11 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

11 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Temmüz 1933 AVRUPA MEKTUPLARl: Cumhuriyet Türk tütünleri ve Rakamların Greiling sigara fabrikası Belâgati Lâboratuvar tetkikatı Türk tütünlerinin yiiksek hassa ve hususiyetlerini meydana çıkarmıstır Oalatasarayın 1700 azasından yalnız 25 i istif a etti! Galatasarydan istifa edenler, şimdiye kadar ancak 25 ki»iye baliğ olmuş tur. Bunlardan 17 aza, İş Bankasmm tstanbul şubesi memurlanndandır ve kulüpten istifa etmiş olanlar amirlermin şapirografla teksir ettirdScleri istifaneme suretlerini imzalamak suretile kulüpten ayrrlmıjlardır. tstifa ettiği bildirilen 25 azadan 10 kadan, esasen aylardanberi kuJübe aidatlanm vermemekte olduklan için, müstafi addedilen aza arasmda bulunu • yordu. Galatasaraydan istifa ettiği bildirilen Man«ur Va«f Bey kulübünden kat'iyyen istifa etmediğini ve etmek niyetinde olmadığmı riyasete bildirmistir. lsmi istifa edenler Kstesinde görülen Ahmet Arif Bev de henüz kulüo riyasetine is • tifasmı gondermiş değildir. Gakrtasaray kulübünân 1675 azasî vardr. tstifa eden a«anm böyie ancak 25 kadar ohnası, öx Galataearavltiann yurtlanna merbutiyetlerini ve 28 »enelik kulüplerini yıkmağa matuf herhangi bir harekete ve teşebbüse iştirakten içtinap eylediklerini beliğ bir tarzda görterntektedv, ki yurtlarma muhabbet ve sadakatlerile meşhur olan ba •porcahuri UMW ebnemek kabfl değildir. Divanın bugün devam kararı vermesi muhtemel otomobili nasıl işletmiş?, Birinci tahifeden mabat Çorum (Hu lerdir. Riyaset divanı bu teklifi kabul stısî muhabiri etmiştir. mizden) Adi «Para işleri bahsına gelince çabucak mangal kömürü almması lâzım gelen tedbirler hakkm veya maden k6da tetkâcat yapan tâli komisyonun reisi mUru ile otomo • M. Jung yedi temmuz toplanttsında abilini işletmek \ıhnmış karara dikkati çekmistir. Gene pasul ve aletlerfrıi ra bahsinde sürekli tedbirler almması kesfeden Corum* işini tetkic eden tâli komisyonun raporulu Emin Efendi nu veren M. Kenbok ta bu tâli komis zade motörcü yonun şimdiye kadar dört karar sureti namile maruf kabul etb'ğini söylemtştir. maVinist Musta • «Riyaset divanı yapılacak muamele fa Bey komür. ve tutulacak yol hakkında bir mütJdet isliven otomobili İten'atkdr Mustafn fîkir teatismde bulunduktan sonra para ile Yozgattan Coruma geldi. komisyonunu akşam üzeri saat on altıYozgat belediyesinin bir elektrik da nmumi bir toplanb yapmağı karar • tesisatı vardır. Bunun motörü isle • laştırmıştır. Para komisyonu bu top • mediği için Yozgat elekhiksiz kal tanbstnda bir tahrir komitesi teşkil e decektir. Bu komite riyaset diyanmm mıs ve celbolunan bir çok elektrik yann saat on beşte yapacağı toplantıya mütehassıslari bu motörie ba tesisa yetişbrdmek üzere tavsiyeler ve mütatın idamesine ve Yozgadın elektrikle lealar hanrlayıp kaleme alacakhr. ' tenvirtne rmkân buiunmadığma dair rapor vermislerdi. Corumlu Mustafa Altının kaldırılması işi Bey bu motöru isleteceğine ve Yozbozuyor! «r*t elektrik tesisatım, teskilâtını ıs' Londra 10 (A.A.) Maliye N ? laK eyiiyeceğine hükmederek bu isi zırı M. Çamberlayin bugün Avam Ka< dzerine aldı. Az zaman zarfında marasmda dünya iktısat konferansına hem motörü. hem de elektrik isle ah müzakereleri açarak konferans\n rini tslah etti. Simdi Yozgatta munmüsah bir şekilde başladığmı fakat müt • tazam bir elektrîk tesisaı ve cere • tchit Amerika hükumctleri taraf^ndan yanı vardır. albn esasmın terkedilmesi üzerine kor. Buraya geTmesmden istifade edeferansm müşkül bir vaziyete dü?tüğü* rek Mustaf* Beyin keşfi hakkında nü söylemiştir. görüştiîTn. Bana ş%ılan anlattı: Bir îngiliz marahhasımn « tşte goruvorsunuz. Şu kam • yon benzinle olduğu gibl kömürle teklifi ve tetirleri de Işler. Ben san'atıma cok düskün Londra 10 (A.A.) Îngiliz mu bir adamım. Benzinle Islîyen oto « rahhaslanndan M. EHiott beynelmilel mobilin mazotla tahrikine imkân opara esasmm yeniden ortaya çücanlması lup oTmadığım aradım. Buldum. Oiçin sürekli tedbirler almması işile uğtomobil mazotla da isler. Ben yaprasan tâli komisyonun çalışmalanna detığım hususî tertibatla otomobilimi vam etmesinj »teiıaşüı. Bunun üzenne >«1ett'm. Fakat bu hosuma sritmedi. Fransız Maliye Nazın M. Bone söz ala Bunun uzerme kömürle işletmek* rak tngüiz hükumeti namına beyanatta çarelerînl aradım. Onu da 932 senebulunmağa salâhiyethur bir mümessiltn ainde buldum ve martin 14 üncü gSpara istikrannm muhafazası iehmde nu Yozgat kasabannda ve 10 kilo • bulunmasmdan ve alttn esasma dayanan metroruk Mr mesafa dahilinde ilk beyuehnüel para ölçüsünün yeniden tesisi tecrübemî yaptım. Bu tecrGbeden gergmliğnden bahsetmesmden* memnun aidığım dersierie bazı tertibat daha kaldığınt soylemİstir. ilâve ettrm ve Yozgat • Çorum se • M. Bone sözüne devamla demiştir ki: ferini Icra etthn. Yozgatia Çoru • «Bununla beraber herşey bizim naman arası 110 kilometroluk bir me» sannvzda su mütekaddim meseleye tâsafedir. Bu 110 kilometroluk sefer • bi bulunmektadır: den sonra keşfhne yeni bir kısım da» Konferansnı gayesi kambiyo fiatlaha HâvB ettrm. Şimdi benzinle nasıl rnda gorülen ve spekülâsyon manevrahareket mümkün olursa kSmürle de larmdan fleri gelen teroevvüclere bir nio suretle seyahat mümkündür ve hayet vermek olacak msdır? bhr mesafe kaydi yoktur. M. Efliyotun sözlermde bu meseleye 110 kilometroluk mesafede gidip dair en ufak bir imada bile bulunduğugelme için bura piyasasma göre nu duymadon. Fransız murahhas heve1320 kuruşluk benzin icap edîyor. ti evvelki vaaiyeünden ayrtlrmyarak bu Halbuki bu benzin masrafma karşı meselenin müzakeresmin rivaset diva110 kuruşluk komür kifayet etmeknma havalestni istemektedir. Çünkü n~ tedir. Yalnız burada sürat nokta • selenkı tetkikine gimmek riyaset diva nndan bfr eksiklik gördüm. nma ait haklardandır.n Yozgat • Çorum arasım benzinle Franaız noktcn nazccn katettiğitn zamandan bir saat daha Paris 10 (A.A.) Ekselsyör yazı fazla zaman icap etti. Aradaki sü yor: Fransız heyeti, Londra konferansırate taalluk eden bu a n z a ile de na hiçbir ültimatom venr»mis olduğu gimeşgul oldum. Onu da buldum. Yozbi şu veya bu mesele hakkmdaki mv gat Çorum arasmda kullandığım zakerelerin kapabbnasmı istemis değil30 okka kömüre bir buçuk kilo bendir. Fransn heyeti, M. Ruzvefttn A zin i l i v e ediyorum. O vakit sürat te merikanm gayrimuayyen bir müddet artryor ve tamamile benzin kullaniçin her türlü tstikrar tesebbüsünden dığım vakitten yarun saat daha evvaageçerek nakit sahasmda bir tecrü • vel bu seferi ikmal eyliyorum. beye girismeğe karar vermiş olduğuna Her elli kilometroluk yoldan sondair olan üri tebliğmden lâzım gelen nera depoya komür konmaktadır. Bu ticeleri çıkarmastır. Çok basit olan bu komür bildiğimiz adi mangal kömünetkeler su suretle hulâsa oluna^'1 rüdür. Maden kömürü ile tecrübe • Amerikayı bu tecrübeyi yaymak huler yaptım. Onu da kullaıuyorum. sosunda tamamile serbest bırakmak.. Ben bir de yün ve tiftik eğirme Fransa ve frank bu tecriibeye iştirak ealeti keşfettira. Bu her zaman ve decek değildir. Sebebi de orrlann ev her yerde tasmabflecek hafiflikte veJce bu vadide lâzım gelen tecrübeyi pedaliı bir alettir. Her gün bir buyapmş olmalandB*. Fransa hükumeti, çuk okka yün veya tiftiği kolaylıkla Amerika hükumetinin naıkit sah'«mdaki en muntazam bir halde eğirir. Basit hukuku hükümranisine riayet eder, bilolduğu içm herkes tarafmdan kul mukabele ondan istediği onun da Franlanılabilmektedir. sanm bu hukukuna riayet etmesidir. Benim hiç ustam ve mektebim M. Makdonalt ile M. Çemberlayn, yoktur. İlk mektebi bitirdim. Bu işe müzakerelere Fransanm ve altın esasına sadık devletlerin istirakile devam epek merakh olduğum için mektepte dîlraest hususunda M. Bone nezdinde iken bisiklet tamirlerme başladım. ısrarda bulunmuşlardır. Şehadetname aldiktan sonra evi • Amerika tehir fikrinde mi? mizde bir oda ayırarak kendi ken"" Vaşmgton 10 (A.A.) Dün Beyaz dime tuz, bulgur değirmenleri üs saray mehafflmde Londra konferansmtn tünde tabanca tamirlerinde çalış komitelerin müzakeresine karar veril • tım. Sonra yavaş yavaş bütün bu işmiş olan meseleler hakkmda mütekadlerden anlar oldum. Hatta tahtadan dim raporlar tanzim edebilmeleri makbir de bisiklet yaptım. Bu bisikletsadüe pek yakmda birkaç hafta için tehir edueceği kaydedihnekte idi. le de gezerdim. Sekîz on sene sonra dedem benim sıfatıma güvenir ol • du. Bir un fabrikası açacaktı. Alât ve edevat mübayaası için tstanbula giderken beni de götürdü. tstanbulda o zaman gayriresmî bir halde Topanede Bekir Bey ismindeki ustanın Londra 7 (Hususî) Cihan İktısat yamnda yirmi gün kadar çalıştım ve konferansı burada buhranla çarpışacak ve buhran mağlup edilerek milletlerin yapılanları, yapılışı gördüm. Bura akıl ve tedbirile bütün dünva sıkıntı^î\n dan sonra gene gayriresmî bir halde kurtulup felâh ve salâha kavuşacaktı. tstanbul sanayi mektebi atelyele Halbuki bir aylık müzakere ve müna rinde bir buçuk ay tetkikat yaptım.» kaşalardan sonra bu mübareze AmeriEmre Hasan ka ile Fransa arasmda bir havat ve memat mücadelesi şeklini aldı. Amerika Reisicumhurunun son iki beyannamesi Fransızlar tarafmdan kendilerine karşı adeta bir nevi ilânı harp telâkki edildi. Çünkü Fransıztar iktısadî binalannm te» melmi paranın altm esasmda muhafa zasında buluyorlar. Bu temebn aiındıği gün Fransanm malî ve iktısadî ststeıra bozulmuş olacaktır. Halbuki Fransa malî ve ikttsadî binasmın temeimi korumakta gayet kıskançtır. Çünkü Fransanm para kuvveti ve bahusus paralannm karşılığı olan albn kuvveti bu devlebn Avrupadaki hekemonyasmm direğidir. DenâebOir ki Fransa, ordusundan ziyade parası sayesinde merkezî ve şarkî Avrupada bir ittifak manzumesi tesis etmiştir. Şimdiye kadar bu manzumeyi an • cak para ile besHyebilmiştir. Eğer Fransanın istikrazlan olmasaydı, Roman * ya ve Yugosiavya çoktan Almanyanm iktısadî nüfuzu altma girmis olacaklar > dı. İşte Fransa akm esasım ve paranın istikrannı müdafaa etmekle kendisinm yalnız iktısadî ve malî menfaatlerini değil, ayni zamanda siyasî cihetten kendisi için hayatî olan menfaatlerini müdafaa etmiş oluyor. Fransanm ebafına birkaç devlet toplıyarak bir biok teş krl etmekte de tstical eylemesi bu ihti • yaçlardan ileri gelmiştir. Hiç bir mektepte Okumıyan kâşif! Londrada diin neşredilen tebliğ Meşkar Greiling fabriktuımn tayyare üe alınmış bir fotoğrafisi Dresden: 5 temmuz 1933 Almanyanin çok modern bir siga ra fabrikasmı gezdiğiraiz vakit, tfi tünün nekadar ince bir teknik yarattığmı hayretle tesbit ebnemek mümkün değildir. Greiling sigara fabrikası bütün teknik inceliklerini içinde toplamış bir dünyadır. Fabıikanın yiiksek kültür]fi ve çok nazik sahibi Konsolos Samsunla Th. Anastassiadi Efeadi, fabri • kasmı gezmek isteyip istemediğimi sorduğu vakit büyük isteklerimden biri • ne doknnmuşhı. Böyle son derecede mo> dem bir sigara fabrikasmı görmek çok faydalıdır. Mubtelif seyahatler ba isteğimi, çok geciktirdi. Fakat bugün, ga zetemizi okuyanlara, tütünlerimizin buyük alıeılanndan birini takdim etmeği duşünürken, daha temelli malomat vermek maksadiie. fabrikayı yakindan görmeği önünden kaçılmaz bir zaruret gibi duydum. ' Fabrikanm guzei re geniş kabul salonu? içinde muhtelif sigara paketleri yerleştirilmis vitrinlerle süslüdür. Ka • pının tam karşısnvda bir vitrtn vardır ki, hemen goze flisir. tçindeki minimini iki balyadan biri fskeçe, öteki de Samsun tütünüdür. Ortada fabrikanm Schwalbe (kirlangıç) atlı uçaği (tay yaresi) kiicük bir model halinde a • etltdır. Biz burada uzun tafsilâUa okuyanlanmızı yormak istemediğimiz için «sıl fabrikayi kısaca anlatmağa çalışacağız. Fabrika müdürü Harald Luschnathın verdiği izahab birlikte dinlivelim: « Greiling fabrikası 1919 yıimın nîsanında tek bir eski makîne ve ha • vanla Dresdenin Rabenauer sokağm3a kurulmuştur. 1924 te bu önce tütön sarfivatında hiçbir mâna ifade ettaniyen fabrika anonim bir sirket haîî* ne girmistir. Buçün ise fabrikanm en modern tipte 65 sigara makinesi var dır, ve gönde 18,000 kilo tütün kiy tnaktadır. Alman sigsra fabrikalan ayida 20 gün calışırlar. Bu hesaba göre fabrikanm bir ayda islediği tütün 360,000 kilodar. Fabrikada işçi ve tnemur mrktan 2.500 kişidir. Dört caddeye muazzam bir müstatil şeklinde yayılmış olan Greiling sigara fabrika tmda çalışma yerleri 39,750 metre murabbaı tuiuyor. Her iş, mümkün olduğu kadar en modern ve hassas ma • fcinelerle görülüyor. Büssme tipindeki büyük kamyonlar bile yürür şeritle dolduruluyor. Nakliyatın yüzde 50 si fabrika kamyonlarile yüzde 50 si de demiryolile yapıhyor. Harmanlık tütünleri ıslatmadan kiymak için en modern klimatizasyon tesisatı yapılmıştır.» Müdür Harald Luschnathm verdi ği izahat arasmda çok dikkate deger • lerinden biri de şudur: Greiling fab • rikası Hamburg sigara ibracatçılan vasıtasile Japonyaya, Hindistana, Hollanda kolonilerine de ihracat yapmaktadır. Almanyada sarfedflmek üzere yapılan sigaralann yüzde 85 i 3 1/3 feniklidir. Halbuki 1930 yılında 5 feniklik sigara sarfiyatı vüsde 55 idi. Bunun en tabiî neticesi de ham tütün fiatlan üzerinde tesirsiz kalmamasıdır. Ucuz sigara sarfiyatı artınca sigara harmanlarmı da acazlatmak lâzımdır. Almanyada ham tütüniere artık eski fiatlann verilmemesi de bundan ileri gelmektedir. Greiling fabrikasının bütün modem tesisatı arasmda güzel ve temiz lâbo ratuvan ehemmiyetli bir yer tutar. Bu lâboratuvsr, Kostantm Pyriki admda, kimya tahsîlini Almanyada yapmış tzmirli bir gencin idaresi altındadır. Burada herşey tahlil ediliyor. Fabrikanm çok büyük matbaası irm lâzım olan boyalar, mürekkepler, kâğıtlar, makine yağlan, sigara kâğıtlan, v.s., v.s. Fakat en ehemmiyetli tahliller tütün tah • lilleridir. Doktor Konstantin Pyrikinin çok orijinal tütün etütleri Almanyanm en ehemmiyetli bir kimya mecmuasmda muntazam bir surette neşredilmektedir. Ciddî değeri olan bu etütler • den ileride etraflı bir surette bahsedeceğiz. ŞSmdi Dr. Pyrikinin büyük bir meslek sevgisîle verdiği izahab birlikte takip edelim: Tütün tahlilleri yeni değfldir. Fa kat tetkik edilecek şeyler henüz pek çokhır; meselâ tütündeki uçucu yağlar (züyubı tayyare).. Greiling kimya lâLoratuvannda bu yağlann şişeler içinde muhtelif mahlulleri vardır. Tütunun başhca mürekkebab nikotm (takriben % 0.5 ten % 4 e kadar), limon ekşisi (takriben % 4 ) , elma ekşisi (takriben % 4 ) , glikoz (üzüra şekeri, sırasına g3re % \I « kadar), nişasta. Tütün tahlilleri e d d »>da kuru mus tütündc zengin m'.lta^a nişasta olduğuna rnspelinir. Yunanistanda Vo • los lâboratuvannda 1928 de yapılan tütün tahliJlerinde şeker bulunmuş ve o vakit yalnız Yunan tütünlerinin şeker ihtiva ettiği zanni husule gelmiştir. Dr. Pyrikinin yapbğı tetkiklerde ise bü • tün sigara tütünlerinin şeker ihiva ettiği anlaşılmışhr. Başhca Türk tütünlerinin tahliUerine göz gezdirelim: Samaun Maden % 5 Glikoz (üzüm sekeri) % 2,8 nlaasta, tzmlr Kalıp % 10 Gllkoa % 4 nişasta % 6,5 Glikos famir Tonga % 4 nlsasta % 9 Gllkos Taşova % 1 Nişasta Türk tütünlerinin en az nikotinli o • lanı tzmir, ondan sonra da Taşova tü« tünleridir. Dr. Pyrikiye gore her tütün cinsinde nikotin nisbeti, hatta, her yıl çok büyük tahavvülier, zikzaklar gös> termektedir. tzmir tütünleri ise niko • tin itibarüe saşılacak bir mb'zamdadır, ve dahna 0,9 ile 1,4 arasmdadır. tz • mir ve Tasova tütünleri gibi en az ni*sotinli olan tütünler arasmda bilhassa Bnlgar Cebellerue Yunan Makedon yasında Nigrita tutünleridir. Tütün lerdeki lezzet ve koku, zaımedildiği gi» bi, nikotinle alâkalı değildir. Ham tütündeki koku, terkibi henfiz tetkik edîlen uçucu yağlardan ileri gelir. Si gara yanarken koku veren şev tOtun sakızlandır. Bunlara biraz göz gezdirelim: 1. ATabakin (koknsuz) 2. BTabakin (kah). * 3. CTabakm (bal gibi koyu). " ^ 4 . Tabako resinol. ~ 5. Tabako resen. Bu sonnncusunun tütündeki nisbeti kokuyu bilhassa tayfn eder. Lezzeti tayin eden de Glikozdur. Cava tütün lerinde, Volos tütünlerinde şimdiye kadar yapılan tahlillerde seker buluna • mamrçhr. Virginia tütünlerinde şeker miktan yîrzde 3 kadardır. Yeşil tütünde yüzde 45 e kadar nişasta ve seker tesbit ediltnistir. Fakat kimva tahlilleri yapaniar, tütün kemale erdikten ve kuruduktan sonra sekerin kaybolduğuna zannetmislerdir. Dr. Pyrikiye göre en iyi ve zirart için çok faydah tahliller tütün yetişthren memleketlerde yapı • labiiir. Bu tahliller, tarlayı gübreleme usulleri için çok ehemmiyetlidir. Tü tü» mörekkebah için Dr. Pyrikinin hazıradiğı büyük ve orijinal bir etüt vardır k ancak kışa doğru neşredilecektir. Henüz bazı noktalarda tetkiklerini biörmediği için ancak tam bir şekil aldığı vakit gazetemizde neşrine mu vatakat etmiştir. Biz de bu isteğine karşı saygı göstermeği doğru buluyoruz. T Lâtif Bey 6alatasaraydan neden çıkanldı? Galatasaraym mâtekaât uyuncuiaıın • d»n ve İs Bankası menrarianfvdan Lâtif Beyin heyeti idare kararile kulüpten ibr«c edHdieim yaz.nıwtık. tdare hevetini böyle bir karar vermeğe sevkeden sebep, Lâtif Beyin kuTübün faal asan «rasmd'a evveldgn hazırlanm» îstîfa be> vannameleri dağıtarak arkadaslarm Galata«aravdan istifaya ve ek«lGyet ve muhlefet p*rt»«nö» teskü etmeğe çaTabkiari kv^be ginneğe tesvık etmesîdir. Lâtrf Bey, muhaîefef parttsinîn ha »rlatttğt ve ««pirograna »eksîr e*tiği htifanameleri hnzalamak üzere faal aeava t«viî etmîs ve a*ad«n Hanl»n L5 fî f Beyîn, kulübünü yıkmağa matuf olan ba tesebbösfinâ iıîfcre hevetine tahriren bfldirmlslerdir. Bunun Szerme idare h*yetf arkadaşlannt memap botondt^a knlöpten anrmaja çabşan bir («SMB irolSp te kalamıyaeağnva îttifakla karar ver • mi* ve kevfiyeH Lâtif Beye hie mek • tupla b'1<TîruM»ti». Uvdurma bir şayia Dünkü Akşam gaseteal, GahhrSrây Itulübü birinci fotbol talnmi Imptani Nihat Beyin, oyunca ksndwmak nnakaa • dile tzmire Tİttiğini bir şeyimf* Htfen yazmakta idi. Bu haberi ofcoyrmca telefonta Nihat Beyi aradık. Hosusî bir iş îcm Derin • ceye gHmiş otduğonu oğrendik ve oytmca kandırmak üzere tzmîre gHHgî hakinndaki şeyianm tamamen uydutıııa olda * ğtma anVıdilc. Doğm olno oo tahkiki bu kadar kolaylıkfa mflmkun olan bir şayiayı kayH, daha doğrusn îcat etmenm sebep ve manan malum: Havadan, sudan, vesüe buhmJc Gahhwr*y« Amerika Reistcumhuru Mkter Ruz • veJt, paranm muvakkat bir surette is • tikranru ve altm mâtyasmı hiçbir suretle kabul edemiyeceğini ve bu işlerin bir 3d devlebn hususî menfaatlerini terviç etmek gayretkeçliğinden ileri geJdiğini ve bilâkis konferansm bakacaği daha esasl ve mühim işler bulunduğunu söylemekll Fransaya hem hücum etmiş, hem de Fransanm müdafaa ettiği esaslann e • hemmiyet ve kıymetini hiçe indirnustir. Maahaza Fransızlar, Ruzveltin bu hareketinden o kadar müteessir değildirler. Çünkü Amerikalılar fikir ve maksatlannı ve konferansm vazifesinden ».^ ^ıJadıklanm gayet açık bir lisanla ve hatta biraz kaba bir şekilde söylemişlerdir. Fransız İan şimdi asıl sikan cihet, tngilizle • rin politikasının açık olmamasıdır. Yakın zamana kadar tngilizler paralann istikran meselesinde Fransız • lar ile bir fikirde görünüyorlardı. Bu nu Mr. Makdonalt müteaddit defa bizzat söylemişti. Simdi ise tngilizler çok mütereddit d'avranıyorlar. Vaktile tngilizlere çok güvenmi? o • İan Fransızlar, şimdi tngiltereden kendilerine bir hayır gelmiyeceğini anlıyorlar. Hatta tngilterenin Amerikanın yolunu tutacağını ve İngiliz lirasını düşüreceğini tahmin ediyorlar. Doların altın mikyasının terkile başı boş bırakıldığındanberi Ameri • kada ticarî işlerin birdenbire can • lanmıs olması ve ham eşya, havayici zaruriye ve sanayi eşyası fiatlan nın yüzde otuz nisbetinde yüksel • miş olması îngilizlerin bile gıptasını celbetmektedir. Fransızlar ergeç tngilterenin de isterlini başı boş bırakacağından kor kuyorlar. Zaten tngiliz İmparatorluğu dominyonlarından Kanada ile Cenubî Amerika ittihadı hUkumeti tngiltereyi Amerikanın yolunu tut mağa icbar için tazyik ediyorlar. Dünyada en ziyade altm istihsal eden memleket cenubî Afrika dominyonu olduğundan bu hükumetin bir taraftan Amerikaya taraftar olması ve diper taraftan tngiltereyi altın mikyasına taraftar devletlere karşı harekete getirmeğe çalışması Fransızların derin şüphelerini uyandır • mıştır. Bunun için Fransızlar Ame • rikadan başka Ingiltere ile de uğ • raşmağa hazırlamyor. tngilere ayni zamanda bir Avrupa devleti olduğundan ve bilhassa şi malî Avrupa hükumetlerinin para v < iktısat işleri üzerinde nafiz bulun • duğundan Fransızlar için tngiltere ile mübareze etmek Amerika ile uğ» rasmaktan ziyade güç olacaktır. îngiltereyi Amerika tarafmı tut • mak için yapılan nüfuz ve tesirler dı İngiliz Başvekili ve konferans reisi Mr. Makdonaldın şahsı da mühim bir âmildir. Cihan siyasetinde İngiliz • Ame rikan cephe birliğinin esasım kuran ve tngiltereyi siyasette Fransaya bağlı kalmak ihtiyacından kurtaran Mr. Makdonaldın nazarında Ame • rika ile her meselede birlikte hareke etmek gayet mühimdir. Bunun için Mr. Makdonalt kabine içtimalarında bazan yalnız kaldığı halde bu teı miidafaadan geri durmamıştı. Konfe ransın tehiri esas itibarile divanda kabul edilmiş iken bunu sonradan bozduran ve tâli komitelerin hangi meselelerde konferansm devamı mümkün olacağına dair raporlar vermesini istiyen ve bu esası kabul ederek son karari pazartesi günkâ (yani dün) büyük divan içtimai • na bıraktıran Mr. Makdonalt olmuştur. Bugünkü intibaa göre konf eranı devam edecektir. Yalnız Fransanm bazı sahalarda ve meselâ para isle programından ihraç ettırmesi muhtemeldir. ŞOfeymaniye takımı Bursaya gidiyor Sülevmantye kulübü brrmei futbot takımı, Bursa tdman tnkişaf yurdu birinci taknmle bir mötabaka yapmak üzere Bursaya gideceki». Müsababa 14 temmuzda Bursada CSazi stadyomonda yapılacafchr. Ayni gunde gene Gazi stadyonranda Bursa tdman tnkişaf yurdu menraatine pehtivan musabakalari da tertip oknmuştur. Başa 30, başaltma 20, küçük ortaya 10 ve desteye 5 lira mükâfat veruecektir. Fransız Alman yözme yarrşı Paris 10 (A.A.) Havas ajansmdan: Pariste Turel yüztne havuzun da Fransa ile Almanya arasmda yapılan 800 metre bayrak yüzme yarışı ile Water Polo maçını Fransa kazanmıştır. Gıeiling sigara fabrikası bir zamanlar nıkotinsiz sigara da yapmakta i • di. Fakat bu sigaralar pahalı olduğu için, son zamanlann ikısadî sıkıntısı karşısmda sürüm bulamamıştır. Yukandaki izahattan anlaşılacağı gibi Greiling fabrikası kimya iâborahıvanna vann • cıya kadar çok modern bir fabrikadır. Bu fabrika yalnız büyük mtktarda tz • mir ve Samsun tütünü kesmekle kalmıyor, ayni zamanda lâboratuvarile de tütün tetkiklerinde ehemmiyetli bir yer tutuyor. Böyle modern bir iş yur • du kuran konsolos Tr. Anastassiadi Efendi, vücude getirttiği Türk tütünleri tahlillerile de bize yeni şeyler öğren» mek imkânını veriyor. ALPAGUT, ilk karpuz geldi Bandırmadan şehrimize bu senenin ilk karpuz mahsulü gelmiştir. Fransa, hem Amerika ile, hem Ingiltere ile carnısacak! f'E'şYKYü'R tnhisarlar muarrelât şubesi fabrika • iar kısım âmiri oğlumuz Hasan Basrinin müptelâ olduğu hastalıktan rehayap o • lamıyarak ufulü ebedisi hasebile gerek mekhıpla kederlerimize ve gerek biz • zat cenaze merasimine iştirak eden zevab kirama ve müessesenin gösterdiği ulüvvü cenaba âlenen arzı teşekkürat eyleriz. Validesi: Hilmiye Babası: Ahmet (5393) KANSIZLIK yegâne deva tenlrsizlik idn yegâne deva kanl ihya edea C l D f t D ta mantabip etibba taraimdan Nörastenl, zaüyet ve Chlorose nrCTUir SIROP DESCHIENS.PARIS.

Bu sayıdan diğer sayfalar: