24 Eylül 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

24 Eylül 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ejlui 1934 Bugünkü Türk kadını Cumhurivet' Hürriyete susamış Türk kadını kendisine verîlen hakları kullanmakta büyük istidat göstermiş ve hatta akranı genç erkeklere tefevvuk etm^ir! • ıl " Tan,,m anketînde çıkan hazırhkları mühim bir makale... Yeni Alman tayyaresi hakkında mütemmim malumat Almanyanm harp Aferin Muğla Belediyesine! Almanlann yeni ve son derece se • rî bir tayyare imal ettiklerinden bah setmisHk. fngilizce Sandey Dispaç gazetesinde, M. Allan namında bir muharrir, bu tayyare hakkmda daha fazla malumat vererek diyor ki: «Bn, meşhur Emst Heinkei fabrikası tarafuıdan viicude getirilmiş gayet seri bir tayyaredir. Bu tip tayyarelere Blitz namı verilmektedir ve bunlardan bazıları muhtelif Alman »chirleri ara • sında yolcu nakliyatmda kullanılmıs • tır. Mütehassıslann fikrince bu tayya • reler, halen hava taarnız ve mudafa • alannda kabul edilmis bütün usul ve kaideleri altüst edecek birer harp tay • yaresinden baska birsey değildir. Bunlardan her bbi 450 kilo bomba taşıyabflir, faaliyet sahalan 1600 küometrebugünkâ hayatta muvaffakiyetle vazîfe ifa eden kadtnlartrmzdan: Solda tstanbul Tahakkuk mâdürlüğü maavinlerinden Melâhat, or dir ve saatte 400 küometre seyrede • bilirler. Bu tayyarelerin hususiyeti mittada Müddeiumumi maavinlerinden Meliha Kenud, sağda avukat ralyözle mücehhez olmadıklandır. DiNiçâr Hanımlar ve madalyon içinde muallim Remziye Salih Hanım ğer tayyarelerde müdafaa silâhlanna, . . «Fransızca <Tan» gazetesl, dünya ka geçilmesi imk&nı olmıyan bir set teşbu silâhlan kullanacak olanlara ve mü* kil ediyordu. Fakat bu peçe altında, dınlan hakkmda açtıgı bir ankette Türk himmata hasredilen yerler, bunlarda bu kafesli pencereler arkasında kadmına ehemmlyetli yer vermlş ve D. bombalara tahsis olunmustur. Taarruz Türk kadını hürriyetine, fikrî istikValery lmzası altmda uzun W makale r vukuunda ise, sürati seyri ve fevkalâ • l&line, şahsî faaliyetine sahip ola yazmıştır. Clhan efkârl umumiyealnde de manevra kolaylıkları sayesinde kurrak ceraiyet ve memleketinin saa derln bir ttl&ka uyandıran Türk kadmı f deti için bir vazife, bir rol almak istulması muhakkakbr.» ve Türkiyede kadınlık lnkılftplan İçin yatiyordu. zıünif ol«n ba makaleyl aynen nakle . M. AHanın yazdığına göre, Unvnnî dlyoruz:» Bu urada Büyük Gazi, onu kara Harptenberi Almanyada tayyare tec peçesinden ve isteklerine erişebil cTürk kadını, yasayıs ve terbiye rübeleri ve manevralan yasak edümif tarzmdaki ufak değişiklikler ve bazı mek için» yolunu kapayan bütün engeHerden kurtarmıştır. olmakla beraber, Alman tayyare mü • '. Avrupah re ekallîyetlere men»up Kadma şehir belediye meclisle tehassıslan o derece terakki etmişler • ; ka<hnlarla olan münasebetlerden e» . dimlmif fikirlerle» daha faal ve bilrinde mtihap etmek ve olunmak dir ki fflolarm alelade harbe alışhnlhakki bahşedildikten sonra, geçen hassa daha cazip diğer bir yasayı* ma usuUerini ve tah'm sistemlerini köhbirinciteşrinde kabul edilen yeni bir tarzi içîn, ancak geçen asnn son senemis addetmektedirler. kanunla da bu hak köylere kadar nelermde ve bu asnn iptidalannd* tesmü edilmiştir. Bunlann kanaatlerince, mSstakbel münferit ve gizli bir temayül gös tererek tekâmül devrine girmeğe Fakat kadmm siya»! haklan bun hava maharebelerrain gayesi, tayyare baslamıştır. füolan arasında bir mocadele değü, dan ibaret kalacak değildir. Millet Bu temayül ««nelerdenberi Hri Mecliskıde Türk kadımnın intir»* "'•""•"''''delri hedefleHn tshrftinden yasayw " ı r x I •»"a*ında mukayese ba daha geni* bir surette if tirak hak ibaret olacakbr ve en az zaman içeri . j , ^ yapan ve garp hayatına az çok ki kabul edildiği o cels«de Halk Fır•inde ençok tahribata muvaffak olan alısmıs bulunan kibar sınıfm bazı ka*ı umumî kfttibi şu b«yanatta butaraf gah'p gelecektir. aîlelerinde gorünüyordu. lunmuştur: Türk kadınının tekâmülü, Kema • Blkz sistemindeki tayyareler, stvil « Türk medenî kanunu kadmı, . lits rejiminin teessüsünden itibaren hizmette, yediyer yolcu tafimaktadırlar. ailede, içtimaî ve idarî haklarda bir .«süratle ilerlemeğe baslamıştır. tutuyor. Fakat bu içtimaî ıslahat Biçhnleri gayet zariftir ve hayret veri«jFUhakika 1908 de meşruti devresi henüz tritmemistir. Vakti ci suratiae rAğm«a yere inerken 100 kiilanile b«raber Türkiyeyi gelinee, kadınlarımıza teşriî inti lotnetreden az seyrettiği eihetle geniş eden vak'alar ve bu vaka'lan habatta aeçmek ve seçilmek hak 'müteakıp çıkan muharebeler, ayni kım da vereeeğiz. Büyük MiIİet Mec* vernasrafU sabalata ihtiyaa yoktur. muharebelerm sebebiyet verdiği fe lisinin ekseriyetini teskil eden CumHarp zuhurunda yolcu yerleri kal • zr lâketler, mütarekeden Lozan muahe buriyet Halk Fırkası bunu kat'î suduılıp buralara birer kilodan asağı aIdesinin imzasına kadar sürea ka rette diişünmektedir.» ğırlıkta beser yüz yangtn bomban yerrarsızlık ve sıkıntı devreleri yüzün • leştirilecektir. Bu bombalar patladıkça Yakın bir zamanda bu haklanm îden asırdide bir tazyikten ancak ya2700 derecei hararet nesredecek ve cikullanmağa davet edilecek olan kasını kurtarabilmif bir nesli, bu • varda tutusacak maddeler bulunmasa kadrn, şimdiye kadar memleketinin = igüa olduğu gibi yeni fikirlerle teçsiyasî hayahnda faal bir mevki alda yirmi metrelik bir sahada havayı tehiz etmek imkânı bulunamamastır. mış değildi. Olsa olsa tstanbulda ve neffus edilemiyecek bir hale getirecek"u Fakat memlekette sükunet tees • flci üç büyük şehir belediye meclisi tir. ' aüs ettikten, Cumhuriyet rejiminin azalıkJannda cıhhate müteallik me* îstikran kuvvet bulduktan, Gazinin M. Allan daha bazı noktalan tasrih selelerde, içtimai ve muavenet, şeyüksek dehasile yapılan ıslahattan ederek diyor ki: hircilik, doğum, süt damlası, tıbbî sonra Türk kadını yeni roller oynayardım ve bakım işlerine iştirak e« Heinkei fabrikalan biraz daha mağa davet edilmis ve kadmlık idebilmiştir. tekâmül eder etmez, seri halinde bu leri hareketinde büyük bir sürat göstayyarelerden günde yüzer tane yapaTürk kadmmın daha mühim meterdiği gibi bu nimetten istifade e ' •elderin balli için, siyasî ve iktısadî sadenlerin adedi de artmıstır. bilecekler ve her birinin maliyet fîatmi halarda henüz gösteremediiK ikti 45,000 franga indireceklerdir. Türk kadını, kendisine en ziyade dan elde etmesi Iâzımdır. Bunun i* j. feref veren siyasî hakları kazanmıs Blitz tayyareleri suya, yağmura, kara çin de daha zaman vardır. * yahut daha doğrusu bu haklar ve doluya dayanıkb, hususî bir maden "kendisine verilmis olmakla simdiAsrî hayata atılmakta gecikmiş, halitasmdan yapılmaktadu. Ve bun . "ye kadar lâyık görülmediği bir sememlekette faal bir mevki işgal etlan kullanacak yüzlerce tecrübeli püot refi ihraz eylemis olmaktadır. Be • mek için tamamile hazırlanmamış mevcuttur.» lediye meclisleri için intihap etmek ve umumiyet itibarfle günlük yahut ' ve edihnek hakkını kazanmasile feM. Allan, ifşaahnı su sozlerle bitir • her bangi bir faaliyetten edindiği mektedir: fcir islerine müdahale salâhiyetini kazaneını, aile ocağma tatbik edekendisinde görerek, bu işleri yeni »iyen zamanın Türk kadını, Avru« Alroanya, bir tek silât atmadan, fikirlerle müzakere etmesi, kadmı pa kadınlanndan birçoğunun gör yıldmm süratile zırhlı, denizalh geroisi, kendl nazarında derhal yükselmif düğü işi basarabilecek silâhlarla heIiman, şehir, demiryolu ve köprü.. ö ye bugiine kadar daima mahrum ol nüz mücehhez değildir. Fakat ta duğu seyleri elde edebilmiştir. Türk mamüe hazırlanmamış olmasma rağ nüne ne gelirse mahvedecek kudrette, geniş ve esash bir hava teskilâtı vucude kadını memlekette, hakikaten takmen, kendisine maddî bir istiklâl dire şayan isler görecek faydalı bir temin edecek vaziyette bulunan Türk getirmektedir. ımsur olmak kanaatini hasıl etmis kadralan da çoktur. bulunuyor. Türk kadmı, bu hakla • Tikrk kadını, bulunduğu smıfa ve rm bahsettiği memnuniyetten bas • kültürüne göre, raüsavi bügi yüküBursa (Hususî) Buraya kan ka, kadmlara mahsus incelik, kuv • nü haiz olmak şartile, muhtelif delar içinde gelen Wr leylek Hilâliahvei mümeyyize, zeki ve sürati inti. recelerde ve kendi yaşında olan ermer binasının damma konmuş, biraz kalle belediye islerine karışacak ikkeğe hissedilir bir surette faiktir. sonra da Yeni eczane üstüne geç • ridar mevkiinin verdiği zevki de Çiinkü Türk kadını, erkeğinden datiği görülmüştür. Bu hâdise halk a: tatmif oluyor. ha çabuk garp hayatına uyabilmiş rasında bir hayli dedikodu uyandırve verim itibarile mühim bir kı»mıCumhuriyet rejiminin Türk kadı • mıştır. Zavallı leylek galiba bu şef» nı maziden tevariis ettiği bazı kunına temin ettiği bütün faydaları kat yuvalarmdan yardım görmeyinsurlardan henüz silkinememiş olan takdir edebilmek için, 40 sene evce kalkmıs Adliye binasının damma kendi yaşntdaki genç erkeklerden •velki kadının mevkiile bugünkü vakonmustur. ileri gidebilmiştnr. .siyeti mukayese etmek kâfidir. Bu leyleğin meşhur kartal ley • Bir muharririn dediği gibi: Her türlü nisbet gözetilmek şar lek muharebesinde yaralanıp arkacTürk kadını içtimai hayatta bir tile, Türkiyede serbest mesleklere daşlarile sıcak memleketlere geçe> unsur olmak itibarile hiçbir mevkii iştirak eden kadın miktarı diğer Av mediği anlasılmaktadır. . bulunmamak söyle dursun, cemiyet rupa memleketleeinden pek fazla içind'eki vaziyeti bile serefini ihlâl dır. Hocalıklardan başka, edebî, yük bir gayret göstermektedirler. »diyordu, Yasadığı dar muhit, içtihukukî ve yahut ilmî yüksek tedriGenç kızların fizik ve kimyaya mai mevcudiyeti ve hatta Türk vrkı sat sahasında da ilerliyebilmişlerdir. karşı gösterdikleri alâkayı da kayüzerinde tesirini gösteriyordu. TürDiğer bir kısım Türk kadınlan da detmek lâzımdır. Geçen sene, yalruz kiye bu vaziyetten pek ziyade mü hâkim, mahkeme kâtibi, doktoır, atstanbul Universitesinde 34 kız ta* İeessir olmuştur.» vukat, kimyager, gazeteci, hatta lebe fizik ve 75 talebe de kimya mimar bile olmuşlardır. Musiki, reTürk kadını, lüks tezyinatı ve tahsil edlyordu. sim yahut tiyatro san'atinde Türki•ervet çerçevesi içinde mes'ut göcüTüırkiyede yalnız medeni bir kanerek yeknasak, cazibesiz, ülküsüz, yede ve ecnebi memleketlerinde bile nun kabul edilmis olması, önce dinî bir mevcudiyet gösterebilmiş olan her türlü istek ve hatta bağlardan kanunla idare edilen ve şimdi bu kabirçok Tüırk kadınları güzel san'at nuna tamamile mugayir ahkâma tâmahrum olarak yasıyordu. Bu ya fayış tarzmda, harem hayatınm mu Iere rağbet gösteriyorlar. bi bulunan evlenme ve aile müna tat olan hile ve desiseleri yegâne sebetleri itibarile başhbaşma ve e» Diğer bir kısım Türk kadmı da, değisikliği teşkil ederdi. Cazibe ve sash bir inkılâp teşkil eder. Şimdi devamlı bir çalışma sayesinde megüzelliğin ancak sezilmesine yar • muriyetle.de mühim yerler tutmağa evlenme, boşanma, evlâtlık işleri dun eden dumanlı ve esrarengiz pe başlamıştır. Birçok memur kadmlar, lâik bir surette idare olunmaktadır.» çe, Türk kadmile cemiyet arasında (Makalenin »onu yann) erkek meslektaslarmdao, daha bü • > Muğladan güzel bir manzara: Park ve Hükumet, Maarif, Belediye bintdart ve arkada fehir.. Halden sonra yeni pazar Tirede bîr cînayet yüzünden bn yerile mezbaha yapılıyor Bir hırsızlıkjdşi yaralandı kîsi öldü, 3 Yeni insaat ve Belediye mesaisi sayesinde şehir ortazaman manzarasmdan kurtuluyor Muğla (Hususi) Uç dağ eteğin den, şirin bir uzanışla ovaya bakan Muğla; son yıllarda, kapanık ve gamlı bir orta devir kasabası olmaktan çık • mağa basladı. Dün, şehir denilen nes nenuı sırtını mutiaka bir dağa, tepeye dayamak şart samhyordu. Bugünün yapılan, adeta insanlar gibi, yerin düzü* nü, havanın düzgününü ve sahanın ge* nifini arar oldular. Sekiz on sene evvel başlıyan yeni'ik ve imar faaliyeti uç dört yıldır hızını artırdı. Yannın ne olacağını bilemiyenler, ele geçen parar.m yeni bir yapıda muhafazasmı doğru buluyorlar. Ma] • zemenin ve isçiliğin ucuzluğu çok ve büyük ise, az karşJığı kifayet te etti • riyor. Bu kuvvetli sebepler birkaç senedenberi Muğlada mala ve keser gürSltülerini seferberlik haline yükseltti. Şehir mutemadiyen ovaya yayıhyor, dünkü mezbelelik ve çakıl yığınlan ye rinde zarif, gösterişli, hatta kübik tak* lidi binalar yükseliyor. Muğla, vakit vakh imar meraklısı valüer gordü. Bilhassa Müştak Beyin kimmetiledir ki bugün vflâyet nterkesanizde toplu bir resml daireler ma • haDesi vardır, mukemmel bir ortamek* tep binasına yaülarca* evvc's kavuşul • muştur. Onu takip eden seneierde bir v?li konağı, kulüp ve sinema, ilkmektep binalarile ayn bir mahalle meydana ge* tirildi. Bunlann intası baska bir hususiyeti de haizdir: Şehrin methalinden buraya kadar kambur kambur ayaklar altmda sürünen garip bir (bulvar!) üzerinde vali konağı hiç değilse hoş bir kaidedtr; ve teferruatiie beraber kıhğı kıyafeti zararsız bir şehir panoramasımn ük malzemesini çiztyor.. Ancak şu vaziyetm hayrete dürüle • cek başka bir cephesi var: Resmî da ireler, meşhur bulvar ve saire ve sa:re yapdırken, asıl «ehir sanki müze Smif gibi hiç dokunulcn&mış... Uç yuz sene evveBci Muğla; dar sokaklan ve bu sokaklarda sandalyeye ters oturanl&n andınr arka çıkmtılarile yol kesen bina • lan, şurada burada »anki kasabanın içtimaî levazımı sırasına konulan müzahrafatı ve binbir karmakanşıklığile bir tarafa bırakılrvermi*... Belediye üç beş sene evveline kadar bu çapraşık yollarda beş on petrol lâmbası yakan, ne yapbklan ve ne zaman çahştıklan belirsiz bir manga çopçü kullanan ve ancak şatafatlı binasından varlığı anlaşı lan bir müesseseydL Birkaç senedir ki ruhî telâkkiler ve itiyatlar ve idare mekanizmasile bera • ber şehrin manzsrası, ana çizçfleri, beledî idaresi radikal hareketlerle değişiyor ve düzeliyor. Şehir işlerinde bu zihniyet inkılâbı, sadece mana yönünden bir telâkki başkalığı menri'es'nde kalmamı», mad<îî esr'er, enerjik teşebbüslerle faydalı semereler vermeğe çoktan baslamıstır. Bir defa son sistem tesisatla şehir elektrik nuruna boğuhnuştur. Gerçî bizim de dahil olduğumuz kanaatini güttüğü* müz medenî âlemde, bir şehre elektrik vermek, yemek odanna masa koymak kadar basitleşmiş alelâde işlerdendir. Fakat maalesef pek çok kasabalarımızda bu mühim teşekkül gezginci bh sirk kurnpanyasımn muvakkat tesisatı gibi adeat kısa zamanda bozulmak içinçerdençöpten yapılır ve işin garibi bir müddet sonra da netice hakikaten öyle olur! Kasabaya hatta belediye binasından daha lüzuuı'u olan böyle mü • esseseleri kökleştıren be!ediye!erimiz az ve bittabi mevcutian takdire lâyık • br. Muğlada da vaziyet iste tamamen böyledir. Şehre birkaç su jelir; hepsi de açık* ta ve binbir mikropla beraber... Yeni belediye en büyük eforunu bu ana mesele üzerinde teksif etmîştir. Evkafa ait olan sular ve vakıflan da dahil, bütün su yollan intizama sokulmuf ve daha esaslı, sağlam mecralar yapabilmek için Belediyeler Bankasından istikraz te^ebbüsüne de geçflmiştir. Bunda muvaffak olunursa halkın «ıhhati azamî temina tile sigorta edilmiş olacaktır. Muğlanm ilk kurulduğu zamarundan az değişmis, garip bir çarşuı vardı. Üstü sakafsız bir kapalı çarşı hissini ve • ren basık, sıkışık, kasvetli bir çarşı... Adeta dükkânlann üzerinde de keidınmlar var, sanırdınız. Belediye bura • sını da kuşa benzeriyor. Evveli zahire, sebze, meyva çuvallan ve adamlı, hayvanlı izdihamile temaşasuıdaki fecaate irişilmez bir hengâme olan (Tahal pa* zan) kaldırılmif, yerine şık, ferah, çok kullanışh bir hal yapdnnştır. Şimdi de 600 metro murabbaı saha üzerinde asrî bir pazar yeri inşastna başlanünttş bulunuluyor. Yakında 20,000 nüfuvla şehirîere mahsus fenni bir mezbahanm kurulmasına geçilecektir. Bir taraftan da yollar açılmakta, temters, biçimsiz bmalar itilip çekilerek sokaklar niza • ma konulmaktadır. Tanzifat isine bi • rinci derecede ehemm'yet verilmiştir. Diğer belediye işleri d« sitayişle kay • dedüecek bir mükemmeliyetle işliyor ve gSrülüyor... Ama, bütün bun'ar böyledir de her* kes istisnasız memnnn tnudur? Hayır, her icraat sahasındt olduğu gibi bu • rada da belediye faaliyctmden hoşlan* mıyanlar, dudak bükenler, tenkit eden* ler yok değildir.,. îtiyat'ann, an'anelerm bozuluşu hele işe şxbsi tedirginlikler de kanşusa ruhan fvek az kabili taharomül olan bir değtşikliktir; hiç değilse, yer yatağından muhtefem karyolaya geçmenin yadırganılışı... Hemşerilerimis de b'ttabi ahsacak • lar, rahat ettikçe daha çok hoşlana • caklar. Sözümü belediyemizle çalışkan reisi tskender Beyi tebnk eoerek bitiriyo • rum. BEYBORS OGUZ rıre (Hususî) Kürdüllü köyun de üç kişinin yaralanmasi ve bir kişinin ölümile biten bir kavga ol muştur. Köyde Osman oğlu Hasan Ağanın evine girip arpa çaldığı tet« bit edilen ayni köyden Osman oğlu Ahmet, Mehmet oğlu Mustafa AH, Ahmet oğlu Hasan Hüseyin, k8y ihtiyar heyetile beraber dört köylü hırsızlann çaldığı arpalarft mey • dana cıkarmak kastile failleri köy odasma celbetmişlerdh*. Maznun • lardan Ahmet ve Mustaf a Ali cürüm» lerini itiraf ederek arpalarm bulunduğu yerleri söylemislerdir. ÜçüncO maznun Ahmet oğlu Hasan Hüse yin, birdenbire tehevvürle usturm bıçağmı çekerek siz istmtak memu< ru musunuz? diye rastgeldiğ'ni vur» mağa başlamış bu kargaşalık esnasında azadan Mestan oğlu Hüse yin kaçmak isterken Hasan, buna da omuıundan yaralanuştır. Hüse yin, ortada direkte asılı duran doln çifte tüfeğe çarpmıs, tüfek ates ak mış ve çıkan kurşunlar Hasan Hüseyne isabet ederek öldürmüştür. Bu cehalet ve idaresizlik yüzün • den çıkan netice, bir ölü, fiç yarahdır. Yaralananlar, Hasan oğlu MeB met, Mestan oğlu Hüseym, Ahmet oğlu Hasan Efendilerdir. Torbalı (Hususî) Kaza merkezinde oldukça mühim bir soy * gunculuk ve hırsızlık vak'ası ol muştur. Tepeköyün faııtmımş tüc oarlarından Konyalı Mehmet Ağa • nm evi iki hırsız tarafından soyul* mus, Mehmet Ağanın tabancasile cüzdam aşvılmıştır. Vak'a haber alınır alınmaz derhal zabıtaya habe» verilmis, zabıta vaziyete hâkim olarak civar karakollan vak'adan haberdar etmistir. Kaza merkezine yanm saat me • •afedeki Uçpmar çiftliği karako lundaki jandarmalar şoseden geçen bir kamyonda vak'a faillerile karsılasmışlar, hırsızlardan biri kaçmı», diğeri de jandarma ile musademe e > derek ölmüştür. Konyalı Mehmet Ağa, Müddeîumumî ve doktorla hâ> dise mahalline gelerek ölen hırsızm vaktile kendi yanında çalıçan foför Kâmil olduğunu anlamıs ve tanı mıştır. Kaçan hırsızin da hüviyeti tesbit edildiğinden yakalanması ko> laylaşmıştır. ' Son günlerde buna benrer birkaç hrrsızlık vak'ası daha olduğundaa ayni vak'alarm gene bunlar tara • fmdan yapıldığı anlaşılmaktadır, Adliye ve zabıta tahkikata devam etmektedir. Torbalıda bir soygunculuk vak'ası Muharebeden dönen bir leylek Çorluda yaban domuzu mücadelesi Sürek avında bir posta ve öldürdükleri bir yaban domuzu Çorlu (Hususî) Çorlu kaza sında bilhassa bu sene yaban domuzları pek ziyade çoğalmış ve ehemmiyetle mücadele yapılmasını icap ettirecek bir mahiyet almış • tpr. Çiftçiye büyük zararlar veren bu muzır hayvanlara karşı kaza, birbirine yakın köylerin bir araya getirilmesi suretile üç mücadele mın* takasına ayrılmış ve bu mmtaka • laeda ziraat memurunun nezareti al* tında muntazaman sürek avları ya* pılması için icap eden tedbirler aImmıştır. Uçüncü mücadele mintakası olan Muratlı nahîyesinde bu hafta ziraat memuru Lutfi Beyin sevk ve idaresinde ikinci sürek avı yapılmıştır. Şimdîye kadar beş büyük dornuz öldürülmüş, ölen ve yaralanan bir çok lan da kesif funda • lıklar içerisinden çıkanlamamıstar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: