29 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

29 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tCttmhariyet 29 Eylul 1932 Ç>Ş MAN4İLW PARAO R i ~~<*fi* MAKTUL VEZlRLER 7 Şehir ve memleket haberieri Yazan: ** $iyasî icmal Yunan intihabatının neticesi 31 Bir zarfçılık Davası Fatih'in her tarafta muzaffer olan kumandanı onu çekemiyenlerin Padişahın nezdindeki tahriklerile yavaş yavaş gözden düşmeğe başladı Mahmut Paşa, boş durmuyor.. Ba şürebiiecek vesile ve f ırsata. dörtgözzan Padişahın maiyetinde bulunale intizar ediyordu. rak, bazan da tnüstakîllen (Serdari ekrem) nasbolunarak cepheden cepMahmut Paşanın Bosna Hersek zaheye koşuyor ve her seferinde Osferini, Mora kıt'asının irtilâsı takip manlı hükümdarına yeni yeni belde etti. Bosna Kralının intikamını almak ler, kaleler ve hatta ülkeler kazaniçin ileri atılan Macaristan Kralı, dırıyordu. mücavir hükumetlere müracaat edeBosna Kralı, (haraç) vermekten rek en güzide şövalye ve kumandan imtina ediyordu. Hatta, bu hususta larından mürekkep bir ordu teşkil (fermani hümayun) ile giden çavuşu etmişti. Bu ordunun bir kısmı, şi da huzurundan kovmuştu. Fatih buna malden nümayis harpleri yaparken hiddetlendi. Derhal (orduyu hümaasıl mühim kuvvet cenuptan, (Mora) yun) un başına geçti. Sür'atli bir yü tarafından hakikî bir taarruzda bu rüyüşle (Usküb) e geldi. Ve orada lunacak ve Türk ordusunu iki kuvvet tevakkuf etti. Mahmut Paşayı, ileri arasında ezip imha edecekti. Mahmut gö'erdi . Paşa, orduyu alarak yü Paşanm idrayeti askeriyesi karşı rüdü. Evvelâ (Lofçahisarı) nm önüne sında müttefik ordularm plânı vardı. Uç günlük bir muhasaradan altüst oldu. Frenk ordusunun bir kıssonra, Hisar'ı aldı. Bosna Kralı, bunu mı, Türk (serdengeçti) lerinin iğri haber alır almaz, (Yayçahisar) a ve keskin kılıçları altında can verirkapandı. Casuslardan bu haberi aken, mütebakisi güçlükle kaçtı ve lan Mahmut Paşa, Kralı saklandığı kurtuldu. yerde bastırmak için ileri atıldı. Kral, Fatih, bu galibiyetten de çok sevaziyetin vehametini anladı. Oradan vindi. (Veziri azam) ve Serdari Ekda (Sokol) kalesine kaçtı... Kral karemi) Mahmut Paşaya bir (hil'ati çıyor ve Mehmut Paşa da peşmi bıfahire) göndererek taltif etti. Ve rakmıyordu. Nihayet Kral, «on bir kendisi de (mevkibi hümayun) ile ümit olmak üzere fevkalâde sarp ve Arnavut'luk üzerine yüriidü. rüstahkem olan (Gelüç) kalesine * r n attı. Mahmut Paşa, yalçın kaya « lar arasında pek çetin ve meşakkatli Sıra, (Karaman oğulları) na gel vürüyüşlerden sonra, nihayet (Gemişti... Fatih, kendisini daima iz'ac lüç) kalesine geldi ve kalenin etrafını eden ve hiç bir zaman (ahtü pey kuşattı. Kısa süren kanh bir harpten man) ına riayet etmiyen Karaman'sonra, kale ile beraber Kralı ve bilıları ortadan kaldırmağı, ne za raderini esir aldı. mandanberi arzu ediyordu. Rumeli'deki düşmanların uzun müddet kıpırFatih, Mahmut Paşadan gelecek zafer müjdesini bekliyordu... Müjde, dıyamıyacak hale geldiğine kani olan Fatih, (Konya) ya geldi. (Orduyu yalnız gelmedi. Esir edilen Kral ile hümayun) a Mahmut Paşayı (ser biraderi de beraberdi. Kraldan intidar) tayin ederek (Lârende) üzerine kam almağı sabırsızlıkla bekiiyen Fatîh, karsısında bizzat Kralı görür gonderdi. görmez pek çok memnun oldu. DerMahmut Paşa, Karaman hükümdarı hal Kralın boynunu vurdurdu. (Pir Ahmet Bey) ile karsılastı. Kanlı muharebelerden sonra Karaman Mahmut Paşa, mütemadiyen ilerordusunu dağıttı ve Pir Ahmet Beyi liyor, bütün Bosna'yı zaptettikten de firara mecbur bıraktı... Kara sonra (Hf£«ek),.kalelerini de birer birer ele geçiriyordu. Az zatnan zar man'hların kalelerini birer birer ele fında bütün o havali, (zamimei mül geçirdi. Daima fitne uyandıran fe kü Osmani) oldu. | satçıları zindrlere vurarak Fatih'e gönderdi. Esir kafileleri, takım ta Bu büyük (fütuhat) tan sonra lstanbul'a avdet edilmişti. Her tarafta I kım Fatih'in önünden geçiriliyor ve zafer şenlikleri yapılıyor, her yerde 1 sonra hepsinin de kafaları kesiliyorMahmut Paşanm zafer destanları o | du... Mahmut Paşa bir taraftan askerî kunuyor; fakat.. Mahmut Paşanm harekâtı idare ederken, diğer ta mazhar olduğu bu büyük şeref ve raftan da İstanbul'un imar ve ihyasısöhret, rakiplerini de harekete ge \ nı düşünüyor; tstanbul'da san'at ha~ tiriyordu . Bunların en başında yatını daha ziyade inkişaf ettirmek (Rutn Mehmet Paşa) bulunuyordu. için Karaman ve Aksaray'daki san'at Veziri azamlik hırsile yanıp tutuşan erbabını toplıyarak Istanbul'a sevkeMehmet Paşa, fırsat bekliyor, Malı diyordu. mut Paşayı bu yüksek mevkünden düMdbadi var Davacı vaz geçtiği halde muhakeme devam ediyor Beynelmilel Akdeniz hıfzıssıhha kongresi IBatmakaleden mdbait'l karşılamağo hazırlanmıştı. Bu ay nen böyle olmuş ve murahhaslarımız hakikaten samimî hürmet ve mu habbetlerle kabul olunmuşlardır, ve haklarında daima ibzal olunan bu hürmetkâr muamele kongrenîn ilk gününden itibaren gittikçe artarak ve gittikçe umumileserek devam et mîştir. Çünkü doktorlarımız bir çok mes'elelerle ehliyet ve salâhiyetle müdahale ettikleri gibi bilhassa kendi tezlerini kudret ve muvaffakiyetle müdafaa etmişlerdir. Tam Avrupa'lıca hareketin tarzı ise iste budur. Çünkü her hangi kongreye giden bir zatın yalnız âlim olması kâfi değildir, o kongrenin temas edeceği mevzular itibarile hazırlıklı bulunması da lâzımdır. Ilk defa teşkil olunan v e Marsil ya'da bu defa birincisi açılan Akdeniz Hıfzıssıhha kongresinin ehemmiye tini bilmeyiz ki uzun uzadıya izaha ihtiyaç va mıdır? Bu bir havza ki etrafmda muhtelif memleketler toplanmıs. Aralarında hergün müna sebet ve ihtilât var. Bu havzanın muhtelif memleketlerini alâkadar eden intanî ev sari hastalıklar üze rinde fikirler teati etmek ve belki neticede müşterek tedbirler almak havzaya sahildar memleketlerin hepsi için birinci ehemmi?et derecesîni haiz hayatî bir mes'eledir. Kongreyi teşkile teşebbüs eden Fransa ona lâyık olduğu büyük ehemmiyeti atfettiği gîbi Akdeniz'le alâkadar memleketler de ona iştirake müsa raatle kongrenin kıymetini hem takdir ettiklerini göstermişler, hem de onun kıymetini bu suretle yükselt mişlerdir. Bu meyanda gene kendi iştirakimize rücu ederek memleketimizin kongrede büyük milletimiz namına hakikaten iftihar edilecek bir surette temsil edilmiş olduğunu tekrar edeceğiz. Doktorlarımjzm tebligatı kongrede takdirlerle kar şılanmış, bunlar müzakere mevzuu olmuş ye doktorlarımız lara iştirak ederek tezlerini iktidar ve ehliyetle ve binaenaleyh muvaf fakiyetle müdafaa etmişlerdir, ve bu sayede murahhaslarımızın mevkileri yükseldikçe yükselmiştir. Tabiî bu nun zımmnda memleket ve milleti mizin mevkii de. Kongrenin tetkik ve münakaşa mevzuuna dahil olan hastalıklar malta humması gibi, bütün envaile sıtma gibi, frengi gibi, çiçek gibi, verem fibi, trahom gibi, dank gibi, veba gibi, laşmanyoslar gibi Akdeniz havalisini alâkadar eden sari ve intani hastalıkların hepsidir. Bunlardan ne fayda çıkabilece ğini anlamak için bizde yalnız bir şekli Halep çibanı olarak maruf olan lâşmanyosların dahilî v e uzvî olan diğer bir şekli hakkında bilhassa bu kongrede nazari dikkatimizin açılmış olması lâzım geldiğini zikredebiliriz. Filhakika lâşmanyosun bu dahilî ve uzvî kısmı Fransa'da, ts panya'da, Trablus'ta ve hatta Yu nanistan'da tesbit edilmiş olduktan sonra bizde de olmamasının ihtimali var mıdır? Eğer teşhisinde isabet olunabilse hastalığın tedavisi gayet kolay: Antimuvan mürekkebatı bu işi halletmeğe kâfi geliyor. Mes'ele teşhiste. Hastalığm bu dahilî ve uzvî kısmını dalakta. akudatta ve bazan kanda âmili marazisi olan lâşmanyos pa razitlerini bulmak suretile anlıyor lar. Ekseriyetle kopeklerden sirayet eden bu hastalık hakkında kongrede Yunan murahhası olan doktor Bensis bundan epey zaman evvel hakikaten şaheser sayılacak makaleler neşretmiş. Vişi kongresinde de bulunmuş olan doktor Bensis şimdi Marsilya kor>;;resine iştirak etmektedir. Bu tek misalden anlaşılır ki bizde de mevcut olduğu halde belki bilmediğimiz bazı hastalıklar hakkında işte bu kongrenin mesaisi meyanında nazari dikkatimiz celbedilmis oluyor. Yedi sekîz ay devam eden berbat Neticesi sabırsızhkla beklenen Tu nanistan'daki umumî intihabatta Başîzmir'de ihracatın en civcivli vekil ve liberal fırkası lideri M. Venizezamanı bugünlerdir. Haber ahyolos eski mevkiini muhafaza edemedi. ruz ki İzmir limanına mal almak Fırkası sabık parlâmentoda haiz buluniçin gelen vapurlara mal taşıyaduğu kahir ekseriyeti kaybetti. Ancak cak rnavuna bulunanuyormuş. 102 meb'us çıkarabildi. Bashca muhalit Şehrimize geldiğini evvelce yazKel Osman isminde birisi, zarfçıGümrük rthalât ambarlan ağzina! fırka olan M. Çaldaris'in (kendisine kradığımız Nevyork Metropol müzesi lık suretile Mehmet Emin Ef. nin 58 kadar dolu olduğundan yüklü ma' liyet taraftarlığı atfolunan) halk fırkası müdürünün zevcesi ve Amerika'nın İngiliz lirasını çalmak cürmünden vunalar boşaltılıp ihracat eşya 96 meb'us kazandı. Muhalefet, diğer zenginlerinden Madam Robenson, dolayı mevkuf en ceza mahkemesine mızı taşımağa tahsis olunamıyor, muhalif fırkalar ile birlikte M. Venizedün refakatinde Alişar hafriyatını verilmiştir. İki üç celsedenberi davacı boş mavunalar da ihtiyaca kâfi los'un fırkasına faik bulunuyor. Çünyapmakta olan mütehassıs M. FonMehmet Emin Ef. mahkemeye gel gelmiyormuş. Tacirler gümrüğe kü bütün meb'uslann yekunu 250 dir. der Osten ile bhlikte Bursa'ya gît mediği için, te&kîli tarafeyn olamagitmişler, «mavunalarda beklenimiştiv. Venizelos fırkasnun kendi basına iş mış ve muhaVemeye başlanamamışlen eşya için bir ambar bulunuz» görebilecek devamh bir kabine teşkil Madam Robenson Bursa'da bir tır. Nihayet davacı^ müzekkere ile demişler. Gümrük te «siz bir ametmesine imkân kalmanuşhr. Filvaki gün, Ankara'da iki gün kalıp Ali mahkemeye getirilmiş, duruşma yabar tutunuz da eşyanın boşaltilhalkçdar ile 15 meb'us çıkaran komü • şar'a giderek hafriyatı tetkik edepılmıştır. masma müsaade edelim» cevabınıl nist fırkası müstesna olarak M. Venizecekrir. Davacı Mehmet Emin Ef. ihtiyar vermiş. Tacirler «peki efendim» Aldığımız malumata göre. Madam los'un fırkası, intihabatta kendisine karbir adamdır. Vak'ayı şu şekilde andemedikleri için iş yüzüstü kalmış.j şı muhalif bir vaziyet alan diğer fırka Robenson1 un zevci olan Nevyork latrnaktadır: Bir taraftan «aman malrmızı Metropol müzesi müdürü Alişar haf lar ile birlestiği takdirde devamlı bir Efendim, ben Gümüşsuyu'ndan satalım da memleketimize para riyatını himayesi altına almıstır, bü ekseriyet ve hükumet teşkil edebilir. Dolmabahçe'ye gidiyordum. ArkamÇünkü bu fırkaların cümlesi cumhuriyet girsin, çiftçinin, bağcınm, tüccannj tün masarfları kendisi görmektedir. dan birisi geldi, yanıma sokulup, beyüzü gülsün» diyoruz, diğer ta • Eskidenberi tarihi tetkikata meraklı rejiminin sadık taraftarlandır. Fakat in nimle arkadaş imiş gibi yürümeğe raftan bütün bu şeyleri kör topal, olan bu karı koca; Abdülhamit dev tihabat esnasında M. Venizelos'un orbaşladı. Biraz gsttikten sonra ileriden gelişigiizel yürütmeğe çalışıyoruz. ] rinde d~ memleketimize gelmişler ve du erkânından bir zümrenin intihap işibirisi koşarak geldi, «ben paramı ne ve milletin mukadderabna kanşmak Gümrük ambar bulamazsa, li Midilli'de bazı hafriyat yaptırmış düşürdüm, sizi anyacağım» dedi. üzere bir cemiyet teşkil etmesine göz man şirketi mavuıut veremezse, lardır. Ben yold? para filân görmedigim yumması hükumet fırkası olmıyan cumçıkarılacak eşya günlerce durursa' Alişar'daki hafriyatı idare eden için bu talep karsısında bir şey söyihracatımızın çoğalmamasında ka| mütehasıs M. Fonder Osten şimdiye huriyetçileri kendisinden son dereceda lemedim, yanımdaki adam, benden bahat iktisadî buhranın mıdır diyef kadar alınan neticeler hakkında bir soğutmuştur. Binaenaleyh Venizelos'un evvel cebinden cüzdanını çıkardı, diğer cumhuriyetçilerle birleşmesine imbir adım olduğunu söylemiatir. muharririmize şu beyanatta bulun parasını kaybettiğini söyliyene göskân yok gibidir. muştur: terdi ve tekrar cebir.e koydu. Ben de M. Çaldaris'in fırkası ile hü • z Alisar'da şimdiye kadar eski çantamı çıkardım, gösterdün. Ya • istihkâm yerlerini kazdık. Bu hafri hükumet leski) etmelerine her suretle nımdaki adam baktı, «senin kaybetimkân vardır. Bilhassa M. Çaldaris'in yat neticesinde Hkit devrine ait iki tiğin paralar bunlar değildir» diyerejim mes'elesinin mevzuu bahsedilistihkâm bulduk. Bunların bir tanerek çantamı bana verdi. Ben de yomiyeceğine intihap arifesinde kat'î söz sinde 29 metre derinliğinde bir kule luma devam ediyordum. Fakat ar Belediye köprüden yük arabalarmın ile bir çok yünlü kumaşlar meydana vermiş oîması bu birliğin husulüne yol kama baktığım zaman yanımdaki a geçmelerini muayyen zamana tâbi tuthazi'Iamıstır. çıktı. Dünyada en eski yünlü ku damın ortadan kaybolduğunu an • Maahaza bu hükumet mütecanis o!a> muştur. Buna nazaran yük arabaları samaşlar Mısır'da bulunmustur. Bunladım. Süphelendim, çantamı muabahleyin sekize kadar köprüden geçe • lar Milâttan altı bin sene evveline ait mracakhr. Çünkü halk fırkası çok muyene ettim. B;r de ne şröreyim? Çantedil olduğu halde şimdiki muhalif bulunuyordu. bilecekler, sekizden on bire kadar getamın içindeki paralar gazete kâ cumhuriyetçi fırkalar arasında müfrit çemiyeceklerdir. On birden üçe kadar Bizim bulduğumuz kumaşlar da ğıtlarile değiştirilmiş, bu kâğıtlarm sosyalizm taraftarları çoktur. Hatta geçecekler, üçten aksam dokuza kadar Milâttan 3500 sene evveline aittir. üstüne de bir tek lira sarılmış. HeVenizelos bu sebepten geçenlerde PaSonra Terzüihamam deni'en yerde geçemiyeceklerdir. Belediye memur men karakola müracaat ettim. <Mazpanastasiyu hükumetini düşürmüştü. M. yaptığımız hafriyat neticesinde Roları köorüde durarak bu karan tatbik nunu göstererek» bu adamı yakalaVenizelos'un intihaptaki muvaffakiyetma'hlar devrine ait bir hamam meyefmektedir'er. dılar. Fakat üzerinde para cıkmadı. sizliğinde başlıca âmil cihan buhranı dana çıkardık. Bu hamamın tarihî olmuştur. 1923, 24 ve 28 intihaplannda Makamı riyaset, bu macerayı dinve mimarî kıymetini ifade etmek Yunanistan iktisadî cihetten refah îçinmümkün değildir. ledikten sonra »ordu: Son zamanlarda yapılan mücadele de bulunduğundan cumhuriyetçöer el Siz nerelisiniz? neticesinde sokak köpkeleri hemen heüstünde idi. Venizelos iktidar mevkiine îstanbul'luyum efendinı. geldiği vakit Yunanistan'ı dört sene men kalmamıs gibidir. Yalnız vakit va Peki şimdiye kadar zarfçılık u kit B^iediye hududu haricinden sehre içinde tanmmıyacak derecede değiştisulile adam dolandırıldığını hiç duy giren kcoekler görüimektedir. Her köreceğini, ümran ve refahını son dereceye madınız mı? Bu adam lara nasıl algetireceğini vadetmişti. Halbuki 1930 Yüksek İktisat ve Ticaret mekte pek itlâf edene ve itlâf eylediği köpedanberi ardı arası kesilmiyen buhran dandınız? binde, yeni ders senesi zarftnda bazı teğin kuyruğunu Belediyeye götürene Belar ve bilhassa Yunan parasının belke Efendim, benim kalbimde febcddttllcr olacaktır. lediye tarafından yirmi beş kuroş ikramiği bulunan ingiliz lirasının »ukutu I unalık yoktur, ben şüphe altında kalBu değişiklikler geçen sene müder • miye verilmektedir. Bunu nazari dikraak istemedim ve bunların sözlerine risin meclisinin hazırladığı rapora istinat nanistan'ın iktisadiyatını altüst etmiştir. kate alan bazı kinrueler Belediye huduCihanşümul buhrandan neşet eden bu inandım. etmektedir. öğrendiğimize göre bu du haricinde ve fakat şehre yakın olan sıkıntı ve drahminin yüzde yüz nisbe tebeddüller tedris ve idarî hususat et Maznun Kel Osman, davacınm tinde kıymetini kaybetmis olması bu yerlerdeki köpekleri de itlâf ederek Be rafında yapılacaktır. sözlerine itiraz etti: günkü neticeyi hazırlanuşhr. Muma Mevzuları yakın olan dersler ara Bu paraları çalan ben değilim. lediyeye getirmeğe baslamışlardtr. ileyhin rejimin muhafaza ve müdafaası sında mevcut tedahülü izale için snüfBeni benzetmiştir, kabul etmem. kaygusu ile düşündüğü tedbirlerîn yanredat Drogramları yapılmıştır. Bu te Halbukî karakolda muvacehe yaIış tefsir edilmesi de vaziyeti büsbütün Son zamanlarda Boğaziçi ve Ada' beddüller ıslahatın esasını teşkil etmekpılmış, zabrt tutulmuş, hırsızlardan fenalaştırmıştar. Fakat şurası muhak le beraber bu sene zarfında bazı ka lardaki sahipli arazide bulunan bir çok birinm Kel Osman olduğu anlaşıl . kaktır ki Yunanistan'da ne gibi de ağaçlann sahipleri tarafından kesilmekte rarlar ittihaz olunacaktır. mıştı. Davacı Mehmet Emin Ef. niğişiklikler vaki olursa olsun haricî si • Çünkü tahkikahmıza göre icrası kaolduğu görülmüştür. Bu hal şehrin manhayet şunlan söyledi: yaseti ve bilhassa Türkiye ile samimi rarlaşbnlan esaslar ile talebenin, geçen Reis Beyef endi, ben bu 58 lira zarasını ihlâl edecek olduğundan Ziradostluğu değişmiyecektir. sene, bu hususta vaki talepleri arasmat ve Adliye Vekâletlermin karan üzenm acısını unuttum. Davamdan da MUHARREM FEYZİ da li»miyet ve mahiyet farkı vardır. rine Belediye riyaseti kaymakamlıklara vaz geçtim. Esasen onun îçm mahBu meyanda meselâ ilâvesi ve kal • kemeye gelmiyordum. Beni tekrar bir tamün göndererek bu hususta takidırdman istenîlen dersler hakkında heburaya çağırarak eski dertlerhni ta batta bulunulmasını istemiştir. nöz bir karar verilmemiştir. zelemeyiniz. Bu parayı çalanlar Allahtan bulsunlar. Kabahat kimde ? Alişar Hafriyatı Mm. Robenson tetkikat için Alişar'a gidiyor Saruzoruz? | Arabaların köprOden geçişleri Şehir haricinde köpek avı! Yüksek ticaret mektebinde Ağaçlar kesilmiyecek Makamı riyaset, davada hukuku umumiye olduğunu, bu itibarla muhakemeye devam edileceğini, davacınm isterse müteakıp celselere geIemiyeceğini söyledi ve Kel Osman'ın sabıkasının sorulması için muhakeme talik edildi. Bir doktor Biçki Yurdunun senelik sergisi açıkk Adlîyeye verildi 100 lira almak için kurta rılmıyan kadın Kuzguncuk'ta çok fecî bir hâdise vukua gelmiş, faili olan bir Musevi doktor Üsküdar Müddeiumumiliğine tevdi edilmiştir. Bu feci hâdisenin mahiyeti şudur: Bundan bir kaç gün evvel hamile bir kadin vaz'ı hamil alâimi göstermif, ebe davet edilmiş, fakat çocuğu almak imkânı hâsıl olamamış. Dolctorun müdahalesine ihtiyaç görülerek o semtte oturan bir Musevi doktor celbedilmis. Doktor hastayı muayene etmiş, hakikaten müdahale lüzumu hâsıl olduğunu beyan ederek bunun için kendisine yüz lira verilmesî lüzumunu ileri sürmüştür. Aile reisi vakit geç olduğu için paranın derhal tediyesme imkân bulunmadığını söylemiş, fakat doktorun ısrarı karşı • sında yüz liranın tedariki ile uğraşılırken beri yandan hastanm evca ve ıztırabı çoğalmış. Aradan üç saat geçtiği halde doktor denilen bu adam hastaya müdahale etmemiş, nihayet para tedarik edilmiş, fakat zavallı kadıncağız da fazla ıztıraba tahammül edemiyerek ölmüştür. Aile reisi keyfiyeti Usküdar kaymakamlığına bildirmiş, ka.yımakamIık derhal tahkikat yapıp bu gayriinsanî hareketinden dolayı doktoru Müddeiumumiliğe tevdi etmiştir. Grip artıyor Son günlerde havalarm mütehavvil bir şekil altnasından grip hastahğı çoğalmıştır. Bir çok evlerde ve daireIerde gripten hastalananlar vardır. Doktor tabelâları maşlardan yapılmıs tuvaletleri çok takdir edilmiştir. Birinci sınıf talebelerinden de Mükerrem Kâmil, Nadire tdris, Emine Halil, Ayşe tbrahim Hanımların tayyör ve beyaz işleri çok beğenil Mektep müdürü Fazıl Bey tara miştir. fından açılma nutku söylendikten SUhandan Tevfik Hanrmın yaptığı Mülkiye Müfettişliği dün de iskân sonra davetliler salonları gezmişler abajurla Meliha Süleyman Hanımın dir. Sergi müna sebet ile bir de çay suiistimali tehkikatına devam et Antep eşarbı güzelliklerile herkesin ziyafeti verilmiştir. miştir. nazari dikkatrni celbetmişiir. Biçki Yurdunun bu seneki sergisi Sergi 15 gün müddetle açık ka bir hastahk olan mütemevviç hum , çok muvaffakiyetli olmuştur. lacaktır. Bu müddet zarfında her ismayı da bu cümleye ithal edebtliriz. i Teşhir edilen eserlerin hepsi yerli tiyen sergiyi gezebilecektir. Kongreden bütün bu sari ve intanî kumaşlardan ve ipeklilerden yapıl Bu sen e Biçki Yurdundan 85 ha • hastahklara karşı bütün alâkadar mıştır. nım mezun olmaktadır. memleketler hesabma münferit ve Bunlann arasında bilhassa son sıYurdun tesisindn bugüne kadar müşterek mücadele tedbirleri çıkanıf talebelerinden Samiha Hüseyin, mezun olan hanımların miktarı ise caktır. Bu yılm tıbbî v e rnsanî meDün akşam geç vakit Dahiliye Vekâsaisi arasında Marsilya kongresi biz Meliha Süleyman, Reşide Osman, îf 2725 tir. Bu hanımlar şehrimizde ve letinden Belediyeye yeni bütçenin tasfet Fevzi, Kevser ömer, Necmiye ce ve bilhassa bizim için birinci e muhtelif Anadolu şehirlerinde açtık dikına ait muamelâtın bittiği ve bütçe • hemmiyet derecesini haiz bir hâdise Hayri, Meliha Mehmet, Lutfiye tsIarı biçki yurtları ile memleketin bu nin dün akşam postaya verildiği bildiolmuştur dersek hata olmaz sanırız. mail, Müzeyyen Kadri, Şükriye Mus san'at şubesine olan ihtiyacını tat . rilmiştir. Bütçe bugün buraya geknjş bu* tafa Hanımların muhtelif renkte ku minkâr bir şekilde karşılamışlardır. YUNUSNADİ lunacakor. Etibba Odası bundan bir müddet evvel verdiği bir kararla tabelâlar daki reklâm mahiyetini haiz kelimelerîn kaldırılmasını doktorlara teb liğ etmişti. Halbuki bazı doktorlar henüz ta belâlarını değiştirmemişlerdir. Bu tabelâlarda elân Paris Tıp Fakültesinden mezun ilh.. gibi reklam mahi yetinde cümleler vardır. Bunun için doktorlara son bir ta mim gönderilmiştir. Buna riayet ediltnediği takdirde tabelâlar kaldırtılacaktır. Sergiyi haztrhyan Biçki Yurdu Türk Kadınlan Biçki Yurdunun senelik talebe sergisi dün saat 16,30 da açılmıştır. Küşat merasi • minde pek çok zevat davetli olarak bulunmuşlardır. hantmlanndan bir grup iskândeki suiistimal Bütçe bugün geliyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: