19 Kasım 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Kasım 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÖŞMANU ıM P/^RATORLUGUN DA Ö V r Yazan: Tahsildarların Lâğvi kabil mi? Şehlr ve memleket haberleri j Siyasîicmal Telâşa Mahal yok! îstanbul'da da âlâ pas Vilâyetteki kütüphanede çürüyen vesaik ... tırma yapılabiliyornauş! Macaristan'ın yeni Başvekili ve sabık Harbiye Nazm Ceneral Götnbös ttalya'yı resmî surette ziyaret etti. Mösyö Musolini hususî trenini hududa kadar göndermek ve Macar Başvekilini istasyondan karşılamak gibi müstesna nezaket göstermekle bu ziyaretin ehemmiyetine ziya desile nazari dikkati celbetmiştir. Manisa meb'usu Refik Şevket Beyin ttalyan ve Macar Başvekilleri de Bulgaristan'dan iade edilen tarihî ev • faatla uzun uzadıya görüşmüşler ve rakla diğer eski eserler hakkmda ne iki memleketin münasebatı ve meryapıldığına dair Büyük Millet Meclisine kezî Avrupa'daki vaziyeti ve alelubir takrir verdiğini yazmıştık. mum Avrupa mes'elelerini görüş Dün bu hususta tahkikatta bulunduk. müşlerdir. Macar Başvekillerinhı tBulgaristan'dan geldikten sonra kon • talya'yı ziyareti ve îtalya hükumetenjana tâbi olup olmadıklan bahsinde tinin dahi bunlara karşı fevkalâde çıkan ihtîlâf yüzunden aylarca gümruk hünnet göstermesi bir an'ana şek anbarlarmda kalan ve nihayet konten* lini almış gibidir. ' jana ithal edilerek gümriikten çtkan Macaristan harpten sonra topralıp müzeler müdürlüğune verilen bu evğının onda yedisini kaybetmiş ve mil« rak hâlen Sultanahmet medresesinde yonlarca Macar millî hududun habulunmaktadır ve tasnif için Maarif ricinde ve ecnebi idaresinde kal Vekâletinin teskil edeceği bir komisyon miştir. Macaristan bir gün eski yerbeklenmektedir. lerini ve bahusus nüfusunun ekse Diğer taraftan aldiğimız malumsta risi Macar olan memleketleri iddia nazaran tarihî evrakın en mühimmi viedip bilfiil teşebbüsatta buluna lâyetin yanmdaki binada buiunmak • maması için komşulari küçük iti . tadtr. Burada evrak bir aralık kısmen lâf nami altmda aynca bir ittifak tasnif edilmiş ise de mühim kısmı öy • teşkil etmişlerdi. Her taraftan çelik lece bırakdmıs ve yağmurdan çürümeğe çemberler ile muhasara edilmiş ve baslamtstn ki bunlar eski vükelâ ve kadeniz ile alâkası kesilmiş Macarisbine müzakerat ve muhaberab, fer • tan bu muhasara ve tecrit edilmiş manlar ve sahe gibi cok ehemmiyetli vaziyetten kurtuhnak için ttalya vesikalardır. Maarif Vekâieti bunları devleti muazzamasma el uzatmışkurtarmazsa çurüyüp mahvolacaktır. tır. Cumfmriyet' Kıymetli evrak Mahvoluyor! İtalya Macaristan 55 Halkın kalbini titreten keskin nareler yerine; şimdi tanbur ve ney sedaları yükseliyordu ibrahim Paşa Maamafth dunya, ne Rami Paşaya, ve ne de şeyhülislâm Feyzullah Efendiye kalmışh... Mustafa Paşayı azil ve katletti rer ^u iki adamdan Rami Paşa, vakiâ onrnı yerine veziriazam oldu. Lâkin, biraz sonra çıkan ve (tkinci Mustafa) nın hal'ile neticelenen isyanda Rami Paşa firar edip ortadan kayboldu. Feyzullah Efendiye ge lince: thtilâlcilerin eline geçti. Uç gün üç gece bir çok işkenceler çekti. Burnu, kulaği kesildi. Bir hay vana ters bindRrildi. Böylece Edirne sokaklarında gezdirildi. Sonra başı ce*e!inden ayrıldı. Ayağma bir ip takıldı. Sokaklarda »ürüklendi .. Ne kadar çarip ve ibrete şayandır ki, o esnada, bir cenazenin defninden avdet eden Ermeni papazlan bu vak'aya tesadüf etmişler, ve bu vak'a yollarınm üstüne tesadüf ettiği cihetle Feyzullah Efendinin yerde sürüklenen bassız cetedinin arkasından gitmeğe baslamışlardı. Bu hâdise de halkı pek çok güldür dü ve bu müfsit şeyhülislâma manevî bir ceza olmak şeklinde telâkki edildi. Bu kanlı ihtilâl neticesinde tahta ckan (Üçüncü Ahmet), mütemadiyen veziriazam değiştiriyor, fakat bunları sadece azlehnekle iktifa ederek hayatlanna ilişmiyordu. Ne çareki bu mesleğini tamami le rauhafaza edemedi. Günün birinde o da bir veziriazamın hiç yok tan kanına girdi. 1125 senesinde, (Kaptam der ya) olan (tbrahim Paşa) Veziri azam olmuştu. îbrahim Paşa, Topaneli idi. Evvelâ mahalle kahve lerinde ve sonra da kalyon ve ka. dirgalarda yetiştnişti. Cesur ve temiz k»lp!i bir adam ohnakla beraber, pek o kadar sozünü bilmez, ve bilhassa ne kadar kötü olursa ol. sun hiç bir ^fiydjs Iâfını esirgemezdi. Hatta bunun için kendisine (orsa, boca) derlerdi. tbrahim Paşa Veziri azam olali, henüz yhmi iki gün olmuştu. O gün (üçüncü Ahmed) in huzurunda hü. kumet işlerine dair bazı şeyler görüşülürken soz, (Damat Ali Paşa)ya intikal etmişti. tbrahim Paşa, bir çok sebepler göstererek Ali Pa. şanın katlini talep etti. Üçüncü Ahmet bımdan fevkalâde hiddetlendi: Çık . Cîözütn görmesin. . Diye bağırdıktan sonra Bostan eibasıya emir verdi. Orta kapınm J ör" » knfasını kestirdi. asude ve müsterih bir halde yaşaraağa başlamıştı... Herkese, yavaf yavaş emniyet ve Himat gelmiş, pa. ra mes'elesi de düzelir gibi olmuştu. Bir taraftan ticaret işleri yeniden inkişaf ediyor, diğer taraftan da memleketin harap ve perişan köşelerin. de umrazt eserleri meydana geli yordu. Uzun seneler, ırtırap ve sefalet icinde bunalan halk, artık geniş geniş nefes alıyor, her tarafta bir zev. ku safa hayatı uyanıyordu. İhtilâl ve isyanlarla geçen senelerde, halkın kalbini titreten sert ve keskin naralar, mühip ve ürpertici tekbir sa^alarma mukabil, şimdi her ta raftan, ney ve tambur «adalan yük. seliyor... Bo&aziçi'nin, Kâhtane'nin serin gölgelikleri, rengarenk ipek Iiler giymis olan kadın ve erkek kümelerile süsleniyordu. Kanlı ihtilâlller doğuran mec . lislerde, simdi helva sohbetleri yapılıyor.. Barıt ve kan kokan yer lerde, simdi lâleler açılıyordu. Pa. dişah. kendine uygıin bir veziri azam da bulmuştu. (Ürgüp) te (Muşkara) karyesinin saf ve »akin havan icinde doğan bu Veziri azam tbra. hhn Paşa idi... tbrahim Paşa, ruhan ve hissen Padişahile beraberdi. O da, harpten ve cidalden nefret ediyor. Memleketrn vfran ve harap köşelerini imar etmek; biraz da bu fanî dünyanra azap ve ıztıraplarına arkasını dönerek hayatın ezvak ve huzuzatmdan irtifade eylemek n . tîyordu... Koca tstanbul, yavaş yavaş bir bahar âlemme dönmüştü. tstanbul civanndaki kırlar ve bos • tanlar, güller ve ergtrvanlarla süslenirken, şehir binalannm büyük ve küçük bahcelerinde de renk renk lâleler açıyordu. Bu leziz hayat, hassas ruhlara da bir ilham tnembaı olmuştu. Kahvelerde ve hususî meclisierde, her gün veni bir sairin gazel ve kasideleri elden e!e geziyor; mestane hislerle sîislenen bu eserierde (Padişah Ü. cüncü Ahmet) 1e Veziri azam tbrahim Paşanın îsîmleri, samîmî bir hür. fnet ve muhabbetle yadediliyordu. tbrahim Paşa, gerek Padişah ve gerek halk tarafından kendisine gosterilen bu muhabbet ve tevec . cühlere tamamile liyakat kazan mak irriyor, »enelerdenberi zulmet ve taassupla örtülen umumî hayatı, medenî ve insanî bir nur île aydmlattnağa, halkı geniş bir refah ve saadete kavuşturmağa gayret edi . yordu. Bu zeki (oz Türk evlâdı), millet ve memleketin yükselmesî için ilim ve fikİT cereyanlanna ehemmiyet verilmesmi takdir etmişti. Onun için bütün himmet ve faaliyetle bu saha üzerinde yürüyor, kütüpaneler açıyor, medreseler yaptınyor, en mühim eserleri tercüme için ilk defa olarak ilmî encümenler vücude getiriyordu. (Tarihe ve akaidi di niyeye taalluku olan mühim eser . leri bu encümen vasıtasile türkçeye tercüme ettirdi. IMabadi var) Foto Fenrna (Beyoğlu'nda tstiklâl caddesinde) Foto Franse (tstiklâl caddesinde Vayinberg fotoğrafhanesi). Foto Kanzler (Taksim civarmda, tstiklâl caddesinde) Foto M. Oko (Beyoğlu'nda tstiklâl caddesinde 236 numara) Foto Rökor (tstiklâl caddesinde 115 numara) Foto Sebah ve Joallier (tstiklâl caddesinde 439 numara) Foto Süreyya (Beyoğlu'nda Tünel meydanında ) İktisatçılar bu usulü imkânsız buluyorlar Kastamonu meb'usu Hasan Fehmi Bey tahsildarların kaldırılması hakkında Büyük Millet Meclisine bir teklifte bulunmuştu. Bu hususta bazı iktisat ve il mi malî müderrislerile görüştülc Yüksek tktisat mektebi iktisat tnüderrisi ve Ticaret Odası Umumî kâtibi Vehbi Bey, bu husustaki ka . naatlerini bize şu şekilde anlatmıştır: < Vergi devlet masraflarının karşılığı olduğuna göre devlet ta rafından toplanması lâzım gelmek. tedir. Yoksa vergi, mükellefin kendi arzusile ve zamanında koşup te> diye etmeği düşün^c^i bir şey de. ğildir. Esasen her mükellefiyetin mahiyetinde istemek ve almak manası vardır: Devlet ister ve devlet alır. Millî tesanüde istinaden, devlet masraflannı karşılamak için halk tan kanunen muayyen bir para istenir. Bu para ne bir hizmetin bedeli ve ne de bir sigorta primidir. Bu itibarla mükellef, kendisin . den bir hizmet mukabili olmıya rak istenilen vergiyi tediyeyi düsünmez. Yani vergi mükellefin nzasına değil, mutavaatma mütevakkıftır. Büyük şehirlerde esasen doğrudan doğruya tahsildarhk teşkilâh mevcut olmadığmdan dermeyan edilen teklifin şehrimize taalluk etmiyeceği meydandadır. Köyler için de yukarıda soylediğimiz gibi, tarh ve ihbar hakkındaki kanunî ahkâma riayet şartile vergiyi köyde köylüden almak hem köylünün ve hem devletin menfaatine uygundur. Hiç yoksa bugün, verginin psi kolojik evsafı ve mükelleflerknizm vergiyi telâkki tarzı, cibayet husu. sunda tahsildarhk teşkilâtına ihtiyaç olduğunu göstermektedir.» Smtnönü'ndt ~pastwmacı Agop gf. Kayseri pasfarmacuarmın Kayseri Ticaret Odasında bir içtima aktettiklerini ve bu içtimada tstanbul'da fena cins paıtmna imal edildiğinden ve bunun KayserTye has olan pashrmacılık san'atmın inhitatma sebep olacağından bahsederek alâkadar makamlara müracaatte bulunacaklarmı yazmısük. Dün bu meı'ele hakkında şehruniz pashrmacılarfle temas ettik. En esld pastırmacılardan Eminönü'ndeki pas • hrmacı Agop Efendi bize şunlan soy • ledi: « KayserTülerin telâş ve iddialan beyhudedir. Şimdi tstanbul'da da çok güzel pastırma yapılmaktadır. Esasen burada pastırma yapanlar da gene Kayseri'lilerdir. Yalnız tstanbul'da yapılanla Kayıeri'den jıe'en pastırnıalmr arasında pek küçük bir lezzet farkı vardır. Çünkü lstanbul'da yapılan pastv malar yapılır yapılmaz piyasaya sevkedüiyor. Halbuki Kayseri'de yapıldıktan sonra bir müddet bek?ivor vc buraya gelinciye kadar da bir hayli vckit geçiyor. Bu suretle et, uzerindeki çi • mini iyice içiyor ve pastırma tam lez • zetini buluyor. Maamafih bu tstanbvTda da yapılabüir.» Eski pastırmaa Agop Efendi paıtır» manın makine ile kesilmesi hakkında da şunlan töylüyor: « Makine pashrmayı çok ince ke • siyor. Halbuki pastırma ağızda çiğ • nenmelıdir ki tadı cıksın. Onun için bıçakla ve kalm parçalar halinde kesmek daha iyidir. Zaten makine ile kesüen pastırmalar çabucak kuruyor.» Ruhanî ayın Geçenlerde Madrit'te vefat eden sabık tspanya sefirmin istirahati ruhu için dün Beyoğlu'nda Sent Es. peri kilisesmde ayini ruhanî yapılmıştır. Ayine, Papa'nm Türkiye'deki mümessili Monsenyor Margotti riyaset etmiştir. Yeni tspanya sefirile, sefaret mensuplan, diğer sefirlw ve konso. loslar ayinde hazır bulunmujlardır. Hakkt Nezihi Beyin kanaatleri Yüksek tktisat mektebi koopera. tifçüik iktisadî müderrisi Hakkı Nexihi Bey bize şu izahati vermiştir: « Hususî muhasebelere ait o> lan tarik bedeli istisna edilirse ver. giler, tstanbul'da ve diğer vilâyet • lerde esasen tahsildarsız toplan tnaktadır. Bu itibarla, ne tahsildar. lardan şikâyete hakkımız vardır, ve ne de olmiyan şeyi kaldırmağa imkân mevcuttur. Diğer yer leri mizde tahsildar istihdamı bir defa idarî bh* zarurettir, saniyen mü kelleflerin bulunduklan seraite uy. mak mecburiyetindedir. Bilfarz koylülerin kaza veya nahiye merkezine vergilerini gününde getirmeğe mecbur tutulmalan koylüler için cid . den büyük bir felâket olur. Hasan Fehmi Beyin vergilerini gününde vermiyen|erin aman deme lerine bakıltnryarak mallarma mii. racaat edilmesini istemeai bugün cereyan etmekte olan şekle nazaran daha çok fazla ağır bir keyfiyetth*. Yapılmak istenilen tekliften maksat tahsildar masrafmı kaldırmak ise, devlet vergileri için esasen vilâyetlerde böyle bir masraf yoktur. DL ğer yerlerde ise bu bir zaruretti.> lhalb@ırO@ır. Asrı evvele ait mOhim eserler bulundu Malatya'da Asur eserleri hak kında tetkikatta bulunmakta olan Fransız âlimlerinden M. Dölaport 3e birlikte bulunan şarkı kadim müj zesi memurlarmdan Hayrfar Bey, J evvelki gün şehrimize gelerek mü 1 ze idaresine raporlannı vermistir. ı Bu rapora göre, elde edilen çok ! kıymetli eserler, eski Türk ve Hit | tarihini tamamile aydınlatacaktır. j Eserler, 12, 13 asır evvel ine aittir. ı Bugünkü Malatya isminin de eski ve meşhur bir Hitit şehri olan Me • lit'ten alındığı anlaşılmıştır. Tekîrdağında Namık kemal ihtifali Tekirdağı Halkevi, Namık Ke mal Bey merhumun ölümünün yıl " dönünrS olan 25 teşrinisanide bh* ih~ tifal yapmağa karar vermistir. Halkevi, Tekirdağı'nda bir caddeye de Namık Kemal caddesi ismini ver • mek için teşebbüsatta bulunacak tır. Nevşehirli ibrahim Pasa Osmanlı ülkesinin seması üzerine •enelerdenberi nühuset bulutları ge. rilmişti... (üçüncü Ahmet) tahta çıktıktan sonra bu bulutlann bîr köşesi biraz yırtılmış, bütün o zulmet ve kasvetle geçen günlere, solgun bîr güneş hüzmesi gibi biraz nur. biraz hayat serpiliyordu. Padişah, tamamen sulh taraftarı idi. CPasarofca) muahedesinden son. ra tamamen bir sükun devresi açılmış; halk. senelerdenberi hasret kaldığı sulh ve sükuna kavuşarak timleri doğrudan doğruya Cumhu riyet neşredecektir. Bu resimlerin bhi baş, rfi ğeri boy olması ve siyah kâ gıda basılması Iâzımdır. ts tanbul haricinden resim gönderenler, boylannı ve kilolarını da bil dÎTnelidirler. Bu resimler, bir ha kem komisyonu tarafından tetkik edilerek evsafı lâzimeyi haiz olanlar harcırahlan gazetemiz tarafından tesviye edilerek müsabakaya iştirak etmek üzere, tstanbul'a celbedile eeklerdir. 73 numaranın evvelki qece makinesi sakatlandı Perşembe günü akşanu gece saat birde köprüden Boğaziçi seferini yapan Sirketihayriye'nm 73 numarah vapuru üsküdar iskelesine geldiği sırada makine aksanundan bhi kırrimış; vapur yoluna devam edeme miştir. Üsküdar yolcnlan çıktıktan sonra vapurda kalanlar tamam bir buçuk saat burada beklemişlerdir. Vak'a telefonla koprüye haber verildiği cihetle nihayet gene şirketin 58 numarah vapuru gelerek kazaya uğnyan vapur yolculannı almış ve yoluna devam etmiştir. Fakat bHhassa Beykoz'a gidecek olanlar ancak sa> baha karşı saat beşte yerlerine gidebilmişlerdir. ttalya dahi bir taraftan ordu v« donanmasi, kendisininkine faik Fransa cîhetinden ve diger taraftan Fransa'nm askerî müttefiki bulu . nan Yugoslâvya ve bunun arka sında bulunan muttefikleri cüıe tinden kendi mevkimi tehdit altın. da j?ördüğünden hiç olmazsa Yu • goslâvya'nm arkasmda ve merkezi Avrupa'daki Fransa'nm müttefîk leri arasında kendisine bir dost va üssülhareke tecnini için Macaristan'ın uzatmış oldugu istimdat elini kabul etmiş idi. Binaenaleyh her iki taraf siyasî istikbal ve mevki leri için hayatî ehemmiyeti haiz bu dostluk ve sıkı münasebatı bir kat daha tarsin için hiç bh fırsatı fevt etmiyorlar. ' Şhndiki Macar Başvekiimin zivar*ti aynca ehemmiyeti haizdîr. Çün. kü mumaileyhlmin hem kılıcı ve hem de siyaseti çok kuvvetli olduğundan Macaristan'da siyasî istikrara büyük hürmet göstermîstir. Soı günlerde muhaliflerden bir jıayiuı hükumet tarafına ceçerek Ceneral Göcnbrös hükumetinin mevkiini *&&. Iamlastırmışlardjr. Bu kuvvetli rücültt devlet ile Ijalya'nm roukad deratına hâkim MÖKTÖ Musoliol sag. Iam Uler sörebilir. İtalya' Maca riartan'm hak ve taleplerini bey * nelmilel kürsüde son derece mü dafaa^ ve iltizam edeceği şüchesiz < dir. italya hükumeti Macariştan'ı yalnız siyasî cihetten değilj^Jkti sadî sahada dahi kuvvetlendirmek istiyor. Bunun i«io Roma'da Macar RaîvekilinLn beraberiade bulunan iktisat Nazırı ile Jtalya arasınd* mühim ticarî mukaveleler akte . dilmistir. MUHARREM FEYZl Bir kaçakçının cinayeti Mardin'den bildirildîğine göre, Davut oğlu Mehmet isminde bir kaçakçı, kendisini ihbar eden Tahir isminde birini tabanca ile kafasın • dan ve goğsünden yaralıyarak 31dfirmüftür. Mehmet, kendisini yakalamak istiyen halkı da tabanca ile tehdit ederek firara muvaffak olmuştur. Katil siddetle aranmak tadır. Mezbaha münakaşası "' ( Birinci sahifeden mribatt ) umumiyeye bunu meranuniyetle ilâ ediyorum.> Muhittin Beyin bu beyanatı üzerine, dün Tevfik Salim Paşa şunlan söylemiştir: « Ben, meclisin bu i?i tetkik etmek üzere tavzif ettiği iktisat komisyonunun mazbata muharriri Galip Bahtiyar Beyin bizzat mez bahada yaptığı tetkikata müstenit beyanatına ve Cevdet Kerim Beyin bu beyanatını itmam eden sözlerine istinaden mütalea dermeyan et miştim. Makam namına beyanatta bulunan Nuri Beyin sözlerini, bu işi çok iyi bilen, çok iyi gören ve kendile rine güvendiğimiz iki arkadaşın mütalealarmı reddedecek mahiyette görmedim. Bunun içindir ki beyanattan sonra da kanaatini tebdiletmedim. Mezbahayı gördüğüm zaman, bahsedilen bu fenalıklarm düzelmi| olduğuna ıttıal peyda edersem ilk sevinecek olan benim.> Belediye Yıldız sarayını kiralıyor Yıldız gazinosunun yeniden ki ralanması hususunda Belediye ile Defterdarhk anlaşmışlardır. Belediye merasim salonu müstesna olmak üzere, gazino binasmı senede bin lira kira ile alacaktır. Şimdilik müddet hakkında mü zakere cereyan etmektedir. S o l h l h a t llşOerl Kızıl hastalığı ile mOcadele Son günlerde kızıl ve kızamık hastalıkları görülmeğe başlanmıştır. Bu hastahğın biran evvel önü alınmak için bütün mekteplerde aşı yapmak üzere yedi grup faaliyete geçmiş tir. Mekteplerde, sıhhî ahvalinde değişiklik görülen talebeler ihtilâttan menedilerek evlerine gönderilmektedir. Bir kaçakçı öîdöröldö Ezine'den bildirildiğine göre Cin tsmail isminde 14 yaşında bh* ka çakçı jandarmalar tarafından öl • dürülmüştür. Cin tsmail, mahalle aralarında kaçak eşya satarken jandarmalar tarafından görülmü? ve kaçarken atılan kurşunla yaralanarak hastanede ölmüştür. Belediye lokantası açılıyor Mösabaka şeraiti Müsabakamıza girmek için koyduğumuz şartlar gayet basittir. 1 Türkiye tebaası olmak. 2 Hiç evlenmemiş olmak (nişanlılar müsabakaya girebilirler). 3 16 ilâ 25 yaşında olmak. 4 Namuslu olmak. Başka hiç bir şart mevcut değil dh\ Mflkâfatlar Fotojfrafçılarımızın isimleri Gazetemiz hesabına güzellerm resmini çekmeği deruhde etmiş olan fotoğrafhanelerin isimleri şunlardır: Foto Amerikan (Beyoğlu'nda tstikîâl caddesinde 38 numara) Foto Artistik (tstiklâl caddesinde Kurtulus hanında) Foto Etem (Babıali'de Cağaloğlu yokoşunda) Foto Febüs (Beyoğlu'nda İstiklâl caddesmde) Bu aeneki güzellik müsabakasına girecek hammlara üç büyük mükafat vadediyonız. Birinciye 1000 lira tkinciye 400 » üçuncüye 200 » Zannediyoruz ki buhran zama nında ya)ni7 şu üç mükâfat bile müsabakaya girmek cesaretini göstermeğe değer. Ayrıca birinci çıkacak hanıma, millî müessese ve fabrika Iarımız bir kaç bin liralık hediye hazırlamışlardır. Bu müesseselerin baC. H. Fırkası nahiye kongreleri şında tpekiş ve Yerli Mallar Pazarı dün tamam olmuştur. Evvelki akşam vardır. da Küçükpazar nahiye kongresi topBu bin lira Kraliçenin Avrupa'ya lanmış ve içtimada kaza ve vilâyet yapacağı seyahat masraflanndan ta idare heyetleri de hazır bulunmuş mamen ayn ve nakit olarak takdim tur. Dilekler tesbit edildikten sonra edflecektir. Yol masrafları kendisine nahiye idare heyeti intihabına gecilrefakat edecek zatın masarifile bemiş ve sabık idare heyeti yeniden raber pasaport ve yemek ücretleri intihap suretile raevkiinde ipka e de dahil olmak üzere bizim tarafıdilmı>tir. Bu haftadan itibaren ka j mızdan tesviye edilecektir. za kongrelerine başlanacaktır. I Belediyenin yakında açacağı kooperatif lokantasına, Halkevi içti maî muavenet şubesi de iştirak et meğe karar vermiştîr. tçtimaî muavenet şubesi yüksek tahsilde bulunan fakir talebelere meccanen yemek verecek, fakir olmıyan talebeden arzu edenlere taIebe olmıyanlann otuz kuruşa yi yecekleri yemeği on beş kuruşa te min edecektir. Mandaya benziyen bir çocuk Hasankale'de marangoz Şamil Efendinin zevcesi mandaya benziyen garip bir mahluk doğurmuştur. Tek gözlü olan ve başı, bacakları, ve sair azası tamamen mandaya benziyen bu mahluk doğar doğmaz ölmüştür. Kadınm sıhhati iyidir. Tayyare Cemiyeti umumî kongresi Türk Tayyare Cemiyeti kongresi bu ayın 27 sinde Ankara Halkevinde toplanacaktır. Kongreye her merkezden iki murahhas iştirak edecektir. Kongrede cemiyetin raporu okunacak ve bu hususa ait olmak üze re murahhaslar tarafından teklif olunacak mes'eleler görüşülecektir. Bursa'da sahne hayatı Bursa (Hususî muhabirimizden) Burada sinema ve tiyatro mevsimi hüyük hareketlere sahne oluyor. Tayyare Cemiyetinin yaptırdığı ti yfttro binası buna başlıbaşına amil olmuştur denebilir. Ayın on yedi sinde üç temsil vermek üzere büyük san'atkâr Raşit Rıza ve arkadaşlan buraya geleceklerdir. Ay sonun^a da Muhlis Sabahattin Bey bir operet heyetlle tiyatroda konserler verecektir. Ayın ikisinden itibaren de tzmir şehir tiyatrosu tam kadro ile Bursa'ya gelerek dört temsil verecektir. tzmir şehir tiyatrosile Bursa fihnini yapan Vedat ürfi Bay de «ahneye çıkacaktır. Fırka nahiye kongreleri dQn bitti Bir çan yOzOnden bir adam öldöröldü Susığırhğ'ın Yaylaçaym koyün den Muhsin oğlu Hüseyin'le Meh • »et oğlu Hüseyn'in kaybolan bh> koyun çanı yüzunden aralan açıl mış. Köyde karşılaşan iki Hüseyin'ler «çanı sen çaldın, ben almadım» kavgasına tutuşmuşlar. Muhsin oğlu Hüseyin, arkadaşını bıçakla ağır surette yaralamış ve bfraz sonra yaralı Hüseyin ölmüştür. Katil tevkif edilmiştir. Bir artist mektebi açılacak «tstanbul Musiki San'atkârları Cemiyeti», ecnebi musikişinas ve bar artistlerinin tahdidi üzerine memleketimizde bir artist mektebi aç raağa karar vermistir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: