5 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

5 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Temmuz 1933 Ya hurriyet, Ya ölüm! TEFR1KA: 35 Yazan: ALlNACİ Birde bu çıktı! Yunan bonoları da satılmağa başladı Yunanistanla aramızdaki ticaret n w kavelesi hükümlerinden olarak ihracat tacirlerimize, Yunanlılar tarafından sattıklan malm kıymetinin yüzde 30 u niıbetmde bono verilmektedir. Tadrlerden bîr kısmı, bu bonolarla Yunanistandan getirilecek mallan gerek fiat farkı, gerek diger sebeplerle getirmemeği ter cih ettfltlerinden, bonoları kndtrmak tadvlar. Bu suretle piyasada bu şekilde yeni bir bono ticareti baslamıştır. Va ziyet münasebetile mütaleasmı sordu ğuntuz alâkadar bir zat demiştir ki: Mukavele mucibince teşekkül et • meat lâzım gelen ve yakutda teşekkül edecek olan muhtelit ofis bilhassa bu • nuala meşgul olacaktır. Tacirlerimiz bonolarile menJekete mutlaka Yunan malı hhal etmek mecburiyetinde değildirler. Bu bonolarile aldıkları Yunan maUarmı başka bir memekete ihraç edebîlirler. Bu surete bir nevi komis yonculuk etmiş olurlar. tşte ofis bu işleri tacirlerimizin zarara uğramıyacağı bir şekilde tanzim edecek, bilhassa bu suretle almacak Yunan mallarına da mahreçler bulmağa çalışacak, alâka darlara yol gösterecektir.» Todor Aleksandrof Yugoslavya hükumeti, nîhayet Todor Aleksandrofun kafasını getirene 250,000 dinar vereceğini ilâna mecbur olmuştu Japonya bütün Avrupa sanayiini tehdit ediyor Japon sanayii Avrupa milletlerinin sanayiine yalnız Asya ve Afrikada değil kendi memleketlerinde bile müthiş bir rakip oldu Ingilterenin Tokyo ticaret mümessili Mister Stansom Japonyanın iktısadî ahvaline dair gayet mühim bir rapor göndermiştir. Bu raporun mühim noktalarını Belçika hüku metinin resmî Tîcaret Ofisi tarafından neşredilen bültenden alarak asağiya naklediyoruz: «Bedbaht beşeriyetin uğradığı dertlerd'en birisi, belki de en mü himmi, amele ücreti pahalı olan memleketlerle ucuz olanlar arasındaki amansız rekabettir. Bu reka bet yeni birşey değildir. Fakat Japon sanayiinin şayanı hayret derecelerde inkişaf ve tekemmül et • mesile müthiş derecelere çıkmıştır. Bugün Japon sanayii Amerika ve garp memleketleri sanayii derecesinde mücehhezdir. Hatta bunlara tefevvuk eden en mühim bir kuv • vete de sahiptir. Bu kuvvet, beynelmilel rekabet sahasında hasmını bilâmerhamet ezecek derecede bü • yüktür. Japon mensucat ihracatı bu yüksek rekabet kudreti sayesinde son senelerde müthiş derecelerde art mıştır. Japonyanın Hindistana ihracatı 1929 da 11,000 Ton rrvensucat 1930 da 24.000 » 1931 de 42,000 » 1932 de 54,000 » Japonyanın Felemenk Hindistanma ihracatı (yani Cava, Sumatra, Borneo ve sair adalara) 1931 6 000 Ton mensucat 1932 40,000 » Mısıra ihracat 1929 10 Ton mensucat 1930 109 > 1931 1.684 * 1932 13 500 > f Bu akşamki program^ ANKARA: 12,30 gramofon • 18 salon orke* • trası: Thoma» (Raymond), Beethoven (Mosak.ye), Kalman (Bayadere) 19 dan» musikisi • 20,15 ajans haberleri. İSTANBUL: 18 gramofon 19 alaturka saz (Mab mure Hanım) 19,45 KaragBz ( H â zım Bey tarafmdan) 20,30 alaturka saz (Udi Salâhattin ve Nobar Ef.) 21,30 gramofon 22 ajan*, borsa baberleri, saat ayan. VtYANA: 18,30 konser 19,15 M konferans * 20,05 konser 20,35 havadisler 20,40 hafif musiki parçalan 21,35 havadisler 21,50 skeç • 23,15 havadisler23,3C fransızca bir konferans 23,40 akşam konseri. BÜKREŞ . 18,05 radyo orkestrasi 20,05 konferans, plâklar 21,05 »ksofon solo 21,35 piyano solo 22,05 keman solo22,35 muhtelif konser. BUDAPESTE : 18,35 askerî orkestra konseri • 19,50 musahabe 20,30 tsigan musikisi22,05 keman konseri 22,35 havadisler22,50 cazbant • 23,35 tsigan orkestrasi. VARŞOVA: 18,05 musahabe 19,40 keman «olo 20,45 tefrika 21,05 haftf musiki22,15 keman K>IO 23,05 ingilizce konferans • 23,20 kafe konser. ROMA: 21,05 havadisler, plâk neşriyatı, musahabe • 21,50 bir opera temsüiraüteakıben: kıraat ve havadisler. Olimpiyat Spor mecmuasının cevabı Muhterem Cumhuriyet gazetesi Yazı Işleri ve Neşriyat Müdüriüğüne: Yugoflavya • Bulgaristan hadudu, Sırpların çevirdiği tel örguıeı le ifte bu şekli oimtştiT. (Bu resim, Makedonya hakkında nefredilen bir kitabın kabından ahnmtşttr ve Balgarittanı temtil eden köylü kısın tel Srgülerin arkastndan Sırbistanda kalan Makedonya toprafdartna hatretle baktığını göatermektedir.) Todor Aleksandrofun ihtilâl un«urlarım avcu içinde nkı bir yum ruk haline koyan hradeainin Sırp lara ver4?$i endişe, bu adamın en b«klenmiyen yerde birdenbire çıkı vererek sonra, gene çıktığı gibi, esrara kanşmasi, köprüleri atmaian, karakollan basmaları, tren yollarmı yıkmalan değildi. Bu mevziî tahripler, hemen, Makedonyadaki Bulgarlara ve komita ile münasebeti oiduklanndan süphe edilenlere. tamir ettîrilîyor idî. Todor Aleksandrofun ıtndirilmek h> tenen ve en şiddetli tedbnlerle sin dirîleceğine htikmedilen bu toprakta, idarei orfiyeve, hapse. süngtiye meydan okuyarak 51 gün hallcm ruhuira tasre T« sağlam tutmağa savaşmasidır ki telâş uyandırmıyhr. O, bîr köpruyü dinamitle tıçururfcen, bh tren! yoldan çıkanrken, yaf>ut bir karakolu basarken, 81 en m • «anlarm yikılan ve parçaianan taş Ve demtr seslerme kanşmı» rniltile rînden sevk duytnak gîhi vahsi atavirme uvmakian zivade. Sırt» îdaresî altinda krrrvei maneviyesi kmltnış Bulgara: Korkma, ben buradayım! Demek îstedipi içindîr ki öyle Kareket etmekte idi. Buljrar hudutlarından Srro Kudutlanna kuş oçurtmadikları «nînler ve jrecelerde, onun, ansızin, Pîrrn dağlanmn tözerinden bir karlal aribi aşmiş re bîr vavlami nîhayetine inerek, öradaki bîr Bulgar evinin kapısını caim: Korkma. hen buradavim! Demiş oldu$u, ertesi srünler, masal gibi afızdan afcıza dolaşarak, bu adamm cehresini. balk ararm <** efsanevî kahramanlarm ve eski Olemps ilâhesinin nisbetlerine yükseltfyordu. Her «korkma!» emrmin arka • smdan bombasımn »tı veva hn ta raftan gelen müthiş tarakasi, kuvvei müeyyide gibi işitiliyor ve ya • vaş yavaş, halk, hakikaten kork • mamağa başhyordu. Kuvvei maneviyenin bu kaykı • nışı, bu kendine geliş, nereden geçip nerelerden dolaştığı bir iürlü bulunamıyan ihtilâlin, kendi hususi kanah içmden bir akar tu gibi dökülüp yavaş yavaş her tarafa ya • yılış, Makedonyadaki Sırp idaresini, nihayet bütün Makedonyayı, bu adamın sakallı ve kalpaklı resim • lerile donatarak: «Kafasını getirene 250,000 dinar vereceğîm!» gibi lotarya tedbirlerine bile mecbur bıraktı. Fakat bu tedbirlerin alındığından bir gün »onra, Ohri gölii üzerindeki köprüde nöbet bekliyen bir jandarma, bir Sırp jandarması, gaiplere kanştı! Ertesi gün, »ulartn getirip bir çalıhğa sapladıgi eesedinin boynuna takıimif bir levhada, kırmızı ile, yani kendi kanile: «Beni Todor Aleksandrof öldürdü!> Yazısı okunuyordu. Todor Aleksandrof devrinde, Sırp Makedonyasında ölülerin konusmus olduğu yalan değildir! *** Bu suretle, devlet içinde devlet teskil ed'erek Bulgar hükumetinin resmî politikasına arkasını dönen Todor Aleksandrof, hudutları ge* çip komsu memleketin toprajfla nna ateşi, demiri, ölümü götürerek. köyleri yakarak, ihanet edenleri cezalandırarak, korkanlan hima • ye ederek ve tştip, Koçana, Strumada yaptığı bircok tethiş hâdisele rile, bütün dünyaya: «Zannetmiyesiniz ki Make donya meselesi halledilmistir!» demek istiyordu! Devam edecek Zaro Aria iyileşti Zaro Ağa günden giine iyilesmekte ve adeta gençlesmektedir. Dün yeni eibisesini giyerek, bas tonuna d?yana dayana Topane ci • vannda bir gezmti yapan bu bir buçuk asırlık adamm baş ve diz ağnlarfle zevcesizlikten başka bir şikâyeti kalmamıstir. Zaro Ağa, kendine bakabilecek îyi bir hanım bulunca derhal evleneceğini tanıdıklarına söylemekte ve parasımn azhğmdan bshsederek bir kanve parası istemektedir. Zaro Ağa sıhhati düzelmeğe başlaymca biraz neş'elenmis ve ahbaplarını evine davet etmistir. Nezipte yakaianan kaçakçılar Nezibîn Çanakçı köyü civarında jandarma müfrezesi ile bir kaçakçı çetesi arasmda musademe olmuş, iki sağlam bi. yaralı katır ile bir merkep sekiz denk kaçak tütün yakalanmı* ve kaçakçılardan Hüseyin isminde bir sahıs ta yaralı ol?rnk yakalanmıştır. Cerablis nahiyesile Nezip kaza merkezi arasmda Çakıroğlu köyü civarmda cenuptan gelmekto olan kaçakçılarla GSmrSk mahafa memurlan arasında cereyan eden musodemede de hiiviyeti meçhul bir kaçaker oldürülmüstür. ^ I• I » Persembe akşamı, müteahhit Abdurrahman Naci Beyin Süadiye plâî ve gazinosunda fakir çocuklar için bir sünnet düğünü yapaca^nı yaz • mıstık. Abdurrahman Beyden dün su mektubu aldık: «Gazetenizin 4/7/933 tarihli nüshasının dördüncü sahifesinde tarafımdan Süadiye plâjmda muhtesem bir sünnet düğünü yapılacağı hak kında mübalâğah bir fıkra gördüm. Mesele haddi zatinde evimin müsaadesizliğine mebni 3 çocuğumla 3 yeğenimin ve yedi sekiz fakir çocueun sünnetinden ibarettir.» Yaptığımız tahk'kata göre rae • sele, bu sünnet düsrünü vesilesile plâi ve gazino müdir'vetinin de muh teüf varyete numar?lârı ve eğlen celer tertip etmesinden ibarettir. Yanî miîessese, cutnalan tatbik ef mekte olduğu proğramı persembe akşamı da tekrarlamış olacaktir. Süadiyedeki sünnet döğünü Amele ücretleri Japonyada adeta bedfava denecek kadar ucuzdur. Efendim, Japonyadaki amele gündelikle Muhtertm gazetenizin bugünkü sarini Japon parası olan yen ile ( 1 yısında sahip ve neşriyat müdürii bu yen 4 2 kuruş) şöyle tesbit edebiliriz: lunduğum (Olimpiyat) mecmuası aleyTurk binde Galatasaray kulübü tarafından Yen fruruj ikame edilmiş bir davadan ve bu veİpek iplikhttnesinde ^ımele sile ile de (Olimpiyat) m Galatasaray yevmiyesi 0,66 2B kulübfinden alınan mebaliğ ve GalataPamuk iplikhanesinde amele saray kulübü azasından hissedar ze • yevmiyesi 0,77 32 vattan alınan sermaye ile tesis edildiği Kibrit fabrıkalannda yolunda bazı neşriyat görülmüştür. amele yevmiyesi 0,51 21 Bu neşriyata cevaben vermekte ol Debaghanelerde amele duğum aşağıdaki izahatın matbuat kayevmiyesi 1.42 80 nunu mucibince ayni sahife ve ayni Dokümhanelerde amele sütunda dercini rica ederim. yevmiyesi 2,19 92 1 Olimpiyat mecmuası ne GalataCam labrikalarında amele saray kulübünden ald^çı sermaye ile yevmiyesi 1,73 7! cikmış ve ne de Galatasaray kulübünün Mobilya imalâthanelerinde anaşiri veya mürevvici efkân olmak ga • mele yevmiyesi 1.95 82 yesini istihdaf etmistir. Duvarcı amele gündeligi 2,32 97 Olimpiyat mecmuası müessis ve maTuğla imalâthanelerinde harrirleri arasında. Galatasaraylı ar • amele yevmiyesi 2,35 99 kadaşlar olduğu gibi Fenerbahceli ve Bir çok fabrika ve imalâthane diğer kulüplere menıup arkadaslar.da lerde bu gündelikler alelekser yivardır. Olimpiyat mecmuası Galatasayecek, içecek, elbise ve ayakkabı rayin olduğu kadar memleketin her gibi zarurî eşya olarak ödenmekhangi bir tarafındaki her hangi bir kutedir. Japonyada halen 6 yenden liibün de hukukunu müdafaayı, fikir • yukarı yani 2,5 Türk lirasından fazlerîni neşretmeği vazife bilen bir spor la işçi gündeligi yoktur. mecmuasıdır. Netekim üç seneyi geçen tngiliz mensucat fabrikalarm neşriyat hayatında bu yoldan aynlmada bir işçi saatte ( 1 ) şilin 7 peni mıstır. (57 kuruş) ücret ile çalıştığı hal2 Olimpîyatta Galatasarav hak • de, Japon mensucat fabrikaların • kmda mimhasıran aleyhtar ve Galata daki amele günde 10 saat çalışarak saravhlığa karşı yalnız tenkitkâr değil ancak 1,35 yen ( 5 8 kuruş) yevmiye tezyifkâr neşriyat dahi çıkmağa basla alır. Japon kadın işçilerine ise budığı hakkındaki neşriyatınızı şiddetle nun yansı verilmektedir. Demek oreddederim. luyor ki; îngilterede bir saatlik ücOlimpiyatta her kulüp için olduğu giret Japonyada bir günlük ücrete bi icabmda takdirkâr, icabında tenkit • muadildir. Bu şerait altında reka kâr yazılar çıkmıştır. Bu da gayet ta • bet etmeğe imkân yoktur. biidir. 3 Esref Şefik Bey, Olimoiyatm ilk teessüs ve intişar günlerindenberi mecmuamız tahrir ailesine mensuptur. Maliye Vekâleti ufaklık gümüş para tnfikâki mevzuu bahsolmamıstır ki (inabasılması için kendisine lâzım olan dına) kaydile tekrar mecmuaya geldiği gümüş alma işi etrafında Cumhuriyet iddiası varit olsun. Merkez Bankasile mutabık kalmıştır. 4 Hissei iştirak, sermaye, a'acak Maliye Vekâleti alacağı gümüşlerin ave saire hakkındaki iddialara gelince, lım fiatını tesbit etmistir. esasen Galatasaray kulübünün dava ettiğini yardığınıza göre, Cumhuriyet mahkemelerinin vereceği hüküm ve karar bu iddiacılarm düsecekleri mevkii gösYeni kılavuzluk ve romorkör taterecektir. Esasen bu iddiacılarm aley rifesine nazaran, Haliçteki havuz himize neşriyat ve propaganda yana lara girmek üzere gelen gemilerden cak yerde bu hüküm ve karan bekle ücret alınmıyacaktır. meleri düriist ve doğru olur. 1000 tona kadar olan küçük gemiler Saygılanmı sunanm efendim. ' kılavuzluk ve romorkör ücretinden Olimpiyat Spor gazetesi sahip ve istisna edilmiştir. Tonilâtosu daha Neşriyat Müdürü yüksek gemilerden alınacak ücretier Sadun Galip ise arttırılmıştır. Evvelce liman dahilinde 3000 tona kadar gemilerden alınan 10 lira Halkevi reLsliğinden: ücret, yeni tarifede, 15 liraya, 4000 Evimizin dersaneler ve kurslar komîtesi tonluk gemiler in ücreti 12 lira dan tarafmdan tertip edilen İstanbulun ta 20 liraya cıkanlmıştır. 2000 tonilârihi, bediî eserlerile ilim ve san'at mü toya kadar gemilerin ücreti 10 liraesseselerini tetkik faaliyeti persembe gıınü dır. 4000 tondan yüksek tonajlı gebashyacaktır. miler için beh^r bin tonilâtoya muArzu eden İstanbul ve Anadolu mualkabil ücrete 2 lira zam olunacaktır. limleri saat 15 te Halkevinden hareket Yeşilköyden Kızkujesine tonajı edecek olan kafileye iştirak edebilirler. na göre 5, 8, 12 lira, köprülerden İlk günün programmda Ayasofya, Sul giriş ve çıkış için 15, 20, 25 lira, tanahmet camilerile Sultanahmet meyHaydarpasa mendereği dahilinde danındaki abidelerin tetkiki ve Yerebatan, rıhhmlara yanaşmak ve kalkmak Binbirdirek sarnıçları ile 44 iincü ilk ücreti 5, 10, 15 Hra, Canakkaleden mektebin ziyareti vardır. Ikinci tetkik Kızkulesine 25, 35, 45 Karadeniz günü proğramı bu ilk tetkikten sonra boğazından Kızkulesine 7, 9, 12 lira kararlaştınlıp ilân edileeektir. ücet almacaktır. Avustralya ve Cenubî Afrika gibi memleketlerde ayni suretle son senelerde Japon emtiasının istilâsi altında kalmıştır. Dünyanın hemen her bucağında Avrupa sanayiinin yerini kapmış olan Japon emtiası yakın bir zamanda ucuz fiatlarla içinde yaşadiğımız memleketleri mizi de istilâ edecektir. Hatta şimdiden Japon malları Ingiltereye girmiştir. Dünyanın ta öbür ucundan geldiği halde, ağır nakliye maı • raflarına rağmen Japon malları daha ucuz olduğu için geçen sene Îngilterede 2 milyon Japon elektrik ampulü satılmıştır. Bu dehşetli rekabeti tngiliz sanayicilerinden Mister Samuel Curtold geçenlerde yapılan sanayiciler içtimaınd'a şöyle izah etmistir: (Amelemize Japon amelesinden 8 misli fazla ücret veriyoruz. Bu şerait altında mücadele etmek kabil de ğildir.) Brad Fordde boya sanayii bir • Hğinin reisi Ser Tomas Robenson diyor ki: (Bugün dünya piyasaları Japon mallarile dolup taşmıştır, Artık bundan sonra rekabet imkânı kfiTmamıştır.) Japonyanın Kob ve Ozolca ec nebî ticaret odalan reisi olan Mister M. E. W. Ceyms hazırladığı bir raporda: (Japon müstahsillerinin refahının sebebini Japon parası yenin düşmesine rağmen amele ücretlerinin artmamış olduğunda aramak lâzım olduğunu ve yenin sukutunun net'cesi olarak iptidaî maddeler fiatlarının yükseleceğini, bunun da malların satış fiatlarında gayri • kabili içtinap olan tereffüü mucip olacağını) söylüyor. Fakat, bu hareket daha tebellür etmemiş olduğundan Japon rekabeti kendini günden güne daha fazla hissettir • mektedir.» Takdiri kiymet işleri Vapurlara kiymet takdir etmekte o lan komisyon dün toplanarak Cihat vapurunu muayene etmistir. Vapurlann takdiri kıymeti ay sonunda bihniş olacaktır. Müteakıben alâ • kadarlara tebligat yapılacak ve komis • yon dağılacaktır. Takdiri kiymet komisyonu, sadece kiymet biçmekle kalmıyarak sirketrn iyi surette çahşabilmesi için gemilerde lâ • zun gelen tamirat ve tadilâh da rapo • runda bildirecektir. Sirketin müessisleri bugün toplanarak nizamnamenin kat'î şeklini hazırhya • caklardır. Barhanettin Beyin istifan Akay işletme şefi Bürhanettin Beyin, yeni müdiir Cemil Beyle aralarmdaki ihtilâf dolâyısile istifa ettiği teeyyüt etmistir. >"'* «•***>* Bürhanettin Bey, istifanın sthhî se • beplerden ileri geldiğini ve istirahat edeceğini söylemiştir. İşletme şefliğini ve* kâleten muavin güverte müfettişi Nasuhl Bey ifa etmektedir. Anadolu yakasına Yalova vapuru uğratılamıyor tstanbulun Anadolu yakasındaki halkm Yalovaya doğrudan doğruya va pur olmamasından sikâyet ettiğmi yaz • mrstık. Akay idaresi, bu meseleyi tetkik etmiş, fakat Yalovaya Anadolu yakaaından aynca vapur tahrfldne bast • latm müsait olmadığı, Yalova seferlerini yapan vapurlann Modaya olduğu gibi Bostanaya da uğratılarak ihtivacı kıs men olsun tatmin etmesi de, aeferin çok uzaması sebebile tahakkuk^ lemiyeceği neticesine varmı*br. Yeni paralar için gömöş alımyor Bursada tütön zeriyatı iyi gidiyor Bursa (Hususî) Bu sene Bursadaki tütüncülük vaziyeti müsait bir safhadadır. Ekilen tütün, dönüm itibarile olduğu gibi ekenlerin sayısı itibarile de 931 senesine yaklaşmış bulunmaktadır. 931 senesi mahsu • lü mülhakatla beraber iki buçuk milyon kilo tutmuştu. Bu sene iki buçuk milyon kilo tütüu cıkmasa bile mahsulün her halde iki milyon kiloyu geçeceği tahtnin edilmektedir. Yalnız bu sene tütünlerin ekilmesi biraz geçikmiştir. Fideler havalann serin ve yağmurlu gitmesinden geç yetişmiş, dikilmelerine geç başla nabiltniştir. Hatta bazı yerlerde el an dikme ameliyesi devam etmek tedir. Bu sebeple eğer sonbaharda havalar müsait gidecek olursa tü • tüncülük çok iyi olacak demektir. Bu sene havalann ilkbahardan beri yağmurlu gitmesine bakılırsa sonbahann her halde mülâyim olacağı zannedilmektedir. Böyle olursa yeni mahsulden çok ümitvar ol Kadronun 18 ınci sayısı Bir buçuk yaşını dolduran Kadronun bu sayısı bir mi«li büyültülerek 6 for ma olarak çıkmıştır. Fiatı her zaman • ki gibi 25 kuruştur. fnkılâpçı Türkiyede fikir m«cmuacîIığının en canlı bir ömeğini vermiş olan bu mecmuayı bütün okuyuculanmıza sağlık veririz. Yeni kılavuz tarifesi Holivui Holivutun 5/7/933 tarihli nGsKâsî zengin mündericat ve en güzel resim • lerle intişar etmistir. İstiklâl lisesi tarafmdan 1932 1933 ders senelerine ait çok güzel bir mec mua neşredilmiştir. Nefis bir şekilde tabedilen bu mecmuada bilhassa renkli tablolar nazart dikkati celbedecek kadar güzeldir. Mektep muallimlerinin bütün resimlerile beraber mezun talebenin de ayrı ayrı îotoğraflarını ve kıymetli yazılarmı ihtlva eden bu mecmuayı herkes© tavsiye ederiz. Türk Nöre Pspıhiatri gazetesi blrçok tıbbi ve faydah yazılarla intisar etmistir. ci sayısı çıkmıştır. Havacılık ve Spor mecmuasının (98)inci sayısı çıkmıştır. İçinde su yazılar vardır: Jeneral Balbonun yeni teşebbüsü M. Ş. Yarının hava ve gaz tehlikesi Şakir Haz: Bal bonun memleketinde İmetMattern nasıl uçtu Orhan Haydar, Ahmet Haşim Nüzhet Hasim, Bana kahve getiren kıa (hikâye) . Server Ziya, Pikann anlattrfclan, Oece uçuşu, İzmir mekteplllerinin tayyaresi ve sinema ve müsabaka, Havacılık ve Spor Türkiyenin en canlı mecmuasıdır. Helkevi gezintisi istiklâl lisesi mecıtuası Sanayi U. Mödörö geliyor Sanayi müdiri umumîsi Recaî Bey bir iki güne kadar şehrimize gele cektir. Recai Bey tstanbul sanayi müdirile birlikte fabrikaları gezerek mevaddı iptidaiye ihtiyaçlarını tetkik edecektir. Bu tetkikat netice • sinde sanayî müesseselerinin hakikı mevaddı iptidaiye ihtiyaçlan tesbit olunacak, gümrüklerden geçecek mevaddı iptidaiye listesi de ona göre tanzim olunacaktır. Türk HörePspihiatri Havacıiık ve Spoı irtiha! Hsvacılık ve Spor mecmuasının tahrir müdürii kıymetli gazeteci arkadaş • larımızdan Orhan Haydar Beyin tey • zesi ve kayinvalidesi Hacer Süveyda Hanım, pazartesi günü irtihal etmiş ve cenazesi Yahyaefendi kabristanındaki aile me?arlığına defneHilmiştir. Arka dasimıza ve ailesine beyanı taziyet eyleriz MGessif bir irtihal Ankara Merkez hastanesi operatörü Şevket Beyin hemşiresi Beyoğlu ilk yedinci mektep muallimlerinden Zabide Halit Hanım Amerikada yapılan bir ameliyattan sonra vefat etmişti. tstanbula getirtilmiş olan naşi bugün saat on birde Gülhane hastanesinden kal dırılarak Feriköydeki aile mezarlığına gömülecektir. (5209) Romorkör ücreti Köprüden giris ve çıkış için 40 lira olarak tesbit edilmî«.tir. Mr. Hînes dün geldi Hükumet tarafından memleketimizde iktısadî tetkikatta bulunmak üzere davet edilen Amerika)' îkt'SRt mütehassısları heyeti reisi Mr. Hines dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gelmiştir. Halkevinde dOnkO içtima H^.lkevi idare heyeti dün top lanmış, evin faaliyeti ve yeni bütçenin şubeler arasmda sureti tak • simi meselelerini görüşmüftür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: