14 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

=2 'Cumhurtyeı 14 Teşirinevvel OSMANLİ rMPARATORLUGÜNDA MAKTUL VEZlRLER Şehir ve memleket haberleri Çok faydalı Bir tesebbüs Posta idarelerinde kitap satışı temin edilecek Halkevi neşriyat şubesi, memle kette kitap «atışını artırmak, ayni zamanda mühim eserleri memle ketin her köşesindeki okuyuculara kadar gönderebilmek için posta idarelerinden i»tifade etmeği kararlaş tırmıştır. Memleketimizin 600 yerinde po«ta idaresi vardır. Bunların Hilâli ahmer pullarmı sattıkları gibi kitap ta satmaları temin edildiği takdirde memleketin okuma hayatında bü yük bir inkişaf görüleceği muhak kak addolunmakladır. Bu suretle neşriyatın da ertacağı şüphesizdir. Çiinkü pek çok müellifler krtabın sal'lmasını, yazılmasmdan daha güç bulduklarmdan eser neşretmekten çekinmektedirler. Ayni zamanda kitapçılar arasında bu işi başarabi • lecek kitapçılar olmadığmdan, bu hususta Anadolu'daki bayilere de güvenilmediğinden postahane ida relerinden istifade etmek ciheti bu mes'elede yegâne bh çare telâkki olunmaktadır. Siyasîicmal Almanya'nın dahilî vaziyeti Almanya hükumeti bir taraftan cihan siyasetini esasından sarsan gayet muazzam haricî mes'elelerle uğraşırken diğer taraftan dahilî siyasette fevkalâde bir mübarezeye gi rişmiş bulunuyor. Von Papen ka binesi teşekkül ettiği zaman bütün dünya kendisinin aleyhinde idi. Yegâne istinatgâhı Reisicumhurun iti madı ve müzahereti ile yüz bin kişilik devlet ordusu idi. Almanya itti hadını teşkil eden bütün hükumetler ve umum siyasî fırkalar şiddetle hükumet in aleyhinde idi. Fakat hiç bir tehlikeden yılmıyan ve hiç bir müşkülden kaçmıyan ve fırkaların f evkinde bulunan kabine zaman geÇ' tikçe mevkiini sağlamlaştırdı. Ev velbeevvel Prusya hükumetini iskat ederek yerine bir devlet komiseri tayin etmek ve devlet ordunundan sonra Almanya'nın en büyük mü sellâh kuvveti olan Prusya muhafaza polis ordusunu eline alarak devlet idaresi ile Almanya'nın üçte ikisini teşkil eden Prusya'nın hükumet i • daresini birleştirdi. Weimer kanunu esasisinden mu kaddem dahi Almanya İmparatoru ayni zamanda Prusya Kralı olmak itibarile Almanya devlet idaresila en büyük Alman hükumeti olan Prusya'nın idaresini bh elde bulundurmakta ve bu suretle vaziyete hâ» kim olmakta idi. Şimdi de aşağı yukarı vaziyet böyledir. Von Papen kabmesinin bu tarzı hareketi ka nunu esasiye muvafık olup olmadığı mes'elesi şimdi Leipzig'deki âli mahkemede muhakeme edilmekte dir. Bu muhakemenin neticesi ne olurta olsun şimdiki Alman devlet kabinesinin Prusya'yı nasıl olsa da elinde bulunduracaktır. Prusya'nın akibetî diğer Almaı hükumetlerini telâşa düşürmüş ve cümlesini Berlin hükumetine karşı tavrü hareket almağa sevketmişti. Başvekil M. Von Papen Alman hu kumatı müttefikasınm endişelerini izaleye çahşıyor. Hatta bu maksatla mumaileyh şimdi Münih'te bulun makta ve Bavyera Başvekili ve er kânı hükumetile görüşmektedir. Bu ziyaretlerin neticesi olarak Alman hükumetlerinin Reîsicumhur kabi nesine karşı şüpheleri zail olacaktrr. Vakit geçtikçe sîyasî Fırkaların dahi Reisicumhur hükumetine karşı f ikri ve tavn değişiyor. Alman mil liyetperverleri fırkası tamamile hükumet fırkası olmuş gibidir. Merkei ve sosyal demokrat fırkaları dahî eskisi kadar hükumete karşı husu met göstermiyorlar. Hkler'm fırkası ise hükumetrn metaneti karşısmda eski cevvaliyet ve gayretini kaybet mişti. Hücum kıt'alanndan bîr hay lisi ilga edilmiştir. Nazi'ler gelecek intihabatta jeksen meb'us eksik çıkaracaklannı şimdiden tahmm edi ' yorlar. Hükumetin demir eli ve teyakku> zu Hitler fırkasınm tethi* Te cebir ve şiddet siyasetine büyük engel teçkil ediyor. Almanya devlet kabinesi bir taraftan dahi iktisadî Te malî ıslahata ehemmiyef devam etmek< te ve gençliği umumî surette askerî terbiyeye hazjrlamaktadn. Devlet kabinanmn en ziyade ehetnmiyet verdiği isin mevcut kanunu esasiyi tadil için hazırlamakta olduğu projedir. Velhasıl Almanya'da Reisi cumhur hükumetinin mevkü iyica sağlamlaşmaktadır. MUHARREM FEYZi Ahmet Rasim Gemiik'te vuku buian garip j | İ h t i f a l i y a p ı l a c a k bir hadise § Gemiik'te meyva tiraceti yapan AIi Efendi isimli bir genç dün matbaamıza geldi ve bize dert yandı: « Ben Gemlik'ten Istanbul'a meyva sevkederim. İşim budur. Fakat ] bu yüzden son günlerde başıma gelmiyen kalmadı. Gemlik gümrük idaresmden şikâyetçiyim. Gümrük idaresinin çıkardığı müşkülât yüzünden şimdiye kadar yüzlerce liralık malım iskelelerde çürüdü. Üç buçuk kuruş sermayem ziyan oldu. Size şimdi anlatacağım mes'ele bizim her gün bir başka çeşidine maruz kaldığımız hâdiselerden biridir. Bundan bir hafta evvel bir salı günü idi. tskeleden motöre mal yüklü yordum. Saat on biri on geçiyordu. Gümrük müdürü geldi ve «saat on birden sonra motörlere mal yüklen mez» dedi. Sebebini sordum. Cevap vermedi. Mâni olmak istedi. Bir kaçakçılık yapmıyordum. Öğleden bir [ saat evvel Istanbul'a göndermek üzere motörüme meyva koyuyordum. Bunun hiç bir mahzuru olamazdı. Malım yaş meyva olduğu için manifestoya falan da tâbi değildi. Yani güm 1 rükle de pek büyük bir alâkası yoktu. Çahşmağa devam ettim. Bunun üzerine gümrük hamalları üzerime hücum etmeğe kalkıştılar. Ben mahmı kendim yüklediğim ve hamal1 lara para vermediğim için zaten buna vesile arıyorlardı. Eğer o sırada orada bulunan Tütün müdürü ve Tütün idaresi erkânı araya girmemiş olsaydılar; beni mutlak öldürecekı lerdi. Hâdiseden sonra telgTafla Güm rükler ve lnhisarlar Vekâletine müracaat ettim. Size de gelip şikâyet eı diyorum. Maruz kaldığımız bu müşkülât nedir?» Gemlik'li kariimizin söylediklerini hulâsaten yazdık. Meyva çabuk bozulan bir şeydir. Bunun gümriikler den geçirümesinde azamî sür'at ve sühulet gösterilmek lâzundır. Güm rük ve înhisarlar Vekâletinm bu hususta bir tamimi de bulunduğunu zannediyoruz. tddia tetkik olunmalı, tahakkuk ederse müsebbipleri cezalandınlmahdır, diyoriuz, Yazan: ** Vezirlerini türlü desiselerle boğdurmağa alışmış olan Padişah Koca Sokulluyu da dilenci kıyafetine soktuğu bir haine kahbece öldürttü Üçüncü Murat bunu hissettiği gün ı den itibaren Sokullu'dan nefret et meğe başladı. Validesi (Nuru Bânu) Sultan da, veziri azamm her umura müdahale etmesini çekemiyor, oğlunun menfi hislerini tezyit ediyor, mütemadiyen: Saltanat «ahibi olana, cümle umurunda müstakil olmak gerektir. Bu Sokullu vezir edna bir kul olduğu halde haddini biltniyor, dilediği gibi hüküm aürüyor. Eğer tahtın sahibi isen, devletîni kendi eline al. Son pişmanlık fayda vermez. Diyordu. Ayni zamanda Sokullu nun en amansız düşmanlarından olan (Şemsi Paşa) ile (Lâla Mustafa Paşa) da Valde Sultana yardım ediyor. Veziri azatn hakkında her gün bir yeni dedikodu zemini bularak Padişahın adavetini arttırıyorlardı. Artık Uçüncü Murat, kararını ver mişti. Sokullu'dan kurtulacak ve devletine, dilediği gibi sahip olacaktı. Lâkin, bu kararı tatbik etmek o kadar kolay değildi. Sokullu'nun bir çok muhipleri ve taraftarları vardı. Evvelft bunları ortadan kaldırmak ve yahut tstanbul'dan uzaklaştırmak, vç bu «uretle de veziri azamı yalnız bıraktnak lâzım geliyordu. Padişah, arada sırada gazaba geliyor, türlü babanelerle Sokullu'nun muhip ve mahremlerini birer birer öldürüyor ve yahut birer memuri yetle sürgüne gönderiyordu. Veziri azam, az zaman zarfında yalnız kalmıştı. Artık bostancıbaşıya emir vermek ve onu iki kapı arasında sıkıştınvererek bir kılıç darbesile kellesmi uçuruvermek zamanı geltnişti. Fakat Uçüncü Murat buna bir türlü cesaret edemiyor, bilhassa Yeniçerilerin isyan etmek ihtimalinden tiril tiril titriyordu. rak bağladı. Fakat, bu büyük devlet adamının hayatını kurtaramadı. Sokullu, yatsi vaktine kadar yaşadı. Devlet ve milletine karşı bütün vazifesini ifa etmekten mütevellit bir huzurü kalple, gözlerini ebediyen kapadı. * Ertesi günü katilin ellerini ve a yaklarını ayrı ayrı dört beygire bağladılar, beygirleri kamçılayıp ay rı ayrı istikaetnete sürerek katilin vücudünü dört parçaya ayırttılar, Sonra da bu dört parçayı İstanbul'un dört kapuına astılar. Guya, katili cezalandırarak halkın gözünü bo yadılar. Halbuki asıl katîller, sara yın anber ve buhur kokan odaların da, ayet yazıh duvarlarmın dibinde, inci işlemeli yastıklara dayanmış oturuyor, kâbustan kurtulan insanlar gibi sevinerek, birbirlerini tebrik ediyorlardı. ,..., Ayın 28 inci günü üstadm hatırası yaşanacak Matbuat Ce miyeti heyeti merkeziyesi dün Giresun meb'u su Hakkı Tarık Beyin riyasetin • de içtima ederek muhasebeciliğe Saip, klare mü dürlüğüne Ali Fuat Beyleri intihap ettikten sonra Cumhuri yet bayramında Matbuat Cemi Merhum üstadımız yeti azalannı bir Ahmet Rasim arada toplamak için bir ziyafet ve eğlenti tertibine, ayın yirmi sekizinci günü Ahmet Rasim ihtifali yapıl masına karar vermiştir. Ahmet Rasim ihtifalinde merhumun edebî, ilmî ve gazetecilik hayatma ait konferanslar verilecek bizzat bestelediği musiki parçaları şehrimizin maruf san'atkârları tarafından çahnacak ve söylenecektir. Dünkü içtimada bundan sonra Matbuat Cemiyeti azalarmın sigorta mes'elesinin en seri bir surette hal line dair kararlar verilmiş, gazetelerin makine, tertip, yazı, istihbarat, hurufat işlerine ait türkçe dil ıstı lahlannm toplattırılmasi için salâhiyettar zevattan mürekkep bir heyet teşkil edilmiştir. Arnavut Ferhat Paşa Sokullu Mehmet Paşanın sinesine saplanan hançer, ayni zamanda devlet in şirazei inzibat ve adaletini de kesmiş, koparmıştı.. O günden iti baren devletin maddî ve manevî niifuzu sukuta başladı. Saray, hüviyet ve mahiyeti meçhul bir takım ec lâf ile doluyor; saray kadınlarile elele veren bu, ne idüğü belirsizler, hükumet ve Padişahı derin bir uçu ruma doğru yuvarlıyorlardı. tstan bul, büyük bir sermestî içinde idi. Anadolu ve Rumeli'deki valiler, defterdarlar ve sair zinüfuz olanlar halkı kasıp kavuruyor, ve aklü hayale gelmiyen zulümler yapıyorlardı. Hudutlarda, düşmanların tehditleri artıyor, senelerdenberi Türk kılıç ları altında boyun eğen bu düşmanIarda, artık intikatn hisleri çoğalı yordu. Yeniçerilerde de zaptü rapt kal Sokullu Mehmet Paşa, bir gün samamıştı. Ocağın nizamı bozulmuş, ^•ayında oturtnuş, ikindi divanını yabu asil kahraman yurdu, bir takım pıyordu. Kapıdan perişan kıyafetli serserilerle dolmuştu. Devletin ma bir adam "fcirrfi. Boynunu bükerek | liye umuru da muhtel olmuş'tu. Varikapnun yanında. dikildi. Bu adam adat membaları bir takım yahudi sarrasıra gelir, paşadan ihsan dilenirdi... raflara iltizam edilmişti. Bunlar Sokullu onu görünce hatırladı. EHni kendi menf aatlerini temin etmek için cebine sokarak bir miktar para çı devlet ve tnilletin zararma olarak kardı. Alması için ona uzattı. O peçahşıyor, büyüklere verdikleri rüş rişan kıyafetli adam, yavaş yavas vetin acısını, halktan çıkarmağa uğilerledi. Veziri azamm önüne gel raşıyorladı. idi. Birdenbire kolunu şiddetle kal Padişahın, hiç bir nüfuz ve hey idırdı. Elinde keskin bir hançer par beti kalmamıştı. Yeniçeriler sarayı ladı. Bu hançer bir yıldırım sür'atile basıyor, şunun bunun başını istiyor Sokullu'nun göğsüne indi. Kabza Iardı. Padişah, bu serkeşliklere karsına kadar sağ memesinm altına girşı mukavemetten âciz bir halde asi di. lerin taleplerini kabul ediyor; ve Divanda bulunan çavuşlar, . zirlerin, defterdarlann kafalarını Hay bire tnedet... kestirerek saray kapısında bekliyenDiye haykırdılar ve ileri atıldılar. lerin önüne attırıyordu. O adamı yakaladılar. Başma, sille, Yeniçerilerin bu şımarıklıkları, ve yumruk üşürdüler, yere düşürdü(sipahi) leri de azdırmıştı. Şimdi ler. onlar da (alufe) lerini gününde ve Sokullu birdenbire ölmemişti. Olremiyen (başdefterdar, Ecnir Pa duğu yere devrilmiş, inim inim inlişa) nın kellesini kestirmek için sa yordu. Koştular, cerrah getîrdiler... raya hücum ediyorlar; Padişahı korZavallı veziri azamm yarasından kutuyorlar. tç hazineden çıkarılan müiemadiyen kanlar akıyor, yavaş para torbaları, önlerine yığıldığı halyavaş tabü tüvanı azalıyordu. Cerde; rah, yaraya (fitil ve merhem) koya (Mabadi var) KOçDklerin tetkikatı Halkevi köycüler şubesi komite azaları İstanbul'un yakın köylerinde bir tetkik seyahati icrasım ka rarlaştırmışlardır. Yakmda yapıla cak olan bu seyahat esnasında ko mite azaları köylerle temasia bulunacaklar ve onlraın yaşayış tarzlannı tesbit edecek lerdir. Çünkü yapıl • raaeı lâzım geler rrşaıtlarm mahi yeti ancak bu suretle anla«ılabile cektir. Komiinistlerin muhakemesi Ağırceza mahkemesinde muha . keme edilmekte olan komünistle rin muhakemelerine dün de hafi olarak devam olunmustur. Korministlîk cürmile bundan bir müddet evvel yakalanan soför E . min, Sıdıka Hanım, Muhsin, \leh . met Lutfi, Kerim ve şoför Süreyya Efendilerin muhakemelerine de 1 teşrhrâanide başlanacaktır. Kaçakçıhk cürmünden maznua olan limon kralı Diyamandi Efen . diye ait dava evrakı, görülen lüzum üzerine 8 inci ihtisas mahkemesin den 9 uncu ihtisas mahkemesi müd . deiumumiliğine gönderilmiştir. Di . yamandi Efendmin muhakemesine burarfa bakılacaktır. KadıköyBostancı otobüs hatlı Kadıköy ile Bostancı arasındaki sahanın Kayifdağı caddesine isa . bet eden kısmmda da otobus iele mesi için bu civar halkı elediyeye bir mazbata vermişti. Bu husaataki müracaat muvafık görüldüğünden Üsküd'ar cihetinde isliyen bir kısım otobüslerm bu cadde üzerinde ça . lışmasına raüsade edilecektir. tstanbul'da istih«al nubetinden pek fazla süt satılmakta olduğun . dan sütçüler cemiyeti buna mâni oL mak içm mevcut hayvanlardan ne kadar süt istihsal edilebilecegini tesbite karar vermiştir. Bu karar Belediyece de hüsnii telâkki edil mistir. Diğer taraftan Belediye Riyaseti de bu îşle ciddî surette meşgul olarak saf süt «atılmasım temin edecek tedbirler alacaktar. Ezelî sOt hikâyesi Doğru değil mi ? Limon kralının davası Dİİ inkılâb Matbaacılık ve gazetecilik sözleri derlenecek Çoban Mustafa'yı öldOrenler Plân müsabakası tstanbul şehri plânının bu s«ne . den itibaren tanzimine başlanması için yeni bütçede tahsisat vardır. Binaenaleyh bu hususta bir müsabaka açılması hakkında hazırlıklara bas. lanmiftır. Bu hususta mimar M. Yansen'le de temasa geçilmesi muh. temeldir. Dr. Bauer konferansını verdi Hamburg Darülfünunu profesörlermden Dr. Bauer, dün saat 11 de Haydarpaşa'da, Tıp Fakükesi konferans solanunda, teneffüs güçlük leri hakkında bir konferans ver miştir. Konferans esnasında bütün fa külte müderrislerile talebeler hazır bulunmuşlardır. Profesörün konferansı operatör Bürhancttin Bey tarafından türkçeye naklolunmuştur. Evvelki aksam profesör şerefine bir ziyafet veril miştir. Doktor Bauer söylediği nu tukta Almanya'ya gelen ecnebi doktorlar arasında en müstait ve kavrayışlı tabiplerin Türk doktorlan olduğunu, Türk'lerin bilhassa kültür itibarile çok ileride bulundkıklarını söylemiş, kendisine Tevf ik Salim Pa»a ve Bürhanettin Bey tarafından v '"':lnıistir. lerdir. tki arkadaş paraiannı şu suretle taksim etmişlerdir: Dhnitri Ef. büyük kızına 1500 lira drahoma verecek, 2500 lirasile de bir ev alacaktır. Tayyare Cemiyetine de 525 lira teberru eimişth. Şehrimizde bulunan Sıhhiye Ve Viçmi Ef. 2000 lira kızına drahokili doktor Refik Bey dün Beyoğlu ma vermiştir. 2500 lira ile ev ala Zükur hastanesini ziyaret etmiştir. caktır. Hastanede sertabip doktor Fikret Bu da Tayyare Cemiyetine 525 liBeyle diğer doktorlar tarafından ra vermiştir. karşılanan Vekil Bey, müessesenin Biletin gene onda bir hissesine sa| her tarafım gezmiş, bütün tesisatı hip olan Meyva sokağmda 16 nu dikkatle gözden geçirmiştir. Doktor marada oturan Madam Nuri Bey asFikret Bey Vekil Beye müesseseyi len Fransız'dır. Bilâhare Nuri Beyle tevsi için yapıJması düşünülen inşateehhül etmiştir. Muharririmiz git atı ve istimlâkâtı anlatmış, bu hu tiği zaman evden on bin liranm versusta mevcut tasavvurlara ait etraflı diğ cevinç ve şetaretin alâimi olan izahat vermiştir. şarkı seslerini işitmiştir. Bir madam Refik Bey verilen izahatı dikkatle yüksek perdeden opera söylemekte dinlemiş, yeni inşaatın lüzumunu tasiken muharririmiz kapının çıngıra dik ve projeleri tasvip etmiştir. Veğını çalmca madam derhal sesini kil Bey hastanede gördüğü intizam kesmiş, ev derin bir sükuna dalmışve mükemmeliyetten dolayı sertabip tır. Çmgırak uzun müddet çalındığı Fikret Beye beyanı memnuniyet e halde kapı açılmamıştır. Bu sırada Fransız sefareti ataşemiliteri koderek müesseseden ayrılmıştır. mahalle cocukları kapının önüne Ionel Saro dün öğleden sonra Dol toplanmış, komşıı kadınlar pencemabahçe sarayına giderek Riyasetirelerden başlarını dışarı çıkarmış cumhur Umumî Kâtibi Hikmet Beyi lardır. Uzun müddet kapınm çalm dığı halde cevap verilmediğini hayziyaret etmiş ve uzun müddet göriişretle karşıhyan muharririmize ma müştür. Muhtelit Mübadele Komisyonunda halle cocukları şu cevabı vermişlerdün umuraî bir içtima aktedilmiştir. .. dir: Bu içtimada bürolar tarafından | Musikişinaslar Cemiyeti tarafm « Nafile çalma, madam kendihazırlantnış olan raporlar oku j dan, bugün öğleden sonra bir çay sinden para istiyecekler diye bugün narak tasdik edihniştir. ziyafeti verilecektir. Çay ziyafeti kim geldise kapıyı açmıyor.» Avrupa'da bulunmakta olan müMuharririmiz de madamm şeta • münasebetile cemiyet azası, alatur • badele başmurahhasımız Şevki Bey, retme mâni olmamak için bnakıp bir haftaya kadar şehrimize döne • ka ve alafranga konserler de vere idönmüştür. cektir. ceJkerdir. Sıhhiye Veldli Dün Beyoğlu Ziikur hastanesini gezdi hran&a ataşamiliteri î Dün yapılan içtima Silivri'nin Celâliye köyünde çoMatbuat Cemiyetinin geçenlerde ban Mustnfa'yı bîr gece yarısı oltoplanan kongresi, dil inktlâbında düren korucu Hüseyin ve Nuh'un cemiyete düşen vazifenm dikkat ve muhakemelerine Ağırcezada baş ehemtniyetle yapılmasını kararlaş lanmışfar. Evrakı tehkikiyeye göre tmnıştı. Cemiyetin yeni idare heyeti köy korucuları, bir tarladan sreç dünkü ilk içtîmaında bu hususta mekte olan Mustafa'ya dunnası için da müzakerelerde bulunmuş, gaze seslenmişlerdir. Mustafa durmamış tecilik ve matbaacılıkta kullanılan ve maznunlann iddialanna göre de sözlerin derlenmesine karar vermişkendilerine ateş etmiştir. Bunun ütir. Bu işle meşguî olmak üzere meszerine korucular, mavzerle ateş e Iekte nisbeten eski arkadaslardan derek çobam öldürmüşlerdir. bir heyet teşkil edilmiştir. MuharrirŞahitlerm celbi için muhakeme lerden Ahmet Cevdet, Sadri Etem, ) talik edilmiştir. Refik Ahmet, başmürettiplerden Hayri Muhtar, musahhih îhsan, is tihbar ile meşgul muharrirlerden Sabri, kitap tabilerinden tbranim Hilmi, Ahmet Halit, makinist tsmail Yol mükellefiyetini bedenen ifa Hakkı, liaotip mütehassıslanndan edecek olanlar yarmdan itibaren Feyzi, hurufat dökümhanesi sahipleyollarda çahşmak üzere sevkedil . rinden Mehmet AIi ve Hayik, tevzi meğe başlanacaktır. Fakat; bunlar. memurlarından Cevdet ve Mehmet dan bazılan çalışamıyacak derecede Beyler bu heyetc seçilmişlerdir. Devhasta old'uklarını iddia eyledikle let matbaası müdürü Hamdi Emin rinden bu kabil kimselerin muaye ve Vilâyet gazetesi memuru Şem neye sevklerine vç iddiaları doğru settin Beylerin de bu heyete iştirakolduğu takdirde şimdilik tecillerine leri rica olunacaktır. karar verilmiştir. Matbuat «özlerini derliyecek heyet önümüzdeki perşembe günü saat Son günierde Defterdarhğa ve on beşte Matbuat Cemiyeti binasında mülkiye müfettişliğine yeni bir ihilk içtimamı yapacaktır. bar vaki olmuştur. Buna nazaran; Sariye Türk'leri ve Dil inkdâbı Uzunçarşı'daki tğneci hanı firarî Adana 13 (A.A.) Türk Dil Kubir Ermeni'ye aittir. Fakat Haçik isrultayı Suriye'de bilhassa Antakya ve minde diğer bir Ermeni bundan on İskenderon Türk'leri tarafından büyük sene evvel nasıl&a bir kolayını bu larak hanı ele geçirmiştir. Halbuki bir alâka ile takip edilmiştir. hanın hazineye intikali lâzım gel Antakya'h Türk gençlerinden bir hediğinden tahkikat yapılmaktadır. yet 400 senedenberi milliyet ve millî kültürlerini muhafaza eden Bahir Bucak Türk'leri arasında bu hususta tetİhtikârı tetkik komisyonu şeker, kikatta bulunacak ve bura Türk'leri agaz ve benzin ihtikârı hakkındaki rasmda konuşulan türkçe kelimeler evrakı tetkik etmektedir. Evrakı tophyarak Ankara'da Dil heyetine gönkomisyona verilmiş olan tüccarlar, derecektir. bunları fazla fiatla satmalarına se. bep olarak kontenjanı ileri sürmek. te olduklarmdan bu hususta güm rük idaresince de tetkikat yapıl maktadır. Yollarda çalışacaklar Gazi mükâfatı Tarih Encümeninin dör* Bir han hazineden kaçırılmış! düncü cilt eseri kazadı Türk inkılâbı ve demokraslsi hak". kında en kuvvetli eseri yazacak mü« ellife verilmek üzere, Darülfü nunda i'hdas edilen Gazi Mükâfab için verilen eserler üzerindeki tet kikat ikmal olunmuştur. Hukuk Fakültesi müderrislerin * den Muslihittin Adil, Ahmet Reşft, Mithat Beylerie Edebiyat Fakültesi müderrislerinden Ahmet Refik, Şerif ve Hâmit Beylerden mürekkep jüri heyeti on beş günlük bir tetkikten sonra intihabını yapmıştır. Jüri heyeti seçtiği eserde evvelâ iltnî kıymet aramıştır. Diğer taraftan eserin Türk mkılâbının temiz heyecanile mütenasip bir şekilde san'atkâr bir üslupla yazılmış olmasına dikkat edilmiştir. Jüri heyeti tetkik ettiği eserler arasında matlup evsafı haiz olarak Tarih Encümeninin hazırladığı tarihin dördüncü cildini bulrnu* ve e> ser hakkında mfitaleasiM yazarak Darülfünun divanına vermiştir. ihtikâr tetkikatı Bir içtima ve konser Çatalca'da teftiş Maarif müdür muavini Hıfzur rahman Raşit Beyle bir kaç ilk tedrisat müfettişi Çatalca ve civanndaki mektepleri tetkik etmek üzere dün Çatalca'ya gitmişlerdir. Bu teftiş seyahati bir kaç gün devam ede k IhalbeırGeırfl Bir muhasebeci tevkif edildi Karacabey harası muhasebecisi Galip Bey 13 bin lira ihtilâs cür . mile zan altına alınmış ve işten el cektirilerek tevkif

Bu sayıdan diğer sayfalar: