3 Aralık 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Aralık 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l Cnmhurivef HARPTE ^ YAVUZ i 94 Çevıren: A. DAVER ( Şehir ve memleket haberieri ) Siyasî icmal Kahve ithali Yedi ayda 65 bin çuval kahve aldık Kahvenin memlekete bir elden îthali hakkmdaki kanuna istinat ederek İktısat Vekâletile mukavele yapan cBrezilya kahve Türk anonim şirkeri* nin teessüsünden itibaren yedi ay zarfmda memlekete 1 mil yon 141 bin 440 Iiralık 65 bin 644 çuval kahve girmiştir. Bu kahvelerden 47 bin cuvala yakm bir miktan İstanbula aynlmış, 13 bin çuvalı Izmire, 2500 küsur çuvalı Mersine, 1500 küsur çuvalı Samsuna. 1700 çuvalı Trabzona. 137 çuvalı da Antalyava ihraç olunmustur. Bu kahve mukabilinde 78 bin küsur Iiralık muhtelif emtia Cenubî Amerikaya, 874 bin küsur Iiralık mahsulât Şimalî Amerikaya ve muhtelif Avrupa memleketlerine ihraç olunmustur ki bas'ıca miktarlannı arpa, üzüm, incir, fındık, zeytinyağı teşkil etmiştir. Bu ihracatın da en mühim kısmı Fistine, sonra sıraslle Almanya, ttalya, tsviçre, Avusturya, Fransa ya yapılmıştır. Kahvenin geldiği Arjantra ve Brezilyaya 921 bm frankhk tütün, çamfıstığı, ceviz. fındık, hali, zeytinyağı, palamut hul&sast, mcir ve üzüm satılmıstır. Yazan; G. KOPP Almanlar Çanakkalede torpil hatlarını kaldırıp üç torpito bataryası tesis etmek istiyorlardı Şubat ayında, İngiliz donanması, uzun saatler süren şiddetli bir bombardımandan sonra, Boğazın tnet hal istihkâmlanuı Kumkale ile seddülbahri susturmuş, Boğazm îlk kapısı açdmıştı. Faakt bu, küçük bir iş değildL Çünkü, dış kalelerdeki toplar, modası geçmiş eski seylerdi. Fakat şimdi, düşmanm biitiin gayre • tini sarfettiği iç Utihkâmlar Alman kumandanhfp altında havli mühim surette tanzhn edilmişlerdi. 1 Şhndilik: 22 çap tulündeki (yani kısa namlıh ve kısa menzilli) eski toplann kısmı azamının terki; bataryalarda bir dereceye kadar te • canüs husulüne çahşılma*ı, Bolayırdaki afır topçu taburunun hazarda Çanakkaleye celbL Bunun neticesi olarak evvelce 32 böliik olan topçu, şimdi 22 bölüğe mmiş ve birçok bataryalar kadro barici kalmıştı. Binaenaleyh umumî seferberlik başlarken Boğazan mü • • •* dafaa kuvveti, eskisine nisbet bayli zayrflamıstı (15 ltk ve daha yukan çaota 45 top, 26 mantelli top, 52 adi Krup topu, 30 Nordanfild topu kadro harici kalmıştı.) [Burada azıcık durahm. Bürim 2 tstikbal için: Tekmü kuvreTürkiyeye gelen Almanlar gibi bu ti methal müdafaasma vermek (mertelsizci de nalracı keseri gfbî içi Alkezindeki toplan nakletmek raretimanlann tarafına yontuyor. O zaman le), yeni bataryalarla methali tak • Çanakkale müstahkem mevkü ku • viye etmek (sİDariş vermek suretile) mandaru Cevat Paşa Hazretleri idi. Boğaz dahilinin torpil hattı ile Gerçi orada Uzedon ve Merten is müdafaasından sarfı nazar ederek minde iki Alman kıımandanı vardı üç torpito bataryası tesisi ile iktifa ama bunlar hiç bir iş görmüs değil • etmek, eski toplan k&milen saf hadirler. Amiral Uzedom torpil ve sarici yapmak. hîl müdafaası müfettişi idi. Amiral Bu projenin tatbikma henüz başMerten de donanma kumandanlığılanmamışti. nm tnurahhası idi. Gelibolu yarımaBöyl«ce Almanlar, Çanakkale medasındaki tahkimat ile de Veber isselestnde, daha bidayette yanhş yominde bir Alman rairalayı meşgul Ia sapmışlardt; Çanakkaleyi ctek oimuştu. Boğazlarda Almanlann ne yaptığını anlamak için «Büyük Harp mi! mü dafaa vesaiti yalnız bfr hat üzerinde bulunmalıdır» tarzindaki te Türk harbi» ismile Fran«ız bin umumî ve her yere bila kaydUşart başısı M. Larşer tarafından neşreditatbîk etmek istedikleri Alman mölen kitaba haşiye olarak bu kitabı dafaa meslekî uğruna altüst etme • tercüme eden merhum kaymakam ğe karar vermislerdi. Halbuki met Bursalı Nihat Beyin yazdıklanm okumak kifayet eder. Nîhat Bey dihalde nekadar knvevtli tesKhai vayor ki: parsak yapalnn düsman donanmasi a Çanakkale müstahkem mevkü ku • buna faik silâhı getirir ve bunlan ismandanlıği hazar vaktinde 3 uncü kolor kât edebilirdi. Boğaz dahili Ue düşduya merbut olup kumandanı Cevat manın bu suretle tefevvuk istihsal Paşa idi. Balkan muharebesi bir taetmesini esash surette tas'ip edecek kım sulh muahedelerile nazariyat tabiî bir vaziyete maliktL Niekhn sahasında hrtam bulmuşsa da hassacereyam hai de bunu gosterdi. ten Yunanhlarla aramızda Boğaz aHele Boğazı kuru nazariyata kadalan meselei müzminesi kalmış ve pılarak torpil hatlarmdan mahrum Büyük Harpten evvel bu mesele yeni etmek çok vahhn netayioi badi olabir muharebe ihtimalmi ortaya çı • bilhdi. kannağa başlamıştı. Bunun üzerine müstahkem mevkiin ve hali harpte, Bereket versm ki seferberlîk başmüstahkem mevki emrinde buluna • ladıği sırada yalnız yukarıda mu • cak olan 9 uncu fırkanm (merkezi harrer toplann kadro harici ve saGelibolu) kısmen seferberlik yap hipsis brrakılmasından başka icra mağa başlaması 16 haziran 1914 te ata zaman kalmamıştı; bunun ise yani umutnî sef erberlikten bir buçuk telâfisi kolay olmuştu. ay evvel emredilmişti. Binaenaleyh 1 ağustosta umumî seferberlik emri veSeferberlik başlarken Boğazm e> rilirken Boğaz az çok mevcudunü Hndeki diğer vesaK te çok mahdut rkmal eylemfş bulunuyordu. MaahaMi. za, Balkan harbinden sonra Boğazın 26 tane torpil, 7 tane 90 hk pro • yentden tahkim ve tanzimi düşünüljektör, 3 tane 30 ve 60 hk projektor müş ve Liman Paşa heyeti ısiahi • (bu projektorler çok müstameldi.) yesine mensup mütehassıslar tara fından şu esaslar kabul edilmişti. fMabadi var) Osmaniyedeki yeni telsiz istasyonu Muhaberatın çoğu bu istasyonla yapılıyor Estern kablo kumpanyası ile hükumet arasında aktedilen rtilâfna • me mucibince şirket hükumete Osmaniyede yeni bir telsiz istasyonu inşa ve teslim etmiş, hükuraet te şirketin imtiyazmı müddeti henüz bitmemiş olmasına rağmen feshet miştir. Şirket yeni istasyonu ikmal ve teslim ettikten sonra şirketin memurları da hükumet emirine ahn • mışlardır. Bir tngiliz mühendisinin neza reti altında yeni inşa edilmis olan istasyon Avrupanın bütün telsiz merkezlerile muhabere edebilmektedir. Yeni inşa edilen bu telsiz istasyonu il« mevcut eski Osmaniye tel siz istasyonu arasında mühim farklar vardır. Osmaniyenin mevceleri üzerinde yeni telsizin son sistem makineleri kısa mevcelerle çalıştığı için ayni zamanda daha fazla ke lime alıp vermektedü*. Bu istasyonun tesisile telsizle muhabere fiatleri de bir kısım muhaberat için ucuzlanuştır. Meselâ Av> rupanın garbi müntehası sayılan Londra için bir kelime 25 kuruştur. Telsiz telgraf ücretlerile telgraf ücretleri arasında hazine noktasın • dan da mühim bir fark vardır. Tel sizle yapılan muhaberat için veri len para telsizi veren ve alan is • tasyonların telgraf idareleri ara • sında taksim edilmektedir. Telli telgrafta ise bu para telgrafın çe • kiUfiği memlekete kadar olan arazi Uzerindeki bütün memleketler telgraf idareleri arasında taksim olunmaktadır. Eski Osmaniye istasyonu Amerika ile muhaberatı Berlin üzerinden yapıyordu. Yeni istasyon Londra üzerinden ve daha kısa bir tarikle muhabere etmektedir. Yeni istasyon son sistem olup bir eşi ahiren tn • gilizler tarafından Hindistanda vücude getirilmiştir. Yeni telsiz istasyonunun faaliyete geçmesi üzerine muhaberatın kısmı azamı bununla yapılmakta telli telgraf muhaberatı gittikçe azalmaktadır. Define peşinde yapılan hafriyat Yedi arkadaş 3500 lirayı göze almışlar Edirnekapı haricinde Derben' yolunda Kara Ahmet çiftliğinde define arayan Posta ve Telgraf fabri kası tesviye mütehassısı Mehme Efendi ile ar kadaşları, şün • dilik hafriya' tatil etmişler • dir. Mehmet Ef. Umidini henüz kaybetmemiş olan Mehmet Efendi dün kendisile görüşen bir muharririmize şunlan söylemiştir: Hafriyat yerinde kar yağmağa başlad'ığı için çalışmağa imkân kalmadığından bu işi yaz mevsimine bıraktık. Bir gazetenin iddia ettiği gibi biz remille define bulmak hulyastna kapılmış değiliz. lhbar üzerine ar • kadaşlarımla birlikte vaziyeti tetkik ettîk ve bazı emarelere tesadüf ederek ehemmiyetli birşey bulacağı mıza kani olduk. Esasen bu, yeni bir mesele değildir. O civardaki bütün köylüler, ötedenberi bu define den bahsederlermiş. Bize de bazı köylüler haber verdiler. B!zden evvel o civarda birçok kimseler toprakları kazmışlar, fakat pek derine grtmedikleri için birşey elde ede • memişlerdir. Her halde hafriyat neticelenince birşey çıkacak ama şundiden bunu kat'i surette tayin etmek imkânsızdir. Define bulunduğu id'dia edilen yer Derbent yolunda Çinarlıhan mev • kiind'en iki kilometre uzakta v e mem nu mıntaka dah'lindedir. Bu işe emek veren arkadaşlar arasında maruf bazı şahsiyetler ve fen adam lan da vardır ki. işin ciddiyetine ve remil ile alâkası olmadığına onların bizimle beraber bulunması da d'elil teşkil eder. Hiç bu zamanda bir hayal peşinde işe girişilir mi? Yaptığımız masrafları yedi arkadaş, aramızda taksim ettik. Çıka cak şeyleri de tabiî mütesaviyen taksim edeceğiz. Bu iş için günde 10 amele çahştırıyorduk. Hafriyat neticesinde Bizans devrinden kalma bazı kıymetli makbere, su mahzenleri ve define gibi şeylere rasgelmek ihtimali vardır. Fakat asıl definede külçe halinde altın bulunduğu söylenmekted'r. Bizden evvel ayni yerde iki ec nebi de üç gün uğraşmış, fakat işi yanda bırakmağa mecbur olmuş lardır. Biz bırakmayacağız, şimdiye kadar 1500 Iira sarf ett k ve daha 2 bin lira masraf yapmağı göze aldık. Define bulununca ben hissemi hayır islerine tahsis edeee?im.> Asya Avrupa davası eşhur Fransız siyaset adamı Klemansonun gene kendisi kadar meşhur bir sözü vardw! «Pek yakmda Asya kıt'asında Avrupalılardan eser kalmıyacaktır.» Bidayette bu söz Avrupahlann kulağına pek tuhaf gelmişti. Maa haza söyliyenln cihan tarihi üzerinde büyük tesirler yapan bir dev let adamı olmasmdan dolayı bu ihtar Avrupada ve Amerikada çok na> zari dikkati celbetmişti. Son sene • lerde Avrupahlann Asya ahvalini dikkat ve ehemmiyetle takip etmelerinde bu sözün dahi müessir ol duğuna şüphe yoktur. Avrupalı tetkik erbabına göre, Asyada Avrupa devletlerinin mevkiini en ziyade tehdit eden mesele, nüfus meselesidir. Filvaki Asyanın nüfusu ötedenberi dünyanın diğer kıt'alarımn nüfusundan fazladır. Bu fazlalık günden güne artmaktadır. Garp medeniyetinin Asyada gösterdiği sıhhî harikalar bu kıt'ada nüfusun şayani hayret şekilde ço ğalmasına sebep olmuştur. Yirmi sene mukaddem Hindistanda veba ve kolera her sene birkaç milyon insan öldürüyordu. Her sene milyon larca nüfusun mahvolup gitmesi bu memleketin vukuatı adiyesinden addolunuyordu. Müstevli hastalık lar fazla tevellüdat ile nüfusun hadden ziyade çoğalmasına mâni oluyordu. Şimdi ise fazla tevellüdata karşı nüfusun muvazenesini muhafaza edecek hiçbir kuvvet kalmamıştır. Son tahriri nüfusa göre Hindistamn umum nüfusu 353,000,000 dur. Şim. diki tezayüt sürati devam ettiği takdirde Hindistamn nüfusu elli «e« nede 20,000,000,000 olacaktır. Bu hesap Londrada toplanan Asya nüfusu konferansında mühim be yanatta bulunan Lort Holderin hesabıd'ır. Japonyada dahi nüfus fevkalâde bir süratle artıyor. 1930 senesinde yapılan tahriri nüfusta Japonya lmparatorluğunun nüfusu 90 mil« yon 396,000 kişi olarak tespit ediU miştir. Bu yekun daha evvelki tan • rrde 84,568,733 tü. 1940 senesinde Japonya İmparatorluğu nüfusunun yüz milyonu geçeceği muhakkak addolunmaktadır. Asya kıt'asının nüfusu mütekâsif olan diğer yeırlerinde dahi tezayüt bu şekildedir. Asyada nüfusun fevkalâde bir süratle artması yüzünden halk kâfi derecede gıda bulmakta müşkü • lât çekmektedir. Bunun için gerek Hindistanda, gerek Japonyada vasatî ömrü beşer Avrupalılara nis • betle çok kısadır. Meselâ Ingilterede vasatî ömrü beşer 60 ve Yeni ZeIantta 75 olduğu halde Japonyada 43, Hindistanda 35 tir. Hindistamn nüfusu yirmi miiyarı ve Japonyamnki iki yüz milyonu bulduğu takdirde halkın gıda bul « makta nekadar müşkülât çekeceği düşünülmeğe değer. Asyalılar kâfi derecede gıda bulamamalarını As • yada ve civarındaki en zengin yerIerin Avrupahlar elinde bulunmasına atfediyorlar. Bugün Avustralyada yaşayan beı milyon tngilizin yanında birkaç yüz milyon Asyalının da müreffeh bir surette yaşayacağını iddia ediyor * lar. Londra nüfus konferansmdaki müzakerattan anlaşıldığı veçhile Avrupalılar, Asyalılara, nüfus meselesini hal için boş arazi araya • cakları yerde tevellüdatı azaltmak, yani her ailenin bir ve nihayet iki çocuk yetiştirmekle iktifa eylemek yolunda çare buImaJarmı tavsiye e» diyorlar. Fakat Asyalılar, bu hal çaresini kabul etmeğe pek taraf • tar değildir ler. lşte Avrupa Asya zıd'diyetinin başlıca amili bu su 4 retle vücut bul makta dir. MUHARREM FEYZİ BİR TASHlH Bundan birkaç gün evvel Suriyenin istiklâline ait bir yazımızda (Aleviler ile sakin Lâzkiye sancağı) denilecek yerde sehven (Aleviler Ue sakin Antakya sancağı) denilmiştir. Keyfiyet tashih olunur. Antakya, Türklerle sakindir ve idarei hususiyeye mazhariyeti, hükumetimizin mühim si yasi muvaffakiyetlerinden olan ts • kenderon sancağının en mühim şehridir. M. F. Çanakkale mddafaası ve Atmanlar Avrupaya gidecek U e mezunları Avrupaya gidecek talebenin isîm • leri ilân edilmişti. Talebe bu hafta içinde kafile kafile muhtelif Avrupa şehirlerine hareket edeceklerdir. Gidecek talebenin sayısı altamş beş olup on sekiri kız, kırk yedisi erkektir. Talebe Almanya, ttalya, Amerika, Belçika, Fransa ve Avusturyantn muhtelif merkezlerinde çalışacaklardır. Gidenler arasmda tabüyat, fizik, kimya, riyaziye, antropoloji, tarih, kütüphanecilik, toprak .bOgisi, sulama mühendisliği, jeo loji, ve litoğrafi ilimlerini öğrenmek üzere otuz üç talebe vardır. Çamaşır, beyaz iş, renkli nakıs, marangozlok, demircilik, dökümcülük, biçki, dikiş, moda, çiçek, meslekî re • sim, ev idaresi, çocuk bekımı tahsili için de yinni iki talebe Rİdecektir. Koycülük ve haBcçılık tahsili icin aynca on genç Amerikaya gideoektir. Beykozda dispanser Boğaziçinde hiçbir hastane yoktur. Sıhhiye müdürlüğü Beykozda bir dispanser acılması için lâznn olan binayı tamir ettirmekle meşguldür. Binanın tamiri bu ay bitecek ve dispanser a çıldığı zaman faldrlere mahsus bir de doğumevi tesis edilecektir. Ecnebi mektenierde Türk talebe blrligi Ecnebi mekteplerde okuyan Türk talebe birer «Türk talebe birliği» tes kil etmeğe karar vermişlerdir. Bu «Türk talebe birlikleri» mümessilleri narak talebe arasmdaki rabıtalarm takher sene muayyen zamanlarda topla viyesine çaltsacaklardır. Birliklerin bir gayesi de Türk talebenin ecnebi kül • türü nüfuzuna girmemeierimn temmı • dir. Devlet Şurası Millet Meclisinde âaşmakaleden mabat vaztyette kalması lüzumunda ittifak edeceklerdir. Adlî oUun, idarî olsun kazanın mükemmeliyeti elbette i»tik • lâlile kaim görülecektir. Bizde idarî kaza olsun mu, olmasın mi meselesi belki münakaşa olunabilir. Fakat kazanın müdahaleden masuni • yetinde ihtilâf ve tereddüde mahal yoktur. Devlet Şurasile idarî kaza bizde de tesis edilmis bulunuyor. Hükumetle efrat arasındaki ihtilaflann hu • susî ve nazik mahiyetleri itibarile daha ziyade itina istiyen tetkik ve halleri bu müessesemize mevdudur, ve bu müessesemizin şimdiye kadar bile bu yolda Cumhuriyet Türkiyesine şeref vermek lâzun gelen kıymetli hizmet • ler görmüs olduğunu biz biliyoruz. Fransada Devlet Şurası Fransa için nasd iftihar olunmağa lâyrft çok yuksek bir mSessese ise biz de kendi Devlet Şuramızın ayni yolda tekâmul etmek • te bulunduğunu iftiharla görüyoruz. Binaenaleyh Meclisten idarî kazayı bötün şerait ve ahkâmile teyit eden bir karar çıkacağmdan şüphe etmek iste • miyoroz. Litvinof Yoldaş Romada Neler görüşecek? Birinci rahifeden mahnt daşı Amerikadan getiren Kont de Savoia posta vapurunda çıkan ga zetelerde bildirdiğine gore Rus murahhas heyeti Litvinof Yoldaş ile M. Musolini arasında yakında yapıla cak konuşmalar hakkında Avrupa gazetelerinin yürüttükleri mütalea lan büyük bir dikkat ve alika ile takip etmektedir. Bu gazeteler, silâh kuvvetlerinin gerçekten azaltılması ve büyük Avrupa devletleri arasındaki mUnase • betlerin iyileştirilmesi için ilerde sarfedilecek gayretleri Litvinof Yolda şm • Moskovadan aldığı direktifler mucibmce • müsait surette nazara alacağım kaydetmektedir. Litvinof Yoldaş, Romadaki Sovyetler elçiliği bmasmda oturacakta*. Taksilerin boyanması Kânunuevveün birinden kibaren piyasada çahşan bütün otomobiller ayni renge boyanacakür. Şimdiye kadar bnçok otomobil sahipleri talimatnamenm bu maddesini yerine getifmişlerdir. Otomobil sahipleri talimatname mucibmce otomobiUn dışım ve etrafındald şeritleri ayni renkte yapmağa, şoför • le mSşteri yerinî ayırmağa roecburdurhtf. Şerhler yapılmıştır. Boyalar da bir ay sonra bütün taksirlerde ayni renkte olacaknr. TaJcsiler hakkmdaki diğer kararlarm da otomobil sahîplerimn vaziyetlermi sarsmıyacak surette tatbiki içm tedbirler almacaktır. Mülkiyenin 57 inci yıldönOmö Yann saat 14 buçukta MüDdye mektebinm elli yedmci yıldönümü müna • sebetile büyük merasim yapdacaktır. Merasime bütün Mülkiye mezunları davetli bulunacaklar ve bu sırada mektebin yeni mezunları eski mezunlanna takdim edilecektir. Memurların maaşı Defterdarlık dünden itibaren menrurlarm birincikânun peşin maaş • larmın tevziine başlamışhr. Ticaret mektepleri icin de bir prolesfir getirilecek Yüksek, orta ve ilk ticaret mekteplerinin ıslahı için tsviçre veya Al manyadan bir profesörün celbine karar veriImiştir. Celbedilecek profesor bu sene projes!ni hazırlıya cak ve gelecek sened'en itibaren bu proje tatbik edilecektir. Belediyenin 1934 bötçesi Sadettin ve Cemil Beyler tki Kİareye ait 1934 senesi bütçesini Ankaraya götüren Denizyollan tdaresi müdürii Sadettin Beyle Akay müdürü Cemil Bey dün şehrimize dönmüşlerdir. ^Belediyetain 1934 senesi bütçesi etrafnvdaki tetkikata devam olun maktadır. Muhasebe müdiriyeti bu " hususta şubelerden son malumatı Roma 2 (A.A.) Popolo di Rotoplamaktadır. Oktruvanın lâğvi ve ma gazetesi Litvinof Yoldaşm Ro • saire dolayısile varidat kısnunda maya gelmesi münasebetile bilhassa noksanlık bulunduğu için bütçenin şunlan yazmaktadır: tevzinine çahşilmaktadır. Bütçe ya «Avrupada ve bütün dünya sulkmda bir kül halînde daimî encümehu gerçekten istiyen Te sevenlerin ne verilecek ve Şehir meclisinm sobugiin her vakitkinden daha ziyade bat devresmde müzakere edilecsk btrbirlerme yaklaşmalan ve kar • tir. gaşahk doğuran kuvvetlere karşi Dunku Vakii gazetesinde Asnn B. ar a«t çekmeleri lizım gelmektedir.> kadasuniz ihhsas encümenlermden ç»Kerestecilerde yapılacak olan muBu sözlerden sonra gazete silâhkacak karar için Meelisin tashibi lâznn vakkat hal binasınm önündeki nhIan azaltma meselesine geçerek şu işler olursa bunu ancak mahsus kanun tım inşaatina devam edilmektedir. sehrlan yazmtştır. yapmakla temin edebileceği yolunda Rıhtım şirketinin de buradaki mas «Doğrudan doğruya yapılan muba netieeye intizar etmek lâznn gele rafa iştiraki hususunda teşebbüs yazakereler Cenevrede tatbik edilen ce&ini üısas ediyordu. Meelisin kanun parlimenter Te gösterişli usullerd'en pıldığı haber veriltniş ise de bu doğyaomak hnsusundaki mntî^k hakkı soz ru değildir. Hal hususî bir müessese götSrmez bir meseledir. Burada hal • daha iyi neticeler verebilir.» olduğu için şirket bu masrafa iştirak lohmacak iş adlî kazaya oldağu gibi mecbur değildir. idarî kazaya da mudahale olunup olonamıyacağı meselesidir. Dün öğleden sonra Ticaret Oda Beneberit lisesinde Türkçe Beyoğlundaki Beneberit musevi G • sesi talebesi, kendi aralannda bir türkçe konuştumta cemiyeti teşkil etmiş • ler ve mektebin bütün stnıflanna asılmak üzere «türkçe konuş ve konuş • tur!» cümlesmi havi Ievhalar bastır • mışlardır. Beneberit lisesi, ekalliyet ve ecnebi mektepleri içinde türkçe tedn'satma en fazla ehemmiyet veren bir mekteptir. Tedrisabnda Galatasaray lisesinin programmı aynen takip eden lise idaresi, talebeye daha iyi türkçe öfretmek için eskidenberi bazı smıflarda türkçe ders saatlerini arttırmak usulümi kabul etmiştir. Beneberit lisesindeki türkçe konusturma cemiyetine mektebin on flcind smıf talebesi onayak olmuşlardu. Esasen bu sınrftaki talebe, aralannda türkçe konuşmak mevzuu üzerinde konferanslar da vermektedirler. Talebe ce • miyeti, mektepte ders saatleri hari cinde, bütün çocuklarm fransızca ve ispanyolca yerine türkçe konusmalaruu temine çalısacakbr. Halıç şirketin'n davası Haliç şirketi, Belediye hissesi olan müterakim vergileri birkaç senedir vermediği gibî bu yüzden BHediye aleyhine bir de dava açmıştı. Bu dava son safhalarındadır. Belediye davanın neticelenmesini beklemekte • dir. Ondan sonra mukabil teşebbüsler yapacak ve şirketin Belediyeye devri hususunda tedbirler almacaktır. Keresfecier hali iki sabıkaliPin mahkumiyeti Galatada bir dükkâni soyan ta • nınmış sabıkahlardan Ayı Ahmet dün birinci ceza mahkemesinde üç buçuk sene hapse mahkum olmuş tur. Gene hırsızhktan mazmm sabıkaJı Mihal da bir buçuk sene hapse mahkum olmuştur. Ticaret Odası içtimafan Bizce doğru huküm umumun selft * meti namma bu mBdahaleye cevaz olannyacağı merkezmdedir, ve encu • menlerle nihayet Medis heyeti umu • »nivesnıin bu netieeye varacaklanra da şupbesiz addediyoruz. Konservatuvar binası sında bir komisyon toplanarak nakliyat ambarlan sahiplerinin Liman şirketinden şikâyetini tetkik et • miştir. Oda riyaset divanı da öğleden evvel içtima ederek Odanın yeni sene bütçesini hazırlamıya başlanufbr. YUNUS NADl Belediye tarafından Şehzadeba şında yaptınlacak olan konservatu var binası projeleri için bir müsa • baka açılmasma karar verilmişti. Buna ait hazırlıklar ikmal edilmek üzeredir. Müsabaka şartlan yakın da ilân olunacaktır. ROşvet maznunu polıs Uzun müddettenberi aranmakta olan rüşvet maznunu polis Sabri Efendinin muhakemesi dün üçüncu ceza mahkcnıesinde yapılaoaktı. Fakat kendisinin bulunamaması dola • yısile hakkmdaki tevkif karan mfaz edilemediğinden duruşması ba| I ka güne bırakilmiftır. Yurttaş! En değerli ve en manalı hediye: Tasarruf kumbarasıdır. Milli İktısat ve Tasarruf Cemiyeti

Bu sayıdan diğer sayfalar: