8 Aralık 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

8 Aralık 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhuriyet 8 Kântmuevvel fi Cengiz Han TEFBtKA. Yazan: M. TURHAN Ç Kitaplar ve mecmualar Geceleri bizi Kimler bekliyor? [Cevat Fehmi Beyin eserî Akba Kitap Evi tarafından neşrolunmuştur Fiati 30 kuruştur'i Litvinof Yoldaş yolda ttalya Milletler Cemiyetinde kalacak, fakat Cemiyetin şeklini değiştırmeye karar vermiştir Birinci tıahif<"*en mabat tesi diinkü günrfelik başyazısında Litvinof Yoldaşın matbuata vaki beyanatını tetkik ve tefsir emiştir. «Tempsî» bu beyanatta hiç değilse doğruluk ve açık sözlülük gibi bir meziyet ve değer eseri görüldüğünü kaydettikten sonra diyor ki: «Litvinof Yoldaşın Romayı ziya retinde en ziyade dikkati çekmesi ve ha.tırda tutulması gerek olan nokta büyük devletler halkasma kat'î surette avdet eden Rusyanın beynelmilel sahada ehemmiyetli bir rol oynamak niyetinde bulunduğudur. Sovyetîer Birliği hükumeti bey nelmilel konferanslara iştirak et mekle beraber Milletler Cemiye tine düşman görünmekten bir an geri durmamışhr. İhtilâlci bir hükumet mahiyetinde olması Rusyanın bu vaziyeti takınmasmı icap ettiriyordu. Onun şimdi büyük devletler dairesi içine avdeti, niyet ve temayüllerinde derin değişikliklere vücut verebilir. Ancak Rusya^m bu geri dönüşünü haklı ve mazur göstermesi için hiç olmazsa bir vesile bulması lâzım gelir. MHIetler Cemiyetinin cezrî bir surette ıslahı lehinde İtalyanın giriştiği teşebbüs ve faaliyetin Rusyaya bu vesileyi hatırlaması ve vermesi muhtemeldir. Italya Milletler Cemiyetinde kalmağa karar vermiştir. Fakat bu beynelmilel taazzuvun hal ve şeklini değiştirmeğe çalışmağı kat'î surette kurarak bu kararı almıştır. Italyanın düşüncesi, Rusya da dahil olduğu halde büyük devlet lerden mürekkep bir d'ire'ttüar heyetini Milletler Cemiyeti meclisi yerine geçirmektir.» Temps bu sözlerden sonra İtalyanın niyet ve tasavvurlarındaki ehemmiyet ve vahamete dikkati celbe diyor, Milletler Cemiyeti misakınm derin ve esaslı bir surette değişti rilmesine ister istemez yol açacağı hususuna inanılmağa imkân olmadığmı kaydediyor, bu noktada he men itiraza geçerek diyor ki: «Milletler Cemiyeti bütün ma nevî kuvvetini bütün devletlerin tam bir surette müsaviliği halind'en almıştır. Lehistan, Küçük İtilâf, ts panya, Belçika, İskandinavya memleketleri, Türkiye ve teşekkül halinde olan Balkan bloku unutulup bir tarafta bırakılmalarına razı olamazlar. Bundan başka Milletler Cemi yeti misakı yalnız cemiyetin umumî heyeti tarafından ve ancak ıslah ve tadil yolile değiştirilebilir.» ( Bu akşamkî program J İSTANBUL: 12,30 türkçe plâk neşriyatı 17,30 gramofon 18,30 orkestra: 1 N. Gade Nordische Seefahrt. 2 Tchaykowsy, Dornröschen (Suite). 3 Violon solo (Necip Yakup Bey tarafından) 19,30 hanımlar heyeti 21' gramofon 21,30 Anadolu Ajansı, Saat ayarı. VİYANA: 18,50 plâk konseri 20 şarkı kon seri 20,55 havadisler 21.05 ufrika21,35 şarkı ile büvük orkestıa kons«rrT~ 23,50 aksam musikisi. BÜKREŞ: 19,20 radyo orkestrasî 20,05 k'onferans ve plâklar 21,05 senfonik konser 22,05 kıraat ve konsere devam. ROMA: 21,20 bir saat plâk neşTİyati 22,20 muhtelif konser 22,50 bir komedi 23,20 konser devam ediyor 24,05 havadisîer. VARŞOVA: 18,20 orkestra konseri 19,45 şarkılar 20,10 gençlik saati 20,50 san'aı hfcerleri, p!" 'r, havadisler 21.35 Vivanadan "3.55 dans musikisi. PAR^S (Poste Parisen) : 21,05 p'âk'arla Ave Maria (Gou . nod) 21,35 plâk ne«riyatı 22 kon ferans'ar 23,35 (No, No. Nanette) Vincentin on°reti. BEtGRAT: 18.05 fransızca ders 20.05 plâklar 20,25 orkestra 21,05' konferans2 1,3' Viyanadan 23,35 tsigan musikisi. İRTİHAL ve TETFİN Gümüşane mutasarnfı müteveffa Yahya Tevfik Paşa mahdumu Süley • man Fuat Beyin müptelâ olduğu hastalıktan «afyap olamıyarak vefat et tiği ve dünkü giin Eyüpteki aile kab ristannta defnedildiği kemali teessürle haber alınmıştır. Kederdide ailesine Cenabı Haktan sabırlar temenni ederiz. (10795) 8 12 933 cuma gündüz saat 15 te akşaraı saat 2 ! de fiski Türklerin, sabun bilmediklerini iddia edecek kadar tarihten gaflet gösteren yazıcılarımız var! Çadır çadır gezersin, «Cengiz Han bizim konuğumuzdur, ona yardım edelitn, kendismi hoş tutahm, yanına adamlar katıp yurduna yolbyalun. O da elbet bizim iyiliğimizi onutmaz, bize yılün yılkı at gönde rir, siirü siirü sığir gönderîr, çuval çuval akçe gonderîr.> der*m. Ağız larma birer parmak bal sürdüğün Kaydo erkeklerine korku aşılamak tan da geri durmazsm. Benim bir kıljma ziyan gelirse ordnlanmin bu topraklara akm yapacağım, bir tek Kaydoluyu diri bırakmıyacaklannı anlatırsın Sonr» ea yiğit delikanlılara bar gece baskim yapıp şu benli bahadın kıskıvrak yakalamalannı ve bunu yapanlara benim denk demk armağan vereceğTmi söylersin. retle yerine getirilebileceğini hesaplı yordu. Cengiz Han, onun geçirdiği tereddüdü gidermek için lutüfkâr bir âşık rolü oynadı, kadıncağızı kendme doğru çekti, kulağına fısıldadı: Beni seviyorsan dediğimi yapmalısm, yaptırmalısın. Sevmiyorsan beni yalnız btrak, hiç yanıma gelme. Var sm benli Bahadir, bu arık balimde iis • tüme çullamm, kanımı döksiin, canı • nu alsın!... Toprağın ilk tamdığı kadın ne ise son tanıyacagı kadm da tabü duygular itibarile odur. Kaduun kostümü degişir, ruhu degişmez. Çimkü o da nihayet güzel bir çiçektir. Nasıl bir vazoya ko • nursa konsun renginden ve kokusun dan birşey kaybetmez, rengine ve kokusuna bir fazlalık gelmez. Uğurtay HaUğurtay Hanım, gamlı gamlı gül nun da bir kadmdı ve her seven ka dın gibi düşünecekti. Nitekim öyle yapdü: b, sevgilisine su cevabı verdi.. Onun kdıcı var, oku var. Bizim Yapanm, bu dediğmi yapanm. yiğitler salt sopa tasırUr. Ben onlan Benli Bahadm lnskrvrak bağlafanm. Onbenli Bahadırm üstüne nasıl »aldıra dan sonrası senin bileceğin »ey!... yun? Biri yiirekten, biri sade dudaktan ge lyi kullanılan sopa, yerinde kıhlen iki karşdıklı hamle birleşti, bu mu cı kırar. kaveleyi mühiirliyen bir buse oldu. Şim Bunun için de sert bilek ve yıl di Cengizle Uğurtay aralannda karar • max yiirek ister. Bizim yurtta bunlar lasan esas üzerinde teferrüatı tesbh etdayok. meğe koyulmuşlardı, Köşlük Hanı feCcngizîn cam sdoldı: lâket çukuruna götürecek ağm telleri • Ne mnrdar adamlarsmız, dedi, bir ni öruyorlardı. lasi iken bir kisi onünrle yere kapanı Eski Türkler, otlar üzerinde çok dayorsunuz. Siz de hiç mi kan, hiç mi can rin ve çok esaslı tetkikler yapnuslar ve yok?.. Yank ki yıUarAanberi Türk yurkendflerine mahsus bir tababet usulü dunda ya»ıyorswMiz, Türk Sesi Ukiyorkurmuşlardı. Bugün itiraz kabul et sunuz, Türk yüzü görüyorsunuz. Bir mez bir hakikattir ki tababetj sarktan Türkün on diümana saldırdupnı düsügarbe götüren Sümerlerdir. Asuriler nüp utanınıyorsanu bile bin kolun bir bu bilginin mirasçısı oldular, Sümer kolu mutlaka bukeceâini diisünün de lerden ö?rendiklerîni Finikelilere ve MıSiz koyundan da asağı imi* • sırlılara öğrettiler. Yunanlüar kısmen Finikelilerden, kısmen Mısırhlardan ayUgurtay Harumt sevgflismm soamü nî şeyi öğrendfler, tekemmül de etti • bir Jndtit bamiesile, yenî bir bose ile rerek Romaltlara talim ve devrettiler. hetti: Türklerin tabiat üzerinde yapılmış bir Gücenme, dedi, bana lücenme. tetkik muhassalası olan tababet usu • Demln gozunJe gördiin, ben1: Ba^sdırin lü gene Mezopotamya yolile Araplara kolyra atıldım, kılıcına asddım. Bu • da geçti, asırlarca o diyan işgal etti. nu bana yaDhran senin içfn taşıdıgım Her ot, mutlaka bir hususiyet tasir. sevEİdrr. Bizim yisit!erin yüreüne boyKimi zehirüdir, öldüriir. Kimi panze le bir sev^i ajtlıyamam ki kanlansınlar, hrrdir, zehirin öldürücü tesirinî gide • caolaroınlar da senin. düşmanına saidırrir. Yakan, yara açan otlann yanmda snlar. Onu totmak icin baska bir yol merhem tesiri yapıp ta yara kapıyan ot«erek! lar vardır. İste Türkler tabratin bn senCerytiz dü*ând%i. Büyük bir barp gin değisikliği icinde ozun tecrübeler piânı hazjrlıyonnu» jrfbî uzun nzun zîhgeçirerek değerli netkel«r «1de «tmiş • oî hesaDlar yürüttu ve birdenbîre rülerdi. Tarih, bu zeki ve üşenmez çalıslümsedi: mayı eserlerile kaydeder. Bilek peklieî istemiyen bir yol Nekadar yazık ki pek münevver ol • buldum, senin yisrtler bunu da yapa duklannı ve beşeriyetteld fildr hare • mazlarsa artık otansmlar. yasamaktan ketlerile yakmdan alâkadar olduklarmı vazgecfp bir rrmağa atüsmlar, bogulup iddia eden bazı yazıcdanmız, eski OÎtMnler. Türklerin sabun bilmediklerini iddia Nedir bu yol? edecek kadar tariHten gaflet gösteri Kös'iik Hana b'ld'irmiyecek kadar yorlar. Ben bu gafletin yeni bir misa ağu yuttunıp uyutmak. Yoldaşlannı da Imi, muazzam iddialarla çıkan yeni bir ona benzetip sızdmnak. Onlar dö$ekmecmuada gördüm. Bu mecmua sahilerinde tnrarken veya lavranırken kenbinin Türk tarihini hiç bfîmedisine ve dilerini ipe sarmek, kılıçlarmı ve oklahatta türkçeyi de kendi hüsnü zan • rmı ahnak elbette kolay olur. Nanl, nına ra^men diirüst yazamadıima ebu küçük i»i yapacak yiğkmk de mi minirrL Fakat onun. bir «deW e*eri tenyok? kit vesJlesüe. eeki Türklerin sabun büŞimdi düşünmek sırası Uğurtay Hamediklen'ni söyliyecîk kadar cesur davnuna gelmisti. Sevgilisinin dilesini ken ranacağını zannetmiyordum. dincetarhyordu ve bu dileğin ne su fMabadi üar) otelinin kıymeti gözümüzde daha arttı. bir kat Garsonlar evvelâ istiskal ediyorlar, sonra da açıkça, Yatakh vagonlara buyurun. Vakît geçti, diyorlar; sanki muayyen saatte kapanmağa mecbur olan barlarda imişiz gibi... Şimal kutbuna benziyen vagonumuza gidiyoruz. Yahu, hiç olmazsa birer bat • taniye daha verin! Maatteessüf yok efendim. Pijamalan da elbiselerin üstüne giyip yatıyor, paltolarımızı da üstümüze alıyoruz. Vali muavini Ali Rıza Beye gostermeden basımıza bavludan, bo • yun ahkısuıdan sarıklar sanyoruz. Sabahleyin uyandığımız zaman, Vakitçi Asım Beyle yataklarmı taksim ettiğimiz kompartımanı, su basmamıs mı? Lâvabonun borusu donmuş, sular dışan çıkamıyarak bizim kompartımana dolmus! .. Yatakfa vagonun bu kadar ke pazesini de ömrümde görmemistim: Kaloriferi yanmaz, on kişi yüzünü yıkayınca suyu biter, komparhman • larmı su basar. İhtiyat battaniyesi yoktur. Yataklı Vagonlar şirketi galiba, Avrupada çüriiğe çıkan külüstür va gonlarını Anadoluya tahsis ediyor. Fakat bütün bu buz gibi seyahat ten büyük manevî bir zevk ve çok kıymetli bir hatıra ile döndük. Yanm kiloluk zarif kutular içinde Eskişehir fabrikasmm bize armağan ettiği halis Türk şekerlerini ve bu şekerleri yapan fabrikayı görmek, yakaladığım nez leyi unutturdu. Fakat memlekette, hergün böyle bir fabrika açılsm, ben 26 derece soğukta titremeğe, yahut 45 derece sıcakta yanmağa razıyım. Bu isim «Cumhuriyet» karileri nin yabancısı değildir. Arkadasımız Cevat Fehmi Beyin bir müddet ev • vel gaztemizde «Geceleri bizi kim bekliyor?» serlevhasile çıkan makaleleri hemen herkesin hoşuna gitmis ve sonuna kadar büyük bir alâka ile takip etmişti. O kadar kî kesreti mündericat yüzünden makalelerd'en biri gününde kıtişar etmese derhal telefonla müteaddit sualler, sikayetler karşısında kalırdık. Karilerin üzerine bu derece hasa siyetle düştükleri yazıya yalnız Cumhuriyette değil, belki bütün matbuat âleminde pek az tesadüf olunmuftur. «Geceleri bizi kimler bekli • yor?» roman değildir, hikâye değildir, makale değildir. Fransızların reportage dedikleri bir yazı silsi lesidir; ve Cevat Fehmi, gerek mevzuunun intihabHe, gerek yazıs tarzile bu nev'in en kıymetli uzuvlarmdan biri olduğunu göstermistir. Geceleri bizi kimler bekliyor? Polis bekliyor, bekçi bekliyor, it • faiye befcHyor, eczacı bekliyor, telefoncu kız bekliyor, Iiman kaptanı bekliyor ilâhiri... Siz belki farkında bile değilsi • nizdrr. Fakat sizim için gecesfni, gündüz edenler, gece uyumıyanlar, gece iş görenler vardır. Yirmi dört saatin bu karanltk yarısında key • ftnize göre telefonu açtığınız za man merkezd'e uyumıyan bir ses sa'ze cevap veriyor. Yahut, ihtiyacınıza göre rmdat ietediğiniz zaman akabinde rtfaiyeyi sizin için iş baftna geçmif buluyorsunuz. Siz ve bütün sehir uyurken, bu adamlar ne yaparlar? Nasıl çalışırlar? Ne zaman uyurlar? Işte Cevat Fehmi Bey, vaktile Cumhuriyette neşredip şimdi kitap halinde top • ladığı güzel yazılarında bunları anIabyor. «Geceleri bizi kimler bekli yor?» ım ikinci meziyeti tab'ıdır. Tam yüzde yüz Avrupai bir ka pak. tnsanın eline aldığı zaman içini açan, okumak zevki veren bir tertip. «Geceleri bizi kimler bekliyor?» gerek yazıhs tarzı, gerek çok te miz tab'ı ile her türlü tavsiyeyi zah kılan bir eserda*. Ve bu nevide münteşir eserlerm, eğer varsa, en gii • zelidir, en canlısıdVr. Cevat Fehmi Beyi tebrik ederiz. «Geceleri bizi kimler bekliyor?» kendisi için parlak ufuklar açan ilk v e çok muvaffak bir e*er ol mustur. siııemasıııda Paris, BIARRITZ ve ispanyada çevr Imiş zengin ve rengin mizansenli BRİGİTTE Iiâhi ifi ve buvuk sa ı'ati ile rcmayiiz eden HELMİ Fransızca sözlü U F.A. bmük fılmindc takdira ediyor Ayr ca biiyiık sanauânraız ve seslı ve şarkılı canlı resimlerle Paramount Journal. Paris Londra futbol rn^cı vesaire Rueün «aat II rle ucız matine vardır incili Kadın MÜHiR NURETTiN Beyin "KARANFiLM haik türküsü DOKTOR FRİN'I'Z Utsnbul BeUdiyesi ŞehirTıyatrosu 0 6E CE Dün akşam S A R A Y (Eski 6L0BYA) da MABUZUN VASiYETNAMESi LNNG'ın hayalî ve esrarengiz şaheserin muzaffakhetı 4 penfe I ıab!o Yazan: La Jas Zilahv 1 ü kçeye çe\ ı:en: M. Fendun l'muma Bu muazzam filmi herkes gormek istıyecektir. Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine Kadın... \l"sıki... Neş'e.. Zcvk . Kçlence.. Püt.ün bunlar "PAPRiKA,, ve "VERÜNiKA,, kahraraam güzel ve sevimli Bugün M E L E K FRANSISKA snemasında ENGLİSH PLAYERS Ingiliz komedi heyeti FRANSIZ TİYATROSUNDA Yannki cumartesi günü saat 18 de matine olarak THE RETURN JOURN.EY Pazar günü matine tam saat 15 te THE MOLLUSC 12 K. evvel salı akşamı saat 21,30 da FRANSIZ TİYATROSUNDA Meşhur tspanyol Viyolonist JUAN MANENm birmci ga!a konseri Piyanoda Madam Erika Vosko tara fından refekat edilecektir. 15 kânunuevvel cuma günü matine saı 18,30 da ikinci konser. THE GAAL Budapeştede iskandat filminde göreceksmiz. llâveten: BKTTV DVKTİLO, Canlı resimler, Pararaount Journal'de Paris Londra futbol maçı vesaire, tarafmdan temsıl ve gflzel'ik ile san'atte daha fazla temavii? ettifi Bugün saat 11 de ucuz matine. Bugün Oönjüyoruz. Gazetecilerin yatakh vagonu, Eskişehir istasyonunun bekleme salonunu kıskanmış ve ona ben zemis, yani buz gibi... Vagomm ocağı büsbütün bozubnuş, hiç yanmıyor, lokomotiften gelen «ıtır.a borusn ise kendmi donmaktan zor kurtanyor. Bir gece evvel müncemiden vefat e den arabaeının halme dönmemiz mu kadder galiba... Haydi vagon restorana!.. Garson ların hizmeti, gayet metodik!... Donuyoruz, aman çabuk bir kadeh konyak! Nazik gençler, doğrusu, isimlerimizi de öğrenmisler... Emredersiniz Daver Bey. Biraz sonra, garson elinde bir ta bak geliyor. Haai konyak? Emredersiniz beyefendi, şimdi geliyor. Biraz sonra, elinde bir peçete geli • Konyak? Şimdi, Abidin Bey. Biraz sonra, gene geliyor, bu defa elinde çatal bıçaklar var... Yahu donuyoruz. Evvelâ, şu konyağı getir! Emredersiniz beyefendi. Emrettiğimi getirmiyorsun da nekadar emretmediğim şey varsa on • han geb'riyorsun. Sıra ile beyefendi... Nihayet sıra ile ekmek geliyor, su geliyor ve emrettikten asgarı bir çey • rek sonra da konyak! Fakat, vagon ırestoranro yemeklerine diyecek yok! Aşçıbasi mükemmel... Buna mukabil rcgoa, en soğuk dondurma kutusuna taş çıkanyor. Büim yatakh vagondaki •*•*** «k*«i • « • «fırıa «Itında... ««y«fi gene vagem rentorana!... AŞK En güzei frarsızca sözlü filim (Ordonnance) ARTiSTiK sînemasıda f DÜN AKŞAM <^mı K U R B A N 1 RAiMUALBERT PREJEAN'n» ASRÎSiNEMADA Mümessilesi En güzel Paris yıldızı : MARCELLK CHANTAL llâveten: CHOPlN'in NOCTURNE'ü ve pekraütenevviPOX B h fa Ş A R K sinemasında u at Dünya s e r b e s t g ü r e ş şampiyonu C i M pehlivanı L O N D O S ü e yapılmış R U S olan G A V A R i A N i arasında A t i n a d a büyük güreşin teferrüatı Ve IHuhabbet Tellâlları Büyük muvaffakiyet kazanmıştir. Sahnede: Meşhur parnör Rh'ALTOR ve catnbaz köpeği NINO ile lâstik tabir edilen Matmazel İNGE RANA'nm varyete numaralan. Bugün: 16,5 mtinesile suvaresinde varyete En şen, en neşeli ve gülünçlü komedi !erı r 14 kânunuevvel Persembe akşamı Gizli kuvvetler uazzam entrika ve esrarla dolu casusluk filmi Busün snat II de matine. Umum duhuliye 2 5 kuruştur. Fransız tiyatrosunda Viyananm meşhur An der Wien tiyatrosu heyeti tarafından J Pangaltı TAN Sineması Viyana Operetlerî Serisi başhyacaktır. Artistler, görlsler, musikişmaslarla 75 Irişilik heyetin programı arasmda: ÇARDAŞ, MARİÇA, VİKTORYA VE H Ü S A | RI, ÇAREVÎÇ, TEBESSÜMLER DtYARI ilâh gibi lâyemut eserler vardır. Bir Hukuk Doktorunun Zıyaı Senelerdenberi hukukçulukla meşçjul olup bir seneye yakın bir zamandan beri müptelâ olduğu hastalıktan kurhjlamayıp persembe günü vefat eden Evkaf Umum Müdürlüğü hukuk müşaviri Murat Beyin cenazesi bugün Küçükayasofyada Mehmetpaşa caddesindeki hanelerinden saat on birde kaldınlarak Fatihte cuma namazuu müteakıp cena ze namazı kılındıktan sonra Edirnekapıdaki ailesi kabristanına defned'Jecek • tîr. (10793) ALEMDAR MEÇHUL DOKTOR İKİ VUZLU ve Bu cuma çidec finiz sinema her halde sinera«ı ol nalı. Çıinkü 2 buyiik s özlü îiüm birden gösteriliyor Büyük Rejisör Pazar gününden itıbartn mevs;min fevkalâde büvük operet filmi Frarfizca sözlü sarkılı ERNEST LUSITCH'.n eseri MiRYAM HOPKİNS K A Ç I R BENİ ROGER 'IREV1LLE JACQULİKE FRANCEI.LMikfrraus (10840 ADAM KİBAR HIRSIZLAR tarafınJan mükemmel bir fılim llâveten: F()X Journal Tei. 43374 Franktştein f'ümlerinden daha meraklı ve miith'ş bir eser BUGUN Bugün oyunlar: 1 3 5 7 9 M i L L I snemada iki sözlü büyük lilim birden en son şaheseri meşhur Rejisör Ruben Mamulyan'ın KiNG KONG Vedi dünya harikasının sekizincisi sinenıacılıfın en mükemnıel eser. Gelecek hafta sınemalannda gösterılecektir. yarattigı KIRIK HIABUDE Mümessilesi: MARLENE DİETRİCH Ayrıca: MALEK MiLYONER Bu son 3 günden istify.de ediniz. İPEK, MELEK v e ELHAMRA (10826") Matineler: 1 2 2 , 5 5 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: