24 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* • " Cmmharîyet' 24 Hariran 1933 ?axan: MARTA MAK K*NNA İki Yüzlü Kız f Şehir ve memleket haberleri 15 kişi nezarette... Madenlerle dolu Yeni eroin kaçakçılığı Bir memleket... Sumer Bank j Siyasî icmal Balkan konferansı ve Makedonya meselesi ütün dünya milletleri Londrada dünyanın iktısat ve pa« ra islerini düzeltmek için toplandıklan sırada Balkan mil letJeri Sofyada yol, hava ve sey yah isleri gibi mühim ikbsadî meseleleri halletmek üzere ayrıca bir konferans aktettiler. Bu yeni Balkan konferansına Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Yu« goslavya ve Arnavutluk hükumet leri iştirak etti. Konferansta söyle nen nutuklann özü şudur: Balkan milletleri arasında d"emiryolu, hava, şose gibi muhtelif muvasala hatlannm inkisaf etmesi ve seyahat gibi temas vasrtalarının kolaylashnlması bu milletleri birbir • lerine daha iyi tamtacak, bu suretle ara'anndaki anlasamamazhklarm, zıddiyetlerin ortadan kalkmasına yardım edecektir. Balkan milletleri arasındaki an'anevî ziddiyet ve münaf eretlerin bashcs sebebi bu mill«tlerm ayni yanm adada yasadıklan hajde bhbirlerile ticarî vp içtimaî temaslan kolaylaştnacak vasrtalardan mahrum olmalandrr. Bıılgarvstandan Yunanistana gitmek her halde Fransaya gHmekten daha çok zamana ve paraya muhtaçtır. Bulgar ve Yunan demiryollan R» dop dağlannda birbirini görecek kadar yakın olduklan halde yekdiğerine raptedilmiyorlar. Romanya ile Bulgaristan Tuna nehrinin iki sahilinde karşı karsıya bulunduklan hal< de aralarında tek bir köprü yoktur. Bu ve bunun gibi vaziyetlere bakarak söyliyebilîriz ki dünyanın trti bat ve muvasala vasıtalan en nok • san köselerinden biri de Balkan yanm adasıdır. Halbuki tecerrut halinde bulunan milletler, birbirlerini iyice anlıya madıklanndan aralarında düsmaalık eksik olmaz. İste Sofya konferansının hedefi budur. Balkan milletleri arasında anlasmağa ve tanısmağa meydan vermiyen büyük engelleri ortadan kaldırmaktır. Bu münasebetle Balkan milletleri arasında itilâfa mâni diğer bazı meseleleri de gözden geçirelim: Romanya ile Yugoslavya birbirlerile ımittefik olduklarındajı aralann» da mühim meseleler yoktur. Banattaki ekailiyet mektepleriri<tye Tuna köprüsü meseleleri geçenlerde dostane bir sekilde halledilmis, köprü de kurulmustur. Yalnız irtibata mâni bazı noksanlar ikmale muhtaç bu lunmaktadır. Romanya ile Bulga ristan arasındaki bashca ihtilâf Dobrıcadaki Bulgar ekalliyetinin ha kuku meselesinden çıkmaktadir. Ro manya Bulgaristandaki Rumenlere ayni hukuk verilmek sartile Bulgarların istediklerini yapmağa taraftar görünmektedir. Yunanistan ile Bulgaristan arasında mübadillerm emlâki için verilecek tazminatın ta • mirat ile kanştırılmasından doğan malî bir ihtilâf vardır. En mühim ihtilfh meseleler Yugoslavya île Bulgaristan arasındadın Bunların baslıcası Makedonyadaki Bulgar ekalliyeti meselesidir. Yu goslavya hükumeti, Makedonyada Bulgar ekalliyeti diye bir ekailiyet yoktur, diyerek meseleyi kesip at maktadır. Bulgar hükumeti ise böyle bir noktai nazan kabul etmektea» yani Makedonyadaki Bulgarlann aslan (Sırp) olduklanm tasdik ey« lemekten ise her sey i göze almayt müreccah bilmektedir. Bulgar Başvekili M. Musanof son nutkunda bu kanaate bilhassa isare^ etmiştir. ' Halbuki iki hükumeti ihtilâfa düsUren Makedonya da bir baska tddft adadır. Makedonya milliyetperverleri, iki seneye kadar Makedonya hürriyete nail olmadığı takdirde Balkanlarda yeni bir harbin patlak vereceğini kat'î surette ihtar edi « yorlar. Belgrat hükumeti Makedonyadaki Bulgar ekalliyetinin ahdî hukukunu tanıyacak olsa bile Makedonya milliyetperverleri mücadeleye devam edeceklerdir. Bunlar, Makedonyanm Bulgaristana tlha kına muhaliftirler. Komitacılardan Protogerist hizbinm Bulgaristan mil« liyetperverleri tarafından himaye edilmesini Mihailovistler yani M a kedonya milliyetperverleri, Makedonya komitacılannm tefrikaya düşürülmesi ve büyük Bulgaristan teşkili için yol açhması maksadma atfediyorlar. Mihailovistler bunun için Protogoristlerin imhasına çahşıyorlar. Bu yüzden hergün Sofya veya diğer Bulgar şehirleri sokaklarında bir iki cinayet vuku buluyor. Komitacılann arasındaki bu kanlı hâdiseler ne de olsa dahilî bir istir. Fakat surası muhakkaktır ki Yu goslavya hükumeti Makedonya raeselesindeki noktai nazannı değistirmedikçe Balkan milletleri arasm da samimî bir anlasma ve birlesme husule gelmesine imkân yoktur. MUHARREM FEYZİ Çevıren: ABIDİN DAVER kahvenm ark* tarafmı aramağa gidince, ben fırsattan büUtifade kaçmağa, kenditni ve sizi kurtarmağa karar verdim. Karsimda duran polisin karnına bir tekme yapıstırarak kapıdan fırladan. Sonra, arkamdan %<Adiğini görünce bir kurşun atarak onu yere yuvarladım. Koşarak koruya kaçtım. Biraz sonra, orada, öteki po1U tnemurile karşılaştım. Brrbkimize bir hayli kurşun attık.Herifi yaraladıtn. Çünkü acı bir çığhkla bağırdığını duydum; fakat onun attığı son bir kursun da baska bir yere çarptıktan sonra, geri teperek benim goğrüme tsabet etroifti. Alman, beni yaraladığınm farkma varamadı. Çünkü utırabıma rağmen bağırma • dım. Herif belki son kursununu atmjş ve yaralanmış olduğu için, dönüp gitti. Ben yaralandıktan sonra düfüp kaldına. Sürüne sürüne ormanın ken&nna geldim. Bir Belçikah köylü, beni gördü, geceleyin alıp buraya tetirdi. Sesi, isitilmiyecek kadar zayıf • lamiftı; fakat çehresinde, hâlâ, 31gün bir tebessütn vardı. Zavalh, artık kuvvetinin tükendiğini, son da kikasınm geldiğini anhyamaraıştı. Güçlfikle devam etti: Küçük hemşireciğim, çok rica ederim, sakın, ben iyilesmeden Legenboomu berhava etmeymiz. Bu, benim isim, benim vazifem, evet benim isim, benim vazifem! Yanm »aat sonra «Edmond No.8t olmüftü. Belçikah vatan fedailerine, karanhk, meçhul bir kahraman daha iltihak etmişti. Onun kanla bulanmış eski ameie gömleğinin cebinden Legenboomun plânını alarak hududun öte tarafına gönderdim. Topun, mevziine müte • addit tayyare hücutnlan yapikh, fakat büyiik tahribat yapıldığına dair hiçbir haber alamadım. «Edmond No. 8» in, kendi yerine geleceklermi söylediği Belçika za • bitlerinden bahsedildiğini hiç isitmedim. Onun üstünde bulduğum iki dinamit fise.gini ihtimamla sak|adım. Çunku bıjnjarm bn^jcasus ıçın çok kiymetli iki oyuncak olduğunu anlamifhm. Filvaki, bîr mfcddettbnra, bu iki müthis oyuncakla Almanlara korkunç bir oyun oynadim. Belçikah zabit, kızkardeşini igfal eden yüışık tahkikati devam ediyor Maraşta kömiir, demir Almanı iki kurşunda yere serdi!.. Meydana çdcanlan yeni eroin ka ve petrol madenleri var çakçıhğı febekesi hakkmdaki tabJdkata, Bu mendebur Alman da kim? Bu esnada sivil polUlerden biri söyle, ona gttsin. Genç kadın kıpkırmızı oldu. Al • man, yatağa doğru ilerledi. ökçe • lerini bhbirme vurarak iki kat ol • du ve bu kaskah, dimdik Alman selâmından sonra, Müsaadenizle anlatayım, dedi. Ftffn ile, hani fVansızca bir tabir vardır. ciyi dost> dersiniz öyle de • ğil mi? Biz de "hemsirenizle iyi do»t olduk. Aramızda küçük bir anlaş «na yapttk. Beraberce yaşıyoruz. Alman, bunu söylerken yılışık yılısık gülüyordu. Yarah zabite: Müsaade ederseniz, size küçük bir hediye takdim edeyim, dedi ve yatağın başucundaki küçük dola bm üstüne 100 markhk bir kâğıt bıraktı. Belçikah zabitin rengi sarardı, sarardı, sonra kül kesildi. Bana bir asır kadar uzun gelen bir müddet zarfında, kimse bir kelime söyle • medi. Hepimizm içmde bir burkulma ve bogulma vardı. Hepimiz, şimf di, uğursuz ve sessiz bir aciada istemeden rol almış kuklalar Rİbiydtk. Belçikah zabit, sükutu ihlâl etti. Şimdi vüzü kıpkırmızı olmus, göz leri evlerinden firlamıştı. Islık gibi bir sesle Almana bağirdı: Alçak herif, pis domuz, kız kardeşimi sen igfal ettin. Al sana! Yatagın başucunda duran Al manın belinden bir hamlede tabancayı çekti ve herifin göğsüne iki kurşun birden sıktı. Sonra, namhyı kendine çevireceği zaman, ben atılarak elmden sil&hi aldım. Alman, kanlar içinde, yere yuvarlanmıs, cilah parkenin üstünde hem kıvranı • yor, hem küfür ediyordu. Güzel ve cilveli Fifm büyük dolaba dayan mış bayını elleri arasına almış, hafif hafif inliyordu. Tımarcı askerler kosusrnlar. Yarah Almanı alıp götür • düler. Belçikah zabit te tevkif e dildi. Zavalh gencin, hemen kurşuna diıileceğrmi sanıyordum. Alman, on dakika sonra öldü. Fifine gelinee,' onır, bir daha görmedim. Belçikalı zabit, divanı harpte muhakeme edildikten sonra, müebbet küreğe mahkum olarak Almanya hapisanelerinden brrfne gonderildi, ki bu ölümden beter bir ceza idi. Fifinin kocası, harpten sağ ve salim donebildi mi, dondiyse, kansı, ona bu k«a lı macerayı anlattı tnı acaba? dün de geç vakte kadar devam edil mişta. GizH bir fabrika haline getkil mis olan Kalyoncıdculluğundaki evde yakalanantardan baska, yeniden birçok kimse isticvap edihniştir. Bu se beke 3e alâkadar olraak Szere nezaret altına ahnanlar 15 i balmuıtar. Kaçakçılarm, eroini ötede beride sattırmak ve harice çıkarmak için çalış tırdıklan kimseler de tahkik olımmak • tadır. tstirvaplara bugün de devam edilecektir. Maras «Hususî Muaabirimizdett» Marasm iktısadî düzgünlüğüne böyük tesiri olacagma şüphe etmedignn ve muhiti madenlerle dolu bulunan bu vatan cuzunun de müstefit ohnası için burada mevcut madenlerden baheetmeyî ve bu suretle roercflerinin d3dcat nazannı celbeylemeyi raideli buluyorum. 1 Marasta mebzul miktarda krom madeni vardır. Bu madendeki nis bet te buraya gelen bir maden manendisinin verdiği malumata göre % 52, krom, % 13 manganez, % 12 demir, % 3 sBis, °fc 5 kireçtir. 2 Mebzul miktarda en iyi cinsmden linyit kömürü de vardır ki bun lann mühim bir kısnu gene bu maden mühendisinin ifadesine göre gramofon plâklarında ve elektrik piDerinde kuT lanılan dnsinden olup her tarafta ras gelinemiyen kıymetli cmclerindendir. Diğer bir kısmı ise harurî kudret kîbarile Zonguldak kömürlerî dereoe«ndedir. 3 Mühim miktarda da simli kursuna »«tadüf ediliyor ve bunlar köylü ler tarafmdan eritflerek saçma olarak kullanılıyor. Bımlann kömür maden lerine mesafesi de yanm ve bir saat kadardır ki izabesi meselesi de çok el verişli demektir. 4 Porox porselen için üzım olan ham maddeler de külliyetM nuktarda o» lup yakılan kireç ocaUarmda porselen haline gehntf birçok nönHsneler mev • cuttıa*. 5 Harbi Umumiye tekaddüm eder bir zamanda Standart Oil ile yapılmış bir mtskaveleye tesadüf ettim ve suretini de aldım. Bu mukavele mündericatma göre Ma raşın Bertiz mmtakasmm Baytimur karyesi dahüinde luhur eden petrol, asfalt, neft ve zift madenlermin islenmesini Standart Oil kumpanyası kabul etmekte ve bu arazi sahibine de istihsal edilecek cevherin yüzde onu verilmektedîr. Bundan maada Kabaktepe ve bu civar mmtakada da petrol mevcut olduğu gene maden mühendisleri tarafın > dan söylenmektedir. Bugünlerde seya • hate çdcacak petrol t e t k i heyetimn e • hemmiyetle nazarı dikkatmi celbede • rim. 6 Evvelce ağaç kömürile isletilip Srvas, Antep, Maras ve havalismin demirini temin eden ve etrafı ormanhk bulunan demir madenleri de çoktur. 7 Marasm Bertiz nuntakasmda Kabaktepede temiz bir halde şap ta mev cuttur. Nitbeti yüzde yüzdür. Devir faaliyeti bugünlerde başlryacaktır Sumer Bank Umum müdürü Nurullah Esat Bey dün Ankaradan sehrimize gelmiştir. Nurullah Esat Bey, bugün Sumer Banka istihale etmekte olan Sanayi Maadin Bankasma giderek, hesaplan tetkikle meşgul olacaktır. Sanayi Maadin Bankasımn yeni müesseseye devrine henüz başlan • mamıştır. Devir muamelelerine bugünlerde baslanacak, Sumer Bank 11 temmuzda f aaliyete geçmis olacaktır. Nurullah Esat Bey, sehrimizde bir müddet kalarak devralacağı hesaplarm tetkikile meşgul olduktan sonra Ankaraya avdet edecektir. <••=? Bir batında dört çocukl Bulgaristanda Kırcaali civannda Emirler koyünde bir Türk kadını bir batında 4 çocuk dünyaya getirmis • tîr. Çocuklardan biri ölü olarak doğmuşsa da diger üçü sağ ve sağlamdırlar. Belediye masraflarını kısıyor Oktruva resmi lâğvedildiği, buna mukabil belediyeler hesabına gümrük re simlerine yüzde 10 nisbetinde bir zam yapıldığı malumdur. Bu yÜ2den tstanbul Belediyesmin varidatı bir miktar a zalacaktır. Bunu nazan Hibara alan Belediye bazı masraflannı kısmağa ka • rar vermistir. Tenzilâtlı tarifeler önümüzdeki aydan itibaren Devlet demiryollan idaresi tarafından yüzde 50've yüzde 40 tenzilâtlı iki hususî tarife tatbik olunacaktır. Yüzde 50 tenzilâttan en az 10 kisilik gruplar halinde iş bulmak ve yahut spor maksadile seyahat eden • ler, turing kulüplerle bilumum mektepler tarafından tertip edilmis Iâakal 25 kisilik tenezzüh ve tetkik heyetleri istifade edeceklerdir. Belediyeler, halkevleri, umumî tnenfaatler için kurulmuş cemiyet ve birlikler, meslekı bhlik ve teşek • küller, fabrikalar, bankalar gibi resmî vc gayrirMmf muesseseler tarafm dan tertip edilecek seyahatlerde, gruplar 25 kişiden aşağı olmamak şartile yüzde 40 tenzilâtlı tarife tatbik olunacaktır. Tarifelerde yapılan bu tenzilâtla yaz mevsiminde mem leket dahilindeki seyahatlerin hayli artacağı tahmin olunmaktadır. inşaat malzemesi için bir lâboratuvar tstanbul Belediyesi inşaatta kulla nılan malzemenin cins ve evsafmı tesbit etmek için bir lâboratuvar vü cude getirmeği düşünmektedir. Bu lâboratuvar mşaat malzemesi nin fiatlannı da tesbit ederek halkın aldanmamasmı temine çalısacaktır. Malî teskilâta 21 avukat alınacak Eylulden itibaren tatbikına baş lanacak olan tstanbulun yeni malî teşkilâtı kamınu mucibince, kadroya yeniden 21 avukat ilâve edilecektir. Bu avukatlardan birine 303, ikisine 250 şer, üçüne 175, dördüne 125 ve diğer dördüne de 100 er lira ücret verilecektir. Yeni teskilât kanunile Muhakemat müdürünün maaşı 400 liraya çıkanlmıstır. Alınacak avukatlar, hariçte baska dava takip ed'emiyeceklerdir. Bevnelmilel düsizler tesanödö Beyneltnilel dilsiz isaretlerindeki ihtısası takdir edilen Di!sttl«r^Ce • miyeti reîsi Süleyman S«n Bey yakında Fransaya gidecek^f. rSris Dilsizler Cemiyeti enstitüsü profe sorlerînden M. Edgann delâletile mütehassıs olarak Fransaya çağınlan Süleyman Sım Bey demiştir kit « Pariste bilhassa dünya dil sizleri arasında tesanüt temini mevzuu bahsolacaktır. Dilsizler arasında bir olimpiyat yapılması da düsttnülmektedir. Maçların hasılatı bü tün dünyadaki yardıma muhtaç dilsizler için yapılacftk teskilâta »ar folunacaktır. Türkiyede tahminen 1550 dilsiz ve sağır vardtr. Bunlardan 800 ü kadındır. Pariste bir ay kalacağım. Bu müddet zarfında cemiyetimizin idare i|Ieri hiç aksamıyacakhr. Dilsizler mektebi hakkında hayırh ve faydah olacak teklifleri Paristen avdetimde alâkadar makamlara arzedeceğim.» Başka türlO bir harp faciası 1915 senesi kısında, sık sık vuku bulan baska türlü bir harp faciası• na sahit oldum. Yarah bir Belçikah bir haf tadanberi hastanemizde yatıyordu. Bu, genç bir irtibat zabiti idî. C«phede bir emir götürürken yara • lanarak Almanlar tarafından esir edilmisti. Yarası hafif olan genç zabit, Roulerste gayet giizel bir kız kardeşi olduğunu ve bu güzel kadının kocası Jakin cephede tıarbetmek te olduğunu soylüyordu. Kadınm ismi Fifin idi. Delikanh sevgili Fifinden mütemadiyen ve o kadar çok bahsediyordu ki nihayet ricalarına dayanamıyarak kız kardeşini gor • mesî için sertabipten müsaade aldim. Nihayet Fîfin hastaneye geldi ve hayatıtnda asla unutmıyacağım bir facia vuku buldu. Fifin geldiği zaman, yanmda üniformalı bir Alman memuru da vardı. Alraanm belinde kocaman bir tabanca sarkıyordu. Genç kadm, hakikaten çok güzeldi. Kadeşini go rünce üstüne atıldı. Uzun uzun opüştiiler. tlk sanlıstnalar bittikten sonra, genç zabit kaşianm çatarak kardesine sordut ınnı © (k1h © p D © T dl @ Sen Jozef lisesinde idman şenlıği Ders senesinm ve imtihanlarmın bitmesi münasebetile dün Kadıköyünde Sen Jozef lisesinde talebe tarafından idman senlikleri ve atletizm müsabakalan yapılmıştır. Talebenin bu hususta gösterdiği iktidar ve meharet birkaç bin kişiden mürekkep hazınmnun takdirlerini celbetmiştir. Müsabakalan kazanan takım • lara ve talebeye mükâfatlar, kupalar dağıbldıktan sonra merasime hitam verUmistir. Mahpuslara yardım O kanlı faeiadan sonra, manen bitkm ve şaskın bir halde hastane • den çiktım. Lapa lâpa kar yagiyor • du. Sert, fakat temiz ve sağlam hava, akhmı başıma getirdi. Bizim kahveye avdet ettim ve biraz sonra, koltuğumun altinda koca bir paket olduğn halde çıktım. Şimdi, kendi me yeni bir iş bulmustum. Hapisa • nede açhktan ölecek bir hale gelmis olan sivil mahpuslara yıyecek ta şıyordum. Almanlar, onlara pek az yiyecek veriyorlar, halkm kendi yiyeceklermden ayırıp mahpuslara öteberi vermelerine de mâni oluyorlardı. Hapisane, demir pencereleri yolun kenannda bulnnan büyük bir sarap mahzeni idr. Hava alsin diye, mahzenm pencerelerindeki camlar • da on santimetre murabbamda de • likler açılmıstı. Benimle beraber bir çok kızlar, geceleri nobetle bu deliklerdeit içeri yiyecek paket leri atar, hatta teneke bir boru vasıtasile zavalh mahkumlara çorba bile ve • rirlerdi. Mabadi var 200 mahkum Son tadilâta göre muhakeme ve tahliye edilecek Adüye hâmat sefi tsmsâl Hakkt, Müddeiunnnnî muavinlerinden Salim ve Celâl Beylerle Hapisane müdirinden mürekkep komkyon bogân de çahşma • sına devam edecektir. Yeni ceza kanununda bir lasnn maddelerin değiştirihnesi dolayısile bu maddelerden istifade ebnesi lâzun gelen mahkumlarm isim ve adetleri bugün tamamen tesbit olunacaktr. Bu gibi mahkumlar ceza usulu muhakemeleri kanununun 42 inci maddesi mucibince müs tacel kaydile evvelce mahkum olduk • lan mahkemelere verilecekler ve hak larmda yeni kanuna göre hüküm alın dıktan sonra hemen serbect brakıla caklardv. Muhakemeleri neticesinde tstanlbul ve Üskndar hapisanesinden tahliye edüeceklerin hakikî nnktan ancak bu gün belli olacaktır. Maamafih bu m3c tar 200 kadar tahmin edümektedir. Samsun Kayseri hattında bOfe olmalı Samsun «Hususî» Samsun Ankara arasında seyahat edenlerin tek bir sıkıntıları varsa bu da trende yatakh vagon ve yemek vagonu olmamasıd'ır. Istasyonlarda Amasya ve Kayserideki büfeler hariç büfe teşkilâtı da yoktur. 15 saat bilâ in > krta yolculuktan sonra daha bir bu kadar seyahat edecek bir insan için Sısav gibi ehemmiyetli bir istasyonda sıcak yemek ve çorbadan sarfı nazar bir fincan kahve bile bulamamak feci oluyor. Sıvas istasyonu muhteşem bir binadır. Burada vâsi bir de büfe dairesi yapılmıstrr. Fakat idare büfeyi tutacak müteahhitten 3 4 bin lirahk tesisat istediği için kimse bu i?e yaklasmıyormus. Büfe yalnız Kayseride vard"ır. Mısırlı bir prenses geldi Mısır prenseslerinden Prenses Zü • beyde Mehmet Ali yaz mevsimini geçirmek üzere dün îskenderiyeden seh • rimize gelmişiir. Yunan Harbiye Nazın Selânikte fena karşılandı vam etmekte ve ehemmiyete sayan birçok sahitlerin ifadelerinî almak • tadır. Suikastle alâkadar bir takım Kafil Vardoyaninin muhakemesi eshas hakkında da tevkif müzekkeAtina 23 (Hususî) Bir müddet releri kesilmistir. Bu sahıslann isimevvel mtihabat zamanında Pirede leri etrafında büyük bir ketumiyet öldürülen mevkuf Emniyeti umumiye muhafaza ediliyor. müdürü Polihropulosun kardeşinin Atina Ajannnın bir tekzibi katili olan ahrar fırkasına mensup Atina 23 (A.A.) Atina AjanVardoyaninin muhakemesi bugün sından: görülecektir. Bu katil hâdisesinm M. Venizelos aleyhindeki suikasts Yunanistanda guya siyasî bir tısebebiyet verdiği farzolunduğundan kıntılı vaziyet başgösterdiğine ve muhakeme esnasmda ve her hangi hatta bu vaziyet in vahimlestiğine dabir münasebetsizliğe mahal verilmeir bazı ecnebi gazetelerin elde et • mek üzere Müddeiumumî bu muhatikleri haberleri tekzibe Atina Akemenin tehirini talep edecektir. jansi mezundur. Mahkemece de bu talebin kabul eŞimdiki halde Yunanistanda ehemdileceği muhakkaktır. raiyetli olarak göze çarpan yegne Dün gece katil Vardoyaninin dostsiyasî vak'a 2 temmuzda tamamla larından mürekkep bir kafile ha yıcı teşriî intihabat yapılacak olan pisane önünde taplanarak bir takım Selânikte intihap mücadelesinin de tehdHIerde bulunmuşlar ve katilin vam etmekte olmasıdır. Bu müca • tahliyesini îstemişlerdir. Kafileyi tesdele hayli şiddetli olmakla beraber kil edenler silâhlı bulunuyorlardı. tabiî bir halde cereyan etmektedir. ^Hapisane müdürünün dağılmalan lakkındaki sözlerine kulak asma Yunanistanın geri kalan kısımlarında dıklanndan aldığı takviye kıtaatile vaziyet tabiî sekildedir. Pire lima • bunlan zorla dağıtmtştir. nına guya Giritli asker müfrezeleri Yeni tevkifat çıkarıldığı hakkmdaki haber de tafstintak h&kimligi tahkikaU d* mamile uydurmadır. Birinei sahifeden mabat yasî bir nutuk söyliyecek ve muhaliflerin tarizlerine cevap verecektir. M a H k e mm Bakırköyünde soygunlar yapan yakalandı Bakırköyünde mahalle aralarında dilenci kıyafetinde gezerek evlerin kapılannı kurcahyan ömer oğlu Ismail Hakki isminde bir soyguncu cürmü meşhut halinde yakalanmıstir. Yapılan tahkikatta bu şeririn Ba • kırköyde yapılan bir takım soygunculuklann faili olduğu anlasılmıştır. Geçenlerde, Madam Eleninin evini de bu adam soymuştur. İsmet Pş. Kız En stitüsündeki sergi Yakalanan esrarkeşler Karagümrükte Neslisah mahallesinde, esrarhane haline getirilmiş olan bir ev basılmıs. Uçünün de ismi Mehmet olan 3 kisile, Recep ve ev sahibi Süleyman esrar içerlerken yakalanmışlardır. 6enç kızlara musallat bir genç İflâni nahiye müdürlüğü, Hasan Kâhya oğlu Şevki isminde bir genç hakkında tahkikata başlanmıştır. Bu genç köyde müteaddit kızları iğfal etmis ve kaçarlarken yanlannda getirdikleri para ve esyayı bitirdikten sonra hepsini birer birer kovmustur. Son defa olarak ta Hansa isminde bir kızı kan<fırarak evine kaçıran Şevkı vakında Adliyeye verilecekfir. Ankarada hmet Pş. Kız Enstitüsünde, tcAebelerin bir senelik işlerinden mürekkep güzel bir »ergi açıldığım yazmtftık. Resmimiz Başvekil îtmet Paşayı bir talebe hanımdan izahat alırken, sağda, sergide teçhir edilen bir mankenle eşyayt götteriyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: