2 Şubat 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

2 Şubat 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet i Şubat [Hikâye muharrirleirnden Hol hister perili bir evde oturmak me ' rakındadtr. Zaman zaman perili ev hikâyeleri duymakta, fakat banlardan birini kiralamak fırsatınt bulamamaktadtr. Holbltter nihayet bir gazeteye perili bir ev veya böyle bir evde bir oda aradtğvn bildiren bir ilân dereettirmiştir. Hikâye muharTİrine bir çok mektuplar gelmistir. Maharrir banlardan Mi» Gendolen tmzalt bir mektuba seçmiş ve mektubun tarif ettiği adrese gitmiştir. Mis Gendolen genç ve güzel bir ktz~ dtr. Şehir civanndaki eski ve muh" teşem bir konakta ihtiyar halast ile hirlikte oturmaktadtr. Genç kızm verdiği teminata gbre konakta ge celeri misafirlere nk stk görünen hir kadm hayaleti vardır. Bu hayalet Mis Gendolen'in büyük annasine aittir ve mması kendi simasma çok benzemektedir. Muharrirle genç kıx arastndaki mükâleme devam ediyor.l Ertesi gece Holbister gene hayaleti bekledi. Fakat bir sey çıkmadı. Tam yatagma gireceği sırada pencerelerden bîrinin yanında gözüne bir beyazlık ilistL Beyazlık yavas Beş buçuk yavas insan sekline ghrdi... Sonra, yaslannda Nev birdenfoire kayboldu. Holbister baktı, zat isminde bibaktı, fakat bir şey göremedi. çocuk son gün Acaba uykusuzluk ve yorgunluk lerde basa çıkı yüzünden, aldanıyor muydu? Her lamıyacak derehalde öyle olacak. cede gayrita biî hareketlerc'e Yatağına girdi. Uzandı, ve bir bulunduğundar, kaç saat sonra uyanarak Mis Genra&geldiği ka dolen'e o akşam gordüklerini anlatdınlara taarruı ta. Hayalet gelmeğe başlamıştı! ettiginden anne* Mis, bn haiberden pek te memnun si kendisini bu DeHkanlt Nemat olfnanuf gorünüyordu: raya getirmif, «Ben bu çocugu Bu nayaletin sizden bu kadar muhafaza edemiyorum. Hükumet gizlenmesme sastun. Çünkü annem alsın ne yaparsa yapsm» demekte onun misafirlerimizden birile ko dir. tsmet Hamrn Nevzad'ı bir ailenustugunu bile söylemişti. ye vermis, çocuk evlâtlık edilen Belki benimle de konuşur. kan koca ile beraber yatıyormuf. Üçüncü gece Holbister saat onda Kendisinde gayritabif hareketler odasma dönerek lâmbasmı söndürgörülmüs, yatagından ayrılmif. Nevdü ve bekledi, on bir, on iki oldu. zat bir gün hamama gifmis adeta Sonra uyudu, ne kadar uyudugunun bir delikanlı vaziyetile kadınlarla Pek âlâ! farkmda degildi. Fakat ansizın u fazla alâkadar oldugu görülerek Şeraitiniz? yandı. Belki de bir gürültü yüzün Ne kadar kalacaksınız... derhal hamamdan çJcanlnuştır. den uyanmtsb. Etrafı dinledl OrtaNevzat zaman zaman mahalledeki Bhr ay. lık sessizlik içinde yüzüyordu. Gozkadınlara saldırmağa baslamif ve Ne isterseniz veriniz.. tekdtrlere: Size bir ay için elli isterling ve lerini dort açarak etrafa baktı. U yanık olduguna inanmıyordu. Mut« Kadmları çok begeniyorum, laka rüyaya dahnifb. Çünkü haya Elli isterling ile iki ay da kagüzel kadın görünce kendimde bir let orada îdi. labilirsiniz.. baskaldc gorüyorum.» diye cevap Kızcağızm sevinçten, gozlerinin Holbister yatagından sıçradı. Koş vermiştir. fçi gülüyordu. Bu elli isterlingin onun tu, hayaleti gordügfl yerde bir sey Bu garabet karsısmda mfitalealatsine yanyacağı besebelli idi. Fakat ler yoktu, anliyamadı. Anlaşılacak, nnı sordtıgumuz maruf doktorları Holbister cfe memnunılu: inamlacak bir sey değil*. Bir l&h mızdan Osman Şerefettm Bey bir Mis Gendolen! Ben buradan za evvel hayaleti görmüstti. Nasıl muharririmize demistir ki: çok hoslandun, Burada yazılarnnı olmostu da birden yok oluvermifti. Tenasult hissiyatm vaktinden tatlı tath yazacagım. Kapıyı açarak odadan çıktı. Tabİaevrd inkifafı kabiUir. Bu hal bir Hizmetçimiz Nani ile kocasılar ayakJarmın altmda çttırdıyordv. taktm ufak çocuklarda görülmüs nı size bırakacağtm! Onlar size bizDikkat etti. Hayalet sofada idi. Artür. Sebebi vücudümüz dahiline bamet ederler. Ben de halamla kendi tık buna rüya denemezdi. Onu ayan, sı mevat ifras ederek asap faaliyeidaireraizdeyiz. Betti biza hizznet beyan gorüyordu. Holbister hayaletmi tagaddiyi tesnin eyliyen bir taeder. tia oldugu yere kostu. Ne diye kofb a gaddelerin gayrimuntazam bir Mes'ele halk>lim*nustu. Genç Mis, hıgunu bilmiyordu. Fakat yetisemesurette tfrazatındaa mütevellittir. halasını çagırmağa gibti. Kiracılarıdt Hayalet tekrar kaçmıs ve Holbis Tenasül aletlerine icrayi tesir eden nı ona takdim edecekti. Fakat Genter, karanlık içinde ne yapacağını guddeler: huosyeler, mahfazai fevidolen kapıdan döndü ve sordut sasmnıstı. kalkilye guddeci ve guddei nuhami Halam sizin kJm oldugunuzu dir. Bunlardan birinin fazla ve yaHolister geri donerken bir Uraffınla""'k iatiyecek, ne diyeyim? hot noksan faaliyeti tenasül hisleri Holbister anlattu Hikâyeci oldugu tan havanın soguk soguk estigmi üzerine icrayi tesir eder. Gene böyhissetti. Dikkat etti. Sofada küçü nu söyledi. Yazı yazdığı gazetelcri le üç dort sene evvel sakalı bıyığı cük bir kap.ı aralıktı. Kapıyı itti, •aydı. Mis, onu dikkat ve alâka ile ve vücudünOn kiHan neşvünema girdi ve bakındı. Beyaz hayalet oraddnliyordu. buhnus azayi tenasüliyesl bftyfikleda idL Kostu ve yakaladı. Fakat kolGendolen, halasını ahp getirdi. rinkhte yaktn olan Mehmet isminde lannm arasında asndide bh* hayalet Siyah ipeklerini hışırdata hııırdata bir çocuk gazetelere mtikal etmişti. degil, sıcak, canlı bir msan vardı. gelen faala hanıro, ihtiyar, fakat Bu biçare Etfal hastanesmde öldü. Kollarından kurtulmak için sava dinç, gözlerl parlak bir kadındı. O Zannedersem mahfazai fevkalkilye sıvordu. da kiraaya nezaket göstermiş, ve de müteyeggk goründu. Şimdi 8 Holbister eline geçen bu vücudti ona ertesi gün odasının hanr ola buçuk yasında evlenme maraklısı bırakmadı. Yalnız sordut cagun soylemisti. Nevzat'ta dahİ böyle bir hal bulunHolbUıter ertesi gun döndtL Genması melhuzdur.> tnctndmiz mi? dolen onu odasma götürdü. Evi gezHıçkiran bir se«: dirdi. Sonra bahçeye çıkardi, dolaş Hayır, dedi, yalnız yüregim f etırdı. Daba sonra onu tekrar odasana tstanbul 1 OLA.) rotbol beyetlnden na çarpıyor. götürerek bvaktı. tebllg edümlatlr: Sonra aghya aglıya ilave ettit O gün hepsi bir arada çaylannı S/2/1933 emna gfinfl yapılacak rennl Beni yakalamanızı istemiyor Içtiler. Sonra 3ri genç kırlara çıktıfutool maçlan: dum. Sizm ktediğiniz bir hayaletti lar. Holbister, genç Mis'in mazisini Takrim stadmda Ben de size btmu gSstermek istednn, Bgremnek istedL Kızcağızm babası Beşlktaş . Vefa Kumkapı B. takımlan Büyük annemin elbiselerİ duruvor muoarebede maktul düsmüs, çok saat 11,30 h&kem Necml Bey. du. Onlan giydtm ve odamza gfar geçmeden validesi de ölmüştü. Onun Altınordu Beylerbeyl Iklnd kftme sa*t dun. İçin ailece baraz sıkmtıda idiler. Bu13,15 hakem İzzet Bey. na nmk&bil Holbister de kendi vazi Fakat ben sizi artik salrver Beşikta* Vefa . Kumtaıpı 1 lnd ta. yetini anlatb, yazdıgı romanlard'an kımlan saat 19 hakem Necml Bey. bahsfHti ve romanlarını ona hediye Neden? Fenerbahçe »tadtnda edecegini de söyledi. Siz bana nasip olan bîr prensIst. Spor . Penerbahçe B. taknnlun mat Gendolen memnundu. smiz! Bana varmaz mısinız? 11,30 hakem Artf Bey. Holbister hayaleti gormege hazn Genç kızm kalbi daha şiddetle Topkapı . nadolu 2 lnd kttme saat 13,15 landı ve ilk gece geceyarısına kadar çarparken, agzuıd'an bir kelüne dohakem M. Resat Bey. oturdu. Sonra bir elektrik feneri küldü: tst. Spor Penerbahçe blrtad takımlan alıp yaebğınm altma koydu. Kibrit, Peki! «aat 15 hakem AbduDah Bey. mum hazırladu Ocağı yaktı. Sonra S Nakitİ: lâmbayı söndürdü ve bekledL MAHMUT YESARl Saniyeler, dakikalar, saatler geçti... Sonra perdelerin biri iki rüzgâr Holivut'un 3 üncü sene 5 ind nü»arasında kabnış gibi patırdadı. Hohası zengin mündericatla ve güzel K Ibister'in yüregi oynamıstı. Acaba tstanbal ve İzmir'de bazı açdcgözlesimlerle intişar etmistir. Tavsiye ederiz. geliyor muydu?.. Fakat baska bir sey rin Japonya'dan getirdlderi mallan olznadı.. Uykusuzluktan sersemles * Mısn malı diye ithal ettikleri ve Av • meğe ba&lamıstı. Saat üçtü. Uyudu rupa'da sahlmıs Turk mallartna nuıkave ancak ertesi gün öğleye doğru Türk Anonim Elektrik Şîrketmin mabfl ithalat musaadesini sahte ves3<alar nyanarak hane hatkına muvaffak lı olan 3345 numarah kamyonetin levelde etmek suretile sahtekârhk yaptdc olmadığını anlatb. hası, 3 0 kânımusani 1933 tarihinde yol lan anlaştldığmdan lktttet Vekâletî Mis ona teselli verdiı da kaybolduğundan degiştirileceği üan Bugün olmazsa yann mutlak tetkStat yaptırmaktadır. ohmur. Dönkü kısmtn nuıasası Hayaletlerin dolaştığı ev; @ ( Vaktinden Evvel azmış! 5 yaşmdaki delikanlı kadınlara saldırıyor Fırka U. Kâtibinin dünkü hasbıhali Recep B. hars işlerimize dair kıymetli izahat verdi (Birinci $ahifeden mdbait) kadar devam etmistir. Yasar Nabi Beyin yazdığı bu piyeste Mete rolünü Sadettin Bey, Bekhan rolünü Samiye Hanım, Tuğrul rolünü Hilmi, Oktay rolünü Hikmet Beyler tetnsil ediyorlardı. Bu gençlerle diğer arkadaşlan pek ziyade beğenildiler ve alkışlandılar. lendirilmesi için azamî gayretle çalışıldığırtı gösterir izahat verdi, misaller zikretti. Ikind nokta hakkrada da şu izahatı verdi: Milli giinlerimizin tet'idi « Millî günlerimizi daha kuv vetli, daha heyecanlı, daha sen, ha~ reketli, sesli ve sıcak bir surette kutlulanması, inkılâba gönül bağlamış olan vatandaslann istedigi ve daima istiyeceği bir şeydir. Fırka umumî heyeti bunun için bir hazrrlık ko • misyonu yaptı. Bilhassa Cumhuriye* tin, önümüzde onuncu yıl donümü oldugu için umumî idare heyeti ha~ ztrhk komuyomı çahsmaktadır. ö • nümüzdeki seneden evvel bunu çı • lcaracaktır. Vilâyet idarei fıususiyelerile, Belediyeler de bu gfînün tes'idi için bütçelerinden takatleri nisbe tinde para ayıraeaklardır. On sene içinde vatandaşın hayatmda uzak tan, yakmdan btrbrrini takip eden bütün Cumhuriyet eserlerini raeralekete anlatacak tertibat yapmayı sfmdiden düsündük.> Recep Bey, önümüzdeki Cumrm riye bayrammın çok parlak sekilde tes'idi için alman kararlan kısaca saydıktan sonra, diğer bir suale cevaben C. H. Firkası programmda spora verilen ehemnıiyeti tekrar etti. Doktor Din isminde miitehasm bir Alman'ın getirilmekte oldugunu bildhdL Hasbihalini bitirirken Me te'yi yazan Yasar Nabi Beyle temsil eden san'atkârlara karşı takdirlermi tekrarladı vet « Ankara Halkevtnde temsil edilen Çoban piyesini yazmıs ve bizzat temsile de istirak etmis olan sah* Behçet Kemal buradadrr. Kendi •mi bize kua blr f ür okuması için sabneye davet ediyorum» dedi. Reoep Bey, uzun alkıslar arasmda kürsüden aynldı. Genç sair Behçet Kemal Bey de sahneye geldi ve bazı parçalannı asagıya naklettiğimiz sirini okudu. Bu kıymetli ve çok faydah toplantı da böylece nihayet buldu. Harp matollerl cemiyeti umoml mer kesdoden; 1 Harp malftnertntn aldıMari raaaa. lardan ne kadannm tekaüt ve ne kadan nnın maluliye» maası oldugtma dair baa malmüdurlOklerlnde tereddüüer hasü oL mu^tur. Bir harp malulOnfin tekaöt maaşı yoktur. Yalnıs maluliyet maası vardır. <1683> numaralı kannnun 30 onea maddesi ve 2/6/929 tarih ve 516 numaralı B. M. Mecllsl karan madblnce blr harp malulfi, terflh zammından ba&ka maaa namile hukumet bütçealnden ne kada* para alıyorsa bunun yekfina maluliye* maa^ıdır; 2 1847 numaralı kuana virgteJ nununun 2 lnd maddesi A ve D rlle bu kanun teahnameslnln 16 m a raad. desindekl çok açık •arahatlere göre maluliyet maaşlanndan kazanç vergisl kat'lyyen kesUemeı. 1847 numarah kanunuri 3 lnd maddesi A fıkrasmdakl 50 llradari fazla tekaüt maaslan lbarealnm harp malullerile hlç blr alâkası yoktur. 3 1890 numaralı buhran verglsl kanununun 2 lnd maâdesinin 8 ind fıkrası muclbince maluliyet maaslarmdan buh ran vergisl kesllemeı; 4 1 04 3 maddelerdeM kanm ahkS. nunm tamamen tatblkl Mallye Vekaleö cellleslnln 21/7/932 terlh ve 3634/34 nnmarah tamlml ve îstanbul Defterdarlı ğınm 31/7/932 tarlh ve 24434/602 numaralı zeyll İle malmüdürlüklerlne tamlm edOdlgi gibi bn kere 24/1/933 tarlh ve M22 numaralı tahrlratla kesilen kazano vergüerlnln ladesl ve bftdema kaaznç verglsl kesfhneemsl malmudulrftklerlne tamlm edllmlştlr; 5 Kanun ve emlrlerln bu esaslan dahllinde en nfak blr muçkulâta uğnyan meslekdaalarnnuan tahriren vey» »lfa • hen merkesl nmumlmlse behemehal mttracaatlerl rica olunur; 6 Malollyet maaşı ve kaearTç verg» hakkmda buyuk hlzmetlerl görulen malul bmbası Fahrl Beyefendlye tlenen tesekkür olunur; ' T 831 . «32 mhtear lkrâmlyelert 1»Uyelerlnln bordurolan, havalelerln irsaH •nmnmda Mallye Vekftlettne gönderüdig! M. M. Vekaleti yüksek makamından merkezl mnumlmtee tebllg buyurulmuçtur. Türk adıTann adi, Türk İsiTann isi! Hilkatteki en büyük maksadı anacagım. Lutfen kalkra ayaga o adı anacagım f Neler kazand'rmadı GarJ bu memlekete Biri de tarihi ld, tâyünde onun Mete Ştrurlu heyeeana duruyor rJmsal gibi O büyük Türk te birsJTMustafa Kemal gibL MeleTrçe ralK yapan o, asianca gSgreye' refi Zaten Ker TBrk Bir parça Mustafa Kemal demefc. akm eder, kaıî eden Türk'ün medenîyetî insanî rnsan edetı Türk'ün guneslerile dünya ufku agardî Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı >] Türk msanlık ugrona Malullere Recep Beyin hasbıhali Bundan sonra Recep Bey, sahnede hazırlanan kürsünün başına geç mis ve hasbıhaline söylece basla x mıştır: < Aztz arkadaşlar. Memleketin politika ve fikir hayatmda yeni takip yolu olarak yüz çevirdigimiz başlıca esas bir nokta Türk millî hayatımn konusma kuvvetile, konusnıa vasıtasfle takviyesidir. Ben ve arkadaslanm, hepimiz iyi ve uygun fırsatlardan istifade Ue memleketimizde koausmayı, ayn ve mühitn bir yol, bir is bir cereyan olarak telâkki ediyoruz. tstanbul'dald bu kısa bulnnufumdan istifade ederek fırka arkadaslanmla konusmak istiyordum. Fırkanun çalıskan ve degerli Vil&yet Reisi Cevdet Kerim Beyden bunu temin eden bir toplantı tertip etraesini istedim.» Mete temrili Recep Bey, nUbeten umumt bir toplantanın daha faydalı görülerek müsatnerenm tertip edildiğini ilâve ettikten sonra Mete temsUine temas ettL Recep Bey bu emsil için bir çok tenkit ve kusur noktalan bulunabileceğini, fakat tebarüz eden bir netice varsa, o da, meydana getirilen eserin kıymetim hazır bulunanlara tasdik ettirroesi oldugunu kaydetti, nihayet perdeleri bezden ve dekorlan kâgıttan yapılan ve böyle şerait içinde, mütevazi gençler tarafmdan tetnsil edilen bu eserin kendisile bir* likte bütün dinleyiciler tarafmdan takdir edildiğmde şüphesi olmadt gmı söyledi; ömrü henüz bir yılı bile doldurmıyan Halkevlerinde Mete gibi eserler sündiden bir yıgm tefkfl ettigini, bu eserlerin memleketteki tesirlerini kısaca izah etti. Bu vesile ile san'at hayatımızda bh* kaç mühim noktaya temas ederek, profesyonel san'atta da yeni bir san'at tarzmm canlandığını, meselâ San Zeybek opereti, Beyas At operetm * den adapte edildiği halde Türk san'at motiflerfle islenerek kıymetlen dhildigmi, gerek smemaalıkta, ge rek diger profesyonel san'atta göğsümüzü fjftrecek pek parlak neti celer olmamakla beraber, parlak bir Utikbal vadeden bh* baslangıcm ileri hareketleri gSzüktügünü söyledi Recep Bey, Mete'nm temsili münasebetile, memleketin san'at cereyanlanna böylece umumî fakat çok isabetli ve çok derîne inen bir bakısla istikatnet gösterdikten sonra, hazır bulunanlara fvrka esaslarm dan tenvirini faydalı gorecek cihetleri aorarak umumî konusmanm mevzuunu temin etmelermi istedL Mekki Hikmet Bey söz aldi ve Fırka Umumî Katîbinden halkın fırka elemanlan vasıtasile tenvh* ve irsadtna dair izahat rica etti. Behçet Kemal Beyin şiirinden bazı parçalar Aynlık aeısmı unuttum bîran gene Kavuftum madem bugün tstanbul Halkevme Toplulugun hayrant kaTbim çarptı derinden Size sel&m Ankara Halkevi gençlerin den! Ben de heyeeanimi sizlere sunaeağım; Mete vesilesile tarihi anacagım Sevgili büyüklerim, aziz arkadaslarîml Anacagım yer büyük Türk'ü, büyük' Yarınki maçlar m^^^^^ammm FRANSIZCA OGRENİNIZ MÜPTEDiLER iÇiN FRANSİZCA iKi KURS AÇILIYOR Haftada üç ders alü ay için yirmi dört Türk Hrasıdır. Kolaylık gösterilir. Kayit muamelesi açıktar. Her ders için anıf ve hususî dersler yardır. ^ Ankara: Haq Bayrarn caddesi îstanbul: 37.3, îstiklâl caddesi. m BERLÜZ MEK1EBİ I Şubattan 15 şubata kadar Halk hatiplerî Recep Bey halk hatiplerî teskl lâtı nasıl yapılacagmı, halk hatip lerinin vazifelermi ve Halkevlerinin bu ifte de yapacagı büyük mikyas taki yardımlan anlattı. Abdülkadir Ziya Bey, biri radyo nesriyatına, digeri de millî tezahü" rat günlerine aît olmak üzere iki nokta hakkmda Fırka Umumî Kâtibinin f ikhlerini rica etti. Recep Bey Radyo faaliyetinm ihtiyaca karsılık olacak kuvvette bulunmadıgını, fakat ulahı ve kuvvetrek eve haciz koydurttu, hükumat tan geldiler, kapılan mühürlediler; şiradi köşk hâlâ kapahdır, pancorlan sımsıkı örtülüdür, herkes oranın içini bos zanneder, halbuki Cingoz Bey arsanın yanrndaki evi de satın aldı, bodrumundan bir yeraltı yolu açtırdı, köske hep oradan girer çıkanz, kunse bilnaez. Kadm heyecan, teessür, korku sevkile üstüste anlatıyor, çorap so kügü gibi ardı arkası gelmiyen ha tıralannı, bilgtlerini sayıp döküyordu. Mehmet Rıza lüzumsuz teferruatı dinlemek istemiyerek gene kadmm sözünü kesti ve sordu: Cingoz dün gece orada mı kalacaktı? Ya... Sultamm... Yakalanma • saydı orada kalacaktı. Beni bu gece de orada bekliyordu. Mehmet Rıza telefona sarıldı ve Acıbadem merkezini aradı: Allo... Burası ikinci sube... Ben Mehmet Rıza... Mmtakanız dahilinde rahmetli binbası Nuri Beyin bir köşkü varmış. Evet Rıza Bey... Ora«ı hakkmda bana biraz Holivut îstanbul Havagazi ve Elektrik ve Teşebbüsati Sınaiye Türk Anonîm Şîrketi (SATGAZEL) Sahte takas mukaveleleri İLÂN Istanburda Havagazi ve Elektrik re Teşebbüsah Sınafye Türk Anonim Şirketi (SATGAZEL), kışm şn soğuk zamanlannda aileleriıi mahrukat tedarikini kolaylaftırmak arzusu ile şubat ayı için Te aile reisleri hüviyet cüzdanlannm ibrazı üzerine azamî bir ton teslim edilmek «artile Yedikule ve Kurbağalıdere (Kadıkoy) gazbanelerinde kok kömürünü istisnaen tonunu 20 liraya «atmağa karar vermiştîr. Şirket mezkur hüviyet cuzdanlanna verilen kömür miktannı işarel edecektir. Alıcınm arzusu üzerine mezkur bir ton kok ayda 500 kilodan iki defada teslim edilebilecektir. malumat verfr misiniz? Mahcuz bir kösktür Rıza Bey.. Dokuz aydanberi haciz fekkedilmemiftir. Kapısi, pencereleri, pancurIan kapah duruyor. Köskün eivarmda bir arsa var mı? Evet Rıza Bey, sagı arsadır, arkası bahçe. Arsadan sttnra ne geliyor? Bİrev. Kim oturur orada? Bir saniye müsaade buyurun... Evet... Bir saniye... Rıza Bey... Vasıf Bey isminde bir harp malulü otu" ruyor... Bir gözü kör... Fakat her zaman gelmiyormus. Mehmet Rıza, Cingoz Recai'nin Zeyrek'te, Hacı Zihni Efendinin oturduğu evin bitisigi evde Vasıf Bey ismile bir harp malulü olarak oturduğunu ve cbıayeti seyrettiğini derhal hahrladı. Bunu kendisine bizzat Cingoz itiraf etmişti. Bohçacı kadının doğru soylediğini anladı ve telefonu sube müdürüne vererek dedi ki: Emrediniz, kapah köskü, arsayı ve o evi derhal abloka etsin ler, girip çıkanlan hemen yakala nnlarl Şube müdürü telefonda sıkı emarler verdi. Telefonu kapıyarakt Oldu, dedi, sündi kus uçuı mazlar! Mehmet Rıza ayaga kalktıı Derhal ben de oraya gidlv» Taharri memunma d8ndüt Bu kadm mevkuftur. Fak'af hastadır, istirahatini temin ettirinis ve bırraya geliniz. Sizi beraber alacağım. Sonra kadma dondüt Hiç tneraklanma, dedi, Bn gece burada kalacaksın ama rahat €m deceksin. Eve haber de gönder. Merak etmesinler. Korkacak bir çey yok. Ben sonra senin ameliyatını da yaptırınm. Her iş yoluna girer, güllük, gülüstanhk olur. Merak etme. Kadın şube müdirile Mehmet Rıza'yı etekledi ve yalvararak, dua ederek taharri memurile dısan çıktu Mehmet Rıza, kat'î bir tavrrla, hem sube müdürüne, hem de kendi kendine söylüyormuf gibit Evvelâ, dedi, su Cingoz mes'elesini kökünden halledelkn. Biaf ayakbagı olmasım, iMabaei van İLÂN Cirıgöz Recai'nin harikulâde maceralarî Yazan: SERVER BEDİ 47 Ay Cmgoz Bey tutuldu mu? Benhn efendkn, velinimetim yaka ]andı mı? Ben fimdi ne yapacağnn, kimm eline bakacağım ? Diye hüngür hüngür ağlamağa başladı. Mehmet Rıza, Cingoz Recai'ye kullandığı adamlann ne kadar bağb olduklarım gorüyordu. fnce bir m e r hamet Juydu. Elini kadının omzuna koyarak: Ağlama, hatun! dedi. Yüzüme bak! Eğer bana bütün bildiklerini dosdoğru anlatırsan, hem efendinin cezası azahr, hem de sen kurtulur ^e rahat yasarsn. Ben seni yanıma ahnm, bana hizmet edersin. Kadm iki kolile de gozlerini ku ruladı ve Mehmet Rıza'ya baktı. Her türlü sorguya, suale hazır göriinü yordu. Mehmet Rıza sordu: Sen Recai Beyi ne vakittir tanırstn? Bohçaa kadm hâlâ yaslı gözlerile boşluğa bakarak biraz düsündükten sonra cevap verdi: Ben, dedi, Cingoz Beyi Ame rika'ya gitmesmden evvel tanınm. Ah ne iyi yüreklidir, ne alçak go nüllüdür benim efendün, sizden iyi ol... Bırak onu şimdi. Sen Cingoz'ü ilk evvel nerede gordün? Ah, sultanım... Onun evi bir değil, iki değil ki... Ben de unuttum onu nerede gördügümü... Topane'de mi, Acıbadem'de mi, Serencebey yokuşunda mı, Ayaspasa'da mı, Saraçanede mi, Ağahamamı'nda mı, Cihangir'de mi, Binbirdirek'te mi, Silâhtarağa'da mı, Salkımsöğüt'te mi, Rumelihîsarı'nda mı, Fatih'te mi, Beykoz'da mı, nerede görüstüğümüzü hatırlamıyorum. Bohçacı kadın böyle sayıp döker ken sube müdürü hayretle Mehmet Rıza'nın yüzüne bakıyor ve düsü nüyordu: Vay canma!.. Bu Cingoz mel'unu kaç yerde oturup kalkıyor, nerelerde yajıyor, hangi hüviyetler altında görünüyor, kimlerle konu çuyor?.. Mehmet Rıza hayret etmiyordu. Yüzünü hafifçe buruşturdu: Peki... dedi, son defa onu nerede gördün? Dün beni Acıbadem'deki k5s küne çağırtmıstı. Aksamüstü gittim. Bir kaç gece orada kalacaktı. Za vallı efendiciğim, demek o da yakalandı ha... Eh... Ne yaparsm... Hükumat bu, hükumat... Basa çıkılır mı hiç!.. Fakat yalan söylüyor sam yediğim ekmek gözüme, dizime dursun, Cingoz Beyin kimseciklere fenalığı yoktur, pırlanta gibi kalbi... Mehmet Rıza kadının sözüıtü keserek bagırdı: Hangi Acıbadem'deki köşk? Rahmetli binbaşı Nuri Beyin kÖfkü... Topraği bol olsun... Ben onlara da yazma, patiska, ipekliler, yünlüler götürürdüm... Sonra Cingoz Bey o köskü satın aldı, pancorlarını kapattı, kendini borçlu gibi gostere

Bu sayıdan diğer sayfalar: