7 Haziran 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

7 Haziran 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 Hazirân 1932 Cumhuriyet KÜÇÜK %.L,||nJ.| SON TELGRAFLAJ5 KÖŞEı , I !•!! Alman intihabatını her Yerde Hitler kazanıyor! Hindenburg, eski veliahtı naibi hükumet yapacağı haberini tekzip etti Berlin 6 (A.A.) Hitlerciler inti • zar edildiği veçile Mecklanbourg Seh vverin diyet meclisindc 59 sandalyeden 30 umın ve 361,553 reyden 177,029 reyi kazanmak suretile biiyiik bir mu vaffakiyet iktisaD eylemişlerdir. Hitlerciler, bv suretle Landtag mec • li?inde miittehit diğer fırkalann hapsine muadil ve müsavi miktarda meb'usluk ve vekâlet adedine malik bulunmuş oluyorlar demektir. larından bir çoğunun yaralanmasına sebebiyet vermiş olan arbedeler dolayı • sile 250 kadar Hitlerci ve Cumhuriyetçi tevkir olunmuştur. Aviıstvn yada Viyana 6 fA.A.) 10,000 Nazi, «Yaşasır. Hitler» diye bağırarak bir geçit resmi yapmışlardır. Bilhassa milli elbiselerini giymiş olan Bavyera'lı Na zi'ler nazarı dikkati celbetmekte idi. Maksim Gorki've Açık kartpostal... Diinvada kendi adı, Isviçre'de ker.di konforlu villâsı, Moskova'da kendi kiler ve yemek masası olan ve alacaklısı olmıyan ıztı rapsız dostum! Dünyada adı olmıyan, ISSTZ ve sıtmalı bir kövde toprsk damı fculunmıyan, bir gözlü Fenerbahçe kulübü yandı Gece yarısı ansızın çıkan yangm 4 saat sürdü ve hiç bir şey kurtarılamadı ( Birinci sahifeden mabait ) gibi yıldırım sür'atile büyümüs ve faciayi işilip koşanlar alevden dîllerin son bina bakiyesini mahvetmekte olduğu sırada yetisebiimişlerdir. Yangına karşı hiç bir şey yapılamamış, binadan yalnız Fener'in emektar bekçisi kurtarı Iabilmiştir. Hâdise gece ceç vakit ve sabahleyin sür'atle şehirde intişar etmiş, yanık binanın etrafı yiizlerce, belki binlerce Fener'li ile Feneri sevenlerle dolmuştur. Türk sporunun çeyrek asırlık mutena bir zafer timsali olan binayı harap ve yanık bulanlar içinde kendini tutamıyarak ağIıyanlar vardı. Çünkü orası binlerce vatan gencinin; gayesi vatan kudretine varan bir iman birliğine merkez, mihrak saydıkları bir yuva idi. EvveH Fenerir böyle bir felâkete uğrıyarak binasını kaybetmesi başlı başına şayani teessür bir vakıadır, fakat daha elemlisi 25 senedir millî şerefle muvazi bir bünye üzerinde sarfedilen emeklerin, kazanılan muzafferiyetlerin hatıralarını aleve kurban vermek olmuştur. Hâdise yalnız Fener'lileri değil bü • tiin Türk sporcularmı müteessir edecek mahiyettedir. Fakat miittehit bir azimle çalışan Fener'liler muvaffakiyetli ve sürekli gayretlerilr maddî zararlarını bu gün, manevi gaiplerini yarınki gayyur spor hareketlerıle telâfi edeceklerine emin bulunuyoruz. Bu itibarla Fener'li • lerin hemen hemen bugünlerde filî bir ' ihya işine gin'şerek yanık yurt yerinde sağlam bir yuva daha kurmaları bekle • nebilir. Yangın münasebetile Fener idare heyeti bir beyanname neşretmiş, Fener kaptanı Zeki Bey facianın safhalannı anlatmıştır. «Cumhuriyet te millî sporun iki kuvvetli mesnedinden biri olan Fenerbahçe bmasının yapılması için bir teberrü listesi açıyoruz. Yangın hakkında Fenerbahçe kulü • bü kaotanı Zek' Rıza B. bize şu izahati verdi: r Evvelki akşam saat dörtte fut bolcular yeni antrenöriimüze takdim edildiler, bu münasebetle de bir çay verildi. Sonra sahaya giderek antrenman yaptık. Akşam üzeri herkes evlerine gitmiş, kulüptc 25 senedenberi yanımızda çalışan emektar bekçi kalmıştı. Gece saat ikide uyandınldım. Her zaman oto mobiline bindiğim tanıdık şoförlerden birisi gelmiş, kulübün yanmakta oldu • ğunu haber vermiş. fHEM NALiNA MIHİIMA Fenerbahçe'yi taziye.. Ankara'da k'leri ve masası verine sayıs<z alacaklı*' bulunan ıztıraplı bir mesIektasın sıfatile, Frkat hayatından hiç şikâyet etmi yerek, Sana su açık kartpostalı yazıyorum. Sen ruscadan başka dil bilmezmtşin. Ben de törkçeden başka şey konus mam. Ama, gönü'ler DOİiglot değillerdir. tercümansız da anlasırlar. Sana yanlış öğretilen bir noktayı, yahut iğri verilen bir malumatı tashih et mek isterim. Burnunun dibinde olduğu halde şimdiye kadar bir satır malumat almak zahmetini göstermediğin memleketimin edebiyatı hakkında şunu sormuşun: Sizde Cbenim gibi demek istiyen bir ed^ ile) mevzuunu halkın özönden alan, köylülerîe meşgul olan ve bunları ifade eden muharrirler var mı? Sana; azizliği seven aziz vatandas larım bu cevabı vermisler: Maaiese? vok! Artık sen, aldığın bu miihfm raalu matla ve kendi başına kaldığını sandi • ğın otoritenle öğüniir durursun. İste seni bu yanlış malumattan ve tekbaşına kalıştan kurtarmak, yolun doğrusuna çıkarmak istedim. Hayır dostum! Yanlış aldığın malu • matı hemen tashih et. Benim memleketimde senin gibiler vardır Maksim Gorki. Onların basında ben gelirim Maksim Gorki. Benim; Türkiye denilen, memleketimde ben varım Maksim Gorki. Kaç eserin olduğunu pek hesaplıyamadım ama sana haber vereyim ki, şimdi, şu ayağı kırık masamın üstünde benim, kendi malım olarak, elli cilde yakın eserim duruyor. Bunların kırk beşi köylü ve halktır. Kalan beş onu da bizdeki yapıştırrra aristokrasiyi ve uydurma burjuvaziyi hırpalıyan mızraklardır. Ben bu elli eseri yazarken ne bir modern papas olan Tolstoi hemşerinin peşine, ne pireyi deve yaoan senin pesine, ne Maks. Linder'in ciddisî olan Karl Marks'm pesine, ne bayram davulu sesli Viktor Hitgo'nun pesine, ne zırdeli Şekispir'in pesine, ne dünyasını ahrette arıyan Mefiston'un babasının pefine takılmadım. Ben bu elli eseri yazmak için milletimin pesine takıldım ve cemiyetin içine katıldım. Benim parsiyal ve parti pri tarafim yoktur. Neye yarar k başka dilleri giizel bi> Ien dostlarım arasında ne idealist vardır ne de tolerans sahibi, eğer olsaydı,, dari dünyada sen, tekbasma pala sallamıyacaktın Sana «beşerî ıztırapların canlı ifadesi» diyorlar. Ama bugün sana bakıyorum: Her işin tıkınnda gidiyor gibi geliyor bana. Halbukî ben. beşerî ıztırapların elli ciltlik ta kendisivim. Ve hiç bir işim tıkınnda gitmiyor. Buna rağmen nikbi • nim, keyifliyim, heyecanlı ve canlıyım. Bugün, sen, ihtiyarlamadığın halde arasıra ve sade suya politika makale • cikleri yazmakla gün geçiriyorsun. Fakat ben, ellisine yaklaştığım halde hayatı ifade etmeğe çalışmakla ömür tüketiyorum. Bunları niçin yazdım: Berlin'de arbedeler Berlin 6 (A.A.) Dün Berlin'de Hitlercilerle knmiînistler arasında arbedeler olmuş, iki taraf birbirini taşa tutmuştur. Bir çok kimseler, tevkif olunmuştur. Berlin'in şimalinde kâin Eberwald'da imparatorluk bayrağı teşkilâtı mensup Bir tekzip Berlin 6 (A.A.) Mareşal Hindenburg, Anglo • Saxonne matbuatında intişar eden ve kendisinin 85 inci yıldönümune musadif olan gelecek 2 teşri1 nievvelde riyaset ' cumhurdan çekilerek naip sıfatile sabık Alman veliahtını yerine bırakacağıne dair olan havadisleri resmi surette tekzip ettirmektedir. İsmet Paşa Fırka Grupunda Meksika zelzele, Feyezan içinde... Italya seyahati hakkında Uç sahil şehir su aitında kaldı izahat verecek Ankara 6 (Telefonla) Fırka grupu yarın içtima edecektir. Bu içtimada Başvekil Pasamn Roma seyahati hak kında izahat vermesi beklenmektedir. Meksika 6 (A.A.) Zelzele esna sında telef ve raecruh olanUnn miktarı 400 den fazla tahmin olunmaktadır. Zelzele ile müterafik olarak bir met dalgası ve volkani indifaat vukua gel mistir. Sahildeki Tontalan, Samblas, Manzanillo şehirler; ile diğer bir takım ye • hirler tarr.amen su aitında kalmıştır. Binlerce ölii balığın sahile atılmış olması, felâketin deniz aitında vukua gelen bir infilaktan mütevellit olduğu zehabını hasıl etmektedir. Varidat bütçesi 169 buçuk milyon lira.. Ankara 6 Biitçe Encümeni Maliye VekiKnin huzuıile varidat bütçesini tetkik etmis. varidatın yeni vergilerle beraber 170 milyon Iirayi bulacağına kanoat ede<~r>k 169 buçuk milyon lira ü zerinden tesbit eylemistir. Masraf bütce?ir>de daha bi>* buçuk milyon lira kad'r bir tasarruf liizumlu görülerek Milli Müdafaa bütçesinde yeniden tetkikat yapıiacaktır. Vilâyetîerden gelen son maİumata göre 1931 tahsilâtının 157158 milvon lirayı bulaeağı anlasılmıştır. Nakliyat vergisi lâvihasından bu sene için aarfi nazar edilmiştir. Muaddel kazanç vergiıi lâyihasının da tehiri muhtemel dîr. Volkanlar da indifaa başîadı Meksika 6 (A.A.) Tonaltan Sanblas, Manzanillo ve feyezan aitında kalan diğer sahil sehirleri civannda su ların taştığı ve sönmüş volkanlarm tekrar indifaa basladlkları bildirilmektedir. Münakaiât pek yavaş olarak yeniden teessüs etmektedir. Binlerce insan meskensiz ve melcesiz kalmıstır. Fenerbahçe kulübünün Kuşdilî | çayırmdaki merkezi yandı. Hurafata' inanır bir insan olsam, bu güzide | tup ve telefonla teessürlerini beyan etspor müessesemize nazar değdi; mrktedirler. Maamafîh bu feci zıyadan derdim. Fiivaki, Fenerbahçe, mem« nevmit olacak değiliz, çalışacak, yep lekette ilk defa bir stadyom yap ^ yeni bir yuva kuracağız.» 1 mak serefini kazanan kulübümüzdii. Fenerbahçe stadının küşadi iizerinden daha bir ay geçmeden Fenerbahçe kulübünün binası yandı. Fakat Fenerbahçe kulübü idare heyeti şu bu yangında yanan en mühim şey, o ahşap bina değildir, Fener'in yirmi beyannameyi nesretmistir: beş seneye yaklaşan şerefli mevcu<'Sevgili yuvamız, 25 senelik spor ha yatımızda elde ettiğimiz şeref ve ga • diyetinin en aziz ve kıymetli hatıraları, bayraklar, kupalar, şildler, libiyet hatıralaıiie birlikte yanmıştır. Bugun maddî spor vesaitimizden de ta plâklar, resimler hepsi yandı. Bir supor kulübü için boyle bir zıya, mamen mahrum.kalmış buiunuyoruz. şanlı bir mazinin bütün hatıralarımo Yekdiğeriroize karşı sarsılmaz itimat, zıyaı demektir. muhabbet ve tesanüt havası içinde yılSpor kulübünün, yalnız şeref ve larca süren ınüsterek emeklerimizin muizzet için çalışan ve çarpışan bir mü> hassalasmın enkazı karşısmda derin bir essese olduğuna iman etmiş ve bu iteessür duymampk kabil değildir. tibarla şeref hatıralarına pek yükMahvolan manevî kıymetlerin maatsek bir kıymet vermiş eski bir sporcu tee?"<üf tamiri imkânsızğdır. sıfatile Fenerbahçe'lilerin kederine Şu kadar ki 25 senedir kazandığımız iştirak eder, Fenerbehçe'yi taziye muvaffakiyetle'ir! hatıralarını kalbimizederim. Şcefli bir mazi ve tarihin de daha büvuk bir vect ile yaşatmak, hatıraları yanmıssa da o şerefli mazî bu hatıraları Fenerbehçe gençliğine kive tarih yanmamış ve yanmaz. Atap halınde hediye etmek gene müm • zimkâr Fener'li gençlik, o kül yığı kündur. Hatta ilk vazifelerimizden bi • nının içinden elbette daha parlak zaridir. Kupalarımız, bayraklarımız yan • fer hatıralarile dolu bir istikbal yamıştır. Fakat yiıreğimizdeki hatıralar ratacaktır. canlılığını kaybetmiyecektir. Basta U * * * lu Gazimiz olmak üzere kulübümüzün mesaisini takdir eden kıymetli yazılan taşıyan hatıra dtfterlerimiz kül olmuş Brezilya'da hükumet altı milyon tur. Fakat bizirr: emeklerimizi takdir et çuval kahveyi imha ettirmiş, cünkü mis olan büvük seflerimiz, memleketi • kahve mahsulünün çokluğu fiatları düşürüyormuş. Ayni usulün bizde de ni seven: memleketin idealine candan haberiniz var bağlı, çalışkan, tesanüt ve muhabbet çer tatbik edildiğinden çevesi içindo cal'san Türk gençliğini ge mı? Bu sene çilek çok olduğu için çilekçiler, fiatları düşürmemek için ne himaye edeceklerdir. çileklerinin bir kısmını denize döküHayatın miitemadi bir mücadele olyorlarmış! duğunu, mücadelesiz, ıztırapsız, emek Bu vaziyette gelin de kooperatif siz, elemsiz hayatta gerek fert ve gerek açmak gibi tedbirlerle hayatı ucuzmillet itibarile muvaffak olmak imkânı latmağa çslışın! oimıyacağını Türk gençliğine hatırlatan * * * Büyük Ga7İ'nin nasihatleri bu elemli günümüzde bizim için en büyük teselli ve kuvvet memb^ı olacaktır. Bir kaç gün evvel kapanan çi • Fenerbakçe'lileri, kulübümüzün maçekçilik ve tavukçuluk sergisinde ruz kaldığı felâket nisbetinde büyük o hakem hevetinin mükâfatlarır tevzilan vazifeye davet ediyoruz.» nde bilgisizlik yüzünden bir takım Fenerbahçe kulübünün beyannamesi Denize dökülen çilekler! Modaya muvafık! Fenerbahçe'ye lâyık bir bina yapılması için bîr teberru listesi açıyoruz Kalikorina'da zelzele Eureka (Kalikorina) 6 (A. A.) Burada bir zelzele olmuş, pek büyük maddi zarar ve hasar yapmıştır. Bir kişi ölmüştür. İktisadî plân Hazırlanaeağinı haber verdiğimiz ikHs&dî plânın temmuz içinde ilân e dilmesi muhtemeldir. Heyeti Vekile Rusya'dan alınacak makinelerin nev'ini aybasında kararlaştıracaktır. Plânda pamuklu mensucat sanayiine b'ii'ük e • hemmiyet verileceği anlasıhyor. Dünkü Meclis içtimaı Çok kısa oldu Ankara 6 (Telefonla) Meclis saat 2 de toplandı. Icra ve iflâs kanununun Adliye Enciimenine gönderilen mad • deleri müzakere olunacaktı. Fakat Encümen bunları yetistirememisti. İçtima perşembe güniine bırakıldı. Estern kumpanyası ile olan mukavelenin feshi, Reşitpaşa ve Marmara vapurlarımn Müdafaai Milliye emri • ne verilmesi, 1 ürkiyetran uzlaşma, Adlî tesviye, hâkem muahadelerinin tasdikı, Tiirkiyeİsveç uzlaşma, Adlî tesviye ve hâkem muahadelerinin tesdikı lâyihaları ile bazı idanı mazbataları Meclis ruz • namesine alınmıstır. Perşembe giinü müzakere olunacaktır. Taou sicilleri Ankara 6 (Telefonla) Tar>u si cilleri nizamnamesinin sicilden maada olan hükümlerinin bütün tapu idarelerinde. f'cile taaluk eden hükümlerinin de yalnız a$ağıchki yerlerde tatbikı He yeti Vekflece kararlastırılmıstır. Ankara merkez kazası, nefsi Istan • bul, Adalar ka??v, Bursa merkez ka • zası, Mudanya, İzmir, Aydın, Deniıli, Manisa, Konya merkez kazalan. Kon ya'nm Cömer kszası. Malatya, Gazi Antep. Artvin msrkez kazalan, Erzurum'un Olti, Bpyazıt'ın Iğdır, Tuzluca, Kars'ın Tnerkez, Ardahan. Köle, Kağızman, Sarıkamış kazalan ile Rize'nin Kemalpaşa kazası. Aka Gündüz'ün yeni Bir eseri temsil ediliyor Ankara 6 (Teîefonla) Aka Gündüz'iin .cMavi Yıldız» isimli eseri Halkevinde sahneye konmuştur. Yüksek takdirlere mazhar olan eser Halkevi temsil şubesi azaları tarafından muvaffakiyetle temsil edilmektedir. Ardahan Tiirkân ve Handan Hanımlar temsilde meb'usu Faik Beyin kerimesi Hanımla son devece mııvaffak olmaktadır. Temsil için hazırlanan duhuliye kartları simdiden "satılmıstır. tilzam pder. Şimdi «Teyze, şerefi mizi muhafaza edelim» diye başı mı yiyor; helâk oluyor, ne şerefi? Öliim! Ölüm huzurundayız! .Kız bu aralık ıçeriki odada bir sandalye çekti. F.vft, evet, ben ölüm tehlikesini şrözümün önünde görüyorum. Ne olmuştur? Size büyü mü yaptı • lar? Daha düne kadar kıza ne tatlı mektuplar yazıyordunuz. Zaten dürüst ve namuslu bir adama böyle hareket yakışır mı? Bilirsiniz ki, ben icinden pazarlıklı mahluklardan değilim. Muhakemem yerindedir. Kı za da bu terbiyeyi verdim. Serbest, açık bir ruhu vardır. Bitişik odadan kızın sesi geldi: Teyze! O devam ediyordu: Söz, bir vazife tahmil etmez mi? Söz, namus demek değil midir? Bahusus pğlum sizin prensiplerinize göre bu böyle diğl midir? Biz kendimiz, vazifelerimize sadakat et • mezsek, hayatta kimden ne bekle • Maliye'de yeni tayinler Ankara 6 (Telefonla) tstanbul damga müdürlüğüne Maliye müfettişlerinden Fuat. miinhal gümrük müfettiîliklerine müfetti» muavinlerinden Pertev. Rüstü ve Cevat Beyler tayin edilmislerdir. Derhal ^iyindim ve koştum. Kulü be yaklaştığım zaman ateş binanın her tarafını sarmtstı. Yangın saat 1 de çıkmış ve dört buçuğa kadar devam etmiştir. Polis tahkikatı neticesinde yangının üst kattan ve elektrik tellerinin kontak yapması neticesinde çıktığı tesbit edildi. Içeride kalan bekçi itfaiye tarafından kurtarılmış. Y^ngında 25 senelik e mekle kazandıklarımıztn hepsi mah voldu. Kulübün mazisini canlandıran bütiin eserler yandı. Artık bizim için geçmiş zamanlar yok!.. Bmadaki eşyamız 3000 liraya sigortalı idi. Bina ile beraber yanan eşya arasında Gazi Haz retlerinin kulübün mesaisini takdir e • den elyazısını havi defter, 20 sene ev vel Ingiliz'lerle yspılan lik maçında kazanılan silt, 70 <i mütecaviz kuna, ilk Slâvya galibiyetınde oynadığımız top, şehrimize gelen ecnebi takımlannın hatıra olarak verdikleri kulüp bayrakları, kütüpane, kulüp azalarımızdan Sait Beyin Afrika'da avladıği vahşi hayvan kafaları, harbi umumide ve mücadelei milliyede sehit olan Fener'lilerin resimleri ve bundan başka bilhassa tenisçileriOrtada sahıs yoktur. Beni ve arka • da^larımı inkâr edenler, bizî değil, mem mizin bir çok esyası.... Yangın hakkında Gazi Hz. ne ve Başvekile telgrafla maIeketinıi ve yazt işlerini inkâr etmişlerlumat verdik. dir. Memleketimi inkâr edenlere karsı susmağı sahsî cürüm telâkki ederim. Stad dahilindeki küçük binayı şim • Onları bu gaflet ve dalâletten ve seni dilik kulüp binası ittihaz ettik. Arka yanlış malumat sahibi olmaktan kur • daşlar burasını düzeltmeğe bijladılar. tarmak için bunları yazdım. Vesile düAksiliğe bakınız ki son defa mıntakaşerse gene görüşürüz.. Şimdilik hoşgör nın yaptığımız stadyom şerefine verdiği ve hoşkal ban^ benziyen meslektaşım kupa daha dün aksam kulübe gönderilGorki.' misti. O da yandı. AKA GÜNÜÜZ Yangını haber alanlar telgraf, mekmek hakkımız olur? Söze keyfimize göre tasarruf edebilir miyiz? Verdiğim söz artık verilmiştir: o artık bizim midir ki, onun üzerinde, bu hareketimizin başkalarına nc tesiri olacağını hesaba katmaksızın keyfmayeşa tasarruf ed'ebilelim? Bu haksızhktır, bu zu lüm olur. Hürriyet bu mudur? Ses yeniden duyuldu: Teyze buraya bakar mısın? Simdi yavrum şimdi!... Deli . kanlınin elini yakalıyarak: görü • jorum ki kırılıyorsunuz. Darılacak olan ben im. dedi ve gök gürlemeğe başlamak üzere idi, kendini gene tuttu, sizi kırmak istemem. Bilâkis size yalvarırım. Henüz daha vakit var ken, düsününüz, bunu elinizden ka çırmayınız. Kendi saadetinizi kendi elinizle yıkmeyınız. O size hâlâ inanır. Şu dakikada henüz mahvolmuş bir şey yoktur. Seni hiç kimsenin, hiç bir zaman sevemiyeceği dereee ve surette seviyor. Şu pis Baden'i bırak. Hep beraber gidelim. Seni büyüleyen o cazibeden kendini kurtar. Bahusus merhamet et, merhamet!.. Kız bu sefer sabırsızlıkla: Teyze!.. Diye tekrarladı. thtiyar kız artık duymayordu: Sen yalnız evet, de; gerisini bana bırak, başınla bir işaret et. Bir defa, söyle bir küçük evet işareti... Delikanlı maalmemnuniye ölmeye razı idi. Fakat ağzından, üzerinden bir muvafakat işareti çıkarmadı. Kız elinde bir mektupla girdi. Teyze delikanlının yanından çekilip hesap kâğıtlarmı tetkik ediyor gibiydi. Nihayet geldi: tşte bahsettiğim mektubu yaz • dım. Postaya simdi gîdersiniz, değil mi? Delikanlı gözlerini kaldırdı. Bir hâkim huzurunda gibiydi. Kız gözünün önüne, çok daha büyümüs geliyordu. Şimdiye kadar gbremediği Ateşinin kudretlnden çok daha tah ripkâr olan vangın ve neticesi dolayı sile evvelâ Fenerbahçe'yi taziye ederiz. Türk sporcuları hemen ayni derecede taziyeye muhtaçtır. Çünkü ateşin harap ettiği bu yuva karşısında müteessir olmıyacak hatla »porcu değil, bir vatan daş bile farzediiemez. Millî sporun hanilerinden ve güzide alemdarlarından iki büyük kulüpten birisi olan Fener • bahçe; sade tastan tahtadan binasını değil, 25 senelik soor hayatınm, müca delelerinin, muvaffakiyetlerinin, zafer lerinin bütiin hatıralarını kaybetti. Ya pının yanışından ziyade bu kıymetli mazi bergüzarlarının kül oluşu teessür veriyor. Lâkin Fener atesin yok ettiği hatıraları sarMİmaz gayretile yarın gene toplıyacaktır, bunda şÜDİıe yok... haksızlıkla yaptığı söyleniyor. Bu dedikodulara göre, heyet boyalı güllere bile mükâfat vermiş. Ya pıldığı iddia edilen hakiiühk bundan ibaretse mes'ele yok. Şimdi canlı Koncaların ve güllerin bile boyalısı daha makbul olduğuna göre, çiçekçilik sergiıi hakem heyeti zama nenin boyalı güzellik modasına uygun bir harekette bulunmuş, de mektir. Emir Faysal Kral İbnissuud'un oğlu yarm geliyor Moskova muhabirimiz Hi caz Kralı İb Çalışkan ve enerjik Fener'lilerin yepnissuud'un i yeni bir saha yaptıkları gibi, yepyeni kinci oğlu E ve bir daha yanmıyacak kadar mükemmir Faysal Hz. mel bir bina da kurmağa muvaffak onin Odesa ta lacaklannı çok iyi biliyoruz. Ümit ederikile şehrimize riz ki bu netice derlitoplu bir teşebbüsle hareket ettiğinî ve sür'atle bassrılsın. bildirmişti. Alâkadarlar Bu yolda hem Fener'i teşvik, hem de Faysal Hz. nin alâkadarlarını tahrik etmis olmak için dün akşam Sov«Cumhuriyet • bir teberru listesi açıyor. yet vapur kum Hıcaz Valn umumısı Teberrüat bugiiriden itibaren gerek i panyasmın Franz Emir Faysal darehanemizde gerek Yenipostane ci varında Zeki Rıza Beyin spor mağazaMaring vapurile Odesa'dan ayrılmış sında kabul edilecektir. Tutarı Fener bi olduğunu tahmin etmektedirler. Bu nasının inşasına sarfedilecek olan bu takdirde Faysal Hz. çarşamba günii listeye istirak rderek nara gönderenleakşamı saat altıda şehrimize gele rin isimleri ^azetemizde neşredilecek ceklerdir. tir. Ibnissuud'un ikinci oğlu ve Hîcaz Valii umumisi olan Emir Faysal, buBu sayılı ve sevimli spor yurdunun radan Ankara'ya gidecek, Reisicumyeniden ihyası fikri ümit ederiz ki takdirkâr tabakalar üzerinde büyük bir a hur Hz. le Başvekilimiz tarafından kabul edilecektir. lâka uyandırar&ktır. yüksek bir güzellikle, taş kesilmiş, bir heykel olmuş gibiydi. Göğsü kabarıp inmiyordu. Renkli robu hafif büklümlerle minik ayaklarına kadar düşüyor ve onları örtüyor du. Gözleri doğru önüne bakıyor ve nazarı yalnız delikanlıyı ihata etmediğinden tesirsiz ve soğuk di'ruyordu; bu daha ziyade bir heykelin bakısı idi ve delikanlının mah kumiyet kararını okuyordu... Delikanlı bunu duyar ve dinler gibi oldu. Eğildi. Uzatılan mektubu aldı ve sükut içinde cekildi... Teyze kızm kollarma atıldı. Kız onu yavaşça uzaklaştırdı, ve gözlerini eğdi... Rengi biraz yerine geldi. «Simdi çabuk olalım! dedi. Yatak odasıng yürüdü. Teyze bası düsmüş olarak arkasından gidiyordu. Delikanlıya emanf>t edilen mektup kızın Drest'te döseli apartiman ki • ralıvan bir Alman kadmına yazıl mıştı. Delikanlı mektubu kutuya attı ve bu kâğıt parçasile bütün ma • zisini, bütün hayatını mezara bırak mış gibi oldu... Sehirden çıktı, bağlar, arasmdaki dar yollarda uzun uzadıya. gezindi. Yazın bazı mevsimlerde bir türlü kurtulunamıyan muciz sinek yapıskanlığiyle kendini tahkir ve tezyif eden bir his, her tarafında, bilâfasıla mehip, müthis, ezici bir s^le hitabet ediyordu. Bu, son mü lâkattaki vaz'ü halinin günahlarını affettirecek derecede güç ve mer hamete lâyık olduğu fikrinde idi. Otele geldiği zaman hanımlardan ne haber olduğunu sordu. Kendisi çıkar çıkmaz şömendöfere gittiklerini ve meçhul bir istikamete hareket e t tiklerini öğrendi. Bavulları sabahtan yapılmış, he • sapları sabahtan kesilmişti. Kızın mektup icadı delikanlıyı oralarda te« sadüf»n olsun buiundurmamak fik « rinden ileri geüyordu... (Mabadt Var) CUMHURIYET'in DUMAN Muharrlri /. Turgenıyef 61 Mutercimi Haydar RUat titrediği vc gözlerinden yaşlar bo şandığı halde gayet yavaş bir sesle çabuk çabuk söylemiye başladı: Oğlum, bu ne hal? RUya, bu rüya, değil mi? Kızdan vazgeçiyor ftunuz, onu artık sevmiyorsunuz, ahtinizi nakzediyorsunuz. Bunları siz vapıyorsunuz, öyle mi? Biz hepimiz size, çelikten bir. âleme dayanır gibi güveniyorduk. Siz • yani sen, Litvi • nof, bir an durduktan sonra. fakat onu oldüreceksiniz. Bu cümleyi söv lerken gözlerinden akan seri yaş lar bütün yüzünü ıslatmıştı. O şimdi yigit'iğe vuruyor, tabiatini bilirsi niş, fikâyet nedir bilmez, hayatını korumayı bilmez, bu iki hali bile kendi»ine karşı rahim bulunmayı it*

Bu sayıdan diğer sayfalar: