19 Aralık 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

19 Aralık 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cam/mrîyeî Cengiz Han TEFRIK+ 65 500 okuyucumuza Yılbaşı hediyesi c *9K3nunuewel 1933 ıt SsD Bu akşamki proşram J ANKARA: 12,30 gTamofon 18 orkestra: ! Doppler (Ouverture Ilka), 2 Lakome (Suite Cotıllon) 18,45 ala turka saz 20 ajans haberleri. ÎSTANBUL: 17,30 gramofon 18,30 orkestra: 1 Beethoven, Geıstertno, Feıdı Statzer B (piyano), Necip Yakup B (violon), Mesut Cemil Bey (Çello). 2 Chopm Ferdi Bey tarafmdan, 3 Hasan Ferit Beyin eserlerinden bazı parçalar 19,30 Eftalya H , Sa di Bey ve arkadasları 2 1 gramofon 21 30 Bedayii Musiki heyeti. VİYANA: 18,25 keman konseri 19 05 kon feranslar. havadisler ve fransızca ders20,35 dinî program 21,35 Yugoslav musikisi (BİTİnci kısım Laibach'tan, ikinci kısım Zağrepten, üçüncü kisun Belgrattan naklolunacaktır) 22 35 konferanslar, havadisleT 23,25 or kestra ile akîam musikisi. BUDAPESTE: 18,35 oskestra konseTİ 19 35 fran sızca ders 20,05 plâklar 20.35 konferans 21.05 piyano solo 21 45 havadisler 22 05 bestekâr E Dohnanyi'nin idaresinde opera orkestrası tarafından konser 23,45 tsigan musi . kisi .BÜKREŞ 18,05 muhtelif tonser 20,05 konferans ve plâk neşriyatı 21.05 şarkı konseri: (Puccini, Massenet, Mascatf ni) 21,25 senfonik konser 22,05 konferans 22,20 senfonik konser devam ediyor. İzahata dikkat ediniz, Cengiz, çadıra girer girmez, birdenbire sarsıldı, senyanlışlık olmasın deledi; çünkü karısı yatagın içinde yalnız değildi! Birincikânunun 27 inci günü eliCengiz, iste böyle bir sahnenin cazibesine kapıldı, yavaş yavaş ilerledi, çadırtn yanına geldi. Orada da, bütün ağıllarda ve çadırlarda oldoğu gibi, iri kopekler* vardu Fakat gökteki ay gibi yerdeki Cengizi de bu hayvanlar çok iyi tanıyorlardı, havlamıyorlardı, bi lâkis gulümser gibi yaparak yaltakla nıyorlardı. Cengiz, bu kuvvetli hayvanlann samimî saygılanna kayitsiz kalmadı, ber birini ayn ayn okşadı ve çadıra girdi. Mümkün olduçu kadar sessiz davranı yordu, yavas yürüyordu. O saniyede Börta için içmde engin bir acıyış vardı, tatlı bir rtiya gibi ona yanaşmak ve o w nmı yetim kalbine biraz tat vermek istiyordu. Cadır rifiri siyahtı, çıra yoktu. Fa kat havasmda is kokusu ucuvordu. Bu koku, o çadırda yakın vakte kadar çı ra yandıiymı gösteriyordu. Cengiz, temtfl etmek isted&i riıyaya vakısan bir sessizlikle iki üç adıra attı, Börtanın yat mıs olaca&ına hiikmettiği köseye kadar flerledi. Şimdi çözleri, o keskin gozleri çadınn icini görebiiecek derecede ka • ranlığa alısmıştı, köseleri görüyordu. Bn görüs onu birdenbire santı, sendeletti. Cünkü Börta, Sç dört keçeden terekkÜD eden yumusak yatağı içinde yalnız degildtr, yanında bir adam vardı ve bu ad&mın kollan onu teklifsiz bir çember içinde tutuyordu. Sarsdan, sendeliyen Cengiz, ta i«inden kabanp gelen bir tehevvjir selinin ilk dalgalannı beyninde sezdigi sırada birdenbire gülümsedi ve nunldandı: Ne çirkin duşunÜYorum, dedi. Şa adam bizün Cuci olacak. Anasma yoldasjık ediyor! Fakı^t yedi yasını geçen erkek çocukların hele beyzade olurlarsa anala rmın koynunda değil çadırlannda bile yatmryacaklannı düsününce içindeki sıkmh tazelendî. homurdandı: Oğul da olşa bu is yanlıs. Kulağuu çekeyim de bir daha böyle yaptnasm. Sıpalardan, taylardan örnek al mak yok mu? Agzı ot öğüten dört a vaklılar bfle ajıalannı rahatsız etmez. Bu koskpcn oğlan ne diye böyle vatar? Ve yüriidü, Cuci sandığı adamın kulağma yapısmak istedi. Lâkin uzanan parmaklan, bir çocuk yüzünde değil, kıllı bir cehrede dolaştı ve agzma da bir korkunç sayha bulastı: Burada bir erkek ha. Demek ki ben, bu kadar aşagı imişim? Artık Börta ayakta ve yanındaki meçfau] erkek, Cengizin ayaklan altmda idi. Görünüse göre her iki suçlu, motlaka öleceklerdi. Hatta erkeğra ilk hamlede yediği üç dört tekme ile ağ zı burnu kan içinde kalmıştı. Fakat başlıyan facia, umulan şekilde bitmedi. Kudurmuş göriinen Cengiz, birdenbire •akmleşti, mechul suçluyu bıraktı, iki adnn çeri çekildi, Börtaya sordu: rime geçmek için düşünmemişsin, benden çekinmemişsin, ürkmemissin. Demek ki yüreğin, hetn de pek sağlam bir yüreğin var. Onu topuklanmın altına atma, yüzüme kadar yükselt! Ve herifi omuzlanndan tutup kal • dırdı: Börta sevilmeğe, kucaktan ku cağa ablmağa alışh. Tam dokuz ay Merkitler yurdunda oruspuluk etti, buraya da gebe geldi. Çocuğuna acıyıp kendisini diri koydum, Fakat yüz kişiden, iki yüz kişiden, hatta koca bir ulustan artakaldığı için çadınnı ayırttım, yüzüne bakmadım. O, alıştağı için bos durarnamıs, kendine eş aramış, seni bulmuş. Suç senin değil ki korknyor sun, haydi gH, çergene gir, tatlı tatlı uyu. Yalnız şunu bil ki kendi gölgene bile bu gece benimle karşdaştığtM söylersen seni dilim dilim parçalatmm, köpeklere yediririm. Ve herif yerlerde sürünerek çadır dan çıkarken ilâve etti: Kendine güveniyorsan gene bu çadıra gelebftirsin. Cünkü Börta ile benim alısverisim yok. Şimdi kadınta basbaşa kalmışlardı ve ona yarnk bir sesle şu sözleri söy • lüyordu: Eş arayan kediye kızmak gü üinç, ardında sürii sürü oynaş dolaş tıran kancık itleri tasa tutmak gülünç, ayga kokusu ahnca hanl hanl kisni niyen kısraJclan kamçılamak gülünç, sana darılmak ta gülünç. Ha o kedi, ha o köpek, ha o kısrak, ha sen. Benim yanımda öyiesin, belki daha aşağısın. Fakat gözünü aç, aklını başına al: Yeni bir Cuci bu çadırda kundak lanamaz. Börtayı evvelce mazur gören Cen giz, bu sefer de kolaylıkla affetmisti. Çünkü o, kuvvetli bir ulus beyinin kızı idi. Onu öldürmek o ulusla bozusmak demekti. Halbuld Cengiz, etrafına toplanan insanlan hep dost tutmak ve öyle yaşatmak istiyordu. Bununla beraber hıncmı almayı u • nutmadı, affeder görünürken hain bir plân çizmekten geri kalmadı, çadır dan çıkar çıkmaz doğruca Cucinin yanma gitti, henüz on on iki yaşında bulunan bu çocuğu uykudan uyandırdı: Anan, dedi, çalgıcı Argazonla bir döşekte yaüyor. Gözümle gördiim. Cuci. korka korka sordu: Gördün de görmemezKğe mi geldîn? Seni smamak için se» çıkarmadım. İste isi ögrendin. Bakalım ne yapacaksm ? Cuci, uzun uzun düşündü: Suclumm biri anamdır, ona eî kaldıramam. öbürünü gebertecegim. Gebertmek kolay. İşitenler ne der? Bukim? Ne derlerse desinler, ben öcümü Kadm, muhakkak bir ölümü mertçe altnm va. karsılamak ister gibi endisesiz bir sesle Olmaz, böyle ahkça iş olmaz. cevap verdi: Çünkü sen, parmak kadar çocuksun, Sevgilim, dert ortağun, can yol • kimse seni kmamaz, benim eteğime kir daşun! bulaşır. Bu pis böceğm adını soruyorum, Ne yapalım öyleyse? adm. Yoksa oynasin olduğunu ben Suçluyu öldür, fakat izini belli de biliyoruro. etme. Yalnız anan bilsm ve bir daha Argazon. çalgıcılara döşeğinde yer vermesin. Argazon mu? Şu düdiik çalan uCuci, baba tanıdığı Cengizin ver ğursuz mu? diği öğüde göre davrandı, bir iki gün Evet o. Senin çalgıcm. Sana kaiçinde Argazonu ortadan kaldrrdı, fayabaşt, bana da göniil türküsü oku kat pek ustaca hareket ettigi için kim • yor! se bu cinayetin o çocuk elile yapüdığın; Cengiz hâlâ topuklannı yahyan âşık anlamadı. Korkunç hakikati yalnız çalgıcmm agzma yavasça bir tekme Cengizle Börta ve bir de Cuci biliyorsavurdu. du. (Mabadi var) Kalk, dedi, sürömne. Benim yenizde birikmiş olan 16 kupona, isim ve adreslerinizle, beğendiğiniz lâ • lettayin bir numarayı yazacaksınız ve hepsini birlikte bir zarfın içeri sine koyarak idarehanemize gön dereceksiniz. Zarfın üzerine müsabaka memurluğu ibaresini ilâve etmeği unutmayınız. Kuponlannız bize geldikten sonra, tayyare piyan • gosunım yılbaşı keşidesi, sizin hediye alıp alamıyacağınızı da tayin edecektir. Eğer yılbaşı piyangosunda, sizin bize gönderdiğiniz numaralardan bir veya birkaçı ikramiye kazanmıssa, siz de bizden bir veya birkaç hediye alacaksmız. Kuponlan toplar ve gönderirken bir yanlışlık yapmamaniz için bu izahata dikkat ediniz. Yazan: M. TURHAN Yunanlılarla ticaretimiz Müddeti biten ticaret itilâfınm tarafeyne temin ettigi menfaatler üzerinde bir tetkik Yeni bir Türk Yunan ticaret anlaşması yapmak üzere geçenlerde şehrimizd'en geçerek Ankaraya giden Yunan murahhaslarile mü zakerelere başlanılmış bulunmaktadır. 9 mayıs 1933 tarihinde Atinada aktedilen Türk Yunan muvakkat ticaret itilâfı 1 haziran 933 tarihinden itibaren mevkii tatbika kon muftu. Bu itilâfın tesirlerini göre • bilmek için itilâfın meriyete girdi ği tarihten itibaren müddetinin hitam bulduğu teşrinisani 933 sonu • na kadar geçen 6 ay müddet zar fınd'a Yunanistandan Türkiyeye yapılan ithalâtı ve Türkiyeden Yunanistana vaki olan ihracatı gözden geçirmek lâzımdır. Yunan istatistiklerine nazaran geçen altı aylık devrenin ihracat ve ithalâtı geçen senelerin ayni müddetlerile mukayeseli olarak şöyledîr: 6 aylık (milyon drahmi üzerinden) Ihracatımız Ithalâtımız 1931 262,7 4,8 1932 106 8 5,7 1933 77,5 17,6 1931 senesmin altı ayı zarfında 263 milyon drahmiye yaklaşan ihracatımız 1932 de % 60 azalarak 107 milyon drahmiye düşmüş; 1933 senesinde ise sukut nisbeti 1931 cîevresine nazaran % 70 e çıkarak 77,5 milyon drahmiye inmiştir. Bu sene 1 hazirandan 30 teşrinisani tarihine kadar geçen altı ay zarfında Yunanistana yaptı ğımız ihracat 1931 senesinin ayni devresine nazaran hemen he men, dörtte üç derecesinde azal mıştır. Yunanistandan bizim ithalâtımıza gelince: Vaziyet bunun aksine dir. Haziran ilâ teşrinisani 931 de 4,800,000 drahmiden ibaret olan ithalâtımız 1932 senesinin aynî müddetinde 900,000 drahmi arta • rak 5,700,000 drahmiye çıkmış; bu sene ise, muvakkat ticaret itilâfınm bahşettiği kolaylıklar sayesmde geçen seneye nisbetle hemen üç misli fazlalaşarak 5,7 milyon drahmiden 17,6 milyon drahmiye yükselmistir. Bununla beraber, Hiraf etmek lâzım gelir ki jki memieketin iktısadî şeraiti tarafeyn ticarî mübadelele rinde istenilen nisbetler dahilinde bir müvazene tesisino müsait de ğildir. Meselâ, Yunanîılar rrüdeti ge çen ay hitam bulan ve iki ay daha temdit edilen ticaret anlaşmasile bize ilk üç ay için yani haziran ilâ agustos aylarında yaptığımız ihracata mukabil % 2 5 ve ikmoi üç ay yani eylul ilâ teşrinisani için % 3 0 Yunan emtia bonosu vermişler; tabiri diferle, mezkur devrelerde Yunanistana yaptığımız ihracatm % 2 5 ve % 3 0 u kadar Yunanistandan mal almamızı esas tutmuşlardı. Halbuki bu devreler a w ı a y n tetkik edilirse görülür ki: Yunanistavm Türkiye ye ithalâtı bu nisbetleri tutamamıştır. Yunanlılarm yeni ticaret anlaş masının da yarıyarıya bir nisbet dahilinde olmasını yani Yunanistana sattığımızin yarısı kadar onlardan mübayaatta bulunmamızi istedik leri anlaşılmaktadır. Komsumuz Yunanistan diğer memleketlerle de bu esas d&hilnde itilâf aktetmekte ise de tatbikatta bu nisbetlerin tahakkuku kabil olamamaktadır. Maama'ih, iki memleket ticarî rabıtalarını kuvvetlendirmek için tarafeynin fedakârlıklarda bulunarak azamî müsaadat prensibini esas tutmaları, bu svı^etle ticarî münaseba • ın inkişaf ına çalışmktan geri kalmamaları pek tabiidir. Karilerimizle açık muhabereler • Izmır Elrkek Muallim mektebı bufecısı Yusuf Ef. vasıtasile Gultekın, Adapazarında Maliye karşısında Iş yazıhanesınde Selâmi Ef. oğlu Yusuf Kenan, Ayduı hattı umum mudurluk kalemmde A Şukrü, Izmir Kahramanlar mektebl dordüncu sınıfta AIı Fuat, Izmir orta mektep 6 ıncı smıftan Turgut Beylerle, Kadıkoy Nevzemin sokağında Suzan, Beyoğlu altıncı ilkmektep 4 uncü sınıfta Nadlde Hanımlara: Müsabakamıza ne tarzda ıştirak edileceğıni gosteren yukandakı satırlan dıkkatle okumanız rica olunur. • Takslmde Suheylâ Hanıma: Numarayı bir mektuba yazmakla müsabakaya girmlf cflmazsınız Her gun neşretmekte olduğumuz kuponiara yazacak ve ayın 27 sinde bu kuponlan bize gondereceksiniz. • Tophanede Vasil Ef ye Kuponlara 1 den 25 bine kadar numara yazumasının sebebi, tayyare piyangosu yılbaşı bıletlerinln de 1 den 25 bine kadar numaralanmış olmasıdır Yani 25 bine kadar yazacağınız herhangi bir rakama ikramıye isabeti üıtimali vardır. Bu akşam saat 21 de istanbul Belediyesi ehİpTıyatrosu LÜ/.S HAYAT Büyük operet Yazan : Ekrem ve Cemai Reşit Bevler Para meselesi Holanda da enf lâsyon cereyanları kuvvetleoiyor Holanda efkân umumiyesi son za manlarda enflasyon cereyanlarfle faz« la mesguldür. Herne kadar Holand» hükumeti enflasyonun şiddetle aleyhinde ve 'ı altm esasmı sure4 kat'iyede muhafazaya taraftar ise de, son günlerde gerek Holanda matbuahnda enflasyon lehinde çıkan yazıW, gerekse maruf iktısat profesörlernin rnuhte lif yerlerde enflasyon Ieh'nde verdik • leri konferanslar Holanda efkân u mumiyesini bu cereyan üzerinde fazla 1 mesgul etmeğ« bas amıshr. Holanda Basvekili Doktor Kolijn parlamentoda bütçe müzakereleri esnasındald beyanatmda «bilhassa fakir ve mahrumiyet içinde olanlann selâmeti namına sağ'am bir para esasmın muhafazası elzemdir» demistir. Gerek Maliye Nazın Doktor Ud gerekse Holanda devlet bankası mii • dürü Doktor Ts<p paranın kıvmetini muhafaza taraftan olup enflasyona şiddetle aleyhtardnlar. Holanda devlet bankasraın teda vüldeki evrakı naktiyeve nazaran al trn ka^ıl'iı % 100 e baliğ olduğu cihetle şeraiti hazıra içinde Ho'andanm altm esasmı muhafaza edebilip ede mivece^i suali mevzuu bahsolamaz. UMUMA Bu akşam saat 21,30 da FRANSIZ TİYATROSUNDA Viyana Operet Heyetinnt C»l»larmdan BEYAZ BEYGİR OTELİ (L'auberge du Cheval Blanc) Benatzkinin en muazzam revü opereti. Yann akşam Frantz Lehann şaheseri TEBESSÜM DİY\RF (Au Pays du Sourire) KIRIK KANATLAR Pierre Wolffun esennden ffluktebes mukeramc1 bfr ha\at sahnest >. Oynıyanlar: ViCTOR FRANCEN ve ALİCE FiELD Bu perşerabe akşamı S A R A Y ( E s k i GLORYA) sinemasında başlıyor. (11209) Ayni kadırı seven b'P baba ve oğul Şehzadebaşı N i L L E T Tiyatrosunda temsilleri letafetiîe N A Ş i T bey Bu akşamdan itibaren her gece EFTALYA H. | Kemani SADi Bey heyetiie Denizkızı I H a f i z B u r h a n b e y : Saz konsen sesierimn muştehir mugannne hjnımlann ıştırakile TANBURİ REFiK B. ve arkadaşlan heyeti VARYETE CAMBAZ EÜYÜK NUMARALAR P E D E R N A S I H A T i yahut Cani Es lât 4 perde Raks ddn bale düetolar 27 Kânunuevvel çarşamba gecesi saat 9,30 da İPEK Sinemasında bir KONSER VERECEKLERDiR Biletler şimdiden satılmaktadır MELEK Sinemasında Hollanda devlet bankasımn altın vaziyeti Milyon florin hesabile 1933 1933 2 T. evvelde 4K.ewelde Altîn mevcudu 870 921 Gümüş mevcudu 25 27 TedavüMeki banknotlar 939 896 Senetler 29 32 İkrazat 146 142 Ecnebi senetler 1,4 1,6 Görülüyor ki; son ay'arda altın mevcudu mütemadiyen fazl'lasımş, teda vüldeki evrakı nakt'ye de aza'mıştır. Amsterdamda Fransız frangımn gevsek olması yüzünden son zamanlarda Fransadan Ho'andaya eoey altın ta smmıştır. Amerika tarafmdan a'hn mubayaası Holandada altm fiatleri ü zerine tesir yapmamıştır. Çorluda Yerli Mallar Haftası AŞK FIRTINASI Oynıyanlar : Sevenlerin ve sevilenlerin filmi senenin en büyük aşk filimi Türk sinemasında Pazar akşamındanberi her seansta geç gidenkr yer bulamamaktadır. ÇUnkU: 42 nci SOKAK Şimdıye kadar misli gorulmemiş bir şaheserdir. Mutlaka gormelisiniz. GARY COOPER HELENE HAYES Fransızca sozlü Paramount filmi Tebliği ^ ğ Resmidir: Her Ramazan oldu*u gıbı bu sene de raukemmel varyete numaralan celbettiğıni ve gumruk muamelâtı ıntaç edilerae^ıgınden 2 1 ^ 2/933 tarihine musadif Ramazaı ı ş rıfin 3 uncu perşembe akşamından ıtıbaren sesli, sozlu sinema ile buyuk varyete programına başhvaca^ını sevgili ve saygılı muşterilerine ilân eder. LİLIAN HARVEY'in JOHN BOLES ile beraber Amerikada ilk çevirdiği Çıldırtan Dudaklar FERAH SiNEMA 8ineması altın sesli Çorluda Yerli Mallar sergisinin açılmasından iki intıba Çorlu «Hususî» Yerli mallar haftası münasebetile burada açılan ser gide, tuhafiye, manifatura, kavafiye, elbise ve elbiselik kumaşlar, inhisar lar mamulâb, bakkaliye, bakır ma mulâtı, sekerlemeler, eh'şleri, un ve zahire, Zingal ormanlan tahta ve mamulâtı, Geyve mamulâtuidaR san dalyeler v« sairo peL muntazam ve gü*el bir surette ayn ayn paviyonlara yerlefdrilmişlerdir. Birind ve ikinci güBü •ercfjn 2328 \âp ıfyaret etmtştir. Tasarruf haftasmm devamı müddetince Halk Fırkası bmasmda konfe ranslar verilecek, kahvelerde de mu sahabeler yapılacaktır. Kö'ceğizli Cemil Bey vefat etti Derin teessüf ve teessürlerle haber aldığımıza göre Mentese vilâyetinin kadim ailelerinden AIi Rıza Pasazade Yusuf Cemil Bey kısa bir rahatsızlığı mü teakıp Köyceğizdeki ciftîp'inde birkaç srün ır.ukaddem vefat etnr><stir. Cemil Bey hüsnü ahlâk sahibi, fıkaraperver, hayrrhah ve memleketini cok sever bir zattı. Vatana daha çok hizmet edecek bir yasta iken üfulü büyük bir zıyadır. Kederdide ailesme ve merhumu sevenlere beyanı taziyet ederiz. Y I L DIZ Bugtinun ŞIK s'neınada Sehhar yıidız (Eski Etual) Karuzo'bU Brigitte Helm'in En çok rauvaffak olduğu sozlu şaheserı fran^izca JOSEF ŞMİTH tarafmdan üs^üdar Hale sinemasında Kurşiina dizilen kraliçe Polanegrı llaveten Ankara Halkevj musameresı fıltnı ve dunya haberlen, gelecek prograro Söz bir allah bir. DÜ N Y A V I DOLAŞAN ŞARKI Bu hafta bu^uk muvattakiyetle devam edivor Valensia Yıldızı Hu fıltnde Brıgme Heim'ı ılk deta olarak jarkı ve Ispanvol danslannda çoreceksinız verilecek gaia suvaresi için verlerinızı evvelden tedarık edıniz A R T i S T i K ' te Operetinin ük iraesi şerefine yann akşam

Bu sayıdan diğer sayfalar: