28 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

28 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sinemalarda yeni f ilimler Bu hafta gösterilen kordelâların ekserisi tayyare, harp ve macera filimleridir «Rolet» te kazanç sistemini bulan meşhur dâhj (M. Jan namıdiğer Onnik Efendî) ile birlîkte Beyoğlu'nda başka bir yere gittîk Turnuvamızm en mühim başma gelenler let hesap ya maçı da bugün yapılacak Bir liranınona bakma... Yarın ak . panmasasının etrafında ceplerind'e • Sen zavallılann hepsi Şehrimizde bulunan Selânik muhteliti, bugün Çukurbostan stadyo munda Karagümrük . Pera muhte . Ihi ile karşılaşacaktır. Selânik ta kımı, bu müsabaka için Selânik'ten iki oyuncu daha getirmiştrr. Bu müsabakaya ehemmiyet verilmektedir. Pera . Karagümrük muhtelitinin nasıl yapılacağım bihniyoruz. Maa. mafih bu takımın yekdiğerile anlaşıp uyuşabilecek oyuncu lardan teş kil edilmesi lâzımdır. tlk defa ola . rak yanyana oynıyacak olan oyun. cular, kuvvetli bir rakip karşısında ciddî bir imtihan vereceklerdir. Bu itibarla kulüpçüKik hissine kapıl mamak ve kuvvetli bir takım çıkarmakla ancak galibiyet temin edile. bilir. Gerek Karagümrük ve gerek Pera oyuncuları, Selânik takımının eksik ve fazla yerlerini her halde anlamışlardır. Takım yapılırken bu husus göz önünde bulundurulmalı . dır. şam gene gelh*. Nasıl gelir, a canım!.. Ceddime Iânet olsun, diye yeminler etti. Yann aksam gelmezse, bir hafta sonra mutlaka gelir, merak etme... Bu, öyle bir hastalık ki... kilerini boşaltıp tstanbul'a yayan inerlerdi!.. Bu, öyle değil... Bu yeni sistemi bulan adam bana da anlattı. Gö. zümün önünde bir^ çok tecrübeler yaptı. Kazanmak muhakkak... Bu gece de gidip «rolet» üzermde tecrübesini yapacağız. O adamm evinde mi?. Hayır. Beyoğlu'nda hususî bir evde gizli «rolet» oynıyorlarmış. Oraya gideceğiz. Bunların hepsi sakın birer dü. zen, birer tuzak olmasm?.. Yok, efendhn!.. Biz de artıl çocuk muyuz?.. # ** tlk önce Taksim'de bir aparbma. na gittik. Kâmil, orada orta yaşlı bir Ermeni ile buluştu: M. Jan... Onnik Efendi diyenler de var. O, tılsımlı sistemi bulan dâhi, iste bu imiş. Hep beraber tekrar dışarıya çıktılar. Beyoğlu'nun yan sokaklarınd'an birine saptık. M. Jan, eski bir evin önünde durdu. Kapıyı çaldı. Pencereden bh* kadm bosı gö . ründü. KâmH'le Nasuhi'yi tanıya madı; bir kaç saniye durdu. Sonra «Onnik» Efendiyi görünce içeriye çekilrfi. Kapı açıldı. Karanldc merdi^nlerden yukanya çıkblar. Camları, perdeleri kapalı bir o da... Ortada uzun bir ınırta. Üstün. de reshn çivîsi üe tulturuluınş ye . şil bir çuha.. Çuhamn rengi atmış; üzerindeki rakamlar silinmiş. Ke narda bir rolet makinesi. Makinenin sözüm ona düz durması için altraa gazete kâğıtlan sokulmus. Düşkün bakışlı bir adam arad*a bir «rolet» i çeviriyor: Çıkan numaralara göre ortadaki paraları topluyor; Kazanan bir iki kişiye de «f is» dağıtıyor. Oyuncular da beyecandan, sicak . tan, sıkıntıdan ceketlerini çıkarmış. lar, içlerinde ipek gömlekli, kol düğmeleri pırlanta işlemeli insan i lar da var; bol çtvirli beyaz poplin gömleğinin boynuna yakin yerleri üzülmüş, tire ile örüimüş, traşı u zun, saeları yağlı, tırnaklan kirli; zavalhlar da var. Hepsi de ayni ta . ] lihten. ayni taKh fmldağmdan me.j det bekliyorl. Mabadl var Selânik muhteliti Bugün ne yapacak! Tefrika numarası: Yl Yazan: Kemal Ragıp 1 «Kanm öta caksın!» dan bir sahne, 2 Brigitte Helm ve Andre Luguet <Zafer> de, 3 <ı Emden» den bir sahne, 4 tCezanı çeke ceksin!» füminden bir sahne, 5 Cîive Brook ve Marlene Dietrtch «$ang hay Eksperh nde, 6 Judıoiga Soboşarska <Polonya ihtüâli> nde Cumhuriyet tornuva maçları Karım olacaksın! «Kanrn olacaksın!» musikili bir komedidir. Dekorları güzel, tekniği kuvvetli, fotoğraflan berraktır. Yalnız mevzuu bîraz fazla Hayalidir: Genç ve yakışıklı bir delikanlı olan Roger Treville bir dansmgte kaba ve vefasız bir koca olan Lucien Barroux'nun karısı esmer güzeli Alice Field'e âşık oluyor. O derecede ki kadmı da ele geçirmek için baş vurmadığı çare kalmıyor ve Alice'e mutlaka «Karım olacaksın!» diye kat'î vaitlerde bıdunuyor. Bunu temin etmek yolunda giriştiği oyunlardan bir! de Lucien Barroux'nun yanına hususî kâtip olarak girmesidir. Tabiî sinema tamamile hayat demek olmadığı için bu sayede muradma eriyor. «Kanm olacaksın!» filminîn sahneleri muhteşem bir apartımanla klâsik bir dansingte ve stüdyoda vücude getirilmiş bir Akdeniz sahili otelinde geçiyor. Rejisör Serge de Poligny aktörleri hiç te fena idare etmemiştir. Alice Field sesi pürüzlü ve kalm olmasına rağmen güzel ve zariftir. Roger Treville cazip ve eğlendiricidir. Lucien Barroux bir kaş göz işaretile yahut sesinin muhtelif ahenklerile seyircileri candan gül dürüyor. Selânik muhteliti maçından evvel saat 1,15 te turnuva maçlarımıza devam edilecek ve Arnavutköy ttalyan takımları karşılaşacaklardır. Turnuvanın en kuvvetli kulüplerinden olan bu iki takımın karşılaşması, Selânik muhteliti maçı kadar ehemmiyetli olacaktır. ttalyan takimı, bu maç için iyice hazırlanmış ol . makla beraber Arnavutköy takımı da formündedir. Bu müsabaka çok heyecanlı olacaktır. Arnavutköy kulübünün ismi dünkü nüshamızda bh yanlışlık neticesi olarak Ortakoy şeklinde yazılmıştır. Bu hususu tavzih ederiz. Şanghay ekspresi Elhamra'da Denebilir ki Sternberg'in bu fil minin havası diğerlerinden daha a zametli, sahneleri daha canlı ve montajı daha kuvvetlidir. Rejisör gene kendi filimleri olan «Şîkago ^celeri» ndeki ekspresyonizıni ile «Elem yolcuları» ndaki garip tatlı lığın ikisini birden bu kordelâda topladığı gîbî ayrıca kaza ve kaderin sebebiyet verdiği uğursuzlukları da bu eserinde bütün çıplaklığı 3e se yîrcilere göstermîş; kan, ölüm koku ve korkusunu onlara tattırmıştır. «Şanghay ekspresi» mn senaryosu şu şekildedir: Çin'de ihtüâl var. Bir tren hareket ediyor. Kompartimanda nazari dikkati celbeden si tnalar: Dansöz Lili, Çin'li tacir Çang, yüzbaşı Donald, genç bir Çin'li kız HuFey, esrarengiz bir Alman Erik Baum, şen bir kumarbaz: Salt.. Eski âşık ve maşuka Donald ile lili karşılaşıyorlar. Şanghay*a doğruJLerlLven trenin önüne âsiler çıSlyor. *açir Çang'ın âsilerin reisi oldueu meydana çıkıyor. Lili kendi sile beraber gelirse onu kurtaracak. Fakat kadm ret cevabı veriyor. O vakit Çang kadınm âşıkından inti kam almak istiyor. Vaziyet bu merkezde iken Çin'li genç kız HuFey Çang'ı oldürüyor ve iki sevgilinin birbirlerine kavuşmasını temin ediyor. Sternb'erg gibi Marlene Dietrich te bu filimde değişmiş görünüyor. Meş'um kadmlıktan ziyade beşerî bir tip yaratıyor. Clive Brook her zamanki gibi tabiî ve ağır, Anna May Wong esrarhdır. Gustave Von Seyffertitz mü • tereddi bir adamı mükemmel yaşatıyor. Warner Oland'ın daima tercih ettiği rol Çin'li tipidir. Bütün kudretini göstermek için bu eserde de eline geçen fırsattan istifade ettiği anlaşılıyor. Galebe ve mağlubiyetlerin bir insanın sinirleri ve mevcudiyeti üzerinde ne tesirler yaptığını hatta hakikattekinden daha kuvvetli olarak yasatıyor. Zafer Artistik' te Atlas Okyanösu'nun bir hamlede tayyare ile geçilmesi o zamandan • beri tayyareciliğe müteallik filim Ierin çevrilmesini teşvik etmiştir. «Zafer» kordelâsı da işte bu tema yülün verdiği semerelerden birîdir. «Zafer» in başlıca sahneleri Berlin ve Paris civarındaki tayyare karargâhlarmda çekflmiştir. Mevzuu bize bir »ivil tayyareci nin bir kaç günlük hayatile genç karısının çektiği ıztırabı göstermek tedir. Vera kocası Piyer'in bir tayyare müsabakasma girmesine mânî olu yor. Fakat o müsabakaya girip bîrinci gelen Bob'a hayran olmakta da gecikmiyor. Hatta bir yerde buluşup geziyorlar bile.. Fakat oğlu Yackie bu âşikane gezmtiyi babasına baber veriyor. Piyer karısının kendîsînî aldattığını zannederek «ya ölüm, ya zafer!» diye Atlas Okyanps'unu geçmeğe karar veriyor. Bunu Hater alan Vera kendi yüzünden kocasmın ölüme sürükJen • mesi ihtnnalmi düşünerek mhayet siz ızhraplar çeklyor. Nîhayet Piyer Nevyork'a kadar muvaffakiyetle gittiği gibi Paris civarındaki «Baurget» karargâhına da muzafferane dönüyor. Kan koca artık birbirinin sevgi ve samimiyetinden süphe et miyerek yenî bir saadet hayatma kavusuyorlar. Brigitte Helm Vera'yı çok canlı temsil ediyor ve fransızcayı pek tatlı bir sive ile konuşuyor. Andre Roanne muvaffak bir tayyareci ve cazip bir erkek rolünde muvaffak bluyor. Jean Gabin ve Jean Daks ta vazife lerini iyi kavramışlardır. Balkan gOreş musabakalarına hazırlık Emden Majik'te «Emden» bir kaKramanlığm destanıdır. Umumî harpte herkes, hi lâf devletlerinin başında bulunan ların rüyasma kadar girerek onları yataklarından sıçratan bu korkunç kruvazörün menkibelerini gazetelerde müthiş bir merak ve halecan içerisînde takip ederlerdi. Bugünkü nesil ayni maceralan bütün hakikat ve dehşetile gözlerinin önüne seren böyle bir eser karşısında heyecan ve zevk duymasın ve bu vatanperve rane kıssadan hisse almasm, imkânı var mı? Gelecek hafta perşembe günü başlıyacak olan Balkan güreş şampiyonası hazırlıklarma güreş fede. rasyonunca devam edHmektedir. Müsabakaların yapıhna tarihi pek ziyade yaklaştığı halde Federasyon henüz millî güreş takımını tama . men seçnriş değildir. Bu müsabakalar için yapılması zarurî olan bazı işler de bitirilmemiş ve Federasyon, her nedense işi ağır almıştır. Atma'da her sene yapılmakta olan Balkan oyunlarının güreş kısmun teşkil e den bu müsabakalar için daha cid. dî hazırlıklar yapmak ve daha zi yade faaliyet göstermek Iâzım geIirdi. Memlekethnizde ilk defa yapılan bu mühim spor hareketini par. lak bir surette tertip ve intaç etmek lâzımdır ki, müteakıp seneler için bu bir propaganda olsun. Diğer taraftan millî güreş takı . mının seçtnelerinde bazı haksızlık lar yapıldığı da iddia edilmektedir. Hatta dün bu hususta bir de mektup aldık. Bu mektupta, şahıs isim. leri mevzuu bahsedilerek bazı id'dialar dermeyan edilmektedir. Seç melerde bir haksızlık yapıldığına biz kani ohnamakla beraber bu gi bi dedikoduları esasından reddet . mek için bu işin de biran evvel biti. rîhnesi lâzımdır. Bu hususta Federasyonun ehemmiyetle nazari dik katini celbederiz. Nasuhi, iyi oyuncu diye tanınmıştı. Bu aksam burada da kazandı. Fakat kumar masasında önünde onun bile sarsıldığını, onun da ceplerini bosaltacak kadar çileden çıktığını gördüm. Hem de gene o gece.. Oyun bitti. Hep beraber çıkı . yorlardı. Nasuhi, kapmın önünden otomobile binen bir arkadaşına seslendi: Kâmil Bey ' Sen kulüb'e mi gidiyorsun?.. Evet. Beyoğlu'na çıkacaksan, haydi gel, seni de bırakayım. Dur geleyim, öyle ise.. Eve gitmiyor nmsun bu ak şam?. Hayır. Pangaltı'da bir yere davetliyim. Haydi Pangalh'ya gitmekten vaz geç te ben seni başka bir yere götüreyim. Nereye?.. Gizli bir yere.. Beyoğlu'nda gizli yer kaldı mı?.. Hepsinîn arfı gizK... Bu öylesi değil. Peki, öyle ise nasıl bir yer?. Senin nene Iâzım. tşin yoksa gel. Bu aksam bendesin. Kâmil yolda anlatıyordu: Bilmem, «rolet» e hiç merak ettin mi?. Bunda kazanç ihtimalle rini çoğaltmak için bir çok usuller vardiT. Fakat bana bir sistem öğret. tiler. Buna göre «rolet» oynanacak olsa günde bin, bin beş yüz lira kazanmak muhakkak.. Yalnız beş bin lira kadar sermaye Iâzım... Nasuhî dudaklarnu büktü: { Adam sen <fe... Sakın bu siste ' mi icat edenler, birer dolandırıcı i olmasın?. Ben «rolet» te sistem bu. j lanların hikâyesini çok dmledim. Hiç birismin iki yakası bir araya gelmemîstir. Bir zamanlar Yıldız'a giderdik. Ellerinde kâğıt kalem, ro Batakhanelerde 10 Bükres'te alınan netice IBirtnci sâhifeden mabaitl Yenf spor kulGbö Şişli'de Gençler Birliği namı al tında ve Fırkanın bimayesinde yeni bir kulüp kuruhnuştur. Bu kulübün gayesi, gençleri bırbirine bağlamak, musiki, temsil ve sporla meşgul ol. maktır. Kulüp, cumhuriyet bayramma musadif cumartesi günü saat 16 da kulüp binasmda bir müsamere verecektir. esası aynen kabul etmelde beraber ekaHiyetler mes'elesmde bazı ihtiraz kuyudu serdeyieamstL Maamafih bazı Yugoslav murahhasları kabul reyini kullanmışlardı. Bu sebeple konferansta da 4 muhalif reye karşı Türkiye, Yunan, Arnavutluk, Romanya murahHaslarının ittîfaki ve bazı Yugoslav murahhaslarmm ütihakSe kabul ofunmustur. Konferans birmiştir. Yann petrol mıntakalan ziyaret edilecek, cuma günü murahhaslar Sinaya'da Kral tarafından kabul olunacaklardn. Cumartesi günü Türkiye elçiliğmde yapılacak mtllî bayram merasimin den sonra vapurla tstanbul'a ha reket mukarrerdir. «Emden» f ilmi bir mukaddune ile başlıyor. Çingtav'da bir Alman e lektrik şirketi şubesinde harbin üânı haberi alınıyor. Herkes silâh basına çağnkyor. Evlenecek bir çift var. Bu şeKrîmizde Leh lisamnda gösErkek izdivaç rasimelerini tes'it et terilen ikinci filimdir. Mevzuu sertikten sonra yola çıkmağa karar velevhasından da anlaşılacağı veçhile riyor. Fakat garip bir tesadüf on Leh istiklâline aittir. Tam umumî ların neş'elerini kaçırıyor. Sarhoş bir Harp başladığı sırada Polonya'lılar da bahriye neferi evlenecek kızın eski kendileri için kurtuluş saatinin gelsevgilisi olduğunu haykırarak, bağı'diğine hükmetmişler ve faaliyete rarak söylüyor. geçmişlerdir. Mirski isminde bir genç Evlenen adamla bahriye neferi Rus erkânı harbiyesine ait plânları «Emden» de buluşuyorlar. Çünkü öele geçirip dönerken yaralamyor. teki de ihtiyat bahriye çavuşu imiş. Bereket versin bu felâket tam ni • Emden yola çıkıyor. Hint deni şanlısınm evinin önünde vukua gelzinin sularmı birbirine katıyor. Bir mîştir. Zavallı kız sevgilisini derin çok tngiliz vapurlannı batırıyor, bir Bir şefkat ve ihtimamla tedavi ederkısmmı da esir ediyor. Telsîz istasken Rus süvarlerinin baskınına uğ yonlarını susturuyor ve kimse onu ruyorlar. Kazak'Iann maksadı ya ele geçiremiyor. Fakat en sonunda mandır • Hem Mirski'yi öldürmek, kendisinden çok kuvvetli bir tngiliz hem de kızla zevkli anlar yasamak harp gemisi ile muharebeye girişiistiyorlar. Genç kız nişanlısmm hayor. Saatlerce süren müthiş kanlı bir yatıni kurtarmak için belki buna da mücadeleden sonra biçare Emden'razı olacaktır. Çok şükür ki böyle cik yüzlerce yerinden yaralı delik bir fedakârlığa hacet kalmadan deşik bir insan vücudüne dönüyor. Mirski kurtuluyor. Çünkü Rus süvari Vatan uğruna can verenler arasına kıt'alarından daha kuvvetli Uhlan'çavuşla o mahut nefer de kanşıyorlar îmdatlarma yetişiyor. lar ve ölmeden evvel birbirlerile baBu filira teknik itibarilc hiç fena rlşıyorlar. olmadığı gibi oynıyan artistlerin Eserde cehennetnî deniz muhare kuvvct ve mehareti de zararsızdır. beleri çok mükemmel canlandınl Hele bir ay evvel gösterilmiş olan mıştır. «Vatan uğrunda» kordelâsmda da Werner Fuetterer nefer rolünde beğendiğimiz Jadwiga Smosarska • iyidir. Ayni zamanda filmin reji ya'nın güzeUiği pjk şayanj dikkatsörü olan Louis Ralph kaptan vazi tir. fesinde gok muvaffak oluyor. BOkreş elçilijjimizde ziyafet Bükreş 27 (A.A.) «Hususî muhabirimizden» Dün Türkiye elçHi ğinde konferans heyetleri şeref ine pek parlak bh* çay ziyafeti verilmiş ve aksam üzeri de Bükreş Belediyesi tarafmdan bir ziyafet keşide edil miştir. Polonya ihtilâli Opera'da Cezanı çekeceksin! Asrf'de Bu eser bir macera ve zabıta filmidir. Satıcı kız Mary'yi haksız yere hırsızhkla ittiham edip hapse attı nyorlar. Kız bu vaziyet karşısında bütün beşeriyete küsüyor ve mah • kumiyet müddetini bitirip dısarı çıkmca hapîshanede öğrendiğî hai nane usulleri takip ederek insani • yetten intikam almağa karar veri • yor ve bir çetenin basma geçiyor. Bu aralık eski patronunun oğlu ile sevişiyor. Yapılan bir cinayet te kızın üstüne atıhp tekrar mahkum olmak üzere iken hakikat meydana çıkıyor. Hikâye de bir çok Ameri • kan filimlerinde olduğu gibi sevgiliIerin muratlarına ermeleri ve saadete kavusmalarile bitiyor. Mary rolünü Jean Kravrford muvaffakiyetle oynuyor. Jhon Miljan ve Kent Douglas'ta vazifelerinde iyidirler. Bursa'da ahşap ev inşası memnu Bursa 27 (Telefonla) Beletliye bugünden itibaren Bursa'da ahşap bina vapbrılmasun menettL Yogoslavya harîcî tediyatı kesti Bükreş (Sureti mahsusada gi • den arkadaşmuzdan) Frrtınalı geçen bir yolculuğun yorgunluğu ve Tüccarlarimizın eylul ve tesrînievvel konferans faaliyeti yüzünden Bük aylan zarfında tspanya'ya göndermiş reş'i iyîce görememiştik. Dün Be olduklan 4 5 0 bin lirabk yumurta için lediye murahhaslara otomobillerle tspanya hükumehnin eylul nihayetinde şehri gezdirdL Akşam meşhur Konvermiş olduğu karar üzerine döviz vetaküza ailesinden Kontes Küza e rihnemişti. Bu döviz memnuiyeti karvinde bir çay ziyafeti verdi. Tarihî şısında müşkiil mevkide kalan tüccarlave kıymetli eserler gösterdi. Bu me nmıza İs Bankasî yüzde 3 0 avans vermiş yanda Türk asarına ait ehemmiyetli tir. şeyler de var. Bu vaziyet hakkmda tspanya nezdinKısa bir tarihe malik olan Ro de resmî tesebbüsatta bulunulduğu söymanya 80 sene içinde öyle mükemmel lenmektedir. Tüccarlar 2 0 teşrinisanibir şehir vücude getirmiş ki Bükreş denberi İspanya'ya ihracab kesmislerdir. bmalarile, yollarile bilhassa inşaatta .Haricî Ticaret Ofisinm tspanya'dan takip edilen sistem ve usullerile belyumurtalarumzm aktarma suretile İnki dünyanın en mamur şehirlerin den biri haline gelmiştir. Avrupa gütere'ye sevki için teddkat yapmakta yoluna sapa bir mevkide bulunma ğu da haber verilmektedir. sına rağmen bir milyon nüfusu toplamak ve bilhassa bir çok ecnebileBelgrat 26 Yugoslavya hükumeti rin ziyaretini temin etmek cidden ehemmiyetli meziyetlerin varlığına kâfi miktarda döviz bulunamamasmdan bağh bir muvaffakyettir. 5060 metdolayı haricî tediyatı tatüe karar verrelik bulvarları, abideleri, muhte miftir. Bu kararm Paris'te iyi tesir bıraksem binaları, muazzam opera, üni • madığı anlaşılmaktadır. ispanya'ya yumurta ihracatı kesildi BOkreş mökemmel şehir versHesıî ile Bükreş bizde gıpta ilei karışık takdir hisleri brraktı. Cid den zarif ve kibar olan halk muntazam bir hayab içtimaiye sahibidir • ler. İyi geyinmek, iyi yasamak, hu lâsa kazanmak, sarfetmek ve güzel ohnak Romen'ler için adeta düstur ittihaz edilmişttr. Burada elbisesi: üstüne başma, tuvaletine kina etmi yen bîr kimseyi görmek kabil de ğildir. Zabitler, askerier denebilir ki bu zarafet işinin başında gelirl Bunlarm kıyafet ve süsü, elbiseleri nin renkleri göriHecek şeydir. H askerde, her zabkte, her poliste, her beledîye memurunda, her posta ka vasında kordon var. Muhakkak ki en ziyade kordon sarf iyatı Roman • ya'da oluyor. Ziynet ve ihtişam Romen'Ieri mesteden bir şeydir. Dün Bükreş Belediye Reisi M. Dobresko murablıaslar şerefine Snagov gölü kenarmda bir çay ziyafeti verdi. Ziyafete otobüslerle gidüdi. Yohm iki tarafmdaki köşkler, vülâİar tarif edflemiyecek derecede güzeldi. Asf ait yol anzasmı devam ediyordu. Etrafta şirîn köyler vardı. Bir buçuk saatHk yolun hemen bir saatlik kısmını iki tarafiı yüksek ağaç lar arasından geçtik. Her şey cazip, her şey güzeldi. Göle geldiğimiz zaman görülen manzara karşısında mephut kaldık. Ufak motörlü ka • yıklarla gölde gezildi ve yemek ye • nildi. Misafirlere bilhassa meşhur Romen şarapları ikram edildi. Belediye Reisi M. Dobresko bu güzel mahal için şu sözleri söyledi: « Baktım ki halk hava almak için şehirden uzak mahallere git mek istiyor. Burası bataklık halinde idi. 500,000 ley (600,000 lira) sar • f ile ve bir senede burayı vücude ge» tirdim. Parasını çıkarmak üzeredir.» Böyle güzel bir eserin kısa bir za manda vücude getirihnesine muvaffak olanları takdir etmemek kabil değildir. ALt FUA7 Romanya Kralı Karol Hz. Balkan Turizm Federasyonunu himayelerin* almışlardır. Federasyon azası Sinaya'da Kral Hz. tarafından cuma günü kabul olunacaktır. Türizm federasyonu

Bu sayıdan diğer sayfalar: