3 Aralık 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

3 Aralık 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

^Cumhurîyet ' Sovyetlere karşı bir Inhisarlar hesabatı için hararetli bir münakaşa üçler ittifakı mı? Almanyanın Sovyet Rusyadan arazi alması içih İngiltere, Fransa ve Almanya anlaşacaklarmış! Birincı aahifeden mabat Oeyl Meylin sahibi ve basmuhamri olan Lort Rotermer 28 tesrinisani tarihmde nesrettigi bir makalede diyor Iri:] «Alman Başvekfli M. Hitler geçea hafta bir Fransa gazeteeisme demuti Iri: «Eğer Fransa 3e tngfltere ı n t B da bir ktifak akti tatavvv olunuvorsa Almanya ba tttifafan vficnde gelme • sine roemmmiyetle çalnaeaktnr.» Bu Garbî Avropanm solhu p Harbî Umumidenberi yaT>uan en kavi taaMınttör. Eeer ba yoida bir ittifak yapılaeak ve Aimaaya dahi buıra kendi nzasile kabul edeeek olursa Garbt AvrmMiH» «nTh ve musalemetî pranît bir temei östöne knrubnnş eiacak, Garbî Avı uuada narp ıconroso vsmanMvı zaıl ©laeaktar. Vcnay maabedesue aolhan daimt bir zam*rn ohnak nvcre t«sit ecGIen fVnuveri Akvamm iflâs ettiSi *8nes tribi mevdandadır. Sonradan Cermyeti Akvam nuAAK^m tesv ve IIIJIIUDBO M * yk Mn Keuot? nusaln. Lokarao ımMİcî ve Dortier n i s » h sribi birçok mtsaklar akrt ve uave ednmiştir. Bu vesikalarm çolJugu, bunlarm nelradar az emnıvet v« îtfmat teHrin ettaderim ispata kâfidir. Bunlant cSm • lesmin surtrt ve kuvuda tâbi olmak gîbi nokscmlan vardır. Fakat înçfltere iTe Fransa arasmda vapıtaeak bir îttf • fak Avrupada saŞlam b» «ulh bîna anm rasasma vol aeacakhr. BSyle bir îKifak yapıldifctaıı t e m Frama ve ragiKere hukumetlermra, Ahnanyaya visî mîkvasta musaadatta btrlmma • larma nrJcân bası! olacaktar. Bu dev • letTer boylece birbirlerinden emtn ol • duktan sonra Avusturva Maearistaa ımoaratorlasTimı îstiMâf eden devlet • Ierm hudptlanm da vâsi ımkyasta ta« • hih edebilirier. tngiitere ile Frama arasmda huatrie geleeek ittifak çok ehemmiyetli başka bir netîce doğwacakt*r. Alznanyam arazi talepieri, Garbt Avrnpaya xarar genVmiyecek ve bilâkts çok faydalı olacalc bir tarafa, yani Şarkî Avrapaya eevrfleeektîr. Almanvadaki mflfiyetpervalahı tökenmez kuvvet ve gayret membaları tasacaflc saha arayor. Almanvadaki mHli sosyalist hiikumetî Garbî RusyaIHO nüfosa seyrek olan bavaKsmde manreç tsbyor> Anstanyaıııo Doyle bir temavuiunde Garbt Avrapa îçin bk* tehiilte görmuyoram. Umonî Harpten evvel Rı»yamn *«nayi ve tiearet tçlerinin pek ço$n Al manlarm îdaresi ve kontrolu altrada idi. Rnsya piyasajmı açacak başka bk* millet yoktnr. Bu piyasaıun açıbnatı fn«riltere ve bötiin beşeriyet içîn besap edHemivecek kadar çok menafl tetnm edecektir. M. HHIer «Mocadekn» nm\\ e w rmde dîyor ki: «Biı Naziler Harbi U mamîden evvelki mSstentlek&t ve îkhsadî sîyasetimiri kat*î sarette terkett3c. Bizmı arazi hakkmda yeni bir « yasetİTTHz vardn*. Bagüa «arazi iste • riz» diyorsak bandas yalniz Rosyayı ve btma tâbi cîvarmdaki hükumetleri ka«tediyoruz. ATman ciftrînae ekecek yeri ve viyecek ekmeti Rmva arazîsi temm edecektir. Ba saretle sövalvelik aevnttdekı uyasetunıze avdet etıınş o* lacalız.» M. Hitler ba söz1«rle bogfinkü Es tonva, Lefonya ve Lıtvanyada rCrmu VuttAaa Almaıı fiErıslıvaıı şovaıyelerı • nn» kardtıkian mustahkem mevkîlere fşaret ediyor. Alman sovalyeleri bu mHstaîıkem mevMerde putiserest kutlelerm hmstivan Avrunaya Iıiicumla nna mâni olmuslardi. Şîmdi de metin, ve Tefrikat 91 leri Avrnpamn, komünist tehUkesine karşı nnhafm olmak istiyorlar. Almanvadaki NazOerin cebir ve »iddet hareketleri hakkmda tngilterede pek mnH^^g**1 malumat neşredilmiştir. Halbuki 67,000,000 nüfuslu bir milletin geçirdiği esaslı tnkılâpta insanca vuka bulan zayiat, Fflistinde yabancı bir mfllete vnrt temm için Araplara ya püan cebir ve yiddetm bais olduğu zayiattao daha azdır. Ahnanlann Rusyaya doğru inbisatı Lebistanı dahna mevcnt olan şarktaki tehlikeden mubafaza edecektir. MaUundor Id 1920 tarihinde Kızılorda Varşovanm kapılarma kadar dayamniftı. M. Hitler Bctidar mevkiine geldiğindenberi Almanya ile Lehistan arasmdaki münasebat gittikçe iyileşi • yor. Bir defa Almanya garbî Rutyada Utedigi araziyi alacak ohnsa Leh kori • dora meseleri koUykkla halolunacak hr. Koridomn fhnal kummm Alman • yay* iadeune mukabîl Almanya dahi Memel fizerinden Lehistana deniz ve bir manreç temm edebilecek, bundan ba»ka OdesatifM«pp"Lehistana açarak bu devlete Karadeniz dahi bir maorec verebOecektir. On akmo anrda Lehittanm Karadenizde mahreci vardı ve bundan buyük istifadeler temm etmekte idi. Eatonya, Utvanya ve Letonya gibi küçük Baltık bSkâmeÜeri için, kendOerini daima tebdit eden Sovyetler yerine Alman yanm kotnpı olması daha faydalı ola • caktır. Avrupa, Ahnan miHiyetperverleri • mn entniyet supapı uzenne otarup buno daimi sarette bkıyaroaz. Ahnanyanm gayret menabii ve tefküât kabiliyeti bolsevuc Rusya uzrrine çevrOecek ohma butun Sovyet Rus • y» ahalisi istifade edecegi gibi cihan ticareti de bir refah yohı buktrak müstefit olacakhr. Ayni zamanda Abnanvanm tevsi ve mbisat ihtiyaa tatmin edilmis olacakür. Nibayet bali hazırda ufku karartmış olan harp tefalOcesmm tehdikâr bolutian dahi dağılacakhr.» Bir Ingiliz gazetesinin ifşaatı Dünkü Meclis içtimaı Çengelköyüne musallat bir hırsız yakalandı Üç dört gündenberi Çengelkoy ve Beyierbeyirade faaliyette buhınan bir hırsız nihayet evvelki gece yakalanmıştrr. Cideli Ahmet ismini tasıyan bu sabıkah evvelâ Çengelköyünün en işlek mahalK olan vapur iskelesinde tütüncu Hacı Hasan E • fendinin dükkâmm soytnus, tütüncünün parasını ve tütülermi almak snretile ise baslamıstır. Ahmet bun dan sonra Beylerbeyine geçmiş, orada da bir dükkânın kepenkierini krrmak isterken içerden işitflmce kaç mısbr. Sabıkalı hrrsız dordüncü günü baska bir dükkânm kapısmı açmak isterken içerideki kopek üezrine bücum etmis, gürütüden dükkân sahibi uyanarak kendisini bir hayii takio etmis, polise haber vermiştir. Cideli Ahmet o civarda bir kadının evinden manto çalarak piderken kendisini aramakta olan polislerle karşılasmış ve elmde manto olduğu halde yakalnmıştır. Ahmedin cebmden tütünler de cıkmıştır. Tütünlerî kaça aldığı sorulduğu zaman bafra, ser kldoryan sigaralannın fiatlarini yanhş söylemi*, bu suretle tütüncü yü de soyanın kendisi olduğu anla şılmıstır. Ahmet caldığı eşyayı Emi nönirnde bir dİTkkâna depo etmekte olduğunu, bilâhare oradan alıp sath?mı söylemis, hal ve vaziyeti îyi olan bîr tuccarm bu adama yataklık ettiği aniasilarak bu adam da tevkif e M. Vayımbergin İnkılâp müzesine hediyesi Beyoğlunda Foto Franse sahibi M. Vayimberg, Şişlide Gazi Evinde tesis edilmis olan İnkılâp müzesine 3d sene evvel, inkılâp tarihimize ait 25 tane renkli resim hedive etmişb". M Va yimberg, büyük Cumhurivet Bayramnv da mağazasmm camekânlanm süsledi < ği tnkılâp ve Cumhuriyeb*nuze ait, 6 büyük renkli resimle 20 fotoğrafiyi de bayramdan sonra, İnkılâp müzesine hediye etmistir. Foto Franse sahib^nin bu hediyesi üzerine Vali Muhittm Bey mumailevhe su teşekkür mektubunu pönd ermisb'r: Foto Frccnae sahibi M. Vayimberge «İnkılâbımıza ait hatıralan gosterir büyük kıt'ada alb parça renkli fotoğ rafı, kjymetli bir hediyeniz olarak tn • kılâp müzesi memnuniyetle almutnr. Bu suretle müzeye karsı gösterdîğiniz alâkadan dolavı teşekkür ebneği zevk li bir vazife bilirim efendim.» M. Vayimberg, rr»kılâtj tarihimize hizmet edecek restmleri tnkılâp müzes] ne hed<ve etb'ği için biz de takdhr ederiz. HAYOAR RÎFAT BEYtN: Hep vatan için! 60 K. Hep millet için! 60 » Cinayet ve ceza 75 > Mec'ut toprak 125 > Basü badelmevt 175 > Karl Marks 125 > Safak Kitanhanesi Hesapların Divanı Muhasebattan geçip geçmiyeceği uzun müzakerelere sebep oldu Birinc' sahifeden mabat Mükerrem Bey (tsparta) Bütçe Encüroeninm noktai nazannı izah ederek İnhisarlar tdaresinin geçirdiği üç devre den ikincisine ait hesapların tetkik u sulünün kanunda gösterilmis olduğunu, yani divanca tetkikına lüzum olmayıp Meclisçe tetkik edileceğini anlattı. Rasuı Bey (Analya) şekli ne olursa olsun hiikmî sahsiyeti haiz devlet ida relerinin hesaplannm sarfmdan evvel divanca kontrola tâbi olmasa bile he sabı kaf ilerinin divanca tetkild lâzım geldiğini, aksinin aykin olacağmı söyledi. Maliye Encümeni mazbata mubarriri, mhisarlar hakkmdald kanunlann, bu idarelerm hesaplannı muhasebei umu • miye kanunu haricinde tuttuğunu izah etti. Divaaa gitmesine lüzum olmadı • gım, fakat Meclis behemehal tetkkini arzu ederse bunun için bir kanun yap mak icap ettiğini bildirdi. Hasan Fehmi Bey (Gümüşane) «Inhisarlar tdaresinin hesabatı muhasebei umumiye kammuna tâbi değfldir» demek «hesaplar divanca tetkik edilmez» demek değildir. Inhisar tdare sinin usulü muhasebesî ne Ue o usul dahüinde divanca tetkik edümesi lâ • zımdn. Bunu ifade için tefsir mi, ka nun mu yapalım meselesine gelmce her ikdsi de caizdir. Mükerrem Bey (tsparta) Kanun sarahaten «hesaplar Büyiik Millet Meclisine takdim olunur» diyor. Bu sara hat karşumda hesabı kat'ileri Di vanı Muhasebata göndermege imkân yoktur. Hasan Fehmi Bey Görüslerimizde fark yok. Hesaplar Meclke gelince Meclis ya kendisi tetkik eder, ya Di vana tetkik ettirir. Divanca tetkik e dilmesi daha Tnuvafıkbr. Ref3c Bey (Konya) Mesele te • vazzuh etti. Bu münasebetle birsey rica edecegim. Dahfli nizamname derken «bir kanun lâyih&sı veya tefsir talebi bir encümene gelince encümen herşeye takdimen o tefsirin tesküâtı esasi • yeye mugayir olup olmadığnu tetkik edecektir». Eger iohisar kanununun tetkikroda buna riayet edüse idi simdi bu münakasaya mahal kahnazdu Çünkü teşkilâtı esasiye kanununun 100 iincü madde • si Divanı Muhasebatın devletin vari • dart ve masarifuıi murakabe ile raükelIef olarak müesses olduğunu bildiri yor. tkinci nokta Divanı Muhasebatın devlet teskilâb içinde cidden faydalı bir ro] oynadtğıdır. Devletin bir kurusu nun alınması ve verilmesi MecUsimiz namma behemehal bu çok faydalı miiessesenin murakabe eli ve gözü akmdan geçmelidir. Fayda bundadır. Milli hâkimiyetin manası da bunda tecelli e • der. Bütçe Encümeni mazbata muharriri Mükerrem Bey Refik Beye cevaben meselede teskilâb esasiyeye münafi hve cihet obnadığuu söyledi. Ziya Gevher Bey, R e f i Bey (Konya) n n fikrini teyit etti ve dedi ki: « Teşkilâtı esasiye on para bfle olsa devlet masraflannın mnrakabesmi emrediyor. Kanmvdan bahsettiler. Teşkilâtı esasiye kanumma münafi kanun muta mıdır? Encümende böyle bir kanun varsa da bir teşkilâtı esasiyeye münafi görüyoruz. Halbuki encümen bize tavsiyede buhmuyor. Reis Hasan Bey Ortada teşkilâtı esasiyeye münafi bir madde var mı şekün^e bir müzakere yapmıyoruz. Bütçe Encümeni reui Mustafa Şeref Bey Bazı arkadaşlanm, tesküâtı esasiyeye münafi bir kanun var da, Bütçe Encümeni teşkilâtı esasiyeye münafi olduğunu bildiği halde onu tebarüz ettirmek için beyeti umumiyeye sevket mis gibi mütaleada bulundular. Encü ğildir; bir tek doktordur. Kansnu elinden aldığım için beni, kendi kendimi öldürmeğe icbar eden müntakim bir koca doktor... Anladm mı simdi?.. Zavallı Paprikanm hayreti o kadar büyüktü ki, karsısmdakini tb • rahimden gayri tamamen yabancı ve bir mucize kabilinden önüne yenî çıkan insan gibi görüyordu. Kekeliyerek sordu: Seni... Demek seni Şomberg ölüme mahkum etti* Eve*. Onun için mi zehir arıyordun? Niçin bugüne kadar bu hakikati benden gizledin? Ibrahim, bunun üzerine, hakikati tekmil teferrüatile anlattı: Ağaran gün ile, bir sene süren tatlı yalan, gecenin silinen son karanlıklarına karışarak bir anda yok oluvermişi. menimiz tesküâtı esasiye hususunda çok hassasbr. Ve bunu kendisine en buyük vazife bilir. Teşkilâtı esasiyeye münafi bir harekette bulunmuçuz gibi bir mütaleada bulunmalannı yerrode bulmuyorum. Bu meselede teşkfâb esasiyeye münafi bir cihet yoktur. Fakat mhisarlar hakkındaki kanunun teskilâb esasiyeye münafi olduğu iddia ediliyorsa bu me • sele bu kürsüde haHedilemez. Bir takrrr verilir, Encümen bunu tetkik eder. Tekrar söz alan Refik Bey (Konya) ilk HÖzIerini izah etti. Doktor Mazhar Bev (Avdm> Mevzuubahis hesapian Divanı Muhaseba tm tetkik etmesini istedi. Ziva Gevher Bey Mustafa Şeref Bey benhn «Encümen teiJdlâtı esasî veye roünafi har^et etmi^inndir» sek linde soz söyledi&imi ifade ettiler. H'Hîuki ben ve bStun Meclis azası tesküâtı esasive kanunıma yemin ederek burada r*turmus »n*an1anz. Bü*un arkada«Iar söz sovfediV'eri z^man buna batıriar'ar ve ona gore soz sovlerler. Riz burada Iranaatlerimizi sövîüyoruz. Encümen tesk;'âb esasiyeye mönafî hareket ediyor diye bîrsev asla natmmıza ge'mez. BirİTn d»>diğkniz beheme hal nrarakabe Iârmdır. Mustafa Seref Bev ortada bir kanunsu7İt'k o1m»J'Şmı t*4crar izah etti. Netieede RefHc Bev f Konya ^ mn mese • lenin bir kere de DVIMM Mi'basebat Fncthnenmce tetküc edîhnesi hakkmdakJ takriri k^bul ed.idi. Kabul edilen mazbata ve lâyihalar MuteakıKen âli karar hevetinm m • taç edemediği evrakm teHdki icm bir heyet testnl edi'mesi hakkmdald lâyi • haya fferiMi. Adüye Encumenmra bu mesele af kanununun 13 3nc3 madde sile halolonarak evrakm Surayı Devlet mü'kive dairesince tetkiki kabul edîl • miş olduğundan mnzakeresme mahal olmadığma dair mazbatasi okundu ve kalıııl olundu. Bir idam mazbatası kabul ohmdu. tera ve iflâs memurluklarma tayin e > dOenlerin hâkim smıfmdan sayılaca • ğı, Darende kaıasmın Malatyaya rap • ' b, tahlisiye umum müdürlüğü memurlarmm tekaütlükleri. fahri konsoloslan» aidab hakkmdatd lâyihalann birmd müzakereleri vapıldı. Tahlisiye memurlarının tekaütlüğü Tahlisiye memurlarmm tekaütiük • leri Iâyihası müzakere olunurken Refik Şevket Bey «Sıhhiye Vekfli Bey burada mı?» diye sordu. Cevaben «bu, sıhhiyeye ait değil • dir, can kurtaran idaresine aittir.» Sesleri yükseldi. Reis En ziyade alâkadar olan Maliye Vekflidir. Çünkü parayı o ve recekb'r. Refik Şevket Bey «o halde mesele yok!» dedi ve lâyiha kabul edildi. Fahri konsoloslar Iâyihası Fahri konsoloslarm aidab Iâyihası müzakere oiurken Rüştu Bey (Bursa) «clâyihanın bir maddesmi okudum. I cmde tiirkçe kelimeler iki üç tanedir. Kısmı azamı arapça yazılmıshr» dedi. Bunun üzerine; «kisrnı azaım keli • mesi arapça değil mi?» sesleri yükseldi. Rüştü Bey Ben yapbğım hatayı kabul ediyorum. Encümen de hatasını kabul etsin de bunlan türkçeleştirsin. Bu hosusta encâmemn taannüt göstermemesmî rica ederim.» dedi. Reis Mutalea güzel ama teklif yok. Maddevi aynen reyinize koyuyorum dedi. Madde kabul olundu. Meclis oazartesi jrününe kaldı. Acı hakikat, safağm sesine ce • vap vermişti. Hayret, endise, ıstırap, yannm korkusu, gömülen güzel günlerin tatlı hatırası, Paprikanm bir kuş gibi çırpman kalbini şiddetle tazyik ediyordu. Anladın mı şimdi benim gü • zel yavrum? lşte hakikat bundan ibaret... 5 mayısa tesadüf eden önümüzdeki pazartesi günü. imzamm serefini kurtaracağım. Paprika, bir den, oturduğu kanepeden sıçradı, küçük yumruklarını kaldırarak bağırdı: Hayır!.. Hayır!.. İntikamınin zevkini gözlerile de tatmak için ölümümden evvel karsıma çıktığı takdirde, önce onu.. Hayır, Cemil!.. Bana yalnız senin hayatın lâzım... Onun ölümü beni alâkadar etmez. tmzaladığm kâğıdı kurtar... Vermez. Vermezse öldur, al! rstsnbul Evkat Müdiriyeti ilânları Müddeti icarı 1 Kandillide Bahçearalık sokağında 1 No. hane 2 3 4 5 > » • • 3 » » » Mekteparalık » 28 » » Erenkoyde Caddebostanında 276 » » Mahmutpaçada Sultanodaları sokağında 24 caddesinde 38 935 mayıs nihayetine kadar 935 935 935 935 numaralı dükkân 6 Şehzadebasında tramvay 935 numaralı dükkân 934 7 Çarşıda Emirsah sokağında 12 No.lı dükkân 8 Çelebioğlualâettin, Yenicami avlusunda ca934 mekânh mahal ve 74 zira mahal. Balâda muharrer emlâk hizalarında gösterilen müddetlerle kiraya verileceğinden müzayedeye vazolunmuştur. Taliplerin 18/12/933 pazartesi günü saat on bese kadar Evkaf Müdiriyetinde Vakıf Akarlar kalemine müracaatleri. (6539) Kıymeti ^ IJ i \* muh ammenesi Lira 5060 Beyoğlunda Kâtipmustafaçelebi mahallesinde Sinekçıkmazında 195 arşm miktarında bulunan halen muhterik apartımanm mevcut enkazile beraber arsası satılmak üzere kapalı zarf usulile 3 kânunuevvel 1933 tarihinden itibaren dört hafta müddetle ilân ve müzayedeye çıkanlmıştır. thalesi kânunusaninin 1 inci pazartesi günü saat 15 te tstanbul Evkaf Müdiriyetinde tdare Encümeninde yapılacaktır. Taliplerin müzayede ve münakaşa ve ihalât kanunu dairesinde muhammen kıy metin yüzde yedi buçuğu nisbetinde teminatı muvakkateleri ve teklif mektuplannı muhtevi zarfları tayin olunan gün ve saatten evvel tdare Encümenine tevdi eylemeleri ve şeraiti sairesini anlamak istiyenlerin hergün oğleden sonra Mahlulât kalemine müracaatleri ilân olunur. (6655) Balkan ittihadı fikri Birinci aahifeden mab<}t riatan boyle bir Htihada dahil ol • m&k için arazi hususunda kendisine miuak davranılmasını Yunanistan, Yugoslavya ve Romanyadan iste mektedir. Asla kabul edilmtyecek olan bu taleplerine rağmen, Bulga ristanın da ktibada dahil olacağı ümit ediliyor ve yakında Bulgar Kralınm yapacajı raülâkatlarm bu ümidi kuvveden file çıkaracafı muKakkak ad'dediliyor. Tevfik Rüstu Beyin son Atina ziyareti iki devletin yalniz kendi aralarmdaki siyasette değil, haricî siyaaette de her noktada müttehit olduklarraı göstermîatir. Balgar Krahnın ziyareti Sofya 2 (Hususî) Bulgar Kral ve Kraliçesi bu ayın 11 inde Belgradı ziyaret edeceklerdir. Bu ziyaretin tahakkuku için buradaki Yugoslav elçisi M. Vukeviç memur edilmistir. Sefir bugünlerde Kral tarafından kabul edilecektir. Maamafih, ziyaret haikJunda Bulgar resmî makamatı birsey söyle memektedir. istanbui Belediyesi ilânları ((Bellavîsto Gazinosu Kiralıktır» Taksimde kâin Belediye malı «Bellavisto» namile maruf gazino bir seneden üç seneye kadar kiraya verilmek üzere açık müzaye deye konulmuştur. Talip olanîar şeraiti anlamak üzere hergün Le vazım Müdürlüğüne, müzayedeye girmek için de 90 lirahk teminat makbuz veya mektubile 25/12/933 pazartesi günü saat on bese kadar Daimî Encümene müracaat etmelidirler. (6674) 32 kisilik konser 6 kânunuevrel çarçamba akşamı saat 21,40 ta Musilri San'atkârlan Cemiyeti tarafından sinema ve alaturka saz heyetî SAFÎYE Hanımm iştirakile en nefis eserIer, Turkiyenin en güzîde musikÎRinaslan. Moria Dokobradan naklen tstdikbul Belediyesi Sular İdaresinden; Bazı tamirat dolayısile 3, 5, 7 birincikânun 933 geceleri Beyoğlu cihetine su veren boruların kapalı bulundurulması lâzım geldiğin den yukarıda yazılı geceler ile bunlan takip eden günlerde Beyoğlu ve Galata cihetlerinde suyun kısmen noksan tevzi edileceği muhterem abonelere ilân olunur. (6669) Beni idam sehpasından kur taran adamı öldürmek... Müstehzi ve acı bir kahkahadan sonra ilâve etti: Nankörlük olmaz mı?.. Günes, artık iyiden iyiye ken • dlni göstermis, ufukla bir hizaya gelmisti. îlk kuvvetli süaları, çi çeklerin üstünde pırıldıyan nem tanelerini eritmeğe başlamıstı. Paprika. solgun bir çiçek gibi, pencerenin kösesine sırtını dayanus, gözleri ufkun mechul bir noktasına takılı, geceye galebe çalan giinün muzaffer sabahına arzı teslimiyet edi • yordu. ttirafat silsilesinin karma kansık yığını arasında bir tanesi zihnini daha fazla yoruyor, kemiriyor, aç bir kurt gibi pesini bırakmıyordu: Âşıkının gayriiradî temayülü, Marevaya karşı olan zâiı... O kadın ki, biitün bu felâketlerin müsebbibi... Bir seneden fazla za mandanberi yasadığı facianın ye • gâne kab&hatlifti... ölüm kapısının esiğine geldiği halde hâlâ o kadını, Marevayı düşünüyordu. Hem de her zamankinden daha fazla bir şiddetle. öyle ya, uykusunun içinde bile ona hitap edîyor, onu çağırıyor, ondan i»tim dat ediyordu. Hayatile oynıyan, akibetile zerre kadar alâkadar ol madan kaçan, tehlike anında onu terkeden, hatta ölmesine veya öldü« rülmesine rıza gösteren, nza gös termede değil, icbar eden kadını uy« kusunda çağırıyor, onu görmek îstiyor. Belki sih'rli buselerine susa mışti. Belki, nevazişlerine değilse bile, onu karsısmda görerek teselli, bakışlarmdan cesaret bekliyordu, Bu acı ve yakıcı teselli ile Paprika avunuyor, susuyordu. Teselli! Is • tırap anlarında bundan daha kuvvetli, daha kıymettar birsey tasavvur olunabilir mi? Suya düşenin yılana sanlması kabilinden, biçare insanlar bazan ne zavallı tesellilere bel bağlarlar! Mabadi var. Aşkın Kudreti Bu kadnun hatırası, uykuna vanncıya kadar sana hâkimmis meğer! Ne yazık! Bu sefer tbrahim yataktan kalktı. Şakaklan buz gibi olmasma mukabîl avuçlan ates gibi yanıyordu. Paprikanm önünde yere oturdo. Zorla ellerini tuttu ve avuçlannın içinde zaptederek: Beni dinle, dedi. Riya, düzenbazük, kalp ve muhakeme oyun • lan... ölüm saati yaklasınca arfak bunlara müsaade edilemez. Benim îçin gösterdiğin ulüvvü cenap karsısmda, şefkat karsısmda, hergün artan saf ve temiz askmm karnsmda, daha fazla cambazlık yapma • ma vicdanım razı olmadığı gib«. imkân ve vakit te kalmamıstır. 8 9 • tün hakikati, tekmil çıplaklığile itiraf edecegim. Çocuk denecek kadar genç olmana rağmen metin olduğunu da biliyorum. Şombergin hakkımda sana neler söylediğ'ni pek bilemiyorum. Her halde bidayette sıhhatimi ileri sü • rerek merhametini, rikkatini celbetmek için akibet:m hakkmda sana bir takım endlse verecek sözler sarfetmis olacağmı tahmin ediyorum... Böyle olmasmı gayet mantıkî buluyorum. Esasen Andromed yatnndaki davetlilerine de ayni hikâyeyi okumustu. Her ne ise, bu, kocaman yalandan başka birsey değildir. Ne kanser, ne kalp! Bunların hiç biri beni tehdit etmiyor Paprika. Beni ölüme mahkum eden doktorlar de

Bu sayıdan diğer sayfalar: