15 Nisan 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

15 Nisan 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 N i s a n 1 3 2 10 dolarlık bir tahvil Peşte ve Viyana seyahati nerede 6000 dolara çıkar Kavıt î^in 24 ni«ana ka Milyonerlik rüyası, beşeriyete bugün[Uzun bir müddet Avrupa'da ve Amerlka'da bulanarak içinde yafadığımız cihansümul mali ve iktisadi buhranların esbabım, tarzı cereyanım ve avakibini yaktndan tetkik etmiş olan salâhiyettar bir ar kadaşimızın gerek Amerika gerek dünya btthram hakktndaki möşa • hedat ve möfaleatım bueünden itibaren muhtelif fasrlalarla neşrey • Uyeceğiz. Vukuf ve salâhiyetle yazılmış olan ba makalefer gerek A. merika buhramnm hakiki sebeplerini gerek bngünkü mali ve iktis"di bahranlart doguran avamilin mahiyetini herkenn anltyacağı bir li tanla izah eyliyecektir.~\ 1929 senesi teşrinievvelinde Nevyork borsasında, dünyada misli gö rülmemiş bir kıyamet koptu. Esham ve tahvilât bir günde tam 28 milyar Tiirk Hrası sukut etti. O giinden DH jrüne kadar muhtelif devrelerle vaki olan sukut ve tereffüler muvazene edilirse iki buçuk sene zarfında, yal* nız Nevyork borsasında kaybolmuş serverin yekunu bizim paramızla yüz milyar lirayı aşar. Dünyada mevcut büyük küçük devletler bütçelerinin bir kaç sene • liğinî teşkil eden bu muazzam meblâğ kimlerin cebinden çıktı? Kaybedilen servet hakikatte nelerden :barettir? Neler yıkıldı? Neler kaldı? Büyük fırtınanm koptuğu gün bütün Şimalî Amerika'da tedavülde bu j lunan evrakı naktiye mevcudu, Nevyork borsasında bir günde kaybedilmis meblâğm nısfını bile teşkil et • mez. O balde kaybolan muazzam kıvmet nedir? Sermaye mi?Hayır.Sermayeyi terkip eden her şey bugün yerinde duruyor. Ziraî, sınaî müessesatm hepsi mevcut. Binalar her gün daha yüksek irtifalara tırmanıyor. Ortada yanan, yıkılan, bîr şey yok. öyle ise, yalnız Amerika'yı değil, dünyayı da kasıp kavuran ve Amerika buhranı namı verilen bu dahiyenin hakîkati nedir? Bir sonbahar sabahı servetin, mamuriyetin temin edeceği her türlü esbabı refah içinde gözlerini açan halkın bir kısmı akşam kâşanelerine, apartımanlarma döndükleri zaman «ervetlerinden 28 milyar Türk lirası eksilmişti. Bir çok milyonerler bütün mamalMevJni kaybetmişler, on para»ız kalmışlardı. Guya muthi» bir tufan bütün. Şimalî Amerika'yı silip süpürmüştü. Fırtına devam etti. Her günün bilânçosu zarar hanesine »nilyonlar ve milyarlar kaydederek iki buçuk senede yekun yüz milyar gibi astronomik bir adede baliğ oldu. Bugüne kadar tamam 3500 Amerikan Bankası tatili tediyat etti. Halkın, her birinde milyonlara baliğ olan mevduatı bunların enkazı iflâsı altmda mahvü heba oldu... Bütün bu f elâketlerin, mahiyeti nedir bilir misiniz? Kolay ve çabık zengin olmak sevdasına düşen bîr kısım halkın zevahire aldanarak ve gayritabîî tereffülere kapılarak büyük bir cür'etk&rhkla kumara atıl mış olmalarıdır. Kaybedilen milyarlar hakikatte bir hayalden, bir seraptan başka bir şey değildi. Bu hayal birdenbire siliniverdi. Bu rüyet galatı karşısında hakikat bütün acılığile tecelli eyledi. Bu tath mil • yonerlik rüyasmdan uyananlar ser • vetlerînin esasen bir vahimeden ibaret olduğunu çok acı bir surette öğ> rendiler. Fakat arada kurunun ya nında yas ta yandı ve netice olarak yalnız spekülâtörler değil, borsa ile alâkası olmıyan milyonlarca halkın tasarrufatı ve mevduatı da yıkılan bankalarla, borsacılarla beraber mahvolarak, felâket bütün mem lekete, daha doğrusu dünyaya şamil bir dahiye şeklinde ortaya çıktı. \merika gibi yüksek tahsil görmüş bir milletin nasıl olup ta böyle feci bir vaziyete düştüğünü anlamak ve an latmak pek kolay değildir. Bunun için evvelemirde buhran dan evvel Amerika'nın ne vaziyette bulunduğunu izah edelim: Yanm asra yakm bir zamandanberi dev adımlarile ilerliyen Simalî Amerika, ahalisine, dünyanın hiç bir memleketînde misli görülmemiş bir refah ve saadet temin etmişti. Bazı fabrikalar en acemi ameleye günde on liraya yakm bir ücret veriyordu. Bir aüenin çalısan iki, üç azası her gün aile kasasına 3040 liraya yakın bir meblâğ getiriyordu. Her ailenin otomobili, radyosu her türlü esbabı istirahatî cami apartımanı vardı. Halk huzur ve refah içinde yaşıyordu. Harbî umumî dünyanın altınlannı Amerika'ya çekmiş, fabrikalar, xürra, harpten ve harpten sonraki vaziyetten azamî istifade temin eylemiftL BütÜn ticaret âlemi büyük kârlar temin ederek her sene sermayelerini milyonlarla tezyit ve islerini tevsi edîyorlardı. Bu kârlar netîcesinde tevzî edi len temettüler esham ve tahvilât piyasasını mütemadiyen yükseltiyor ve yükselttikçe halkın serveti ve bor»aya rağbeti artıyordu. Banka'ardaki mevduat sermayelerin kırk elli miiline kadar çıkıyor ve bu gibi malî müesseseler para verecek iş adamı a • rıyorlardı. Bazı tahvilât 10 dolardan 600 dolara kadar yükselmisti. Halk yavaş yavaş paralannı az faiz veren bankalardan çekerek esham ve tahvilât mübayaatına, bunların teref • füatından istifadeye başladi. Spe • külâsyonlar isçi tabakaya kadar sirayet ederek banker, tacir, rençper, memur, bütün halkta kolayca para kazanmak zevk ve neş'esi uyandı. Artık bir kumar, daima kâr temin eden bir kumar, şeklinî almış olan borsa kazançlan zaten çok cür'etkâr ve tab'an speküiâsyona meyyal olan Amerika'hları baştanbaşa elektrik ledi. îşte bu umumî cereyanm tevlit ettiği sermesti iledir ki, en yüksek tabakadan en aşağısma kadar bütün milleti istilâ eden gaflet haika, aklı selimin kabnl edemiyeceği hataları irtîkâp ettîrdL Borsada satılan hisse senedatmm, esham ve tahvilâtin hakikî kıymetlerini bilmek onlar îçin güç bir şey değildi. Şirketlerin vaziyetleri tevzi eyledikieri temettüler, kazanclann mahiyeti istikbali az çok açık olarak ortada dnruvor. Şirketin senede hisse başma (5) dolar temetti tevzi etmesî yüzünden ihraç fiatı 10 dolar olan bu tahvilin meselâ yüz dolara yükselmesinî akıl kabul ederse de bu tahvilin dört, beş yüz dolara alınıp satılmasmı tecviz etmek ihtimali yoktur. Halkın ekserisi bunu anhyacak kadar tahsil görmüş dirayetli adamlardı. Buna ra§men bir çok tahvilâtm yüzlerce defalar alınıp satıldığı ve bu yüzden kırk elli misli yükseldiği vaki olmuştu. Harbi umumî esnasmdaki ticaret gibi her an bir kârla dîğerine devredivor, bazan avni tahvili bir çok defalar alıp kârla satıyordu. Bir takım gazeteler, mecmualar bu altm yaSmurunun Amerika'hla • nn keşfetmiş olduklan yeni iktisat bilgilerinden doğdugunu ve boylece devam edip gideceğini yazarak hem halkı, hem kendilerini aldatıyor lardı. tşte bütün bu tesirat tahtmdadır ki spekülâsyon. onüne geçilmez sâri brr hastalık pibi, bütün Ameri ka'yı istilâ ederek malullerini, ha kikatîn tecelli ettiği acı *üne kadar, servet, saadet, milyonerlik rüyası içinde yasattı. Neticenm vahametini idrak etmeğe başhyanların ih'arlanna kimse kulak vermedL Hudutsuz, iz'ansız bir cür'etkârlık Amerika hudutlarını aşarak tngiltere ve Fran sa'ya kadar sirayet etmiş, bir çok Amerîkan borsacılan bu memleket lerde actıkları subelerle oralarda Sulunan Amerika'lıları ve bir kısım hal. kı spekiilâsyona teşvik etmekte bulunmuştu. Nihayet bir sonbahar sabahı ki • yamet koptu. thtiyatsızlığm azamcti nisbetinde yükselmiş olan bu havalî kâsane bir anda yı^'lıverdi. Mi'^onları, milyarlan sildi, süpürd*. Mühim bir ktsnn halkm uzun seneler denberi ithar ettikleri tasarrufiarc berhava oldu. Kurunun yantnda onun bh kaç misli yaş ta yandı. Iste bu »uretledir ki yalnız Nevyork borsası • nm bugüne kadar vaki olan ziyanı yüz milyar Türk lirasmı müteca • viz bir rakama baliğ olmuştur. Spekülâsyona iştirak eden veya esbam ve tahvilât, hisse senedatı üzerine avanslar veren veya muamelecilerle münasebette bulunan ban kalar bîrer birer yıkılmağa başiadı. Masura halkı da felâket enkazı altına cekti, götürdü. İki buçuk senedir devam eden bu ameliyei cerrahiye tabiatile sağlam uzuvları da hırpaladı. Bu afet mahiyeti itibarile, ifrata varan bir borsa kumarcilığınm hakikatin acı kanunlarile karsıla<masındin başka bir şey olmamakla beraber dünyanın en muazzam bir müessesesiide kopan bu fırtına cihan • sümul tesiratile bugünkü beseriyetin her tarafmda ve her sınıfında bir »ztırap uyandırmaktan hali kalma • mıştır. İşte büyük Amerikan malî buh ranının esbap ve avamili bunlardır. Ortada yıkılan. kaybolan şey bir vah'rn«den, hayalden başka bir »ey değildi. Fakat bu hayal yıkılırken yalnız müsebbipîeri, gafillsri izrar etmekle kalmamif, bir çok hakikatleri d« b« Cvmhmiyet" Mülkiyeliler ve Talebe Birliği I 1 dar müracaat lâzımdır Geçen sene olduğu gibi bu sene dahi Peşte sergisi münasebetile grup halinde bir seyahat tertip edildiğini evvelce yazmıştık. Bu seyahatin fiatı umumisi 180 (yüz seksen) Türk lirasıdır. Bu fiata: II ci mevki şimendifer bileti, 3 gün Peşte ve 3 gün de Vi yana'da otel, Peşte, Viyana ve Belgrat'ta vuku bulacak tenezzühler ve otelde kalınacak şehirlerde istasyon dan otele ve otelden istasyona oto mobille nakil ücretleri dahildir. Seyahate iştirak etmek istiyenlerin bir an evvel ve azamî 24 nisan 1932 tarihine kadar Galatasaray lisesi karşısında Natta seyahat acentaIığına müracaatle depo ve pey akçesi olarak 30 (otuz) lira teslimi vezne eylemeleri lâzımdır. Bu tarihten sonra hiç bir kayıt Mütebaki 150 (yüz elli) liranın da 1 mayıs 1932 tarihine kadar mez kur acenta veznesine makbuz muka bilinde teslun edilmesi şarttır. Seyahatin kat'î programı berveçhizirdir: 4 mayıs 1932 çarşamba saat 19,40 ta Sirkecl istasyonundan Peşte'ye hareket. 6 mayıs 6,35 Belgrad'a muvasalat. Otomobille şehri ziyaret** 6 mayıs 12 de Belgrat'tan hareket. 6 mayıs 20,22 de Peşte'ye muvasalat. Jagerhom oteline naklL 7 mayıs 932 cumartesi Peşte panayirlnln küşat merasimi. Panayın ziyaret. 8 mayıs 932 pazar, sabah: Peşte şehrinde otokorla gezinti, müze ve Kral sarayım ziyaret. (Şehlr parlonda) Gündel lokantasında öğle yemeği. Öğle sonu: St. Margarit adasına vapurla gidilerek orada tenezzüh. Akşam yemegi vaktlnde otele avdet. 9 mayıs 932 pazartesi 16,30 da sabah serbest. Hareket: Peşte'den Viyana'ya, 21,02 Viyana'ya muvasalat. (Ostbf) Otel de Fransa nakil ve orada beytutet. Ak şam yemeği otelde. 10 mayıs 932 salı Otokarla şehiri ile (Schonbrunn) şatosunu ziyaret. öğle sonu serbest. 11 mayıs 932 çarşamba Otokarla (Grinzing ve Kobenzl) de tenezzüh. 12 mayıs 932 perşembe 8,33 te Viyana'dan İstanbul'a hareket. 14 mayıs »32 cumartesi 10,05 te İstan buTa muvasalat. İki feci cinayet oldu Bir sabıkalı bıçakla bir kahveciyi, diğer biride yumrukla bir inekçiyi öldürdü Evvelki gün akşam üzeri saat altıda Sultanselim'de bir cinayet ol muş, seyyar sebzeci 30 yaşlarında Hamdi gene otuz yaşlarında kahveci çırağı Hayri'yi sustah çakı ile vü cudünün muhtelif yerlerinden vu rarak öldürmiiştür. Vak'a şu şekilde cereyan etmiştir: Yamalı lâkabile maruf olan sabıkalı Hamdi, Hayri'nin çalıştığı kahveye üç kahve ısmarlamış ve Hayri de kahveleri götürmüştür. Hayri Hamdi'nin yanına ikinci defa gittiği zaman sandalyenin üstünde yalnız iki f incan olduğunu görmüş ve diğer fincanı da istemiştir. Hamdi iki fincan kahve getirdi • ğini söylemiş, Hayri de aldırış etmiyerek dönmüştür. Hamdi akşam üzeri saat altıda tbrahim'in kahvesine tekrar gelmiş, Hayri'nin ustasına: Azizim, böyle ahmak adam lara ekmek yedirme.. Kaç fincan kahve getirdiğini bilmiyor, işte sakladığım üçüncü fincan! demiştir. Bu sözler üzerine Hayri hırslanmış, ikisi arasında bir ağız kavgası baslamıstır. Hamdi derhal kahveden çıkmış ve bir müddet sonra avdet ederek Hayri'ye:, Dışarı çıksana ulan! demistir. Hayri dışarı çıkmış, Hamdi'ye kardeşinin de iltihak ettiğini görünce karmağa baslamıstır. İki kardeş Hayri'yi takibe başlamışlar, Havri bir aralık yere yuvarlanmıstır. Bunu fırsat bilen Hamdi derhal kahveci çırağının üzerine a tılmış, elindeki sustah bıçağı restgele saplamağa baslamıstır. Hayri'nin feryadı üzerine yetişen bekçi ve polisler Hayri'yi Çatsamba karakoluna götürmüşler ve Hamdi ile kardeşini de yakalamışlard'ır. Hayri aldığı yedi yaranın tesirile bir müddet sonra karakolda ölmüşiur. Maktül yalnız kendtsini Ham di'nin vurduğunu söyliyebilmiştir. Mülkiye Talebe Cemi yetinîn bir izahı Mülkiye Talebe Cemiyetinden, Ta. lebe Birliğinin son teşekkül şekli ile alâkadar bir mektup aldık. Aynen dercediyoruz: «Gece nsene idare heyeti mevcut ol makla beraber hiç bir iş yapamıyan MUÖ Türk Talebe Birliğinin yeni esaslarla ?•hşmasını temin için on bir talebe cemiyeÖ murahhaslarınuı iştirakile toplanan kongre mnaddel bir nizamname kabul ve yeni nizamnameye tevfikan bir idare heyeti Intihap etmişti. Bir kaç gün evvel sekiz talebe cemiyetinin tekrar toplandıguıı ve evvelce kabnl e* tikleri esastan külliyen ayn ve mntezat bîr yoldan yürüyerek ilk nizamnamenin bir, iki maddesini tadil ettiklerini gazetelerde oknduk. Ilk kongrede kendisine mevdu vazifeyi ifa ve yüksek tahsil talebesinm bünyesine muvafık bir şekil üzerinde birIiğin tesisi yolunda hasri mesai eden Mülkiye Talebe Cemiyeti son vazivet ile ha» suî mahiyetini tamamen kaybeden ve fflen de müsbet bir yolda yürümesi imkânı bnInnmıyan bu teşekkül ile hiç bir alâkası olmadığını ve faaliyetine iştirak edemi yeceğini beyan ve aşağıdaki hnsasatı talebe cemiyetlerinin nazari dikkatine aneder: 1 Son kongreye iştirak eden mnrah hasların evvelce kabnl ettikleri nhamnamenin esaslı prensiplerini feda ederek yeniden tesbit ettikleri şekil hnkukî esaslarla kabili telif olmadığı gibi tatbikat sm> hasmda da müsmir hiç bir netice tevlit edemiyecek bir mahiyet ta.şnnaktadır. Birlik asli azasının yüksek fakültdere deyam eden talebelerden mürekkep olması bu teşekkül heyeti umumiyesinin doğru dan doğruya yüksek tahsil talebesinden ibaret bulunmasını intaç eder. Binaenaleyh cemiyet murahhaslarınuı bu teşekkülün heyeti umumiyesini tesfcfl edemiyecekleri ve ettikleri takdirde geride kalan azanuı rey hakkını nezedemiyecekleri cihetle, nizamname tadlli, idare heyeti intihabı gibi salcbiyetleri haiz olamıyacakları tabiidir. Bu sebeple kabul edilen son şekle göre meydana çıkan nizamname ile idare heyeti hukukî bir mahiyeti hais değildir. Z Tadil edilen maddede asli azası talebeler olduğu kaydedihnekle beraber bir» liğin bir federasyon olduğu zikredflmektedir. Malum olduğu üzere federasyonlar hükmi şahıslann mevcudiyetinl istilsam eder. Hakikî eşhas baraya ancak mensup olduklan cemiyete dahil olnuüc snretfle iştirak ederler. İlk yapüan nizamnamenin muaddel maddesine göre mahiyeti itibarOe alelâde bir cemiyetten hiç bir farkı olnuyan bu teşekküle bir de federasyon temi takılmasuıa neden lüznm görülmüstör? 3 Elde mevcut niıamname tam hir konfederasyon esası gözetilerek yapü • nuştı. Halbuki son kongrede difer mad « delerin aynen bıraküarak yalnız bir, 3d madde tadil edilmesi, ortaya garip bir nizamname çıkarmıştır. 4 Cemiyet hayatı mütekabil anlaş malardan ve yakmlaşmalardan ibaret olduğu halde, birlik iki senedenberi yüksek tahsil talebesi arasında mevcut tesannt ve ve sıtkı takviyeye değil, bilâkis tezebüle uğratacak vaziyetler ihdas etmiş ve şündiye kadar müsmir hiç bir iş gönneğe mı* vaffak olamamıştır. Bunun yeni bir dellli de son konçrede birliğin teşekkölü için azamî mesai sarfında nçekinmiyen üç cemiyetin bu vak'alar karşısında birlik faaliyetine iştirakte bir fayda gö'rmedik • lerini beyan etmeleri kongre muhitinde teessür tevlit edecek yerde gürultâlü nümayişlere sebep olmasıdır. Şimdiye kadar mütevazi faaliyetile birlik tesanüdünttn takviyesinde kendisine dflşen vaıifeyi ifaya çalışan Mülkiye Talebe Cemiyeti fa • aliyetinde hiç bir istikrar bulunmıyan ve son şeklile tam bir çıkmaza giren birlik grürültülerine iştirakte gerek kendi muhitî, gerek diğer talebe arkadaşlan için hiç bir fayda göremediğini ve kendisini böyle bir külfet altma sokamıyacağını Qâna mnhterem ffazetenizin tavassntnnu rica eder..» için dava 9 mayısa bırakılmıştır. kü içinden çıkılmaz buhrana mal oldu! Seyahat programı Edirnekapı cinayeCinayete kurban tinin faili Hamdi olan Hayri yeceğini anlıyan Osman evine doğru yürümeğe başlamış, Hamdi ile ömer arkasmdan yetişmişler ve Osman'ı Ayayorgi kilisesi kapısı önünde çe virmişlerdir. Osman buna fena halde sinirlen • miş, tekrar küfür etmeğe başlamıştır. Bunun üzerine ömer üzerine atılarak tutmuş, Hamdi de böğrüne bir kaç yumruk vurduktan sonra oralarda bir dükkân önünde duran santfalyalardan birisini yakaladığı gibi kafasına indirmiştir. Osman bu anî darbeden sersemlemiş, yere yuvarlanmıştır. Etrafa toplanan halk Osman'ın düştüğünü srörünce zabıtaya haber vermişlerdir. Osman derhal tramvay cadde sindeki eczaneye nakledilmiş ise de bir müddet sonra ölmüştür. Hamdi ve ömer yakalanarak Karagümrük polis mevkiine götürül müşlerdir. Osman'ın cesedi Morga nakledilmiştir. Ihtiyar bir kadm Diri diri yandı Evvelki gün Rami'de oturan ihtiyar bir kadmcağız diridiri yanmıştir. Feci hâdise şu şekilde cereyan etmiştir: Rami'de Topçular mahallesinde sakin mütekait hâkimlerden Tahsîn Beyin kayınvalidesi 72 yaşlarında Atiye H. evin bodrumunda bulunan kümesten yumurta almak istemiş, elinde idare lâmbasi bulunduğu halde aşağı inmistir. Kümeste bulunan kuru otlar lâmbadan ates almış, a levler Atiye Hanımın elbisesine si rayet etmiş, elbise de sür'atle yanma§a baslamıstır. Atiye H. vücudündeki yanıklardan müteessiren biraz so«ra ölm«'«tür. Sııriye'de Bir suikast Sabık reisi hükumeti öldürmek istediler Adana 14 (Hususî) Sabık Suriye Reisi hükumeti Suphi Berekât Ruvayal otelinde bir suikaste maruz kalmıştn*. Suikast müteşebbisi bir mektep talebesidir. Kurşunlardan hic biri hedefe isabet etmemiştir. Talebe bundan sonra sabık reisin adamla • nndan ikismi bıçakla yaralamış, en nihayet bıçağı kendi kendine saplamıştır. Yarası ağırdır. ikinci oinayet Dün akşam saat üç buçukta Edirnekapı'da bir hiç yüzünden ikinci bir cinayet daha olmuş, Hamaloğlu Hamdi isminde birisi Edirnekapı'da Kaleboyu caddesinde mekçi Alek • si'nin yanında çıraklık eden Osman'ı kafasına sandalya ve yumruk vurmak suretile öldürmiiştür. Vak'a şöyle olmuştur: Maktül Osman kalekapısı dibinde yumurta satmakta olan ömer'den bir kaç tane pişmiş yumurta almıştır. Osman biraz sonra tekrar gelerek yumurtalann bozuk olduğunu söylemiş, bunların değişthilmesini istemiştir. ömer yumurtaları değiştir mek istememiş, Osman ısrar etmiş, biraz sonra ömer'in yanında dur • makta olan Hamdi işe kanşmış, küfürler savrulmağa, dîl kavgası el kavgasına dönmeğe baslamıstır. Nihayet iki kişinin hakkından gelemi Kuduz bir könek beş kişiyi ısırdı Edincik'te bir kuduz köpeğin ısırdığı beş kişi berayi tedavi sehrimize getirilmistir. iki kadm tevkif edü di ödemiş cinayeti faillerinden ikisi geçenlerde şehrimizde yakalanmışlardı. Bunların çaldıklan incileri saklıyan Hurîye ve Seher îsminde iki kadın da dün tevkif edilmislerdir. üçöncü sanayi serg'si Ankara 14 (A.A.) Millî İktisat ve Tasarruf Cemiveti tarafından Ankara'da 1 mayıs 932 de acılacak olan üçüncü millî sanayi sergisinde teşhir edilecek esya ile bu eşyayi ser gide teshir edecek zevat için 15 mayistan 25 mayısa kadar devam etmek üzere kasaba demiryolları idaresi yolcu ve eşya tarifelerinde yüzde S0, Şark demiryolları idaresi yolcu ta hrfesinde yüzde 25, eşya tarifesinde yüzde 50 tenzilât yapmıştır. AdanaNüseybin idaresi yalnız yolcu tari fesinde yüzde 30 tenzilât yapacak ve satılmıyarak mahreclerine iade edilecek eşyadan nakil ücreti almıya • caktır. Bursa otobusleri Bursa 9 (Hususî) Bursa Be • lediyesi; banyo mevsiminde halkm istirahatini ve Çekirge ile Bursa a • rasmdaki seyrüsefer intizamının teminini düşünerek mevcut otobüs şirketlerine bir talimatname hazırla • mıştır. Belediye otobüs imtiyazını hükumetten alıncıya kadar otobüs şirketlerinin bu talimatname ile hareket edeceklerdir. Talimatnameye nazaran Çekirge • Bursa seferleri şirketler arasında münavebe ile ve muntazam bir saat sırasile yapılacak, şehir dahilinde çalışan otobüsler, Mudanya, Yalova ile sair yerlere gidip gelemiyecekler, ancak şehir dahilinde işliyebileceklerdir. izmir'deki tayyare suiistimali Izmir 14 İzmir Tayyare Cemiyetindeki suiistimalin muhakemesi İzmir Ağırceza mahkemesinde devam ediyor. Muhakeme esnasmda hâdisenin tenevvürü için daha bir çok kimselerin maluraatına müracaat etmek lâzım geldiği anlaşılmıştır. Bazı şabitler istinabe suretile An • kara ve tstanbul'da dinlenilmektedir. Bu meyanda Ağırceza mahkemesi Istanbul Piyango müdürü Fikri Beyle piyango işlerinin nâzımı olarak tanınan M. Mizrahi'nin de esas davaya ithal edîlmelerine karar vermîstir. raber sürüklemiştir. Dünya bankerliğini ifa eden bir uzvun uğradığı dertten bütün beşe • riyetîn muztarîp olması tabiî bîr keyfiyettir. Masumlar da günahkârlar kadar bu gafletih cezasmı çekiyorlar. Geiecek makalelerimizde bu suretle baslıyan buhranın nasıl inkşaf ettiğini, bugünkü vaziyetini ve alınan tedbirlerle netayicini izaha çalışa • cağız. x NURJAZİZ Babıali'de, bir otomobil kazası neticesinde Şükran isminde bir kızın ölüme, Fatma Zehra Hanımla oğlu Kâmil'in ve hamal Hasan'ın mecruhiyetine sebebiyet veren Emin Vafi Beyin muhakemesine dün de Ağırceza mahkemesinde devam o • Iunmuştur. Fatma Zehra H., mahkeme riyasetine gönderdiği bir istidada şahsî davası bulunmad'ığını bildirmiştir. Muhakeme, gelmiyen şahitlerin zorla celbi için 19 mayısa bırakılmıştır. îlhkeı Emin Vafi Beyin muhakemesi Bir dolandırıcı mahum oldu Ticaret Odası mecmuanna sahte abone kaydi suretile dolandıncılık yapan Mehmet Emin Ef. nin davası dün üçüncü ceza mahkemesinde bitirilmiştir. Cürmü sabit olan Meh > met Emin Ef. 2 ay hapse, 33 lira ce» zayi naktiye mahkum edilmiştir. Mahkum ceza müddetini doldur duğundan serbest bırakılmıştır. Hırsız bekçi Beyazıt'ta kâin Yenişark kıraathanesinin bekçisi Mustafa hırsızhk suçile muhakeme ediliyordu. Bu dava dün ikinci ceza mahkemesinde bitirilmiştir. Kıraathanenin büfesinden şeker ve çay çaldığı anlaşılan Mustafa üç sene hapse mahkum olmuş, cezası bir seneye indirilmiştir. Bir mahkum muhakeme ediliyor Müteaddit htrsızlıklardan 2,5 seneye mahkum olup İstanbul umumî hapisanesinde cezasını doldurmakta bulunduğu sırada diğer mahkum lara esrar sattığından dolayı mahkemeye verilen Vado'nun muhake mesi dün Ağırcezada bitirilmiştir. Müddeiumumilik maznunun ceza kanununun 203 üncü mad'desi mucibince tecziyesini istemiştir. Dava, ka rar için başka güne bırakılmıştır. ihtisas mahkemesinde Dün ihtisas mahkemesinde eskicî Karabet oğlu Simon isminde birisinin muhakemesine başlanmıştır. Simon'un Aksaray'daki dükkâ * nında yarmışar kiloluk S tütün pa • ketile beheri 150 varaklık 11 defter sigara kâğıdı ve 2 lâğım fitili bu • Iunmuştur. Muhakeme şahit celbi için başka bir güne bırakılmıştır. i Yeni Anadolu gazatesi Konya'da Yeni Anadolu isminde yevmî ve siyasî bir gazete çıkmağa başIamışhr. Yeni Anadolu büyük hacimde olarak intisar etmekte, Ankara ve İs tanbul'daki muhabirlerinden hususî telgraflar almaktadır. Yeni refikimize muvaffakiyetler dileriz. Adana'da bir tuccar kayboldu Adana'da senelerdenberi bakkaliye üzerine ticaret yapan İtalya tebaasından M. Rozikarelbo ortadfan kaybolmuştur. M. Rozikarelbo'nun piyasaya bir çok borcu vardır. Ken disinin Türkiye hududu haricine çıkUğı zannedilmektedir. Nakzedilen bir dava Matmazel Olga'mn yüzünü jiletle kestiğînden dolayı bir buçuk sene hapse mahkum olan Feyzi Ef. hakkındaki karar Temyiz mahkeme since nakzedilmiştir. Feyzi Efendinin muhakemesine tekrar başlan mıştır. Maznun dünkü celsede bir çok şahitler göaterdiğinden bunların celbi Belediyenin "Yarın,, aleyhindeki davası Belediyenin manevî şahsiyetini tahkir suçundan eski «Yarın» gazetesi sahibi aleyhine açılan dava dün Ağırcezada rüyet edilmiştir. Mu • hakemeye Belediyenin avukatlan gelmediğinden kendilerine ihtarda bulunulmak üzere dava baska bir güne bırakılnuftur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: