5 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

5 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S Temmut 1933 Yazan: MARTA MAK KENNA lkı Yuzlu Kız 79 Şehir ve memleket haberleri Uluköyde Define bulundu Müzeye haber verildi, hafriyata başlandı Evvelki gün Uluköyde bir define keşfedilmlstir. Define soyle raeydana çıkmıstır: Baltalimanmda sâpheli bir tarzda dolaşmakta olan Salih isminde bir Lâ« zm hali sabıtanm nazan dikktini cel • beylediginden üzeri aranmış ve Salihm cebmden on tane gümüş para çıkmıs br. Paralar tetkik edildiği zaman bunlarm Sultan Muttafa devrme ah oldu • ğu ve bir kısmımn üzerinde de 1171 tarihi bulunduğu gorülmüştür. Zabıta bunlan müzeye göndermiş ve bir taraf* tan da tetkikata baslaraıştır. Müze idaresmce yapılan tetkikler paralarm asan atikadan kıymetii şeyler oldugann göa termistir. Salih sorguya eeldldiği zaman bu paralan BaltaKmanı cayınnda, bir ev harabesmm bazı tarafianm kasarken bulduğunu itiraf etmistir. Bunon uzerine zabrtaca derhal burası muhafaza altma almrnış ve hafriyata başlanmıştır. Orada bu sefer de on tane altm meskâk&t bulunmuştur. Bu paralar da eski tarihlere aîttİT. tki tanesi ecnebi parasıdır. Müse idarealnce bunlar üzerinde de te'kikat yapılmak • tadır. Hafriyata dfivam edilmekte olup daha baska paralar da meydana eıka • nlacağı tahmm olunmaktadır. Siyasî icmaı Tunus, Cezayir ve Fasla milliyetperverlik hareketleri on zamanlarda Fransa kabme • sini ve Fransı» matbuabnı en ziyade işgal eden gaile, şimalî Afrikada Fransanın vücude genrmiş oldugu muazuun müstemleke iroparatorluğunda yerli ahali arasmda uyanan miUiyetperveriaı hareketidir. Harbi Umumiden sonra Asya lot'asmda kuvvetlenmege başlıyan milliyetperverük dalgası şimdi de şimalî Tunusu, Cesaytri v« Fası istilâ etnuş bulunuyor. Birkaç sene evvel Fransann Utali Şarktald Hindi Çinî müstemlekesinde ZG hur eden komünist hareketi Franseyı o kadar endişeye düşürmemis ü. Çünkü bu müstemleke Fransadan çok uzakta oldugu gibi Fransa ile iküsadî, «ya«î ve askerî cihetlerden sdn alakası yoktu. Şimalî Af rikaya gehnce Fransttlar, şimalî Afri kayı Fransanın mütemmimi addediyor lar. Nüfuslan azalımf olan Fransızlar ordularmın boşluğumı şimalî Afrikanın muharip ve velut unsoru ile dolduru • yorlar. Gerek 1870 Fransa • Prusya haı bmde, gerek Harbi Umumide Fransa mn müdafaasmda Faslı, Cezayirli, Tu mtslu yerli askerlerin büyük yararldc lan görülmaftür. Fransa Ahnanlara ve ttalyanlara karşı askerî muvazeneyi mu hafazada hâlâ bu unsurlara güvenmektedir. Bundan b»ska Fransa snnali Afrikadaki zengin yerlvri sayesinde kendisini müstakil bir alem addetmektedir. tktısadî cahan konferansmdan bir netiee hasd ohnadtğı takdirde Frama, Fas, Tunus ve Cezayirin tengin istihsaJ ve istihlâk membalanna dayanarak musta • kfl bir iktısadî âlem içinde yaşıyabflecegini tahmin ediyor. tste Fransamn bu kadar güvendiği bu memleketlerdeki yerli ahali arasmda mâKyetçilik hare keti zuhur etmiş ve Fransanın hakimiyetâni tehdk edecek bir dereeede kuvvet bulmuştur. Fransa hükumeti, bu hareketîn onüne geçmek için, mühim müzakerelerde bulunuyor. Faatald Franm umumî ko miseri Fransa BaşvekUi tarafmdan Parise davet edilmiş, Fastald nuUiyetper verlınt hareketi ve Atlas daglarmdaki mücahitlerle devam etmekte olan mu harebeler hakkmda kendisOe uzun uzadıya görüşülmuştür. Daha sonra Cezay* umum valisi Parise davet edümiatir. Başvekü valn umumile de »u'şarelerde buhnmuatur. Tunustaki Francnı umumî komise»hun dahi şimdilic «irl» Intulan bazı esbaptan, dolayı değiştirileoeği aniaşuıyor. Cezayirdeki mflliyetçiHk hareketî yer' ahaünin kendilerine Fransız muhacir leri gibi hukuku medeniye ve fntihap hakkı fstemeleri şeklinde meydana çıknuşbr. Tunusta ise münevver gençler (düstur) yani kanunu esasf talebmde bulunarak millî bir hareket meydana çıkarmulardr. Bu hareket zaten hüküm ve nufuzu ohnıyan Tunus Beyine karşi obnektan ziyade Tımusun Fransn bo yunduruğundan istihl&n maksadma matuftur. (Düstur) teşkOâtma mensop gençler tarafmdan neşredtlmekte olan arapça ve fransizca gszetderm cümle • amren kapatılırnftjr. j Fasta ise vaziyet daha karîşıktTr. Franm istnlsraa karst silâhU yapılan müdafaa ve mukavemet eskiye nisbetie çok artnustv. Fransızlar vâsi mükyasta yeni harekatı askeriye yapmaga hazırla< nıyorlar. Fransa hükumetmin, Fransadaki mSs tahsillerin ve bahusus bağcılarm taz yiki üzerine Tunus, Cezayir ve Fas mal sulü üzerine bontenjan vazetmesi şnnali Afrikadaki siyasî memnuniyetsîzliğe bh* de Sctuadî ıstnap üave etmistir. Şimdi 13c bu hareketleri teskin için Fransanın eKnde iki vasıta vardırj Ya sflâh ve is * tisnaî kanunlarla cebir ve tazyâc etmek, yahut yeriî halka hukuku medeniye ve muhtariyet vermek. Afrikada atikadar büyük devletler bu kıt'anm simanndeki müliyetçâik hareketnıj dikkat ve ehemmiyede takip ediyorlar. MUHARREM FEYZİ Çeviren: ABlDtN DAVER Alman askerleri yaralı arkadaşlarını kurtarmak içîn kendilerini bile bile ölüme atmışlardır Alman millî marşı bitti, hep bir ağızdan bir dinî dua okunaeakh. tçimde tayyarelerin gelmevişlerinden h»m mahzun, hem mütesllî olan garip bir his vardı. Bandomuzika son îlâhiyi çalmağa v e askerler de bep bir ağızdan okumağa başlamıs'ar dı ki birdenbhe başdöndürücü bir süratle Yedi Hemşire tepemizde peyda oluvrdiler. çip te tayyareler, tekrar ikinci bir devir yapmak üzere iken yanıtmzdaki tımarcı nefer, bana: Yaralıları kamyonun altına indirıek nasıl olur, dedi. Herkes kamyonun a'tma! Kumandasını verdim. Yaraları kendi baslarına kamyonun altına girmeğe miisait olanlar, arabadan atladılar. Fakat dört yaralı, bacak* larını kullanamıyorlardı. Diğer yaralı da çok »ayıf o'dukları yardıma muhtaç idiler. Ya'alan hafif olan ve kendi kendilerine kam • yondan atlıyan bes askerin yardı mile bu yedi yaralıyı indherek kamyonun altına sokmak istediğîmiz zaman, orastni çoktan doltnuş bui duk. Kamyona yakın olan kit'alann efradından bazılan, bizim yaralı > lan kamyonun attına saklamak U • tediğhnizi görünce daha evvel davranıp orayı doldurmuşlardı. Tayyareler havada bir devir yapmif gellvorlardı. Bizim içia kurtuluş yoktu. tlk bomba bhraz ötede patladı ve parçalanndan tımarcı nefer boy • nundan ve almndan yaralandı. Yaralılar, ölümü bekletnek üzere yere oturdular. Onların bu hali karşısmda, tekerleklerin araıından bir çavuş fırladı: Arkadaşlar, dedi, yaralıları düsünelim. Onlann bacaklan bizimkiler gibi kaçıp kurtulmağa müsait değil. Bu söx üzerine kamyonun altındaki bütün askerler yerlerini yarah • lara vererek kendileri sağa sola kaç» tilar ve bir kısmı da gözlerhnizin 5nünde, kanlar içinde yere yuvar • landılar. Alman askerlerinin bu fedakârlığım takdir etmeden geçemiyecegîm. Nihayet Yedi Hemşire, adam 81dürmekten bıkmıslardı. Esasen, fır* kadan tağ kalanlar, geniş ovada darmadağın olmuşlardı. tki kişiyi yanyana göremerdiniz. öyle smn • nedernn ki bu çok kolay msan ka saplığı tngiliz tayyarecilermnı de biraz midelerini bulandırmıştı. Zaten, yaptiklan isten, kazandıklan muvaffakiyetten kâfi dereeede memnun oiabilirlerdi. Filo kutnandanı • nın bir işareti üzerine uçuş nizamım aldılar ve biraz aonra ufukta kay • boldular. Şimdi, zabitlerle küçük •abklcr, darmadağın olan efradı topiamakia me$gn1düler. Yerde topraklann ve yesil otlann flstünde kan içinde sürfi »Hrü yaralılar ve 8101er yatıyordu. Ellerhn bu defa gBrüi • memif turette kana boyanmışh. öldürücu vazifem brtmiş, kurtanct vazifem baslacniftı. Yannndaki ecsa ve sargi çantasrm açarak kamyona en yakın olan raeeruhlann yara • lanm aarmaga başlamıştnn. Büyflk rCtbeii bir zablt koca koşa yammı • za geldi. Bana: Hemen kamyona atlayıp Rou • lerte gidiniz. Vak'ayı sertabibe «8yleyiniz. Nekadar ba»ta nakliye arabası varsa hepsmi buraya gondertm. Nekadar doktor, hastabakicı, tıraareı bulursa hepsini yollann. Bh* kamyon dolusu da pansıman ve il&ç «evketsin. KendUi bastanede kaiarak hademeye ağır yaralılar içm yatak ve saîre hanrlatsın. (Mabaâi otar) gelen Hariciye Vekflimh Tevfik Rüstu Bey şerefine Fransn Hariciye Nazm M. Pol Bonkur tarfından bir «yafet verflmis ve iki devlet diplomatlanmn top • lanhsı çok samimt olmuştur. Biiyük Elçimiz Süat Beyin vefdiği oğle ziyafetinde de Fransa Müttemlekât Nazm ve sabık Türkiye »efiri M. Alber Saro, Adliye Nazm, Âyan Scinci reisi M. Franklen Byon ile birçok Fransız siyasî ricali bulunmuştur. İMisafir Bukar Zabitleri Prof. Malş dün Ankaraya gitti Dün akşam şereflerine Vekâlet kadro üzerinde mühim tadilât yaptı bir ziyafet verildi Maarif Vekili Reşit Galip Be • yin ve hususî bir komisyonun, Da rülfünun ıslahatı münasebetile tanzim edilen muvakkat kadroyu tet kikle meşgul olduklannı yazmıştık. Muvakkaten 31 mayısa kadar ida me edilecek yeni Universitenin idare kad'rosu aynen ipka edilmiştir. Prefasör Malş diğer heyeti tedrisiyeye ait kadronun tesbiti hakkmda görüşmek üzere vaki davet üzerine dün akşam Ankaraya gitmiştir. Profe»ör hareketinden evvel kendisile gSrüşen bir muharririmize demistir ki: « Merkezden davet edild'm. Ankarada 48 saat kadar kalacağım. Darülfünun kadrosu v e daha ziyade burada yapılacak tesisat ve inşaat hakkında görüşeceğim.» Yeni kadrolar hakkında da Da rülfünun Emin vekili ve Tıp FakülMisafirîer, tüvari kamandanları teai reisi Tevfik Recep Bey bir muharririmize demistir ki: mızdan Mürsel Pş. ile bir arada « Heyeti tedrisiye kadrosu fevEvveld gün şehrknize «elen Bulgar kalâde mektum tutulmaktadır. Busüvari aabitleri refakatlerinde kayma • nun için soylenenler asılsızdır, çünkam Kadri ve binbaft Avni Beyler oldn kü hakikî kadroyu tesbit edenler ğa haM* dün aabah saat onda talim yer den başka kimse bilmiyor. Kadro lerini gezmişler, öğleden sonra tstan • ile Vekil Bey bizzat meşgul bulunbulun tariht yerlerini siyaret etmişlermaktad^r. İdare kadrosu aynen ipka dir. Geoe aaat 21 de bmiciUk mekte edümişttr. Nakil işlerine de birkaç bt tarafmdan Sipahi Ocagmda şereflegüne kadar başlanacaktir.» rine bir ziyafet verflmiftir. Haber aldığımıza göre teşrinievMisafir Bulgar zabitleri yam da va velde seçilmesi lâzım gelen Darül purla Adaya gidecekler ve akşam ye> fünun Emini işi de şimdilik mevzuu megtni orada yiyeceklerdir. Persembe bahis oimıyacaktır. tdarl kadroda gBnu muzeleri ziyaret edecekler ve akyapılacak ıslahat ve değişiklikler 31 şam üzeri tereflerine Küçük Çiftlik parmayıs 934 ten sonraya bırakılmıştır. kmda bir gsrden parti veruecektir. Kadrodaki tadilât Cucna günü Bulgar aabîtlerile bmi • Bize haber verildiğine göre Macuerimn arasmda flk müsabaka yapılaarif Vek&leti, profesör Malşın bu • eak ve cumaKesi günü Bulgar zabiHeri şerefine Bogaziçinde bîr vapur gerlotisi rada fişleri tetkik ederek tesbit etteıtip edilecektir. tiği kadro üzerinde de mühim ta • Pazar günü iktnci müsabaka yapı dilat yapmıştır. Profesör Malş memhcak ve akşam Tokatlıyanda şeref lekethnizde Universite profesörü olerme bîr nyafet verileoektir. labilecek şahsîyetleri, burada fazla 7 temmuz cuma günü yaptlacak mfiikamet etmemiş olmasından lylce aabaka iki parkurlu ve 9 temmuz pazargünü yapılacak müsabaka da bir par • bilemediği için, kendisinîn inha ettiği isimler üzerinde bittabi Vekakurra olacaktır. let etraflı tetkikat yapmıştır. Misafir Bulgar zabitleri sah günü memlekeÜerine doneceklerdir. Kıtal! Motörlerinin homurtusu o kadar kuvvetli idi ki bandonun ahengmi, tneilm aesini baıttnyordu. H«rşey, tıpkı, benim tasavvur ettiğim gibi cereyan etti. Bombaların korkunç tarakaleri altında topraklar yarılıyor, titriyor, çelik yağtnuru ölüm saçiyor, siyah bîr düman yer yer perdeler cekiyor, msanlar ve hayvanlar darmadağın olmuş, ber istikamette karmakırışık kaçışıyorlardı. Tayyareler, evvelâ bombalannı attılar, ondan sonra, süzülerek yere doğru indiler. O kadar aşağıdan uçuyorlardı ki tekerlekleri, önlerin den kaçan Alman askvrlerinin başlarını koparacak gibi oiuyordu. Şimdi makineli tüfekieri müthiş bir çatırdı ile aşağıya dolu yağdınyordu. Bir lâhza içinde o koca fırka, kız gın yaz güneşinin altında kalmış bir bir buz parçası gibi erimiş, efrat çil yavrusu gibi dağılnuştı. Biras evvel, murabba şeklmde muntazam saflar teşkil etmiş olan fırkanın yerînde şimdi, karmakarışık kül renkli yiğıniar yatıyordu. Muzika aletleri öteye beriye serilmiş, •ilâhlar sağa aola atılmif ve bombaların açtığı çukurların başında cesetlerden ağır ağır kanlar akıyordu. Ruhanî âyin sahası, şimdi, bir mezbabaya, bir kital meydanına dömnüştü. Bütün ova, kitalden kaçıp kur tulmağa çalışan insan kümelerile dolu idi. Yedi hemşhre, bu ÖlUm meydanının iistünde süzülerek uçuyor, devirler yapıyorlardı, bazan, bîr zavalh firari kümesini haklamak için, biçare bir güvercinin üstüne «aldı • ran bir atmaca hücumile, ok gibi aşağı iniyorlardı, o zaman makineli tüfekleri gene takırdıyor, .gene kül renkli kümeler yerlere seriliyordu. Bu manzara, bana, şahidi olduğura başka bir manzarayı battrlatmiftı. Polisler, bir gün grev ve nümayiş yapan ameleye hücum ederek on lan sopalarla döve döve dağıtmış Urdı. Ingili* tayyarecileri bu kanlı eğlencelerind« daha ne vakte kadar devam edeceklerdi. Bu patırdıda ten ne yapıyordun, diye bana •oracakıınıs. Ben ve yanraıdaki 12 yaralı kamyomm altına aaklanmışhk. Gerçi, bu sığindığı • mıı yer, bir tayyare bombası icln orümcek ağı nev'mden bir tabaf fus vasıtası idi ama her balde hie yoktan iyi idi. Hücum ba»ladiği *aman, biz de diğer askerler kadar tehlikeye maruzduk. Açik kamyonun üstünde ne yapaeağımızı şaşırmış, etrafıımzda patlıyan bombalana, fiııldıyan kurşunlann arasında ölümü bekleyip duruyorduk. Kısa. süren bu müddet zarfında, biç birimize bir şey olmadı. tlk hücum gettyandaımffar. Müzakerelerden kı«a bir | samanda n«ttce alınması bekleniyor. Birer ticaret mukavelesi imza etmek Szere Londrada Almanya ile, Roma da ttalya ile müzakerelerde btriunulması inıvvetle muhtemeldir. Franta ile Türkiye arasmda 29 ağuste« 929 tarihmde aktedüen ticaret mukaveled 13 çubat 933 taribinde Fransa hükâmeti tarafından fesbedilmiş ve ba vaziyet hükumetnnize bildirilmiştir. Bu vaziyete göre mukavelenin fesih tarihinden Hibaren 6 ay sonra yani 13 agufto* tarihinde mer'iyet mevkiinden kalkmaü icap etmektedir. Bu m&ddetm hıtamma 40 gun gibi kısa bir zaman kalmıatır. Fransaya yaptığunu ihracat ırmum nracatımızm yuzde onunu teskil et mektedîr. Son Türk Fransız anlaşmalan ve Celâl Bevitı Pansteki temaslan netiee • amde bu kısa müddet zarfmda; her 3u fnemleketm muşterek menfaatlerine uygun yeni bir ticaret tnukavelest akti kuvvet'« muhtemeldir. Bundan baska Suriye fevkalâde komnerliği 15 mayıstan Hibaren hububat khatâtma yüksek gümrük tarifeti tatbikma başlamıstır. Bu meyanda btıim boğday, yulaf, arpa, çavdar, mısır ihracatmMz da bu yeni tarifeden müteessir obnaktadır. Suriye bütün hububat flıracatmtzın yüzde yedisini almaktadır. Bu hususta da Suriye ile bir anlasma zemini bulumnası muhtemeldir. ve Bakırköydekl hfidisenîn tahkikatı Bakırkoy kacasmdaki Şamlar ve Ayayorgi köyleri balkı ile bu köylerin civarmda bulunan arazi ve merayı tasamıfuna geçiren Resneli Osman Bey arasmda cikan ibtilâf ve mahkeme karart dolayısile köy • lülerie jandarmalar arasmda müessif bir hâdise çıkmış, köylü kadm lardan bir çoğıı yaralanmistı. Bu h&disenin tahkikatı ikmal edilmek üzeredir. Şimdiki helde (6) kişi zan altında bulunmaktadır. Müddeiumumilik henüz yaralan tedavl edilmekte olan bazı koylüler hakkındaki kat't muayene rapor lanm da aldıktan sonra tahkikatı bhhecek ve işi mahkemeye «evke decektir. Ecnebi profeaÜrlerden müracaatler 65 lik madam kaçakçılıktan mahkum oldu 63 yasinda Prosta Ssmmde bir hıristîyan kadnn thtuas mahkeme • sme saskm bir balde girdi. Suclu mevkiine geçirildi. Evindeki bir sandıfında kaçak sigare. kagıdı bulunmus. Madam Prosta, bu kâgıtlarm bh* bahçe içinde kendisine emanet bı • rakıldiğını, kaçakçılıkla bir münasebeti oimadığım tîtrek bir «esle sSyledi. Müddeiumumt ceza fstedi. Neticede ihtiyar kadın 6 ay hapse ve 103,050 kuruş para censma maK* kum oldu. Yasmdan dolayı bu ceza 5 ay hapse ve 8,587 kuruş para cezajsina indirildi ve kendisi de tevkîf edildi. ispanyol darOlfOnunluları geliyor 6 temmuz akşamı şehrimize Madrh Darülfünunu profesör ve tale • belermden mürekkep 188 kişilik bir kafile gelecektir. Bu kafile şehri • mizde 3 gün kadar kalarak şehrin tariht ve bediî yerlerini, müzeleri, Darülfünunu ziyaret edecektir. Tıp talebeslnln Romanya seyahati Mahkum edilen bir kaçakçı daha 7 kiçiyi öldüren ve soygunlar yapan bir havdut tutuldu Giresun zabıtası T'/sbolunun Can köyü ahalisinden Mehmet admda bir serir yakalamıştır. Mehmet, senelerdenberi Giresunda, Termede, Tireboluda, Balıkesirde, lstanbuida, tztnirde, Düzcede birçok soygunlar yapmıs, insan lar öidurmüs, hanumanlar söndürmüş asılı bir terirdir. Bu adam Giresunun Düı köyünde bir kahveyi basnus, iki köylüyü öldürmüş, iki köylüyü ağır turette yaralanuştır. Bundan başka Termed* d* iki amele öldörmüştür. Tire boluda bir amele oldtirmüştür. Bah kesirde de iki amelenin canma kıymıştır. Mehmedin cürümleri bu kadarla da kalmamaktadır. Mehmet yoi keserek soygunlar yapmış, adamlar yaralaraış, her defasında kaçmağa muvaffak olmuş bir adamdır. Bu serir pek yakmda döktüğü ma • sum kanlannın hesabmı verecektir. Kaçak sijara kâğıdı «ahnaktan suçlu Ahmet isminde birisi de dün dokuzunca ihrtsas mahkemesinde muhakeme edildi. Ahmet sorgusnnda, kaçak kâgıt satmadıgmı, ikramiye ahnak istiyen bîr kaç kîşinin pianma knrban ghtiğfni sSyledi. Fakat, tahkikat aksini gosteri yordu. Durusma neticeslnde de «uç sabit oldu. Ahmet 6 ay hapse 2600 kurus para cezasına mahkum edilerek tevkif edildi. Kendisinin, gene kaçakcılıktan sabık ah olduğv için cezasi 7 ay hapse cıkanldı. Karar mucibince Ahmet hapis müddetmi ikmal ettikten sonra Bileciğe 7 ay sürarün aönderiierokür. Romanya bbbiyatüeri Türk hbbiye • lilerile tcmas arıusunu izhar ettiğinden Tıp Talebe Cemiyeti Bükreşe bir seyahat tertq> etmiftir. Ağustos başlangıemda yapılaeak olan seyahatm mükemmeByeti için cemiyet azaml mesai sarfetmektedir. Romanya Tıp Talebe Cemiyeti tarafmdan da bir tenezzüh progrann tesbH edflerek tonderümistir. TıbbiyelUer Romen talebesinin misafm olacakhr. Oraca şhndiden haziriığa başlanmıştır, Seyahat ücretlerinde yüzde 70 tenzilât yapıbmstır. Üniversitede kürsü almak üzere Almanyada açıkta kalmış Yahudi profetörlerden başka Alman, Macar v« Avusturyalı ve diğer milletlere mensup profesörlerden de müra caatler vaki olmuştur. Bu zevatın limit edllraiyecek kadar az bir maaşla çalışmak istemeleri ve istedikleri işlerde hakikaten, mütehassis bulunmalan memleketimize celbi muta•avver ecnebi profesörleri adedinin evvelki tahmtnden daha fazla olacağı rivayetlerini ortaya çıkarmiştır. Bununla beraber profesör Malşın memleketimizde liselerden çıkarak Darülfünuna girmek istiyen talebeden pek annm lisan bildiğini nazart dikkate aiarak ecnebi profesörlerden fazla ictifade edilemiyeceğini duşünraüş ve bunlann yalniz esaslı bazı kürsülerde vazife almalarını muvafık görmüştür. Komityon tahkikaia devam ediyör Ankara 4 (Hususî) Darülfümm komisyonu bugün topla • narak tetkikatına devam etmistir. Mr. ve Misis Bradley matbaamızda Keçi gezdirerek söt satmak yasak Son zamanlarda bazı kimselerm Üsküdar ve Kadıköy cihetlerinde keçilerîni beraberlerinde gezdirerelj bir takım pis kaplara süt sağarak bunlan evlere göz önünde sağılmış süt diye satmakta olduklan görül müştür. Halbuki bu kaplann pisliği yüzünden Kasımpaşada oturan HaIide Hanım isminde bir kadınm hastalandıği anlaşılmıştır. Bu suretle yapılmakta olan satışlarm men'i ve hilâfmda hareket edenler hakkmda takibat yapılması hususunda alâkadarlara emir verilmiştir. Limon kralı fahliye ediliyor Lhnon kralı Diyamandinin mu hakemesme diin de sekizinci flıtl • saa mahkemesinde geç vakte kadar devam edilnmtir. Dünkü muhake mede de şahitler ve bu arada mü fettî» Reşat B«»v dinlenmistir. Mahkeme, Diyamandinin 23 bîn lira kefaletgösterdiği takdirde tahliyesîne karar versnişti. Diyamandi bu kefaleti bulduğundan tahliyesi muhtemeldir. Sağda Mister Bradley, »olda Misis Bradley direksiyon baştnda... Londra • tstanbul yolu hakkında tetkikatta bulunmak üzere Londradan şehrimize gelen M. Bradley dün VaJi Muhittm Beyi ziyaret et miştir. M. Bradley dün kızı Misis Bradleyle beraber matbaamıza da gelmiş ve aeyahati hakkında bizimle uxun boylu görüşmüştür. Mister Bradley bu arada bize şunları söylemiştir: « Vali Beye huduttan Hibaren yolun çok bozuk olduğunu söyledim. Kendisi bu şosenin iki seneye kadar ikmal edileceğini söyledi ve beni Boğaziçinin Anadolu sahilinde Beykozdan Karadenize kadar usanan şosede bir gezintiye davet etti. Yarın orada bir otomobil gezintisi yapacağım.» tngiliı sefiri Corç Klark cenap lan dün M. Bradley ve kııı şerefine sefarethane binasında bir sİyafet vermtştîr Döviz kaçakçıları adliyede Hariciye Vekilimiz şerefine ziyafet Para 4 (Hususî) Tekrar Parke Döviz kaçakçılıği yapmakla suçlu olarak ttalyan bandıralı Kirine va • purunda tevkif edilen ttalyan başrahibe ile gene ayni ekspreste Paris vagonunda yakalanan Danîyel Pa siç diin akşam adliyeye verilmişler • dîr. 6,000 Terkos saati geliyor Bslediye tarafmdan Fransaya si • pariş edilen altı bin terkos saati yola çıkarılmıştır. Bunlar gelince biı kısmı eski ve bozuk saatlerle tebdil edilecek ve bir kısmı da saat! elm*> yan yeni abonelere tevzi olunacak •

Bu sayıdan diğer sayfalar: