19 Aralık 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

19 Aralık 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s19Kânunuewell933 Cttmharivef •• Adliye yangını tahkikatı Galatasarayın antrenörü Türk futbolu hakkında Deyli Meyl muhabirine fikirlerini söylüyor Deyli Meyl gazetesinin tstanbul muhabiri gazetesine Türk futbolu hakkında şu yazıyı yazmıştır: «Galatasaray kuliibünü şampiyonluk mevkiine çıkartacak derecede tal'm ve terbiye etmek üzere davet olunan sabık West Hum beynelmilel Ingüiz merkez mühacimi Mister Sidney Pödifut [ Türklere futbol öğretmek için nasıl çalıştığını nükteli bir lisanla anlattı. Türkler müthiş surette futbola heveslidirler. Senenin her mevsiminde istirahat günleri olan cuma ve pazar günleri buranın başhca stadyomunda maçlar, sabahın beşinden akşamın beşine kadar takip ediyor. En sıcak havalarda bile sabahleyin beşte kaikarak siadyoma koşuyorlar. Seyirciler yiyecek ve i çeceklerini de beraberlerinde getirerek maçlan sırasile seyrediyorlar. Fakat halkuı gösterdiği bu heves ve rağbet oyunculan çok müteheyyiç e diyor. Stadyomda her zaman polis ve teskere bulundurulmaktadır. Tam ma • çtn ortasında, hakemin bir penaltı vermesi iizerine diğer bir hâdise dolayı sile takımın biri sahadan çekilir. Bu taknnm oyuncularını tekrar meydana getirmek için yanlanna gidip kandırmak Iâzım gelir. Bir maçın sonuna kadar devam edeceğine kimse teminat veremez. Bazan hakem, izzeti nefsinin rencide olduğunu söyliyerek vazifesini bırakır. Oyunculann hoşlandıklan oyun tarzlarmı anlatmak için bazılannın Iâkaplannı zikredeyim: Tosun, Aslan, Hoca. Son lâkabın neden neş'et ettiğini ben de anlıyamadım. [Hoca, Galatasaray oyunculanndan Muslih Beyin lâkabıdtr ki Galatasaray Lasesinde muallim olduğu için takıl mıştır. • Tahrir heyeü] Bazan oyun gayet sert olur. Türk oyunculannın kendilerine mahsus bazı garip kaideleri vardır. Hücum memnu olduğu halde bir oyuncunun diğerini kasten tekmelemesine bir derece mü • samaha ediliyor. Kaleciye, top elinde iken dokunulamaz. Aşağı yukarı siç • rar, Iâkin kimse üzerine gidemez. Bazı kaleciler omuzlanna ve diz kapaklanna sarğı koyarlar. Maçl&TjJki tarafın birbirine buket ve kulüp bayrağını takdim ve* ihdası ile başlar. EFler sıkılır ve Amerikalılar gibi bağnlır. Bazan maçta kavga çıkarsa oyuncularla seyirciler birbirine karışır. Bazan, bir oyuncu bana gelir, der ki «Mister! Artık ovnamıyacağım1» ya hut «Mister! Bana Arap diyorlar!» Türklerin meharet ve sürati, benim öğrettiğim Ingiliz usulüne inzimam ederek bunlan büyük oyuncu yapacağmı ümit ediyorum. Şimdi Türk oyunculan beş sene evvel Avrupada gördüeüm den yüzde 300 daha iyidirler. Hatta altı ay evvel Istanbula geldi • ğim zaman, vaktile İstanbulun sampiyon kulübu olan Galatasarayı düşkün, ruhsuz ve tefrika halinde bulmustum. Şimdi ise bu kulübü öyle bir dereceye getirdim ki oynadığınvz ilk lik maçında şimdiki şampivon takıma karşı yalnız bir golle mağlup oldu. Türkler, tngiliz futboluna çok me rakhdırlar. Ingilteredeki lik maclarını gazetelerde takip ediyorlar. Başhca Ingiliz oyuncularını isimlerile biliyor lar. Türklerin başhca noksanı süt atamanıaktır. Hepsi gösterisi sever. «Ne usta! Alb adamı atlattı* gibi sözlerden boşlanırlar. Son derece seridirler. Lâkin uzak mesafeden fırsat elde etıneğ? ve yüt attnajn bilmezler. Topa derhal vurmazlar. Topu durdururlar, sonradan vururlar. Bir Türk millî takımının gelecek sene yapılacak Hünya kupasına istiraki mukarrerdir. Bu takımı çalışhrmağı benden istediler. tlk maç Mısıra karsı yapılacak tır. Fakat ben herşevden evvel müha cimlere, karsılanndaki kaleciye «bu topu tutamıyacaksın!» dive ba^ırmam^lannı öğretmek mecburiyetindeyim. Kaleci topu tutamadığı vakit elini Mkmalıdu? Türkler oyunda kendilerine hâkim olmağı daha ziyade öğrenecek ve futbol kaidelerini daha iyi bilecek ve bunlara riayet edecek olurlarsa süphesiz birinci derecede futbol takımları teskil e deceklerdir. Futbol Türkiyede millî bir spordur ve Türkler bihakkin bununla alâkadar oluyorlar » Dün yeni kanun projesi •* •• • I •• •I goruşuldu tstanbul Adliye binası yangını suçIularmdan bashademe Mehmet ve kapıcı Ahmet Efendilerin vekilleri, dün Ağırceza mahkemesi r'iyasetine müracaat ederek, müstantikliğin maznunlar hakkındaki tevkif karanna itıraz etmişlerdir. Bunlar, müekkillerinin, yangın hâ * disesinde doğrudan doğruya mes'ul addedilemiyeceği ve yangmda yanan vezne odacısı Mehmet Ağanın cesedi henüz bulunmadığı için öiümü kat'î surette belli olmadığından ortada zaten tevkifi mucip bir vaziyet olmadı ğı iddiasile tahliyelerini istemişlerdir. Ağırceza reisi Aziz Bey, müstan tiklikten tahkikat evrakını getirterek meseleyi tetkik etmis ve itirazlan gayrivarit görerek reddine karar vermistir. Suçlu papuççu arap Ethem Efendinin kefaletle tahliye ^alebi de kabul edilmemiştir. Mes'uliyeti görülen memurlar hakkında gayrimevkuf olarak tah kikata devam edilmektedir. Dün yangın yeri belediye fen heyeti arafmdan tekrar tetkik edil • miş ve hafriyattan evvel yıktınl ması lâzımgelen tehlikeli duvarları tesbit ederek müddeiumumiliğe bildirilmişıtir. Bugünden itibaren, duvarların sakat kısımlarının yıktınlmasına başlanacak ve bu hafta içinde bu ameliyat tamamlanarak ağlebi ihtimal perşembe günü yangın yerinde araştırmalara başlanacaktır. Yangın yerindeki kasalar da o zaman gözden geçirilecektir. Dün geçit resmi yapıldı, Tütün Şirketi lâyihası güzel vitrinler seçildi münakaşalara sebep oldu Birincı sahifeden mabat Dünkü Meclis içtimaı Yerli Mallar haftasımn son günü Berlindeki fabrika TEACHIX( ıEEX BIT TOA EXC1TABLF PtDDEFOOT )>* HIS T R H f t The "Buil" and the "Lkm" Ql'EEH IH'I ES • / Onr Oırı» Cvrrfpoi'i; wn t. 1" n C ' • r. >t TIKKS F Antrenörün Deyli Meylde çıkan bir resmi ve makalenin başlığı tinde kaldım. Ben Parise geldiğim vakit buradaki güreş organizatör • leri bana müracaat edip birkaç maç yapmatnı teklif ettiler Ben de kabul ettim ve güreştim. Ben organizatöre kendimi Türkiye şatnpiyonu olarak kat'iyyen takdim etmiş değilim. Söylediğim söz ler arasında bizde serbest güreş şampiyonası yapılmadığını da ilâve ettim. Yalnız eski bir güreşçi olan pederim tarafmdan uzun zaman serbest güreş için çalıştmldığımı an • lattım. Ertesi günü bazı gazeteler Parise bir Türk şampiyonu geldi diye yazrruslar. Ben fransızca gazeteleri okuyamadığım ve ne yazdıklarını bilmediğim için meseleden geç haberdar edildim.. Bunun üzerine organizatöre gidip ben Türkiye şampiyonu değilim diye tekzip ettbn. Esasen Türkiye şampiyonluğu ile kendime reklâm etmeği akhmdan bile geçirmiş değilim. Gazetelere yazı, resim ve reklâm gondermek hakkı yalnız organiza töre aittir. Bazı gazetelere benim Türkiye şampiyonu olduğum yazıl mış ise de bu da yukarıda anlattı • ğiiTi gibi tarafımdan tekzip edilmiştir. Türkiyedeki bazı güreşçi mes lektaşlarım beni fi tarihlerinde yendiklerini iddia ediyorlar. Bu belki bir dereceye kadar doğru, olabilirse de bazılarının iddia ettiği gibi ke miklerim kmlmak şöyle dursun ben o zat ile Bilecikte karşılaşmış de ğllim. Sonra ben Türkiyedeki amatör giireşçilere karşı dil uzatmak şöyle dursun, her fırsatta kendilertni takdir etmiş bir güreşçi sıfatile hakkım daki bu iftirayı şiddetle tekzip ederim. Babamın isminin Koca Yusuf olarak reklâm edilmesme gelince: O tuz beş sene evvel vefat eden bir pehlivammızm unvanından istifade etmeği asla düşünır.edim. Yirmi se kiz yaşında bulunduğum için böyle gülünç ve nisbetsiz iddiayı na«ıl ileri siirebilirdim. Otuz beş sene evvel ölen bir zatm yirmi sekiz yaşında oğlu olabilir mi ve Paris halkı böyle bir şeyi kabul edebilir mi? Bu meselenin içyüzü de şudur: Benim ismbn fransızcada (Mahmut) ismine yakin bir şekilde yazılmak adet olduğu için (Mehmed) i Mahmutla karıştırıp babamın Mahmut Yusuf olduğu yazılmışsa da bu da tarafımdan tekzip ediimiştir. Lutf en bu mektuburcun mu'htereın gazetenizde neşrini rica ederim. Türkiyeye avdetimde ilk işim beni mağlup ettiğini ve edebileceğini iddia edenlerle karstlasmak olacaktır.» Ahmet İhsan Bey (Ordu) Berlindeki fabrikanın sirkete devrolu nup olunmıyacağmı sorduktan sonra limitet şirketinin tesisi Iâzım gel diğini söyledi. Rana Bey Berlindeki fabrika ile idarenin alâkası kalmadığını, bmaen aleyh devrinin mevzuu bahsolmadığını anlattı. Bunu müteakıp Sırrı Bft< ye tekrar cevap vererek kanunların inhisar mamulâtmı hariçte satma ğa mâni olmadığım, fakat İnhisar İdaresinin hariçte rekabet sahasnvda muvaffak olmak için ehliyet gösteremediğini, bunun için de hususî teşebbüslerden kuvvet almak istediğini, bu gibi teşekküllerden faide gflı leceğini, lâyihanın heyeti umumiyesinin müzakeresine geçmekle Mec • lisin de bu esbabı mucibeyi kabul ettiğini söyledi. Ahmet thsan Bey (Ordu) Fabrika ne oldu? İnhisarlar Vekili Rana Bey Ben Vekâlete geldiğim zaman Berlindeki fabrika diye bir mevzu yoktu. Benden evvel tasfiye edihniş. Nasıl tasfiye edildiğini öğrenmek isti yorlarsa tahkik der, başka celsede izah ederim. Kumbara boşaltma ve alma müsabakalarik mekte^lerdeki müsabakaların müddetleri bitti latanbul Onuncu ilkmektep talebesinden kumbaran olan ynz elli yavrudan bir kısmı Birinci sahilett*" mtbat ğa teşvik eden levhalarla süslü oto mobiller saat 14 te Beyazıttan hareket eltti. önde bir kamyonda şehir mızıkası, otomobillerde, Millî Tasarruf ve İktısat Cemiyeti mensuplarile. bazı mekteplfler bulunmakta idi. Alay Beyazıttan itibaren Belediye • Sirkeci Emi nönü • Karaköy • Şişane • Beyoğlu yo • lile Taksime kadar gitti. Cumhuriyet abidesinin önünde şehir bnndosu mevki aldı. İstiklâl marsı çaJdı ve merasim le abideye çelenkler kondu. Kumbara boşaltma ve yeniden kumbara alma müsabakası da, dün akşam bitti. Ziraat, İş. Adapazarı ve Esnaf Bankalanndan dün aksama kadar kumbara almış olaniarla, gene bu bankalara hafta icinde kumbaralannı boşaltarlar arasında çekilecek kur'anm neticesi de yann anlaşılacaktır. Kur'ada isimleri çıkanlara gerek nakit, gerek esya olarak muhtelif hediyeler verilecektir. ne büdirilecektir. Cemiyet bu talebe lere de birer hediye verecektir. Güzel vitrin masabakaai Refik Beyin sözleri Refik Bey (Konya) Vekil Beyin lâyihayı müdafaa için kâfi miktarda hazırlanmadıkları anlaşıhyor. Bendeniz Vekil Beyin bh sözimü çok manalı buldum. «İdare bu işi görmekte kifayet gösterememistir» dediler. İnhisarlar Vekili Beyin söylemiş olması itibarilo bu sözün çok büyük ehetnmiyeti vardır. İnhisar lar İdaresi mütedavil sermayeyi de aldıktan sonra hariçte tütün saUşını yapamıyor, «özirnü devlet hesabma kâfi ve dürüst bulmadım. Rana Bey Refik Beyin sözle rine zemin teşkil edecek tarzda ifadede bulunduğumu zannetmiyorum. Berlin fabrikası hakkında maluma tım olmadığım söyledim. Sual sahibi de başka celsede izahat vereceğim hakkındaki sözlerime itiraz etmedi. İkinci noktaya gelince idarenin dahildeki işi inhisan işletmektir. Hal buki elimîzdeki mevzu hariçte serbest rekabet sahasında çalışmakla alâkadardır. Bizim idaremizin eh liyeti ise buna kâfi değildir. Bu ehliyeti hususî teşebbüs erbabile tak viyede isabet vardır. Refik Bey (Konya), Bu beya natın kendisi tarafından çıkanlan neticeyi teyit ettiğini söyledtkten sonra Vekîlden idarenin hariçte tü tün satmak hususundaki faaliyetinden ne semere alındığını sordu. Celâl Nuri Bey, Sırrı Beyin dev letin ticaret yapiığ' hakkındaki noktai nazarının yanhş olduğunu, dev letin sadece inhisar mevaddını sartığını jöyledi. Rana Bey, idarenin şimdiye ka dar harice mamul tütün satmak hususundaki faaliyetini ve yapılan mukaveleleri izah etti. Sırrı Bey mukavelenin bilâmüd det olmasmı tenkit etti. Mustafa Şeref ve Rana Beyler bunun nizamname ile tayin edileceğini söylediler. Müteakıben müzakere kâfi gö sülerek diğer maddeler aynen ka bul olundu. Hizmetler çörünen bazı zevata verilecek emlâk hakkındaki lâyihanm bi • rinci miizakeresi yamldıktan sonra Cemil Bey (Tekrrds^r) ve arkadaş larının turizm eşyasmın gümrük lerden bilâresim geçirilmesi bak kındakt tek'ifleri müzakereye kondu. Rasih Bey (Antalya), Turiztn için bircok muafiyetler verildiğini fakat dahilden harice seyahatin kolavlasmadığını Türkiyeden ecnebi memleketlerine seyahat edenlerin Türklüğü rencide edecek ecnebi vesika ve plâkalarile seyahat ettikle • rini söyliyerek 'bu hal yakısır mı, bîr Türk Avrupadi Bulgar vesika ve plâkasile dolasır mı?» dedi. Mustafa Seref Bev meselenin Turizm ^eskilâtmdan sorulmasım, Turizm teşkilâtınm reymî bir tesekküle bağlı buiunmadıipn. söyledi. Ahmet İhsan Bey. Rasih Beyi te yit ederek bizim piâkalanmızın beynelmilel teşekküller tarafmdan ta nınmadığına, bunun sebebinin de belediyelerimizdeki keşmekes oldu • ğunu, her belediyenin ayn bir plâka yaptırdığını anlattı. Rasih Bey sualini Vekilden sor duğumı, izahat istediğini söyledi. Celse perşembeye talik edildi. veren, yahut, tahrif eden avukatlar bulunacak olursa bunlar hakkında bizzarur bazı cezaî kararlar alın maıı icap edeceğini kararlaştırmış tır. Kumbara sahipleri arasında Adliye daireleri Dün icra daireleri için on beş soba satın alınmışır. Bunlar, bu • gün yerlerine komılacaktır. Müm kün mertebe az masrafla Ievazm ihtiyacını tatmin için bütün resmî daîrelerin eski masa ve dolapları müddeiumumiliğe gönderilmekte dir. Bunlar tamir ettirilerek Adliye dairelerine dağıtılmaktadır. Bazı Adliye dairelerinde henüz kâfi miktarda iskemle bile yoktur. Kâ tiplerin bir kısmı ayakta çalısmaktadırlar. Tophanede eski Sanayi mekte • binde ise başlıyan icra daireleri henüz alâkadarlara para tevzi ede • cek vaziyete gelmemiştir. Bunun için, yangından kurtarılan muhasebe defterlerine istinaden evrak yeniden tanzim edilmektedir. İcra reis vekili Kemal Bey, bazı müracaatlere cevaben, alâkadarlara para tevziatına iki güne kadar başlanacağını, diğer icra işlerine bakılmakta olduğunu bildirmiştir. Adliye dairelerinin biribirinden uzak ve dağınık vaziyette bulun maları birçok müşkülât ve şikâyetleri mucip olmaktadır. Müddeiumumî Kenan Bey, Adliyeye daimî bir binanm ne zaman temin edileceği daha belli olmadı ğını, mevzuu bahsolan binalardan hiçbirisi hakkında Vekâletten bir emir gelmediğini söylemiştir. Mevkuflu ceza işlerine dair karakollarda yapılmakta olan hazır Iık tahkikatı bitirilerek ve mevkuflarm vaziyetleri süratle tesbit edî rek biran evvel muhakemelerinin lcras temin olunacaktır. Hafta zarfmda îlkmekteplerde ta jarruf ve iktısat mevzuu hakkında tah rirî müsabakalar açılmıstı. Bu müsabakalarda kazanan 10 falebeve Tasamıf ve İkhsat Cemiyeti yerli mahsuUerimizden mükâfatlar vermeğe karar vermiştir. Ortamekteplerde acılan müsabaka larda birinci gelenlerm isimleri de bugün MiDî İkhsat ve Tasamıf Cemiyeti. Mekteplerdeki müsabakalar neticelendi İsatnbul, Beyeoğlu ve Kadıköy scmt< lerinde acılan güzel vitrin müsabakalart da dün gece neticsîenmiştir. Sanayi müdürii Refik, Sanayi BirKği umumî kâtibi Nazmi Nuri, tş Bankası müdürii Yusuf Ziya, Adapazan Bankası müdürii FeyzuHah, İmar Bankası müdürii Celâl, Emlâk ve Eytsm Bankası müdürii Hayri, MOlî tkhsat ve Tasarruf Cemiyeti İstanbui mcmessili Danis Rey Ierle Lâtife Bekir, Mediha ve Meliha Hanımlardan müteşekkfl jüri heyeti dii 16 da toplanmıştır. Heyet evvelâ is tanbul, sonra Beyoğlu cihetmdeki mağazalann vitrinlerini tetkik etmiştir. Gec vakit te Kadıköy ve civannda müsabakaya giren mağazaiarm vitrinleri gözden geçirilmişür. Bu müsabaka neticesinde İstanbui cihetmde «Hasan Pertev» mağazası nm vitrini birinciliği, «Ata Refik» m»ğazasmm vftrmi ildnciliği kazanmıslardır. Beyoğlu cihetmde «Samatya Pa zan» ve «lion» ma&azalaruun vitrinleri müsavi rey aldıklan îçm ikisi de birinci intihap olunmuslar ve «Kam hi» mağazasmın vîtrini de ikinciliğ! a' mıstır. Kadıköy cihetmde sekerci Rpsim Be yin ve iuhafiyeci Asador Efendinin vitrinleri müsavi rey aldıklan içm birin ci intihap olunmuslar ve «Şark Mer kez ecza deposu» non vitrini ikmcîliği kazanmışhr. Dünya ticaretinde canlanma emareleri Vaşington 18 (A.A.) Ticaret Nazırı M. Roper Reisicum'hura verdiği yıllık raporda dünyada hüküm süren iktısadî buhrana kat'î çare olarak beynelmilel hir müşavere yaprlmasını ve Ticarî tnuamelâta sekte veren bütün âmilerin bertaraf edilmesi icin filiyata geçilmesmi tavsiye etmiştir. M. Ropere nazaran bütün dün yada ticaretin canlanmakta olduğuna dair emareler görülmekte ise de ticarî tahdidat, intizamını kaydeden malî muamelât, borç yükleri ve ve kambiyo tahavvüîâtı ticaret faaliyetinin inkişafıne enge! olan başhca amillerdendir. Üniversitede Uk ihtisas imtihanı fstanbul Ünıvershesi Tıp fakültesinde ilk ihıtisas imtihanı, Haseki hastane sinde nisaiye v« vilâdiye ordinaryosu M. Wil helm Liepmar ve ikinci hariciye profesörü >h met Kemal, Onopedı ve cerra hii etfal profesö Halit Şevki Bey rü Akif Şakir Beylerden müteşek kil jüri huzurunda yapılmıştar. Mülga Darülfünun kadın ve doğum seriiyatı asistam Dr. Halit Şevki Bey ilmî ve nazarî imtihanda muvaffak olarak birinci smıf kadın ve doğum mütehassısı vesikasını almıstır. Dr. Halit Şevki Bey, bu imtihanda pro fesör ve jüri heyeti tarafmdan takdir edilmistir. Kendisini tebrik ederiz Yeni kanun projesi Evvelki gün Ticaret Odasında toplanan Adliye erkânından mürekkep büyük komisyonda müzakere mevzuu olan üç projeyi bhleştir mek üzere bir encümen teşkil edilmisti. Encümen dün baro mümessiIinin de iştirakile toplanarak, bu projelerin esaslarını teüf için tet kikata başlamıştır. Tetkikahn bugün bitirilm»»?iif» rab«ılacak ve yeni bh kanun projesi vücude getiri • lerek büyük komisyona tevdi edi Iecektır. Projenin son şekli komisyonda tesbit edildikten sonra Vekâlete gönderilecekrfr.. Turizm hakkındaki teklif M. Lehman öldü Tepebaşı vt Taksim Belediye bahçelerile Tepebaşı ve Anfi tiyatrolarının ve G ar d e n ba rı n müsteciri, Mak • simbarın sahibi, Fransız tiyat rosu idaresinin ortaklarmdan o lan M. Lehman dün vefat etmiş. tir. Yarım asra Müteveffa M. yakın zamandanLehman beri bu bahçelerin müsteciri olan M. Lehman, ismi İstanbulun temaşa tarihinde kayde değer bir adamdır. Müteveffa, memleketimizde bu gibi müesseselerde bir garson olarak işe başlamış, müteakıben şahsî gayreti, zekâsı ve açıkgözlülüğü sayesinde İstanbulun bu iki meşhur müesesessini vücude getirmiş hatta Osmanlı hükumeti devrinde İstanbui Şehremaneti M. Lehmandan istikraz bile etmişti. Geçenlerde mukavele müddeti biten Gardenbarı bırakmış ve gene mu • kavelesi birkaç gün sonra bitmek üzere olan Taksim bahçesini de Belediyeye terketmek üzere iken vefat etmiştir. M. Lehmanın varisi olarak M. Koço isminde bir kardeş çocuğu vardır. Servetinin muazzam bir yekun tuttuğu zanned'ilmektedir. M. Lehmanın cenazesi bugün saat on birde Taksimde Aya Triyada kilisesinden kaldırılacaktır VoleyboS, basketbol şampiyoniuğu Istanbul mmtakası Voleybo! Basketbol heyetinden Ittifaka yeruden dahıl olan kulüplerı mizden Voleybol Basketbol btrincılıklerine iştlraklerinı temın için fıkstur tanzımı 21/12/1933 perşembe ?ünu saat 17 30 a tehır edüraıştır Iştırak edecek kuluplerımlzın tayın olunan gun ve saatte mıntaka merke zındekı heyetımize salâhıyetnameli birer murahhas gondermeleri. aksı takdırde haklarmı kaybedeceklerı kat'iyetle teblığ olunur Müessif irtihal Mülga Haa Evhidettin tekkesinin sabık seyhi Yakup Bey dün AJIahm rahmetine intikal etmiştir. Cenazesi bugün saat on birde Çarşıkapıda Hü seyinağa mahallesinde Camiişerif so kağında kâm hanesmden kaldınlarak Kocamustapasa camisinde namazı kıImdıktan sonra Yedikule haricinde aile mezarliKina defnedilecektir. İrtişa tahkikatı Yangında evrakı yanmış olan sabık Beyoğlu merkez memuru Hu lusi, sabık başkomiser Mücip ve taharri memuru Remzi Efendiler hakkındaki irtişa tahkikatına ye niden başlandığını yazmıştık. Müddeiumumilik bu suçluları isticvap etmiştir. Hâdisenin şahitleri de dinlenildikten sonra dosya ta mamlanarak tekrar müstantikliğe verilecek ve ancak o zaman hâdisenin yegâne mevkufu olan taharri memuru Remzi Efendinin tahliye talebi hakkında karar verilebile cektir. Baro inzıbat meclisi, dün, Gala • tada Unyon hanında toplanarak Adliye yangmından mütevellh vaziyetin müzakeresine devam etmiştir. İnzıbat meclisi, dosya vermek vaziyetinde bulunduklan halde imtina gösteren veya dosyayı noksan Bir arabacı ezMdi Evvelki gün Bayram Ağa isminde bir bahçıvan çift atlı arabasile Top kapı haricinden Çekmeceye giderken atlan birdenbire ürkmüsler ve araba • yı alabildiğine sürüklemeğe başlatnış lardır. Bayram Ağa çok uğraşmış, fakat arabayı durduramamıstır. Adam cağız arabanm önünden yere yuvar lanmış ve olanca hızile giden arabanın tekerlekleri başından ve göğsünden geçmiştir. Bayram Ağantn kemikleri kırJmış, başı şiddetle yaralanmıştır. Biçare bahçıvan Gureba hastanesine kaldırıhnıslır. Heyecan ve srtnntı Dinarh Mehmet cevap veriyor Elyevm Pariste bılunmakta olan Dinarlı Mehmet pehlivandan dün bir mektup aldık. Mehmet pehlivan bu mektubile hakkında burada yapılan bazı garazkârane neşriyata cevap vermektedir. Dinarhnm mektubunu ifade ve ü«lubunu muhafaza ederek aynen neşrediyoruz.«Son zamanlarda hakkımda ya • pOan bazı dedikoduları duyduğum • dan şu cevabı vermek mecburiye Baro İnzıbat meclisinde

Bu sayıdan diğer sayfalar: