6 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

6 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cttmhuriyet '• Dünya Güzeline Şiirler.. Bu hafta dört sinema açıiıyor Bu sene göreceğiniz filimler içinde Parre Benoit'nin meşhur eserî Atlantide)) de var [Dün Keriman Halis için karilerimizden gelen şiirlerin bir kaçını neşretmiştir. Bugün de menzum ve mensur bir kaç parçanın neşrine devam ediyoruz. Bundan böyle elimizde mevcut olanlan sütunlarımızın mü saadesi nisbetinde dercedeceğimizi ve bundan sonra gönderilecek eserlerin kabul olunamıyacağım arzede riz:] »r Medeniyetten nefret eden Avrupa'h tüccar! M. Alfred Wıtli zengin olunca Asya'ya gidip orarla yerleşecek Affedersiniz, efendlm; sizden bir kaç dakika için yazı makinenizi istiyecektim. Emredin... Kopya kâğıdı da 'âzım mı? Ekspresle Sofya'dan İstanbul'a geliyorduk. Bir öğle yemeğinde masa komşuluğu etmiştik. Yemek müddetince yanındakilere bağıra bağıra söylediği sözler nazari d&katimi celbetmis, ilk fırsatta kendisi ile tanışmağa ve konusmağa karar ver. miştim. Kompartımanına giderek yazı makinesini istemem bir bahaneden ibaretti. Hakikatte aradığım fırsatı hazırlamak niyet'nde idim. GazetecİAİniz, zanncderim. Evet, gazet«»ciyim. Varacağı . geçerek İran'a giden tsviçte mız ilk istasycr.da «azeteme bir telsanayi erbabtndan M. Aljred Wtüi gr»f çekmek jt : rcrum Yazı maki kosuyorsunuz. ntrizi onun iç:n «ca ettim. Tetkik etmediğim için ikinci bir Yolculuk kadar insana çok ve çaJaponya olup olmadıgımzı söyli . buk ahbap kazandıran bir baska va. yemem. Fakat eski büyük medeni sıta yok, on dak'ka sonra sanki on yetinizi unutmadığınıza eminim. senedir dost imisîz gibi konuşuyorM. Alfred WiÜİ'yi koyu bir mürduk. Çarçabuk tamştık. itmi M. Alteci olarak dmlemeğe baflamiftım. fred Witli. Isviçre'li bir sanayici... Muhaveremiz uzadıkça onun şarkta Istanbul'dan geçerek Iran'a gidiyor. fabrika, köpru, tayyare görme^e Ben Avrupa'lıyım. Fakat Avtahammül etmiyen züppe Avrupa. lılardan olmadığını anlıyorum. M. rupa'dan ve Avrupa'nın medeniye. tinden nefret ediyormuf. Şarkta se Alfred WHli en eski medeniyet merkezi olarak Asya'yı tanıyor. Bu so> yahat etmek en büyük zevkimdîr. retle bizim davamızı bh Avrupa'IıTatil aylanmı daima tran'da veya mn ağzından dinlemenm verdiyi Asya'nın daha içerilerinde geçiri zevki de tatmış oluyorum. rim. Eğer kazanmak ve yasamak Asya'da çok bulundunuz mu? imkânına malik bulunmuf olsaydım tran'da on sene kadar kal hiç süphesiz Avrupa'da oturmaz, As dım. Asya'nın diğer bir çok yerle . ya'ya giderek orada yerlesirdim. rinde de bulundum. Kendimi haya . tımın sonuna kadar idare edecek Bakıslannızdan anlıyorum. Bu bir servete malik olunca tasavvu • Asya muhabbeti nereden ileri gelî . rumu mevkii tatbika koyacak, As. yor diyorsunuz. İki kelime ile anlaya'ya giderek orada yerleseceğün. tayım: Şark garpten daha faik bir Meselâ bhr gün... hayat telâkkisine malik... Asya'da Evet bir gün Semerkand'a bir seyahat yaparsanız beni orada gö. yasamak insana daha az ıztırap vereceksiniz. riyor, daha tatlı ve daha tabiî... Yazı makineniz de beraberinizde mi olacak? Biz Avrupaiılarm bütün dünyaya cebren kabul ettirdiğimiz me. Yazı makinemde beraberknde olacak. deniyet kötü bir şeydir. Tetkik ederCEVAT FEHMİ seniz görürsünüz ki medeniyethnizî kabule mecbur kalan milletlerin bizimkinden çok derin, çok eski, çok büyük birer medeniyetleri vardır. tsm fena tarafı neresidir, biliBir kaç aydanberi hasta olup Siyor musunuz? Medeniyet mikrobuverek'te bulunan Urfa meb'usu Odamuzu asıladığımız milletler derhal Avrupa'lılasmak hastahğma uğru • basızade Mahmut Bey vefat etmiştir. yorlar. Bizim yalnız maddî tarafımızı değil, manevî ve ruhî tarafımızı Beyazıt meb'uslarından thsan ve da alıyorlar. Makinelerimizle beraber düsiincelerimiz de, büyük bina Halit Beylerin 26 ağustos Karaköse'ye Iarımızla beraber âdetlerhniz de, giderek halkla temas etmisler ve simendiferlerimiz ve vapurlarımızla mektep binasmda yapılan toplantida beraber zevklerimiz, eğlencelerimiz, bir çok kimselerin derdmi dinliyerek ahlâk telâkkilerimiz de alınıyor. Bundaki tehlikeyi görüyor musunuz? alâkadar olmuslardır. Meb'uslar iki gün sonra Diyadin'e Bu milletler benliklerini kaybedi geçtnislerdir. yorlar. Sof ya Istanbul treninde bir mülâkat « Dünya Güzeline. parlıyan şu gtineş. Ayın ziyasma benzer ksderli handelerin. Ziya ve nur saçıyor kehkeşan dıdelerin. Senln sebahati veçhinle bir şefaktır eş. Senln revayihi zülfunle oynaşır rüzgâr. Senln kudumünti takdisen açtılar ezhar. O renkli, nazlı çiçekler tebessumun mu senin? Mühendia: Ziya Nuri * Göğe baktım bir yüdız parıldıyor, güzeldir Yeni kopmuş gösteren, taze nurlar icinde. Bakan gözler kamasır, güzelimiz için de: Onun guzelliği de dünypJara bedeldir. ömer Kaya Sen benim mületimin çocuğusun; ben de bir Türk ogluyum. Bir kardeşe karedşim, diye seslenebilirim elbet. Dunya Güzeli, sana Kraliçe, diyorlar nus. Sen bir Kraliçe değilsin.. Halbuki sen asırlann, yüz blnlere dayanan propaganda kalesini lekesiz ve boyasız güzelliğinle bir dakika. içinde terümar eden bir cihangirsin. Ufuklann 5te taraîında yülar ve yülarca uğraşılıp kökleştirilen kötü kanaatleri serçe parmagının bir dokunusu ile baştan başa altüst eden güzelime ben nasıl cl • hangir demeyim. Huyu guzel, suyu guzel, kendi dunyada en güzel Kerimanım, ırkına has olan güzelliğinin yarattığı güneş tızak dlyarlardaki bir çok kapalı gözlerin açılmasına yaradı Bu arada bir kısım acıkgözleri de kör ettise ne vapalım' Kurdukları yalan ve iftira tuzağına kendileri düsmüşler demektir. Mehel olsun. Sen kazandığın ve kazandndığın zaferinle dünyalar kadar ogun ve bin yaşa sevgili Ece Rifat Galip Ey güzellik tacı alemler ki hayrandır sana, Cen^e meyletti güzeller şlmdi hem candır sana!.. Ey güzel kız gör ki bahtın doğdu hüsnün ufkuna, Kem nazardan saklasın mevlâ bu şük randır sana!.. Her gören bir lâhza tltrer nuru çeşminden senin, Ahu candan kalbimiz her an şltabandır sana, Lâlezar olmuş çimenler bastıgın her toprağa, İşte gözlerden akan yaş nfkı ilısandır sana*.. Seslenir kalbim sevinçten görse halis Türk kızı, Hüzmei şevkinle «Sahir» gevhereişandır sana!.. Biirhan Sakir meği temin etmesidir. Mario'yu temsil eden Fernand Greway'in kendine mahsus oynayışı da bu eğlenceli mevzu içinde çok defa derin bir hassasi yet havası yaratıyor. Diğer artistler den bilhassa Iren Brillon rolünde büyük bir muvaffakiyet göstermektedir. Oüzelllğin.. Meselâ, göktc 1932 Dünya Güzeli Dünya Güzeline: AlflgPiKamn en maruf rejîsörlerfhaen e. OBRrrrift Onde. Arkadaküer artisüerden Robert Montgomery, Markm. Davis, Çester Moris Geçen defa senelik filanlermin listesinrî hazırlanus olan bir kaç sine manra umumî programlarını nesret • mistik. Bu defa diğer iki sinemanm idaha bu mevsimde gösterecekleri filimlerden basiıcalannı asağıya dercediyoruz. BUigttte Helm * Atlantide* fUmln&e Bir sınema rejısoru neler bilmeîi? Btt *ene «Glorya» da geçecek kwdeimar: «Atlantide» fransızca sözlü. Artistleri Birigitte Helm. Pierre Blanchard, Jean Angelo. Pierre Benoit'nm bu eseri vaktile Jak Feyder tarafından •essiz olarak ^nme çekilmisti. Bu defa maruf Alman rejisörü Pabst'ın idaresî altında çevrildi. «Beni kucakla!» fransızca sözlü. Mümessili Milton. «Monparnas'm küçük kızı» Hans Schvarz. «Tatil» fransızca sözlü. Mümessüi Florefle. «Kanun nanma! > fransızca söz!ü. Mümessileri: Marcelle Chantal, Char. les Vanel, Gabriel Gabrio. «Beni kaçır!» fransızca sözlü. Mümessüi Florell. «Montmartre sokaklarında> fran sızca sözlü. Mütnessilleri: Gaby Morlay, Charles Vanel. «Kalbimin romanı» fransızca sözlü. Mümessüleri: FloreHe, Jean 'Angelo. <Demir kapı» fransızca sözlü. Cbarles Boyer Andre Berley. «Sevil'li sarkıcı» fransızca sözlü. Mümessilleri Ramon Novarro, Suzy yermon. «Mary Dugan davası» fransızca sÖzlü. Mümessilleri: Charles Royer, Hugette Duflos. «Buster evleniyor!» fransızca sözlü. Mümessilleri Buster Keaton, Fransoise Rosay, Jeanne Helbing. «Dans cinneti» fransızca sözlü. Mümessilleri: Joan Krawford, Lester Avrupa ve Amerika'daki bütün şirketler artist, senaryo ve diğer levazimattan ziyade rejisörle rini en yükseklerinden intihap ediyorlar Sinema seyircilerine filim rejisörlerinin sahsiyetleri oldukça esrarla dolu görünür. Kendisî meydanda yoktur, fakat perdenin arkasmı görenler onım kordelâda ber barekete nasıl kumanda ettiğini tahayyül edebilirler. Eserin muvaffakiyet Jcazanıp kazanmamasından tabiatile neticede o mes'uldür. Binaenaleyh rejisörlük çok merakh bir san'at olmakla beraber fevkalâde de güç bir meslektir. Sade yaratıcı bir zekâya sahip olmak kâfi değildir. Ayni zamanda kırılmaz bir enerjiye, teşkilâtçı zihniyetine malik olması, tahayyül kuvvetinin de yüksek bu • lunması icap eder. Buna bir de teknik malumata malikiyeti şartını ilâve edersek nazanmızda kuvvetli bir rejisör namzedi tecelli eder. teskil etmiştir. Faraza Amerika'nın maruf rejisörlerinden George Hill rejisör olmazdan evvel sinema operatörü, ondan evvel de Harbı Umumide tayyareci îdi. Hobart Bosvrorth bir seciye aktörü, Victor Schertzinger bir orkestre sefi, Greta Garbo'nun «Solmuş güller> filimini çeviren meshur rejisör Klarance Brown ise bir oto mobil tüccarı idi. Keza Sam Wood bir arazi tellâlı, Howard Hughs makine mühendisi ve f abrika sahibi idi. E. Gulding, Cecile B. De Mille, D. W. Griffith gibiler ise aktörlükten yetismedir. Bugün san'at âlemindeki umumî kanaat şu merkezdedir: Muktedir bir rejisör fena brr senaryodan gayet güzel bir filim çıkarabilir. tktidarsız Fakat rejisör, bir filimin yalnız rejisör de çok mükemmel bir senariyi ve fena olmasmdan değil, muayyodan yapılması lâzım gelen güzel yen zamanda bitip bitmemesinden filimi berbat edebilir. Bunun için de mes'uldür. Bu yüzden Amerika'da ve Avrupa'da çok mühim davalar Amerika sinema şirketleri artistten, senaryodan ve diğer levazimattan tahaddüs etmiştir. Demek oluyor ki ziyade rejisörlerini en yüksekle • rejisörün ayni zamanda, zaman ve faaliyet hakkmda tecrübekârane bir rinden intihap ederler. Çünkü Bunun aksi hareketi ihtiyar ettikleri tahmin ölçüsü de mevcut olmahdır. takdirde sade müstakbel kazanç Bütün bunları haiz bulunan zat ta lanndan kaybetmekle kurtulamazrejisör olmak için icap eden hassaları nefsinde toplamıs addedilemez. lar. Ayni zamanda sermayelerini de Rejisörlük bir tahsil ve terbiye mes'e. boşuna sarfetmiş olurlar. Y «Tüccar Horn> frapsızca sözlü. Mü lesi değil, muhtelif sahalardaki istiMaamafih Avrupa'da da ekseri dat mes'elesidir: Pratik olmak, hamessili: Edwina Booth. şirketlerîn hizmetinde, hususile Al«Bir kadmm haysiyeti» fransızca yatla doğrudan doğruya alâkadar manya'da çok muktedir rejisörler sözlü. Mümessilleri: Grace Moore, işler yapmış olmak bu vesile Ue inmevcuttur. Eski ressam Fritz Lang, Andre Luguet. sanlan tanımıs bulunmak lâzımdır. eski vahsi hayvan mürebbisi Karl «Ben Hur» sesli. Mümessili: Ra Bir kısım rejisörler, temsil san'atı Boese, eski muharrir Wühelm Thile mon Novarro. bunlar meyanındadır. ile sıkı bir alâkası mevcut meslek«Düskün kadın» fransızca sözlü. lerden yetiştikleri gibi, bir kısmı da Sözlü filimler sinema rejisörleirMümessüleri Greta Garbo, Klark nin vazifesini bir kat daha güçleş büsbütün bu işe yabancı bir saha Gable. trrmiştir. Onların mutlaka biraz da dan gelmişlerdir. Mimarlık, mühencŞampîyon» frantızca sözlü Mü sahne terbiyesi görmüş olmalarını dislik, muharrrilik fotoğrafçılık ta messilleri: Wallace Beery, Jackie bazıları için rejisörlüğe bir basamak icap ettirmektedir. Cooper. IIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIMMIMIMllllll «Güzellik enstitüsü> fransızca söz IIIIIIIIIHIIIIllllllllfllillllllllllllllHIIIIIIIHIlllllllllllllllllllllllll silleri Jhon Gilbert, Rene Adore. Haftanın filimleri: lü. Mümessilleri: Marie Dressler, «Vasiyetname» fransızca sözlü. Polly Moran, Anita Page. Mümessileri Marie Dressler, Jean Hersholt. «Teshir» fransızca sözlü. Mümes sileri: Joan Krovrford, Klark Gable. «Muganni korsan» ingilizce sözlü. «Mutallâka» ingilizce sözlü. MüMümessilleri: Lawrence Tibbet, Gramessilleri: Norma Shearer, Çester ce Moore, Adolphe Menju. «Mata HaTİ» fransızca sözlü. Mü Moris, Conrad Nagel. «Bekâr baba» fransızca sözlü. Mümessilleri Greta Garbo, Ramon No messilleri: Lily Damitas, Andre Luyarro. guet. «Setna devleri» fransızca sözlü. «Adalar şarkısı* ingilizce sözlü. Mümessilleri Wallace Beery, Doroty Mümessilleri Lawrence Tibet, Lupe Yordan, Klark Gable. «Hâlis kan> fransızca sözlü. Mü Velez. «Gizli mahkeme> ingilizce sözlü. messilleri: Klark Gable, Madge E Mümessilleri: Vallace Beery, Jackie vans. Cooper, tren Riche. «Serbest ruhlar» fransızca sözlü. «Neş'eli olalım!» fransızca sözlü. Mümessili: Norma Sahearer, Klark Mümessilleri: Lily Damita, Adolf Gable. «Büyük reşmigeçit» sesli. Mümes Menjou. Sana Urfa mebusu vefat etti Beyazıt mebuslarının tetkikatı Spa'daki müsabaka Keriman Hanımın filmi Blorya'da oösterilecek! GLORYA SİNEMASI önü müzdeki mevsime başlarken muhterem müşterilerine güzel bir sürpriz hazırlamıştır. Sinema Müdiriyeti ilk olarak Spa'da Dünya Güzellik Kraliçeliğine intihap olunan Keriman Halis Hanımın müsabaka esnasında alman uzun ve mufassal bir filmini takdim edecektir. Glorya'nm kibar mudürü M. Franko bize bu filmi seyretmekle Spa'ya gidip müsabakayı gönnemenin arasında bir fark olmadı ğım söylemiştir. Spa'da bulunmağı kim istemezdi? Binaenaleyh bütün İstanbul halkı bu persembe akşamı Glorya'ya hücum edecektir, diyebiliriz. Ayrıca Keriman Hanîmîn !s tanbul'a gelirken Çekmece'de alınan ve arkadaşımız Peyami Saf a Beyin nutkunu ihtiva eden filim de Elhamra'da gösterilmektedir. Japon'lara bakın! Onlar Av. rupa medeniyetinin yalnız maddî tarafını almışlardır. Manevî cihette kendi an'anevî medeniyetlerini kıymettar bir miras olarak saklı yorlar. Fena mı edîyorlar? Hayır, bin kere, on bin kere, yüz bin kere hayır!. Türkiye'de bulunmadım. Yalnız işitiyorum ki siz sizi Avrupa'dan ayıran ilim ve f en uçurumunu asmak üzere mesafeleri yutan bir süVatle Mahmure'nin hapisanede yaptıkları Adaha hapisanesinde îrtaırbul'u Mahmure'nin pencereden sarkıp ge lene geçene lâf atmasını hazmedemiyen idam mahkumu Ayse'yle Emine Mahmure'yi adamakıllı dövmüslerdir. Mahmure bağırıp çağırmağa, ağzmm iğne sokup kanatmağa baslamıstır. Kadmlar hapisanesi birbirine girmif, neticede Manmure hamama hapsedil. mistir. Ressanı Ali Avni Beyin sergisi «Am» Sinemada gösterilecek filimler: Kadın Berberi Elhamrada Bu mevskn ilk kapılarım açan El hamra sineması oldu. Dün akşamdan itibaren «Kadm berberi» filmini göstermeğe basladı. Bu kordelâ Armont Gerbidon isminde bir muharririn e serinden iktibas olunmuş bir komedidir. Mario isminde bir genç asrî bir Paris'li olmak huiyasmdadır. Bu ga yesine nihayet meşhur bir kadın berberi olarak varıyor. Rejisör Rene Guissart gülünç ayni zamanda hare ketli bîr film vücude getirmiştir. Bu rejisörün mümtaz bir hususiyeti de her seyi mükâlemelerden beklemeden diğer teferrüat ile halkı eğlendir Genç ressamlarımızdan Ali Avni Bey Glorya sinemasînda kendi eserlerinden mürekkep bir sergi açmıştır. Sergi dün saat 4 te açılmış ve küsatta İstanbul meb'usu Salâh Cimcoz Beyle bir çok zevat hazır bulunmuştur. Ressamın teshir ettiği eserlerden bir çoğu şayani dikkat bulunmuştur. Sergi halk tarafından alâka üe gezilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: