10 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

10 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 EylOİ 1932 SON TELGRAFLAQ "Cumhariyet ILMÎ MUSAHABE Fransa, Alman teklifine cevap verirse? Almanya, İtalya ve İngiltere'nin fikirlerini alarak ordusunu tensik edecek Berlîn 9 (A.A.) Havas Ajan smdan: Siyasî mehafild« söylendiğine göre, eğer Fransa'nın Alman notasına cevabı tahmin edildiği gibi az çok menfi çıkarsa, Almanya doğrudan doğruya Londra ve Roma'nın mütaleasını alacak, terki teslihat konferansmdan çekilecek ve derhal ordusunu tensik edecektir. Almanya v>%. İtalya Berlin 9 (A.A.) Wolff Ajan smdan: Reisicumhur Hindenburg, ttalya âyari meclisi reisi Federzoni ile mumaileyhin refakatinde bulunan îtalya'nın Berlin elçisini kabul ey lemîştîr. Berlin 9 (A.A.) Wolff Ajansından: Başvekil fon Papen, Reisi cumhuru ziyaret ederek dahilî, siyasî vaziyete ait olan raporunu okumustur. Bu ziyaretten sonra Başvekil, Raylstag meclitinin yeni reisi M. Goe ring'in ziyaretini kabul eylemiştir. danr Reisicumhur bugün Reichstag meclisinde mezkur meclis birinci reisi Hitler'ci Goering ile ikinci reisi merkezci Esser'i kabul eylemistir. Bu fırsattan istifade eden mumaileyhin Reisicumhur Hindenburg'* siyasî vazîyet hakkmda noktai na zarlarını arz ve izah eylemişlerdir. M. Goering büyük parlâmenter gruolar reislerile istisare etmezden evvel her hangi bir karar ittihazmdan tevakki etmesini Reisicumhur dan rîca eylemistir. Reisicumhur Hindenburg son ve kat'î kararmı bh müddet sonra vermek hakkını muhafaza ettiğini bildirmîştir. Bir aylık Ihracatımız Yarım mılyon lirahk yumurta ihraç ediidi thracat Ofisi, geçen ağustos ayına ait haricî ticaret vaziyetini tesbit etmektedir. Şimdiye kadar toplanan malumata g6re 1932 senesi ağustosu zarfında memlekettmizden ihraç olunan başlıaa mevaddın, ehemmiyet sırasile miktar ve kıymetleri şöyledir: . 525,288 lirahk 1,732.399 kilo yumurta, 504,204 lirahk 1,378,129 kilo tiftik, 435,918 lirahk 505,402 kilo tütün, 266,236 lirahk 1,183,826 kilo üzüm, 254,125 lirahk 26,107 ton maden kömürü, 189,126 lirahk 463,218 kilo yün, 164,174 lirahk 4,599,247 'iilo arpa, 154,166 lirahk 59,982 halı, 140,281 lirahk 382,050 kilo fındıkiçi, 73,999 lirahk 174,842 kilo ham deri, 59,131 lirahk 6,693 kilo afyon, 56,169 lirahk 1,190,922 kilo pala • mut, 44,922 lirahk 378,530 kilo palamut hulâsası, 27,400 lirahk 5,725 baş koyun ve 23,741 lirahk 67,421 kilo zeytinyağı. Kuyruklu iki yoldaşî 932 senesi, ilim ufkuna cifte yıldızlar manzarası gösteren iki kuyruklu hediye etti Heyet meraklıları bazı güneslerin ikiz olduğunu bilirler. Böyle sabite lere (çifte yıldız) namı verilir. Dürbünlerini (Gemeaux . Cevza) biircü istikametindeki sema kısmına çevi . renler, bu neviden yıldızların bir çoklarma ve üçüzlü, dördüzlü... lerine bile tesadüf ederler Fakat şimdiye kadar yalnız sabitelere yani güneşlere has zannedilen bu vaziyette kuyruklu yıldızlara hiç tesadüf edilmemişti. Garabetler doğuran bu 932 senesi ilim ufkuna da (çifte yıldızlar) manzarası gösteren yeni iki kuy ruklu hediye etti. * ** (British astronomical Association) un 118 ve 119 numaralı beyannatnelc<inde, yekdiğerine gayet yakm ve birlikte hareket eden (çifte yıldızlar) mahiye tinde iki kuyruklu yılduın keşfedildi ği haber veriliyor. İlmî ehemmiyetleri çok yüksek olan bu beyannamelerin hulâsalarını okuyucularımıza takditn ediyorum. Keşiflerini haber verdiğt'm iki garip kuyrukludan ilk defa (M. Newman) tarafmdan görülen birincisinin 20 haıirandaki semavî kemiyat vaz'iyasi: MeUli = 15 saat 37' dakika 16" saniye Mil 7° derece 56' dakika Kadir derecesi = 1 3 olarak ilân ediidi. (M. W. H. Steavenson) da 21 ha ziranda müsahede ettiği ^ u y' n ' ^ u y * ruklunun umumî kadir derecesini (2), zahirî kutrunu (1') ve biraz mütekâsif olan (nüve) sinin kadir derecesini (14) bulduğunu söylüyor. ( Şu yukarıki kemiyetlere bakar iaek bu yıldızın kuvvetsiz dürbinlerle müsahede edilemiyeceğini anlarız. Müteaddit semavî fotoğraf kliseleri üzerinde tetkikat yapan (Whipple) ve (Gunningham) namlanndaki heyetçi ler de yeni kuyrukluğunun mahrekinin (Paraboliqu Kat'î mükâfi) olduğunu hesap etmişlerdir. tş bu merkezde iken (M. Schmidt) Cerayir rasatanesinde 25 haziran gecesinde semavî vaz'iyeti: Metali = 15 saat 28' dakika 36" saniye Mit = 11° derece 54' dakika > »»ni ilk kesfedilen kuyrukluya gayet yakuı bulunan yeni bir kuyruklu yıldız daha keşfetmeğe muvaffak ol muştur. Kuyruklular hakkındaki ihtisasile maruf olan (Dr. Steovanson) bu ikinci yıldızı bir temmuz gecesi görmüş ve fakat CNewman) namile vaftiz edilen ilk yıldız zannederek kadir derecesi nin bir gündeki tebeddülüne hayret etmîşti. Kliseler üzerinde uğraşarak taayyününe muvaffak olduğu mahrekin Newman mahrekine tamamen tetabuk etmediğini görerek evvelkine çok yakm ikinci bir kuyruklu ile karsılastığım teslime mecbur olmuştur. Nihayet maruf (M. Davidson) un son hesaplanndan sonra birbhini müteakip kesfedilen yıldızların yekdiğerine çok yakm ve muadil sür'atle mütehar rik (çifte yıldıtlar) manzaranndan kuyruklular olduklarında tereddüt edecek cihet kalmamıştir. (British astronomical Association) son netrettiği 120 numaralt beyanna mesinde: Bu iki yıldu arasında bir çok (Connexion physipue Fizikî müna • sebetler) bulunması buniarın ikiye «yrılmış bir kuyruklunun parçaları olmak ihtimalini giinden güne kuvvetlendir mekte olduğuna isaret edilmektedir. Kuyruklu yıldıılarm parçalanmasi ilk ifhilmis bir şey degildir. İlim tarihine geçen bu nevi vak'alarm en meşhu* ru (Bnla) hâdisesidir. 1846 tarihine kadar devrî kuyruklulardan madut olan (Biela) mezkur tarihte armnt gibi uzamış bir şekilde gözükmüf» 10 giin sonra yani 18 şubat 1846 gecesi yanyana hareket eden iki parçaya ayrıhnı» bir halde müsahede edilmiştir. 1852 deki vürudiinde parçalann aralarındaki açıklığın ziyadeleştiği hissedilmiştir. Niha yet arztmızın civarından tekrar gecme si lâzımgelen 1872 de hiç gözükmemiş yalnız mezkur senenin 27 teşrinievve linde onun yerine müthiş bir şehap yağmuru kaim olmuştur. Her senenin ayni mevsiminde bu şehap yağmurlan muntazaman tekerrür etmektedir. tşte bu devamlı müsahed«1er evvelâ ikiye ayrılan (Biela) nin bilahare mil yarlarca cüzülere inkisam ettigini ve büyük bir (oğul Essaime) teskil eylediğini meydana koymaktadır. Eğer yeni kesfedilen bu çifte kuymkluların da eski bir kuyruklunun parÇalanmasından meydana geldiği tahak kuk ederse ilim erbabmtn fevkalade yüzü gülecek, ellerine çok ehemralyetii bir tetkık zemini geçmiş bulunacakbr. ABDÜLFEYYAZ TEVFİK Şehadetname Maarif Vekili Beyefen&tye Dünkü gazeteler, bir rhüjde verdiler: Bundan sonra, ecneb : ve ekaHiyet mektepterine tayin edilecek türkçe hocalarında da, resmî mualiimlerdeki vatıflar aranacakmış. Yani Şehadetna • me! Nazi'lerîe merkez fırkatt anlaftı Paris 9 (A.A.) Bugiin yapıl • mııı mukarrer olan nazırlar meclisi içtimaı yannki cumartesi fünOne talik edilmiştir. M. Heriot'un kalemi mahsus müdür muavitii M. Ray, îngiltere'nin Almanya talebi muvacehesinde ittihaz edecegi vaziyetten malumattar olmak Üzere dün Londra'ya gitmiştir. ~Almanya'ya verilecek cevap münhatıran Fransa'dan çıkacagından bu teşebbils tamamen gayriresmi bir mahiyettedir. Berlin 9 (A.A.) Woff Ajansın Franta'nın gayrıresmi bir teşebbiisü Berlin 9 (A.A.) Wolff Ajan smdan: Alman merkez fırkasile nasyonalsosyalistleri arasında dün akşam icra edilen müzakeratı müteakıp neşrolunan tebliğden anlaşıldığına gore her iki fırka meyanında iktisadî sahada ve bilhassa is imkânları ih • dası mes'elesinde bir itilâf tahakkuk fltmistir. Törk krom'unun revacı arttı Memleketimizden son zamanlarda vâsi mikyasta krom ihraç edilmiştir. Bunlar ftalya'ya, tsveç'e ve Almanya'ya gonderilmektedir. Haber ahndığına gö're burada subesi bulunan bir Alman müeasesesi Almanya için pek mühim miktarda krom siparişi almıştır. Avrapa esleha fabrikalannın faaliyetlerini arttırdıkiarı an* lasılmaktadır. Bütün fabrikalar Türkiye kromunu tercih ediyorlar. Rusya'dan ihraç edilen krom Ttirk tnalı kadar yüksek derecede olmadığı gibi Cenubi Afrika kromu masarifi nakliye dolayı sile fiatça idare etmemektedİr. Türkiye kromun tonundan evvelce 660 kuruş ahrken son defa bu miktar 420 kuruşa indirilmiş ve ihracat tüccarları için hariç piyasalarda rekabet kolaylasmıştır. Tüccarlar vaziyetten memnundurlar. Cenabî Afrika, gene Alman idaresint istiyor Johannesburg 9 (A.A.) Wolff Ajansından: Cenubî Afrika ittihadı hükumeti Basvekil M. Hortzog, kendi f ikir ve mütaleasının daima Almanya himayesi altında bulunan Cenubî Afrika arazitinin «ski inkişafı iktisadisine tekrar mashar olabilmesi için ancak Alman köylU ve çülçisinin «linde bulunması icap edeceği noktaslnda musir olduğunu beyan et • miştir. Reîsicumhur nezdinde Amerika'da müthiş Mançuri'de Bir facia... Çin hukuku Bir gemi battı, şîmeîiye kadar 37 ceset bulundu NewYork 9 (A.A.) East nehrinde Rikers adasında bir haoisane inşaşında çahşmakta olan bir vapurun kazanı patlaması üzerine vapurdakilerin yirmi« ölmüş ve altmısı ortadan kay bolmuştur. Sahilde bulunanlar, vapurun uçtuğunu ve bir duman bulutu içinde yükseklerde gözden kaybolduğunu görmiişlerdir. Duman bulutu dağıldığı zaman gemiden eser kalmamıştı. Suda bir çok kimse meyusane bir surette daljjalarla pençeleşmek idi. Atlas G. NewYork 9 (A.A.) Müthiş surette batan geminin ölü plâncosu zan • nolunduğundan daha çok dolgundur. Şimdiye kadar dalgalardan otuz yedi ceset çıkarılmıştv. Karaya çıkanlabilenIerin kâffesi varalıdır. Gemide 200 işçi bulunuyordu. Va pur, New«York şehri tarahndan kira • lanmışa. Vesika fiatları yükselmiyor, vadeli satışlar yapılıyor İthalât vesika fiatlannın bir iki gündenberi yüıde 25 ten asagı hatta yüzde 18 e kadar düştüğü ve bu fiat üzerin den de muameleler yapüdığı haber a cat satışları üserindeki vadeli vesika lardır. Bu gibi muamelelerin bilhassa Izmir'de büyük mikyasta cereyan ettiği bildirilmektedir. Buhranlı vaziyet kar şısında vade ile yapılan bu işler ne de olsa tüccara tam bir emniyet telkim et • memekle beraber gümrüklerde bulunan mallann ithalini tenun için şimdiden bağlanma ktadırlar. tzmir 9 (A.A.) Dün borsada 3,081 çuval incir 8 kurustan 22 kuruşa kadar, 6,238 çuval üsüm 10,5 kuruştan 34 kuruşa kadar satılmı«tır. Sehrimizde «Yaprak tütün Limited Şirketi» isminde yeni bir firket teşkil edilmiftir. Bu sene Ayvalık mıntakasında 6 7 milyon kilo zeytin istihsal edileceği tahmin edilmektedir. Hariç memleketler de bu sene mahsulün gayet az olması zeytinlerimizin kıymetini arttıracaktır. Geçen seneden kalan stok mal sabun imalinde kullanıiacaktır. V ln Hazırlanan rapor dâhişıkh döğüşe benziyor NewYork 9 (A.A.) Mançuri'ye îdarî muhtariyet verilmesi ve muhtar arazide Japon müşavirlerinin bulun ması suretile Mançuri'deki Çin hu kuku hükümranisinin tasdiki fikri nin Lytton komisyonu tarafmdan verilen raporun esasını teşkil ettiği zannediliyor. Bu telkinat, Japonya'nıh Pekin mümessiline atfedilmektedir. Lytton raporunun suretleri Japon ve Çm hükumetlerinin elinde bulun masına rağmen her iki hükumet te, raorun Mîlletler cemiyeti konseyine tevdiinden evvel muhteviyatını tet kik edetnemek mecburiyetindedir. Mukden 9 (A.A.) Bir müddet tenberi ortada kaybolan iki fngiliz'in izi bulunmuştur. tkisi de sağ salimdir. ManchouKuo mıntakan Çin ku raandanı bunlan dağa kaldırmış olan eşkiya ile müzakeratta bulünmaktadır. Burada pek az ev sağlam kalmış digerleri tamamen ytkılmışbr. Şimdiki halde •hali gıda maddelerinden ve içecek sudan mahrum bulunmaktadır. Yunanistan'da askerî Rejitn tesis ediliyor Selânik 9 (A.A.) Havas Ajan • smdan: Resmî tekziplere rağmen, gazeteler hafta sonundan evvel askerî rejimin tesis edileceğini iş'ar etmektedir. Atina 9 (A.A.) M. Zaimis, Venizelos hükumetinin istifasını reddet miştir. izmir borsasında Yeni bir tütün şirketi Zeytin mahsulOmüz Büyük bir Alman kabili sevk balonu Dağa kaldırılan İngilizfler 'Amerika'nm 'Atlas Okyanus'tt tahîllerinde şiddetU kastrgalar NewYork 9 (A.A.) Pazartesi giinündenberi Amerika'nm biitün At • las Okyanusu sahillerile Antil adalan denizmî şiddetli kasurgalar yalamakta ve halen yeni tngiltere kıt'asınm bütün sahillerî imtidadınca akur bir savletle devam etmektedir. Bahama'nın North Albaco adası 3tfcrinde patlıyan kasırgadan 7 insan tetef olmus, bir çokları da yaraîanrmştır. Dokumacılar kooperatifi Yazma ve dokumacılar bir kooperatif teşkil etmişlerdir. Kooperatif yakında faaliyete geçecektir. Geçen sene Türkiye pamuk rekoltesi 128 bin balye idi. Bu sene kuraklığın fazla olması bu miktarı 80 bin balye 16 milyon kiloya düşürmüştür. Bu miktar, pamuk mmtakalarına şu Maden kazast Mulhouse 9 (A.A.) Witteshin'de vuku bulan heyelân neticesinde bir amele grupu toprak altmda kalmıstır. tki amele ölmüş ve 3 kisi yaralanmıstır. Pamuk rekoitemiz Belrin 9 (.A.) Wolff Ajan sından: Hali hazırda inşa ediknekte olan yeni kabili sevk balonumm eb'adı Graf Zeppelin'den daha büyük olacak, balon Helium gazile imlâ edilecek, hem petrol ile müteharrik 4 motörle mücenhez ve vasatî 850 beygir kuvvetinde bulunacak, saatte 130 kilometre sür'at yapacak ve bilâmerhale 13 bin kilometre mesafe katedecektir. Yeni balon, ilk seyahatini gelecek ilkbaharda icra eyliyecek ve her türlü asrî konfora malik olmak şartile 50 yolcu tasıyabilecektir. suretle taksim edilmektedir: Adana nııntakası 42000 balye, Mersin mıntakası 8 bin balye, Cebelibere ket mtntakası 10 bin balye ve diğer mmtakalar 20 bin balye. ölümü istiyorum. Fakat bunları bırakalım. Ben sana başka bir şey sormak istiyordum, onun için bu yazıyı o kuttum, sen ki istenen şeyle bulunan şeyin f arkını bu kadar basit ve maddi bir mukayese ile yazmışsın, yani bu kadar sert ve kuvvetli duymuşsun; nas^ıl oldu da hiç tanımadığın bir kızla ciddî surette bütün hayatını bir leştirmeğe kalktın? Burada sukutu ? hayalden korkuyor musun Hayır. Na.ıl olur? Hayal yapmıyorum ki sukutu hayalden korkayım. Ah, bu cevap hiç bir psikoloğun ağzına yaraşmaz. Ne demek! Istemeden, farkında olmadan hayal yaparsın. Derecesi var. Kendimi daima kontrol ediyorum. Umitlerimin asgarî bir tahakkuk imkânı dairesini aşmamalarına bakıyorum. En azı istiyo rum. Ya onu da bulamazsan? Bütün cesaretim bu realist gö Gazete çıkaracak vatandaçların bile hiç olmazsa bir dişçi mektebi şehadetnamesi göstermeğe mecbur olduklan bu irfan asnnda, sehadetnamesiz cahiîlerin • bi letsiz vapura giren pasolu zevat gibi • kollarıni oalhya sallıya ecnebi ve ekalliyet mekteplerin • den içeri girmeleri elbet caiz değifdir! Gerçi, memleketimizin fîkir ve san'at hayatını gözden geçirecek olursak, yüksek isimleri önünde sevgî ve saygı ile iyildigimiz bir çok âlimlerin ve şairlerin, hik • meti hüda »ehadetnamesiz takltnından olduğunu görürüz! Namık Kçmal'leri, Recaiıadeîeri. Halit Ziya'ları, Köpriiltttade'leri, Faruk Naf jzMeri bir tarafa bırakarak »ize iki kutup go«tereyim: Ziya Gök Aîp iie Abdülhak Hâmit! Biri, deritt izleri her duygulu ve düşünceli insanın tahteşçüu runda yasıyan bir adam. Devrinin ideolojuini «n iyi temsil eden bir baş. H«r dalı başka meyva veren sihirli bir ağaç gibi, i«te • digi çihi, t&rihî, fehefeyi, iiya seti, görülmemiş bir c6mertlik!e yeti*tir*n enualsiz bir miite fekkir .. Öbürü, divan şairlerinin meyhaneye kapattıkları ilham peri sini tesgâh başından kurtaran; onu, hayata, hakikate çıkaran; ona, yeri. gökü jfösteren: şarkı, garbi tanıtan; vatan havasmı koklatan; ayagı yerde, başı gökte bir şair. Toprağın altını üstündcn iyi tanıyan, aimdi mezar taşlarile konuşurken şimdi yıtdızlarla hasbıhale başiıyan bh fevkalbeşer... Gerçi, millî mefahirimizden olan bu iki zat, hiç bir mektepten Sovyet mutahassıslarmın çıkmamışlardır. Fakat hepimiz, bu iki şehadetnarnesitin mekte Adana'daki ziyaretleri binden çıktıU ^ \ Adana 9 (A.A.) Dün sehrimize Keşke, adı sanı belirsiz on bingelen Türk ve Sovyet mütehassıslar lerce şehadetnameli arasında, heyeti, Vilâyeti, Belediyeyi, Halk namı. memleketin irfan tarihine Fırkasını, Ziraat mektebini ve bir kisım fabrikaları ziyaret etmistir. geçmiş şehadetnamesizlerden Heyet bu sabah Tarsus'a ve Mer • bir kaç yüz tane daha bulunsaydı.. sin'e d« giderek tetkikatta bulun . Şehadetname!. . Bu, olsa olsa, duktan sonra tekrar Adana'ya dönismini, devrin hafızasına kızgm muştur. bir damga gibi vuramıyantar, Ticaret ve Sanayi Odası misafirkudretini e«erlerile isbat edemiler şeref ine bir akşam ziyaf eti ver . yenler için bir ehliyet vesikası miş, ziyafette vilâyet erk&nı, bele olabılır! , diye reisi, ticaret ve ziraat odalarıle borsa encümeni azaları, banka, YUSÜF fabrika müdürleri ve büyitk çîftçi. lerimizden bir kısmı bulunmuşlardir. Ziyafet geç vakte kadar samimî hashallerle geçmiştir. Heyet, yarm Çukurova'da tetkikatta bulunacak, ağ. lebi ihtirnal cumartesi günü Malat ya'ya hareke edecektir. Adana'da hizmetçni Fatma'yı karnına tekme vurmak suretile öldüren doktor Rü>tfi Bey 3 sene dört ay ağırhapse mahkum olmuştur. Tekme ile öldOren doktor Cenazenin gelmemesinden dolayı geri kalan, Viyana'da vefat eden Yol ve Yapı Limitet Şirketi müdürlerinden Muratzade Mehmet Beyin mahdumu Niyazi Beyin, cenaze namazı bugünkü cumartesi günü öğrle namazmı miitea kıp Beşiktas'ta Sinanpaşa camisinde lcılınacak ve Maçka'da Şehhler kabristanma defnedilecektir. rüşümden geiiyor. Mes'ut olmak değil, sadece evienmek istiyorum. Edebiyat! Kısmen hakkm var. Bize bir tat vadetmiyen hiç bir teşebbüse girişemeyiz. Hiç bir ümidimiz ve küçük bir saadet hulvamız olmazsa kapıya, pencereye doğru yarım adım bile a tamayız; fakat her şey bir derece mes'elesidir. Ben büyük hayaller kurmadığımı söylemek ittiyorum. Ben seni bu mes'elede beğenmiyorum. Açık söyliyeyim ki epey gözümden düştün. Bu işte senin gü lünç ve ahmak bir burjuva halin var. Güldüm: Bırakalım bu muhtelif yerlerde kullandığımız ve hiç bir sabît manası olmıyan burjuva kelimesini. Fakat bilir misin, benim halis muhlis burjuva dostlarım vardır, beni fazla derbeder, serseri, bohem filân zanneder. ler. Onların karşısmda boyle zannedilmekten sıkılırım; gene benim halis muhlis derbeder.serseri filân falan arkadaslarun vardır, onbr da beni bur Irtihal ve tedfin Cumhurıyet Senelik Altı aylık Üç aylık Bu ayhk 2700 Kr 1450 800 Yokttg Bir Tereddüdün Romanı toprağa saplanmış, iozlanmış bir cam parçası gördüm mü, hemen yere iğiIirdim, tırnaklanmla o camı topraktan ayırırdım, silerdim, parlatırdım ve parmaklanmm arasında evirip çevirerek ona bakar dururdum. Camın Peyami kesîk tarafını, yani en tarafını göz«Yuvarlak ve mor şeyi eiine aldı, Okuduktan sonra kitabı elimden lerime iyice yaklaştırırdım. Oradan kolu birdenbire ümitsizlikle kesilerek attım: camın içi yemyeşil görünürdü. Dü düştü. Bu, o değil, hayır. Bu, üstü pü Bu değil, bu değil... Yeni dünşün, o hiç derinliği yokmuş gibi du rüzlü ve tnftllı, başka bir şey. yanm bana verdiği tam his bu değil. ran, boş bir hava tabakasına benzi< Bu değil! Dedi ve hcmen onu Anlatamamışım, kolay anlatilmaz bu. yen, şeffaf ve basit maddenin ruhuna elinden bıraktı. Hayafınm en büyük Sen hiç yeni dünya gördün mü? Hani nüfuz eder gibi oluıdum, o boşluğun sukutu hayaline uğramıttı. Başı tek yuvarlak .. içinde yemyeşil bir Bahrimuhit âlemi Biliyorum, anlıyorum, anlaşılırar önüne düştü. keşfederdim. Fakat muntazam kesil«Aradan yinni beş s«ne geçtî. tçin jror, onu tarif etmekte fazla urar miş değil, kırık camlarda . Sonra o etmediğin daha iyi olmuş. Yazdığın sukutu hayai!.. Ben bu parçayı ilk ode hep o kavuşulamıyan Yeni dünkuduğum vakit ağladım. Orası benim yaya karsı duyduğu yetimane hasret gibi esrarengiz bir şeydir o. Bilirim. Bütün parlak maddeler gibi, camlar de bütün hayatımdır, emellerimin tayaşıyor, bütün emellerinin remzi ha«ibi, aynalar gibi. Ah... Bunu ben ne rihidir. Benim de içimde böyle hiç linde yaşıyor ve arkasından koştuğu kadar duydum bilsen... Adeta benim, varılmamış, bulunmamıs, ele gecmebir etnelin sukutu hayaline uğraymbenint, benim hislerimin tarihini yamiş, fakat derin bir köşemde asıli ve ca, hep o yarasmm acılan içinde kıvzıyorsun. Cam, cam! Bu benim en esıcak yeşilile, kırmızisile pınl pırıl ranırken eline tutuşturulan pürüzlü saslı duygularımın içinde hâlâ ya yanan bir yeni dünya var. Ve onun ve tnrtıllı, sahte Yeni dünyayı dü»üsar. Bilir misin? Kücükken, yerlere hep taklitleri elime geçti. Onu bul • nöyor, kederli hulyalara dahyor. bakarak dalgın dalgın yürürken, maktan ümidüni kestiğim zamaniar CUMHURİYET'in edebî tefriktuı: 56 juva telâkki ederler; onların karşı sında da böyle telâkki edilmekten sıkılırım. Bak, sana açık misal. Benim bütün hayatımı ve ruhî keşmekeşlerimi yazan, serseriliklerimi yazan bu kitap karşısında o ve sen, beni ayrı ayrı telâkki ediyorsunuz. Belki o bohem olduğum için benimle evlen • mekte tereddüt ediyor, hatta belki benim evienmek arzumu yağmurlu bir havada lâalettayin bir çatı altı ariyan adamın selfttnet ihtiyacı farzediyof. Sense bu kararımı gene o mahut burjuva kelUne»ü« izaha kalJcıyorsun. •' T iii ct>. .~v^K jJ1 Aman bu tereddüt. Smirime dokunuyor bu tereddüt benim. Hani mefendi hazretlerinin tereddüdü. Senin gibi bir adam kıymetlerinin mü nakaşasına nasıl tahammül edebUir? Onun içm gözümden düşüyorsun. Bu münakaşa, kendime itivıadımın hudutlarını geçmiyeeek oldnktan sonra... (Mabadi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: