8 Mayıs 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

8 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CH SULTAN Yazan: M. TURHAN Dil anketi 54 numaralı liste Ankara 7 (A.A.) Türk Dili Tetkik Cemiyetinden: Karşilıklan aranacak arapça ve farsça kelimelerin 54 mı • maralı listesi sudur: 1MAHSUS : 7MUHATAP Hususiyetten : 8MUHATARA 2MAHZEN \ 9Muhtariyet Koza faaliyeti başladı Bursada tohumcuların tröst yapması ve kredi üzerine iş görmemesi satışı azalttı Bursa ( Hususî ) Mayıs ayında Bursamn iki mevsimi birden baslar. BunJar: Koza ve banyo mevsimleridir. Şkndi yeni senenm koza vaziyetini anlatacağım. Geçen sene bütün Türkiyede (65,000) kutu koza tohumu açümıs ve bunun (55,000) i Bursada sarfolun muştu. Bu sene .bütün Türkiyede (76,000) kutu tohum açılmasma rağmen simdiye kadar ancak (51,000) i açılmıs ve satılmıshr. Bu farkm sebeplerini arasbrdım. tpek fabrikatorlann dan ve koza tohumcularmdan bir çoklarüe temas ettirten sonra vardığım netice sudur: Şimdiye kadar tohumcular, tohumlanm köyKrnün ayağına kadar göndererek kendilerine istedikleri kadar tohum verirler ve parasmı mahsu • , lun Bursaya getirildiği zaman alırlarmıs. Halbuki bu sene tohumcular bir tröst yapmıslar ve aralarmda teskü ettikleri (tohumcular birliğinin) verdiği kararla,. tohum Matlannı rekabete meydan vermemek için ayni şekflde olarak tesbît ve kabul etmislerdir. Bu fiatlar pera • kende olarak 150 • 160 kurus arasmdadır. Toptan olarak 130 kuruş... KöyKye evvelce olduğu gibi veresiye tohum satıknaması kararla^brümıstır. tste bu sebepler yüzünden müstahıü eskisi gibi bol keseden tohum satm sJa • mamıs, binnetice geçen seneye nisbetle sabflar hararetli olmamıştır. Maamafih bu karan veren birlik azalanndan ba • zılan bu vaziyeti görerek çok rtimat ettikleri ve tamdıklan müstahsiDere pa rasnu sonra almak üzerinde tohum vermişlerdir ki: Ancak bu sayede bugü • ne kadar (51,000) kutu sarfolunabü mistir. Şu halde bundan sonra sabş olmaz ve açılan tohum bu miktarda kalırsa koza mahsulü geçen seneye nisbetle biraz noksan çıkncak demektir. Manzaraya bakılına: Tohumcuların aralarmda bir (birlik) teşkil etmeleri; sırf kndi menfaatlerini kollamak ve rekabete meydan vermemek noktalanna matuf olduklannı gösteriyor. .Bu birlikten müstahsüin istifadesi cihetleri dusünül • müs değildir. Bilâkis müstahsüin tohum açmağa hararetle atılmadığı, sonralan göze çarpmaya başlamışhr. Bu sene hazırlanmış olan 76 bin kutu tohumdan (51) bminin sabldığına göre geri ka • lan ( 2 5 ) bin kutudan nihayet satılsa satılsa daha 10 veya 15 bini satılabile • eektk ki: Şu halde beş on bin kutu zi . yan olacak ve atılacak demektir. Birliğe dahil olan tohumcuların bu sene müstahsfle peşin para fle sabs yapmalanna sebep: Bazı köylülerm, mahsuHin idrakinde tohum paralarnu ver . memek için türlü hilelere müracaat etmeleri imis... Bilmiyorum bu nokta ne dereceye kadar doğrudur? Bütün bunlara rağmen kozacıhgı tesv3c için ipekçilik enstitusü müdürü Tahir ve koza borsası komiseri Mümtaz, Şükrn Beylerle Ticaret Odasmdan bir azadan mürekkep heyet köylere ve kazalara gidip halkı irşat etmektedir. Her sene koza mevsiminde ortaya çıkan bir mesele daha vardır: Banka raizleri... Ve banka kredueri... Çünkü: Koza mevsimme girfldiği zaman kumüsyon , cuiar, tüccarlar ve fabrikatorlar ban kalardan toplu para çekerler. Bu sene tüccarlarm bir kısmı kredilerin az olmasından ve faizlerin yüksek bulunusundan şikâyet etmektedirler. Halbuki dün kendtsile bu mesele etrafmda görüştüğüm Osmanh Bankası müdürü M. Vizantal bana dedi ki: ( Herkesm vaziyetine göre mü nasip bir kredi açıyoruz. Faizlere ge • lince: Senelik kumüsyonla beraber alelumum ( % 1 2 ) den fazla faiz kat'iyyen almıyoruz. BiThassa .buyük tüccarlara daha müsait serait bile gösteriyoruz..) Artık bugünlerde tohumu acılıp baziran ortalarmda mahsulü idrak oluna cak olan koza için, bilhassa (koza hanı) denüen koza borsasında hummali ha •, zirlıklar baslamıs bulunuyor. tpek fabrikatorlan da koza vaziyetini çok ehemmiyetli ve dikkatli bir alaka üe takip ediyorlar. Mtua ıtAinro Bu akşamki program İSTANBUL : 18 sazt (Vedia Rıza H.) 18 or kestra konseri 19,30 fransızca ders (müptedileTe mahsus) 20,00 saz (Ser vet Hanım) 20,30 saz: (Safiye Hanıır ve arkadaşları) 21,30 tekrar orkestn konseri, ajana, borsa haberleri ve saat ayan. ANKARA t 12,30 Grâmofon plâklan neşrryari18 muallim Zeki Bey idareandeki M. M. Mektebi korosu 18,40 gTamofona de vam 19,10 Gitarsolo. (Sadrettm B.)19,40 grafomona devaın 20.10 ajans haberleri ve hava raporu. VARŞOVA : 18,05 musiki 19,05 kafe konser * 20,50 havadisleT 21,05 halk konseri22,40 havadisler 22,45 piyano Ballade F. Dur (Chopin) ; Etude (Liszt) 23,30 kafe konser 24,05 dans musiki, 9 = 8 Mayıs 1933 112 Beyazıt, kardesi Cemi öldürecek adama bütün hazinesini vermek istiyor, fakat bulamıyor! Şkndi bu anlayısını Papaya anlatmak istiyordu. Çünkii onun, kendıni ileri sürerek şu veya bu tesebbüsierde bulunmasını artık iğrenç görüyoedu. Düzcesi içinde bir bosalmak, bir kusroak ihtiyacı vardı, bu ihtiyaç içinde kTvranıyordu. Fakat beri tarafta Papa, hıristi • yanlık âlemmi ayaklandırmakla meşguldü. Yeni bir ebli »alip hazrrlamağa savasıyordu. Basta Macaris • tan olmak üzere bütün devletler bu tesebbüsü hoş görüyorlar ve Papa ya güleryüz gösteriyorlardı. Mısır •ultanı bile haçhlar ordusuna yardım etmek fikrlni güdüyoedu. Ancak, Inristiyan devletler arasındakî gizli çekememezlikler, Papanın düşünceilermi lcuru kuruntu halinde bırakıyordu. Diller biribirile uygun, gö • r'iller biribirinden uzaktı. Bu sebeple, Papa hareketsizliğe sürukleni yordu. Bu iste en atesli görünen gene Macar kralı (Matyas Korren) di. Türk akınlanndan mülkünü koru • mak ve o akınlan kaynagma «ür mek içm didinip duran bu kral, elçi Szerine elçi göndererek Papadan Cem Sultanı istiyordu. Onun d&sü nüsüne göre Cem, başlı başına yöz fcinlik bir ordu idi ve bu oroHıyu Beyazıt aleyhine yürütuıek, lnristiyanlan kurtulusa erdirmek detnek ti. Beyazıt ta telâs içinde idi. Kardefinin bir hıristiyan ordusile Rumeliye veya bir Mısır ordusile Anadoluya geçmesinden korkuyordu. Vene lik aleyhine baznlamak istedîgi donanmayı yüzüstü bırakmıstı, Ma • car budutlarında sulhü muhafaza ediyordu. Fakat Cem, kâbustan kurtulamıyordu. Uykusu perisandı, yü • reği nes'esizdi. Bu derde bir çare bulamadığı için üzülüp duruyordu. Bir adam, zeki ve cesur bir adam çiksa, su Cem işini kökünden düzelt•e Beyazıt, bütün hazinesini vere cekti. Fakat boyle bir adam yoktu. Vezirler, beyler, ağalar ve herkes beceriksizlik içinde sürünüyorlardı. Beyazıt, bütün adamlannın Ceme karsı âciz görünmelerinden, onu yok etmek çaresini bulamamalarmdan da »yrıca buylanıyordu. Roma daki Cemi tstanbulda bir yolunu bulup yok edemiyen bu adamlann ona do*t olduklannı sanıyordu ve bu yanlis görüsle de Cem içm kendi kendine bir tuzak kurmağa yelteniyordu. Lâkin dileği bep içinde kalıyordu, bh* hamle yapamıyordu. tşte Cem, bu gürültü arasında Vatikanın misafiri olarak yasryordu, Papayı gördüğü yoktu. Hemen hemen bir damın altında bulunduklan balde biribirlerini göremîyorlar dı« tcmaslan hep teşrifat memurlan vasıtasile vuku buluyordu. Sanki Papa, Cemi görmekten çekiniyordu. Cem de onu aramaktan riksiniyor du. Günler, haftalar, aylar böyle geçti. Romaya Avrupanm her yanmdan elçüer gelip gitti, Cemin adı etra fmda çesk çesit pazarlıklar döndü ve nihayet Macar kralı biraz ağır basar gibi oldu, baçlılar ordusunun bütün masrafını yüklenmeği deruhde ederek Cemin kendine verilmesine Papayı kandırdı. Sekizinci 1 nosan, bizzat Cemin boyle bir seyahate nza göstermesi şartile Matyas Korvenin teklifini kabul etmisti. Vatikan diplomatları telâs ve teessür içinde bulunuyorlardi. Çünkü Cemi elden çıkarmayı bir ziyan sayiyörlardı. Onlarca, Türkler aleyhine Cemi silâhlandırmaktan ziyade onu korkunç bir silâb gibi uzaktan kuilanmak fayda getirecekti. Yapılacak harp, belki kaybedilebilirdi. Halbuki Vatikanda tutulacak Cem, daima galip demekti. Papa, bu mülâhazalara kıymet vermedi. Bir ebli salip seferi kur mak zevkine kapıldı, Cemi Macaristana göndermek fikrine saplandı ve onu bir gün yanına çağırttı: Sizi, dedi, Macar kralına göndermek isterim. Oradan tahtınıza yol bulursunuz. Nanl razı mısınız? Cem, su açık cevabı verdi: Şimdi ben »izin reyiniz üzere Engrosa varıcak, amn askerile efali islâm üzerine varmak lâzımgelir. Anlann üzerme bu veçhile vancak ol yerin uleması benim küfrüme hükmeder. Ben hod dinimi cihan saltanatına vermezin. Osman memleketi kande kaldi? Papanın yüzü kipkirmızı oldu, sillelenmis gibi bir acı duydu. Elinden gelse, tsanın yer yüzündeki saraymda islâmlıktan dem vuran ve hıristiyanlığa nefretini haykıran bu adamı çarmıba gerdirecekti. O, vatan muhabbetmi din sevgisi altında ifade edebilen, islâmlığa baglılık altında Türklüge askını ve saygisını söyliyen talihsiz prensin vicdanmı görecek kadar derin bakışlı değildi. tsa tarayında yalnız tsaya secde edilmesini istiyordu. Bu sebeple fena halde sinirlenmisti, bir seyler yapmak ve Cemi incitmek istiyordu. Onun pervaszı bîr çehre ile rahat rahat ofurduğunu görünce dayanamadı, bafinı çevirdi, homurdandı: Var imdi it gibi bir bocakta kıvnl, yat! Papa, Cemin fransızca bildiğini ya duymamışti, ya hatırlamamıştı. Yok*a bu cüreti gösteremezdi, bu ağır sozü »öyliyemezdi. Nitekim Cemin yerinden fırladığmı ve: «tt, Hi bulur. Lâkin size gelen itten de beterdir!» diye haykırdığını görünce faşırdı, hatta, ürktü, çehzadenin yumruklaşmak üzere bulunan eline yapıştı, boynuna sanldi, yalvarma ga giriçti, güçlükle gönlünü aldı! [•] (Mabadi var) [*] Merhum hod efrenç dilin ve yazmasın feslh Mllrdl, SgrenmiştL «Pes slze gelen itten beter olmayıp ya nice olacaktı» dedl. Papa şerefsar olup bin turlü itizarla ve ahsen vecihle musafaha edip gene mekânına gönderdl.] Vakıatı Cem S: 23 SMVHABİR M Muhbir\12MÜDDET 6MUHALEFET 13MÜZEPZEP Listelerden çıkan kelimele rin mânalan birden fazla ol anlann her mânası için ayn karsılıklar ileri sürülebilir. Karsılık gönderen zatlann gönderdîkleri kar&ıhklardan duyulmuş ve işitilmis olmıyanları hangi kaynaklardan aldıklannı göstermeleri rica olu nur. Yeni karşılıklar Litte: 48 ŞAKAVET: Haydutluk, ŞEHİR: Ulu yurt, ŞEK: Kuşkulanma, ŞEKİL: Taslak, ŞENAAT: Kötuluk, ŞEVK: Çok Istek, ŞEVKET: Dluluk, ŞIK: Süsiü, ŞUH: Oynak, ŞÜKRAN: İyilik büme, ŞÜMUL: İçlne alma. Üsküdar 36 ınc nnektep muallimlerl •»* BELGRAT: »^ 1 7,35 plâklar 18,05 ahnâncâ ders " 20,05 konseT 21,05 ZagTepten 23,0? havadisler ve tsigan musikisi ROMAÎ Lute: 49 TAHAKKUK: Dofru ve yanlışlığı anlasılma (arastırma), açık anlaşüma, lyl anlasüma, açığa çıkanna, TAHAKKÜM: Üstünlük taslama, caka yapma, TAHKİM: Saglamlaştırma, dayanüdı yapm^ TAHKİR: Aşa gönne, alçak görme, küçük görme, TAHLİL: Parça parça ayınna, TAHMİN: Uranlamak (uranlama), türkçedlr, ölçü, bdçlm, açmak, manalannadır, TAHSİL: E e getirmek, toplamak, dolaşıp alma, TAHSİS: Baalı başına kılma, TA HAYYÜL: Anda kuruş, andan geçinne, zügürt avunması, TEÇHÎZ: Süslemek, düzmek, TEDAVİ: Sağlamak, iyileştlr mek, sürekli bakun, TEDAVÜL: Elden geçlrme, elden sürülme, elden dolaşma, dllde gezme, dllde dolaşma, TEHAŞÎ: Kınmak, pek gözlü, çeklnmez, çekinml yerek, TUHAF: Şaşüaack, şaşanm, sasma. Eyüp 36 ıncı mektep mualllmi İ. Hakb *** LİMte: 50 ,"""**! AFtV: Suç bagıslama, AHtTr And İç me, söz verme, baglanıç, AK4R: Kazanç, getiren mulk, AKIL: Mcy. meyslz (akıl sa), eskl türkçedlr, AKİM: Boş, bl hude, fcısır, ALAKA: Gnül sevme, fli şlk, bağlanıs, ALÂMET: Belleme, nlşan, bügillk, ALİL: Kötürttm, sakat, AMELÎ: İşlenilme, işe baglı, ASIR: Yflz yü, İkindi vakti, AŞIK: Gönül verme, AVAM: Her kes, bütün halk, ATfP: Yüz ki2art'ıtı nesne, AYNEN: Tıpkısı, kendlsi ohnk. Yeşllköy: Pevü» Altug AFV: Suçundan şreçmek, AHT: 8öz verme, AKAR: Gelir, AKTL: AnlaTia, AKİM: Kısır, ALAKA: IHş'k, ALÂMET: BUgilik, kccaman, ALÜ.: EksikH. ASIR: Yüz yü, AŞK: Tutknnluk, AVAM: Ayak takımı, AYIP: ütanüacak şey, AYNEN: Tıpıtıpına. Üdcüdar 24 üncü rrs^tep muallimleri **» AFİV: «Afv»: Suç, bağışlamak, AHIT: €Aht»: Ant, söz verme, AKAR: Gelir, AKIL: cAkl>: Us, AKİM: Kısır, ALAKA: İllşik, ALÂMET: Bilgilik, ALİL: Sakat, AMELÎ: Yapma. ASIR: Yüz yü, ikindi, AŞK: Çok sevme, sevgi (dolanmak, sa rümak), AVAM: Bayağılar, ayak takımı, AYIP: Çirkinlik, utançlık veTen $ey. AYNEN: Kendlsi gibi. Çubuklu 37 lnci mektep muallimleri *** AFİV: Afv: Suçtan geçmek, AHIT: Aht: Söz verme, AKAR: Gelir getiren jer, AKIL: Akl: Us, AKİM: Kısır, ALAKA: İllsik, ALÂMET: İz. ALtL: Dertll. AME Lî: İş ile, ASIR: Asr Yüz yü, AŞK: Çok sevği, AVAM: Ayak takımı. AYIP: Ayp: Çlrkin suç, AYNEN: Olduğa gibi. Paşabahçe 36 ıncı mektep muallimlerl * ** AFİV: Bağışlamak. suçunu görmemek, AHİT: Ant, söz venne, AKAR: Gelir, gelir getiren, AKIL: Us, AKİM: Kısır, verimsiz, yapüamama, ALAKA: Baghlık, ilişiklik, ALÂMET: İz, belirik, Işmar, kocaman, ayıngan, AMELÎ: Işle, işliyerek, ASIR: Yüz sene, AŞK: Vurçunluk, tutgunluk. çok sevme, AYIP: Ütanüacak nesne, yiiz kızartan iş, (Türk malı olmuştur), AY NEN: Tıpkısı, değişiksiz. Çamlıca: Celâl Etem *•* Liste: 51 HAK: Tanrı adı, kaybolmıyan nesne, dogru iş, HAKARET: Hor görmek, çir klnlemek, saygısızlık, HASET: Kıskan mamak, çekememek, HASRET: Elden çıkana özenmek, kavuşmak istemek. HAZ: Sevinç, hoşlanma, HAZIM: Yemegi eritmek, sinirmek, kendini tutmak, HEDEF: Vurulacak yer, varılacak iş, HEDER: Başemek, yersiz kan dökme, HİDAYET: Dogru yol göstermek, dogruluk bulmak, HİKAYE: Geçmlş nesneyi s^ylemek, yu mak anlatma, (es\ü türkçe), HILÂL: İki gecelik av. HISSEDAR: Payalma, ortaklık yapıcısı. Yeşilköy: Fevzi Altuğ 21,10 grâmofon plâklan neşriyati ve bîr musahabe 21,35 havadislar 22,05! hafif musiki 23,05 havadisler 23,20 hafif musiki devam ediyor 24 hava disler. VİYANA : 17,10 halk musikisi 17,40 gençlik saari ve bir konferans 18,30 piyano ve viyolonsel konseri: (Matmazel Edith Woehtel ve Mosyö Ernst Neu mann tarafmdan)19,05 muhtelif musahabeler 20,05 orkestra konseri20.53 havadisler 21,10 konser 22,20 ha » vadisler 22,35 akşam musikisi. BÜKREŞ : 18,05 radyo orkestrasî 20,05 Kön • " feıans 20,45 grâmofon 21,05 Ku artet 21.35 tenkit 21,50 iki piyano ile konser 22,50 havadisler. BUDAPEŞTE: 18,05 konser 19,05 almancâ ders 19,35 grâmofon plâklan 20,20 kon ferans 20, 50 tsigan orkestrast 21,50 konferan«Iar 22,50 havadısler 23,05 Brahms'ın eserlerinden koneer 24.35] cazbant. Talebe Birliği kongresi Millî Tiirk Talebe Blrliğinden: Blrllğin Ikincl kongre^ll mayıs pcr şembe gunü saat 13 te Halkevlnde topîanacaktır. Kongre elçilerinin gelmelerinl rica ederiz. ; Domates ve salça ihracı teşebbösö Ticaret Odası taze domates ve salça ihracı meselesfle ehemmiyetli surette meşgul olmaktadır. Bazı memleketlerin, bilhassa Balkanlardaki komsulanmızm en birinci ihracat maddelermden olan domatesin ambalâj şeküleri, başhca ahcılan, ne suretle ihraç edüebilecegi ve bunun için ecnebi memleketlerfle yapılan teskflât tetkik edilmektedir. En ziyade domates Hhal eden Almanyadır. 100 kiloda alman gümrük resmi ambalâja göre 515 mark kadardır ve 100 kilosunun fiata 45 marktır. iş Bankasının Kadıköy, Usködar ve beyazıt şubeleri İş Bankası, Avrupada olduğu gibi mahaUe bankalan tarzmda sehrimizde üç yeni sube açmak hazırhklanna baf lamıstır. Bunlar Kadıköy, Üsküdar ve Beyazıtta açılacakbr. Bilhassa bu yerlerdeki halkın tasarruf paralarını bankaya yabrmak için bir çok vakit kaybet • mesine ve masrafa girmesîne meydan vermemeği istflıdaf eden yeni şubeler temmuza kadar açdacaktır. Konferans Umumî müfettişlerden Selim Sırn Bey 8 mayıs pazertesi günii saat 15,50 de Erkek Muallim mektebi konferans salonunda «Memleket Aşkı» atlı bir konferans verecektir. Konferans umu ma açıktır. K ^ M yok flursa mensucat fabrikalarında Nafıa mektebinde tahkikat ya • Nafıa Fen mektebinde tahkikat pümakta olduğu hakkmda bazı haber • mesai saati Borsa (Hususî) Bvada HaBc Fırkasmın himayennde teşekkül eden ve dört yüze yakm aza«ı bulunan (Umum dokumacdar ve ifçüer bnliği) ntn, HaBc Fırkan ve hükumet nezdînde yaptığı teşebbusler uzerine taleplerini tetkflc için mubtelit bir komisyon faaliyete geçmifti. Bu komisyon dün bütön Bursa men • sucat fabrikatorlan Belediye salonun da tophyarak «fabrikalann mesai saatlerini tanzim ve hepsinîn ayni zamanda işe baçlıyarak ayni zamanda tab'l yapmalarını karar altına aknıstır. Bundan maksat; memlekette bazı fabrikalann ifçilerini haddinden fazla çalıştırmalanna meydan vermemektir. Yalnız arzu eden fabrikalar bu mesaiden fazla çalifmak isterlerse ildnci bir isçi postan kullanmağa mecbur olacaktır. lsçüer bu ka rardaa memnun olmuslardır. ler verflmekte ise de mektep müdinyeti bunun aslı olmadığını söylemektedir. Kanunen iHc tahsUin Türk mektep lerinde yapılması mecbtridir. Fakat ilk tahsUini bitiren bir talebe lisan ögrenmek maksadile bir ecnebi mektebme girmek istediği takdirde gene bu mekte bin uk kısmma ahnmaktadır. Halbuki Türk mektebinde ük tahsfli bitirenlerin ecnebi mekteplerinde tekrar Sk tahsili takip etmeleri kanuna uygunsı^z görülmüs ve bu hususta aiâkadarlara tebligat yapılnuştB, Ecnebi mekteplerde ilk tahsil Yılan ihracatı yapmak arzusfle dün Büecik «Hususî» Dört sene Avrutstanbıd Ticaret Odasma üç müracaat pada ta» üzerine tetkikatta buluaan mivaki olmuştur. Müracaatçiler arasukla mar Ali Rasim Bey bundan evvel An mühim bir çiftlik sahibi de vardır. karada tesis ettigi somaki mermertası Bunlar: «Bir çok yılanlanmız var, «Hacı Bektaş tası» fabrikasuu susuzluk nereye satahm?» diye Odadan malu • dolayuile isletememiş ve ayni tastan mat istemslerdir. mebzul bir halde bulunan Bilecikte VeOda, müracaat sahiplerine, işin tetzirhana fabrikasuu naklederek ruhsat kik safhasında olduğunu, tetkikat bittiknaraesini aunıshr. ten sonra kendilerine izahat verilece Ali Rasim Beykt ifadesine göre memğini bildirmistir. leketimizde somaki mermertası çok ol Alâkadarlarm verdikleri malumata dugu halde islenmemistâr. Bu tas için göre tam yılan ihracat zamaıudır. Yıttalya ve Belçikaya senede yüz binlerce lanlar çiftleşme mevsimi geldiğinden dilira vermekteyiz. şüerini aramak üzere dolasmağa çıkmısBu tastan masa üzerleri lâvman, dulardır. Bu bolluk daha on bes güne kavar kaplamalan, zemin dösemeleri, mer dar devam edecektir. mer sütun, hokka takımlan, saatler velBlhassa Anadoluhisan taraflarmda hasd bütün evani ve taş sanayiinde kulpek fazla yılan vardır. Zaten müracatlanılan her şey yapılmaktadır. lerin ekserisi de Anadoluhisanndan vaAli Rasim Beyin Ankara Ikbsat ve taki olmaktadır. Alâkadarlaruı her biri sarruf haftasmda teshir ettiği vitrini biihracat imkânı elde edflirse günde bes rinciliği kazanmı* ve cemiyet tarafmdan on yılan tutabileceklerini ve yılan ticamadalya ile taltif edilmiştir. retinin çok kârlı olduğunu söylemek • Avrupa fabrikalan derecesinde mütedirler kemmel olan bu müessese yakmda fa aliyete geçeceknV. Çetin Bilecikte somaki fabrikası açılıyor Yılan ihracatı yılan hikâyesi oldu SÜREYYA S i N E M A S 10 mayıs bu çarşamba akşamı saat 21,45 te MÜNİR NURETTİN Mevsimin son konseri Biletler şimdiden satılmaktadır. (303b) Kadıköy HBI^HB Uskadar Hâla sinemasında Orlof, Çarın elması Mümessüleri: Ivan Peboviç, Lîyan Hayd. tlâveten: Dünya havadisleri.. t Duhuliye 15 kurustur. KARtLERtMlZE KOLAYLIK Aylık abone Hususile vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta • zaman kendi adreslerine alabO • mek için bizden bazı kolayhklar is temektedirler. Bu aziz karflerin arzulannı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulü ittihaz etmeğe karar verdik. Ay • ük abone bedeli yalnız Alman harp filosu Hitlerin huzurunda manevralar yapacak Berlin 7 (A.A.) Başvekil M. Hitler Alman harp filosupun %£ ve 23 mayısta Baltık denizinde gece ve gündüz yapacağı talimlerde hazır bulunacaktır. M. Hitlere donanma kumandanı Amiral Reader ile millî müdafaa ordusu kumandanı jeneral Von Blom berg refakat edeceklerdir. Beynelmilel Ticaret Oda.arı kongresi Viyanada toplanacak olan beynelmilel ticaret odalan kongresine Istanbul Ticaret Odası namına M. Nermi Beyin iştiraki muvafık görülmüs ve kendisine tebligat yapünuşbr. Ticaret odası bir kamus hazırlıyor Bursada iki banyo kapatıldı Bursa (HususîJ Belediye Re»i Muhittin Beyle Belediye zabfta müdürü Rıfkı Bey dün Çekirgedeki kaplıca ve otelleri teftiy etmislerdir. Muşambaları yırtık veya ufaktefeği eksigi görülen bazı hanvun ve otelieri kapatmışlardır. Vilâyetçe bu sene Çekirgeye ki doktor taym olunmustur. Bu doktorlar banyo iara gelecek olan bütün misafirleri parasız muayene edecekler ve birayelerine göra banyo tevriye edeceklerdir. Bu iki doktora verilecek olan altmuar Iiradan 120 lira Scret kaplıcalar ve otelciler cemiyetmden •Imacaktv. Beş marul 10 kuruşa Bursa (Hususî) Bu sene sehrimizde sebze fiatlan geçen senelere nisbet edilmiyecek kadar ucuzdur. Meselâ 10 marul beş kurustur. Daha buna benzer bütün sebzeler bol ve ucuzdur. Amerikan filosunun manevraları San Pedro 7 (A.A.) Amerikan harp filosunun Kaliforniya sahilleri açığmda yapmakta olduğu ınanev ralar dün bitmiştir. Bu manevraların son safhası olan muharebe tak Jidine 60 denizüstü gemis; ve 300 e yakm tayyare istirak etmistir. Tayyareler, kesif bir sis olması na rağmen, bütün hedeflerini elde etmislerdir. İstanbul Ticaret Odası tktısat Vekâletinin yardunüe memleketimizde 3k defa olarak bir Hcaret kamusu hazırlamaktadır. Kamusun bir aya kadar forma forma nesrine bşlanacakbr. Kamusa, ticarette müstamel bütün tabirler, memleketmizde kullanılan tüccari kelimeler, muhtelif san'at şubele rinin ihbsasa müteallik sözleri, hatta hamallarm tüccarî işlere ah tabirleri ithal edilecektir. Adetleri ( 1 0 ) binden fazla olan bu kelimelerm toplanması ve tasnifi işile Oda Tetkikat müdürü Hakkı Nezihi Bey meşgul olmaktadır. 150 kuruş... tan îbaretbV ve tabü pesin olarak gönderilmek lâznndır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için aboneierinin inkıtaa ogramamasını istiyen karüerimizin paralarını idareye vakb'nde yeti ' secek veçhile döndermekte devam ) etmeleri iktiza edecektir. "La RepubliqueM gazetesi Muhterem müşterilerine bir kolayhk olmak üzere Beyoğ lunda Asmalımesçitte Şeh bender sokağında 6 numara h (Neotera) gazetesi idare «indede geç vakitlere kadar ilân kabul e<Ier. Bu idarehanede Bali Beye müracaat edilebiHr. MAURiCE CHEVALIER JEANETTE MAC DONALOın Zengin ve rengin temsili olup yeni şarkılarla tekrar geliyor. (3028)

Bu sayıdan diğer sayfalar: