27 Ağustos 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

27 Ağustos 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f Büyük Türk . Hün Impa ratoru. (Af. E. 209174) ^Cmhh'urîyeİ 27 Ağustos İ932 Şehir ve memleket habeıieri ll [Fakir çocukların aiınacak Belediye hissesî Siyasîicural Romanya'da yeni Hükumetîn faaliyeti Romanya'da yeni intihabat neticesinde memleketin dahilî ahvali istikrar bulmuştur. İdare şimdi kanunu esasiye istinat eden ekseriyet fırkasımn elinde bulunuyor. Hükumetin başına millî Çiftçi fırkası geç miştir. Bu fırka 1928 senesinde de, hatta şimdikinden daha kahir bir ekseriyet kazanmıştı. Fakat Kral ile fırkanm lideri M. Maniu arasına soğukluk girmişti. Kral hiç bir fırkaya istinat etmiyen bir hükumet ve ekseriyet ile memleketi idare etmek istemiş, bu maksatla profe sör Yorga'nın riyaseti altında bir kabine teşkil ettirmişti. Yeni inti hap dahi muayyen bir fırkanm değil, hükumet taraftarlarınm kazanması esasına binaen yapılmıştı. Fakat siyasî fırka teşkilâtma tâbi olmıyan ekseriyet ve hükumet bilhassa malî işlerde aciz gösterdiğinden ve hatta ordu mensuplarına ve memurine maaş veremediğinden Kralın işareti ile düşmüştü. Bu defaki intihapta millî Çiftçi fırkası verilen âranın yüzde kırkını almıştır. Bu fırka 1928 intihabında daha çok rey almıştı. Fakat 1926 senesinde liberal fırkasımn intiha bat nizamnamesinde yapmış olduğu garip tadilât şimdi mezkur fırka nîn en büyük hamsı olan millî Çiftçi fırkasımn işine yaramıştır. Mez kur tadilât mucibince âranın yüzde kırkını alan fırka bu muvaffakiyetine mükâfaten âranın nısfım aldığı gibi kalan nısfında dahî umum âranın yekunundaki hissesile mü tenasip ayrıca bir hisse alacaktır. Bu basiretsiz hareketin neticesi olarak millî Çiftçi fırkası şimdi kahir ekseriyeti haiz bulunuyor. Hükumeti M. Vayda Voyvode deruhde etmiştir. Asıl Iider ihtiyatta kalmıştır. Yeni hükumetin prograraı bir çok ıslahatı ihtiva ediyor. Bunların arasında gayet garip ve manasız olup milletin rey ve fik • rini temsil edemiyen intihap kanununun tadili tasavvuru vardır. Fa kat en mühim ıslahat malî mes'elelere ve bilhassa köylüîerin borçlarını tenzil ve tahfif için evvelce neşrolunan kanundaki suüstimaller ile memurin suiistimallerini menede cek tedabire ait bulunuyor. Yeni hükumet bir tsviçre bankasmdan elli milyon tsviçre frangı borç alarak memurinin maaşını temin etmiştir. Yeni hükumet Romanya'nm dahilî vaziyetindeki istikrarsızlığı izaIe ettiği gibi ekalliyetlere karşı takip ettiği itilâfçuyane siyasetten dolayı komşu Macaristan ve Alman hükumeti eri ve Bulgaristan ile dahi münasebatmı iyileştirecektir. Roman • ya'da idare başına kuvvetli ve te rakkiperver bir hükumetin gelmesi tabiatile Balkan'larda ve merkezî Avrupa'da mühim bir âmili istikrar olacaktır. MUHARREM FEYZİ Karagöz'ün Tercüme, iktîbas ve saire her türlü hakkı mahfuzdur Muharriri: YUSUF OSMAN Mezarı 7 | Bursa da meyva :p parasından Ve sebze ucuzluğu Fiatlar nakliye parasma bile tekabül etmiyor Bursa (Hususî) Bursa'nın bu seneki meyva ve sebze bollu ğu görülecek bir şey oldu. So kakalar kavun karpuz, sebze ve meyva satıcılarından geçilmiyor. Yoğurhanı denilen şimdiki sebze hali (çünkü belediye yenisini yaptınyor) sebze ve meyva ı\e ağzına kadar dolup taşıyor... Sokaklardan geçen satıcılann bağırdıklarma pöre tesbit ettiğim fiatlar şöyledir: Biberin okkası 100 paraya, dometesin 20 paraya, karpuzun 40 paraya, şeftalinin 2 kuruşa, patlıcanın 20 si beş kuruşa, bamyanın okkası 6 kuruşa, fasulyenin 7 kuruşa... Bugün merak ettimi. Yoğurthanı'na giderek bir de toptan alış veriş yapılan bu yerdeki fiatları öğren dhn. Bunlara büsbütün şaştım kaldım. Biberin okkası 2 kuruşa, şef talinin 20 paraya, domatesin hakeza... Patlıcanın yüz tanesi kırk kuruşa, bamya beşe, fasulye beşe; hele kavun karpuz para ile değil 10 veya 20 paraya... Gemliğ'in Kumla köyünde tah minen bir milyon kilo şeftalinin müşterisizlîkten ve nakliyatın pahalıh ğından ağaçların dibine dökülmiye mahkum bulunduğunu söylüyorlar. Buradan Bandırma'ya kamyonlarla şeftali götürenler şeftali parasile kamyon ücretini bile ödiyemeden geri dönmüşler.. Buna rağmen eskiden Istanbul'a günde vasatî 200 küf e sebze ve meyva sevkolunurken bugün (1200) küfeden aşağı gönde rilmiyor... Bundan başka Bursa'nın ürüncülüğü de inkişaf etmiş bulunduğundan bu kıymetli mahsul de yok pahasına satılıyor. Alâ çavuş üzümünün okkası 6 kuruştur. Meyva müstahsillerini bu elim vaziyetten ktırtaracak nihayet iki çare akla geliyor. Biri: Bursa'da bir ispirto fabrikasmın yapılması; diğeri de: Mevcut konserve fabrikasının pek vâsi iş yapabilmesî için termayesinin tezyidi. *** Gemlik Mudanya Orhangazi kazalarındaki zeytin müstahsiîleri nîn de müzminleşmiş bir dertleri vardır: Zeytinleri para etmiyor. Bilhassa bu sene bu üç kazada zeytin o kadar bereketlidir ki nereye ihraç edilsin diye başta hükumet olmak üzere bütün zeytinciler düşünüp duruyorlar. Rekclte (30) milyon tahmin ediliyor. Mahsulün nefaseti de diğer »enelere göre pek yüksek... Geçen gün Gemlik'te (Mudanya Gemlik Orhangazi zeytin müstahsiîleri satış kooperatifi) namile bir kooperatifin teşkilinde bulunmus tuk. Vali ve kaymakam beyleıIe Ziraat Bankası müdürü ve ihtisas ;ahipleri uzun uzadıya müzakerelerden ve münakaşalardan sonra zeytin ihracatı işinin bir elden idaresine ve bir firma altında bütün mahsu lün harman edilerek mükemmel ambalâjlarla satılmasına karar verdi ler. Burada müstahsilin dertleri de dinlendi. Meselâ; Tuz inhisarı zeytin müstahsiline de tuzu 10 kuruştan veriyormuş. Halbuki zeytinin okkası kaça satılabiliyor ki: Bir kilo zeytinin tuzlanması için lâzım clan bir hayli tuzun okkası on kuruşa veril sin! Dendi ve bunu Vali Bey not ederek Ankara'ya derhal yazacağını vadetti. Kitabenin ash hakkmda verilen maiumat May Yi şehrine muzafferen dühul • Çin içlerine Karagöz'ün mezarma dair gaze doğru Türk sevkülceyşinjn şaheseri... temizde vuku bulan neşriyat üzerine 23 meğe, muharipler kırılmağa başladı. Asker ve başıbozuklar, sızlan maktan geri durmuyorlardı. Beklenilen imdat ise bir türlü gelmiyordu. Ceneral Sin, ufku, bütün gün gözlüyor, uzaktan, Çin'in ejderhalı san caklarını seçeceğini zannederek ortalığa ümit veriyor, kıt'alarını teşci etmekten bir dakika fariğ olmuyordu. Ancak, ümitler hep boş çıkh. Çin imparatoru, dikkatini, Pekin'in cennet gibi saraylarmda: Bolluk ve zevk içinde geçiriyordu. Fağfur, harp işlerile ve üzüntülerile meşgul olmaktansa saatlerini, dilber nedimelerin titrek ve şehvetli koynunda geçirmeği tercih ediyordu!.. Cene ral Sin'in saraydaki düşmanları da fırsattan istifade ederek, imparatoru imdat göndermemeğe teşvik ediyor, guya kendisinin Hun'larla uyuşmuş olduğu iddia&ile, mahvine çahşıyorlardı. Fağfur, rahatım bozmak istemedi. Bu tezvirlere kandı. Sadık cencraline bir tevbih mektubu göndedi. Onu, fena halde hırpa ladı. Sin, bu haksız muameleden pek müteessir oldu. Vazifesini fe dakârlıkla yaptığı halde çirkin bir itham altında kaldığmdan hiddet lendi ve tevbih mektubunu getirenleri idam etti. Artık dayanmak ihtimali de kalmamışti. Şehrin ka pılannı açtı. Mete, MayYi şehrine muzaffe • riyetle girdi. Ceneral Sin, dirayetli bir zattı. Esir bulunduğu Hun hü kümdanna vaziyeti anlattı. Fağfu run ve saraydaki düşmanlannın hak sız ithamlanndan öç almak istedi ğini ve kendisine ehemmiyetli bir kuvvet verilirse öncü vazifesi yapacağmı söyledi. Mete, ceneral Sin'in askerî meziyetini May Yi müdafaasında anlamışti. Sözlerindeki sa mkniyet te aşikârdı. Binaenaleyh onu, küllî kuvvetin öncüsü yaptı. Bu taşkm, kasırgalı denizi hiç bir şey hatta o geçilmez Çin duvarı biİe durduramıyacakhr! A lemde însanlara el'an şaşkınlık veren yedî büyük eserden biri: Büyük Çin duvarı arkasında saklanan milleti kurtaramıyacaktır! Irmaklar, tepeler aşıldığı gibi Çin Seddi de geçilecektir ve yeni tahta çıkan Çin Fağfuru, kafasma ineceek kanlı darbe ile: Ezilmek, kuşatılmak ve sonra esîr düşmek tehlikelerinin zifletine uğnyacaktır! Malumdur ki Fağfur Çin imparatorlarma verilen unvandır. Bunun aslı bağ ve pur sözleri dir. Bağ gök, tanrı demcktir. pur da oğul mânasınadır. Binaenaleyh Gök oğlu demektir ki, bu, Çin imparatorlarma verilen attır. Koskoca Gök oğlu, deliğine sığmmış bir tavşan gibi ezilecek: Ordusunu, tahtım, mal ve canını ancak güzel bir kadının intirikah müdahalesile daha doğrusu bazı mtilâhazalar yüziinden kurtarabilecektir!!.. (M. E.) (1) 200 senesinin ilkba harmdayız. Çin'de, eski hanedanı devirerek tahtı ele geçiren ve Han sülâlesini kuran Kas . Ti saltanat »ürüyor. Karışıklıklar memleketî altüst etmiştir. Yeni imparator ortahğa biraz düzen vermekle uğraşır ken, Mete, 300,000 süvarilik yılmaz ordusunun başında, Çin hudutlarını ansızın, bir sevkelceyş baskını ile geçti. Baskın o kadar anî olmuştur ki, hudnttaki Çin muhafızları silâh kullanamıyarak ezilmiştir. Hun atIıları, dalga dalga, ilerliyorlardı. Çin'm Tay . Yuan eyaleti bir kaç giinde istilâ edildi. Eyaletin vali ve kamandanı, ceneral Han Sin'di. Hungnu'larm korkunç kuvveti hakkında keşif kollarından malumat alan ceneral " Tay, Sin eyaletinin paytahtı MayYi şehrine derhal çekilerek orada tahassun etti. Bed baht ceneral imparatora gönderdiğî haberlerde acele imdat istiyor, vaziyetin vahametini yana yakıla bildiriyordu. Mete, sevkelceyş bas kmntda, kat'î darbeyi vurmakta ne kadar usta ise, şehir kuşatmada, pusu kurmada ve hele hasmı aldata cak tuzaklar tertip etmede o dere ce marifetli idi. MayYi şehrini kuşattı. Muhasara çemberi, o kadar sıkı idi ki, kasabadan bir kuş bile uçamıyordu. Hun'ların kuşatma tertipleri de mükenuneldi. Kaleleri dövecek kuş başlan, mençinikler, dik duvarlan tırmanmak için ip merdivenler ve kalın urganlar, huI&sa her şey tamamdı. Sıkı muha •ara devam ediyordu. Şehirde yiyeoek yavaş yavaş azaldı. Oklar bit karilerimizden doktor Serdengeçtizde Edip Bey gazetemize bazı malumat vermektedir. Edip Beyin pederi Ye nişehir'li Serdengeçtizade Ali Bey merhum eski kitabeler meraldısı olduğundan harbi umunıî iptidasmda Çekir ge civarmda Karagöz mezarı deni len mahalde mevcut ve dikili olan ki tabeyi bizzat kopya etnv.ş ve Edip Bey de bu esnada babasmın yanında bu lunmuştur. Edip Bey ahiren pede rinin asari metrukesini karışhrırken bu kitabenin de muharrer olduğunu görmüş ve pederinin aslından kopya ettiği kitabeyi bize göndermekle müfit bir hizmet ifa etmiştir. Gönderilen kitabe sureti şöyledir. Nakşi sun'i remzeder hüsnünde rüyet perdesi Hacei hükmü ezeldendir hakikat perdest Siyreti surette mümktindür temajd eylemek Hâil olmaz ayni irfane "basiret perdesi. Her neye im'an ile baksam olur i? aşikur Kümış istilâ cihana habu gaflet perdesi Bu hayali âlemt gözden geçirmeJOtr hüner Nice kara gözleri mahvetti suret perdest şem'i aşkla yandtrtp iasviri clsmindir geçen Çin içlerine doğru bir itina ile yetiştirilmiş orkidelere karşı, çiçekler kraliçesi, en asil ve en sade çiçek yani gül: Muzaffer oluyordu. Şehislâmm torunu Türk Güzeli, Avrupa kadınları gibi peçesiz ve malumatlı bir genç kız.. Bu genç kızın ailesi; ramazanda eskisi gibi oruç tutmakla beraber, (1) MUâttan evvel demek. eski tstanbul'un esrarlı zarafetini, yeni bir rejimin hür ve mağrur terbiyesile mazcetmektedir. Uzak Boğaziçi'nden babasınm ve amcasımn refakatinde gelen Keriman Halis, (Birinci sahifeden mabait) mağrur endamile görünüyordu! Avmavi . yeşil gözlü sihirli Alman gürupa Güzel i unvanını kazanmış Da zeline galebe çalnuştır. Türk güzeZira, bu, yirmi sekiz millet kâfi li, bihakkın kibar, ağır başlı tam nimarka güzeli de pembe sorguçlu bir yekundur. Bu yekuna ancak iki mânasile bir genç kızdır. O derecemavi Kopenhag çinisi gibi jüriyi füsene evvel Rio de Janeiro'da takarde ki kendisine verilen Dünya Güsunu altında bulunduruyor. röp edilebilmişti ki orada yirmi altı millet murahhasları toplanmıştı. tspanya güzeli de: Sıcak ve şa'şa zelliği unvanı, onu bir oyuncak gibi eğlendiriyordu. Yarabbi, bu ne muFakat jüri heyetinde bütün milletalı sesi, âteşm kadifeli gözlerini cizedir! Bu Güzellik Kraliçesinin lerm mümessilleri yoktu. Halbuki, çerçeveleyen mücellâ siyah saçlan, cep aynası yoktur; bir camekân Spa'da yirmi sekiz milletin de mü kamelyayı andıran mat teni ile önünden geçerken kendisini yan gözmessili jüriye işthrak etmiştir. Yirgözleri teshir ediyor ve göz kamaşle seyretmez, yüzüne pudra koy mi sekiz rakibeye mukabil jüride tıran dudaklan üzerine açılan kü maz, sabah saçlannı kuafe ettikten yirmi sekiz mümessil bulunmuştu. çücük kırmızı ağzile tebessüm edi sonra, akşama kadar değiştirmez.. Murahhaslar, güzel leri intihap yorduf.. Ne şaşılacak şey: Bu güzel; koket eden gazetenin veyahut millî komiJüri azasından meşhur Belçika'lı değil. Kendisine, hususî ve mahrem tenin vekâletini haiz bulunuyorlarheykeltraş De Soele, ömründe Fran emelleri hakkmda bir sual irat dı. Bu yirmi sekiz murahhas, Bel sız güzeli kadar narin bir saza ra« ederseniz, cevapları ne kadar sadeçika'nm küçük su şehrine müsaba gelmediğini imanla söylüyordu. dir: kadan bir gün evvel gelmişlerdi. Colombiya'lı güzel, Maverayi Ok Emelim, Istanbul'a mümkün JBri azası: Ressam, heykeltraş, dipyanus'tan gelen bütün rakibelerine mertebe çabuk dönmektir. lomat gibi bediiyat noktai nazarıntef evvuk eden ve on beşinci Lüi marKendisine şimdiye kadar otuz bin dan çok nisbetsiz kimselerdi. tebrik telgraf ve mektubu gelmiş kizlerini andıran bir güzeldi. Bu nisbetsizlik birinci intihapta tir. Asya içlerinden Fas'a kadar büIşte, jüri heyeti bu göz kamaştıderhal göze çarptı. Alman ve Türk, tün islâm memleketlerinden tebrik ran güzeller karşısında mütereddit Yugoslavya ve Danimarka, tspan telgrafları gelmiştir. tsanbul'da ariken, hakikî bir genç kız hissinin y« ve Fransa ve Yeni Dünya'da Ko tık sakin ve mahrem bir hayat sürekat'î tesiri kendini gösterdi. Filhalombiya güzelleri rey kazandılar. miyecektir. O, millî bir sima olmuşIlk intihapta bunlardan hiç biri mut kika, maksat müstakbel bir sinema tur. Fakat bu hali bilen Keriman lak ekseriyeti yani yirmi sekize karyıldızı, bir opera diveti, yahut büHalis mütebessimane diyor ki: şı on beş rey kazanmıştı. yük bir koket intihap etmek değil tstikbal için yapılacak meraEğer bediiyat ölçülerinde ısrar di. Hedef, neslinin mümessil i olan simden sonra ben, gizlenmek ve saedilmîş olsa idi, Spa'daki bu akvam bh* genç kızı seçmekti. Jürinin na kin bir hayat sürmek çaresini bulaeemiyeti, tıpkı Cenevre'deki Cemi zarlan, en kibar, en ziyade sükutu cağım. yeti Akvam gibi kat'iyyen itilâf et muhafaza eden, dekolte elbise giyVe Keriman Halis kahkaha ile mif olamıyacaktı. Nasıl etsin ki, miyen genç kıza teveccüh ve onda gülüyor. Taze, çatlaksız, bir perinin Alman güzeli, mai yeşil gözleri ittifak etmeğe başlamıştı. billur kahkahası... Bu peri, göze gö»ra bütün sihirli işvelerini olgun Bu güzel, parlak hemşireleri ar rünmiyen diyarma her istediği da•e dalgah bir zerafet saçıyor, kasında âdeta gizleniyordu. Bunun kika girebileceğine emindir.. Hulâ8ar belli ve geniş omuzlu Sırp perişeklen, renkçe, vücutçe ve simaca sa Keriman Halîs, hakikî: •i, Belgrat darülfünununun bu fel en kusursuz olduğuna ittifak edili Bir genç kızdır. •efe talebesi, bir leylâk gibi ince v yordu. Bu yerli karanfillere, bin Maurice de Valeffe MayYi şehri, çok değerli bîr sevkelceyş noktası idi. Mete'nin bu kasabayı ele geçirmekteki ısrarı da bundan ileri geliyordu. Burası, bü yük Çin seferlerinin üssülharekesi mahiyetinde idi. Nitekim öyle de oldu. Hun'Iar, bu üssülharekeye dayanarak Tay eyaletini baştan başa zaptettiler. Şansi'deki Çing Yang noktasına kadar ilerlediler. BSyle ce, büyük Çin seferine yol veren gök açıhnıştı!.. Hun'Iar, Çin'in kocaman bir eyaletini zaptetmiş, değerli sevkelceyş noktatını: MayYiyi ele geçirmiş bulunuyorlardı. Şimdi nra imparatoru ezmeğe, Pekin'i ele geçirmeğe ve parlak hazinelerle beraber bolluk memleketinin sahibi olmağa gelmişti. (Mabadi Var) Ademi amet şüt etmekie azimet perdesi Hangi zille iltica etsen fena bulmaz ooep Oynatan sultanı gör kvrmuş mühabbet perdesi Dergehi âlt abade mustakim ol Küşteri Gösterir vahdet elin kaldıkta kasvet perdesi Doktor Edip Bey bu kitabenin su " retini yazdıktan sonra da diyor ki, bu taştaki nukuştan vakıâ Karagöz adında birinin yaşamış olduğu istidlâl olunamaz. Fakat Küşteri asnnda olduğuna nazaran idam olunmuş bir mahkumun isminin hatta halk arasmda tanınmış olduğu lâkabının zikrine imkân olmadığı şüphesizdir. Kita bede Küşteri knzasının bulunmasina bakilacak olursa bu kitabenin Hacı Evlıat Efendinin mürşidi tarafından yazılıp acemi biri tarafından taşa hâkkedilmiş olduğu da hetnen hemen kat'î surette anlaşılır. Bazı kopyalar ; da Küşteri yerine kemteri yazılmış i ; se de asıl doğrusu Küşteridir. | Bu kitabeye dair gazetemize Us küdar'dan Lülecizade Müyessey Kadr: Bey de bir kopya gönderıniştir. Doktor Edip Beyin gönderdiğine tamamı tamamına tnüşabihtir. Göztepe'de beşinci ilk mektebe devam eden fakir çocukları hi maye ecfen bir heyet vardır. Bu heyet gıdasız ve çıplak yavıulara yiyecek ve elbise tedarik edilmek üzere büyük bir pehlivan güreşi tertip etmiştir. Eylulün on ikinci günü Kadıköy'ünde Fenerbahçe spor kulübü stadyomunda yapılacak olan güreşin hâsılâbndan Belediye yüzde on resim alaca6mı alâkadar heyete bildirmişlir. Kadıköy Belediyesinm bu gü reşler hâsılatına iştirak etmek istemesi büyük bir zühul ve nisyan eseridir. Çünkü Maarif Vekâle tinden bütün maarif idarelerine 7/5/931 tarihinde 39796 numa ralı tezkere ile icra kılınan tebligatta, muhtelif şehir ve kasabalarda kimsesiz ve fakir çocı^tlara gıda ve elbise gibi en zarurî ihti yaçları temin etmek üzere mektep başmuallimleri ile çocuk velile • rinden mürekkep himaye heyetIeri tarafından verilecek müsa • merelerin, temsillerin ve sairenin 1629 numaralı kanunun doku zuncu maddesinin B fıkrası mucibince eğlence ve hususî istihlâk vergisinden muaf tuhılmasına Heyeti Vekilece karar verildiği bildirilmiştir. Bu gibi umurü hayriyeye Be • lediyelerce de nakten muavenette bulunulması lâzım ve bilhassa kanunun tevil götürmiyen busara^ hati meydanda îken menafü fa kir çocuklara tahsis edilecek olan güreşler hâsılâtından nasıl olur da Belediye para almağa kalkışır diye Sortıyoruz? Yüksek Beden Terbiyesi mektebi Mektebin bu sene acıl masına karar verildi YUz elli bin lira sarfile Ankara'da Maarif Vekâleti tarafmdan vücude getirilen Yüksek Beden Terbiyesi mektebinin bu sene acılacağını memnuniyetle haber aldık. Bu hususta yaptığımız tahkikattan şur.farı öğ rendik: Biri ihzarî diğer ikisi meslekî oltnak üzere müessesenin tah sil müddeti altı sömestir yani üç senedir. Mektebin tedrisa tına ve teşkilâtma Başmüfettiş Selim Sırrı Bey memur edilmistir. Müdürlü ğüne tsveç'te tahsilini bitirmiş olan Nizamettin Rifat Bey getirilmiştir. Bilcümle spor tedrisatı Çekoslovak «Koket olmıyan güzel!)) ya'dan celbedilen bir mütehassısa ve rilmiştir. Tababete, terbiyeye, musi • kiye ait derslerin muallimleri tayin edilmişth*. Muallim mektepleri mezunların dan en az bîr sene muallimlik et miş olanlar ihzarî sınıfa müsabaka ile alınacaklar ve üç senede ikmali tahsil edeceklerdir. Lise mezunları ise müsabaka ile doğrudan doğruya meslek aınıfına girecekler ve iki sene tahsil göreceklerdir. Mektebi bitirenlere lise muallimi hak ve imtiyazları verilecektîr. Namzetlerin vücut kabüiyetine pek ziyade itina edilecek. 25 yaşmdan büyükler mektebe almmıyacaktır. MUSA Eski kur* mezunlan icin gelecek sene ayrıca iki sömestrlik kurs açılacaktır. Bu sene kıziar subesi açıltnıya caktır. Gümrük müfettişleri, iki mühim Bu kıymetli müesseseyi meydana getiren Maarif Vekilini takdir ve teb ihbar üzerine başladıkları tahkikat? bugün de devam edeceklerdir. Ih rik ederiz. barı yapaniar, memlekete bir mil yon kilo benzinin kaçak olarak girdiğini iddia etmişlerdir. Gümrük müfettişleri, delillerin imha edilmesi ihtimalini ortadan kaldırmak için icap eden tedbirleri almışlar, bu meAnkara Müddiumumiliği Düyınu yanda kaçırıldıği iddia olunan ben Umumiyede para değiştirilirken zinlerin depolarını da mühürlemişyapılan suiistimallere ait evraki, lerdir. Tahkikat bu vâsi kaçakç3İ«ğı cüriim İstanbul'da işlendiği cihetle, tesbit eder etmez mücrimler ihtisas şehrimiz müddeiumumiliğine gönmahkemelerine verilecktir. dermiştir. Müdeiumumilik bu mes'eile alâkadar olup ta memur olmıyanİstanbul Baytar müdürlüğü 35 Iar hakkında tahkikat yapacaktır. Pilevne boğası alarak 22 sini Ya lova'ya, 15 ni Kartal'a, 8 ni Bey koz'a, 5 ni de Şile'ye göndermiştir. Lisan mes'elelerile meşgul olan Boğalar 165 er liraya ahnmıştı. Yemuharrirlerin ve türkçe hocalarınm niden 50 damızlık boğa daha alınaiştirakile yakında İstanbul'da büyük caktır. bir dil kongresi toplanacaktır. Türk dili kongresinden mühim ve miisbet neticeler alınacağı kuvvetle ümit Anadolu'da tetkikatta bulunan edilmektedir. Rus mütehassısiarı Aydın'da ve Dil heyeti azası elyeym Yalova'da Kurcah'da tetkikat yaptıktan sonra messul olmaktadır. Başvekâlet Mösteşarı ve 6ömrükler U. Müdürü diin geldiler GümrGkfen kaçınlan benzhiîer DDyunuumumiye suiistimali Cemil Bey Kemal Bey Başvekâlet Müsteşarı Kemal ve Gümrükler Umum müdürü Cemil Beyler dün ekispresle Ankara'dan şehrimize gelmişlerdir. Kemal Bey rotnatizmadan muztarip bulunmak tadır ve tedavi olmak üzere Anka ra'dan ayrılmıştır. Garda kendisile görüşen muharrimize «Yalova'ya veyahut Bursa'ya gitmek hususun da henüz bir karar vermiş değilim. Tedavi için geldiğimden ne kadar kalacağım da şimdiden muayyen değildir» deır.iştir. Gümrükler Umum müdürü Cemil Bey şehrimizde bir ay kadar kalacak ve burada fstanbul gümrükle rini de teftiş edecektir. Kendisi mu> harririmize istirahat için geldîğini ve Yalova'ya gideceğini söylemis • tir. Dün Ankara ekspresi bir saat kadar teahhurla gelmiştir. Damızlık boga TOrk dili kongresi Rus mütehassısiarı Nazilli'de Vatandaş! On seneevvelki bugünleri düşün * 30 ağustos

Bu sayıdan diğer sayfalar: