25 Ekim 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

25 Ekim 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s?5Teşrinievvell934! ÖLÜMÜNÜN 10 UNCU YILINDA Cumhuriyel «== Ziya Gökalp M. Pikar 16'990 metroya çıktı Türkiye birincüik maçları başladı 0 ölmedi, yalnız dostlarının değil, yeni yetişen Balon delindi, profesörle Altay 10 0, Besiktas ta genrlerin de gönüllerinde yaşıyor! zevcesi yere indiler 42galip geldiler Birind sahifeden mabait gün Gazi stadmda başlanmıştır. Müsabakalarda Vali Fazlı Beyle federasyon erkânı ve çok kalabalık bir seyirci bulunmuştur. tlk müsabaka Altay takımile tsparta takımı arasında yapılmıstır. Altaylılar ilk devrede çok hâkim oynamışlar ve sekiz gol atmışlar dır. İkinci devrede tsparta, iyi bir müdafaa usulü tatbik ettiğinden Altaylılar bu devrede ancak iki gol vapabilmişlerdir. Müsabaka 100 Altayın galibiyetile bitmistir. Maamahif Isparta takımınm üç oyun cusu Bursaya gelemediğinden bu takım zayıf bir kadro ile oynamak mecburiyetinde kalmış, hatta mü • dafilerinden biri kaleci olarak oynamıştır. Fazla gol yemelerinin sebebi budur. Ankaraya Iraktan bir hava filosu geldi Birind sahifeden mabait nında da Millî Müdafaa Hav* müsteşarı Salim Cevat Paşa ile Irak orta elçisi Naci Şevket, Havayclları müdürü Ayni Beylerle Irak elçüiği erkânı ve hava kuvvetlerimize men sup zabitler tarafından karşılan • mıştır. Gelen heyet Irak hava kuvvetlerine mensup bin^aşı Mehmet Ali, yüzbaşı Ekrem Müştak, mülâzim Nasif ve Aziz Beylerle üç makînİ3tten mürekkeptir. Ordu evine misafir edilen kardeş millet tayyarecilerine mihmandar olarak binbaşı Mazlum Bey terfik edilmiştir. **# caddesi yolile Taksime gidecek lerdir. Saat dokuz buçukta guzergâhtak] tramvay «eferleri tatil edilecektir. Taksimde Belediye, Cumhuriyet Halk Fırkası ve cemiyetler tara fuıdan «bideye çelenk konacaktır. öğleden sonra saat 14 te Edimekapı haricindeki Şehitlik ziyaret edilerek şehitlerimizin kabirlerine çelenk vaz edilecektir. Saat 15 ten 15 buçuğa kadar Valf Muhittin Bey, Vilâyette konsolos larm tebrikâtmı kabul edecektir. Saat on altıyı elli vapurile Ka dıköyüne gidilerek Osküdar, Kadıköy ve bavalisi Halk tramvayları yeni şebekelerinin resmi küşadı yapılacaktır. Gece şehrin muhtelif yerleriude fener alayları yapılacaktır. Bayram münasebetile «ehrin muhtelif mıntakalarmda ve Halkevi salonlarında konferanslar ve temsiller j verilecektir. Ankarada yapüacak büyük resmi geçide iştirak etmek üzere bu ak şamki trenle şehrimiz hususî ve res« mî liseleri izcilerinden mürekkep bir grup Ankaraya hareket ede cektir. tkinci bir grup ta yarm ak sam gidecektir. Istanbulda hazırlanan program Hazırlaman program \ göre ^9 teşrinievvel Cumhuriyet bayranu günü her taraf tatildir. Bütün devair ve müessesat ve hususî binalar, deniz ve kara vasıtaları gündüz bayraklarla, gece fenerlerle donatılacaktır. Bundan baska Cumhuriyet devrinde yapılan inkılâp ve terak • kileri gösterir afişlerle şehrin her tarafı süslenecektir. Bayram günü kapah bulunacak olan ticarethanelerin vitrinleri tezyin edilecektir. Saat 9 buçuktan cnu çeyrek ge çeye kadar Vilâyette Vali Bey tarafından tebrikât kabul edilecektir. Tejrifata dahîl bulunan büiün zevat Vali Beyi tebrîk edeceklerdir. Saat on buçukta Vali ve Belediye reisi Muhittin Bey, tstanbul Kumandanı Halis Paşa ile birlikte Cum • huriyet meydanında kıtaatı teftiş edeceklerdir. Bunu müteakip Beyazıt meydanında hazırlanan tribünün önücıde resmi geçide başlanacaktır. Geçit resmine iştirak edenler Be yazıt Sultanahmet, Sirkeci Köprü, Şişhane yokuşu • TepebaVı tstiklâl Merhum Ziya Gokalpm olümünden daşlarıadan Ağaoğlu Ahmet, Yahya Eçref, Yunus Nadi Beyler ve diğer Bugün Ziya Gök Alpın ölümünün onuncu yılını biticiyoruz. On yıl, bu uzun ayların, günlerin »ayımını düşündükçe insanın başı dönüyor. Ne uzun bir zaman? Fakat, Ziya gibi gönüllerde yaşıyan bir millet adamının sevgisi, «aygısı geçen yıllara rağmen bu gün bile nekadar tazedir? Eskiyen biz, büyük adamlar hayat gibi taze, hayat gibi coşkun bir ışık kaynağı halinde etraflarına, milletlerine her zaman aydınlık vennektedirler. Bundan on yıl evvel memleketin on binlerce gencinin omuzları İU • tünde mezarına götürülen Ziya, bugün yalnız doslanmn, akrabalarının hatırasında değil, yeni yetişen geçleria de gönüllerinde yaşıyor! Evet asıl ölen bizleciz. Ebedî yaşıyanlar yaşatacak kudrette olan yaratıcılaırdır. Ziya Gök AIp kendi devrrai en iyi temsil etmiş, kendi zamanının mefkuresini, felsefesini yapnuş, en kuvvetli bir yaratıcıydı. O devirde, Osmanlılıkla, islâmcı lık gibi iki uğursuz zihniyet vardı. 8u hal, milletle yurt arasındaki manevi alâkayı çözmüştü. Osmanlıhk, altı yüz senelik bir tarihin adı idi. tslâmcılık, bin iki yüz «enelik skolastik bir fikir tarihi • nin perişan bir hatırası idi. Bu iki fikir b'v remiz gibi mevhum bir yurdu karışık bir milleti işaret e diyordu. Bu karışık milletin parça parça tmsucları milliyetçilik savaşına a tılmışlardı. Miliyet prensipleri, kurtuluş felsefesi Arnavutlarda, Araplarda duyuş sahasından yükselerek şuur haline giriyor, neticede bir Arap davası, bir Acnavut davası meydana geliyordu. Buna karşı, Ziya Gök Alp ta Osmanlılık, islâmcılık gibi batıl dü şüncelerin yanhşhğını, fenalığım meydana koydu. Ve bununla ka naat etmiyerek bir Türk felsefesi, bir Türk dili, bir Tü> k tarihi hulâsa; yeni bir Tück hayatmın çatısını kurroak için birçok fikirler ortaya attı. Bu f iki. ler tam zamanında ye • tişti. Ondan evvel beliren fakat karakteri belli olmıyan bazı fikir taslaklan tamamile etrafa yayılma dan onun milHyetçilik fikirleri memIekete yayılmağa başladı. Artık Osmanlıhk, islâmcılık gibi Tikklüğü asvlarca geri bırakan düşünceler sökülüp atılmış onun yerine ve ondan çok geniş mikyasta yeni hayatın heyecanlı ülküsü kafalara yeni bir istikamet vermeye başlamıştı. Yeni hayat: Yeni dil, yeni mefkure, yeni aile, yeni tarih, yeni felsefe, yeni içtimaiyat... Işte Ziya, geniş kavrayışla mütemadiyen böyle yeni yeni fikir yolla<ı açıyccdu. Ve ayrıca onun müessir otoritesi sayesinde her yeni yol kudretli bir mütnessil bulmakta gecikmedi. Her açtığı yolu ilerlettirmek için b?r fikk arkadaşını kendi telkini, kendi irşadı, kendi bakımı altmda ve bulduğu her fikir şubesini genişletmek üzere ihtısasa tesvîk etti. Kendisi de bilfiil içtimaiyat ve felsefe ile uğraştı. Denebilir ki, bu ilimleri Avrupaî manada tedvin etti, yani hususî görüşleri, p> ensip leri olan birçok orijinal buluşlaırile bu ilimleri zenginle^tirdi. İstikbal deki milletlerarası ileri felsefesini kucacak olan Türk zekâiarı, Türk felsefesmin toplu ve insicamh başIangıcını Ziyanın makalelerinden ve kitaplarmdan çıkaracaklardr. Eğer vaktile Ziya, metnleketimiz de felsefe ve içtimaiyat ilimlerinin iptidaî bir hazırlığını bulsaydı, yan büyük fikir hayatmın birçok sahalarda ilk temellerini kendisi atmak mecburiyetinde kalmasaydı onun en büyük adamlann kafası gibi yaratma, toplama ve ikmal etme husu • bir miiddet evvel Ankarada arka Kemal, Hamdullah Suphi, Raşen zevatla birlikte çekilmis resimleri sundaki büyük kabiliyeti tnuhak kak ki bugün onu geniş manada âlemşümul bir filozof yapardı. Maamafih Ziyanın rolü, o en büyük adam vasfını verdiğimiz «insan üs tü> ölçüsünden dun değildir. Ziya bir filozoftu, Ziya bir şairdi, Ziya bir içtimaiyatçı, bir tarihçi idi. Fakat, bütün bu dağılan şahsiyeti hep fikir işlerinde toplanır. Şiiri erimis bir fikir akışıdır. Tarihi, içtimaiyatı, felsefesi hep bir Türk ilmidir. Onun bu Hmî kudreti içindeki aşkmdan geliyordu. Açk yarahcıdır. Âşık gönlünü, ruhunu verendir. Ziya bir âşıktı. Kırk sekiz yıl devam eden bir ha • yatın bir gününü bile bu aşjca vertnekten çekinmeraiştir. Bu arada ailesini, çocuklarını ve hatta kendisini düşünmeğe vakit bulamamış • tır. Ziya yaşayışında, ahlâkî telâk kilerinde mefkureleci kirleten, cazip renklere, sekillere bürünen maddeye bir an için olsun dönüp bak • mamıstır. Malta zindanlannda aç kalmış, geride ailesi perişan olmuş ve hiç bir dostunun yardımım görmemiş.. ketine döndüğü zaman da gene yan aç yaşadığı günlerde bu *»kına » y nı sıcaklığı, aynı iştiyakı göstermekte tereddüt etmemistir. Ziya Gök Alp, on yıl önce öldü. O zaman ölümü büyük bir yeis ve acile karfilandı. Ankarada arka • dasları eserlerini toplayıp bastır • mak ve Ziya Gök Alpın fikirlecini yaymak ve onu her yıl birçok ve silelerle yadetmek için bir Ziya Gök Alp cemiyeti teskil ettiler. Bu, ne iyi bir kadirşinaalıktı. Bu içten gelen dostluk duygusu iyi işler görecekti. Fakat billnemez niçin bu teşebbüs, elini hiçbir işe uzatmaksizin birdenbire sönüverdi. Gönül ister di ki, Ziyanın eserleri ve onun hatıraları bilhassa fikir hüccetleri dostlan tarafından yazıhp neşre • dilsin. Çünkü, Ziya yalnız kalemile değil dili ile de etrafma birçok fikirler yaymıştır. Filhakika Gök Alpin dili renkli bir hitabet lisanı değildi. O sade bir dille söylerdi. Fakat, sözlerinde mistik bir cazibe vardı. O, her yerde, her konuşmasmda bir ders söyler gibi her mevzuu bir fikir me selesi haline koyar, öyle anlat:rdı. Onun günlük mesleleri konuştuğunu ve bilhassa ona kıymet verdigini bilen yoktur. Evinde bile en sevinçli zamanlarında da hiç olmazsa Türk masalları, Tüırk aileleri, Türk tarihi gibi mevzular üzerine konuşurdu. Onun sohbetlerine karşı şiddetli alâka duyulurdu. Çünkü fikirler onun ağzmdan çıkarken ağırlığını kaybeder, yumuşar, ha yata siner, fikirleri hayatla mütevazin olarak yaşardı. Bunun için o fikirler yadırganmazdı. Onun fikir kaynağma kendini vermiş olanlar, o katıksız membadan kana kana içerlerdi. Çür.kü fikiriennin sevgi cevheri, onun idea'inden geliyordu. Bir idealcinin fikirleri, hayatı idealinin bizzat içinde rnevcut olan sıcaklığıdan dolayı seviliyor. ~Profesor Pikar, balontmda Letroit 24 (A.A.) Profesör ve Madam Pikar (Piccard) »tratosfer uçusu yapıyorlar. Saat 11,58 de 40 bin kisinin önünde kalktılar. Balon evvelâ süratle çıktı. Fakat biraz sonra kuvvetli bir cenubi garbî rüzgârınm tesirile sürati azaldı. Balon 16,990 metro mikâphdır. Nevyork 24 (A.A.) Profe »ör Pikarın balonu saat 15,45 te Kadiz (Ohyo) yakınında karaya inmiftir. Balon takriben 15 bin metroya kadar yükselmiştir. Kadiz Amerikada 24 (A.A.) Yiizlerce köylü, stratosfer balonunun hızla yere inmekte oldugumı görünce, yardıma koşmuslarsa da, yere sarkıtılan ipi yakalamak için sarfolunan bötün gayretlere rağmen, balon, bir ağaca takılıp kalmışhr. Balondaküer yere inmeden evvel, akimülâtörleri aşağıya abmşlar ve safra koyuvermeğe hazırlanmışlarsa da, bir kazaya meydan vermemek için bun • dan vaz geçmislerdir. Balon, muayene edUmoe, yfelnız zarfının yirtılmış olduğu görülmuştür. Profesör Pikardla zevcesi, o zaman aletleri toplamıslar ve barograf aletini memurların eline teslim etmislerdir. Barograf, ertsilen irtifaın tam olarak tesbiti için, Vasingtona gönderilecek • tir. ÇankayaBeşiktaş maçı Ankaraya gidecek izciler Bulgaristanjn komitacıl.ara dair kararı Sofyadan bildirildiğine gore, hükumet Makedonya ihtilâl komitası azasmdan altı kisiyi kanun harici ilân etmistir. Bunlar arasmda M. Mihailof ta vardır. Bu alh kisiyi herkes öldürmek hakkına maliktir. Tolstoynki gibi beşerî sıkıntıların bir ifadesidir. Tolstoy da adım adun ölümü aradı. Gök Alp ta inti har etmek suretile hayatma kıydı. Fakat, onun ikinci defa dirilen hayah, herşeyi izah edebilen yeni bir felsefe sistemüe yavas yavas canIanmaya başlıyor. Artık onu bir hürriyet mücahidi olarak görüyo • ruz. Bunun için çalışıyor, Taskısla zindanına atılıyor, senelerce orada kalıyor. Sonra memleketine sürü lüyor. Orada kalebent oluyor, Fakat gene çalışıyor. Nihayet hürriyet ilân ediliyor. Selâniğe gidiyor. Bu sefer de türkçülük cereyanını bütün hızile ya ratıyor. Sonıaları Darülfümındaki içtimaiyat dersleri, konferanslan ve birçok mecmualardaki yazıla rile mücadelesini kuvvetlendiriyor. Bu sı»etle Selânikte başladığı yeni dil ve milliyet cereyanma daha feyizli istikametler veriyor. Bu arada medreseleri ıslah için lâyiha hazırlayıp Maarif Nezaretine veriyor. Sultanilere içtimaiyat dersinî koyducuyor. Nihayet Umumî Harpten sonra Malta zindanına atılıyor, gene derslecine başlıyor. Birçok yaşlı vezirlere, muharrirlere, paşalaca ders veriyor. Oradan kurtuVduktan sonra, Diyarbekirde küçük mecmuayı neşrediyor. O zamanki İstanbulun milliyetçi gazeteleri Zivanm makalelerini alıp nesrediyorlar. Falih Rıfkı Beyin dediği gibi: Ziya Gök Alp Istanbul münevver gençliğini Diyarbekiden idare ediyor. Sonra, Ankaraya geliyor. Yeni Türkiye gazetesini tesis ediyor. Ayrıca tneb'usluğu zamanında birçok encümenlerde çalışıyor. Ziya Gök Alpın hayatı bastanBöyle mütemadiyen yorgunluk başa bir idcalistin hayatıdır. Onun içinde hastalanan Ziya on sene evmahrumiyetleri, acıları, sikâyetleri vel bütün ölüm hastaltğına rağmen hep ideal için olduğundan o mah hiçbir an bağnndan uzaklaştırmadı rumiyetler ferdiyetlerini kaybede ğı millet aşkını ve bu sevgilisine harek cemiyetleşiyorlar. Ve biz on zırlayıp ta veremediği birçok fikir laei bizim mahrumiyetlerimiz, bi • armağanlanm beraber alarak ebezim sikâyetlerimiz, bizim acilanmız diyete yani bu memleketin iyi, gügibi duyuyoruz. Gök Alpın midevî zel, doğu olan fikir varlıklanna göhiçbir derdini ağzmdan ve kale • nül bağlıyanlarm kalplerine gö • minden duymadık. Fakat, fikir ısmüldü. tıraplarını biliyoruz. Işte, biz bugt*n bu gönül dostuO, daha çocukken fikrî, vatanî nu ağırlıyo<"uz. Ne mutlu sana aziz ve büyük ebedil acılarını hayatım vcrnaek suretile Ali Nözhet unutraağa çahşiyor Onun bu açıu tkinci müsabaka Istanbul şam • piyonu Beşiktaş takımile, Ankara şampiyonu Çankaya takımları a arasmda yapılmıstır. Müsabakayı Niyazi Bey idace etmiştir. Beşiktaşın beş oyuncusu dörder saatlik bir uykudan sonra maçtan biraz evvel Bursaya yetişmişlerdi. Maça başlanmadan evvel merhum Şerefin ha • tırasını taziz etmek üzere oyuncular bir dakika hareketsiz durmuşlardır. Oyuna Beşiktaşlıların seri bir akımile başlanmıştır. Fakat Çankaya müdafaa» bu akını durdurduğu gibi Beşiktaşm diğer akınlanm da kesmekte müşkülât çekmemiştir. Beşiktaşhlar bu akınlar esnasında müteaddit gol fırsatlarile de karşılaşmışlar, fakat bunları kaçtrmışlardır. Çankaya takımı, Beşiktaşm ilk hı • zını kestikten vonra mukabil hücuma geçmiştir. Ankaralılar çok çevik Birind sahifeden mabait ve enerjik bir oyun oynadıkların • runuza hazin bir hâdiseden bahsetdan Beşiktaş müdafaası hayli sar • mek için çıkıyorum. Hepiniz elemsılmış ve 20 inci dakikada Çankaya le duydunuz ki müttefikimiz Yu • solaçığı ilk golü yapmağa muvaf goslavyanın büyük Kralı ve bizim fak olmuştur. Bu gol, dakikalarca büyük Şefhnizin samimî dostu bidevam eden alkışlarla tes'it edilrinci Aleksandr Hazretlerini mermistir. kezî ve cenubu şarkî Avrupada sulBeşiktaşm ilk golü yemesi üzerine hun takviye ve idamesini konuşoyun büsbütün "hararetlenmiş, An mak için Parise giderken Marsüyakaralılarnt akmları da o nisbette da öldürdüler. Fransanın kıymetli tehlikeli olmağa başlamıştır. Hariciye Nazırt ve bizim de kıyMaamafih Beşiktaşlılar kendilemetli dostumuz 'M. Bartu dahi bu rini toplamakta gecikmemişler, a • menfur cinayete kurban gitti. henktar ve seri hücumlarla ÇankaDaima büyük meclisin tasvibine ya kalesini tehdit etmeğe başlamışuygun olan siyaset yolunda dik • lardır. Maamafih Çankaya müda • katle yürüyen hükumetiniz bu fefaası bütün bu akınları durduruyor, caat karşısında derhal kendisine teBeşiktaşm sayı yapmasına imkân bırettüp eden vazifesinde asla kusur rakmıyordu. Maamafih 35 inci daetmedi. Hariciye Vekilinizi askerî kikada Hakkı Beşiktaşm ilk golü • ve sivil bir heyetin başında Belgranü atmağa muvaffak olmuş ve beda gönderdi. Orada diğer Balkan raberliği temin etmiştir. müttefiklerimizle birleşilerek va • Bu devrenin sonlanna doğru Beziyet mütalea edildi. Tam bir mu şiktaşın yaptığı kuvvetli bir hücum tabakat içinde kanaatlerimizi, göÇankaya kalesi önünde tehlikeli bir rüşlerimizi hâdisenin büyük esurette tevkif edilmiş ve hakem Çan hemmiyetile mütenasip bir itidal kaya aleyhine penaltı cezası vertniş ve ciddiyetle alenen ifadeye şita tir. Beşiktaşlılar ikinci golü de bu ban olduk. Elemzede olan dost suretle yaparak devreyi 21 galibimemleketlerm kederlerine tamamiyetle bitirn'Ulerdir. le iştirak ettiğhnizi bildirdik. Baltkinci devre kan misakının gittikçe artan bir kudcetle nasıl sarsılmaz bir kuvvet tkinci devreye gene ayni ha**sret ve süratle başlanmıştır. tlk dakika olduğunu gösterdik. larda hep Beşiktaşlıların hücumlan ve Çankayanın sıkı müdafaası görülüyordu. Maamafih Ankarahlar kendilerini Be«iktasın tazyikinden kurtararak güzel hücumlara baslamışlar ve 20 inci dakikada ikincî gollerini de yaparak beraberliği tesis etmislerdir. Oyunun bundan sonraki kısmı çok hararetli ve o nisbette zevkli ol muştur. Bir gol yapan tarafın oyu> nu kazanacağı muhakkak olduğundan iki taraf ta bu bir tek golü yapmağa uğraşıyordu. Maamafih Be • şiktaşhlar oyun üzerinde yavaş yavaş kat'î bir hâkimyet tesis etmişler ve müteaddit gol fırsatlarım kaçırdıktan sonra Şeref ve Nazımın a* yağile iki gol daha yapmışlardır. Müsabaka bu suretle 42 Beşiktaşın galibiyetile bitmi.çtir. Ermeni vatandaşların hazırlıkliri Türk Ermenileri idare heyeti düt Vahan Bey Sürenyanim reisliği al tında toplanarak Cumhuriyet bayramına Ermeni vatandaşlarımızın iştirakini temin için tedabir ittihaz etmijtir. Diğer taraftan Ermeni Patriği Naroyan Efendi de Cumhuriyet bav. ramı münasebetile bütün kiliselerd« Gazi Hz. ile Cumhuriyet hükumett erkânı için hususî dualar yapılma • sını emretmiştir. Meclîs dün toplandı Encümenler faaliyetlerine devam etmektedirler. Meclisin yarınki ruznamesinde Abidin Beyin Maarif Vekâletine tayini hakkındaki tezkere ile vefat eden meb'uslara ait tezkereler vardır. Meclisin teessilr telgrafları Ankara 24 (A.A.) B. M. Meclisinin bugün kabul etmiş olduğu takrir mucibince Meclis Reisi Kâztm Paşa Hazretleri Yugotlavya â yan ve meb'usan reislerine ayrı ayrı aşağıdaki tecs^ür telgrafmı gönder. mistir: Türkiye Büyük Millet Meclisi, bugünkü hususî içtimaında Hariciye Vekilinin büyük Kral haşcnetli Aleksandr Hazretlerinin vahşiyane bir surette katillerine ait beyanatını dinlemiştir. Bu menfur cinayet kar« şısında müttefik bir infial duyan Büyük Millet Meclisi, riyaset divanını dost Yugoslav milletine çok derin teessürlerinin ifadesinî ve mu fahham hükümdarının şahsında uğramış olduğu büyük ziyadan dolayı teessürlü taziyetierini iblâğ eylemeğe memur etmiştir. Türhiyc B. M. Meclisi Reisi Alp Kâzırn Diğer taraftan Kâzım Paşa Hz. Fransa âyan ve meb'usan reislerine de ayrı ayrı şu telgrafı çekmiştir: Türkiye Büyük Millet Meclisi, bugünkü hususî içtimaında Hariciye Vekilinin büyük Kral haşmetli Aleksandr Hazretlerinin ve büyük Fransız reisi Bartunun vahşiyane bir surette katillerine ait beyanatını dinlemiştir. Bu menfur cinayet karşısında müttefik bir infial duyan Büyük Millet Meclisi, riyaset divanım Fransız milletine çok derin teessürlerinm ifadesini ve reis Bartunun şahsında uğamış olduğu büyük ziyadan dolayı teessürlü taziyetle rini iblâğ eylemeğe memur etmiş tir. Türkiye B. M. Meclisi Reisi Alp Kâzım Taahhütlerimize candan sadakatimizi bu münasebetle bir defa daha teyit ve ilân ettik. «Bravo sesleri» Tethiş usullerinden ve cinayet i^rinden nefretimizi izhar ederek canilerin ve mes'ullerin meydana çıkirılması ve bu gibi kotülüklerin bir daha tekerrür etmesine imkân bırakılmıyacak surette önünün aImnaası için bütün medenî milletlerin hep birlikte çahşmalan lüzumunu ortaya koyduk. Bu hususta neşrolunan teb'i? üzerine büyük medenî memleketîerîn merkezlerin den gelen seslrr muztarip insanlara ümit verecek mahiyettedir. Bu kederli vak'anın istilzam ettiği vakar ve sükun ve birlik için, takdir ve şükrarla kaydederim ki asil Yugoslavya miJleti ve onun muktedir ve tecrübeli devlet recülleri en iyi örnek olmuştur. «Bravo sesleri» Ehemmiyeti derkâr olan bu keyMüsabakanm heyeti umumiyesi fiyeti büyük meclisin resmî ıttılaçok güzel, çok zevkli olmuştur. An ına arzederken Türkiye Büyük Millet Meclis'nin derin teessürlerine karalılar fevkalâde güzel bir oyun tercüman olduğumu da zannediyooynamak suretile bütün Buırsalıla • rum. 'Şiddetli alkışlar» rın takdirini kazanmışlardır. BeşikBunu müteaıkıp Tekirdağı mebtaşlılar, şimdiye kadar bu derece güzel bir maç yapmadıklarını söyle usu Cemil ve Rize meb'usu Fuat Beylerle arkadaşları bir takrir vermekte ve Ankaralıları takdir ve diler. Bu takrirde hükumetin tarzı tebrik etmektedirler. Bu akşam Belediye tarafından sporcular şerefine bir ziyafet verilmiştir. Cuma günü Beşiktaşla Samsun takımları karşılaşacak, 29 teşrinievvel pazartesi günü de bu maçın galibi Altayla son müsabakayı oynıya • caktır. Fırka grupunda Ankara 24 (Telefonla) Fırka Grupu bugün Öğleden evvel saat 10 da içtima etmiştir. Bu içtimada Başvekil Paşa haricî siyaset hakkında beyanatta bulunmuştur. Bundan sonra Hariciye Veküi Tevfik Rüştü Bey Marsilya suikasti ve Belgrat seyahati etrafında izahat vermiştir. Teblig Ankara 24 (A.A.) C. H. F. Grupu idare heyeti reisliğinden: Meclisin tatilinde avdeti münasebetile Fırka Grupu içtima etmiç ve takip edilecek ilk işler hakkında Başvekil Paşa, kısa bir müzakere açmıştır. Hariciye Vekili Beyin B. M. Meclisinde beyanatta bulun»: ması münasip görülmüştür. hareketini tamamile tasvip ettiklerini bildiriyorlardı. Takrir ittifakla kabul edildi. Nihayet Türkiye Büyük Millet Meclisinin Yugoslavyaya taziyetierini bildirmek üzere makamı riyasete salâhiyet itası kararlaştı ve içtimaa nihayet verildi. Meclİ8 yann toplanacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: