15 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

15 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayat Ansiklopedisi 35 înci cüzü çıktı Onuncu sene: No. 3300 umhuriyet İSTANBUL CAĞALOĞLU Telgraf ve mektup adresi: Cumhuriyet, Istanbul Posta kutusu 1 İstanbul, No 24« Telefon Başmuharrir: 22368, Tahrlr müdürü: 23236, İdare mudurü 22365, Matbaa: 20472 15 T6miltUZ 933 Hayat Ansiklopedisi Biiyük bir kötüphaneyi bir arada evinize getiren an faydalı eserdir. Her evde bir lane bulunmak lâzımdır. Dörtler Misakı Bugün Imzalanacak! İyi işlemesi lâzım Bir makine: Adliye aracoğlu Şükrü Bey Adliye Vekâletme getirildiği zaman kendisinin adliye mesleğile alâkasi bulunup bulunmadığını soranlar olmuştu. Saracoğlu Şiikrü Bey Türkiyede ve Avrupada hukuk, maliye ve iktısat tahsil etmiş olmakla beraber bilhassa iyi bir idareci olarak temayüz eylemistir. Âdeta iyi bir makinist diyeceğimiz geliyor. Devlet islerinde sevk ve idarenin ehemmiyeti bilgiden az değildir, ve bu kısım ise hemen hiçbir Darülfünun da okunmaz. Saracoğlu Sükrü Beyden Adliyede esaslı icraat bekliyoruz. Bu makinenin cemiyet ihtiyaçlanna uygun bir iaieklik göstermesi lâzımdır. Türkiyede hâlâ Abdurrahman Pasa adliyesinden bahsolunduğunu isitP duruyonız. Abdülhamidin bu Adfiye Nazın doğru ve sert bir adam olarak zamanında Adliyeye dürüst oir istikamet vermiş olmakla söhret «lmıstır. Eğer Abdurrahman Pasa bu söhrete az çok liyakat kazanmıssa bizim tarafrmızdan dahi hayıria anı'mağı hakketmiş o • labilir. Fakat Cumhuriyet Türkiyesi nm tatbik etbgi ve edeceği adalet tam ne ol«a iph'daî olmaktan kurtulamıyacağı muhakkak bir devirle kıyas o • lunamaz. ve o devir cumhuriyet reji mi Turklerinin hasretini çekeeekleri bir devir olamaz. Biz adaleti ideai bir mefhum olarak anlamakta elbette bizden evvelki devirlerin hepsinden bin kere daha yüksek bir vaziyette bulunuyoruz. öyle olmağa mecburuz da. Avrupa ile omuz öpüşen bir cemiyet olduk. Hukuk teiâkkilerimiz ona «röre geniş, derîn ve yüksek olmak ve nihayet yeni eemiyetimizin icap ve ihtiyaclarmı pek iyi kavramak lâzımdır. Kanun a kutsiyet vermek icin onlan meleklerin kanatlannda gökten indiren devirler geçti. Şimdi biz biliyonız ki o nnum ve bu zaman, yani h«r*«nan kanun ancak verden Kitmekfe ve cemiyetten çıkmaktadır. Bu itibarla kanun çemiyetin ifadesi ve rehberidir. örf ve âdetrn en kuvvetli kanun, çünkü en kuvvetli cemiyet ifadesi olduğunu biiiriz. O halde kanunun eemiyette daha kuvvetli orf ve âdetleri tesis edeceğine şüphe yoktur. tyi tatbik olunan kanunlann eemiyeti takviye edeceği muhakhak plduğu halde bu bahiste fena tat • bikatm husule getireceği anarşi kor • kunç olur. Muasır Türkiye cemiyetinde adlî noktai nazardan böyle bir fitret devri yaşanıldığını iddia edenlerin mübalâğalanndan emin olmakla beraber ad • liye makinemizin daha düzçün bir isleme ihtiy?cmda olduğunu kabul edebiliriz. Ferdin hak diye tasavvur ettiği gayenm tahakkukunu görmekte müs • külât çekmesi bu bahiste binbir fena neticeyi beraber sürükliyecek olan en fena »lâmettir. Bu is cezada da böyledir, hukukta da böyledir. Son tadilâtla dahi icranin bir nevi cıkmazdan hâlâ kurtulamamıs olduğuna ise maattees • süf manmak lâzım geliyor. Hakkı yerine getirmekte sarfolunacak fazla itina hiçbir zaman çok görii • lemez. Şu kadar ki bu itinanm işleri nihayetsîz sürüncemelerde boğmasına da cevaz vermemelidir. tnsanlar isin fena tarafıni alarak suiistimal etmeğe daha ziyade meyyaldirler. Bizde usulün e sası iptal etmeğe âlet yapılmak istenildiği anlaşılıyor. Hak ve adalet meseleleri mevzuu bahsolduğu zaman onlann alâkadarlanndan bir nevi iyi ahlâklı hareket beklemek hakkımızdır. Meselâ şu mesele: Bir davanın iki tarafı da yekdiğerini müteakıp ayni dava vekiline müracaat edebilirler. Meselenin tetkikinde bu iki taraftan yalnız birinin haklı olacağı bedihidir. Dava vekili birincisüe uyu samazsa ikincisinin, yani hangi taraf kendisine daha çok verirse o tarafın vekâletini kabul etmeli nrudir? Denilecek ki hükmü verecek olan nihayet mahkemedir. Dava vekili daha evvel hüküm vermek mevkiinde bu'unamaz. Orası öyledir ama dava vekili de nihayet çene kavafı demek değildir. Haksızlığı sarih bir işin müdafaaSını deruhde eden dava vekili mu tt&iâğa ve safsatalarla mahkemeyi iş gal ve işkâl etmeğe çalısmaktan başka marifet gösterecek değildir. Ne yapahm, elde san'at bulunmuş mu diyece*i«? Misal diye elimize geçtiği için dava vekillerinm adliye cihazında mühim vazife ifa edecek bir cüz olduklannı kaydedeceğiz. Onlara tevcih olunmak lâzım gelen külfetler hâkimlere tahmil olunan mes'uliyetlerden daha aşağı olinamalıdır. Vazifelerini bilmiyen ve • «• Mhni tttimal ctmiyen davm vekil • leriain naahkemelerde y§n olamaz. Bu Tevfik Rüştü Bey Romadan hareket etti Hariciye Vekilimiz yarın Atinada Yunan Başvekili ile görüşecek; Yunan gazeteleri ziyaretten mernnun Sümer Bank sanayiimize Misakın bugün Romada Imzalanması muhtemel... büyük hizmet edecektir Dörtler misakı Paris 14 (A.A.) Nazırlar mec~ Hishrin toplantın bittikten sonra el 1 de edilen malumata gore dort devlet 'misaktmn İS temmuzda (bugün) Romada imzalanmast muhtemeldir. Roma 14 (A.A.) Dort devlet ı mi»akıntn yarın imza edileceği resmî mrette bildirilmiştir. ııııifiııııiırıiııııııııııiıınfiıııinııirıifiuTiıiı ııtıifiııııifiıiriıiııiııııııııııııııtııiııiııurfiTtTiMTinifiııııııırfiTiîiMfinıırtırıiııiiiMiniTiırıiHlllillfinnifiil Banka, ihtiyaca kâfi olmıyan sanayi sermayemizi temin ve sanavümizin inkisafına rehberlik edecektir Maarif Vekili geldi ^eşit Galip B. şehrimizde bir hafta kalacak Yunan Başvekili M. Çaldaris Tevfik Rüştü Beyle beraber Roma 14 (A.A.) Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Bey dun gece saat 23,20 de Brendiziye müteveccifaen hareket etmiştir. Kendismi istasyonda Hariciye Müsteşan M. Suvich, Türkiye Biiyük Elçisi Vasıf Bey, Hariciye Kalemi Mahsus müdürü, büyük elçflerden M. Aloisi, sefaretlerin mümessilleri, Hariciye nezareti ve Türkiye sefareti erkânı teşyi etmislerdir. da Yunan sefirile görüsürken, Yunan Basvekili M. Çaldarisle görüşmek ar • zusunda bulunduğunu beyan etnnstir. Yunan sefiri, Türkiye Hariciye Vekih'nin bu arzusunu telsizle Basvekile bildirmiş ve mülâkatın saat ve mevkii tayin edilmiştir. Pazar tnmü Tevfik Rüstü Bev Bilona vaourile Pire limanına gelecektir. Hariciye Nazmna da vekâlet etmekte olan Yunan tktısat Nazın, Tevfik Rüştü Beyi Pirede karşılıyacaktır. Tevfik Rüştü Bey Yunan naznile biriikte Atinaya * Mabadi J"0*e4 ttrhifede Sümer Banktn Galatâdaki Jstanbttl şubetinde faaliyet Sümer Bankın ise baslaması mün« seoetile geçetı gün yazdığunız yazıda memleketimiz sanayiinin bu bankadan çok istifade edecegini, kanunu mah • susla bankaya verilmiş olan geniş sa • lâhiyetlerin güzide bir müdiri umumî ve idare heyetmin elinde Türkiyenin sanayi sahasındaki millî kudret ve kabili yetmi daha verimli bir hale sokarak inkisaf ettireceğmi Sanayümze bu inkisafı verebihnek için her seyden evvel yapdması elzem olan ıslahahn başında devvar sermaye ve kredi meselesi gelir. MSlga Sanayi ve Maadin Bankası tarafmdan 1933 senesi iptidasında mülga »anayi ofisine devredilen fabrikalann işletme »ermavesi ancak 2,7 milyon liradan ibaretrir. Bu fabrikalann sabit sermayesi ise Mabadi 2 inci tahifede Reşit Galip B. Haydarpaçada karştlaytcdarile beraber Maarif Vekili ReşR Galip Bey dün sababJd trenle Ankaradan şehrHnize gelmişrk. Reşk Galip Bey Haydarpasa gannda Reisicvmhur Hazretleri namma yaver Naşit, Moakova sefLrimiz Hüseyin Ragtp Beylerle maarif erkânı, Dariilfünun ve lite hocaları tarafmdan istikbal edilmiştir. Maarif Vekilimiz kardesi Mockova sefirimiz Hüseyin Ragıp Beyle birlikte Kadıköyündeki evkıe giderek istirahat etmiştir. Reşk Galip Bey gazetenuz namına kendismi karşılıyan bir arkadasımıza burada bir hafta kadar kalacağmı söy Yunan Başvekili ile miilâkat giinü naml kararlaştırudı? Atina 14 (Hucusi) Türkiye Hariciye Vekifi Ttevftlc Rüftü B*y R«*»* Avusturya ile ticaret İki memleketin alıp vereceği 7 milyon liralık emtia için bir iiste hazırlanıyor Hariciye Vekâleti Müstesan Numan Rifat Beyle Avusturya masla • hatgüzarı M. Bisof arasında iki gün evvel 3,500,000 Tiirk liralık bir ti . caret mukaveleai imzalandığını yazmıştık. Maslahatgüzar M. Bisof bu mesele hakkında kendisile göriişen bir muharririmize fu beyanatta bulun muştur: < Haricive Vekili Tevfik Rüstü Bev Londra konferansmda Türkiyenin muhtelif ecnebi memleketlerle takas esasına müstenit ticaret mu kaveleleri aktederek kontenjan usulüniin tedricen kaldırılacağim söy lemişti. Son zamanlarda iki hüku • met arasında bu esaslar dahilinde cereyan etmekte olan müzakerat neticelenmis ve on gün sonra mer'iyete girerek bfr sene müddetle cari olacak bir ticaret mukavelesi imzaianmıstır. Mukavele mucibince bu bir sene zarfında Türkiye. Avusturyaya ve Avusturya Türkiyeye üçer buçuk milyon Türk liralık mal satabile • ceklerdir. Halen Avusturya Türkiyeve kır tasiye levazmu, elektrik cihazi ve makine satmaktadır. Buna mukabil Türkiyeden de tütün, incir, üzüm ve pamuk almaktadır. Türk Avusturya ticaret muka • nes!eğ'n ahlâkıyatını tesis etmek evvelâ : onun sa! k!erine düser ama biz hüku metin Adliye cihazında bu mesleğe hususî bir ehemmiyet atfetmesini lüzum suz görmüyoruz. Çaçaron dava veki'leri haksız davalann çoğalmasına ve mahkenvlerin içinden çıkamıyacaklan kadfr îşlere boğulmasına sebep olabilirler. . . . fs çokluğu... Bu nekadar is çoklu • gL?.. Zamanın terakkisile herkes biri • biri aleyhinde davaya mi düştü ki mah» kemelerde sadire defterleri binlerle kalem teskil ettiği halde varideye hâlâ binlerle borçlu ka'ıyor? Acaba bu hal AlSettin Cemil Beyin dediği gibi bizde dava kolaylığından mı ileri geliyor? Sebebi belki yalnız bu değildir. Fakat bu nokta bilhassa üzerinde tevakkuf edi lecek bir noktadır. Haksız yere dava edenin veya dava takabbül edenin kül • feti ve mes'uliyeti çoğaltılınca davanın azalacağı görülecektir. Yahnz formalKeden istifade etmek i9in imzaamı inkâr eden borçlunun mah Rus projesi konferansta müzakereye konuldu Konferans, ekseriya perde arkasmdan yapılan mücadelelerle devam ediyor! Moskova 14 (A.A.) Tas ajansı bildiriyor: Londra konferansı ikttsat komisyonunda Sovyetlerin iktısadî a • demi tecavüz misakı projesine ak mü • zakereler açılmıştır. Söz alan M. Majaluk, tecavüzî mahiyetteki bütün tedbirlerin iktısadî sulkü ihlâl eden her türlü hareketlerin iktısadî tecavüzlerin bütün memleket leri müteessir etmekte olduğunu beyan etmis ve demistir ki: Hiçbir memleket hariçten anî surette vukua gelmesi muhtemel bulunan ve âmili haricî veya dahilî siyaset olan taarruzlara karsı bir guna teminata sahip olmadıkça dünyada ne istikrar hâsıl olabilir, ne de itimat teessüs edebilir. Bizim tekliflerimizin gayesi, bu gibi ah • vale nihayet vermek ve iktı&adî münasebetlerde istikrar âmillerini kuvvetlendirmektir. Teklif olunan misak, en ziyade mazharı müsaade millet esasına veya hu • susî tarifeler esasına müstenit ticarî Mabadi 4 üncü sahifede IIIIIIIIIMIIIIIIIIMII Türkiye ve sulh Tevfik Rüştü Beyin mühim beyanatı Pariste intisar eden Lörop Nuvel mecntuasmm bir muharriri, Hariciye Ve • kilimiz Tevfik Rüstü Beyle, Türkiye sefareti binasında, bir mülâkat yap mıstır. Kendisinden «tayisle bahseden Fransız gazetecisine Tevfik Rüstü Bey diyor ki: « Londrada Romanyanm, Türkiyenin, Rusyanm, Polonyanm, Baltık hükumetlerinin, Efganistanm ve Iranın iştiraklerile imzalanan misak, tam manasile, bir «ademi tecavüz» misakı değildir. Bu misakm ehemmiyeti tecavuzü ve mütecavizi, istirak eden bütün devletlerin tasdik eMîkleri şekilde ve kat'iyetle tarif etmesindedir. Briyan Kellog misakı gibi yeni bir mecmuriyet ilâve etmemekle beraber, tamamile ilk defa formül haline gven, tecavüzün tarifile, bu misak, imza sahibi memle • ketler arasmdaki ehemtniyetini kat'ileştirmiştir. Simdiye kadar Besarabya mesele sinden dolayı Rusya ile aralaruıda tabiî münasebetler teessüs edemiyen Romanyanın da misakı imzalaması, şarkî Avrupa devletlerinm, sulha istirak arzularına bir delildir.» Tevfik Rüştü Bey daha sonra mu harrirm muhtelif suallerine ceyap ve rerek, Türkiyenin haricî siyasetmi, u mumî bir Avruoa sulhundan memleketimizin ne suretle istifade edecegini anlatmıstır. Lörop Nuvel muharriri yazı sını Tevfik Rüstü Bey, « Hiçbir anlaşma, hiçbir tesebbüs faidesiz addolunamaz. Çünkü bunlar sulh binasma konacak taslan teşktl ederler.» derken biz kendisinin sene lerdenberi bu hususta aldığı faal vazifeyi düsünüyorduk..» diye bitrriyor. Aottstarya maslahatgüzarı M. Bişof velesi her iki memleket ihracat ta • cirleri için çok faideli olmuştur. Tüccarlanmız bu yüzden bir çok müs külâtla karşılaşmadan işlerini ga yet kolaylıkla başarabileceklerdir. Bu suretle kontenjantman sistemi dolayısile vak*l gelmedi diye emtianın aylarca gümrük ambarlannda Mabadi 4 ancü sahifede kftmiyeti ehli hibrenin keyfiyeti tev sikinden sonra o borcun edasına maksur kalmamalıdır. Böyle bir adamdan borcu kadar aynca bir de ceza veya o nisbet ve manada istisnaî yüksek bir harç tahsil olunsa tam adalet olur. Memurlardan ve hâkimlerden bahse lüzum bile görmüyoruz. Onlann vazifelerini hüsnü ifaya mecburiyetleri tabiidir. Belki teftisi daha faal kılmak faydalı ve yeriv.de bir tedbir olabilir. Fakat ondan daha mühimmi teftişe tâbi tutacağımız makineyi muntazam işler bir hale koymaktır. Bu yapılmalı ve o yapılmalıdır. Görülüyor ki Saracoğlu Sükrü Beyin başına geçtiği iş onun becerikli fa aliyet ve himmetinden çok zahmet Utiyen bir iştir. öyle bir iş ki fazla olarak çemiyetin nizamına ve kıvamına temeldir de. Yeni Vekilin himmetli elinde bu makinenin kuvvetli, işlek ve heybetli bir cereyan alacağmı kuvvetle ü mit ediyoruz. Frannz teklifintn reddolunmanna rağmen ayni neticeyi başka yollardan elde etmeğe çalışan M. Bonei G. SarayFener maçı lllllllllllllllllll MIIIIIIMIIIIIIlllllllllllnilMIIHIIIIIIMIinilllllllllllimilllllllHIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIItlllllHtnlMIMmHIMinfm Şampiyonların Rusyaya gitmesine rağmen Galata^araylılar dünkü karşıiaşmada birinci oldular llllllllllllllllllllillllllllllllllllHIIIIIIIIIIIIIIMIIIIHIlnillMIIIIIIIIIIIMIIIIllMIIIIMIIIIIItlMIIHIIIIIIIIIlllllllllllllllllllllllllllllllllllMlllllllllllllllllllllinil Çocuk sahifesi 5 inci sahif emizdedir V.. Dünkü koşulardan heyecanh bir enntantane Galatasaray ve Fenerbahçe atletleri arasında dün Fenerbahçe stadyomunda muvarfakiyetli müsabakalar yapılmış ttr. Şhndiye kadar daima futbol saba sında karsı karsıyr geien bu iki ezelî rakibin atletîon «ahannda da karsılaşnun, rekabet hislermi aüetizme de aMabadi 4 üncü tahifede YUNUSNADİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: