4 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

4 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayat Ansiklopedisi Mektepler açılmak özeredir. Tatilde alamadığınız cüz lerinizi bir an evvel tedarik edin um hu Dokuzuncu sene: No. 2992 Hayat Ansiklopedisi 1000 kitap yerine bir kitapla işinizi görmek isterseniz Hayat Ansiklopedisini aiınız. tSTANBUL İAĞALOĞLU Telgraf ve mektup adresl: Cumhuriyet, ftUmbul Posta kutusu: İstanbul, No 246 Telefon: Başmuharrir: 22366, Tahrlr müdürÛ: 23236, İdare müdüru: 22365, Matbaa: 20472 Pazar 4 Eylul 932 Türk Dili için Ilk Kurultay Türk Dili Tetkik Cemiyetl gazeteler, radyo ve ajansla herkese ilk kurultayın bu eylul ayı sonlarında Istanbul'da Dolmabahçe sarayında toplanacağım bildirmiştir. Kurultayda konuşulacak mevzular Tiirk Dili Tetkik Cemiyetinin nizaınnamesind* yazıh olan esaslardır: Yani Türk dîlini menşelerine, ilmî, medenî ihti yaçlara ve müstakbel inkişaflanna göre tetkik ve tesbit etmek. Bundan başka Türk dilinin etimolojik nok tadan İndo öropeen dillerle münasebeti hakkmda da sözler söylenebilecektir. Kadm erkek her Türk yurttaş Türk Dili Tetkik Cemiyetinin azası oldu ğundan beyanname bütün yurttaşlarm kendilerini kurultay a davetli sayabileceklerini kaydettfkten sonra orada filen çalışmak, yani şahsen söz söyliyerek münakaşalara karış mak istiyeceklerin isimlerini ve adreslerini önce Cemiyet Umumî Kâ tipliğine bildirmeleri lüzumunu ha > ber veriyor. Her hangi millete men aup olursa olsun arzu eden dil ülemaxı Türk Dili Tetkik Cemiyetinin ibu kurultayına iştirak edebilecektir. Işte Türk dili hakkmda toplanacak ilk kurultay için cemiyetin neşrettiği filk beyannamenm esas noktalan bun» lardır. Mühim bir nokta oiarak şu da var t)ün gelen mHraKhaslardan Tya&lafİî (1) Sabık Franstz Meelîsl MeVüsan Reisi ve fcî bu ilk kurultay Türk Dili Tetkik Franstz Üstadı azamı M. Grgjffifer. (,2) Fahrî müstemlekât vaJii umumisi M. Estete Cemiyetinin Ankara'da çalışacak ugün ve yarın gelecektir. Dün ge mumî merkez heyetini seçecek ve celenler arasında Fransa sabık Meclisi miyetin bütün yurda şamil teşkilâtraı Meb'osan Reisi ve Fransız üstadı 'îdahi kuracaktır. azamı M. Grou&sier ile fahrî müs I Mevzuun esası hakkmda söz söyBeyneSmilel temlekât valii umumisi M. Estete lemeden beyannamede kadm erkek Mason tttihadı vardır ve en kalabalık heyeti murah Jber yurttaşı cemiyet azası sayan f ıknm 6 ıncı bü hasa Fransız'larındır. radaki bir hususiyeti tebarüz ettrrmiş yük kongresi Mısır maşrıkı namma da Fehmi Pablalım: Kadın erkek her yurttaş tâsalı günü şeh şa ve Mısır'm Madrit maslâhatgüzarı #>iri trkan Türk olmıyan vatandaşlan Kadri Bey iştirak edecektir. İkisi de jdahi kendi ununniyeti içme almış bu rimizde topla nacaktır. Kon " iunmaktadır. Bir vatanda oturan indün şehrimize gelmişlerdir. Yugo* Smuann u »atamu erradı oiarak muşlâvya'yı temsil edecek M. MillîevRsT" terek bir dil etrafmda toplanmalan telif millet iş ve muharrir M. Tomitz de muvasalat tirak etmekte ve j>ek tabiî bir zarurettir. Bir vatanın etmislerdir. her memleke ırk ve din f arkı olmaksızın hukukta Belçika murahhası M. Vaderlint tin mason teş anüsavi olan vatandaşlan vatandaştp gelmiştir. fığın zarurî icabı olan diğer işlermde kilâtı en yüksek Şimdiye kadarki kogreler ele müşterek sayıhrlar. Omın için be» şahsiyetler ta Kongreyeriyasetederafmdan tem cek olan Turktye mayanname ırkan Türk ve dinen müsBeynehnilel Mason lrtihadı 12 sesonlan üstadı azamt sil olunmakta lüman olmıyan vatandaşlan da va nelik bir teşekküldür. Merkezi Is Mustafa Hakkı B. dır. tandaşlık vahdetinin en sağlam ifaviçre'deki Cenevre şehridir. 'desi olan dil işinde hak itibarile olGelen murahhaslar tki senede bir içtima eden büyük duğu gibi vazife itibarile de müsavi Murahhasların bir kısmı cuma gü kongre ilk defa Cenevre'de, sonra ve müşterek sayarak kadın erkek bü nü ve dün gelmiştir, bir kısmı da bu( Mabadi 6 :ncı sahifede ) tün yurttaşları Türk Dili Tetkik Cemiyetinin tabiî azası ilân eylemekte bulunuyor. Millî birlikte dilin mevkii ayrıca izaha ihtiyaç göstermiyecek kadar açık bir hakikattir. Şunu da ilâve edelhn ki adı Tetkik Cemiyeti olan cemiyetin maksadı amelî neticelere varmaktır. Bütün vatan halkının bu işe alâkadar edilmiş olması bu noktayı kâfi sarahatle tebarüz ettirmiş bulunmaktadır. Berlin 3 (A.A.) Volf ajansı bflŞimdi artık esasa gelebiliriz: Ordiıiyor: tada bir Türk dili yok mudur, ve bu Alman Hariciye Nazırfle Fransa'nın dilin ıslah ve ikmale muhtaç eksiklik. Berlin sefiri arasında cereyan eden müleri mi vardır ki bu kadar esaslı ve lâkat esnasında Almanya'nm yeniden şamil bir teşebbüse girişilmiştir? Orsilâhlanmasına dair oiarak serdeylediği tada bir Türk dili olmasa asırlardan teferrüatı mevzuu bahsedilmemiş olduğu ve asırlardanberi ve hâlâ bu kadar ve bundan baska muhtıra hulâsasmda da Türk'ün kendi aralarında anlaşıp muhtelif silâhlarm kayıt ve dercolundinleşmesi mümkün olmazdı tabiî. mamış bulunduklan salâhiyettar bir Fakat yalnız bugün değil, çoktan dik menbadan bildirilmektedir. kat edilmiştir ki Türk dilinin her Muhhra hulâsası, yalnız Alman nokhangi sebep ve saiklerle ise kendi tai nazarındaki prensibe ait mütaleah hakikî ve millî hüviyetinden bir hayli ihtiva eylemektedir. uzaklaştınldığı jrerler olmuştur. DiPetit Parisien gazetesinin Londra'da Alman muhtnası teıdı edüîrken ifci devlet ğer bir kıstm yerlerde ise bu dilin ip da bir mülâkat vuku bulduğuna dair onamma hareket edenler: Alman Hariciye tidaî bir vaziyette kaldığı görülmüş lan neşriyahna gelince, ayni menba, diNaztrt Baron Neurat ve Fransa'nın Berlin tür. tptidaî halde kalışa bir şey değer devletlerle de buna mürnasü mü sefiri François Poncet mesek bile dilin zamanla ve mekân kâlemeler icrasının derpis edilmiş bu la arzettiği yeni manzaralar üzerinde lundoğu hususuna nazari dikkati celbet muştur. Ancak bu mülâkabn teferrü tevakkufa mecburuz. Hususile bu ah hakkında Fransız gazetelerinin neşmektedir. manzaralar lisanın bünyesinde millî ( Mabadi 6 vncı sahifede ) FOhakika, Londra mülâkatı vuku bulhüviyetini tağyir edecek bir suret ve ıııııııııııııııııııiMiıııııııııııııınnıııııııııııııııııııııııııııiııııııııııııııııııııııınııınııııııııııııııııııınııniııııııııımııııınıııınıııııiınııııııııııııııııııııı mahiyet göstermiş bulununca. dillerinin, hem de her birinin kaiderinden biri olan kendi dil ile de meşleri beraber oiarak, bir halitası idi. Malumdur ki medenî tekâmülün gul olmaması îmkânı yoktu. Bütün lugatleri ve bütün kaidelerile tecelli edeceği birinci saha dildir. Cumhuriyet Türkiye'si Osmanh Her hangi dil onu konuşan halkm se İmparatorluğunun mabadidir. tmpa üç dilden mürekkep bir dil, belki dörviyesmî ifade eder. Milletin terakki ratorluğun şiarı başka, Cumhuriyetin düncü bir dil olabilir, fakat üç mil ve tekâmülü nisbetinde dil de terakkî gayesi ise başkadır. Imparatorluk et letten hiç birinin bütün millete şamil bir dili olamazdı. tşte dil hususun ve tekâmül eder. Fakat dikkat et rafa dalbudak salarak muhtelif kadaki ıztrabımız bundandır. Bize bümeli: Terakki ve tekâmül eder, yoksa vimlerin halitasmdan mürekkep bir tün millete şamil yani üzerinde büdeğişir ve kendi millî hüviyetinden devlet olmak gayretinde iken Cumtecerrüt eder değil. Bundan daha huriyet kendi nazarını bilhassa kendi tün milletin anlaşabileceği bir dil lâzımdır. mühim hâdise ise dilin her hangi mil içine çeviren millî bir vahdet olmak lî bir vahdette haiz olduğu bellibaşlı zaruretindedir. tmparatorluğun tasBu dili ise oturup ta icat edecek siyasî hâkimiyet unsurlarmdan biri fiyesinden sonra millî vahdet ve hâdeğilizdir. O vardır ve bugün de büoluşu kaziyesidir. Bütün fertlerine ve kimiyetimize rücu ettiğimiz zaman tün Türk'ler arasında anlaşma va bütün yurduna şamil hususî ve millî dil oiarak elimizde tmparatorluğun sıtasıdır. Yapılacak şey menşelere bünyeli bir tek dili olmıyan bir milbize bıraktığı halita mirası içinde ve ihtiyaçlara göre bu dili tanzim letin siyasî hâkimiyetinde behemehal puyan olduğumuzu gördük. Millî ve tesbit etmekten ibarettir. BunU ise nok »an bulunacağı şüpheden azadevahdetimizi temine gayrikâfi gö . üç beş kişi yapamazdı. İlk kurultayla dir. Hususile Cumhuriyet rejimile ta rünen bu aleti tetkik etmek ve tabiî bütün millete maledilmekte olan fevmanen halk idaresi sistemine gir ilmî imkânlar dairesînde ıslah etmek kalâde ehemmiyetli millî meşgale dikten sonra Türk milletinin bir gün mecburiyetinde idik. işte bu mes'eledir. millî birlik bağlanıun en kuyvetlile Osmanh dili Türk, Arap ve Acem YUNUS NADİ Büyük mason kongresi şehrimizde toplanıyor şahsiyetler şehrîmize geliyor Reisicumhur Hz. Reisicumhur Hz. dün akşama kadar Dolmabahçe sara yında istirahat etmişler, akşam üzeri refakatlerinde mutat ze> vat bulunduğu halde Boğaziçi'nde bir tenezzüh icra buyurmuşlardır. Peşte'de namına heykel dikilen Türk kumandanı Tarihçilerimiz Abdi Paşanın kahramanlıklarını anlatıyorlar Evvelki günkü ajans telğrafları bütün dünyaya su haberleri bildiriyor • lardı: Peşte 2(A.A) v Budin'in son Türk* müdafii Abdurrah man Abdi Paşanın hatırasını ebedileş tirmfk üzerc Budin kalesi onüne diki len âbidenin küşadı bugün hükumet , Türkiye sefareti ve matbuat mümessil lerinin iştirakile ve büyük meTasimle yapıldı. MacarMann, na raına heykel diktikleri bu Türk kah ramanı kimdir va neler yapmışhr? Maruf tarihçimiz Ahmet Refik Bey bunu bize şöyle an» BVdin kaKramanı A¥dî Paşa latayor: (BÜ restm o deotr&e yapumti^t1)] ^ Mehmet Râ ktyor, benizleri sararmış, elbueil lirhe bi'in veziri azarm Kâra Mustafa Paşa Viyana onlerinde mağhıp olmuştu. Ordu lime askerUrin bitap ve bimecal değneklere tutunarak yürüd&kleri, başlanm dumuttasıl firar ediyordu. Youar hastavarlara dayıyarak aç ve biruh yerlare Iıktan ölenlerin cesetlerile doluyordo. serfldflderi görülnyordu. ötede atker, Viyana surlanna çarpan istüâ seli son mahnı zapt içb sflâh arkadaşmı hainane darbenin tesirile feci bir surette gerfli boğazhyor, beride altmlar içinde duran yordu. Yollar insan cesedinden geçümez naaşlar hjç kimseye misaU îbret teşkfl bir hâle geliyordu. Bu perisan cesetler Lutfen sdhifeyi çettrinte üzerinde ekseriya beş alu yüz alün çi 28 milleti temsil edecek olan maruf Başvekil Paşa Basvekil tsmet Ps. Hz. dün Heybeli'deki köşklerinde istirahat etmislerdir. Yeni icra Kanunu Bugünden itibaren mer'iyete giriyor Yeni icra ve iflâs kanunu bugünden itibaren mevkii mer'iyete gire eektir. Yeni kanunun aür'at ve sühuletle tatbik edilebilmesi için icra dairelerinde yapılmakta olan tadilâtın mühim bir kısmı ikmal edilmiştir. Bu suretle eshabı mesalih ile memurlann yakından temas etmelerine mâni olunacaktır. Yeni kanunda bir çok ahkâm, eski kanuna göre tamamen tebeddüle uğramıştır. Bu değisiklik hep alacaklı lehinedir. Meselâ ilâma müstenit alacak takiplerinde ödeme emri tebliğ edUdikten sonra evvelce on beş günlük bir mühlet olduğu halde yeni kanunda bu mühlet beş jrüne indîril miştir. Ilâmsız icralarda da evvelce on beş gün mühlet yeni kanunda on güne indirilmiştir. tlâmlı ve ilâmsız icra takiplerinde borçluya ödeme emri tebliğ edilirken beş gün zarf ında Vtirazını bildirmeza«, bo Briiddet «tnasmda ae kadar ve " nerelerde malı ve parası olduğunu bildirmesi lâzımdır. Hakikate uymıyan b'eyanatta bulunursa hapis ile cezalandırılacagı da bUdhilecektir. Yeni icra ve iflâs kanunu, kanunun tasrih ettiği cezalann, ceza maE. kemelerine göndermeden icra hâkknleri tarafından hükmedileceğini de âmirdir. Hilâfı hakikat beyanatta bulunanlar bir aydan bir seneye kadar hapsedileceklerdir. Üsküdar'da bulunan altmcı icra dairesi, tstnabul'dan aynlarak müsteiul Üskıidar icrası Lsmini almıştır. Beyoğlu'ndaki icra daireleri de ts tanbul'a geleceklerdir. (lustısî celse Salı günü açılıyor Çok acı bir levha! MiDî heyecanların kaynağı olması lâ * zîm gelen Darülfünun neredesin?.. Fransa karar veremedi Alman muhtırası hakkında evvelâ Amerika'nm fikri istimzaç edildi KENDl KENDlMlZt TENKtTs. a Takas Kambiyo İlk nazarda anlaşılması güç gelir bir mevzu karşısındayız: Eğer ithalât, takas şeklinde hep ihracatla karşılanırsa memleketin muhtaç olduğu döviz nereden bulunur? Eğer haricî ticaret ve beynelmilel iktisadî münasebet tamamen trampa şekline irca olunabilse idi o vakit dövize de ihtiyaç görulmiyebilirdi. O. takdirde zaten paranın manası kalmıyacaktı. Ben size beş okka buğday vereceğim, siz Kana bir okka et vereceksiniz, paranın ne lüzumu var, değil mi> Amma bu böyle değildir. Tediye muvarenesi görülen ve görülmiyen binbir rakamdan teşekkül eder, ve paranın hele bu müterakki medeniyet asrında ortadan kaldınlması imkânı yoktur. Eğer haricî ticaretimiz büyük bir mikyasla takas esasma irca olunursa hakikaten bu ticaret haricinde ihtiyacımız olabilecek dovizi nereden bulacağız? Zannediyo ruz ki bu bir mes'eledir. Elbet hükumetçe bu vaziyet derpis olunmuş ve çaresi de bulunmuştur. Fakat yeknazarda mes'ele insana hayliden hayliye çetin görünmekten hâli kalmıyor. .Bereket versin bu suale büyük salâ hiyetle cevap verebilecek bir müesse semiz vardır: Cumhuriyet Merkez Bankamız. * * £u resimde ne görüyorsunuz? Bir tarafta ordu mumessuleri, Vali MuHHtin Bey, öte tarafta da sıraya dizilmiş beş genç. Bunlar, 30 ağustos merasimine iştirak için Darülfünun namına gönderilen talebe heyetidir. Biz o zafer heyecanı günlerinde bu resmi dercetmekten sıkıldık. Fakat büyük bir ibret manzarasını fotoğraf dosyalannuzda hapsetmek istemiyor ve karilerimize arzederek diyoruz ki, memleketin en büyük zafer ve kurtuluş gününde, millî heyecanların kaynağı olması lâzım gelen Darülfünun bu kadarcık mi yerinden kımıldar? Alman'ların Prusya kurtuluşunda bütün Darülfünunun • oynadığı büyük rol yanında bu hal nedir? Beş mahcup ve mütebessim genç! Bmlerce Darülfünunlu nerede? Ateşli müderrisleri ve hitabeleri nerede? , Velhasıl, Türk'ün en büyük gününde bizim Darülfünun nerede? Otomobiller oazarlıkla müsteri taMiuorlar! Beynelmilel Gazi edebiyatı Bolu meb'usu Hasan Cemil Beyin fevkalâde kıymetli bir makalesi Yarınki nöshamızda kfuonc Saat nesabile mi gezairifşip, yoK&a Kilo hesabile b«yim.!»

Bu sayıdan diğer sayfalar: