24 Nisan 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

24 Nisan 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l ü SiRKETLER KRALI Üç şirket, İnsule, senevî 18,000 dolar tekaüt maası baglam'ş! Burada nazarı itibara alınması lâzım geîen miihim diğer bir nokta daha vardır. Amerikanın her eyaleti kendine mafasus kanunlarla idare olunur. Fıiân eyalette suç addolunan bir mesele diğer bir eyalette sizi suçlu telâkki ettirmiyebilir. Filân eyalet harice se yahat etmek için sıze pasaport vermekten imtina ettiği halde, filân eyalete giderseniz hiçbir sorgu ve sual karşı sında kalmadan talep vukuunda pasaportunuzu alabilirsiniz. Gene kadın parmağı ı Bir berber, metresinin **ski dostunu öldürdü îNSüLuhHAYATI. No. 14 dair fazla söz söylemeği de zait görüyorı ;. Iktısat İşleri Yumurtalarımız için yeni bir mahreç: Ingiltere Döviz ve kontenjan zorlukları olmıyan bu piyasa ile <"dışmak tacirlerimiz için çok kolay olacaktır J rRADVO • • > •nsulun parası varmı? İİsteük tekaüt maaşı da alıyor Yainız belki Insulün en enteresan cephesi olan ve matbuatımıza akseden şekilde 40 ilâ 80 milyon dolar rad desinde nekti mevcudu olup olmadığını da lnsaca tahlil etmeği ımıvahk görüvoruı. Insulü Amerika haricinde para id • dihar etmekle itham eden tek bir iddiaya rasgeimedik. Ayni zamanda bu Merkezi Şikago olan Ulinois kanunadamın, refah ve saadet günlerinin larına tam bir vukuf iddiasında de pek yakında avdet edeceğne ve bir ğiliz, fakat bildiğimiz birşey varsa Insabah uyanıp islerin gene eski aza suiün müttehim bulunduğu suçiarın, met ve satvetle ilerlemekte bulunacahiçbir kanun nazarında müsamaha ile ğına inanan kimseler olduğunu da görgörülemiyecek derecede ağır şeyler dük. Bu düsüncede o : an bir adamın olduğudur. her halde Amerikada buhran başgöstermeden evvel harice pa'a kaçırdığım farzetmek doğru olmıyacaktır. Maamahh surasına da işaret etmek tflâs vaz'yetine düserken, kendi haitteriz ki İnsul Amerikadan firar ettiği lini herkesten d?ha ivi tnsulün gör • zamanlarda vaziyet bugünkü gibi bütün müs ve bilmiş o'ması lâzımdır. Bu teferruatile tavazzuh etmis değildi. Onunla beraber kurduğu muazzam is nun malî ve iktısadî alâkaları, is tarzı imoaratorluğunu sonuna kadar adım henüz ancak sırdaşlarınm malumatı dairesi haricine çıkmamıstı. Böyle ol • adım müdafaa eden Londralı Beni ısrail oğlunun 40 ilâ 80 müyon dolar gimasaydı insule üç şirketten senevî bi azim b : r meblâğı memleketlen dışa18,000 dolarlık tekaüdiye nev'inden n çıkarabilecejine de ihtimal vermek bir tahsisat bağlanamazdu biraz fazla havalperetslik olur. Hayli 1933 senesi zarhnda yeni rejim Şimübalâğalı olduğuna süphe olmıyan kagoya Mister Greene namında bir hâbu meblâğların onda birini bile dışan kim tayin etti ki bu zat Şikagoyu fır çıkarmak ve piyasadan nakte tahvil ka meselelerine hiç te ehenuniyet versuret:le çekmek, kendi işlerine ademi miyerek demirden pençesine geçirmiş itimadı tazammun etmek itibarile pek bulunuyor. Yalnız Insul işini değil, bükolay yapılır islerden değildi. tiin füpheli işleri kariftıran bu adam birçok hakikatleri biitün çıplaklığile Maamafih İnsulün tabiri mahsusile ortaya atmıs bulunuyor. meteliğe kursun atar vaziyette oldu • Katil Reşat ve Nazmiye Evvelki gece bir kadın yüzünden Beyoğlunda, Saksı sokağanda feci bir cinayet olmuş, Resat isminde bir be> ber kalfası, Bedros ath birisini bıçakla vurarak öldürmüştür. Vak'a şöyle olmustur: Bundan bir müddet evvel Naznv'ye i«minJe bir kadın Yağhane sokağında, Sarısaçlı Kadriyenin evinde t e maye olarak bulunuyormuş. Nazmiye o sıralada kendLile bir gece kalan Bedrosun hoşuna gitmiş ve Bedros tarafından kendisine metıes ohnası teklif edilmiştir. Bunu ka bul eden Nazmiye ile Bedros bir müddet yaşamışlardır. Bir gün Nazmiye hastalanmış, hastaneye kal • dırılmıs, bunu duyan Bedros ta hastaneye giderek kendis'ni bulmuş ve hastalığı müddetince kendisine hiç bir fhtiyaç hissettirmemek için lâzım olan »eyleıi yapmıştır. Bir müddet sonra iyilesem Naz mfye hastaneden çıkmca Kadriyenin evini bırakmış ve Beyoğlundaki Karnavula sokağındaki Madam Elcninin evine yerleşnvştir. Bu evde de berber Resat isminde bir;n;n hoşuna giden Nazmiye bu sefer de onım metresi olmayı kabul edive m;tir. Dün gece saat 11 sıralannda Nmiye arkadaşı Fatma ile be« eher Gülbahçe kazinosu civarında dolaşmakta rken dostu Resada raslamıç ve üç kişi Saksı sokağına sapmiş lardif. Bu sırada Naztniyenin eski dostu Bedrosla karşılasnmlar. Bedros ilkin birkaç adım atmıs, sonra dönerek Reşada hücum etmiş ve evvelâ yumruklamağa baslamış sonra da belindeki bıçağına asldır mıstır. Reşat bu anî hücum karsı sında kalınca o da bıçağmı çeke rek Badrosun ilkin kasığına, sonra da muhtelif yerlorine saplamıs ve adamcağızi kanlar icinde yere jru varlamıstır. Katil cinayetten sonra kaçmağa baslamış, Bedros ta son bir gayretle ayağa kalkarak «katili tu tun, kaçıyoır!» diye feryat etmiş ve tekrar yere düsmüstür. Beycğlu ha.«tanesine kaldırılan B"!ıros iki saat sonra ölmüş, katil de zabıta tarafından yakalanmışbr. tSTANBUL: 18,15 plâk neşriyatı 19,15 Mes'ut Cemıl Bey tarafından çocuklara masal 19,30 Türk musiki neşriyatı, (Eftalya Sadi Hanım, Sadi Bey, Refik Bey) 21 Refik Ahmet Bey tarafından konferans 2120 Ajans ve borsa haberlen 21,30 radyo orkestrası tarafından muhtelif eserler. VİYANA: 18,25 genç mustkişinasların konseri (Soprano: S. Amelin. Bariton: Rolf Telatko) 19.20 ders ve musahabe 20,25 konser: Franz Leharın operetlerinden parcalar (tenor: H. Skrivanek, Soprano: O Santera)*ve musahabe 23 son haberler 23,15 gece konseri: Oda musikisi. BUDAPESTE: 18,30 Çngene musikisi 19,30 hikâ yeler 20 konser: Pıyano ile 20.30 konferans 20,50 fransızca skeç 22,20 üç san'atkâr tarafından konser 23,15 konser 24 konferans: Almanca 24,30 Çingene musikisi. VARŞOVA: 19,10 koro konseri 19 50 şundan bun dan 21.05 <Prens Igor> operası: Poznpn orjerasından naklen, sonra hafıf musiki konseri. BÜKREŞ: 18 orkestra konseri 19 musahabe 19,15 orkestra konserinin mabadi 20 ders 20 20 gramofon ve konferans 21 senfon k konser" Radyo orkestrası tarafından 21 45 Romanyaya dair konfe ranslar Almanca ve fanw,ca 23 senfonık konser'n msbadi 22,45 beynelmilel lisanlarda haberler. sohaklarında son günlerde nk nk görülen bir manzarm Bir müddet evvel bu sütunlarda yazdığımız gibi yumurtalarımız için yeni bir mahreç belirmiştir: Ingiltere. İngiltere büyük yumurta müsteh • liki bir memlekettir. Yalnız Londra şehri bir günde 5000 sandık yani bizim bir senelik ihracatımızın kırkta birini sarfediyor. Bu piyasayı tutarsak yumurtacılığımız ferahbyacr I tır. A lâkadarlar tüccarlarımızı bu hususta teşvik etmektedirler. Karadeniz limanlarile Londra ara • smda martın sonlarına doğru tesis edilen hat Londraya yumurta ihracatı mızı inkişaf ettirecek bir teşebbüstür. tlk seferi 20 martta yapan vapurla 1000 sandık mal gönderilmistir. lkinci seferi yapan ve limanımızdan bir kaç gün evvel kalkan diğer vapurla 3000 sandık sevk'yat yapdmıstır. Londrada yumurta fiatleri ilk va purla gönderilen mallarımızuı oraya muvasalatı sırasında biraz gevsek gitmisti. Onım için mütesebbisler kâr e • demediler. Fakat bir iki haftadır Lon dra yumurta borsasında hararetli muameleler olmuş ve yumurta fiatlerinde mahsus bir tereffü husule gelmistir. Bu fiatler müstakar kalırsa Londraya ihraç edilen mallardan kâr elde edil mesi memuldür. Bizim yumurtaların en büyük derdi dahildeki masarifin ağırlığıdır. Bu hal Londraya kadar maliyet fiatlerini çok kabartmağa sebep oluyor. Yumurtalar üzerinden alınan aktarma ücretleri de bunca fiat sukutlarma rağmen hâlâ eski hamam eski tashr. Bundan birkaç sene evvel yumurtanın sandığı 4245 lira eVtiği zamanlarda aktarma ücreti diye sandık başına 30 kuruş alınırken bugün sandığı 10 liraya düştüğü halde elân ayni ücret alınmaktadır. Bu kabil masraflar pek çoktur. Bunlar birike bir'ke büyük yekun tutuyor ve ihracat ticaretimizde en mdhim bir madde olan yumurtalarımızın hariçte sürüm imkânlarını kırıyor. Bu maîraflar üzerinde daha hassas davranılır, maliyet fiatleri de indirilirse Londra piyasası Türk yumurtacılığı için emin ve geniş bir çalışma sahası olacaktır. Insulun akibeti ne olacak ? ğunu da kabul etmek ayni veçhile bir hatadır. Erkek kardeşi Kanadaya ve oğlu da Parise kaçmış olduğuna göre bunlann da »beraberlerinde bir miktar nakit ve nakte kabili tahvil kıymetli bu seyler getirmiş olduklanna hükmede biliriz. Herhalde Insul ailes!nin günlerde fakir bir vaz'yete düşmüs olduklarına inandıracak sebepler mev • cut olmadığı gibi elli altmış milyon ve daha fazla dolara da sahip olduk larına ikna edici delâil de mevcut de ğildir. Valnız tnsulün, bir Ingiliz müstemlekesi olan Kanadada elektrik islerinde büyük tesebbüsleri mevcut bulunduğuna nazaran; şayet İnsul mazisile mü'enasip bir servet sahibi bulu nuyorsa bu paranın herhalde oradaki islerin bakayası olduğuna nazarile bakabiliriz. Fikrimizce İnsu'ün elinde bugün miihim bir servet mevcut değildir. Maamafih fazla falcılığa ne hacet? Pek yakında bunları bütün elrafile öğ SON renmek kabil olacaktır. muhakkak tlk zamanlarda şirketlerinden iki defada 200,000 dolar gibi tnsul için bir hiç ifade eden meblâğı bilâmezuniyet almif olmakla müttehim bulunan ih tiyar musevî bugün matbuata verthamnamelere nazaran sirkatle, hesaplarını yanlıs tutmakla; ahlâkı fesada vermekle, halkı aldatmakla velhasıl bir sürü $uç ve cinayetlerle itham olun maktadır. Bunlann sübutu halinde Insulün akıbetinin pek karanlık olduğuna süphe edilemez. Maamafih biitün bunlara rağmen gene bir zümre mevcut tur ki İnsul Amerikanın eski seneler • deki iş tarzı ve çalışma usullerine tevfiki hareket olunarak muhakeme edildiği takdirde, bunlarla onu mahkum etmek imkânı ve ihtimali pek zayıf olduğuna kanidir. tnsul ile iktısadî ve idarî sahada alâka ve rabıtaları olanların şimdiye kadar tahkikat hâkimliği huzurunda ifade ve izahatta bulunmuş oldukla rına göre, tnsulün Amerikaya avdet'le tekrar bashyacak olan muhakeme safahahnda bktabi bu zevatın da ifa dat ve şehadah, hakikî vaziyeti iyice tenvir etmiş olacaktır. Kanaatim:ze göre, tnsulün kendisi «Ankara, Türkiyenin Kalbidîr!» ROMA: 19,30 musahabe 20 40 gramofon ve haberler 21,05 gramofon 21,45 konser: Muhtelif parcalar 22,35 bir perdelik italyanca piyes 24 hafıf musiki konseri. HAMBURG: 2i 15 mlli bahis'er: Musiki lle blrlikte22 15 ha)k musıkısinden muhtelif par çalar 23 haberler 23.20 hafif musiki parçaları 24 gece konseri 1,05 senfonik konser BELGRAT: 18,15 radyo orkestrası 18 45 gramo fonla dans havaları 19.25 musahabe 20 radyo orkestrası 20 40 h3İk şarkıları: Orkestra ile birl'kte 21.10 gramofon 21.40 senfonik konser 23 musahabe, sonra dans havaları MÜNÎH: 19,10 genç sanVKarların konserf 20 Bilhassa tngilterede döviz takyidatı akşam konseri 21 haberler ve Konıgsve kontenjan zorluklan olmadığuıdan bergden ttaklen eğlencelf MuSİki parça bu piyasa ile çahşn>ak tüccarlarumz lan 22 15 musahabe 23 haberler 23 *>0 Paraguay ve Arjantin halk eserleri 24,15 için çok kolaydır. gece musikisi. PRAG: 1 18,35 almanc ders 20 05 grmofon ve haberler 20,20 tefrık 20,35 konser 21.15 konferans 23 son haberler 23,30 şarkılar. Pek yakında Ankara Halkevinde ve bilâhare Beyoğlunda Fransız tiyatrosunda HİLÂLİAHMER GEMİYETİ Himayesinde her biri Moskova ve Leningrad olimpiyatlarında birinciliği kazanmış olan musiki heyeti tarafından ne atfedilen ve m,tbuatt. calkanan . . S A R A Y SİNEMASf . suçlarla munasebetı tayin v e ıspat olun ^ * ^ * » » » * » * ^ duğu takdirde ki bura da muhakkak 2 6 n .san p e r ş e m b ^ ^aat 1 8 , 3 0 da nazarile bakılabilir akibeti pek ka KONSERVAIUAR KüNSKR ranlıktır. AKVKIİ Fırka politikasının herhalde Insul Y 4 Y M SAZI ( R oRkRSTRASI Iehine olmıyacağını da hesap edecek olursak en haf'fi tnsulün müebbet hapse mahkum edileceğine hükmedebiliriz. Bütün bu enteresan safahat, mu • hakeme esnasında daha vazıh bir s rette meydana çıkacağı için bu hususa RUS gala miisamereleri Verilecektir. Dehakâr viyolonist Mösyö O / ST R AtC H Piyano üstadı Mösyö Ibnirrefik Ahmet Nuri Beyle Ankaralı bir kuçük hanım filmin bir tahnesinde.. «Ankara: Türkiyenin Kalbidir» filmi dün Türk sinemasında matbuat mümessillerine gösterildi. Bu filim Rus fiüm amillerinden M. İtkinin nezareti altında Rus Rejisörlerinden M. Yut keviç tarafından hükumetimiz nam ve hesabına vücude getirilmistir. Mümessilleri tiyatronun eski emektarlarından Ibnirrefik Ahmet Nuri Beyle Anka ranın amatör artistlerinden bir küçük hanımdır. Bu küçük hanımın sinema artistliğine olan istidadı üç dört sahneden ibaret olan kısa vazifesinde bile pek güzel görünüyor. Fil<m Başvekil Ismet Pasa Hazretlerinin bir nutkile başlıyor. Cumhuriye tin onuncu yıldöniimü münasebetile köyden, sehirden, ihtiyar, genç; kadın erkek herkes Türkiyenin kalbi Ankaraya gitroekted'r. Kağnıların, eşeklerin üstündeki köylülerin, trenler dolusu gençlerin, izcilerin hep Ankaraya koşmakta olduğunu görüyoruz. İhtiyar Ahmet Ağa da bu köylülerden biridir. Eşeğine binip Ankaraya geliyor. İzci küçük hanım ona Türkiyenin Kalbinde rehberlik ediyor. Arada Voroşilof Yoldasın riyaseti altmdaki dost Sovyet hükumetinin mümessillerinin Istanbula geüşleri ve Ankaraya gidiş'erini sey • rediyoruz. Kendilerine yapılan isMkbal roeraumi çekilirken Boğazın ve İstanbulun giizellikleri çok iyi gösterilmis • tir. Nihayet Ankarada resmigeçit başlıyor. Gazi Hazretleri mühim nutuk larını irat buyuruyorlar. Büyük Şefin misilsiz azimkâr çehresi gür ve iman dolu sesi çok iyi tesbit edilmiştir. Bü tün Türklerin kalbine nakşolması lâzım gelen bu kıymettar sözleri dinlerken Cumhuriyet Türkiyesinin on sene zarfında millî, içtimaî, harsî, ilmî ve medenî sahalarda vücude getirdiği bütün terakki ve inkişafat nazarımızda canlanıyor. Kahraman ordumuzun, çok iyi yetişmiş mektepli gençlerimizin, izcilerimizin, sevgili halkımızın ve köy • lülerimizin resm'geçidi hepimiz.n gö • zünü yaşartacak, göğsünü kabartacak tarzdadır. Bütün on seneyi ve o müddet zarfındaki sây ve gayretimizin semerelerini n'hayetsiz bir heyecanla bize seyrettirdikten sonra filim bitiyor. Filim bir vak'a ve hareket mentaire» ismi verilen tarzda film'nyapıl den ziyade sinema âleminde «Docu mıstır. (Composition tertip) ve (fotağraf), (musiki) itibarile mükemmeldir. Bu tarzda yapılacak kordelâlar için bir başlangıç olmak itibarile sayandır. Musikisinin takdire motifleri Türk Ero'n yakalandı Muhafaza teskilâtı ve emniyet me murlan tarafından müştereken yapılan takiplerle dün Tavukpazannda Kasap hanı altırtda 6 numarada Kemalettinle rezeci Şadiye Hanımda 6 gram eronı bulunmustur. Bu şahıslann her ikisi de cürmü meşhut halinde yakalanmışlar • dır. Tahkikat derinleştirilmektedir. İKİNCİ KONSERİ G U 1 N SB O U RG Tenor KIRITSHEK ve birinci muganniye Mme P R E O Şef dorke^tr: Ccmal reşıt Bty S\\ S 7.M BfV Sollsf Şimdiden biletler satılmaktadır Fiatler: 50 • 100 150 kuruş H BRAJENKAJAmuavin piyanist Mösyö GRtNBERG ^ I 26 nesan perşembe akşamından Ankara Türkiyenin Kalbidir n Tıirldenn goguslenni ihıharla kabsrtacak türkçe sözlıi IÎT şahaser! Püvük Gazinin \üksek rehberlığile Türkun \arattığı eserleri bu lıl mde görecek vc alkışl yccaksınız T Ü R K v e S U M E R ıtibaren Beyoğlunda sinemalarında SARAY ( Glorva ) sahnesinde EDUARDO BİANKO İdaresindeki meşhur Arjantin Revüsü Yarın akşamdan itibaren Tamamen yeni bir programla oynıyacaktır. Sinemada: V A T A N D A Ş Bu fjlmi gör ve çocuklarına göster Butun taşra sınermları miidurlerm • Fıltnin üo^terme tanhını tesbıt ıcın t Haka c muracaat edmız. Halil Kâmtl Fılm Yarın akşamdan itibaren Hortlıyan Mumya Mısırda çevrilmiş esrar ve heyecan filmi. Oynıyan, KARLOFF (Frankenstein) Madenler kralı rolünde Ikinci balkon 40 • bütün par • terier 60 ve lüks balkor> 80 kuruştur. bestekârlannm eserlermden alınmtf hr. «Ankara: Türkiyenin Kalbidir» filmi perşembe aksammdan itibaren «Türk» ve «Sümer» sinemalannda gösterilecektir. M E L E K sineması «Mektepli Kızlar» filmine mukabele olarak vücude getiril^n Zabit IVamzetleri muazzam ve muhteşem filmini takdim ediyor. Oynıyanlar: Büyük trajediyen ALBERT BASSERMANN ile Berlin askerî mektebi talebesi Hakikî ve beşerî olan ve şen bir gençlik arasında geçerek gençlik kanı ve gençlik ateş ve ihtiraslarını tasvir eden bu filmin herkea tarafından görülmesi lâzımdır. (16012) CASUSLUK 33No.CASUS tıimı, meşhur bir casusun mactralarını tasvir etmektedir. Oynıyanlar: ADVVlGı'. FKLJİI.LERS ve ANDRE LUGUt^r Perşembe gıinıi matınelerden ıt'baren IKI kuvvet arasında Müthiş bir mücadele... Chana hâk.m... iş e büvü^: ve hareketli İ PEK Sinemasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: