9 Ağustos 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

9 Ağustos 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

• omhonyet GMübLAKîSLERi Yugoslavya'da serbest meşrutiyet idaresi... • ^ 1 l • Yeni kabine ademi merkeziyet tarzmı tevsi etmeğe karar verdi Belgrat 8 (A.A.) Başvekil M. Mibit eden kanunlann tatbiki sırasmda lan SorcSkitch, dün akşam âyan ve görünen bazı hataları tashih etmek sumeb'usan gruplart muvacehesinde hüretile ademi merkeziyet esaslannı daha kumetin mesai programı hakkmda beziyade tevsi etmek tasavvurunda bu yanatta buîunmustur. Mumaileyh. ev • lunmaktsdır. Kendisinin başîıca vazifevelâ 6 kânunusani 1929 tarihinde si si, 3 eylul tarih'i kanunu esasinin tamayasî hürriyetîerin tâbi tutulmuş olduğu mile ve harfiyan tatbiki oldufuna kail tahdidatın haddi zatında birer gaye ololan şimdiki re.üm evvelâ nevahi belemayıp ezhanı teskin için başvurulmuş diyelerini muhtariyete kavuşturmağa olan yegâne çare olduğunu ehemmiyetle çalışacaktır. kaydetmiştir. Başvekil. hükumetin malî projelere 3 eylul 1931 kânunusani, siyasî ha • büyük bir ehemmiyet sarfetmekte olduyatta bir inkişaf husule gelmesi imkânını ğunu ve parlâmentonun bımlar hakkmbahşetmîstir. da bir karar vermesi icap edeceğini söyEski fırkalann tekrar faaliyst sahalemiştir. larına rücu etıreleri mümkündür. Hijumet, çiftçilerin maruz bulunmak' Kanunu esasî, hiikumetin hudutlan ta oldukları müskülâtı bilmez değildir sahih bir surette tesbit edilmiş olan ve ve bu mes'eleye pek hususî bir ehem başlarmda yüksek otoritenîn bir mü miyet atfetmektedir. Yeni membalar messili bulunan eyaletler vasıtasile idare bulmak ve çiftçilerin saadetini temin etedilmesini tasvip etmektedir. Hükumet, mek için parlâmentoya bu bapta bir eyalet memurlannm salâhiyetlerini tes takım kanuniar teklif edilmiştir. Yunan ordusu Darbei hükumete Mi hazırlanıyor? Diktatörlük tesisinden kuvvetle bahsediüyor Atina 8 (Hususî) tntihabatın yaklaşması üzerine fırkalar beyninde büyük bir cereyan alan müeadelelere tnunzam olarak bir çok »a • yialar da ortalığı doldurmağa başIamıştır. Bu cümleden olarak bazı askerî rüesanm idaresi altında askerî bir cemiyet teşkil edildiği ve bunun mevkii iktidare gelerek askerî bir diktatörlük tesis etmeğe çalışhğı, askerî hareketler bazırlandığı şayi olmaktadır. Bu şayialar salâhiyettar mehafil tarafından tekzip edilmekte olmasma rağmen büyük bir ısrarla devam etmektedir. Maamafih ordunun vazifei asliyesi haricinde şimdiye kadar hiç bir hareketi görülmemistir. Cumhuriyet rejimi her hangi bir suikasta maruz kalmadıkça böyle bir hareketin vukuuna da ihtimal verilmemekted'ir. Bu şayialara son günlerde, M. Venizelos'un Avrupa'da bulunmasından bilistifade. daha büyük bir vüs'at verilmiştir. M. Venizelos'ım da Atina'ya avdetini bu yüzden tacil ettiği söylenmektedir. M. Venizelot yarın buraya muvasalat edecektir. Mumaileyhin rau vasalatından sonra vaziyetin normal bir hal alacağma mtizar edilmektedir. Bununla beraber intihap mücadelelerinin büyük bir ihtirasla ce reyan edeceği muhakkaktır. Muhalif Akropolis gazetesi, hareket hazır lamakta oldukları söylenen bazı askerî rüesaya hitaben açık bir mektup neşrederek ika edileceği rivayet edilen askerî hareketlerra memleket mukadderatı üzerine davet edeceği zararh ve tehlikeli âkıbetlere bunların nazari dikkatmi celbetmektedir. Maarif sistemimizde son tekâmül eserleri Vekil Esat B. Muallim mektepleri ve Darülfünun hakkmda beyanatta bulundu Ankara 8 (A.A.) Maarif Vekili Esat Beyefendi son îzmir ve havalisinde ve tstanbul'daki teftişleri neticelerine ve yeni ders senesine aît hazırlıklarla Darülfünuna dair Anadolu ajansınm suallerine cevaben atideki beyanatı lutfetmişlerdir: < Alişar'dan avdeti müteakıp tzmir'de Gazi Hz. nin heykellerintn açılma merasiminde Başvekil Pş. Hı. nin refakatlerinde olarak ben de bulundum. Bilâhara Menemen'e uğrıyarak Bergama'ya gittim. tzmir den tstanbul'a oradan da Ankara ya döndüm. îzmir'de Halkevinde, Menemen'de Kublây mektebinde, Bergama'da ilk mektepte muallim arkadaşlan ve İstanbul'd'a Maarif müdürlüğünde vekâlet müfettişlerile ilk tedrisat müfettişlerîni toplıyarak şimdiye kadar diğer yerlerde yaptı ğım gibi meslekî ve terbiyevî işlerimiz ve bilhassa mekteplerhnizde çocuklanmızi millî mefkure ile ve hayata uygun bilgi ve kabiliyetlerle teçhiz hususunda vazifelerhniz üzerinde görüştüm ve 1931 • 932 ders senesi f aaliyetile ve önirmüzdeki ders senesinde tedris ve terbiyede bfl hassa millî kültürün kuvvetlendirilmesi hususlarmda almacak ted*bir • ler üzerinde müdavelei efkâr ettik. tstanbul'da iken rasataneyi ziyaret ettim. Tamire muhtaç yerlerini gördüm ve rasatane müdürü beyef endile rasatanenîn ihtiyaca göre tekemmülü çarelerini görüştüm. Ayasofya camiindeki mozaikların temizlenme ameliyatını yakından tetkik ettim. llmî bir surette ve istifadeli netice hâsıl olacak bir tarzda çahştıklarına vâkıf oldum. Darüfşafakayı ziyaret etthn. Cemiyetin muhterem reu ve azalarından mektebin tedris ve terbiye ve idare vaziyetleri hakkında malu mat edindim. 1S0 kadar bekâr ta • lebeyi bir dersanede toplu vaziyette buldırm. Kendilerine bu kıymetli müesseseden alacakları millî kültür yardımı ile millet ve memleketimize, Cumhuriyetimize muvaffa kiyetli hizmetler ifasmı temenni ettim. Diğer mektepler tatil olduğun dan talebe ile temas edemedim. Şimdiye kadar tstanbul'da Darülfünuna devam eden gençlerimizle yük • sek muallim mektebi, erkek mual Hm mektebi, Galatasaray ve Kabataş liseleri talebelerimizle temas edebildim ve akalliyet meketplerimizi ve ecnelbi mekteplerinide aynca ziyaret edeceğim. Bu tetkik seyahatlerim en ziyade Darülfünun kadar ehemmiyetli addettiğim muallim mekteplerimizle temas içindi. Yakında Sıvas, Trabzon, Erzurum, Edhne muallim mekteplerimizi ve oralardaki diğer raektepleri de ziyaretten sonra bilhassa muallim mekteplerimiz hakkındaki esas tetkikatımı bitirmiş olacağım ve raporumu Başvekâleti celileye takdim edeceğim. Yeni ders senesinde program larda esash tadilât yoktur. Yalnız muallim mekteplerinin meslekî sı nıflarının üç seneye iblâğı dolayı sile bu smıflarm programları değiştirilecektir. Bütün mekteplerde kültür itibarile randmanı daha ziyade çoğaltmağa çalışacağız. Yeni liseler açılmıyacak, mevcut olanlan daha kuvvetlendirilecektir. Yalnız yeniden bir kaç orta mektep açacağiz. An kara'da Gazi terbiye enstitüsünde kâfi miktarda talebe müracaat e d'erse bir ücretle leylî lise açacağız. Liselerdeki meccanî talebe adedi bu sene bine iblâğ olunacak, yani 300 kadar meccanî talebe yeniden mütabaka ile aimacaktır. Muallim mekteplerine gelince bunlardan bir kaçının meslekî sınıfları lüzuma binaen kaldırılmış ve diğer sınıfları orta mektep olarak ipka edilmiştir. Bütün ilk muallim mekteplerinin 13 üncü sınıfları tedricen kalkacağından bu seneden itibaren bu sınıflara talebe alınmıyacaktır. Ancak ipka edilen meslekî sınıflara lüzumu kadar talebe, mevcut orta mekteplerden müsabaka ile alma caktır. Bütün bu muamelât hakkındaki şerait gazetelerle ayrıca ilân olunacaktır. Darülfünunda Profesör Malch'in raporu veçhile bazı tadilât yapılacak ve buna aît teşkilât kanunu B. M. Meclîsinin önümüzdeki içtimaında meclisi âliye takdim edilecektir. Meclisi âli bu işler için hükumete salâhiyete vermiş olduğundan rapor ve teşkilât kanunu elyevm tcra Vekilleri Heyetinde tetkik olunmaktadır. Gazetelerde Ankara'da ve Anado • lu'nun diğer yerlerinde açılacak darülfünunlardan bahsolunuyor. Bugün için böyle bir mes'ele yoktur. Memleketimizîn icap eden yerlerinde diğer ilim müesseseleri gibi darülfü nunların da çalışmasını hepimiz temenni ederiz. Bu sene maarif Vekâleti namına muallim olarak yetişti rilmek üzere ecnebi memleketlerine 4050 kadar talebe gönderilecektir. Buralarda tahsilde bulunan bu kadar muallimimiz de peyderpey memle ketimize dönecekler ve mektepleri mizin talim ve terbiye heyetlerini kuvvetlendireceklerdir.» Dakikanın kıymeti Yaşanacak günler ne kadar az, yapılacak işler, görülecek şeyler ne kadar çok... Bunun içindir ki, hayatı uzatmağa imkân bulamıyan beşer zekâsı, hayat yollannı kısaltmağa, mesafeyi ortadan kaldırmağa çahşıyor .. İnsanfan, denizlerde şeytanî bir bakk gibi yüzdüren kırk mil sür'atindeki gemiler, gökterde rüzgâr kanatlı bir kuş gibi uçuran tayyareler; bir ayda adımlanacak yofu bir günde aşan baş döndürücü katarlar, hep «ayıh günlerimizi sayısız muvaf • fakiyetlerle doldurabiîmek için dir! Koşucular arasında sür'at müsabakaları yapılıyor; yüzücüler arasında sür'at müsabakaları yapılıyor; otomobiller, kotrafar, sandallar arasında sür'at müsabakaları yapılıyor; daktilolar, berberler, gazete müvezzileri arasında sür'at müsabakaları yapılıyor. .. Sür'at, sür'at, sür'at... Her işte, her sahada, her meslekte bu!... Asrımızın adı bile sür'at asrı! Telgraf telleri, dünyanm beç kıt'asını bir anda biri birile konuşturuyor. Radyo antenlerinin şeffaf ağlarında, bir düğme çe virmekle bir cihanın sesi ürperiyor ve Çiıt'den televizyonla gönderilen bir fotoğraf, yarım saat sonra Paris gazetelerinde çıkıyor!. tnsanların, az zamanda çok yaşıyabilmek için sarfettikleri emeklerle, hayat borsasında kıymeti mütemadiyen artan bir şey var: Dakika! Artık, yer yüzünün en kıymetli cevheri, siyah pırlanta, sarı yakut, radium madeni değil, dakikadır! Fakat, ne gariptir ki, gökler de tayyareler, denizlerde gemiler, dağîarda trenler, yollarda otomobiller, zaman denen bu esirî kuşu avlamağa çalışırken, İstanbul sokaklarnda, kanatları düsük miskin bir Kargaya dönen bu avare mahluku uyutabilmek için her gün bir tünek açılıyor: Mahalle kahveleri!... Rus mütehassıs Heyeti geliyor Yedi sekiz vilâyette tetkikat yapılacak Ankara 8 (Telefonla) Memleketimiıde sınaî tetkikat yapacak Rus heyetinin perşembeye burpya gelmesi muhtemeldir. Bu heyetin tetkikatı iki ay siirecektir. Anlaşüdıgına göre 6 sınaî müessese teşkil edilecek, bilhassa pamuk iplik, nesç fabrikalanna ehemmiyet verilecektir. Bunlara lüzumu olan kuvvei muharrikelerin temini ve şeraiti lâzimeye na zaran kuruiacak fabrikalar ve mml«ka* lannı bu heyet tetkik, plân ve projelerini tenzim ve tesbit edecektir. Bu heyet Ankara'da içtima ederek buradao Eskisehir, tzmir, Sarayköy, tsparta, K»nya, Ulukısla, Adana, Malatya, Sıvas ve Brüning Hitler'le Çarpışacak mı? Sabık Başvekil fırka riyasetıne geçiyor Berlin 8 (A.A.) Merkez fır • kası idare heyeti, Reichstag mecli' sinin içtimaı tarihi olan 31 ağustos gününden evvel ağlebi ihtimale göre Berlin'de bir içtima yapacak ve ağır surette hasta bulunan papaz Kaas'in yerine yeni bir rei» intihap edecektir. Merkez fırkasına mensup mehafilde beyan edildiğine göre reisliğe sabık başvekil M. Brüning'm intihabı şüphesiz görühnektedir. Hitler bafvekilliğe namzetliğini mi koyacak ? f.i.M Ağrı şakilerinin muhakemesi Adana 8 Ağrıdağ şakilerinin muhakemesine dün devam edilmis, Ercif'ten gelen istmabe evrakı okunmuştur. İfadeler şakilerin aleyhindedir. Muhakeme, gelmiyen ifadeler için tekit ya • zılmasına karar verflerek 23 ağustosa kalmıştır. Başvekil Paşa Alman ve Rus sefirlerini yemeğe davet etti Yalova'da bulunan Başvekil tsmet Paşa Hz. tarafından Rus Sefiri Suriç yoldas dün öğle yemeğine davet edilmis ve Sefir sabah vapurile Yalova'ya gitmiştir. Rus Sefiri bugün şehrimize dö necektir. Şehrimizde bulunan Alman Sefiri Her Pîadolni de Başvekiîimiz tarr yann için öğle yemeğine davet edilmi* tir. Berlin 8 (A.A.) Frankfurter Zeitung, şu suali sormaktadır: Hitler, Alman Başvekilliğine nam • oradan tekrar AdanVya dönülecektir. * zetliğini mi koyacak? Frankfurter Zeitung ilâve ediyoT: Rus heyeti yarin vapurla şehrimize geBir taraftan 13,5 milyon Alman lerek Ankara'ya hareket edecektir. Nazi'lerin is başında görünmeleri, vaitlerini tutmaları, ızhraplarını Ankara 8 (Telefonla) Gümrükler teskin etmeleri ve daha iyi bir Alve tnhisarlar Müsteşan Adil Bey bu akmanya vücude getirmeleri îçin ıs şamki trenle tstanbul'a hareket etmiş, rar etmektedir. Diğer taraftan 23,5 Vekil Rana Bey bu sabah buraya avdet milyon Alman "Nazi'lerin yalnız başetmiştir. Gümrükler Umum müdürlüğün larına Almanya'da hükumeti idare deki inzibat komisyonu vekâlet inzibat etmelerini görmemek arzusunu izhar komisyonuna tahavvül ederek riyasete edîyor. Müsteşar Adil, azalığa Gümrükler U Maamafih bu son müntehiplerin mum müdürü Cemil, Vekâlet hukuk mü oldukça mühim bir kısmı, Almanyaşavîri Bahattin, Zat tşleri ve levazım nın en büyük fırkasına açıktan açımüdürleri taym edilmişlerdSr. Komisğa mahiyeti ne olduğunu göstermek yon ilk îçtimami akt ve memurlar hakhnkânının bahşedilmesinin muvafık kında karar'ara baslamışlardır. olacağı mütaleasında bulunmakta • dır. M. Stimson'un nutku Londra 8 (Hususî) Nevyork'ta Kelloğ • Briyan misakı hakkında bir nutuk söyliyen Amerika Hariciye Nazırı M. Stimson bu misakı imzaIıyan 62 millet arasmda harbin kanun harici addedildiğmi ve harbin bundan sonra hukuka temel olacağını beyan etmiştir. YUSUF ZtYA Adil Bey geldi Sırrı Bey dün gitti Roma'da malî müzakerat yakında başhyor Maliye Ve kâleti Nakit t ş . leri Müdiri Sırrı Bey, dün saat on sekizde O . mentmo vapu rile Brendizi'ye hareket etmiş tir. Sırrı Bey Brendrzi'den Roma'ya gidecek ve oradan Ma liye Müsteşarı AIi Rız Beye iltihak edecektir. Muamelâtı Naktiye Heyet Ro Müdiri Strn Bey ma'da, alâkadar mali makamlarla temasta bulunarak ttalyan hükume • tinin bize çtığı son kredinin şerait ve esasatmı tesbit edeceklerdtir. Hariciye vekili Bir âlsm boğuldu Prague 8 (A.A.) Byrd'in 1928 ve 1830 seneleri zarfmda cenup kutbuna yaptığı sef ere iştirak eden doktor Wenceslas Vojtesh, Elbe nehrinde boğulmuştur. Doktor Wenceslas, gelecek ilk bahar için Canada'nın şimalinde bir sefer yapmak için hazırlıkta bulunmakta idi. Bir müddettenberi Yalova'da bulunan Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Bey, dfin şehrimize avdet etmiştir. Hariciye Ve kilimizi, dün öğleden sonra Polonya Sefiri ziyaret ederek bir müddet görüşmüştür. Başvekâlet Müsteşan Her tarafta yajjmur Ankara 8 (Telefonla) Başve fcâlet müsteşan Kemal Bey Haymana'dan avdet etmiştir. Ankara 8 (Telefonla) Meteoroloji enstitüsüne gelen malumata göre memleketin bir çok yerlerinde yağmur yağmaktadır. Dün Ankarada'da dolu ile karışık çok yağmur yağmıştır ve bazı yerlerde ceviz cesametindeki dolu ağaçların yap raklarını dökmüştür. Şarkî Prtuyctda müsademeler Berlin 8 (A.A.) Havas ajansı bildiriyor: Hitler'ciler dün gece şarkî Prusya'daki Lotzende imparatorIuk bayrağı şefini tüfekle öldürmüşlerrfir. Polis bir çok tevkifat yap mıştır. Tötön inhisarında Eski tütün mhisan kanunundaki (27) maddenin tadili ile uğraşan encümen dün de içtima etmiştir. Encümen şhndiye kadar on maddenin tadilâtını yapmış ve bunlar evvelki gün toplanan kongre tarafından tetkik ve kabul edilmistir. Tâli encü men dün de mütebaki maddeler üzerinde tetkikatta bulunmuştur. Geri kalan (12) maddeye ait tadilât esasları da nihayet on güne kadar hazırlanarak heyeti umumiyeye arzedilecektir. Maarif neşriyat müdürö Ankara 8 (Telefonla) Maarif Vekâleti neşriyat müdürü Faik Refik Bey mektep kitapları mes'elesi ile meşgul olmak üzere İstanbul'a gitmiştir. itaîyan şlrketlerîle mözakere Ankara 8 Alacakh İtaîyan şîrketlerile cereyan etmekte olan mü zakerat hitam bulmuştur. Kendi lerine icap eden bonolar verilmiştir. Buöday mubayaatı başladı Adana 8 Ziraat Bankası buğday mübayaatına başladı. Banka satın alacağı buğdayı muhtaç köylüye tohumluk olarak dağıtacaktır. başı minarelerin hizasmda, sert bir rüzgâra karşı dimdik durarak, dimdik ve yapayalnız kalmak. «Bazı, tepede etrafım çeviren na mütenahi genişliklere gaşy içinde bakıyordu: Boşluk. Ker.dini havada buluyor, ayakları yerden kesilmiş. «Göklerde hendese yok. Çizgisiz hava tabakaları. «Bazı kere yalnızlığı o kadar is tiyordu ki ayni çatı altında başka birinin yatmasına bile tahammül etmiyordu. Ayni evin içinde başka bir insanın ayak sesi, hatta bir kedi yürüyüşü bile ona sıkıntı veriyor. Muallâ sahifeleri çevirmeğe de vam etti: «Aynaya bakarken, bir anda, kendi gözlerinin içinde, hayatının şuursuz bütün izlerini görüyordu. Bu hastalık, bakışla gayrişuur arasındaki duvarı yıkmış gibi gözlerin aynasına ruhun bütün saklı cevherlerini aksettiriyor.» Hep hastalık. Bir sahife daha çe virdikten sonra: Yalovada çekirge kalmadı İstanbul Ziraat müdiriyetine bildirildiğine göre Silivri, Yalova ci hetlerindeki çekirgeler tamamile imha edilmistir. CUMHURtYET'in edebî tefrikast: 25 Bir Tereddüdün Romanı Peyami Safa «Ve arada bir, bütün vücudünde refleks hareketlerile, sıçramalarla ve hep o his tarafından dürtülmüş gibi, ansızın uyanıyordu. Gözlerini açıyor, başucunda sakin, mütmain bir yüzle kitap okuyan dostunu görüyor, etrafında bir emniyet, vücudünde bir rahatlık duyuyor ve daha derin bir itimatla yeniden uyuyordu. «Nihayet, bir defasında, öyle dürtülerek değil, rahat ve tabiî bir su rette uyandı ve kendisini hetnen teftiş etti: Kolay nefes alıyor. Hiç bir fenalık duymuyor. Bütün varlığmda bir rahathk hissi var. Ve son derece tatlı bir ferahlık, bir kurtuluş se • vinci, parlak bir maneviyet. «Günün ilk tebessümile arkadaşına ttaktı: « tyiyim! Dedi. « Bir kaç saat uyudun. « Kurtuldum. «Doğrulmak istedi. Fakat bütün vücudü kıyılcnış gibi ezik, şiltenin üs tüne sürülmüş kalın bir krem taba kası halinde yayılıyor ve kımıldan dıkça mafsalları sızhyordu.» Kitabın bir safhası burada bitiyordu. Muallâ bu eseri başında okuma mış olduğu için, orta yerlere düşen bu zehirlenme hikâyesinin mevzula tam alâkasını bilmiyordu. Eseri ba şından itibaren okumağa karar ver meden evvel, gene sahifeleri çevirdi, kitabın vak'asız ve mücerret taraflarmı arıyarak dikkatle okudu: «Bu zevki çok tadıyor. Bir tepede, «Rüyali bir halet içinde idi. Kulağı vınlıyor, gözlermîn önünde küçük siyah ve beyaz noktalar, incecik ve kırık şekiller uçuşuyordu. Bir kuş cıvıltısı, bir vapur düdüğü, bir rüzgâr esişî gibi hakikî seslere garip oğul • tular kulağının içinde bir saz teli gerili imiş te üstüne ince bir demirle hafifçe dokunuluyormuş gibi uzun ve titrek bir çınlayış karışıyor, sonra kulağının ta içinden, başının tepesme kadar ince bir sancı yürüyordu.» Muallâ bir sahife daha çevirdi: «Odanın içinde bu sükut duran bir şey değildi: Gizli bir rüzgâr gibi duvarlara ve eşyaya çarpıyor, bir şey kırıyor, eziyor, çiğniyor, fakat neleri altüst ettiği belli olmuyordu. Bu öyle bir sükuttu ki insanın başına yanma mış kömürden çıkan zehirli bir hava gibi vuruyordu. Muallâ bu hislerin tıpkısına mu harririn diğer kitaplarında da rasgeldiğini hatırhyordu: Ayni yalnızlık, hastalık, nöbet, ölüm titremelerL Ve düşündü ki en afakî zannettiğkniz romanlar bile, muharririn ruhunu lâkayt görünmek istiyordu ve bu bahmuhayyel kahramanlar vası sin uzamaması için: tasile aksettiren bir otobi Yeni başladım, dedi. yografiden başka bir şey de Ben bu muharriri gördüm bir ğildir. öyle ise, bu muharrir neden kere. zahmet etmiş ve bütün kitaplarında Nerede? parça parça bulunan bir hayahn hi Bir baloda. Hem ne halde görkâyesini tekrarlamış? sem beğenirsin? Sonra, bu kitabın kahratnanile hakikat arasında yeniden mukayeseye Muallâ'nm arkadaşı gülmeğe başbaşladı. Muharririn kendisile eser • ladı. Mes'eleye verdiği ehemmiyeti lerine akseden gölgesi arasında ben saklamak için Muallâ pencereye doğ. zeyişler ve farklar pek çoktu. Bunu ru gitti: iyice görebilmek ve gözlerini yakın Uşür müsün? Dedi, kapatayım hatıralan üzerine açmak için kapadı. Fakat arkasmda bir ayak sesi du mı? Hayır, mersi. yarak başını geriye çevirdi. Bir arka Nasıl bir adam? daşı içeri giriyordu. Muallâ ayağa kalktı ve kitabı maMuallâ'nm arkadaşı gene güldü: sanın üstüne bırakarak misafirini Onu görmeği çok merak eder • karşıladı. dim. Baloda bana takdim ettiler. Bir Biraz sonra kitabı eline alan arka kere de beraber dansettik. Ama ne daşı sormuştu: dans! Nasıl? Fena mıoynuyor ? Muallâ bu kitabın kendisine verdi(Mabadi var) ği yeni alâkaları sezdirmemek için

Bu sayıdan diğer sayfalar: