22 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

22 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Cumhttrîyet 22 Temnraz 1933 Yazan: MARTA MAK KENNA Itö Yuzlü Kız 96 Şehir ve memleket haberleri Hamallar için tarife yapıldı Bundan sonra pazarlık yapılmıyacak Belediye tktuat mudiriyeti tara fından hamallar îçin yeni bir tarife tanzim edilerek Daimî Encümene verilmiştir. Bu tarifede köprü; merkez addedilerek tstanbul birçok mmtakalara aynlmış ve her mıntakaya göre ücret tesbit olunmuştur. Tarife Daimî Encümence kabul e • diidikten sonra pazarlık usulti kal • kacaktır. j Siyasî icmal Çevıren: ABtDtN DAVER Yeni hastabakıcılarla, bilhassa başhastabakıcı ile milliyet his ve husumetinden anlaşamıyorduk Sonra, yeni gelecek kadınlar ara•mda çalışmanın bana güç gelmesinden korktuğunu, belki de onlarla anlaşamıyacağımı, fakat eğer, hastanede kalmak iatersem gerek ikendisinin gerek diğer cerrah ve doktorlann vazifemi kolaylafhrmak Sçin ellerinden geleni yapacaklarını Te her şeyin eskUi gibi yolunda gi deceğini iicnit ettiğmi ilâve etti. Sertabip beyhude üzülüyordu. B«n, ner ne olursa olsun, hastanede kalmağa mecburdum. Çirnkii hastaneyi terkedince, easusluk vazifem son derece güçleşir ve tehlikeli olurdu. Sonra, gerek vazifeme, gerek başta sertabip olmak üzere etrafımdaki insanlara samimî surette bağlı idim. Taym edilen günde, sekiz hasta bakıcı Ue bir baş hastabakıcı kadin hastaneye geldiler. Başlan müstesna olmak fizere ötekiler, gönüliü hastabakıcılar olduklanndan cok az ameliyat görmüş ve tecrübesiz idi1er. Bazan işe yaramadıktan baska işi kanştırıyor, hatta zararh oluyorlar, bunu, kendileri de anlıyorlardı. Cerrahlar ve hmarcı sıhhiye nefer ve küçük zabhleri, gayriibtiyarî olarak onlara dürüştane ve »inîrli muamele ediyorlardı. Bu yüzden beni kıskanmağa başladılar ve kıskançlık, herhangî bir milliyet aynlıgı ve husumet hissin den çok kuvvetli olarak, onlan bana düşman etti. Her münasebetsizligî benrm üstüme ahyorlardı. Uzun bir teerübe ve alışkanhk sayesinde be. nim hastalara ve yaralılara karsi muamelem sakin, emin ve onlara itimat verici bir şekilde idi. Yeni ge» len hastabakicılarda bu, yoktu. Hastalar da, doktoriar da benrm hizmetimi tercih ve bana hürmetle mua • mele ediyorlardı. Baş bastabakıcı kadın, sevki tabiî il« benden nefret ediyordu; çünkü, biı, birbirile anlaşonasına imkân olmıyan avrı ayrı tabiatlerde iki kadın idik. O, çirkin, zayıf, iri kemik]{, koca gözlüklü, yüzünden nuha • set akan ağlamış suratlı bir kadındı, ben U« tamamen onun aksi idim. Güzelligimden başka güler yüzlü Iiizüm* gizli mesleğimin icabi, ciddî fakat tatli bir sokulganlığım vardı. Daha üç gün gecmeden, baş hastabakası bana çatb: F'oylayn Marta, hasta ve yaraillarla cek fazla konuşuyorsunuc. Dojfrru deiil! Bu sozlerini ciddiye ahnıyarak hiç 5evâp vermedim. Daha hafta tamamlanmadan bir iki defa az kalsın kavga edecektik; bereket versin ki ben, uysal davrandım da iş azişmadı. Bidayette, genç hastabakıcı kız • lar da, bana ayni suretle muamele ediyorlardı ama ben anlar üzerinde «îyi bir kız» tesirî bırakmak icîn aldınş etmiyordum. Gürültüsüzce geçinip gidiyorduk. Fakat bu hastabakıcılar, hastane erkânı erkeklerle yaralılar v« hastalar nezdinde, be • nim yüksek bir mevki sahibi oldugumu ve kendilerinin bu hususta bana yetisemiyeceklermi anlayınca işin rengi değisti. artık mücadele, Bnîine geçilemez bir hal aldı. Mektep çocuklan gibi benimle konusmaz oldHılar, mümkün olduğu kadar benden kaçtılar. Hastanede her yürümiyen işi, her kusur ve hatayı benim üstüme yüklemeğe baş ladılar. Aleyhimde bir sürü dedikodu ve yalan uydurarak gıyabımda doktorlara anlahyorlardı. Bir hafta sonra, sertabip, tekrar beni çağırttı. Baş hastabakıcı, ona, üç yaralı esir île pek sıkıfıkı oldu ğumu söylemiş. Bu, yetişmiyormuş gibi benim, tedavi hususunda kat'î ihtîyaç olmadıkça Alman askerle • rile konuşmama müsaade edilme mesmi de teklif etmiş. Sertabip, ona, bu kadar aykırı tedbirlere lüzum olmadığım söylemekle beraber, bana da, daha agır başlı ve daha çekingen davrantnamı tavaiye etti. Böyle bir kaç gün geçti. Bh gün Alfons, beni bir köşeye çekerek dispanserde hastabakıcı kizların şiddetle benim aleyhimde bulunduklarını ve ağır sözler söylediklerini haber verdi. Bunlardan biri, sertabip beni hastaneden çıkarmadıği tak • dirde, baş hastabakıcının, benim aleyhimde mevki kumandanma şikâyet te buhmaeağını söylemiş. Baş hastabakicımn, rütbe sırasına riayet etmeden kendi mafevk ma kamın üstünden aşarak beni mevki kumandanma şikâyet etmesi ile, hastaneden çıkarılmıyacağım mu hakkakti ama, bu tesebbüsün Alman makamatının nazarı dikkatini üstüme celbedeceği de şüphesizdi. Bit • tabi bir sürü suallere maruz kala caktım, bir müddet için herkesin gözü bende olacaktı ki bütün bunlar, bir casusun en ziyade ictinap etmesi lâzım gelen şeyler idi. Onun için Alfons, bir gürültö çtkmadan kendi arzumia hastaneden çıkmamı tavsiye etti. Hastanedeki vaziyetimî kaybedînce easusluk itibarile fena bir vaziyete düşecek tim; fakat Alfons ısrar ediyordn: Marta, diyordu, Rouiersteki Almanlann ekserisile aranız iyidir. Onlarla ahbapligimz sayesinde, vazi • f enizi gene mükerotnelen if a edebi • lirsiniz. Nihayet, onun dediğini yapmağa se vazifemden istifaya karar ver * dîm. Alfons, cephane ve levarrm de • posunun infilâkı etrafında tahkikat yapmafta memur edilen komisyonun isieri hakkinda da bana bazı ma • lutnat verdi. Bu malumatı Lehli arkadaşimız Stefandan almıştı. tnfilâk ve yangınm esbabmı arastıran ko • misyon, fena halde şaşırmış, bir rürİH işln lcmden çıkamıyormnş. No • betçilerden hiç birine bir şey ol • mamıstı. Hepsl sapsağlam ve konulduklan >srlerde ifayı vazife halinde bulunmuslardı. Bu nBbetçiler, ko misrona sıüpheyi tnucip hiç bir ş«y gSrmsdiklerini ve »şitmediklermi sSylemislerdi. O gece, fnfilâktan beş on daküea •vvel, nobetçileri teftiş için bfltön deponon etrafını devreden nobetçf zabiti, komisyona vakî olan beyanahnda, bütün nBbetçilerin yerli ye • rinde olduklannı ve kendi fikrince, bu nöbetçilerin, depoya gece karatihğinda büe, görünmeden girmeği imkânsız !>ir hale getiren bir şekiide 'kame edilmU bulunduklarını, hele ay aydmlığında nobetciler farkına varmadan kat'iyyen depoya girile tniyeceğini soylemîştir. Nihayet komîsyon, pek mümkün görmemekle beraber, dikkatsizlikle, cephane ve malzemenin arasına karışmış olan bir maddei infilâkiyenin, meçhul bir sebeple patlamıs ve yangına sebe biyet venniş olduğunda karar kıl • mıştı. Bursa sergisini 60 Ipekçilikte mühim bir keşif bin kişi gezdi Ziyaretçilerin ekserisini kadınlar teşkil ediyor Bilecikte bir san'atkâr bir makine icat etti «Hususî» Uzun seneler ipekçilik özermde tetkBıat ve tetebbüatta bdunan ve ipekçilflj mektebinden mezun olan bir zat binlerce lîraya vü cnde gelen Fılator fabrikalannm cıkardığı ipekten daha iyi ipek çAaran ve be* lira gibi az bir para ile vücude ge Ien portatif bir Filâtör makinesi yapmtstnr. Bu müteşebbis zahn makinesi ve çıkardıjı ipek senelerce ipekçilik yapan Bilecik ipekçilerini ve ipek mütehasstslarmı hayrete düşürmnştür. thtva hak • kmı Belediyeye terkeden bu zata da BüedkKler hemsehrilBc unvanı vere • ceklerdir. Makine bir kişi tarafmdan ei ile cevrflmektedir. Bu makinede istenîlen «denyede» ve kat'iyyen kopanhnaksıım yevmiye sekiz yüz kilo gram ipek istihsali teerübe ile sabh olmustur. Makinenm icadı memleketimizde böcek • çiligin terakkisine hizmet edecektir. Memlekethnizde her evde bir hah tezgâhi yani küçük bir halı fabrikası varsa bundan sonra her evde küçük bir ipek fabrikası oiacakbr. En fakir bir ailenin beş lira gibi ufak bh masrafla tedarik edecegi bn makine ile geçmmesmi temin edecektir. Her sene Bursaya binlerce kilo koza gönderen Bîlecik bundan sonra kozasmı satmı • yacak doğradan doğruya ipek yapa • caktir. Cetin Avrupada sosyalizm Çam ağaçlarının tahribine mOsaade edilmiyecek Erenköy ve civarındaki köşklerden bazılannm bahç«lerind« bulunan çam ağaçlannm tahrip edil • mekte olduğu v« bu ağaçlara ânz olan kurtlann imha edilmediği görülerek bunlarm bir listesi yapıl • mtştrr. Bu hususta Daimî Encümence tetkikat yapılmataö^ır. Bu kabH kimselerden ceza almacaktır. Bana Yerli Mdttar İkiköf Bursa (Hosnst MohabirimizdeD) Bursada açdan dördancS yerli mal • lan sergismi 8 gfin içinde ( 6 0 ) bin kişi ziyaret etmtştâr. Sergt, on beş gün açık kalacagraa gSre ziyaretçüer mürtarnun ( 8 0 ) bine yaklaşaeagı tahmin olunmaktadır. Sergiyi birçok köylülerle beraber bilhassa tatil mevsimhü geçirmek icin Bursaya gelen misaftrler de gezmiflerdir. Sergiyi daha fazla hanırnlar siyaret etmişlerdir. İlk günlerde cami ramarelerine mahyalar kurularak serginin açıldığı büdirilmis, aynca muhtelif iktısadî vecizeler yazılmıştn'. Sergi münasebetüe Millî tktuat ve Tasarruf Cemiyeti tarafmdan 23 temmuz günii aksanu Belediye bahçesinde verilmek üzere bir kır balosu tertip edilmiftir. Havagazi şirketinden şikâyet ediliyor Yadikule ve civarında oturanlar Belediyeye müracaat ederek son günlerde havagazi ihtiyaçlannın lâ yıkile temin edilemediginden şi • kâyet etmişlerdir. Belediyece bu hususta tetkikata başlanmıştır. Maamafih, şirket gazhanedeki te • sisatın son sistem oldugunu, ancak evlerdeki tesUatın bozuk olması tbtimali buluodugunu ileri sürmektedir. Fen heyetince yapılmakta olan tetkikat neticesind'e Gazhanede bir anza görülürse önüne geçile • cektir. Muallim maaşları muntazaman verilecek Maarif Vekâleti mualHmlerin her ay vaktinde maaş almalan hususun> da icap eden tedbirleri almıştı. Orta Anadolu vilâyetlerindeki ilk mek tep muallimlerraden biri de geçenlerde altı ay maaş alamadığmdan bahisle Maarif Vekili Reşit Galip Beye müracaat etmişti. Vekil Bey bu müracaati nazari dikkate alarak muallnnm maaşinı verdirdiği gibi aynca kendisine de şu cevabı vermiştir: • MualHmlerin vaziyeHerinl daıma gözönünde bulunduruyorum Aylık almamak yüzünden sefalet çekmenize kat'iyy«n tahammül edemem. Mensup olduğunuz viliyet nezdinde tesebbüs y&pılmıştv. Ayhklarmızi vaktinde alacakstnız.» i Belediye şeker fiatlarını ucuzlatacak . Son günlerde seker flatlannm yükselmesi mes«lesile Belediye de alikadar olmağa başlamıstır. Be • lediyece Alpullu ve Uşak seker fabrikalarına müracaat edilerek yeni şeker istihsaline ne zaman başlanacagi sorulmustur. Yeni istihsalin uzayacağı anlaşıhrsa Belediye hükumete müracaat ederek hariçten şeker celbi için müsaade istiyecek ve getirteceği şekerleri kooperatif vasıtasile ve ucuz fiatla halka tevri edecektir. Bir facia! Kâbilde bir Türk hanîmı yanarak öldü! Kâbilde feci bir kaza olmu», Efgan hükumeti tarafmdan tnemle • ketimizden celbedilen doktorlan mııdan Rebii Beyin reftkası Piraye Hanım bu kazaya kurban gitmiştir. Piraye Hanım, benzin içinde bir çamaşır temizlemekte iken benzin birdenbire alev almış ve Piraye Hanım her tarafmdan, yanmıştır. Kaza esnasında hizmetçi ile doktor Rebii Bey de hafifçe yannrıslarsa da Piraye Hanımin yanıklan çok teh likeli olduğundan bir müddet sonra olmüştür. Facia Kâbilde derin bhr teessür uyandırmiftır. Doktor Rebii B., Efganlstana re • fikasile birlikte, Kral Emanullah Hanın zamanmda grbnişti. Baha Sakanın isyanında Kâbilm tahliyesi esnasında, bir tngiliz tayyaresi evvelâ ecnebi sefaretlere mensup kadınları nakletmiş, bu arada Piraye Hanımı da Hindistana mdirmişti. Bu h&diseler esnasında refikasile birlikte Istanbula gelmis olan doktor Rebii B. Efganistandaki isyan tenkil edildikten sonra, yeni hü • kumetm davetile tekrar Kâbile gitmişti. rannz sosyalist frrkan tongrestnde cereyan eden hâ diseier, yalnız Fransayı değil bütün Avrupayı alâkadar ede cek kadar mühimdir. Bu hâdiseler, Fransız sosyalist fırkasmm ikiye ayrılmakta oldugunu gösteriyor. Bu fırka mhalile ugrıyacak olursa Avrupanra en kuvvetli bir sosyalist fırkasi daha nüfuz ve ehemmiyetinî kaybetmiş olacaktır. Avrupanın birinci derecede büytffi sosyalist fırkası Alman Sosyal Demokrat fırkau idi. Harbi Umu tniden somra Almanyada cumhuriyei kanunu esasisini vücude getiren ve yakin zamana kadar ya kendi ba şına yahut kendisine yakin fırkalar ile birlikte Almamyayı idare eden Alman sosyalist fırkası komünistlerîı imhasindan ibraz sonra Hitlerciler tarafmdan îlga edilmişrî. Almanyada bir daha bu fırkanın meydana çıkması ve belini dogrultması ihtimali yoktur. Halbuki Avrupa ve cihan sosyalizmmin nrer kezi bulunan ikinci entemasyonalin) 1 a» ! tesis edenler ve her zaman burada büyük rol oynıyanlar Alman sosyalistleri olmuşttı. Almanyadaki son intihapta bile dokuz milyon rey alan bu ftrkanm ortadan kalkmasi ikinci enternatyonal ve umumiyetle sosyalizm için şüphesiz çok agır bi* darbe olmustur. Simdi de Avrupamn ikmcî bfiyük sosvalist fırkası olan Fransız sos yalist fırkası dahilî ihtilâflardan do> layı inhilâle yüz tutmuş bulunuyor. Bu ihtîlâfin esası sosyalizm aklde « lerinden ileri gelmiş değildir. Fransız sosyalistleri, kapitaliz * mm, tasarrufun ilgasında ve aile meselesinde müttefiktir. thtilâf, ba maksatlara isal edecek usul ve yol* lann mtihabmdaki kararsızlıktan ileri gehnektedir. Hali hazırda Fran sada hükumet, sosyalistler gib! sol bir fırka olan Radikal • Sosyalistlerl elmde bulnnuvor. Fakat bu fırka ekseriyeti mvtîakayı haiz olmadı « ğmdan hükumet daima sosyalistle> rin müzahereti ile yaşıyor. *? Zaten son intihap mücadelesTn » de oldugu gibi geçen intihaplarda dl bu iki fırka daima birlikte hareket etmişlerdi. L&kin son bütçenin ka « bul meselesinde fırkanın idares! ile parlamentodaM hizbi arasmda ih * çede bazı müessesah millileştirmelâ yani devlet idaresi altına ^ ve yeni inhisarlar tesis eylemek sosyalistlerin izhar eyledikleri ar < zulann hükutnet tarafmdan nazari itibara almmamasından dolayı h&L< çe Iehinde rey verilmemesmi tcarar» laştirmiştı. • Kimsesizler yurduna alınacak demirbaş eşya Belediye iarafmdan açılacak olan Kimsesizler Yurdu için alınacak demirbaş eşyaya ait bir ilând'a kristal hokka takımı, kristal ayna ve saire gibi bir takım lüks şeyler nazari dikkati celbetmiştir. Bu hususta Belediye riyaseri isin mahiyetini Levazım müdiriyetinden sormostur. Kimsesizler Yurdu gibi fakîrlere mahsus bİT müesseseye adeta bir banger yazıhanesme yakışacak eşya alınması hayretle karfilanmiftn*. Müteferoik Halkevinin tetkik gezintisi Şehir dahilinde tetkikat yapmak maksadile Halkevi tarafmdan tertip edilmekte olan gezintilerin üçüncü • de dün yapılmış, gezintiye istirak ü eden kafile Asari atika Müzesine gitmiştir. Hastaneye veda Hastaned<"n aynlacağım haberi şayi olur oimaz, Alman hastabakıcı kadınlar müstesna olmak üzere, sertabipten kapıcıya kadar herkes, gayet samimî bir teessür gösterdi. Sertabip, gözleri yaşli olarak, hastanedeki hizmetlerimden dolayı bana teşekkürler etti. Beni çok sevdiğini bfliyordum. Mabaâi oar ve Hasat zamanmda mevkuflar serbest bırakılacak Ceza kanununun bir maddesine istinaden hapisanedeki mahkumlar hasat mevsiminde serbest bırakıl maktadır. tstanbul Hapisanesindeki mahkumlardan bazılan da bundan istifade etmek üzere Müddeiumurailiğe müracaat etmişlerdir. Bu müracaatler tetkik edilmekte ve muvafık görülenler terviç olunmaktadır. Şimdiye kadar tstanbuldan bu suretle iki mahkum serbest bırakılmşıtır. izmirde de şeker fiatları tetkik ediliyor fzmîr Mıntaka Ticaret müdürlüğü de şeker fiatları etrafında tahkikat yapmaktadır. Piyasada pera • kendecilerin sattıklan şekerlerin fiatı da tetkik olunmuştur. Sıvasta himaye edilen fakir mektep talebeleıi izmrr nhtım şirketine yeni bir şekil veriliyor Maliye Vekâieti Nakit tşleri müdürü Sım ve Nafıa Vekâleti Hukuk Müsaviri Avni Beyler lzmire gitmişlerdir. tzmirde bir hafta kalacak olan Sım ve Avni Beyler tzmir Rıhtım şirketine verilecek yeni şekli tesbit edeceklerdir. Çingeneler devlet kurmak istiyorlarmış! Dünyanın dört tarafında dağınık olan Çingenelerden 500 bin kişi Milletler Cemiyetine müracaat ederek ayrı bir devlet teşkil etmek istediklerini ve bu müstakil Çingene devletini kurmak için kendilerine Bahrimuhiti Atlaside kâin adalar • dan birinin verilmesini istemişler dir. Verilen haberlere göre, Milletler Cemiyeti Çingeneler için münasip bir ada aramakta imiş. Halbuki birçok sosyalist meb'viv lar, kendileri, bütçenfn lehmde rej^ vermedîkleri takdirde şimdikl sol hükumetin düşeceğini ve yerin« Son günlerde Usküdarda Pazarsağ fırkalardan bir hükumet gele < « başındaki Ermeni kilisesme ibadet ceğini ve ihthnal yeni nükumetıd etmek üzere giden Yervant israinde Musoüni Se Hitleri takliden Fransada birismin hareketi kilise müstahdemFaşizme yakin bir rejim kuraca * lerinin nazari dikkatini celbeyle • ğını nazan Hibara alarak fırka idat diğmden kendisini tarassuda baş resinin talimah hilâfmda bütçemV lamışlardır. Yervant evvelki gün Iehinde rey vermişler ve M. Dal» kilisede herkes ibadetle meşgul budiye kabinesini kurtarmışlardı. lundugu bir sırada kasadaki on beş lirayı çalmış, fakat kaçarken Altmış sosyalist meb'nstm bu Eâ* yakalanmıştır. reketi, ihtimal, Fransız ve hatta Avrupa sosyalizmmi bir feliketten kurtarmışfr*. LSkm fırka mzib'afana' Zabıtaca bir müddettenberi amünafi düsmüstür. tste son Fransı 1 ranmakta oln Sarım isminde bir Jnr sosyalist kongresmde mzıbatm müf* sız çoctrk evvelki gün Fener merkezi rit taraftarlan tarafmdan gösteri • tarafmdan yaklanmıştır. Fakat bu Ien fazla gayretkeslik fırka erkânı azıli sabikalı burada da rahat durile meb'uslar arasmda derin bh v mıyarak nezarethanenin duvarm • çunan açtı. Bu ihtflâfın hasil edecegi dan kendi çıkabileceği kadar bir de son netice Fransada ve dolayısile lik açmış ve kaçmak istemiştir. Avrupada sosyalizmin mukadderab Biraz sonra polisler ifadesini alüzerinde büyük tesir icra edecektir^ mak üzere kendisini aramış, yerind Bunun içindir ki Belçika sosyalist « bulamamıslardır. Sarım nezaret lerinin lideri M. Vandervelde Pa * haneden yan taraftaki odunluğa rise gelmiş Fransız sosyalistlerinin geçmiş ve kaçacak vakit bulamıyaarasım bulmağa beyhude çalişnuştı>\ rak burada bir fıçı içine girmiştir. MVHARREM FEYZt Polsler Sarımı fıçı içinden çıkar • mıslardır. Kilisenin kasasını soyan hırsızlar Fıçı içinde yakalanan hırsızl Sokakta iki çocuk bulundu Evvelki gün Beşiktaita Postane caddesinde ikişer aylık ikiz iki erkek çocuk bulunmuş, Darülâcezeye gönd'erilmiştir. Bu yavruları terkedenler hakkında tahkikat yapıl • maktadır. Bursa soyguncularî iranda afyonkeş memurlara mflhlet verildi Peysipafa ilk mektebin'de bir himaye heyeti teşekkül etmişHr. Bu heyet fakir talebelerin iaşelerini ve elbiselerini temin etmistir. Bu heyet Baytar binbası Alâettin, mütekait binbasi Rüstü, kiUpçı Kâmi!, Muallim mektebi kâtibi Necati, tüccardan Naci Bey levdir. Himaye heyetinin vficut bulmâsînda ba»muallim Hüsnü Beyin bSyük bir rolu olmustur. Xukarıki resim, himaye edilen yavruları göstermektedir. SÎTM lran Posta ve Telgraf Vezareti merkezde, eyaletlerde ve vil&yetlerdeki bilâmum posta ve telgraf dairelerme gönderdiği bir tamimde demiştir ki: «Bütün memuT ve müstahdemlerimiz arasmda afyon müptelâsı olanlar bu tamimin vüsulünden itfbaren altı aya kadar bu itiyatlnrtndan vaz geçmedikleri takdirde kendilerine yol verilecektir.» Aile kavgasına karışmamalı Fatihte Nışancada Havuzlu sokakta oturan Şükriye Hanım dün eniştesi Osmanla kavga etmiş, Osman anahtarla Şükriye Hanımı yüzünden yaralamıştır. O sırada Hikmet Bey isminde biri bunlara müdahele etmek istemiş ise de Osman buna da tabanca çektiğinden ya • kalanmıştır. iranda 3 şaki asıldı Tahrandan bildirildigine göre ge • çenlerde bir ecnebi seyyahmı öldüren haydut çetesi efradı kâmilen ys kalanmış, 3 ü idama mahkum edilerek, adliye önünde derhaj asılmıştır. Birinci sahifeden mabat hafazası aranda şehrimize geo'rilecek rir. Gelenlerden ikisi şerirlere yatak * lık etmekle maznun Oflu Hasan ve Caferdir. Oflu Hasanın çiftliginde bulu * nan iki mavzerle, serirlerin uıerinde ele geçirilen diğer cürüm delüleri de Bursa Agırcezasına teslim sdümek 8 « zere şehrimize getirumektedir. Hay a dutlarm, sehit jandarma Hakkı ve meo* ruh Nuri Efendilere ait olan bu mav a zerleri Samsuna kaçarken vapurdald k'e< resteler arasına sakjadıklan anlasıl mıştır. *" «"*• \ Soyguncular, şehrimîzde UHcvapIari yapıldıktan sonra Bursaya gSnderile • ceklerdir. Muhakemeleri Bursa AŞn « cs«uund« yandacakur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: