snmhuriyet "Almanya'nm Başvekiii Hitler olmalıdır!,, Berlin'de müzakereler devam ediyor, Hitlerci'lenn talepleri anlaşıldı Berlîn 7 (A.A.) M. von Papen, avdet eder etmez, Almanya'da ve Prusya'da hükumet mes'elesi hak kmdaki müzakereler, resmî bir ma hiyet iktisap edecektir. Şimdiye kadar müzakerat, ya mutavassıtlar marifetile bilvasıta veya Hitler ile von Schleicher arasında doğrudan doğruya icra edilmiş ve fakat daima istişarî mahiyetini mu • hafaza eylemiştir. Şimdi hiç kimse müfrit milliyetper verler f ırkası rüesasımn Hitler'in Almanya Başvekiii olması lâzıra geldiği fikrinde bulunduklarından şüphe etmemektedir. Bu iddianm Alman hükumet mehafilinde kat'iyyen miisait bir akis husule getirmiyeceği ve Millî Miidafaa Nazırının Alman hükumetinin emri idaresini Hitler'e tevdi etmenin büyük bir hata olacağı fikrinde bulunduğu zannediüyor. Berlin 7 (A.A.) Pazartesi günü sabahmdanberî Hitler ile jeneral von Schleicher arasında mutavassıtlar vasıtasile vuku bulan temaslardan sonra cuma günü doğrudan doğruya mükâlemeler başlamış ve bu mükâlemelere cumartesi gününe kadar de vam ediJmiştir. Nazi fırkasının asgarî mutalebatı nuı neden ibaret olduğu şimdiden malumdur. Hitler, muavinlerinin tazyiki altında ve von Schleicher'Ie aktetmiş olduğu meşhur misaka rağmen Almanya Başvekilliğini, Dahiliye, Mesai, tktisat Nazırlıklarını ve bunlardan başka Prusya'nın emri idaresini eline almağı istemektedir. Hitler, bu tnutalebatının is'af e • clilmiyeceğjni bilmektedir. Zira, Nazi'Iere teslim edilmiş olan böyle bir hükumet, merkez fırkasının parlâ • mento ekseriyetinin teşekkülü için zarurî olan müsamahasından müstefit olamıyacaktır. Fakat bu mutalebat bir kere dermeyan edildikten ve ret il» 1ca.rfi1andı1rtan sonra daha ciddî mükâleAıelere girişilecektir. Bu mükâlemelerin ne gibi neticeler vereceğini emin bir surette şim Yunanistan'da Vaziyet şüpheli Diktatörlük îlânından çok korkuluyor Atina 7 (Hususî) M. Venize los'un Atina'ya avdet etmek üzere bulunduğu bugünlerde gene bir ta kım endişe veriei şayialar deveran etmeğe başlamıştır. Bu şayialar cüm lesınden olarak askerî cemiyet reisi Jeneral Otoneos'un M. Venizelos'u, Atina'ya döner dönmez ziyaret ederek mevkii iktidarın askerî cemi yetin eline geçmesi için hetnen istifa vermesini tavsiye edeceği, istifa etmediği takdirde Pangalos taraftarlarının harekette bulunmağa fırsat bulacaklarını da ihtar eyliyeceği söy • lenmektedir. Nazırlar meclisîne riyaset eden Jeneral Gonatas ise bütün bunları tekzip eylemistir. Atina 7 (Hususî) M. Venizelos, Yunanistan'da bir diktatörlük ilân edileceğine dair Fransız gazetelerinde intisar eden havadisleri gazetecilere beyanatta bulunarak tekzip eyle • miştir. Atina 7 (Hususî) Askerî ha reketler ve diktatörlük ilftnı şayiaları deveran etmekte ısrar göstermekte • dir. Bu meyanda Reisicumhur M. Zaimis'in de askerlerin diktatörlük ilânı hakkındaki tazyik ve müdaha lelerinden müteessir olarak istifa etmek üzere bulunduğuna dair bir şayia deveran etmeğe başlamıştır. Bu sayia da tekzip edilmiştir. öz malımızın yarış edercesîne kapışıldığı yer! Yerli Mallar Sergisini ziyaret edenler çoğaldı, satışlar hararetleniyor İsianbui'un sesi Şehirfer, manzaralarından, mahsullerinden, renklerînden, kokularından ziyade seslerile tanıhr.. İstanbul'un beyaz minarcleri, esmer kubbeleri, pembe sabahlan, yeşil akşamlan, her halde tatlı ve kıvrak Türkçesinden, ince ve aydınhk sesinden daha cok fstanbul'lu değildir! lstanbuTun sesi.. Fakat bunu nerede bulmalı?.. Penceremden sokağı dinlıyo rum: Garpuuuz!.. Mahalleler aşan bu sağlam ses, Siirt'li bir vatandaşın sesidir.. tskiler aîaaayiiim!.. Pencerelerden mahcup bir davet bekliyen bu zeki ses, bir Ya • hudi vatandaşın sesidir.. Silivri gaymaah!.. Sabahtan akşama kadar şehrin bütün kaldınmlarını dolaşan bu yanık ses, bir Konya'h gencin sesidir.. Evinizden çıkıp bir çalgıh bahçeye giriniz: Oristi pasam!.. Ağzına sığmıyan kelimeleri diş» lerile törpüliyen bu nazik ses, bir Rum vatandaşın sesidir! Midyenin dolmaaasi!.. Bu tombul tiirkçe, bu iştihalı ses, bir Ermeni vatandaşın sesidir. Kebap kestaaane! Bu dagî ses, çetin bir Arnavut sesidir.. Oradan çıkıp Taksim bahçesine giriniz, Tepebaşı bahçesine uğrayınız, Gardenbar*a giriniz, duyacağınız sesfer, ya çapkın bir Franzis sesi, ya munis bir Viyana'lı sesi, ya kıvrak bir Romanya'h sesi, ya hırçın bir Rus sesi ve belki de yırtık bir Çingene sesidir. lstajtbul'un bütün çarsısını, pazarını dolaşınız; bütün kıyısını, bucağını geziniz; dünyanın bütün seslerini duyarsımz.... Fakat tstanbul'un sesini hayır... Merak ediyorum: Her vatan • daşın ve her milletin bağıra ba • ğıra bir şey sattığı bu sehirde acaba tstanbul'lunun sesi niçin çıkmıyor.. Acaba İstanbul'lu nerede ve ne satıyor?.. YUSUF ZtYA Almanya Sîlâhlamyor mu? Riga 7 (A.A) 3 ağustos tarihli Gazette de Leningrade, Almanya'nm kuvveti hakkında bir ma kale neşrederek Almanya'nm gizli surefte silâhlanmakta olduğunu ifşa etmiştir. Riga'da intişar etmekte olan Adnia Senodnia gazetesi, Hunu Sovyet'ler tarafından şimdiye kadar askerî müttefiki addedilen Almanya'ya karşı takip edümekte olan siyasette bir tahavvül husul bulmuş olduğuna ve Lehistan lehinde bîr tebeddül vukuuna alâmet telâkki eylemektedir. diden tahmin etmek bittabi mümkün değildir. Venizelos tekzip ediyor bergide tfl çok takdir kauuidn patiyönlardan Sanayi «e Maadiri Bankasi fdbrtka lannm mamulâttnt tgfMz «fen eartf paviyon Brüning Hariciye Nazırt mı oîacak? Zaimis istifa mt edecek? Maamafih, Nazi'lerin kendisine karşı şiddetli bir cidale girişmiş olduklan Dahiliye Nazırı M. Gayl'den kurtulmak için muhali mümkün kılmağa uğraşacakları muhakkatır. Fakat Baron von Gayl'in Brüning'in istifasmı intaç etmiş olan son vekayi esnasında esaslı bir rol oynamış olduğunu ve Reisicumhur Mareşal Hindenburg'un son derece teveccüh ve itimadına mazhar bulunduğunu unutmamak icap eder. Binaenaleyh jeneral von Schle • icher'in von Gayl'i feda etmekten imtina etmesi ve binnetice Nazi'Iere bir iki nazırlık ve bilhassa M. Gregor Strasser'e Mesai Nazırlığını teklif eylemesi pek muhtemeldir. Diğer taraftan M. von Papen emri ahire değin Başvekâleti muhafaza edecektir. Nihayet M. Brüning'in tekrar Hariciye Nazırlığını deruhde edeceğine dair olan şayia da devam etmektedir. Fakat sabık Başvekilin bu nezareti kabul edeceği muhakkak değildir. Başvekil Ankara'ya Bir hafta sonra dönecek Ankara 7 (Telefonla) Elyevra Yalova'da bulunan Başvekil tsmet Paza Hz. bir hafta sonra Ankara'ya avdet edeceklerdir. Başvekâlet Mösteşarı Ankara 7 (Telefonla) Bir möddettir mezun olan Başvekâlet Müste şarı Kemal B. avdet ederek ise başlamıstır. Seıgide helkm eattp ve hararetH btr TMŞ gcSest: tpektt mMsdbakdsma rey ver1Orke% 6ümr0k kıt'aları kiyafet kararnamesi ""•nMm.mH.miltllllllllllllimilllllllllllllllllllllllllllllllllllımılıramnmi Yeni hazırlanan tstatistikler Malî ve idarî bütün faa liyet teshit olunuyor Ankara 7 (Telefonla) tstatistik müdiriyeti umıımiyesi devlet inhisar idareleri ve inhisar maddeleri hakkındaki istatistiği bitirmek üzeredir. Bu istatistik tütün, ispirto, ispirtolu içkiler ve tuz inhisarlanna ait umumî malumatla mu kayeseli cetvelleri ihtiva etmekte, inhisara tâbi mevaddın imalât ve ihracat miktarlarmı göstermektedir. Devlet Bankası Nizamnamesi Hisse senetlerine dair ahkâm tadil edildi Ankara 7 (Telefonla) Gümrük kıt'alan zabit, takun başı, küçük zabit ve neferlerile askerî memurları • nm ve mıntaka muamele memurları nm kıyaf etleri hakkındaki kararname tasdika iktiran etmiştir. Erzurum'daki seylâp Ankara 7 (Telefonla) Erzurum seylâbının mevziî olduğu anlaşıl • maktadır. Hilâliahmerce seylâbze • delere icap eden yardımlar yapıl • mıştır. Ankara 7 (Telefonla) Cumhurîyet Merkez Bankası nizamnamesinm bazı maddelerinde tadilât yapılmıştır. Buna nazaran bir hisse senedi, bedelinin yüzde yetmiş beşi tahsil edilmedikçe ferağ olunamıyacakttr. «A» serisi hisse senedatı hükumetin talebi ve meclisi idarenin kararile sfcrmayenin yüzde yirmi besine kadar iblâğ edilebilir. Munzam hisseler bedelinin altın olarak tesviyesi mecburî Besinci cilt istatistik yıUığınm ihzari olmadığı gibi bu hisselerin yüzlük devam etmektedir. Bunlara vOâyetlerin kupon olması da şart değildir. olüm cetvelleri de bulımacaktnr. Vadesi 9 ayı tecavüz etmiyen ziraî Devairi resmive île tasarruf sandık • senetler de ticarî senetler hükmünde lan ve sinemalar hakkında vücude ge • iskontoya kabul edilebilir. Şu kadar tirilen istatistik bitmek üzeredir. îhtisas ki bunlarm miktarı tediye edihniş sermayenin yüzde on besine muadil mahkemelermin faaliyeti ve kaçakçıhk meblâğla ticarî iskonto cüzdanınm kanımunun tatbikatma ait beş ayhk neyüzde on beş yekununu tecavüz edeticeleri ihtiva eden birer istatistik te hanaez. »rlanmaktadır. Banka hazinenin hitamı vadesine Devlet maliyesinin 926 senesindenbe azamî üç ay kalmıç bonolarını resen ri gösterdiği vaziyeti tesbit eden mu iskonto edebilmek salâhiyetini ha izdir. fassal maüye istatistikleri hazırlanmış Banka büyük tevziatı kabulüne ve tar. Bir kaç güne kadar nesredilecektir. Italyan filosu Tensik edilecek Roroa 7 (A.A.) Amirallık mehaf ilinden alman bazı haberlere nazaran ttalyan filosu, bu aym 25 inden itibaren tamamen yeni esaslara göre tensik edilecektir. Yalnız en seri ve en sür'atli cüzü tamlar faaliyet halinde bulundurulacaktır. Gaeta 7 (A.A.) M. Musolini bahrî manevraları takip etmek için «Aurora» yatı ile hareket etmiştir. Bu sene erbabı sanayi de sergiye çok fazla alâka göstermiş ve sanayi ve Maadin Bankası, tpekiş, Süreyya paşa mensucat, Zingal kerette, Tokyo 7 (A.A.) Rengo Sappo • Adapazan bez fabrikası gibi büyük ro'dan bîldiriliyor: Hokkaido kömür müesseseler sergi dahilinde çok bümadeninde vuku bulan bir infilâk 57 yük ve sık pavyonlar vücude gettrkişinîn ölümüne sebep oîmuştur. mişlerdir. Serginin en güzel pavyonlarından karşılıkh karşıhksız avans almağa mezundur. Bu kabil muameleler için birisi olan yerli mallar pazan pavicabında vereceği faizler miktarı ba yonunda Sanayi ve Maadin Bankasına merbut bütün fabrikaların malâdeki tahdide tâbi değildir. Faizlerin nisbeti banka meclisi ida mulâtile yerli mallar pazarında satılan ve diğer hususî ve yerli müecresince ayrıca tayin olunacaktır. Yerli mallar pazarı pavyonunda Yerli mallar sergisine halkın gösterdiği rağbet günden güne artmaktadır. Sergiyi düne kadar gezenlerin miktan 115,500 kifiyi bulmustur. Sergiye iştirak eden erbabı »anayi arasında basltca bir merak vardır. En çok ziyaret edilen pavyon han gisi?.. Maamafih en çok rağbet gören pavyon el'an öğrenilememiştir. Bir kısım pavyonlaV müsabaka tertip ederek müsabakaya iştirak edenlere yerli mallarmdan güzel hedîyeler vereceklerdir. Kadıköy Hilâliahmer Cemiyeti gelecek hafta yetitn çocukları menfa • atine yaptırdığı müsamere için çocuklan sevindirecek hediyeler istemiş, bu talebi muvafık gören Nazmi Nuri Bey sergiye iştirak eden mües•eselere bu hayırlı cemiyete yardım etmelerini tavsiye etmis neticede toplanan hediyeler Hilâliahmer Cemiyetmm ümidinden fazla oîmuştur. seselere ait 100,000 Iiralığa yakın mal teşhir edilmektedir. Yerli mallar pazarı pavyonunda Hereke erkek kumasları, gravatları ve bilhassa klâsik desenli ipekli perdelikleri, Beykoz fabrikasımn sa • raciye mamulâtı, kadm seyahat çan taları, Feshane fabrikasımn bilhassa battaniyeleri, Bakırköy fabrikası • nm örtü bezleri çok takdir edilmektedir. Her tarafta buhran olmasına rağmen halk kendi öz mahnı kapışa kapışa almaktadır. Yerli mallar pazan pavyonunda ve mağazasmda satılan Samsun'lu Şevki Beym hasır iskemle ve takımları da rağbet görmektedir. Bundan başka çok rağbet gören müesseselerimizden lpekiş te kendi pavyonu dahilinde en çok beğenilen kumas mevzulu bir müsabaka tertip etmitir. Ziyaretçiler 5 ve 6 numaralı vhrinlerinde teşhir edilen kumaşlar hakkında bir tpekiş müsabaka "arakasma yazarak müsabakaya iştirak etmektedirler. lpekiş'in bu müsabakası sergide cazip ve meraklı bir eğlence oîmuştur. Hergün yüzlerce kişi rey varakası alarak f ikirlerini bildirmektedir. Süreyya paşa mensucat fabrikasımn güzel kumaşlarile süslediği şık pavyonu, Adapazan bez fabrikasımn bir papatye bahçesini andıran meşheri halk üzerinde büyük alâka uyandırmaktadır. Cumhuriyet A bone • şeraiti • Senelik Altı aylık Üç aylık Bir ayhk Türkiye için " ipek iş, f e tehacöm! Hariç için 1400 750 400 150 Kr. 2700 Kr. 1450 800 Yoktur ÇIKTI Moskova Roma Falih Rıfkı Beyin e»ki müşah'e • delerini tamamlıyan, iki inkılâp rejimini Kemalirm ile karşılaşhran, en son rejim davalannı tahlil eden son eseri bugün çıkti. 75 kuruş. Kitap çılarda araymız. Japonya'da bir facia DOLMABAHÇEKOK'u Beyoğlu Gaz şirketi, kıslık tedarik lerini şimdiden yspmağa müşterilerini davei eder. CVMHURlYET'in edebî tefrikası: 24 Bir Tereddüdün Romanı Peyctmi Saf a çıkanlar oldu, gene gizli bir telâş, «Hasta, hiç bir şüphe ile bulandışarıki sofada kosuşmalar, bir sarmıyan saf ve berrak bir sevinç du yabilecek kadar doktora ve doktor sıntı, köşelerde iki üç kişinin top laşması ve fısıldaşması... luğa inanmıyordu. «Ya uyanmaz «Her şey ona büyük felâketi haber sam?> diye düşündü. Böyle sonu bellL veriyor. siz bir seyahate nasıl çıkılabilir? «Dostu koluna girdi: « Ya uyantnazsam? Diye tek « Haydi, otomobil geldi, bize rarladı. gideceğiz, dedi. «Doktor gülüyor, düşünüyor, eid«Niçin? Diye düşündü hasta; onu diyetle neş'e arasında pek çabuk buradada mı istemiyorlar? ölüme seyreden mizacile bir tereddüt levhası tnahkum hastaların hususî hastanelehalinde görünüyordu: re kabul edilmediklerini biliyordu. « Gece uyumuşsunuz, bu sabah «Otomobilde gene iki kat iğildi. uyandınız, ne korkuyorsunuz artık? Kendini mütemadiyen uyanık zanne«Doktor uzaklaştı ve öteki dok diyordu, fakat arada bir daldığının iorla, hastabakıcılarla konuştuktan ve şuurunda muvakkat fasılalar, boşsonra, hastamn dostuna da bir şeyler luklar peyda olduğunun farkında değildi. Uyandığı zamanlar, otomobi söyledi ve gene kapıdan acele girip lin kilometreler üzerinden bir sıçrayışta atlamış gibi kazandığı mesa feleri gördükçe şaşıyordu. «Dostunun evinde yatağa girince hâlâ eskisi kadar fena bir halde idi; belki daha fena... Artık midesi bulanmıyor, bütün titremeler ve baş dönmelerinden eser yok. Şimdi bütün ağırlık, bütün zahmet kalbinin üs • tünde. Nefes alamıyor. Bu gibi ak selerin sonundaki boğulma halinin başladığını zannetti. Son kavgasım yaptığına hükmediyordu. Nefes bo rulanna hava yerine kurşun gibi ağır ve göze görünmiyen katı bir madde giriyormuş gibi, kalbinin etrafında bir tıkanıkhk. Aldığı nefes yarıda ka. lıyor, tamamlanmıyor ve içeride sıkışarak dışarı çıkamıyordu. «Boğularak öleceğim!» diye düşündü. Ya • tağın içinde birdenbire sıcrıyarak, arkadaşına kollarmı uzattı: « Boğuluyorutn, dedi, hava, hava... «Arkadaşı pencereyi açtı ve onun bütün esvaplarını çıkararak vücu • dünü kolonya ile ovaladı. Bu sef er bir nın münebbih tesirlerinin yardımile alabildiğine açıyor, saçlarım çekiyor, rahatlık duymuştu. Yattı. Yeniden uyanık durmağa çahşıyordu. Tekrar uyku bastınyordu. yatağm içinde oturdu: « Uyuyorum, diye mmldandı. «Arkadaşı: « Müthiş bir enerji sarfediyo rum! Dedi. «• Uyu! Diyordu. « Uyu, diyordu arkadaşı, uyu, « Korkuyorum uyumaktan. korkma, dün gece uyumuşsun ya, b"u Hayır, uyusun demedi mi doksabah uyandın ya, uyu, korkma. tor? Korkma. «Başını tekrar yastığa koydu. Uy « Korkuyorum. «Gözünün önünde böyle bir uyku kusunun dizginlerini eline altnak ve ya dalan ve bir daha uyanmıyan en istediği zaman uyanmak şartile uyumayı denemek niyetinde idi. yakın insanı hatırlıyor, hastanede ilk doktorun: «Sakın uyuma!» deme«Kabil mi bu acaba? tnsan uykusini hatırlıyor, ikmci doktora güven nun karanhklan arasında, bir kum miyordu. Fakat uyku, bir dev haya tanesi kadar küçük ve kendi kendini leti gibi, göze görünmeden onu kısteftişe muktedir bir şuur noktasını ukıvrak yakalamıştı: Etlerini eziyor, yanık bırakarak, beyninin öte tarafkemiklerini kırıyor, başını yastığm larına istirahat verebilir mi ? çukuruna sokuyor, bütün vücudü üs«Tecrübeye razı oldu ve gözlerini tüne abanıyor, sonra bîr avucunu onun kapadı. Bir anda uykunun dibine beyni üstüne kapayarak sanki şuu doğru bir kaç minare boyundaki runu yamyassı bir hale getiriyordu. yüksekliklerden kendini atmış gibiy«Bu devle iradesi arasında yeniden dL Hemen daldı. Fakat içinde nöbet bekliyen o müthiş korku uyumamıştı müthiş bir kavga başladı. Gözlerini Kendi kendine kâfi müphem bir ktayaklannı kımıldatıyor ve ihsasları rak halinde bu korku, uykunun de • recelerini fevkalâde hassas bir ölçü ile tayin ediyor ve şuurun simsiyah kesileceği anda, sessiz bir patlayışla, bütün vücudü sarsarak hastayı sıçratıyor ve uyandırıyordu. Ona emniyet geldi ki bu nöbetçi his, her şeye hâkim bir irade kuvvetile mücehhezdir; onu tam şuursuzluğun uçurumu ke narında bütün kuvvetile dürterek uyandıracaktır. Bu muhakkak. Tekrar gözlerini kapadı. Bu sefer ışık ve gölge kaynaşmalarından ibaret, şekilsiz rüyalar görüyordu. Nöbetçi his daima uyanık. Bütün bu rüyalann içinde, üstünde veya etrafında hep o dolaşıyor ve onun verdiği emniyet te hastanm içinde uyanık duruyor. Vo uyurken, hiç bir şey bilmediği halde, ismini, nerede ve niçin bulunduğunu, hatta uyuduğunu da bilmediği halde hasta yalnız şunu biliyordu ki, bir tehlike karşısmda o nöbetçi his, o korku, kendisini mutlaka uyandıra caktır, bu muhakkak. (Mabadi oar) 4