4 Şubat 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

4 Şubat 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cam/ıarıyei SON TELGPAFLAR Sıhhiye Vekili Tahdidi teslihat Konferansı açılırken.. Cenevre'de toplanan murahhaslar 1,700 milyon kişiyi temsil etmektedirler! Tahdidi teslihat mitesi teşkil edilmiştir. Bu ikinci koCenevre 3 (A.A.) Tahdidi tes miteye bilhassa Yugoslâvya, Lehistan ve Türkiye murahhasları dahildir. Ülihat konferansı, dün saat 16,30 da eüncü bir komite de bütiin memle • açılmıştır. Bu esnada ş«hria bfitün ketlerin siyasî ve dinî teşkilâtları çanları çalıyordu. Reis M. Henderson, büyük bir ka tarafından sulh lehinde vuku bu!»n müracaatleri tetkik ve tasnif ede • labalığm, 500 gazetecinin ve btitün cektir. heyetlerin buzurunda teslihatm terki ve tenkisi konferansınm içtima Bu komiteler, bugün toplana devresinin açılmış olduğunu beyan eaktır. etmistir. M. Henderson, önümüzdeki ictima Mumaüeyh, bir nutuk söyliyerek, tarihini •oylememiştir. Ancak bu iç* Aksayi Şark'taki vaziyetin vahame* timaın perşembe veya cuma günü tine telmih etmiş ve mi*aklara tama aktedileceği zannolunmaktıdır. O men ve harfiyen riayet edilmesi gündenberi salâhiyet ve tesviye ko lüzumunu ehemmiyetle kaydeylemiş mitelerinin raporları dinlenecektir. tir. Bundan sonra konferans divamnın Bir mîlyar 700,000,000 insanm intihabına mübaşeret edilecektir. mümessillerini bir araya toplıyan bu Divan, barı tadil&t ile 14 devlet konferans, harptenberi yapılan «n murahhaslarmdan mürekkep ola • mühim tezahürdür. cakttr. Ceraîyetî Akvam meclisinde Konferans şu işleri yapacaktır: daimî azahklar. bulunan Fransa, ln1 BUtün teslihatın mahsus sa • filtere, Italya ve Japonya tabiatilc rette tenkis ve tahdidine müteallik bu divana dahil olacakları gibi *s • füî bir program vücude getirmek. viçre ve Sovyet Rusya'da dahil ola • 2 Teslihatıo hiç bir nevini ci • eaktır. Cenubt Amerika devletleri hanşümul olecak olan tahdidi teali • ile tskandinavya devletleri de bir muhat haricinde bırakmamak. rahhas tayin edeceklerdir. Diğer aza3 Makul fasılalarla bîrbirîae lıklar, Lehistan, Belçika, Çekoslo • yakın ve şimdiki içtimaa mâmasil vakya ve Canada'da hiç şüphesiz içtîmalar aktetmek suretile m » a i ve tran ve Macaristan arasında tevzi oicraatının devamını temin eylemek. Iunacaktır. M. Henderson, bundan sonra tahBeş komîsyon teşkil •dildi didi teslihat mes'elesini teşrih etmis Cenevre 3 (AA.) Tahdidi tes* ve bir tarihçesini yapmıştır. lihat konferansı nizamname komis • Mumaileyh, emnü selimetin teslîyonımun yeniden beş komisyon teskihatm kuvveti ile BtÜtenasip olma • lini tavsiye ettiği söylenmektedir. Bu dığmı beyan ettikten sonra netice •• Iarak tahdidi teslihata raâni olan hü komisyonlar şunlardır: Kara komistün müşküilerin iktiham edilmesi lâ yonu, deniz komisyonu, hava komiszım geldiğini söylemiş ve fakat kon yonu, btitçelerde tenzilât yapmağa matuf mes'eleleri tetkike memur m"lferansm akameti imkântnı bile ta • lt müdafaa komisyonu, hakikati hal«avvur etmekten imtina eylemiştir. Bu nutuktan sonra M. Motta, fah de siyasî bir komisyon mahiyetini haiz bulunaeak bir konferans ko > rî reisliğe intihap edilmiş ve müteakıben aalehiyetlerin tetkikine memur misyonu. Konferansın bu komisyonlarınm ve 5 azadan mürekkep bir komite, 16 azadan mürekkep bir tasviye ko ınnumi içtimalan alent olacaktır. flimiKimııtıı«ııııılffl!HIIimiiniBIIIBIHiniHltHlııi!iımBimıiH.«.n Doktorlar Vekil B. şere İbrahim fine bir çay verdiler Lugat münakaşası den irak olan gönülden de irağ O • lur» demezler mi? Besim Bey bu dördüncü kelimeden dolayı bana haksız olarak ve asıl ha* taya kendi düserek taarruz ederken bakınız neler iîâve etmiş: «Şişli tepelerinde «Kaçalaki» apartımanmda ya* ; zılan lugat k tabı işte böyle olur. Ana yurdumuzun uzak ve «ucara?» fakat sıcak ve samimi bucaklannda Türk dilini araştırmak için biraz kalsaydınız, bu yanhşlıkları yapmaz • dınız. Oralardan alacağınız aşk ve (atasla?) Türk diline karşı olan sevginiz artardı. Ve yüzlerce yabaneı kelimeyi türkçe diye talebenin gözü önüne atmaı ve sevgili dilimizi bozmaga kalkışmazdmız.» Ey muhterem kariler, Besim Beyin bu sözlerine ne mana verirsiniz. Bir kelimeye itiraz münasebeti veya münasebetsizliği ile onu yazanın otur • duğu yer arasında alâka nedir? Fa • kat bunun manası o zatın ruhunu tanımif bir adam sıfatile size ben söyliyeyim: Besim Bey Şişli'de, hatta tstanbul'da, hatta Ankara'nın Yeni» şehir mahallesinde oturanlara düşmandır. Temizce giyinenlere, oto mobile binenlere, hatta evlerinde elektrik yakanlara düşmandır. Bu düşmanlık bütün gençliğini içinde geçirdiği kötü bir medrese hayatı nm temizliğe, konfora, yeniliğe, te rakkiye, hatta iyi ve güzel şeye karşı •uurunun derinliğinde birflctirdiği gayızdan doğar. Senelerce birikmiş, hatta sahibi tarafından unutulrauş duygular hiç bir ihtiyara tâbi olmaksı zm böyle beklenmedik bir yere kendini derhal gösterir. Viyana'lı doktor ( Frend ) bu ruhî hastalıkların her çeşidini tahlil edip meydana çıkar • mıştı. Her neise ben bir sene kadar Şlşli'de (Kaçalaki) değil, (Miçaki) a • partımanında oturmuştum. Lugat için de Ankara'da çalışmıştım. Ömrümü memleketin yalnız bir tarafmda geçirmediğimi Besim Bey de bilir. Hatta Trabzon'dan da beni pekâlâ batırlar. Besim Beyin yukanya naklettî^îm dort satırı arasında iki lisan yanlı • sraı kavis içine aldığıma dikkat Bu yurulmuştur. (Ucara) diye yazdı^ı (ucra) olacak, (ataş) seklinde ta« liffuz ettiği de herkesin bildigi (ateş) olacak. Türkçeyi böyle konufup ta lisan hoc&lığına kalkışmasa kimse şivesine itiraz etmeıdL 5 Bizim lugat (kolon) kelimesine sıpa manası vermif. Besim Beyin iddiasına göre bu kelimede iki hata vardır. Telâffuzu (kulun), manası da sıpa değil, taydır. Şahidi de kendi ifadesidir. Ahmet Vefik Paşa bu kelimeyi bizim verdiğimiz manada kaydediyor. Şemsettin Sami B. de gene bizim verdiğimiz manayı kaydetmekle beraber (vavı mebsutai sakile) ile diyerek bizim ihtiyar ettiğimiz imlâyi gös • teriyer. (Kolonlamak) kelimesi için de (yavrulamak) demek olduğunu yazarken kısrak hakkında da baıen kullanıldığını ilâve ediyor. Onlara mı inanalım, yoksa sunun bunun şahsî telâffuzlarma mı? NALINAl MÎHINA! Sehrimizde bulunan Sıhhiye Vekili Refik Beyin serefine Etibba Muhadenet ve Taavün Cemivetî, tarafından, dün saat on yedide Tokatlıyan oteli [/fcranrm AlSetttn Beyin neşrettiği f salonlarında bir çay ziyafeti veril • (Yeni Türk Lugati) v (TaUbe Lumiştir. Ziyafette Etibba Muhadenet ve gat i) miinasebetile Besim Atalay BeyTaavün Cemiyetinin azası olan bütün Im mvmaileyh arattnda başhyan mü' doktorlarla, sehrimizdeki hastaneler nakaşa devam mtmektedir. İbrahim etibbası. fakülte müderrisleri, Güîha Alâettin Bey, gazetemize gSnderdiği ne muallimleri hazır bulunmuslarrfır. teztm bir mektupta, Besim Atalay Beyin bir kaç gün evvel çıkan hücumlaZiyafet esnasında Sıhhiye Vekili rtna mukabele etmektedir. Bu mekile doktorlarımız arasında gayet samimî ve meslekî hasbıhaller cereyan tup, Besim Atalay Beyin hüetrmu etmis ve ziyafet saat yedide bitmiştir. çıktığı gün bize gelmiş olmasına rağmen uzunluğa hasebile bir kaç günSıhhiye Vekili Refik Bey, bay • dür neşredilememistir. Bugün de, ramertesi Ankara'ya avdet edecek • mehtabun ancak ilk kısmtnı derceditir. yoraz, »on kummt da yann netredeceğiz.] Alâettin Bey, Besim Atalay Beye madde madde cevap veriyor Büyük söyleme! 1 Cemiyeti Akvamda Fransa'nın da mî murahhası ve Cemiyeti Akvam meclisi reisi olan M. Briand bilmen] ne münasebetle şöyle demiş: « Tant que je serai lâ il n aura pas la guerre » Türkçeye çevrildikte bu cürol manası şudur: Ismet Pş. Hz. * Bu akşam gidiyorlar Başvekil îsmet Paşa Hz., evvelki geceyi de Dolmabahce sarayında, Reisicumhur Hz. nin misafiri olarak ge< çirmislerdir. tsmet Pasa Hz., dün ö$leden sonra refakatinde yaverleri ol> duğu halde otomobille Bevoğlu ve Şişli tarafında bir tenezzüh yapmış, saat üç buçukta disçi Sami Günzberg Beye giderek dişlerini tedavi ettirmis ve geç vakit saraya avdet etmişler dir. Başvekil in bu aksamki trenle Ankara'va avdetleri muhtemeldir. Dahiliye Vekili Sükrü Kava Bey de ayni trenle Ankara'ya dönecektir. ibrahim Alâettin Beyin Besim Atalay B. e cevabı «trfan ve ahtâklarının günahı altında yıkılan medreseler tarihinde bir (dat kavgası) vardır: Beyazıt mollalarile Fntih softalan arasında çıkan ve (hazret) in (hadret), (ariza) nın (arida) suretinde okunup okunmıyacağına ait olan bu kavga hiç bir hakka ve hakikate hâdim olmadığı halde zamanını velveleye ver> mif ve nihayet kavgayı çıkaranlar dan (bazılan) Fizan'a, (badıları) da (Marsuvana) sürülmek suretile mes'ele haüedilmisti. Bugünkü münak».«a da tıpkt (dat) kavgasını hatırlatan ve hiç bir hakka ve hakikate hizmet etmiyen bir yaygaradan baska bir sey değödir. Besim Beyin (Yeni Türk Lugati) ve (Talebe Lugati) ismindeki kitaplar vesilesile sahsıma taarruzundaki sebepleri arastırmadan evvel aözde yanlıs diye sayıp döktüklerine birer birer cevap vereceğim. Doğrusu bunlar cevaba bile değer feyler değilse de mademki gazeteler sahifelerine geçirmek tevazuunda bulunmuslardır. Artık meskut bıra • kılmalan o lugatleri hazırlıyanlar için caiz olmazdı. Besim Atalay Beyin beni memle • ket çocuklarma karsı ihanetle ve öz Türk diline suikast yapmakla >tha • mına sebep olan kelimeler sunlardır: «Kolon, yırak, yoğ, kızıl, yetik», 1 (Yetik) kelimesini bizim lugat cvakitsis doğan» suretinde kaydetmis. Besim Bey bunun Anadohı'da ceriskin, büyük» manasına kullanıl • dığını söylüyor Bu kelime benim tesadüf ettiğim ve kullandığım bir kelime değildir. Lugat tahrir heyeti arasında bulunan ve çocukluğu, gençliği <Tokat> ta geçmis olan Sadi Beyin oradan getirdiği, o havalide, hatta Rumeli'de bile bu manada kullanıl • dığını iddia ettiği bir kelimedir. Besim Beyin bahsettiği manada cyetişkin, erişkin, yetin» gibi kelime • ler vardır. Bunun da mutlaka o manada bulunduğunun sabit olması için memleketîn her kSşesinde yapılacak tetkiklere ihtiyaç muhakkaktır. 2 «Kızıl» kelimesini bizim lu • gat «kıldan yapılmış ip» seklinde yazmıs. Besim Bey, <ne büyük hata azi • zim, bir Türk bul da kızıl ile kazıl arasındaki farkı öğren» diyor. Bu raanadaki kızıl benim kullandığ:m şey değildir. 0nun İçin Besim Beyin tavsiyesine uyarak başkasına sora • yım dedim, hatta iki lisan âlimine sordum. Ahmet Vef ik Paşa da, Semsettin Sami Bey de bizim verdiğimiz sekilde ve o manada yazıyorlar. Demek ki Besim Beyin talâffuzu kendi kötü sivesine ait bir hatadır ve o bozuk siveye dayanarak bana, hele dolayısîle Vefik Paşa île Sami Beye dil uzatması haddini aşmaktır. 3 (Yoğ) kelimesine bizim lu • gat «kalın ve koyu» manası vermif.. Besîm Bey bunun (vr»1c> p « " ^ m » geldiğini ve bizim yanlıs yazdığımızı iddia ediyor. Halbuki Ahmet Vefik Paşa bu kelime için «yoğ, kalın, koyu, yoğca, muhaffefi (yoca), yoğkarı, yukarı...» izahlarını verîyor. Tütün kongresi Bugün son içtimaını ya pacak ve dağılacak Ankara 3 (Teiefonla) Tütün kongresinde tefrik edilen üç encü • men, mesaisini ikmal etmis ve tütün zeriyatımn tahdidi, tütünlerin tağ şisten vikavesi ve ihracat mes'elesi etrafındaki raporlarını hazırlamış • tir. Kongre heyeti umumiyesi yann «buçün» tktisat Vekili Mustafa Şe • ref Beyin riyasetinde topianarak encümenlerin raporlarını tetkik ve me* saisine nihayet verecektir. îngîltere ve Tamirat Santiyago'da Şiddetli zelzele I «I» • ı Reisicumhur ve Eski Alman Veliahtî Berlin 3 (A.A.) Nasyonali'tle rin sabık veliahtî Reisicumhurluğa namzetliğini koyması için müracaat ve ısrar etmîs olduklarına dair bir sayia dolaşmaktadır. Berliner Taçablat, veliahtin bu teklifi reddetmiş olduğunu istihbaratına atfen yazmaktadır. M. Briand orada ama işte harp luyor. Fakat Fransız diplomatına sorar«*f nız belki de şu cevabı alırsınız. • tlâni harp olmadı ki... tlâni harp eski zamanlardan kal ma civanmerdane bir hareketti. O zaraanla* fertler gibi milletler de hasmını arkadan ve habersiz vıd mağt namertlik, zül ve namuesuzluk! addeder, ona meydan okur. Dövüşeceğiz, yahut harp ede ceğiz, hazır ol, derlerdi. Fakat s: di harplerin başlama modası değiş Yangın yerlerinde, karanhkta kar manyolacıhk eden serseriler gibi k şısındakini silâha davranmağa vakit ve meydan vermeden bir bıçakta h lamak usulü harplere de sirayet et • ; mistir. tlâni hrp modası geçmiş, ye rine «baskın> modası kaim olmuşt Japonya, Çin'e harp ilânı için nota vermedi ama harp devam ediyor. Sille, tokat, iyice patakladığınız birj adama, bir taraftan dayak atarken, diğer taraftan da: ' Seni dövüyorura! Demekte mana var mı ? Böyle şey olsa olsa d yak fashndan evvel olur, ihbar ka bilinden: Seni döveceğim, denir. Yoksa yntnruk faslı başladıktan sonra ar tık sözle ihbarın manası yoktur. Uzun sözün kısası Japonya, «ilânî: harp» gibi eski usul ve merasime hai cet gofmeden Çin'i pataklıyor, ya kıyor, yıkıyor. Ordu ve donanması Çin şeJıirlerini topa tutuyor, Çin arazisini îşgal ediyor... Bvna bal gibi harp derler, filî harp... Görülüyor ki «ben orada bulun duğtım müddetçe harp olmıyacak . trr» diyen M. Briand'm orada olması harbe mâni olamamıştır. Şu halde büyük söyliyen diplomata büyük bir iş yapıp Cemiyeti Akvam meclisi reis liğinden istifa etmek döşer. Düşer ama: AJdanma ki şair söfcü elbett« yalandır Mısraını şu şekle kalbederek bu raes'eleyi halledebilhiz: Aklanma ki diplomat sözfl elbette yaland: «Ben orada bulunduğum müâ\ detçe harp olmıyacaktır.» İngiliz hükumeti vazîyeti Bütiin şehîr harap oldu, tesbit ediyor 500 kişi öldü Londra 3 (A.A.) Avam Kama* raiinda tekrar mesaiye başlanıldığı sırada Maliye Nazırı, büyük Britan* ya'nın tamirat mes'elesindeki vasi • yetini tesbit etmiştir. İngiliz siyaseti, bu mes'elede mürakün olduğu kadar seri olmak sartüe umumi ve daimî bir tesviye usulüne taraftardır. Bu maksada vâsıl olma* nın en iyi usulü borçiann ve tamirat bedellerinin umumi iptalini istihsal eylemektir. Maliye Nazırı vakayiin Bâle raporundanberi tarihçesini yaparak ve Fransa ile evvelâ noktai nazar teatilerinden bahsederek baflıca alâka . dar devletlerle henüz bir itilâfa va • rılmamış olduğunu söylemiştir. Takip edilecek olan en iyi jrol mes'elenin umuroiyetini konferansu kararına tevdi eylemektir. Almaa • ya'nın meşru taahhütleri La Haye itilâfile tesis edilroiştir. Ve bunlar Almanya'nın tek cepheli bir hareke* tile ne iptal, ne de tadil edüemezler. Bu sarih ve hiç bir tarafça inkâr edümemiştir. Fakat Bâle raporuna tevfikan gene sarih olan diğer bir cihet vardır ki o da, Almanya'nın kendisine tahmil edilen büttin şeraiti ifa ve tatbik edebüecek vaziyette ol* madığıdır. Ayni zamanda asîkârdır ki alacakh devletler müstakbel vaziyetleri tetkik ederlerken bu hususu da nazari dikkate almak meeburiyetinde buluoacakiardır. Neryork 3 (A.A.) SantîagodeCuba'da bu sabah saat 1,15 te bir zelzele vukua gelmiştir. Şehrin Uçte biri harabe haline gel miştir. En afağı 1500 kişi melcesiz kalmıstır. Santiyago (Küba) 3 (A.A.) Santiyesro şehrinin bir çok yerlerinde yangınlar eıkmıştır. Ateşi sondürmek için «a bulunmamaktadır. Nüfusça vuku bulan zayiat hakkmdaki yeni tahmînlere pöre 500 kişi ölmüş ve 1000 kadar kimse de ağır surette yaralannmtır. Inhisarların nakli ( Birinef sahifeden mabatt ) sonra Tütün tnhisar idaresinde meş gul olacaktır. Ankara'da grip salgını Ankara 3 (Telefonla) Grip has« tahğı burada salgın halindedir. Fakat hafif bir seyir takip etmektedir. Bugün öğleden sonra buraya kar yağmıştar. Komisyonun mesaisi Yaralanemlar ve ölenler Trenlerde tenzilâtlı tarife Ankara 3 (Telefonla) Bayram jnünasebetile trenlerde tenzilâtlı tarife tatbik edilecektir. Tenzilât, yann akşam buradan 10,30 da hareket edecek mar . sandiz trenile baslıyacak, 14 subata kadar devam edecektir. 932 bütçesi Yeni bütçe bayram ertesi müzakere edilecek Ankara 3 932 bütçesintn mÜ • zakeresine Heyeti Vekile bayramertesi başlıyaeaktır. Yeni bütce hazır • lanırken sekiz avlık tahsüftt ve gümrtiklerdeki tahdidatm gümrük varidatmda husule getirdiği tenezzül nasari itibara ahnacaktır. Yeni bütçe ancak 150160 milyon Iira arasında olacaktır. Bütçe şubat nihayetinde Millet Meclisine tevdi edilecektir. Evvelee hükumet tarafından Meclise •/en'mîş olan bütçe greri alınacaktir. vukua gelen ilk zelzele esnasında evIerinin üst katlannın yıkıldıgını gören halk, hem*n etraftakî kırlara koşmuşlardır. tmdat mevzileri me • mur ve müstahdimleri f eliketzedeleri kurtarmaga ealışmaktadırlar. Her taraftan yaralılann iniltileri «relivor. Feliketzedelerle dolu olan hasta • neler müthis bh> manzara arzediyor. Memurlar, felâketten en az müteessir olan yerlerde alelftceie bir takım hastaneier vücude getirmislerdir. BUtün muhaberat vamtlan hasara nframıstır. Maamafih, baslıca iki kablo işlemekte ve mahallî memurIarın Havana hükumeti ile temasla • rını muhafaza etmelerine müsaade bahsolunmaktadır. Büyük kilîse mü him hasara uğramıştır. Kilisenîn cephesinden koea. koca taslar yere düşmUf ve orava iUica etmek Istfmiş olan civar ahalisini dehşete düçar etmîştlr. 14 naş, büyUk bir binanm altında tamamen ezîlmiş olarak bu lunmustur. Asker, şehrin kontroluna memur edilmlş olup, sıhhiye memur! arîle beraber çalışmaktadır. Seyyar hasta haneler ağır yaralılann tedavisini te> min etmefe uğraşmaktadır. Zelzele, Camasruey evale<inde de hissedilmistir. Sekenesi 14,000 kisi . den ibaret olan Guantaname şehri de 15 dakika kadar sallanmıştır. Bir çok binalar hasara uğramıştır. Telefat yoktur. Felâketm feei tafttlâtt Nevyork 3 (A.A.) Saat 1,30 ta Millî Müdafaa Mösfeşarları Ankara 3 (Telefonla) Millî Mü • dafaa Müstefarlığma tayin edilen Sedat ve Kara Müstesarlığına tayin edilen Cemil Cahit Pasalar buraya gelerek yeni vazifelerine basladılar. Muhafaza ((umandanlığı kadrosu Ankara 3 (Telefonla) Gümrük Muhafaza Kumand«n'ı?i, k«dro«" tesHît edilmiştir. önümüzdeki Heyeti Vekile içtimamda tetkik ve tasdik olunacaktır. Kumandanlık, burada kendisine münasip bir bina aramaktadır. Ankara ziraat mekteblnde Ankara 3 (Telefonla) Ytiksek Ziraat mektebine alınan talebelerin bir. sene Gazi Orman çiftliğinde tatbikat görürken, ziraatin muhtelif şubelerine ait malumatlannı da takviye için çiftlikte kendilerine mütehassıslar tarafından konferanslar verilecektir. Şurayı Askerî dağıldı Ankara 3 Askerî Şura içtimalarına nihayet verdi. Şurayi Askerî azalann dan bir kısmı bu aksamki trenle tstan • bul'a hareket ettiler. Şurayi Askerî azalarının baremin beşini . derecesinden iirüncü derecesîne alınmaları hakkinda Millet Meclisine bir teklifi kanunî ya* pılacaktır. Londra 3 (A.A.) M. 2 yi buTmak Paris 3 (A.A.) Meb'usan meîisi icm yapılan taharri ameliyeleri neticesinde ucuz Idrah meskenfer insası için 3 mü • tayfadan iki kistye ah olan bir bere ile y*r frank Uhsisat vermif tir. bir yaka balanmuştur. Fransa'da ucuz mesken ( M 2 ) faclası Ercîş 2 Köyleri muayeneye gi* den şube reisi ile nüfus kâtibi çok şiddetli bir tipiye tutulmuşlar, güç hal ile buraya avdet edebilmişlerdir. Beraberlerindeki üç kifiden haber yoktur. ıış'te Erciş' bir facia tşte Besim Atalay Beyin Yeni Türk Lugatile Talebe Lugatinde sözde ba< ta olarak bulup gösterdiği şey ler bu bes kelimedir. Yani «Yetik, kızıl, yofc, yırak, kolon» kelimeleridir. Karileri* .........•••. f""t min insafına müracaat ederim. Acaba kaç tanesi bu kelimeleri biliyor ve kullanıyor? Besim Beyin intihabına da hayran oldum. Bula bula lugatin hatalarını bu «eayip kelimelere hasretmesi ne garip şeydir. Yeni TUrk Lugati 1280 sahifedir. tçinde otuz bin kadar kelime vardır. Böyle pek az kullanılan ve âdeta Iâf ız hükmünde olan kelimelerin ye* rine insan hiç olmazsa tabiî kelime • lere ait otuz tane baklı yanlış bula» bilirdi ki bu da lugatin ancak binde Şemsettin Sami de böyle diyor; bir nisbetinde hatalı olduğunu isbat «Yoğ: Kal.n, kesif. (Yok) Iugatinin ederdi. Halbukl sayılan bes keli » kafı tahrik olundukta gayne tahvil o mede dahi hatanın daha ziyade Belunmakla o da bu surete girer. Yoğisa, sim Beye ait olduğu yukarıki izahvarı, yoğu...> Zaten (yoğmak( ko • lardan anlaşılıyor. laylaşmak, (yoğurmak) koyulaştur • tş böyle iken Besim Bey Vefik Pamak, hamur haline getirmek manaşanın Moliere'den tercüme ettiği zor larına gelir. (Yoğurt) maya katıla • nigâhmdaki üstadı sani vaziyetini rak koyu! ar tirılmış süt demek de takınarak: «Ustümüze zulüm yağ ğil raidir? Ve nihayet (Yoğun) anmaz mı? Canlar dayanıp akıllar talamadıkları işe karışan başlann hak kat ve tahammül getirir mi ki ale Şubat3,Ramazan27 Perşembe kazandıkları sıfat demek olmaz mı? nen cür'et edip külâhın heyeti d«* ikindi Tulu Öğle 4 (Yırak) kelimesine bizira lu sinler.. Zalimler, utanmasınlar, çe • kinmesinler...» yolunda celâlleniyor ' gat (etsiz, zayıf at) manası ver • ve kürsüyü yun.ruklıyan Of'lu vâ«* mif. Besim Bey, «bu da yanhstır. Bu saat daklka aaal daklka saat dakika lar gibi köpürüp döğünüyor. kelime doğu Anadolu'da uzak ma • ezanl 41 7 I nasına kullantlmaktadır» diyor. Ben Ben itiraf ederim ki her iki lu 9 43 12 28 15 gatte de yalnız beş değil, belki bes (yırak) kelimesini sahsen bilmem ve 9 II 7 zevalî kullanmam. Kitaba geçişi lugati yaz yüz hata bulunabilir. Bunların bir Akşam Yatsı imsâk kısmı ilk mektubumda gösterdi^im makta iştiraki olan bir arkadaşın sebeplere müstenittir. Fakat büyük zaptettiği bir kelime olmasındandır. bir kısmı da dilimizin henüz işlan • <aat daktka saat daklka aat dakika Ancak Besim Beyin uzak manasını rnemiş olmasına aittir. verdiği kelime (yırak) değil, herkeeıaoi 12 1 1 33 (2 sin bildiği tirak, irağ» dir ki dilini İBRAHİM ALÂETTİN 28 19 5 28 eevalî düzgün konufabilen Türk'ler «göz • Cevabın ikinci kısmını yarın neşredecelz f Inhisarların Ankara'ya nakilleri • nin raümkün olup olmadığinı tetkik eden komisyon mesaisine devam etmektedir. Komisyon bir aya kadar bir rapor hazırlıyarak tnhisar idareleri umum müdürlerinden roürekkep diğer bir komisyona tevdi edecektir. Bu komisyon da tetkikatımn neticesini Vekâlete bildirecektir. Ankara'ya gönderilen inhisar memurları fnhisarlar Vekâleti, Ankara'da çalışmak için İnhisar idarelerinden birer memur gonderilmesîni istemiştr. Müskirat tnhisar İdaresi müfettiş Rasim Beyi Vekâlet emrine vermiştir. HAYAT ANSİKLOPEDİSİ Bîrinci Cüz çıktı Fiatı 25 kuruştur. TTnilHIFTTÎT

Bu sayıdan diğer sayfalar: