5 Nisan 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

5 Nisan 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

^Camhuriyet 5 Nisan 19*4 s Casuslar arasında 42 liklerin plânını nasıl elde ettim? 15 Nakili: A. DAVER j Şehir ve Memieket Haberlerî Kibrit sabsları Hiçbir tarafta buhrana imkân verilmedi Ucuz fiatlerle kibrit sabşlan ı n m ı bir şekilde devam etmektedir. Kibrit inhisar sirketi tarafmdan ahnan ted • birler sayesiade vuirau muhtemel kib • tit buhranmm ve bazı safacüarm eski fiatlerle satışa devam etmeleri ihtimallerinin tamamen önüne geçilmiştir. Kibrit inhisan ikinci midüru Hamdi Bey bu hususta şu izahatı vermiş tir: « Hükumetçe tayin edilen fiatler dahilmde sabşlara 1 msan tarflünden itibaren başlanmıçtır. Hesap ve stok • lanmızı tesbit için evvelce de ilâm «U miştik O gün kibritleri tesellüm et • mekle beraber akşamından itibarea de tevziata başladık. Bu arada ufak bir buh'^uı olduysa da derhal önüne gecildi. Şımdi her Urafta kibrit mevc'jttnr. Yeni fiatlerin kibrit sabslanna tesâr yapip yapmıyacagı ancak bir iki ay sonra belli olabîlecektir. Piyasaya ikramiyeli kibrit çıkarmak meselesi üzerindeki tetkiklerhnbe de» vam ediyoruz. Bu işi yakmda bkire rek tatbikata geçeceğiz» j Siyasî icmal Iki ırz düsmanı Bir talebe velisine hakaret Dün bir kariimizden şöyle bir mek tup aldık: Orhangazi ilkmektebinde çocuğu olan bir peder, çocuğunun tah • »ili derecesini öğrenmek üzere mektebe gittiği raman muallim tarafın dan hakaıet görüyor. Çocuğunun ookumasile birinci derecede alâkadaT olan pederine niçin izahat vemıekten imtina ediliyor> Maarif Vekâletinin nazan dikkatinı celbetme'c üzere bu «kâyeti gazetenizin bir koşrsine yazmanızı rica cderiz efendim. Orhangazi Itefat Çocuklanmn tahsiHerile yakından aJâkader olan efceveyinden, mualUmlerhı ve mektep idarelermin memnun ohnalan lâznn geürken onlara fena muamele edilmesmi aklıD B almryor. Evlidmm tahsumt taIdp etmek bir babamn ha]da ve vatifesidir. Bu hak ve vazifesin kul • fanan babaya hakaret degO, bitt • kis hürmet etmek laztmdr. Çünkü bu alâka ve talcayyütte evlâdmm terbiyesme ve memieket maarifine hizmet emeli vardır. Biz, bir hocamn, b v taîebe babasma fena muamele edebüeceğuıi kabul edememekle beraber, «Stâyeti svynen dercetmekten keadknizi alamadtk. Kariimizin şikâyetmi mudp olan ten muamele vald midir? VsJd ise bir babaya neden böyle muamele edilmiştir? Bu şikayet tahkik edîl mefi ve hakaret vakise bu yanlış haretceti yapan muallirae vazifesi öğ retihnelidtr, diyoruz. Fransa ve müttefikleri ransa hükumeti, Almarrya • mn silâhlanması işinde büyük devletler arasında yalnız kaldığmı anladrktan sonıra bir taraftan emniyet ve selâmetinm Ingiltere tarafmdan tekeffülünü ve silâhlar işi hakkında aktolunacak her hangi mukavelenin müeyyede lerle takviyesini temia içm Ingil tere ile müzakere kapısi açrı, diğer taraftan mürtefikleri ile münase • batını kuvvetlendirmeğe çalışarak bunlann ciddî müzaheretini elde etmek üzere vâsi mikyasta siyasî faaliyete girişti. Fransa hükumeti bu işe Belçİkadan başladı. Çünkü Fıransanın askerî müdafaasmda ve emniyetinde büyük ehemmiyeti olan Belçika hükumeti son zamanlarda silâh meselesinde Fraasa • dan aynlmış görünüyordu. Trende bir zabıta memuru bulunduğuna eminim, fakat inmedi. İsler yolunda... Burada oturduğu müddetçe, her gün Essene gidiyor ve geceleri Düsseldorfa avdet ediyordu. Brüksele ticaret işlerine ait rürü sürü tel ffraflar çekiyordu. Gariptir ki bu telgraflar da Brükselden, derakap Londraya bildiriliyordu. Dusseldorftaki ikametinin beşincî günü akşamı, Mr. Brovnu artık, bu ştrin Alman şehrinde değil, fakat Holandadan Alman hududu iistünde kâin küçük Roermond kasabasında bir meyhanede oturmuş görüyoruz. Bu raeyhane, istasyondan çok u*ak değildir. Brovn oturmuş, bira •mi içerken Almanyadan gelen bir tren Roermond istasyonuna giriyor«üu. Bu trenden bir hayli yolcu indi. Bunlar arasında, iyi bir terzi elin«den çrkmadığı anlaşılan, fakat te miz bir elbise giytniş olan bir efendi indi. Almanyada oturmuş olanlar, bİT bakışta, bu adamın parar günü ne mah«us yeni kostihnü giymiş bir Alman işçisi olduğunu anlarlardı. Trenden înen adam, korkak ve fîrarî nazarlarla etrafina bakmdi •• trenden inen yolcular çekflip gi dinciye kadar istasyomin nhtımmda kaldi. Sonra bir hamala sokularak bir yer sordu. Hamal sorulan yeri tarif etti. îşçi kıyafetli Alman, biraz sonra, bizhn Mr. Brovmm oturduğu mey • kaneye giderek onun yanındaki masaya oturdu. tkisi de birîbirini ta • Jnmıyor olacaklar ki ne sel&mlaş • tılar, ne de bhibirlerile meşgul ol dular. Brovn arasira, birasından bir ytidum içerek gazetesini okuyor. Alman işçisi ise küçük meyhanenm en büyük bira bardağından çektiği bkalarla iki lokma ettiği iri san tfuviçleri midesme indiriyordu. Bi • raz sonra Mr. Brovn içtiği biranın parasım Tererek meyhaneden çıktı. demiryoluna muvazi olarak uzanan büyük yolu takibe başladı. Bir hayli yüHldükten sonra, ağaçhkh bir yola saptı. Bu yolda da bir hayli git tikten sonra, yolun kenanna oturdu ve piposunu yakıp çekiştirmeğe başladı. Sonbahartn gtmeşli ve güzel bhIkindi vakti İdi. Hollanda ovalan, gözün alabildiğine, dücndüz, uzanıp gidryor, Inrlarda hiç kimseler gö • rftnmuyordu. Brovn ağaçlarm göl gesi ahmda oturmuş, gözlermi kendi geldiği büyük re tozlu yola dikmiş, «abır ve sükunetle bekliyordu. Tirmi daküca sonra, Roermond Istikametinden bir msan heyulâsi mn belirdiğini ve yaklaşmakta ol duğunu gördü. Bu msan, agır ağır, Brovnun saptiği ağaçiıkh yan yola kadar geldi. Orada biran durdu, sonra o da Brovn gibi bu yola saptı. Adam, yantna yaklaşmca Brovn da ayağa kalkarak ona doğcu bir iki adim attı. Gelen adam, naricî itidal ve sfîkunetine rağmen hayli telâşlı idi. Garip değil mi? Bu adam demin küçük meyhanede Brovnun yanındaki masada oturan Alman işçisi krya fetli kimse idi. Biraz evvel tanımaz gibi göründüğü Brovnun yanına var r varmaz, asabiyette söylediği ük söz şu oldu: Trende Essen zabıtasmdan bir memur bulunduğuna eminim. Fakat Roermond a inmedi. Onun için iş yolunda... Brovn, geleni tesJdn için şu ce • vabı verdi: Buraya gelinciye kadar kitn se sizi takip etmedi, değil mi7 öyle birşey olduğunu zannetmem. Çünkü yartm saattenberi yolu tarassut ediyorum. Sizden başka kimse geçmedi. Kâğitlar nerede? Brovn son sözü söylerken elini gelen adaraa uzatmıştı. öteki cevap verdi:: Bu kadar aceleye hirum yok. Bana vadettiğiniz şeyi getirdiğinizi nereden bileyim? Altışar sene ağır hapse mahkum oldular On altı yaşmda genç bir lcızm zorla ismetiru kirletmekle maznun Faik ve Aşv isminde iki kişi ile bunlann bu harekethu kolaylaştnmakla maznun Kemal ve Şaban Efendilerin muhakemelen'ne dün Ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Faikle Aşır mevkuf, diger maznunlar ise gayrimevkuf bu Iunmaktadırlar. Iddia edildiğine göre taamıza ug^ nyan genç kız, yanında kendi gibi genç bir arkadaşile birlikte bundan bir müddet evvel Yenikapı sahill«ırinde gezerlerken maznunlar bu iki genç kızı yirmi beş kuruş mukabilinde dolaşhr • mak uzere sandallanna almışlar, biraz açıldıktan sonra esasen sarhoş olduk • lan halde tekrar rala içmeğe başla • mışlardır. Maznunlar biraz sonra kızlardan birine tecavüzde bukmmuş • lardır. Yapılan tahkikat ve devam e» den muhakeme neb'cestnde mazmmlarm bu cürmii sabk görülmüş, alhşMsene ağır hapse konmalarma, müeb beden hidametı âmmeden mahrumi yetlerine ve kendilermden beş yüz l i " tazminat almmasına karar verilnwşHr. Kemal ve Şaban Efendiler, beraet etmişlerdir. Banknotlarla decjiştirilen kârjıtlar Brovn, seyahat çantasından ka hn bir demet Alman banknotu çı • kardı ve adamın önünde saymağa başladı. Paralarmı görünce herifin gözleri kıvılcımlar saçtı. Paralarm sayılması biter bitmez adam cebinden bir çaln çıkardi ve bununla e • lindeki pardesünün astarmı sökerek kumaşla astarm arasma yerleştirilmiş olan müteaddit kâğıtlan mey dana çıkardı. Bir elile bunlan Brovna uzattı, diğer elile de Brovnun elindeki baknot demetini almak ia tedi. Brovn: # Bir dakİka, dedi. Alman endişe, şUphe ve telâş içinde, Paralan venenize, diyordu. Durun bakalım, evveli, tes • lim ettiğiniz malı bir tetkik edeyim. Bakalım siparişe uygun nra? Sonra cebinden nefis ve rri bir puro çıkanp Almana uzattı. Şuraya oturun ve bu âli sigan için bakayım. Ben de evrakı bir tetkik edeyim. Merak •tmeynv sizi fazla ahkoyacak değilim. Alman homurdanarak puroyu aldı, ucunu asabî bir diş darbesile kopardıktan sonra yakti. Yolun kenanna oturup savunnağa başladı. Bu esnada, Brovn ev v«lâ k&ğıtlara şöyle bir göz attık • tan sonra bazılarmı daha dikkat • le muayene ve tetkik etti. Bunlann arasında vadettiği • niz pl&m goremiyorum, dedi. öteki alelacele cevap verdi: Onu almanın hnkânım bula • madun efendim, arkadasnn Şmit, son dakikada fikrini değiştirdi v« böy le bir ise kat'ivyen girişmek istemedigrai soyledİ. (Mabadi var) MÜTEFERRtK Niimune fidanlıkları Siliv ide Seytnen köyünde köy muallimi neaaretinde 1,000 kütüklitk bir Anerflca aımt fidanlıfı tesis edilmiştir. Kartalda Saman dıra köyünde de bir niimune fidanhğı yapilmışttr. Yalovada da halka örnek olmak üzrere bir fidanlık tesis edilmiştir. ŞEHİR ÎŞLERÎ Suadiye otobüsleri Taksime geçiriliyor Süadiye otobüs şirketi namile Bostancı ile Kadıköy arasında işliyen otobüslerin ora halkının vuku bulan mütevali şikâyetleri üzerine Belediyece Taksim Büyük dere hattma, ve Büyükdere Taksim hat tında işKyen otobüslerin de Kadıköy tarafına geçirilmesine karar verilmî«tir. Belçika Başvekili parlâmentoda* ki nutkunda Almanyayı silâhlan mak tan cebren menetmeğe kalkışmanın harbe girişmek demek olacağını ihtar ederek biran evvel tilâhlann tahdidi için umumî bh* mukavelenin aktine lüzum göstermişti. Bu sözler Belçikamn en mühim meselede Fransadan aynldığmı gös teriyordu. Bunun için Fransa Ha • riciye Nazırı alelacele Brükseli zi yaret etti. Bu ziyaretin akabinde neşrolunan resmî tebliğde Almanyanın silâhlanması ve umumî si • lâhlanma rekabetinin başlamasi tehlikesi kaydedilerek îki devletin umumî bhr mukavele ile bu tehlikenm önünü almak için nrutabrk kaldıkları bildirildL Bu tefeliğ silâhlar meselesinde Fransa ile Belçikanm müşterek bin hattı hareket takip edeceklerini bütün dünyaya anlatmış oluyor. Fa kat fcakikatte BelçHcanm Fransa nın arkasından aynlmıyacağı temia edlimiş değildhv Fransa hükumeti Belçİkadan soni ra Küçük ttilâf ve Lehistanla mü nasebatım sağlamlaştırmağa çalı şıyor. Lehistan Fransanra askerî mütteffki olmakla beraber son za • manlarda siyasî vaziyetine tam bbr Mtiklâl vermiş ve Ahnanya ile cebiı ve kuvvete müracaat etmemek, bütün meseleleri hakem usulile hal letmek İçin bfr misak fanzalamışrır. Fransa Hariciye Nazın M. Bartout bu ayın sonuna dogru Var şovaya giderek iki devletin hangl meseleleırde birlîkte hareket edebileceklerini tesbit edecektir. Bu iş ler bir iki gtinde bitmiyeceğrnden iki devletfn mutabık kalabilecek < leri noktalar fıakkmda şimdidenj müzakereler başlamiştnr. \ M. Bartout buradan Prağa gideccktir. Fran?ır Hariciye Nazm bu» rada bfr taraftan Çekoslovakya ile* Fransa arasındaki münasebatı kuvvetlendirmeğe çalışacak, diğer ta raftan Çekoslovakya ile Lehistan arasında zuhur eden siyasî zıddiyeti izaleye tavassut edecektir. Gene Fransamn müttefîki bulunan Yugos lavya, son zamnlarda Almanya ile îktısadî ve hatta siyasî işlerde an laşmağa başlamış olduğundan, Romanya dahi rktısadî dhetten AI manya ile anlaşmak zaruretmde bulunduğundan M. Bartout şfmdi den Paristeki Yugoslavya sefirile müzakereye başlamış, Romanya Hat riciye Nazınnı dahi Pariee davet etm?rfr. Fransanm müttefiklerine karşi en zayıf noktası bunlann îktısadî ihtiyaçlarmı tatmin edecek vazi • yette bulunmamasıdır. Fransa malî işlerde dahi yeni tehlikelere girmek niyetinde değildir. Müttefiklerl de siyasî işlerde daha ziyade kendi kuvvet ve kudretlerine dayanmak istîyorlar. Fransanm tnüttefrklerini etrafma yeniden toplıyabilmek için giristiği bu siyasî faaliyet günün en mühim meselelerinden biridir. MUHARREM FEYZl GayrimUbadillere yapılacak tevziat GayrimUbadillere yapılacak yeni bono tevziart içm Ankaradan henüz vazih malunvıt gelmemiştir. Gayrimübadiller Cemiyeti umumî kâtibi Şehap Bey Ankarada Maliye Vekİleti nezdinde, Heyeti Vekile nin bu husustaki kararile yeni bo nolarm tab'ı işlerile meşgul olmakCetniyet idare heyeti toplanarak bu vaziyeti gorüsmüş ve Ankarada murahhas olarak kalan Şehap Beyden vaziyet hakkında mütemmim tafsilât istemiştir. Doğru değil mi? LİMANDA Vapurculuk şirketinin alacagı vapurlar Vapurculuk şirketi hesabına yeni vapurlar almak üzere, idare meclisi veisi Ruşen, Balntçıhk mektebi mttdürü ve şirkettn fen müsaviri Şevket Beylerden mUtesekJdl bir heyet tngiltereye gitmiştir. Aldığınuz malumata göre, Va • purculuk şirketine tkruat Vekâleti Mudanya hattında işletHmek üzere eüratli bir vapur daha almalarını bildirmiştir. Malum olduğu üzere bu hat içm otedenberi şikâyetler vuku bulmaktadır. Diğer bir taraftan da ( 5 ) küçük vapurtm elden cikarılması meselesi bugünlerde halledileeektir. Vapurouluk şirketi azalarmdan bBmden aldigımız malumata göre, Vekâletin Mudanya hattı için lü zumlu gördügü vapur içm de te • şebbüsatta bulunulmasi tngiltereye giden heyete bildirîlmiştir. tdare meciUmm son toplamşinda verdigi bir karara göre gazetefer vasıtasile (S) gemmin sahlığa çıkanldıgi 1 l&n edileeektîr. Alınacak yeni va . purlarm bu ay zarfmda limannmza gelecekleri zannedilmektedir. He • yet kap ederse muhtelif gruplarla temasa girecektir. Belediye bütçesi hakkında bir konferans fstanbul Belediyesi memurlan kooperatîfmin senelîk umumî heyeti münasebetile tertip ettiği konferan*tan ikincîsi bugün saat dört buçukta Belediye binasmda Umumî Meclis salonımda verîlecektir. Bu konferansta Universite pro fesörlermden M. Noymark Belediye bütçelerinden bahsed'ecektir. Avrupaya giden İş Bankası heyeti bugün geliyor Belediyenin Periye bankasından aldıgı para tş Bankası tarafrndan tesisi mokarrer cam ve kömür f abrikalan hakkında tetkikatta bulunmak üz«re Zonguldak meb'usu Ragıp Beyin riyasetinde Avrupaya giden heyetimiz Avrupanm bellibaşlı bütün sınaî şehirlermi dolaşarak tetkik lerinî yapmışlar ve alâkadar mü . essesatla temaslarda bulunnwıslardır. Heyet bu sabah Semplon ekspresile şehrimize dönecektir. Belediye Fcansız Periye Bankacından yirmi sene evvel bir istikraz aktetmifti. Bu borç bugüne kadar ödenmemiş ve faizile beraber çoğalmıştır. Periye Bankası bir müddet evvel iflâ» ettiğinden banka his•edarlan Belediyeye müracaat ederek paralannı istemişlerdir. Belediye parayı tediye etmek üzere hamil lerle müzakereye girişmiştkr. t Hava vaziyeti On çocuk sahibi bir ana ve baba Subat ve mart aylannda havanın müİâyim geçmesi ilkbahann güzel olacağı ümidini verraişti. HalbukS martra son günlerindenberi havalar sert bir şünal rüzgârile değiştî. Bu soguk havalar devam etmektedir. Dün rüzgâr, fırtına şiddetile esmekte idi. Maamafih ıl»k bahar günleri uzak cfeğîldir. Yeşilköy Raaat istasyommdan aldığımız malumata göre evvelki gün 759 maimetre olan tazyiki nesimî dün 760 milimetreye çıkmışhr. Ev velki akşam en fazla sıcakhk 8, en az hararet 6 derece iken dün hararet azamî 9, asgarî olarak 8 dere • ceyi bulmuştur. Dün, rüzgâr saatte 25 kflometre süratle poyrazdan esmiştir. Rasat aletleri yagmur işareti vermemektedir. Osküdar yolcuları ayakta kalıyor Şirketi Hayriyenm sabah ve akşam seferlerfne tahsis ettiği vapurlarm Kuzguncuğa da uğraması yüzünden Usküdar yolculannm ayakta gidip geldiği hakkmda Ticaret nüdürlüğüne şikâyetlerde bulunulmuştur. Bu şikâyetler üzerine Ti caret müdürlüğü dün Şirketi Hayriyeye bir tezkere yazmış ve buhranh zamanlarda şirketin bütün yükfînü taşıyan Usküdar halkının ayakta kalmamasmı temin edecek tedbirîer ahnmasını istemiştir. ADLÎYEDE Yanan dosyalar Adliye yaogtnında yanan do» yalart yeniden tanzhn ile meşgul bulunan tesis bürolan mesailerine devam etmektedirler. Şimdiye ka dar dvairi resnriye ile eşhas arasındaki davalara ait dosyaların hemen hemen hepsi yenilentniş, alâkadar mahkemelere gönderilmiştir, Bürolan n kanunî müddetlerini bitirmelerine birkaç ay kalmıştır. O zamana kadar bütün işler tamamlanmış olacaktır. Romanyalı tayyareci hareketini tehir etti Beyneknilel hava federasyonu reisi P«rens Bibeskonun kendi tayyaresile şehrimize geleceğini yazmış Cenabın kütüphanesi İ ÎNHİSARLARDA tık. Aldığımız malumata göre, Prens Bibesko bu seyahatini ayın on beşmci salı gününe tehir etmiştir. Harpten evvel Rnsyaya giden ve orada on çocuk yetiftiren Oflu Reşit Ahmet Efendi, zevcesi ve çocaklart Trabzon «Hususî» Umumî Harpten evvel ticaret maksadile Rusyaya gidip Büyük Harp ve onu takip eden Rus ihtflâli dolayısîle ana vatana dö • nemiyen vatandaşlanmız, kafile halin • de öz yurda dönmeğe başlamışlardır. Bunlann hepsi, Rusyada evlenmişler, çoluk çocuk sahibi olmuşlardur. tçtarfnde, yetişkm dokuz on çocugu peşine takarak gelenler çoktur. Ofun Şarah köyünden Hacı fsmafl oğlu 56 yaslannda Reşit Ahmet Efendi de Rusyadan gelenler arasmdadır. Bngün bepsi bayatta ve nüfus kü • tüğünde yazılı, dokuzu erkek, biri kız, oian Resit Ahmet Ef endinin bu on aocogu Rusya Türklerinden kırk yaşmda bir anadan dogmuştur. Yadellerde on çocuk yetistiren bu ana ve baba 3e görüştthn: Rusyadan bir sene kadar evvel geldiklerhu ve bu müddeti Ofun Şarah köyünde geçirdiklerini, zateo çok az olan yerlerhun geçen sene suya gitti • ğini, komşulann yardımile bu kadar nufusun daha fazla geçmdmletniyeceklerinf, kendilerine arazi verilmesi için maballî hükâmete yaptıklan müraca • atlerden bir netice çıkmadığmı ve tütün ziraatçisi oldnklanndan Samsuna gitmek Gzere Trabzona geldiklerini şövledüer. Naman Sabit Merhum Cenap Şehabettin Bey varislerine 3600 eserden mürekkep gayet güzel bir kütüpane bırakmıştı. Edîbin veresesi bu kıymetli kü tüpaneyi nmnffiun istifadesme hizmet edecek bir yere teberrü etmeği düşünmektedirler. Kitaplarm Uni versiteye verilmesi muhtemeldir. Bu takdirde Universite kütüpanesi çok kıymetli eserler kazanroış olacaktır. kazananlar: Halk sigaraları fnhisar tdaresi tarafmdan şehir ve kasabalarda satılmak üzere halk için imali karaırlaştınlan 8 kuruş luk ucuz sigaralar yakmda satışa çıkanlacaktır. İnhisar fabrikalannda diğer çeşit sigaralarm harmanlannı ıslah için de bazı tedbirler alınmakta ve sigara kutularının da değiştirilmesi için tetkikat yapılmaktadır. Şimdiye kadar birçok yerli ve ecnebi san'atkârlar tarafmdan kutula • nn desen ve ambalâjları için hazrrlanan modeller ve resimler tetkik edilmiş, bunlardan bir kısmı ayrılmışttt*. ldarece beğenilen bu model ve resimler Vekâletçe de tasvip edildikten sonra modeırn kutuların Bir isim müşabeheti Gazetemizin dünkü nüshasında sa bık Niğde tnhisar memurlanndan Mehmet Edip Efendinin, înhisarlar Umum Müdürü Hüsnü Beye tehdit mektubu göndermek cürmüe AdKyeye verildi • ğini yazmıştık. Dün Tütün tnhisanmn 749 sicfl numarah sabık Niğde müdürü Mehmet Edip Bey imzasile aldîğımız bir mektupta, bu tehdit mektubu işinde hiçbir a • lâkası olmadığı biMirilmekte ve her hangi bir isim iltibasma mahal kalmameJc Szere keyfiyetin tavzih edilmesi u> tenmektedir. Amerika murahhasîarı şerefine bir ziyafet Harbi Umumide hükumetimiz tarafmdan musadere edilen Amerika tebaasına ait bazı emlâkin iadesi için cereyan edecek olan müzake relere iştirak etmek üzere şehrimize gelen Amerika murahhas heyeti şerefine Muhtelit Mübadele Komis yonu Türk murahhas heyeti reisi Şevki Bey dün Serkldoryanda bir öğle ziyafeti vermiştir. Amerika tebaasına ait emlâk bedelleri hakkında Türk ve Amerika murahhaslan arasında eumartesi cünfî bir içtima yapılacaktm. Riyaseticumhur orkestrası şefi Moskovada konser verecek Riyaseticumhur orkestrau sefi Zeki Beyle viyolonist Ekrem Zeki Bey Moskovada birkaç konser vermek üzere dün Akşam Ankaradan hareket etmişlerdir. San'atkârlar Istanbul tarikile Moskovaya gide • c«klerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: