23 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

23 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Cmnhanyel '• 23 Haıiran İ933 p : îki Yüzlü MARTA MAK KENNA Ç Şehir ve memleket haberleri " Siyasî icmal ) Darülfünun ve Maarif işleri Vekil Bey de yakmda Istanbula gelecek Bir aydanberi şehrimizde bulunan Maarif Müsteşarı Salih Zeki Bey buradaki işlerini bitirmiştir. Yann Ankaraya avdet edecektir. Zeki Bey dün bir mufiarririmize şu beyanatta bulunmustur: « Darülfünun ıslahat komitesi mesaisine devatn ediyor. Bu mesele ile ben de alâkadar oluyorum. Bina meseleleri halledilmiştir. Yüksek muallim mektebinin Ankaraya nakledileceği hakkındaki haberler doğru değildir. Çünkü, bu mektebin talebesi derslerini Darülfünunda takip eder, Ankarada ise Darülfünun yoktur. Profesör M. Malş kadroyu ha zırlamaktadır. Müderrislerden ge len fişler de tetkik edilmektedir. . Çeotren: ABlDlN DAVER \f Geceyarısı mahalle aralarında köpek oldurulur mu? Evvelki gece Sultanahmette Nakübent caddesinde çok garip ve şayani dikkat bir hâdise olmuştur. Gece saat on bir buçukta, bütün mahalle halkı uykuda iken sokağın ortasında birbiri ardına îki üç el silâh atılmış ve silâh seslerini müteakıp ta eanhıraş bir sada duyulmüştur. Silâh sesleri üzerine bütün mahalle halkı ayağa kalkmış, birçok kimseler sokağa fırlamıştır. Bu silâh seslermden, mahallenin bir taarruza uğradığını zannedenler, sokağın ortasında koskoca bir köpeğin al kanlar icinde yerde serilip yattığmı, köpek ölüsünün ba , şında da, elindeki tabancadan hâlâ. dumanlar çıkan bir adamm beklediğini görmüşlerdir. Silâh seslerine bekçi ve polis te gelmistir. Elinde tabanca bu lunan adam, Kavmakam bey tarafından geceleleri mahallelerde köpekleri öldürmeğe memur edildiğini söylemiştir. Bu garip ve manasız emir, heyecan halinde bulunan mahalle halkını büsbütün sinirlendirmiş, Kaymakam bey tarafından kö peklerin öldürülmesine memur edildiğini söyliyen bu adamm elindeki tabanca alınarak, kendisi zabıta memurlarına teslim edil miş ve karakola gönderilmistir. Gece halkın huzur ve sükununu ihlâl edecek en küçük hrreketleri bile menetmekle muvazzaf bulunan idarî makamlann geceyarısı silâhlarla köpek öldürtmesi faşılacak bir iştir. Bu garip ve heyecanamiz hareketi kimin emrettiğini, 68 Edmond No. 8 in ölümile Belçikalı vatan fedaileri kafilesine nıeçhul bir kahraman daha karışıyordu Alman sivil zabıta memuru ol • duğu anlaşılan yaralı kahveye girinee, arabanm sahibi çrftçi doaüp dîkkatle yüzüme baktı. Çehremin, içimdeki helecan ve telâşı fazla meydana vnrduğmnı zaanetmiyorducn. îşte işgal altında olan yerler • de hayat böyledir, dedi, şimdi, be nimle beraber daha uzağa gîtaıek istiyor muıunuz matmazel? Yolun ilerisinde, şurada görünen büyük evlerden bhrmde otaraa ehbaplarum ziyaret edeceğim. Ben burada meyim. Çok, p«k çolc teşekkür ederim aize. . Arabadan mdikten aonra, o civardaki büyük evlerden birine doğrn, tarlalarm içinden, yürüdüm. Araba«mı sürfip giden yol arkadaşitn beni göıniftse bîle bu tabiye emniyetli bir hareketti; cünkü kahvenin peneereleri arkasmdan beni tarassut edenler bnlunabilirdi. Bir müddet yürüdülrten sonra kahveden ipey uzaklastım. Kirase nin b«ni görmediğine emin olnnca Roulerse doğru geri döndüm. Top raklar çamur olımıştu. Hava sittikçe karartyor, gece oluyordu. Bu serait altında yürümek cok müşküldü. Ednvondun, ağlebi ihtimal, Sturm çiftliğine iltîca etmek istiyeceğini düsünerek Roulerse avdeti daha muvafık buldum. Talihim varsa ve tetadüf yardım ederse ona yolda rasgelirdim. Herhangi bir gÜTÜİtü işittikçe kalbim çarparak yoluma de • vam ediyordum. Fakat karanlıkta n« Eemonda, ne de başka bir kim • seye tesadüf etcneden eve geldim. ha toa sözümü söylemedim. Hele hhr iyfleşeyim, ona gösteririm! YashgiBBiB altında bîr paket sigara var, rica ederim bir tattesini yakıp bana verir misiniz? Bîr aigara da siz yakmız. ' Dudaklannda bir tebessüm göl • gesi olduğu halde durdu, gülmek istcmesin« rağnen ptek ziyade ıstırap çektiğini anlıyordum. /' Sigarasını yakıp verdim: Durun, başıradan geçenleri si ze anlatayım küçü3c hemf ire. Evvelki çün, karanhk barnca sizin nas'hatlertnize rağmen, avıma yaklasmak îçm, çiftlikten çıktım ve «Legenbo om> ım civannda. bir barakada îka met eden bir üsera kafilesinm ara sına (izlice kanşmak için tertibat aldıtn. Talihimi 'tecrübe etmeğe ve cephaneliği dinamitlemeğe karar verdim. Bu »uretüe orada yiğılı olan barut ve mermilerin topu ve bütün mevzii berfaava e»dec«ğini ümtt edi yordum. Fakat, d*aha evvel, mevziin dahilî topoğrafyası bakkmda malu mat almak lâzimdı. Ayni zamanda, geçen gün size anlattığım şekilde vanm kalmış olan bh* isî top mev ziinm harita üzerindeki mevkiîni nhhatle tesbit etmeği de bitirrnek Utivordum. Geceleyin üseranın oturdugu ba • rakadan çıkmağa teçebbüs ettim. Daha kapıdan burnumu çıkarrr çı karmaz, nöbetçî muhafıziardan brri beni gorerek ateş etti. Buna rağ • men, karanhğa dalıp kaçtım. Kaçarken bir jandarma devriyesine tesa • düf ettim. Onlar, daha silâha davranmadan, ok gibi aralanndan ge • cip karanlıkta kayboldum. Yakayı Eertesi sabah, hastaneye gitmek kurtardtm zannediyordum. Sturm üzere evdetı çıkiığım zaman, Mtn. ciftliğine döndüm. Ertesi gün, tekrar Sturmun bir gün evveî bana mek ise basiamak üzere bu kahveye geltup getiren çocuğu, tekrar gelerek d;m. Oradan çıkarken, süpheli iki sîelime bir kâğıt sıkıştırdı; k&ğıtta fu vilîn Besîme talcıldıklarmı ve bîr golşatırlar yazılıydı: ge gibi beni takip ettiklerrni g5r • «8 nttmara çok ağtr yaralıdtr. düm. Bir müddet aonra, onlan ek • Sturm çiftliğinde »aklıdtr, nzinle tim, ve iste bu fırsartan bilistifade »îgörüsmek istiyor* ze son mektubumu gönderdim. O gün, hastanedeki hizmetimi büYaralı konusmaktan yoruimustu, yük bir elemle yaptim. tsim biter bit• istedî. Yana ytma ieti, «onra de • u mex, mantomu aldıns/ve hiç brr tehvam ettî: likeye aldırmadan bacaklarımın bü Niyetim, top mevziini bu akrtm kınrretile Sturm ^iftliğme doğşam dinamhlemekti ve dün sizi caru yollandım. ğırmaktan maksadım da ru idi: Ben top mevziinm toprak alhndaki cer>haneliğini dinamitlemege çahşırken, Çiftlikte, b«ni Mna. Sturm karşısîzinle kararlaftıracağımız bh* sa • ladi. Bir fener alarak çiftliğm bü • atte vuku bulacak bir tayyare hü • yük avlusu etrafındaki müştemilâteuımı ile topçulan ve mevziin mu • tan birine gotürdü. tçeri girdik, bir hafızlarını meşgul edecektik. Bu sutahta merdivenl tirntanarak bir huretle sizi kahvede bekliyordum. Bebubat ambarına çıktik. Zavallı Edmond No. 8 orada ottan yapıimış bir reket versm ki biraz gec kaidmız. Bunu soylerken büyük hîr gayretyatakta, perişan yatıyordu. le tebessüm etti, sonra gene kesik Fenerin »önük ışığı altında ona kesik anlatti: bakttm ve daha ilk bakışta, hiçbir n Ben sizi bekierken kahveye fnit kaimadığını anladıra. Göğsü • Alman casuslukla mücadele teskiiâniin tam ortasında testere ağzı gibi derin bir yara vardı. Bu yarayı baş tma mensuD iki sivil polis memum seldi. Herîfler, bana bir sürü sual • ka bir yere vurarak seken bir ta ler sormaga basladılar. Ben, onlan, banca kurşumı yapmıştı. Uğursuz bh srün evvel, beni takip etmis olan brr tesadüf neticesînde Alman «ivil iki kisi zannettiğrm için, her an tevpolismin attığı son kursun htâat'mi kif ed''eceeimden korkmağa basia • bulmuşfrn. Zavallı yaralı, soTuyup dım. üzerîtnde top mevziinin tam duruyor ve kesik kesik sözler soybir plânı ile müteaddit dinamît filüyordu. sekleri vardı. Bir taraftan kendim Küçük hemşire, demek diin îçin, dîŞer taıaftan d« sizin icin korakşam sizi yakalıyamadılar. Ne iyi, kuvnrdum. Cozierîm her an kaoıda ne iyi! Benim talihim sizinki kadar idî. tceri eirip yanıma vaklaştiğınız açık olmadı. Fakat «Legenbooo» anda sizi de mahvetmis olacaktım. • SO kilometroya ates eden buyük Mabaâi var too biraz daba beklesin. Ben. da Tarihî ve millî Eserleri koruma Ankarada mütehassıs bir heyet seçildi Almanyanm muhtırası ve Rusya ünya iktısat konferanstnda Alman morahhası ve Ahnanyanm iktısat ve Ziraat Nazırı olan M. Hugenberg dünya işlermin düıelnıesi içi Almanyanm neler düsündüğünü, neler teklif ettiğini uzun bir mvbtara üe konferansm iktısat komisyonuna büdir mişti. Muhüranın muhteviyaıh bidayette kısmen ifsa edümişti. Bu kısma göre Almanya, Afrikada mustemleke a tiyordu. Afrikada, Fransanuı ve tngilterenin muzzam müstemlekeleri olup bunlarla iktısadî işlerini düzekmekte olduklarmdaa Almanyanm talebi gayet doğra ve malral olarak karşıknnvfh. Hususî mektepler talimatnamesi Hususî mektepler için Maarif Vekâleti tarafından hazırlanmakta olan talimatname bitmek üzeredir. Bu mühim bir meseledir. Zira; memlekette Türk unsurunun işlettiği hususî mektepler ve türlü türlü ecnebi ve ekalliyet mektepleri ve bunlann bir çok hocalan vardır. Bunlan telif ederek umumî bir talimatname yapmak kolay bir iş değildir. Tali matname önümüzdeki seneden iti baren tatbik edilmeğe başlıyacak • tır. Maarif Vekili Beyin yakmda İs • tanbula geleceğini ümit ediyorum. Vekil Bey burada Darülfünunun ıslahı işile daha yakından alâkadar olacaktır. Esasen şimdi de Ankaradan telefonla ve sair vasıtalarla sıkı surerte alâkadardirlar. Mahtelif kmrslar açılacak Bu sene memleketm bir çok yerlerinde muallimler için kurslar açılacaktır. tstanbulda ingilizce muallimlerî için, Ankarada bütün ecnebi lisanlan için birer kurs açılacağı gibi gene Ankarada fizik muallimleri için de ayn bir kurs açılacaktır. Bunlardan başka cnemleketm muhtelif yerlerinde ilk mektep hocalan için .de xhraai kursları açılacaktır. Maarif Vekili de gelecek Yeni teskilât Edmond No. 8 in ölOmO Barem kanunu mucibiace heT vekâjetin yeni bir teskilât yapması "lâ* zımdır. Maarif Vekâleti bunu bu sene yapmışhr. Yeni kanunda fevkalâde geniş teskilât yoktur. Yeni teskilât üzerine benim diğer bh* vazifeye taymim mevzuu bahis değildir.» Bir müddet evvel Ankaraya git • miş olan müaeler müdürü Aziz Bey dün avdet etmistir. Aziz Bey bir muharriritnize şu izahatı vermi» • th: « Merkeze davet edilisira, eski eserleri ve âbideleri muhafaza için buraca hazırlanan proje ile alâka dardır. Gumhuriyet hükumetinin tarihî ve millî âbideleri koruma hususundaki yüksek himmeti malumdur. Muhterem vekilitniz doktor Reşit Galip Bey abideîeri koruma ve bakım eserlerinde çok ciddl ve kat'î tedbirler almışlardır. Evvelâ Türkiye dört arkeoloji mıntakaya ayrılmıştır. Bu sene Ankarada arkeoloğ ve mimarlardan mürekkep bir komisyon derhal faaliyete geçecektir. Mütehassıslardan mürekkep hu heyet tarafından tarihî ve mimarî âbidelerimiz tesbit ve tesçil olunacak ve bunlardan muhtacı tamir ve ıslah bir hale gelmi» olanlan bir usul dairesinde tamir edilrcekttr. Bu mütehasaıs hevet ayni zaman4a memleketin simdiye kadar mevcıu olmıyan bir arkeolojik haritasmı da vücude getirecektir. Müzemiz mütehassıslarından profesör Unger gene tstanbul müzele rrnde çalısacak ve lüzumunda An karadaki heyete iltihak edecektir. Ankaraya 18 kilometro mesafe • deki Ahlatbelînde Hitit hafriyatı bizzat doktor Reşit Galip Beyin verdiklerî dtrektif dairesinde raüzeler dairesi müdürü Hâm»t Zübevir Bey tarxfından idare edilmektedir. Âlim vekiloniz sabahları erken • den ve aksamları gec vakit hafri yat mahalline giderek ameiiyatın seyrini bizzat takip etmektedir. Hafriyat elvevm bir sahada cereyan etmektedir. Burada adet'eri muazzam bir salon dolduracak maSon bir kanun üzerine vilâyetlerde Tıivette vüzlerce vazo ve canaklar maaslı olarak çahşacak olan idare he bulunmaktadır ki bunlar müstakbel yetlerinden ilkinin tstanbulda tayin edil» Ankara Hitit müzenv7in Türk bil diğini yazmishk. Ankara Vilâyeti gisî, Türk parası ve Türk emefcile idare heyetine de Mülkiye müfettismeydana çıkart'îmıs cok zenf în fcollerinden Yahya Sczai, Hakkı Haydar, leksivonunu teskil edeceklerdtr.% Divriki kaymakamı Enver Beyler tayin edilmişlerdir. İdare heyetleri için Ankarada yeni bir talimatname hazırlanmaktadır. Soruyoruz! Maaşlı idare Heyetleri Nakil ve tadilât isleri Darülfünunda nakil ve ıslahat işlerile meşgul komite tatbiki lâzım gelen proje esaslannı tesbit etmistir. Dün Hukuk ve Edebiyat ve tlâhiyat fakülteleri nakil işlerîne ait ihzarî proğramın tetkikine baslamışlardn*. Fakülte binalanndaki tadilâh tcsbh etmekte olan profesör Egli bu husustaki proı'eleri bir iki güne kadar hazırhyacaktır. Profesör Egli bütün Darülfümma ait olmak üzere Zeynep Hanım konağı yanındaki Darülfünun konfe rans salonunu da düzeltecektîr. idarei hususiye tekaüt maaşları İdarei hususiyeden maas alan memurlann tekaüt maaflarının tekaüt kanunu hükümlerine tâbi olacaği ve tediyatın Ziraat Bankasinca yapılacağı bildirilmistir. H Asker tayınlan sattırılmıyacak Son günlerde bazı kimseler tarafmdan sokaklarda asker ekmekleri satılmakta olduğu görülmüstür. Zabıtai belediye talimatnamesi muci • bince yalmz bir nevi ekmek satıl • ması lâzım geldiğinden bu satışın men'i hurusı«rda alftkadarlara emir verilmiştir. Şekerli mevaddın gümrüğü Memleketimizde hariçten ithal edilen şekerlerden yapılan heiva, fondan ve akidelerin ihracmda evvelce bu sekerler için alınmış olan gümrük resmi iade ediliyordu. Ancak gümrük idaresi bu maımılâtm yerli şekerle mi yoksa ecnebi sekerler le mi yapıldığını tahlille tesbit ediyor ve bu sekil bir takım müskü • lâtı ve şikâyetleri mucip oluyordu. Alâkadar makamlara son verilen bir emirle badema bu mamulâtm evvelce ithal edilmis olan sekerlerle yapıldığının tahlil ile değil, evrak ve vesaik ibrazile tesbiti bildirilmiştir. Zincirlikuyu mezarltğı sahası Şişli ile Zincirlikuyu arasmda mezarhk yapılacak sahaya, belediye ile defterdarlık arasındaki temas lar neticesinde yirmi bin lira kıymet konmus ve burasının belediye üzerine devri muameiesîne başlanmıştır. Avusturya ileMacaristan tekrar birleşiyorlar mı? Birinci sahifeden mabat kerî teşkilâh olan hncum kıt'alan şimalî ve cennbî Almanyada geçh reaimleri iera ettüer. Bunlardan birine akmtş bm ve diğerine otuz bm müsellâh faşiıt iftirak eyledi. Jeneral Gömbös memleketine dö • nerken Viyanaya ugnyarak burada da htrkaç saat kaldı. Jeneralla Avusturya Başveküi arasmda gerek Berlinde, gerek Viyaoada uzun telefon mükalemeleri cereyan etti. Macamtan Basvekilintn bu liyareti herseyden evvel Macaristanla Alman . ya arasındaki dostlugu ve iktısadî münas«batı kuvvetlendirmeği istihdaf e . diyor. Bu seyahatte rkinci bir maksat ola • rak Almanya ü« Avmturyaam arastm bulmak meselesi ileri sârülebflir. Avusturyamn Almanya gibi yakın ve buyük bir komcu devletle hertürlü iktısadî münasebeb* keserek yasamasma imkân yok. tur. Macar Başvekili her iki taraftn da yakin dostu oldugundan tavassutta bulunacak bir vaziyettedir. Diger taraftan Macaristanla Avostur. yarja birleşeceği sayialan da son gün lerdc çok kuvvetlenmiştir. Hatta sabık Avusturya imparatoru ve Macar kralı Şarlm oglu Otonun her 3ci memleketm müşterek krah olacagı rivayeti bile ortaya çıkmtstır. M. Musolinmin dahi boyle bir plâm tasvip ettigi soylenmektedir. Maahaza ba iki memleketm birles melerine âymsî ve ictısadî bnçok mi. nüer vardr. Bunlardan birkaçmı sa yalun: EvveU küçük Mkl zümrecmm teş . kilinden iBt maksat Avusturya ile Macaristanın yekrar Habisburg hanedanmm hakimiyeti altmda birleşmelerini me netmektedir. Saniyen bu iki memleket birleşecek olurlarsa Avutturyanm ziraati Maca . ristanm rakabeti karşıemda mahvola caktv. Macarötanda yiyecek Avustur . yaya nisbede üç misli daha ucuzdur. Avusturya köyHisü böyle bir yaziyete kat'iyyen razı olamaz. Londra konferansmdan sonra mu abedelerin tadOi meselesi ortaya çı kacağından ne Macaratan ne de Avusturya birbirile birlesmek suretüe ortaya yeni bir mesele çıkarmak istemezler. Bu kibarla birlesmek meselesi şim . daik mevzunbahs değildir, denebüir. Maamafih kat*î hükmü vermek ancak zamanla kabil olacaktır. Sarayburnu gazinosunu tutan olmadı Müzaydeye konulan Sarayburnu gazinosuna bu sene talip çıkmamiftır. Gelecek sene sartnamenin tadil edilerek burasının pazarlık suretile Idraya verihneri kararlastınlmıstır. Beşiktaş antrepoları Beşiktas antrepoları açılmıstır. Fenerde de supalan ve ağır esya için diğer bir antrepo açılmak üzeredir. Fakat büâhare muhturanw ikmci knmı ifsa edildigi zaman, Ahnanyaam an, şünceleri, büyük hayret »yaııdırmışhr. Almanya yahnz Afrskada mösteaalek» değil ayni zamanda Rusya arazüinde da hi Almanlarm istimar edecekleri hJr saha istemektedir. Almanya tlrtuat Nazm b« takebi ş« suretle müdafaa etmistir: «Alman ırkı ya eedadnun cesaret v* gayretini muhafaza edecek, yahat NaziU rm insandan asağı an*sır dedüeri ko • münistler ve musevüer '«afıudan yr»m» lacaktır. Bu m9cadeleda Ahnan ırkı mağlup oİHrsa arkasmdan diğer garpü mületleri dahi sürükliyecekHr. Borclu tmUetkr ve bahusu» Almanya, bugün borclarun ödemek kabüiyet ve iktida. nndan mahrtuodur. Bunun için Ahnan . yanıa borclanaı öderoek kabiliyeti Su suretle tezyit edilznelidir. 1 Afrikada Almaayaya imar te > «ebbmatmda boKmınafi içm bir m3a temleke verilmelidir. 2 Rnsya arazismd» ve sarkî Av • rupada mnazzam Alman mistenıfekeler vücude «eÜri1meli«Hr Alman mffleti, ka biKyet ve rayretini knHacabilecek g* . niş sahatardan mahrumdar. Ahnaay* fazla istihsaiden değiT az istiUüktea muztariptir. Rusyada harp, ihtilâl ve dahilî inhilâl vardır. Bu tahripkâr ha. diseler hâlâ devam ve tevessS etmektedir. Eıı'na vazifemi; bunu durdurmakhr.» Esas gavesi Rusyayî parcalamağa m5' saade isterr.ekleıt ibaret olan bu muh. t>ra konfetRPS mehafilinde şimdiy* ka . dar enualinr tesadüf edilmemis, garip harİkulâde bir teklif olarak telâkki edilmiştir. Milletler araunda emniyet ve Ht mat telkln ederek düny«ih iktnat ve ps*a 'şlermi dnzelmefc içm toplanaa kov feransa7'~muezzftnr. bîr devVtin parça • lanman gibi sonu buyük ba harp okt « cak bir teklif yapılması bâySc bir mS . nasebetsizlik addedîlmiştir. Kotrferans mehafili Alman nazırınm tefeliflermi son derece hürudetl« karşüadıklarmdan Maarif Vekâletinin tstanbul mamuhtıra Brtısat konferaosından geri •> arif idaresinden istediği istatistik lınmış, muhtırayı veren naxır da Al * gönderilmistir. Buna nazaran tstanmanyaya cağnlmışhr. bulda şehir ve köy mektepleri dahil Şimdi bu muhhranın Alman hükâ • olmak üzere 1737 ilk mektep ho • meti tarafından teklif edihnadiği, Al . cası vardır. manya devleti iktnat ve ziraat nazm ve Alman murahhası M. Hugenbergin şah. sî düşüncesi olduğu iddn edilerek rouhUyuşturucu maddeler tnhisar idatırantn uyandvdıgı fena tesirlerm izal» resine beyanname vermek üzere tasine çaWümaktadır. yin edilen müddet yarın akşam bi> Almanyada faşistler variyete hâkim tecekir. Bu beyannamelerle bildiriolduklarmdanberi Sovyet matbuah balen afyon stoklarından yapılacak ihracat için tnhisar idaresince alâ • zı faşist mehafili ve rüesası hakkmda kadarlara vesika verilecektir. süpheler izhar etmekte, bunkrm Uk . Memleketimizin afyon stoku 4 rayna ve Kafkas gibi memleketleri Rus. bin sandık kadardır. tnhisar idare yadan ayırmak fikir ve telâkkisini b«*< meclisinin tekemmülü için Sıhhiye lediklerini tahtnm eylemekte idiier. Vekâleti tarafından tayin edilecek aRıuya ile Almanya arasmda evvelce za beklenmektedir. tnhisar idaresi bütçe ve teşk'lâtım aktolunup müddeti biten Berlin dostluk muahedesinin geçenlerde tecdidi dahi ikmal etmek üzeredir. Sovyet gazetelerinm şüphekrini izale dememiştv. Londra konferansına veri: lerek geri alman muhtıra, hiç şöpheriı Beynelmilel Bari sergisinin şark Sovyet gazetelerinm şüphelerini tak . müfettişi umumisi M. Edmond Lomviye edecek mahiyettedir. bordo dün şehrimize gelmistir. M. MUHARREM FEYZt Lombordo burada bir kaç gün kaldıktan sonra Bahriahmerde ve Hint denizinde seyahatine devatn ede • cektir. istanbulda. nekadar ilk mektep hocası var? Afyon beyanname mühleti Bari serg si şark müfettişi Tef ennide Gölhisar Gölü kurutulacal) Stenoğraf imtihanları yapıldı Şişli gençlerinin müsameresi Cumhuriyet Halk Fırkası hima yesinde Şişli gençler brrliği dün gece Nişantasında bir müsamere tertip etmistir. Müf Amerede o civarda oturan güzide bir halk kütlesi hazır buluntnus ve gençler takdir edil miştir. Törk Yunan mahkemesinin baktığı davalar Muhtelit Türk Yunan hakem mahkemeshtde dün de on yedi dava ya bakılmıs, bunlardan on biri talik ve altısı reddedilmiştir. Reddedilen davalarda hükumetimizden istenen tazminat miktarı altı yüz bes bin kfisur Hradır. Dün Darülfünunda öğleden sonra stenografi imtihanları yaptbnıştr. Kadm ve erkek bir çok kişimım dahil olduğu bu imtihanlar nazarî, hafif sürat, orta sürat ve mesiekî sürat olmak uzer* Solda imtihana girenler, »ağda bir hanım imtihan esnannda dört zümreye aynlmışh. Namzetler hafif süratte dakikada 120, orta süratta 160 hece yazmak ve tercümesini yap . mak, mesiekî süratte de dakikada 200 hece yazmak gibi seraite tâbi tutulmustur. Tefenni (Hususî)Tefeımjnm b « f lıca dertlerinden birisi sıtmadır. Kazada üç büyük göl vardır. Ea büyüğâ olan Gölhisar gölü takriben 4 bin metre murabbaı genişliğindedh*. Etrafm * daki sazlıklar ayni miktarda bataklık hâsıl etmektedir. Bu göl etrafmda bolunan 8 1 0 parça köy halkı yazm srtmadan fevkalâde ızfaraplar çekerler. Kaza kaymakamı mahallinde yaptıjı tetkikat üzerine Hisarardı köyünön baş« ka bir tarafa naklini vilâyete teklif etmiş ve vilâyet umumî meclisi bu tek « lifi muvafık görerek Sıhhiye VekâletnM yazmıştır. Sıhhiye Vekâleti su mühendisi Sabri Beyin mahallmde tetkScat ie< rasına memur etmiş ve yapılan tetki katta 5 küometre mesafelik bir mahallin yarılması suretile gölün etrafmdakl bataklıklann kurutulması mümkün o lacağı tesbit edilmistir. Bu teşebbüs neticelendiği takdirde 4000 dönüm kadar gayet mümbK bir arazinin ortaya çıkacağı anlaşümaktadır. Selman

Bu sayıdan diğer sayfalar: