5 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

5 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hitler harbe hazırlanıyor! Çamhtmvef' Troçki Yoldaşın faşizme hiç itimadı yok! İkisi de faydalı değil ama, Troçkt Yol ş geçenlerde tngilterede Mançuter şehrinde mönteçir Mançister Guardiyan ga zatesinde iki calibi dikkat makale neşretmiştir. gt$ Bu makalelerin * bazt mühim kınnüantn aşağtya iktibctM edi yoruz. M. Troç kinin makale tini okumağa başlamadan ev vel hattrltyalım ki Cenevre konferanstnda İngiltere hükâmeti bir «siiâhlan terketTroçki Yoldaş makcielerini yazarken m « plâm ileri •urmöş ve bu plân diğer devletlerin | yaya azamî «iktısadi istiklâl» teminl hiç fe hoşlanna gitmediği halde Al | arzusuna müstenittir. Fakat bu hareketler de gösteriyor ki muharebe manya tarafından büyük bir mem henüz yann için değildir. Garbe münaniyetle karstlanmıstı. İngiliz pro~ teveccih bir hücum ancak Faşist Aljesinin kıraaetini müteakıp, müza manyanm Sovyetlerle birleşmesile keresi yapılmadan, Cenevre içtimakabildh. Şarka hücum için ise bir lart mavakkaten tatil olanmuştu. yahut bir kaç büyük garbî Avrupa «Hhlerin tngiltere hükumeti taradevletinin desteğine ihtiyaç vardır. fından ileri sürülen «tahdidi tesli Hakikate çok yakm olan ihtimal de hat» projesini büyük bir memnuni budur. F a W bu takdhde de hazıryetle kabul etmesindeki hikmet, bu lık müddeti haftalar ve aylarla ölplânın iflâs edeceğinden emin bu • çülemez. lunraasidır. Alman Başvekilinin ınlha meyyal teklif Ieri reddedecek bir Bu satırlarin muharriri kenrol almağa ihtiyacı yoktu. O bunu disini Versay muahedesîni tnüda • başkalarına bırakmayı tercih etti. faaya çagınlmış bir muhafız addetAyni sebeplerden dolayı, siiâhlan miyor. Avrupanın yeni bir teşkilâta îndirmek lehinde beyanatta bulu ihtiyacı vandır. Eğer bu vazifeyi nan Amerika Reisicumhuruna ha Faşistler yüklenecek olursa, vah o raretli hararetli teşekkürlerde bu • Avrupanın talihme... 21 inci asır lunmakta gecikmedi. Halbuki bir müverrihi bu takdirde çarnaçar Av«tahdidi teslihat» plâm nekadar gerupada mhrtatm 1914 harbmden niş tutulursa, iflâs o kadar önüne sonra başladığmı kaydetmeğe mee • geçilmez bir hale gelecek ve o kadar bur olacaktır. «Demokrasi mücadeletAImanya silâhlanabilmek için gaysi» denilen bu harp, yavaş yavaş rikabili Hiraz haklar gösterecektir. bütün Avrupa milletlermm kuvvet Hayır; Hitler Versay muahedesini lerini toplamağa alet olan faşizmi altüst etmek için şiddetle harekete zafere götürecek bir «istihlâs mügeçmeğe hazır değildir. Çünkü şidcadelesî» doğurmuş bulunuyor. idetle hareket edebilmek için, kuv1914 harbinin neticelerinden istih • vetli olmaJsJâzımdır. l»s mücadelesi.. Ve boyleee, Avru • Fakat Alman Başvekili düçünüyor ki; pa karşıklıklannm bir netîcesi olan lltizam ettiği tngiliz projesinin su faşizm kendi harsının ve iktısadiyakutundan sonra, tngiltere ve ttalya tının mahvine alet olmuş oluyor. hükumetleri, şarkî Avrupaya karşı Maamafih ümit edelhn ki bu ihAlmanyanm silâhlanma haklannı tîyar kıt'ada kendisrai yeni bir şekle müdafaa edeceklerdir. götürecek yolu bulacak hayati kuvI . Hitler muharebeye hazırlavet e malik olsun!» nıyor. tktısadi politikası herşeyden Leon Troçkt evvel, bir muharebe anında Alman Tütün mü daha Muzır. alkol mü? nisbete gelince... Rusyaya gidecek Sporcularımız Bugün Fener stadmda ekzersiz maçı yapılacak Rusyaya gidecek olan sporculanmız tem muzım 10 uncu pazartesi günü sehrimızden ha • reket edecektir. Bu seyahate 18 futbolcu, 7 gü reşçi, iştirak ede Futbolcularımızla cektir. 4 atlet gö beraber Rusyaya gitürülmesi de he decek ktymetH ha nüz tasavvur ha kemlerimizden KtIindedir. mal Halim Bey Kafileye Cevdet Kerim Beyriyasetedecek, futbokulara en kıymetli hakenv lerimizden biri olan Kemal Halim Bey, güreşçilere, Güreş Feb?erasyonu umumî kâtibi Seyfi Cenap Bey refakat edecek, Selim Nüzhet Bey Halkevleri namına bu seyahate iş • tirak eyliyecektir. Kemal Halim Bey, Rusyadaki maçlardan bir kısmım da idare edecektir. Seyahat üç hafta kadar devam edecek, Rusyanm başlıca şehirle • rinde, ezcümle Moskova, Leningrat, Harkof »ehrrlerinde müsabakalar yapılacaktır. Rus spor teşkilâtı, Türk sporcularını gayet parlak şekilde karşılamak için şimdiden büyük hazırlıklar yapmışlardır. Rusyaya gidecek futbol takımı için Ankarad*an thsan ve Bilâl, tz mrrden Vehap, Sabahattin, Sait ve Fuat Beyler davet edilmiştir. tstanbuldan gidecek oyuncular da şunlardır: Avni (G. S.), Lutfi (G. S.), Sa mih (t. S.), Salâhattin (I.S.), Hü»nü (B.), Eşref (B.), Şeref (B.), Feyzi (B.), Hakki (B.), Niyazi (F.B.), Fikret (F.B.), Yaşar (F.B.) Bu suretle tstanbuldan gidenlerin ekseriyetini Beşiktaşlılar teşkil etmektedir Güreş takımımız, filiz sikletten ağır siklete kadar tam bir takım haIinde kafileye iltihak edecektrr. Futbol takımımız, bugün saat S te Kadıköy Fenerbahçe stadyo munda bir ekzersiz maçı yapacaktır. Öz dil müsabakamız GÖNÜL Demîr, Dereler obastnm bu eri, bu akşam şu tozlu yollan niçm mi çiğniyerek ayaklarile geri geri tepiyordu? Obasına gitmek için... Senelerdenberi özlediği, savaşa giderken bıraktıgı obası • na... Yüreği, büyük bir sevinçje dolmuş, batan güneşten tunçlaşan yüzü, o bü yük sevincm verdiği gergmlikle lunş • mış, ağzmda bölükten kalma bir savaş türküsü, obasına doğru ilerliyordu. O • bastna. Yani ona yıldızma, yavuklu suna gidiyordu. Geçmişleri bilmem kaçıncı olarak gözünün önünden geçiyordu. Nasü geçmezdi o öyle tatlı bir geçmiştt ki, onu ne adı dünyayı tutan ts • kender, ne de gönüller ecesi Kleopatra tatmıştı. Çocukluklanm ikisi de «Derelerin» loş korulannda, yeşil yamaçlannda beraberce geçirmişlerdi. Demir, bütün van bir davar sürüsü olan bir babanm oğIuydu. Sekiz dokuz yaşlarma basınca obanm sığırlarmı da ona vermişlerdi. Demir ufacık boyunnan koca gövdelere söz geçirir, onlan kırlarda, bayırlarda otlatır, akşam üstü de obasına getirir • di. Demir bu sulardayken Yıldız, ana kuzusu sayılırdı. Aama aradan yıllar geçti. Yıldız büyüdü. Daha ozun yıl alrdan sonra, sığirtmaç Demire yardım için süt sağmıya gelen Yddız büsbütün gelip yetiştiği için erkeklerden kaçar oldu. Amma, erkeklerden kaçması, Demirden de kaçması demek ohnaz ya. Bakın işe ki ona üstelik tutuldu da. Birbiri için tutuşan bu iki gönül, parmaklanna taktıklan yüzüklerle bacayı saran yalımı ( 1 ) belki bütün bütün coştur • mak belki de yatıştırmak istediler. Ama günün birinde savaş başlamış, o da bütün yiğitler gibi yurdunu kurtarmak için obasını yavuklusunu bırakmıştı. Yıldız onu bu yollarda ta buralara kadar geçirmiş, işte şu iğri söğüdün al • tmda ağlaşıp aynlnuşlardı. Ama Demir şimdi gülerek geliyordu. Biraz sonra da Yıldız gülecekti. Demir içinden: Yıldız beni birdenbire böyle karşı smda görünce kim bilir ne sevinecektir diyordu. Hem de ona tam göğsünün üstünde bir savaş armağanı getirmiyor muydu Artık obaya yaklasmış tatlı yokusu tatlı bir kanburlukla çikıyordu. Karşıda on yıl önceki Demir evet on yıl önieki Demire benzer biri, bir çoban duruyordu. Çocuk obasmdan genç çı • kıp yash giren Demiri tanıyamamıştı. Demiri bir yabancı diye tüzdü. Sonra Sorda: Ağa; Sen kimsin? Kimi ararsm? Demir tamnmamasma sevmdi. «Hah diye düsündü, şimdi Yıldiza bir oyun edeyim de o da gorsSn.» Çoeuğa dön • dü: Hiç oğul, dedi. Geçici. Artık aksam ohnuş; karanhklar, korkunç omuzlarile göneşi kokutup koca man kara dağlann ardına sindirmişti. Demircik, gönlündeki tatlı düşünce ile hababam ilerliyor, bir yandan da söyleniyordu. «Bakahm Yddız şimdi ne yapıyor? Pencereden gözetlerim. Yıldız yalnızsa girer, birdenbire onu dağa kaldınyormuş gibi yapar korkutunım.» Düsüncesi bibnemişti ki yol bitti. Yıl dızın evine gelivermisti. Yüreği çarparak ilerledi. Gizlenerek çitten gözetle di. Isık vardı. Bir sıçrayısta avluya girdi. Onu eski arkadaşı Karabaş karşı • lamıştı. Çobanın tanıyamadığnn o tanımı* havlnmamıstı bile. Kuyruğumu sal lıyarak Demirin bacaklan arasında dolasmağa, ellerini yalamağa başladı. Demir de ona karsılık gösterdi. Okşadı. Sonra yavaşça kıçına vurarak onu yu • vasına yolladı. Demirin gözü de, gönlü de, beyni de içerideydi şimdi. tlerleyip ayaklannın ucuna yükseldi. Alça • cık evin aralık penceresinden içeriye çevrilen gözler oraya saplandı. Yasa • mak için kabaran göğsü boşalmadı. öylece kalmışh. Şimdi yalnız göz ve ku lak kesilmiş, yalnız görüyor, yalnız işitiyordu. Içerde ne vardı da Demir böyle olmustu? ( 1) Alev. Söz Hirkçesinde kulianılır. <Yalım yalım yanan odunlar» gibi. Gözleri nereye saplanmiş, yumruklarî neden sıkılıp, sinirleri kasılmıştı? Gözleri yerlermden fırlarcasma bakıyordu ama zorlan tersini göremezdi ya! Evet bu oydu... Yıldızıydt. Göz kapaklan, gördüğüne daha çok bakamıyacağm • dan mıdır, kapandı. Kulaklan, duyduk» lanna daha çok dayanamıyacağmdan mıdır fakandı. Başı beyni uğuldadı. Sinirleri çözüldü. Dizleri kinldı. Olduğu yere yıkıldı. Ayıldığında Karabaş baş ucunda el • lerini yahyordu. Eski ağasmın gözlerinm açıldığını görünce kuyruğunu sal • lıyarak bir sağa bir sola koşmağa başladı. Demirin gözleri açıktı. Bakıyor du. Ama görmüyordu. O şimdi beynind< az öncesini bulup çıkarmıya uğraşiyordu. Neden burada yıkılıp kalmıstı? Bayılah çok oluyor muydu? Evet. Evet yavaş yavaş hepsini gene görüyor, gene işitiyordu: «Yalnız seni seviyorum. Ben yalnız senin gönlünü istiyorum.» Yıldız bunlan dosdoğru Turguta söylemiş miydi? Demek ki söylemisti. Söylememiş obtaydı, sıkmtılı savaş yılIarmm deviremediği koca kirtük buraya yıkıhr mıydı hiç ? Demek Yıldız ona şu köpek kadar da bağlı kalmamıştı. Ağa oğullanndan Turgudu sevmisti ha! Bir çelik yay gibi doğruldu. tçeriye baktı. Yıldız yahyordu. Turgut gitmisti de • mek. Başınm düşündüğünü bacaklan yaptı. Turgudun evine doğru kosuyordu. Obanm dar yollarmı uçar gibi geçîyor, dönemeçlerde durmadan, evlere çarpmaktan korkmadan koşuyordu. O ne? tleride bir gölge vardı. Tur • gut öyle ya Turgut.. Aradığı. Yıldızdan aynlalı çok olmamış de • mek. Ne iyi. Tannsi ona gökte aradığmı yerde vermisti. Bacaklannın birkaç kvrv vetli çabalaması onu Turgudun önüne attı. Turgut donup kalmışh. Donup kalmış.. Lâf mt bu da, Donmayıp ta, şaş • mayıp ta ne yapacaktı ya!? Yıllardaa* beri ölü sanılan biri vardı karşuında. Kekeledi: «A!.. A! Sen... Sen misin Demir?* « İyi bildin.» « Eee... Sen... Sen sağ mıydm?» Demir kükremişti: < Evet sağdım. Şuraya gelinceye, seni, onu görünceye kadar sağdım. Ama sen beni öldürdün. Senin için ölüme giden Demiri gene sen öldürdün.» Bir lâf boşjuğu oldu. Sonra Demir aklına bir şey gelmiş gibi birden beline dav • randı: c Yıldızm istediğini ver bakahm» dedi. Çektiği kamayı Turgudun kaburgalan arasına daldırmışh. Dağlan in • leten bir ah işitildi. Demirin gözleri dönmüş, kulaklan hkanmtşh. O srmdi dağ yıkılsa duymıyacak, yer yanlsa görmiyecekti. Araladtgı kaburgalar ara • smda kamasmı dolaşhrdı. Oradan yuvarlak bir şeyi koparıp aldı. Yıldız yan dalmifh ki korkunç bir ses isiterek irkildi. Dinledi. Sonu gelmedi. Sessizlik gene durulmuştu. Kalktı dışan çıktı hiçbir başkahk yoktu. Tann bilir gene kimin kanına girmislerdi Gönlünde adını koyamadığı bir burkuluş vardı. Sakm Turguda... Tann »aklasm, onun başına kötülük yormak istemezdi. Tanndan iyilikler diliyerek odasma döndü. Ama o ne? Dışanda bir ayak sesi... Kapı da vurulmağa başla mtştı. Kosarak gitti, açtı. Hihhh! Kar • şısındaki kimdi? Demir... Evet Demir. Eli ayağı buz kesilmisti. O kim dive «çmısh, gelen kimdi? Demek Demir öl • memişt! Yıllarca sağhğmdan ses ver • miyen biri nasıl olur da yaşardı ? Yoksa Demirin hayali miydi bu? Demir kapıyı arkasma kadar dayadı. Görüp görme • diği betirsiz gözlerle Yıldıza baktı. Ağlama mı, gülme mi bilmmiven bir sesle: « Tanıyamadmmı Yıldız, dedî, Demir... Yavuklun siğırtmaç Demir. Gülsene... Sevinsene ya! Bak ben na» sıl gülüyorum. Hem bak sana kavgadan ne getirdim? Sen bunu severdtn değil mi?» tğfldi. Turgudun göğsünden aldığını, donmuş kalmış olan Yıldızm elle • rine bıraktı. Ankara MUSTAFA SAMİ Ona göre Hitler bir gün şarka doğru hücum etmek için kuvvetlenmeğe çahşıyor Rize «Hususi Muhabirimizden» Cumhuriyete tütün hakkında ufak bir makale yazmış ve bunda tütünün iç kiden de, diğer mükeyyifattan da daha muzır olduğunu, buna mukabil ne gibi bir keyif verdiğini ileri sürmüştüm. Ertesi günkü nüshada bu içtihadımın içki düşmanlan muhitinde hayretle karşı • landığmi ve hatta bir meslelrtasımın daha müfrk mukabil bir kanaatle, iddiamm ne tababette kabul edildiğinden ve ne de kitapta yeri olduğundan bahsettiğmi gördüm. Bu sefer de hayret etmek sırasi bana geldi. Çünkü ben, tütünün mükeyyifat içinde en muzım olduğunu söylemekle içkinin müfit olduğunu veya zararmm az olduğunu iddia etme dim ki! Keyfiyen* şümullü olarak, düsünmek lâzımdır. Cünkü mesele; içilen zehirlerin miktarlarma, cinslerine, gradolanna, içiliş tarzma, hatta zamanma; içenlerin bünyelerine, adetlerine, ikamet edilen şehirlerin îklim şartlarma ve elde edilen zevk derecelerine göre değişe • bilir. öyle zannediyorum ki bu zevatı muhtereme, vaznnı okur okumaz, yev miye içilen 1 0 1 5 sigara ile (memle • ketimizde en geçeri olduğu iciu ilk evvel akla gelen) rakı gibi en kesif bir içkmm itiyat edilmiş birkaç yüz gramı arasmda mukayese vaptiJar ve hayret ettiler. Bu hususta ben de kendilerile beraberim. Fakat içki denilince sade rakı düşunülmez; bes on sigara üe rautat bir sişe veya bir bardak bira düsünüIebiGr. O halde mukayese her Hd zehirin müessir maddeleri olan nikotin ile alkol arasmda yapılabilir. Bu takdirde bir gram nikotinin bir gram alkol • den cok daha muzır olduğu tezahur e • debilir. Sonra alkolün mazarratlarma mu • kabil faide demiyeyim de bazı hizmetIeri olduğu halde tütünde hiçbir faide yoktur. Asnmızm ictimai hayah ica btndan olarak aksama kadar, kapah hücrei mesaisinde kafa yoran her hangi bir meslek müntesibmin tabiatile (hele sigara içerse) kapanmış olan istihannı az miktarda alkol pekâlâ acabilir. Gramı 7,4 lük bir kalöri verir. Düskün hastalarda, yorulmuşlarda münebbih hassasmdan istifade ediiir. Fakat tü • tün? Tabiî veya aperetifle açı'mış istahayi kapıyarak beslenmeğe mâni olur. Vücudün muhtelif aksamında yaphğı fenalıklardan sarfmazar, bilhassa ta • sallüb& siraybıde oynadığı menfi rol en başta gelir. Tütün, uyuma müstesna, her zamanda içildiği halde içki böyle midir? Tü tünü içen hergün içtiği halde her içki içen içkiyi her vakit icer mi? Köyleri mizin hemen hemen kâffesinde içki şöyle dursun kahve çay dahi olmadığı halde blâistisna hepsinde maalesef tütün vardır. Binaenaleyh insanlarm kaçta kaçı t&tünü, kaçta kaçı alkolü itiyat edm • tniştir ? Alkolün kısmen olsun lehinde olduğum zannma düşülmemesi için iştahasızlık için alkol yerine açık havada yapılacak spor hareketlerinin elbette yüz kere müreccah olduğu, muhtelif gıdalar varken kalöri için tabiatile alkole lüzum olmadığı, münebbih olarak ta muzır olmıyan sair vesaHm şüphesiz daha iyi olduğu muhakkaktır. Paris Tıp FaküU tesi emrazı iğtidaiye müderrisi ve kendi şubesmm en parlak yıldızı olan pro • fesör Marse! Labenin bir tıp mecmua • sında etibbaya «efendiier, reçeteleri • nizde bile alkollü ilâç yazmaymız. Çünkü bıvıu gören halk alkolün faideli olduğu zanr.ina düşer» hitabesi de alko • lün ne derece müessir olduğunu gön • termektedir. Dr. tsmail Ferit Htdkevi »por faberinin daveti Halkevi spor şubeslnden: Aşağıda lsimlerl yazılı futbolcuların bugün saat 5 te futbol leTaömatlle birllkte Kadıköy Fenerbahçe stadyomunda bulunmalan teblig olunur. Avni, Lutfl tOalatasanıy>, Samlh, Salahattin < Iatanulspor>, Hüsnü, Eşref, Şeref,, Feyzl, Hakkı «Beşiktaş», Niyazi, Fikret, Y&şar «Fenerbahçe». Malatyada güreş faaliyeti aldı yürüdü Galatasaray Fenerbahçe atletizm mösabakaları Cuma günü Fenerbahçe stadmda Galatasaray ve Fenerbahçe atletleri arasmda büyük atletizm müsabakaları yapılacaktır. Bu iki kıymetli kulübün futbolde sahasındakî re • kabeti futbolümüzün yükselmesinde nasıl bir âmil olmuş, atletizm sahasında da ayni hayırh inkişafı do ğuracağı füphesizdir. Bu müsabaka da saat üç buçukta büyük bir geçit resmi ile başlanacaktir. Sahada bir bando da bulu nacaktır. Resmigeçitten sonra sıra ile şu müsabakalar yapılacaktır: 110 metre mania, yüksek atlama, 800 metre, gülle atma, 200 metre, uzun atlama, 1500 metre, cirit atma, 400 metre, sırıkla yüksek atlama, küçükler arasmda 50 metre sürat, 400 metre manialı koşu. Müsabakalarda birincilere S, ikincilere 3, üçüncülere 2 puvan verilecektir. Mulatya güreş takımı ve güreşçileri çtdışttranlar Malatya «Hususî» Burada arü rese karşı son aylar zarftnda büyük bir alaka uyanmışhr. Türkün mifli sporu olan güreş, bu mmtakada çok kuvvet li elemanlar bulmuştur. Güreşteki kuvveti üe bütün Avrupayi hayrette bırakan çoban Mehmedi gölgede bıraka • cak kadar kuvvetli vücutlan burada bulmak kabildir. Vali Tevfik, Halkevi reisi Osman ve Fırka erk&ninın bu işe verdikleri ehemmiyet, az bir zamanda büyük neticeler vermiştir. Her mmtakada olduğu gibi askerî spor teş kilâtı da bu işe bütün vasıtalarile yardım etmektedirler. ! Memleketin pek az yetiştirdiği kıymetli güreşçilerimirden Necati Beyin de burada buhmması işe bSsbütün eiddiyet vermiş ve mıntaka gureş takımı, muayyen bir program dahilinde idmana başlamıstır. Güreş takımı, idmanlarmı bitirdik • ten sonra mıntaka birinciliğini yapa • cak, badehu Konya, Ankara, Eskişe • hir, Bursa ve tstanbul mintakaiannın güreşçilerile müsabaka yapmak üzere bir torneye çıkacaktır. Malatya mıntakasi, güreş federas • yontma müracaat ederek takımrn turneye çıkacagmı haber vermiş ve ya • pılacak müsabakalar için tavassutta bulunmasııa rica etmiştir. ** Mes'ut bir yıldönümü Birinci sahifeden mabat leti kendi keyfme göre idare etroesi demek olan saltanat ynnlmtş ve gene o gün, bir milletin kendi hükümranhğı, kendi hükümdarlığı demek olan hakimiyeti miUiye esası teşkilât esasiyemizm en büyük ve mukaddes prensibi olmuştur. Türk milletinin hayatında birbiri • nı taımmhvan şu öç fcihiik ve hayati hâdise, ve şu üç büyük bayram bir kül teşkil ederek Türkiyede inkılâbı, demokrasiyi ve cumhuriyeti kurmuşlard*. " 23 nisan 1920 2 tesrinisani 1922 29 teşrmi evvel 1923 Millî hakhniyetimizi padisahlarm e • Knden kurtardığırmz günü tes'k eder • ken iBc vazifemiz, Türk inküabmm, Tnrk demokrasismin ve Türk Cumhuriyeti nin Büyük Kurtancı ve Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Hazretlerile inkılâp mücadelesinin saflannda düsen ve kalan şehklerle gazüere hürmet ve şükranla • nmın tazelegıek ve tekrarlamak olmahda. CUMHURtYET, adz karilerinm mflli bayramlanm kutlular ve büyük nrülletimîze, kendi iarde ve hakhniyetinin tecelM ettiği bu büyük bayraroda, yann için, ySeeykler diler. *•# Galatasaray • Fener maçı eylule kaldı Geçen hafta 25 dakika oynan • rfıktan sonra hakemin hiçbir sebep yokken tatil ettiği Galatasaray • Fener maçı bu hafta Taksim stadyomunda Türk Bulgar süvari zabitleri arasmda binicilik müsabakalan olduğu için yapılamıyacakhı. Sporcularımız, gelecek hafta da Rusyaya gidecekleri için bu müsabaka ve onu takip edecek olan silt müsabakası finali eylule tehir edilmiştir. istanbul yeniden Gç tayyare daha aldı Tayyare Cemiyeti, İstanbul vilâyeti halkımn şimdiye kadar verdiği îanelerie sekiz tayyare alarak orduya hediye etmisti. Son verilen ianelerle yeniden üç tayyare alınmasıa* ve bunlara «Beşiktaş», «KüçOk • pazar», «Bakırköy» isimlerinin ve • rilmesi karariaşmişhr. tsim konma merasim! 30 ağustos tayyare bay • ramında ve Yeşilköyde yapılacaktır. vermek üzere Yozgat Halkevi spor, musiki ve temsil şubesi mensuplanndan müteşekkil 30 kişilik bir heyet Çoruma geldi. Emre Haıan Bursa Belediyesinin 400000 liralık bir davası Bursa (Hususî) Belediyenm Pont Amausson su şirketile olan davası bitmek tizeredir. Bu mes^lt için ehli vukuf tayin olunan tstan • bul Terkoş Şirketi müdür muavini thsan, tstanbul belediyesi şu işlerî müdürtt Hüsnü ve münendis tbra • him Beylerle naibi mahkeme Neşet Bey ve tarafeynden şirket namına Mühendis Kadri ve vekilleri Bedri Bey; Belediyemiz namına da bizzat reis Muhittin Beyle Belediye su mötehassısı Suphi Beyler Gülpınar mev kiine kadar açılan kanal güzergâ hını tetkik edip avdet etmişlerdh*. Bu tetkik seyahati hayli yorucu ol muş ve birçok sarp araziden yürü mek zarureti hâsıl olmuştur. Memleketin menfaatile alâkadar olan bu (400,000) liralık davanın neticesi yaklaşmıştır. Ehli vukuf raporunu verdikten sonra mahkeme ka> rannı tefhim edecektir. Çorumda spor faaliyeti Telefon Ocretleri tenzıl edilecek Ankarada tetkik&t yapan Müstesar • Iar komisyonu tstanbul telefon işi hak • kmda kararmı vermistir. Bu karara göre şhket ücretleri tenzile, bugüne kadar müsterüermden aldığı fazla parayı iadeye davet edîlecektir. Eşeğin aldığı bilete ikramiye çıkmış! Bandırmada garip bir hâdise olmuş • tur: Bakkaliye magazası tahibi olan ve tüt&n satan bir zat tayyare piyango bileti alırken yanında bulunan eşeği bi letlerden birini kapmıştır. Sahibi kirlenen bu bfleti satm almağa mecbur ol • rouştur. Son keşidede bu bilete elli Bra isabet etmiştir. Bu elli liradan bir kısmfle eşeğe bir ziyafet çekümiftir. Diş tabiplerinin kongresl Diş tabipleri cemiyetinin altı ay|ık kongresi onümüzdeki cuma günü p l k i d akiedileeektir. Hakimiyeti mfllye bayramı münase • betOe bugün resmi dairekr tatildir. Çorum (Hususi muhabîrimiz • den) Çorum gençleri arasmda takdire lâyık bir spor faaliyeti başlanuştır. Halkevi spor şu • besinin himayesinde bulunan sporculanmız iyi bir istikbal vad*edi yorlar. Kısla spor sahasmda kumandan Salâhattin Beyin himmetlerile yapılan »por eğlenceleri çok giizel oldu Alay takımile Hâle tdman Yurdu futbol takımı arasmdaki futbol ırw> çı pek heyecanlı idi. Alay takımı bire karşı beş sayı ile Hâle takımmi yendi. Çorum muhteliti ile maçlar yap mak ve Çorumda müsamere, konser Adapazarında yeni bir spor kulDbO Adapazarında cTürk Gücü» is • mile yeni bfr spor kulübü teşkil edilmiştir. Bu kulüpte sporun her şubesile beraber avclıık ve atıcılık şubeleri vardır. Yeni kulübe muvaf • vakiyetler temenni ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: