu dakikadan itibaren azayı bir dakika bile tutmak salâhiyetini haiz olmadığmı söyliyerek mevzu hari cinde müzakerenin devammı kabul edip etmediğini heyeti umumiyedeaı sordu. Bütün aza ayağa kalktı. Sadettin Ferit Bey Belediye Reisi na mına azaya veda ederek «on celseyi kapadı. ' Çekoslovakya piyasası da elimizden gidiyor mu? Yugoslâvya reji idaresi Çekoslov^ya'ya mühim miktarda tütün satabilmek için yemi bir mukavele yapmıştır. tstanbul Ticaret Odası bu mukaveleden Tütün tnhisarını haberdar etmiştir. Memleketîmizin en fazla tütün ihraç ettiği yerlerden biri de Çekoslovakya olduğuna göre Tütün tnhisarının faaliyetsizliği karşısmda birde bu mahreci elimizden kaçırır sak iş tamam olur . lâtlı bir tarife ile seyahat etmelerini temin için tskenderiye'den şehrimize bir heyet gelmiştir. Bu heyet Seyrisefainle temas edecektir. tdare teklife muvafakat ederse artistler badema yalnız Seyrisefain vapurları ile gidip geleceklerdir. istenografi kursu açıldı Ticaret mektebinde tesis edilen istenografi kurslan dün geceden itibaren açılmıştır. Kursların alâka göreceği tahmin edilmektedir. Fevzi Paşa Hz. Bh* müddettenberi şehrimizde bulunan Büyük Erkânı Harbiye Reisi Müşir Fevzi Pş. Hz. Peykişevket ile tzmit'e gitmişlerdir. Stadyom kaldıj Parası kısmet olursa 932 de tamamlanacak Stadyom insası için bütçede mevzu kırk bîn lira tahsisat ile hem yerin a Inunası ve hem de inşaatm temini kabil olamıyacağı anlaşüdığından bu işin gelecek seneye bırakılması takarrür et miştir. 932 bütçesine mevcut kırk bin liraya ilâveten fazla tahsisat konacak ve hemen insaata baslanaeaknr. Taksfm şirketinden isfenen arsalar Defterdarlık Taksim Emlâk şirketine müracaatle kanunen hükumete verilmesi lâzım gelen karakol ve mektep arsasının tefrikini istemiştir. MUHARREM FEYZt Radyoda Esperanto dersleri Paris Ticaret Odasının beynelmilel ticarette muavin lisan olarak espe • ranto lisanının kullanılmasma karar verdiğini yazmıştık. Bu karar bir çok ticaret odalarmca kabul edilmiş, Avrupa'nın bir çok radyo merkezleri her gece muntazaman esperanto dersleri vermeğe başlamıstır. tstanbul Radyo şirketi de bu hususta tetkikata başlamıstır. Ticaret Odası esperantoyu muavin lisan olarak kabul ettiği takdirde tstanbul radyo merkezi esperanto dersleri verecektir. Dürrüşehvar'ın izdivaci (Blrinci sahifeden mabait) nadanlarından hiç biri ecnebi bir na« nedan ile sihıiyet peyda etmemiş idi. Nizam Hanedanı ise bilhassa gayet dar bir daire içinde sihriyet tesis ediyordu. Bu âdetten inhiraf edilmesi Haydarabat nizamlarmm büyük Moğol İmparatovluğundan ayrıldığm danberi zamanın icabatma uymak için gösterdikleri kabiliyetin yeni bîı» nişanesidir. îki Osmanlı Prenses! Haydarabat'taki içtimaî hayatın inkişafına bariz tesir ve nüfuz icra edeceklerdir. Bugün Rivyera'da Cimiez'de sabık halifenin ikametgâhında kısa ve sade merasim icra edilecek ve burada Haydarabat Maliye Nazın Ekber Haydari, Nizam'a vekâlet edecektir. Son merasim ise Haydarabat'ta büyük ihtişam ile icra edilecektir. Bugünkü merasimi sabık halife bizzat yapacaksa da Hindistan'a gitmesine ihtimal verilmemektedir. Bu izdivaçlar Ekber Havdari'nin mahirane diplomatlığı neticesinde vuku bulmuş tur. Bugünkü Yeni Gün'de Fuhuşla mücadele ömer Rıza • Otomatik hayat Mahmut Yesari Edison öldükten sonra anlaşılan sır! Biraz da gülelim ve sinema sahifeleri Avukatların: Meslek hayatınızda en heyecanh dava hangisidir? Muhittin B. susuyor! Yarın: Hanife Hanım sesli sinemada Münakaşa başlıyor * Bu kabil cemiyetlerde tea müldür. îçtimaın sonunda reis bir veda nutku söyler. Yapılan işler hakkında izahat verir. Hamdolsun bizde böyle bir teamül yok. Eğer ol saydı bilhassa bu devrede muhterem reisimiz çok müşkül vaziyette kala caktı. Bize gelince; buradan müsterih olarak ayrılabiliriz. Biraz evvel ol duğu gibi otuz kuruşluk bir pulun sureti ilsakı gibi bir takım mühim mazbataları çıkardık. İnsaf edilsin. görÜD göreceğimiz işler bunadn ibaret değildir ya! Mezbaha hesabı kat'isî geçen sene müzakere edile cek bir iştl. Bu içtimada asıl işimiz Meclis dağılırken Haliç Şirketinin vaziyeti Haliç şirketi murahhasları dün Vilâyete gelerek Vali ve Belediye Reisi Muhittin Beyi ziyaret etmiş ler, şirketin vaziyeti etrafında hu susî mahiyette görüşmüşlerdir. Nuri Beyin meb'usluğu Yeniden H. Fırkasına giren sabık Kütahya meb'usu Nuri Beyin f ırkaca Gazi Antep'ten meb'usluğa namzet gösterileceği Ankara'dan haber ve • rilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: