20 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhttriyet' ?0 Eylul 1933 HARPTE Yazan: G. KOPP YAVUZ 21 Çevtren: A. DAVER [ Şehir ve memleket haberleri Yeni ilk tedrisat kadroları Eroiııciler j Siyasîiemal Macar Başvekili Pariste acaristan Hariciye Nazm M. Kanya Pariae gitti ve Frans« Hariciye Naaan M. Pol Bon* kurla görüetü, Fransa Reisicumhuranuıı nezdine kabul edildi. Macar Başvekili bidayette Cemiyeti Akvam Meclisinin toplanması münasebetile Fransa Han* ciye N a z n u Cenevrede görmek iste . mişti. Fakat sonradan Parise kadar gh> meği muvafık gördü. Macar Başvekflinin Parise gelmeC için izhar ettiği arzu Fransa efkân umı) miyesi tarafmdan hoş görülmemistny Bunun muhtelif sebepleri vardır. j Almanya fle Fransanm arası Avncj turya meselesinden dolayı son derecej açıldığı ve buna Musevilere karşı millt sosyalistlerin yaptıklan takibat inoima^ eylediği bir snada bütün dünya Aimaa yanm aleyhine kalkrmş ve bu kocâ devlet adeta tecrit edBmis bir hale gel. mişti. Böyle bir zamanda M. Kanya ile Başvekil Jeneral Gömbösün birisini zi« yaret etmeleri ve M. Hitler ile görüş * meleri Franstzlara pek fena tesir et * misri. 1 Bu birtnci sebep. tkinci s<*Vebe ge * lince bu da Macaristanm millî siyaseti« nin en birinci ve barfz hedefmin. Trianon muahedesinin büThassa hudutlara ait ahkâmmı tadU ettirmek olmasıdtr. Fransa 3e müttefik'erini en fazla sinirlendı'ren meselelerden biri de s«Ih muahedelermin herhangi fcir suretle tadil olımmasma te«ebbüs edilmes'dir. Çütn ku herhangi bir sulh muahedesinin bâ* maddesi bozulacak olursa o muahe . denîn di?er maddeleri ile di?er sulh ahîtnameTermm d»hi co*np sn^ffü P'bî d? Sı1 acağı pek îvî takdir ednmelrtedir. Bunun için Macar Hariciye Nazm* nin Parise ge>»ceği anlasıldığı zaman Fransız gazeteleri cok so^uk ve nıtîyatkâr davranmtşlardır. Macar Haric'"e Nazm Trianon muahedesmin tadili için gelivorsa hîc îhtiyan ^"hmet et memesmi yazmısiardır. Maahaza M. Kanva Fransa hükumeti tarafmdan büyük nezaketle karsıTannnş, Rpiîicimı, hvr tarafmdan bile kabul edilmistir. Franstt matbuatma g5re M. Kanva iîe vslnız iktısadî varîvet Borüşülebnîr ve Macaristan Kücük ttîlâfla yalnız ik. tısadî sahada tesrikî mesaide buluna m bilir. Süohesrz Fransa devlet adam *; l^n ^övle dar F^Mi davmnmarruslar • dır. Macaristanı ttalya nüfuzundan u zaklastHTnak ve bilhassa Alrrmnya ile sAıfıkı oîmaktan menetrnek ic^rt biri çok vaitlerde bulunmuşlardır. Fransa»' ya ve Kücük trilâfa karsi en ziyade kafa tutan Macaristanın Hariciye Nazırî Parisi ziyaret ederken snndiye kada^i ttalvaya karn avni vazlyeti takman Ç« koslovakyanın Hariciye Nazm M. Be* nes dahi Romayî ziyaret etmek ar 4 zusunu îzhar etmiştir. Bu îki zîyaretirf bir zamena tesadüf etıttesi dikkate SJK *"ndr. tkisi de aynî gayevî güduyor* Mevcut gergînliğî îzale lcm son eard olan doğrudan dogruya itiISfa bnkân oluo olmadiffim araştnmak. B*naencı « levh Macar Harîciye Nazmnm Paris v e Çekoslovakya Hariciye Nazmnm Romayî ziyareti Orta Avrupada suihun ve ademi memnunîyetlerTn izalesi içm atılımş gayet cesurane adrmlardB". MVHARREM Düşman, bizi rahat bırakıyor, biz de bu kıymettar mühletten bol bol istifade ediyoruz etrafı dinliyen telsizierimiz şüpheli Sonra, birkaç defa düsmarrm e • linden ktrrtuknak için yaptığımız ya birşey haber vermedüer. Görünürde duman olmadıjjh gibi yakınlarda telnşlar esnasında kömürlükler ve o•iz sesi de yoktu. cak onlerinde geçirdiğimiz boğucu saatler. vücutlerîmizi alışmadıklan Allah razı olsun, dtisman bizi rabir zahmet ve meşakkatle berbat ethat bırakıyor, biz de bu kıymettar mİ!«ti. mühletten bol bol istifade ediyoruz. O müthiş yorgunluk günlerind«*n Çalışmca gün çabuk geçer. Süku tonra, ilk defa biraz dinlenebiliyornetle öğle ve aksam yemeklerimizi duk. tngilizlerin işi yok*a bizi araya yedik. dursunlar, şimdi gayet emin bır yerGece, ihtifagâhımızın üstüne ikuıide saklıyız ve ufukta bir duman göcî defa tiyah kanatlarmı gerdi ve rünür görünmez kaçtn&k üıere, her bizi karanlık mantosunun kıvnmlan türlü tedbirimizi aldık. Bu ıssız arasına »akladı. Tekrar sönük lâmkoyun sükun ve huzuru, sankî ya • balanmızın ziyası altinda kömür vaş yavaş benliğimize nüfuz ediyor, aimağa devam ettik. Yavaş yavas heyecandan gerilmiş sinirlerimiz yayorulmağa baslamıştrk. Gece bitmek vaş yavaş gevşiyordu. bilmiyordu. YiMızIar, asağıda olup Maamafih kömürlüklerimizi bir bîten şeylere lâkayt, yoîlarma de • an evveJ tikabasa doldurmak lâzımvam ediyor, yahut ta mütemadiyen dı. Çünkü, kim bilir, bir daha ne prnldıyorlar. Nihayet, sarkta solgun rede ve nasıl kömür alabilecektik. bir ışık peyda oldu. Semanın koyu Fakai bunun için kendimizi helâk et mavi rengi fecrin ilk nurile aydm meğe lüzum yoktu. Muntazam ve lanmağa basladi. Evvelâ, zayif ve sakin bir surette nobetleşe çalışıyormahcup bir avdmlık gittikçe kuv duk. Bu fasıladan istifade ederek vetlenerek gökten ve denîzden geyorgunluk almak, vücutlerimizi dincenm gölgelerini kovdu. Gün dogdu. lendirmek, yeni bir mücadeleye haGöbenin teisizi tnçiliz telsiz neşriyazırlamnak lâzımdı. Çünkü önütnüztını kayde başladı. Düşmanm sesi, deki günlerin bize ne getireceği magtttikçe artan bir kuvvetie işitili lum değildi. yordto. Hoşumuza gitmiyen birsey varsa Düşman filosu, muhakkak, bize b da, bu şilebin de kSmür gemisi oldo^ru gelîyordu. nutnaıı ve kömür verecek tertibatı 10 ağustos gününün sab&hındayiz. bulunmaması îdi. Onun için kömür Simdi. artik, yaklaşmakta olan alırken Mesmada ugradıgınuz müştngiliz filosu ile aramizdaki m«sakülâtra aynma uğnyorduk. Fakat feyi mümkün oldugu kadar açmak kömür bulmuştuk ya, ona şükredelâzim. rek güçlükleri iktiham ediyorduk. Hemen kömür alma Hini tatil «tGece oldu. Karanhkta çalısmağa tik. Silebin halatlarmı çözdük. Adadevam ettik. Projektörlerimiri yaknm tepesindeki seyyahlanmızi ale•ak etraf gündüz gibi olurdu a n » lâceie çagirıp gemiye aldık. bu aydınlıklar çok uzaklardan görüHerkes hareket mevkilerme koş • lerek nazan dikkati celbeder ve tu. Göben ve Breslâvın bacaların saklandığımız yer âleme malum o dan kahn ve uzun duman bulutlan lurdu. Onun icin güvertede yakılan yükseierek sabahm tetniz mavi sinebirkaç kücük lâmba il« iktifa edi sini girletiyor. yorduk. Bu yanmyamalak aydmlık Demir alıyoruz; Zincirimizin bakyüzünden işimiz püçleşiyordu. Fa • lalan bîrer birer denisden çıkarak kat çok geçmeden ay doğdu ve vabasaltına gizl*niyor. Nihaye* demir ziyetimiz iyileşti. Ay aydınhğında de sakin sular arasmdan çıktı. daha rahat çalıstık. Evvela Göben koydan çıkmağa Gece vansı General vapurunun başladı. tri gümüiü gövdesi, ihtiyatfelsizile tstanbulu buldugunu ve kola, agır agır, kayalık yarlann ara • nuşmağa başiadığını işittik. Ayni zasindan sıynlarak engine dogru yolmanda duydusnımuz düşman telsiz • landı. Breslâv da agabeysinîh dü lerinin kuvvetbıi endişe ile ölçerek men suyunu takip e**i. faerelerde bulunduklarmı anlatnağa çalişiyorduk. Bütün gece bSyle peçti. Kücük ve ıssız adanın misafirperver gölgesi Simdi biz, iki yemiyi bırakalıın altında ve kimsesiz koyunda oiup biyoîlarma devam ertsrnler. Yunanis tenden dünyanın haberi yoktu. Getandan Alman harp gemilerine köeeleyın tahmin ettigimiz gibi, güzel mür gönderen lutufkâr dostun kim Ve sıcak bir gün başladı. olduğunu biraz araştırahm. Güneş tam tenemizde alev saç tngilizlerin meşhur întelligence bgı ve adanın esmer kayalanndan Service teskilâtrom sabık müdürü tahammül edilmez bir hararet ya • Sir Bazil Tomsomm bu mesele hakyıldığı halde, yonılmak bilmez bir kinda verdiŞi malumat ve tafsilâtı Igayretle durmadan kömür alıyoruz. okuyalım. Çok enteresandtr. Çünkü 1 9 ağustos ?ünü öğleyin, bütün gay Yunanistanın barbin bidayetindeki retimize rağmen, kâfi miktar kö siyasî vaziyetmi de az çok teşrih e*knür alamamıştık. Fakat her saat geç mektedir: tikçe i u kıymetli siyah madde, bir ^ «Avusturya, 1914 temmıızunda kuyunun artan «ıyu gibi kömürlükSırbislana verdigi ültimatotnun c©lerimiz îçînde yükseliyordu. , vabm fıriatıp attigı zaman, Yuna • nistan, tarihinde nadir görülen de • Hiç kinue taraftndan rahatsız eHilmeden çalışıvorduk. Ne adanın en rin bir sulh ve sükfkn içinde yaşı • yordu. yüksek tepesinde sagı solu gözliyen • Mabadt oar • aeyyahlarnTMZ, ne de mütemadiyen Adliye Vekâleti tahkikaf evrakını istedi Başmuallimler arasında Eroin kaçakçılığı suçile son defa ya. yapılan değişiklikler kalanan maznunlar gümrükteki ihb Yeni ilk tedrisat muallimleri kad . rosunun tasdBc edilerek alâkadarlara bildirüdiğini yazmıştık. Anadolu vilâyetlerfnden tstanbula nakledüen 96 muallimden bir kısnu Istanbula gelmişlerdir. Bu 96 kişilik liste Maarif idaresi koridorlarma talik edOmistir. Kadro münasebetiie bazı başmual limliklerde de değişiklikler olmuştur. Değişen başmuallimler şynlardır: tstanbui beşinci mektep başmuallimi Tevfik Bey Mevlevihanekapıdaki 22 inci mektebe, 22 mci mektep başmual • limi tsmet Bey Çarşambada açılan 60 ıncı mektebe, lâğvi dolayısile Uluköy 29 uncu mektep başmuallimi Şükriye Hanım Kadirgadaki tstanbul 61 inci mektebe, Beykoı, Dereseki mektebi başmuallimi Raif Bey Çengelköyde bir smıflı yeni açılan 26 mcı mektebe, Bakırköy birinci mektebinden Mehmet Ali Bey Taksimde yeni açılan Beyoğlu 29 uncu mektebe, tstanbul S inci mek . tepten Adil Bey Bakırköy birinci mek. tep başmuallimliğme ve Bakırköy maarif memurluğuna, Maarif Vekâleti ta lim ve terbiye mümeyyizi Salâhattin B. tstanbul S md mektebe, Beyoğlu 31 inci mektep başmuallimi Refü Bey 42 mci mektebe, 42 inci mektep baş muallimi Faik Bey de 1 inci mektep başmaallimliğine, 31 mci mektep başmuallim vekâletinde bulunan Halil Nihat Bey Beykoz 37 inci mektep baş . muallimligine nakîl ve tayin edilmiş . lerdir. Bu tayinler alâkadarlara bfldirflmiftir. sas mahkemesine verilmişlerdi. Bunlar tevkiflerine Hiraz ettiklerinden, itiraz. lanm tetkik eden merci, içlerinden Kalderondan maadasmı tahliye etmi«ti Adliye Vekâleti bu mesele etrafındaki evrakı teıtkik etmek üzere istemiştir. Gene eroin kaçakçı'ığı suçile ihtı • sas mahkemesine verilmis olan Marko Efendile arkadaslarmm muhakemesine yarmki perşembe günii devam edilecekHr. Topkapı dışındaki cinayetin esrarı Katil Yunanistandan gelen bir rumdur tki gün evvel Topkapı ile Litros köyü arasında yol üstünde boynunun damarları ve yüzü bıçakla kesik bir ceset bulunduğunu, cesedin baçıvan Elbasanlı Ali oğlu Recep Ağaya ait olduğunun anlaşıldığını, Müddeiumumiliğin bidayette çok esrarengiz görülen bu cinayet tah kikatına vazıyet ettiğlni yazmıstık. Müddeiumumî muavini Nurettin Bey tarafmdan vak'a mahallinde dün akşam geç vakte kadar yapılan esaslı tahkikat, bu cinayetin bütün gizli ve karanlık noktalarını aydınlatmıstır. Hâdise şu suretle olmuştur: Recep Ağa, vak'a akşamı saat ona doğru beygirine bamya yük liyerek şehre inmek üzere Litros köyünden ayrılmışftır. Zavallı bahçıvan Topkapıya yarım saat mesa fede iken birdenbire üstüne hücum eden bir şahıs tarafmdan gafil avlanarak şiddetle bıçaklanmışttr. Recep Ağa, aldığı yaralann te • sirile derhal ölerek yola yuvarlan mı&tır. Kaıtil, cesedi o civardaki Ayvalıdereye sürükliyerek orada bırakmış ve sonra kaçmıştır. tki gün evvel yoldan geçen bazı köylüler cesedi görerek jandarmaya haber vermişlerdir. Bunun üzerine, maktulün ailesi ve tanıdığı olan köylüler sorguya çekilmişlerdir. Bunlann ifadeleri, cinayetin bir aile meselesinden ileri geldiğini göstermîstir. Recep Ağa, on beş sene kadar evvel, simdi Yunanistanda bulunan komşusu mübadil Rum Kiryakonun kansmı kaçırmıs, ihtida ettirerek kendisine nikâhlamıştır. Kiryako Yunanistana giderken yanmda bulunan kızı da gene Re cep Ağa tarafmdan ikna edilerek burada kalmış, islâm dinini kabul etmiş ve köylü Süleymanla evlen • miştir. O zamandanberi Recebe nrüthis bir kin besliyen ve tntikam almak için fırsat bulamıyan Kiryako, eski komşusunu öldürmek fikrini, oğlu Yaniye mütemadiyen telkin etmiştir. Yani, yirmi yaşına gelince, ba basmın aşıladığı intikam fikrini tatbik için hazırlanmış ve on gün kadar evvcl Yunanutandan tstanbula gelmiştir. Yani, cmayeti ika ettikten sonra doğruca Galata rıhtımına gitmiş ve evvelki sabah kalkan Romanya vapuruna atlıyarak Atinaya kaçmağa teşebbüs etmiştir. Fakat nhtımda nokta bekliyen polis memuru, bu püjmerde kıya fetli genci yakalamış, pasaportu olmamasından şüphelenerek Galata polis mevkiine göndermistir. Yani, karakoldan kurtulmak için, Topkapıdaki bazı tanıdıklarından bahsetmif, Litros köyünden bahçıvan Kiryakonun yanasması olduğunu, annesini selâmetlemek için nhtıma geldiğini iddia etmişıtir. Bunun üzerine mesele ehemmiyetsiz görülerek pasaportsuz serseri serbest bıraklmiştir. Biraz sonra merkeze gelen nokta memuru, Yaniyi derdest ettiği za • man kendisinden alrfığı evrak ve fotoğraflan iade için Yaniyi ara miştir. Fakat Yani, bu evrakı al • mağa lüzum görmeden ortadan kaybolmustur. Bu hareket yeniden şüphe uyandırmış, Yaninin ismini verdiği bah çıvan Kiryako sorguya çekilmiş, nihayet bu bahçıvan. Yaninin beş gün evvel Yunanisandan geldiğini söy • liyerek evine misafir olduğunu, evvelce ailesini tanıdığı için kabul etJtiğini bildirmiş, fakat cinayetten malumatı olmadığmı iddia etmiştir. tfadeleri alman bazı köylüler de Yaninin vak'adan birkaç gün evvel Litros civannda dolaşmakta oldu ğunu teyit etmişlerdir. Maktulün kansı şunları löyle • miştir: « Recep Ağa köyümüzden aynldıktan yarım saat sonra tanımadığımız bir adam kapmuzı telâşla çalarak su istedi. Fakat damadıma seslenince savustu. Bunun Yani oUhığu ve damadım olmasaydı bize de kastedeceği muhakkaktu*. Yani fırsat bulsaydı hem beni, hem de kınmı öldürecekti.» Zabitanın eline düştüğü halde yakasını kurtarmağa muvaffak olan esmer yüzlü, orta boylu, henüz bîyıklan çıkmış kaıtilin resmi tek • sir edilerek sehrin bütün polis merkezlerine ve jandarma karakolla • nna gönderilmiş ve her tarafta araştınlmağa başlannuştır. Katilin, şehrimizde gizlendîği ve pek yakında yakalanacağı söylen • mektedîr. Katil maznunu Arif Bugün Tıbbı Adlide müşahede altma alınacak Evvelki gün tstanbu] Ağırceza mah. kemesinde, muhakemesine bat'ar.an, Bristol otelindeki cinayetin faili Arif bugün Tıbbı Adlide müşahede altma almacakbr. Otel odasmda kanlı bir facinnın kurbanı olan Mehlika Hanımm katiiinin ruhî bir zâfı olup olmadıgı bu müsa " hede neticesinde anlaşılacakhr. Evvelce cinayeti tamamen ve açıkca itiraftan çekinmiyen Arif, şimdi tev • kifanede, kendisini görenlere, Mehli • kayı tanımadığuu, harta cinayete ait hiçbir şey hatırlamadıgını iöylemekte • dir. Bu hal, bir temaruz eseri midir, yoksa hakikî midir? Bu ciheti, Tıbbı Adlinin tetkikah meydana cıkaracakbr. BayrimObadillere verilecek bonolar Gayrimübadiller oemiyetmin yeni idare heyeti hükumet nezdinde mühim tefebbüsatta buhnmuşbT. Cemiyet, bflhassa çok muhtaç va • ziyette olan gayrimübadinere mümkün oldugu kadar süratle yeniden bono tevziatı yapılmasBM, Ankaraya nakli alâ . kadarlarm işlerini takip edememelerine ve neticede zarara ugramalarma sebebiyet veren takdiri kıymet komisyonunun tekrar tstanbula getirilmesini, Muhtelit Mübadele kormsyonu emrmde olan 62,500 tngiliz lirasmm bir an ev • vel tevziinm teminini istemiştir. Aldıgma malumata göre, cemiye • tin tesebbüsleri hükumet taraftndan müsart surette karşnanmış, üonci tevziat için evvelce vaitte bulunan Malive Veküi Beyin avdetini müt<»«km derhal tevziata baslantnası esas Hibarfle kararlaş Nakzedilen mOhim bir dava Galatada Sen Benova Fransız mektebi rahipleri aleyhine Defterdarhk ta. rafmdan açılan fuzulî isgal davaa u • çüncü hukuk mahkemesinde, müddei tarafm lehine olarak netkelenmiş, fa • kat diğer taraf mahkeme kararmı tenv yiı etmisti. Temyiz mahkemesi, Sçün<• • hukuk mahkemesinin karanm nak. zaderek evrakı iade etmiştir. Davaya bagün yeniden bakılacak • tır. Davanm mevzuu olan ve hazmeye mtikali lâzrnı gelen emlâkin krymeti yanm mOyon Irravı mütecavizdir. Müddeaaleyh mevkiinde Sen Benova mektebi müdür muavini rabibe Atsetinle sekiz rahio bulunmaktadv. DefterdarlJt bunlann Sen Benovaya v?kfedildi§i iddîa edilen em'âMn sar><bi olup ta varissiz vefat eden rahtp Emîl Sarza tinin yerine kendflerinl emlâVn sahibi göstermek îcfn hîlâh kanun ve saiâhi . yet ilâm isHhsal etmeleri uzerine ha rekete geçmisti. Temyrzm nakz fcaran üzenne vam * î=>cak muhak«menin cok aayanı d3ckat olacagı anlasılmaktadır. KömDr gönderen lutufkâr dost kimdi? Bir tamim Dahiliye Vekâleti alâkadar makamlara bir tamim göndererek resmt ve husu*î tesekküller tarafmdan yapılaeak resmi küsatlarla temel atma resimlerinin Çumhuriyetin ilânmm onuncu yıldö. nümüne tesadüf eden 29 teşrinievvel gününe bvakılmasmt tavsiye etmiştir. Bir f a c ı mahkum oldu tskambü kâğıdı kacakçılıgmdan maz. nun tüccardan Aron Levi ve Settar Efendilerin muhakemeleri dün doku • zuncu ihtısaı mahkemesinde neticelenmistir. Aron Levi Efendi beraet etmis, S»ttar Efendi attı ay hapse mahkum oi . muştur. Balıkçılık gemisi Türk Balıkçılık Enstitüsünün tatbikat gemisi Ege denizile Akdenizde yaptığı 51 günlük cevdândan avdet etmiştir. Vapurdaki balıkçı • lık mütehassısi sahillerimizdeki balık kaynaklan hakkmda tetkikatta bulunmuştur. Balıkçılık gemisi yakında bu maksatla tekrar bir seyahate çıkacaktır. Bir Türk gencinin muvaffakiyeti Hukuk Fa kültesi tarafın dan dört sene evvel tsviçreye hukuk doktora sı yapmak üzere gönderilen Müntp Hayri B. tahsilini en iyi bir derece ile bitirerek mem leketimize dön müş ve Uniivershte medenî hu kuk profesör mu Münip HayH Bey avmliğine tayin edilmistir. Münip' Hayri Bey, evvelâ Çenevrede hu • ' kuk doktoru olduktan sonra Alman» yada meşhur profesör Vüstendör » ferin yanında bir sene müddetle çahşmış ve aynca hukuk şubelerinin muhtelif kısımlarından altı sertifika almağa muvaffak olmuştur» Ecnebi profesörleri tarafmdan çok takdir edilen bu kıymetli gencimia merhum Şeyhulislâm Hayri Efen « dinin oğludur. Millî ve beynelmilel emniyet ve itibar Bastnakaleden mahat fat olan bohranm beynelmtlel ftîban idarbelemekte devam ettieri de inkâr blunamaz di^er bir hakikattir. Her borç âncak millî Brtısadm muvazenesine is • linat edebilir. Bu muvazene haricî borç taksftlerinî karşılamıvaeak vaziyetlere feBraklenince her yerde Romanya mi«afinm tekerrür ve tevali etmesinden bik>Mdn korkmak lâzımdır. Dünya buhranımn en büvük tesîrî tevnelmilel itfban itibardan düsü'^ıekte teceOî edecektir zarmolı»n«r. Zaten bevnelmiTel müVa'lele binbir tahd'de ttibi ohnak haseb>'e simdiki omıımî manzaralannda milletlenn haricî tîca l*d nihayet trampa usuî'jn* irc;» iîe hergun daha ziyade artan Hr infirpt ve lecerrîH yolunda yurö^üklerî ^orülü yor. Bn variyetm üavrita^i'1'Sıni ink»r bden hîç kimse yoktur. Sîînhesizdîr ki teHTî fktısatlarm saplamlısı bevneîmî'el fenübadelede tahdidatsı bu kadar îieri emesne temîn oîunabi'îr. Muiskâl olundukça her tarafta va hîvetlerin fenadan betere lahmin etmekte pek buyuk i yoktur. Fakat surası da var ki h'cbir mniet bu tedbirleri seve seve kabul ve tatbik ediyor de?i!dir. Serhest müKa HeTenia ana yurdu o'an tngiltere bıie M»kdonalt idare<mıdeki bn hükumette muhafazakâr tedbirler almak ısürarmda Ancak bu gidisin akıbetindeki vaha. inet, fimdiye kadar ve hâlâ içinde yü«filen muskuIâMan ibaret değildir. Anl tehlike beynelmilel itibann yavas yavas bfflriilliye denilecek bir surette sekte • İb olması ihtimalmdendır, v« bu halk devammm millî itibar vazfvetlerine kadar siravet etmesinden korkulur. Millî itibar devletlerin kendi umumî servetlerine mSracaatlerini mümkün kılan vazivettir. Avrupada başı sıkılan devlet dahilî istikraz akteder, ve bonu kolaylıkla vüriHür. AvrnDantn en kuv. vetli tesisatmdan biri budur. Miîletle rin kendi hükıjmetlerine kimat ve emniyetleri vardır. Eğer giderek bu etn • niyet ve itimadı sarsacak bazı vaziyetler tahaddüs edecek olursa o zaman şimdîki medeniyetin mihver ve mah . rekîni tamamen saşnan bir çtkmaza sürüklenecepi îddia olunabiltr. Kaldı ki beynelmnel itibann ortadan kalk n*ası medfp^etrn simdiki cerevanını bozacsk muhun bir mesele teşkîl et • mektedir. YUNUSNADİ Bir izinsiz nikâh davası Tahtakalede izinsiz nikâh kıymak • tan suclu tanlı Seyh Ali, Yusuf ve Mehmet Ali ile bu ise tavassot ettiği iddia edilen Fatma Hanunm muhakemele • rme dün birind ceza mahkemesinde bakılacakb. Maznunlaraı gelmedikleri an'amlarak kendîlerinin zorla celbi için muhakeme başka bir güne bnakıldı. Şimendiferler mötehassısı Amerikadan celbolunan şimendiferler mütehassısı M. Bell Devlet Demiryollan idaresinde tetkikat yapmaktadır. Bu tetkikattan sonra mütehassıs bir rapor hazırlıyarak Vekâlete takdim edecektir. Müte • hassism mukavelesi 18 eyluJde bittiğinden mukavele 18 kânunuevvei 933 e kadar uzatılmıştır. Mahkum olan sabıkalı Dün birinci ceza mahkenv^inde mîîteaddrt hırsızlıklar maznunu ömer oğlu Muatafa iki sene on gün haote ve o kadar müddet emniveti umumiye ne . zareti alhnda bulunduruknağa mah • kum obmıstur. YGzme mösabakamızda muvaffak olanlara Hanımlar arasında tertip ettiğirmı yüzme mukavemet yanşmda muvaf • fak olanlar için hazvianan kupa ve ma. dalyalar, yanş günu devrilen motör le denize düşmüştü. Bu kupa ve ma • dalyalar denizden çıkanhmş oldugu için müsabakayı SanaJ eden hannnla • rm hergün öğleden sonra idarehane • mize müracaatle kupa ve madalyalarla sehadetnanielerinî almalarmı rica ede. rk. W ı m e mSsabakamtza giren ve derece alan erkek müsabıklarm da sehadetnamderi haztrdır. Hergün ögleden sonra idarehanemizden gelip alabflir kr. Sirkeci musevilerinin bir teşbbüsü Sîrked musevilerinm «Kiütür Cemiyeti» ve yahut «Yurdunu sevenler ce. ' miyeti» nam3e bir cemiyet teşkü et • roekte olduklan haber alınmıstır. Kaçakçı kapfan Galatada Anesti ismnıde birine çakmak satarken yakalanan Muhsin kap • tanm muhakemesine dün dokuzuncu ihtısas mahkemesinde bakılmıstr. üzerinde 26 cakmak bulunan Muhsin kaptan ahı ay hapse ve 1130 lira para cezasma mahkum olmus, bu iste alâkast görülmiyen Anesti beraet et . miştir. Kangal hâkiminin katli davasr Ankara 19 (Telefonla) Bugün Ağırceza mahkemesinde Kangal hâ • kimi Galip Beyi katletmekten maznun yüzbaşı Reşit Beyin muhakemesine devam olunmuştur. Mahkeme maznun hakkmda verilmis olan beraet karan nin nakzma dair olan Temyiz karanna ittiba etmiştir. Müteakıben maznun vekflinin tahkikatm tevsü haklnndaki ta lebi reddedilmiş ve muhakeme iddia makamının esasv hakkmdaki iddiasuu dermeyan etmesi için baska güne bıra. künuftnr. BömrOk Tatbikat mektebi Gümruk Tatbikat mektebi Ankaraya nakledOmektedir. Muayene memurları kursu Gümrükte muayene memurlan için açılan kursta tedrisat hkam bulmuştur. Muayene memurlanna bu kursta, men. sucatra lifleri nasıl sayılacağı öğretil . miştir. tkinci kurs ta yakmda açılacak tır. Çanakkaleye giden gençler Çanakkaleyi ziyaret îçm Millt Talebe Birliği tarafmdan tertip olunan seyahate iştirak eden gençler dün sabah sehrimize dönmüşlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: