26 Ekim 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

26 Ekim 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türklerle Süngü Süngüye No. 8 Nakili: A. DAVER Çanakkalede f Şehîr ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Son fırtınanm Hakkı müktesebe hürmet Her sene tazelenen ecnebi ve ekalliyet mektepleri türkçe muallimleri meselesi bu sene de bermutat ortaya çıktı. Bu umekteplerin ilk kınmlanndaki türkçe hocaları bir seneye kadar meslekî nntihana tâbi tutulacaklar veya tasfiye edileceklerdir. On iki senedenberi hâlâ istikrar bulaoııyan bu meselenin tekrar ortaya atılmasındaki mah zurlan iyice düşünmek lâzımdır. Bu muallîmler pek haklı olarak vaziyetlerindeki kararsizlıktan şi kâyet etmektedirler. Vaziyeti meehul, istikbali karanlık olan bir muallimin talebeye nasıl der» okutabileceğini düşünmek lâzımdır. Ecnebi ve ekalliyet mektepie» rinde türkçe okutan hocalann izzeti nefsini türkçe okurmıyan hocalann yanında vikaye etmek herkesten evvel maarif idaresine düsen bir vazifedir. Bugün Ee • nebi ve ekalliyet mekteplerinde türkçe okutan hocalann ekse • risi on, on iki senedenberi mualHmlik eden tecrübe ve müktesep hak sahibi kimselerdir. Bu mu • allimleri, simdi on on iki sene sonra gene imtîhana tâbi tuttnak pek te doğru olmasa gerektir. Esasen nemen her sene yaoılan tasfiyeler bu mekteolerde ikti darsıs ve liyakatsiz kimse bırakmamiftrr. Ecnebi ve ekalliyet mekteo lerindeki tiVkce tedrisata gelin . ce, buntm Türk melrteolerindeklne muadil oldu?u iddia edilememekle beraber bu mektepler talebesinden bakalorya imtihanla nna girip kazanan pek çok ta • lebe mevcut olduğuna gore türkçe okur yazar ve az çok Türk kültürüne ismmis bir nesil yetistirildiği inkâr edilemez. Bugün bu muekteplerde türkçr Sğrenen çocuklar, eski zaman larda dilimizi o^renmeğe lüzum görmemİB veya kendilerine türkçe öğretilmemif ana ve babala • nnm yerlerine geçtikleri zaman, simdiki mesainin semereleri iktitaf edilecektir. Maarif Vekili Abidm Beyden hakkı müktesep ve tecrübe sa hibi hocalann yerlerinden alm mamasmı ve istenilen seraiti bundan sonra tayin edilecek hocalarda aramasıcu rica eJiyorum. Klumhanymt Çanakkaleye ihraç yapılacağını biliyorduk ama, yaptığı zararlar gününü, mevkiini kat'iyyen bilmiyorduk! Marmarada birkaç yeî' rusu bunu gosterecek haberler alınmaKarada dönen dedikodulara gömış, olsa olsa bu husua bir fikîr, bir kenlinin battığı anlasıld' re muammamn anahtarı şudur: Bu gemiye iki bin kadar asker bindirilecek, daha doğrusu yığılacak. Hücum günü bu vapur feda edılerek Türk sahillerinin muvafık b<r noktasma oturtulacak. Şu halde, İngiliz ihraç kuvvetlerinin îlk kademesini nakletmek şerefi bu biçimsiz şilebe nasip olacak. River Klayd, ismi Truvanın atile müsavi şöhrette "larak tarihe geçecek asil bir kurbandır. Zaten, Ingili?:ler, daha şimdiden ona Truvanın gemisi ismini verdiler. 1 ] zan derecesinde kalmıştı. Bu sebepledir ki Çanakkalenin karadan müdafa ası için 18 mart muharebesine kadar esaslı bir pl&n düsünülmemis, ilk te • dabir (7 inci ve 9 uncu fırkaların cenuba sevki) ancak ilânı harpten bir ay sonra ittihaz edilmiş ve kânunusani nihayetindedir ki Çanakkaleye sevkedilen parça parça kuvvetlerin arkasi a lınmış, maahaza gene bir emir ve kumanda teşkilâh yapılmaraıştı. Binaenaleyh diyebiliriz ki 18 mart muhare besinde veya müteakıp günlerde müttefik kuvvei »eferiye, iharaca başlasa idi Osmanlı ordusu adeta bir baskına uğramış olacaktı. (Çanakkale Muharebatı) isimli resmî tarihçenin 19 uncu sahifesinde de yazılı olduğu üzere karargâhı umumî «müttefiklerin Çanakkaleyi biraz zor lamağa karar verdiği, bu maksatla boğaz adalanna 40,000 Fransız ve 50,000 tngiliz askeri toplamağa basladıklan», «seksen bin nefer kuvvetinde müttefikin kuvvei sefeTİyesinin ku mandanlan Hamilton ve d'Amadela beraber Bozcaadaya geldiği, burada 40,000 Fransız toplandıgı, Mundrasta Avustralyalı ve Cezayirli 50,000 ne ferin içtima ettiği, 500 Giritlinin Gri paris kumandasında Mesajeri vapurile Pireden hareket ettiği» ve safre tarzmda kâh yekdiğerini nakzeden haber leri ancak 18 mart muharebesinden sonra almağa baslamıştı ve bu haberlerin hasıl eylediği ilk intıba su olmuştu: «Evet, düşman sadece deniz taarruzile muvaffak olamıyacağını anladı ve bu sebeple kara hareketile deniz ta • arruzunu tevhide karar verdL Esasen 18 mart muharebesinin intikamını al • mak mecburiyeti maneviye ve »iyasi yesindedir.» Halbuki müttefikin bu karan daha 28 kânunusani 1915 te vermif, mevzuu balısolan kıtaat 18 marttan evvel Boğaz onünde tecem mü etmişti. Bizim «geliyor» diye isittiğimiz günlerde ise bu kuvvetler Mı • •ıra ve Kıbnsa müteveccihen avdet yoluna çıkmış bulunuyordu. Bu, istihbarat teşkilâtımız namına büyük bir kusurdur. Bizi azim bir felâkete tev • kedebilirdi. 5 inci ordunun tesekkülünden sonra düşmanın ihracı ihtimali yavaş yavas tenakus eder gibi olmuştu. Meselâ 17 nisanda su haberler gelmisti: «Limnide şimdiye kadar 30,000 kadar düşman toplanmıs. Fakat bunun mak sada kifayet etmtyeceği görüldüğün • den bu isten vazgeçilerek bu kuvvetin Mısıra »evkine karar verilmiş ve ilk kafile hareket etmiş>. Diğer bir haber de: «Bu kuvvet Kıbnsta toplanacak, oradan Suriye veya Adanaya ihraç yapılacakmış» diyordu. 18 nisanda gelen haberler: «Jeneral d'Amade Mısıra gitmistir. Marsilya ve Cezayirden Mısıra birçok Fransız as • keri geliyor». Diğer bir haber: «Lim nide yalnız 6000 insan kalacak ve kuvayi mütebakiye Mısıra gidecektir. Birçok nakliye gemileri ingiliz askerini hamilen Maltadan şarka geçiyor. 18 mart taamızu askerlerin arzusu hilâfına diplomatların ısrarile yapılmıştır.» Müteakıp günde gelen bir Fransız tebliği resmisi: «Kuvvei seferiye Mı sırda Ramlede yerleşmiş olup her ta rafa hareket edecek surette hazır bu lunmaktadır.» Filhakika 18 marttan sonra düşman kuvvei geferiyesi Mısıra ve Kıbnsa gitmiş, orada acaba İzmire mi, Adana ya mı, Suriyeye mi gidelim diye dü şünmüşlerdi. Fakat biz yukanki ha berleri aldığımız günlerde düşman çoktan gene Çanakkaleye gelmeğe karar vermiş ve yola çıkmıştı. Binaen aleyh istihbaratımız ikinci defa bizi aldatıyordu. Geç ve vakitsiz haber ve rerek bizi saşırtıyordu. Mevcut bir iki tayyaremiz ise keşifte bir şey göremi yordu. Meselâ 28 mart 1331 de bir tayyaremiz Lirnnide hiçbir kuvvet görememif binaenaleyh düşmanın gittiği meselesi büsbütün muhakkak addedilmişti. Işte bu vaziyette bulunulurken 25/12 nisanda ihraç baslamışb.» Mehmet Nihat Beyin bu sözleri gösteriyor ki bizce bir ihraç yapılacağı azçok malumdu ama günü ve ihracın hakikî mevkii kat'iyyen malum değil di. A. D.) (Mabadi var) Karadenizde devam etmekte olan fırtına şiddetini kısmen kaybet miçtir. Fırtınanın azgın günleriıvde civar limanlara Utica eden vapur lar yollarma devam etmektedirler. Dün Sakarya vapuru limanımııa gelmis, Büyükderede bekliyen küçük filepler de Boğazdan çıkrmşlardır. Geçen cuma günkü bora ve ftr rtnada Marmara açıklarında kay • bolan yelkenlilerin akıbeti anla^ılmısiır. Bu yelkenlilerden 11 toni lâtoluk Zafer motorü Bandırmanm 50 mil açığinda boraya tutularak alabora olmustur. Kaybolan tayfa • lardan Tekirdağh Mehmet, oğlu 1brahim ve Ali reisin boğuldukları tahakkuk etmiştir. Cesetleri aranmaktadır. 9 tonluk thsanı Hoda motörü fırtınadan sereni kopmus ve tulara kapüarak Gemliğin Narlı mevkiine düsmüstür. Bir haftadanberi aran • makta olan bu motörün kaptam Cemal reisle üç tayfası Narlıda karaya ctkmağa muvaffak olmuslar ve oradan otomobille Bandırmaya dön • müşlerd'ir. Ayni gün deniz ortannda boraya tutulan 12 tonluk Umit adındaki yelkenlinin akıbetinden henüz haber alınamamışhr. Erdek ve Bandırma kaymakamları arastırmalara devam etmektedirler. tzmit limanma mensup Mehmet reisin idaresindeki 23 tonluk Hudaverdi motörü de Imrallimn lodos cihetinde çakıl yüklerken frrtınaya tutulmuf ve zincir bırakarak açıl mışta da dalgalarla siirükleneırek civard'a Sığburunda karaya çarp mıshr. Tayfalar kurtulmuçtur. Sovyet ressam ve heykeltraşları Iâtanbulda birsergiaracaklar, eserler geldi Bu aene Venedikte açılan bey • nelmiiel san'at sergisine iştirak e den Sovyet ressam ve heykeltıra'lan birkaç güne kadar Istanhulda bir sergi açacaklar ve 80 eser teşhir edecelkrdir. Teşhir edilecek eser lerin 12 si heykel, mütebakisi de tablodur. Sergid'e Sovyetlerin en meşhur ressamlanndan Dienka ile Sarianın Venedikte büyük bir rağbet kazanan müteaddit tablolan buluna caktır. Bunlardan maada Brodckü, Petrof, Kerasimof, Voltkin gibi tanın mış Sovyet ressamlarmin birçok eserleri de teşhir edilecektir. Sergide eserleri teşhir edilecek heykeltıraşlara geluıce, bunlsr meyanmda Çaikof gibi meşhur bir hey keltıraşla Muşina Vera ve Lebedva Sara nammda iki de kad'm san'atkâr vardır. Dün tstanbuia getirilen eserlerin teşhir edileceği yer henüz tayin edilmemistir. Fransa, Yugoslavya ve Almanya arsilya cinayetinin siyasî vaziyet üzerinde bıraktığı izler ve tesirler cenaze merasimi ve ilk teessürler geçtikten sonra daha ziyade tavazzuh ediyor. Suikast Fransa ile Yugoslavya arasında övvelce mevcut olan müşkülâtı bir kat daha artırmıştır. Bu müşkülâtın muhtelif sebeplerinden biri de Habsburg hanedanının tekrar Avusturyada ve Macaristanda hükümdarhk mevkiine getirilmesi tasavvurunun Fransa tarafından terviç ve iltizam edilmiş olmasıdır. Ayni ırktan olduklan halde ötedenberi Alman ve Avusturya milletlerinin birleşmelerıne en büyük mâni hükümdar hanedanlarının başka başka olmasıydı. Habsburg hanedanı iskat edildikten son* ra bu büyük engel ortadan kalkmıştır. Diğer taraftan Avusturyanın küçülerek sırf Alman unsurundan mürekkep bir merrleket halini alması ve iktısaden Almanya ile birleşmek ihtiyacında bulunması bu hanedanm yokltığunu büsbütün hissettirmiştir. Fransa hükumeti Almanyanın cenuba doğru sarkmasına mâni olmak için en kestirme yolun Habsburg hanedanını tekrar Viyana ve Peşte tahtlarına getirmek olduğu kanaatine gelmiştir. Bu noktada Italyanın Fransa ile bir fikirde bulunması ve Avusturyanın istiklâlini müdafaa iyin bu memleketi Yugoslavya hudutlanna varıncıya kadar askerî îçgal altına almağa azmetmiş oimasma Fransanın o kadar muhalif görünmemesi Yugoslavyanın büsbütün şüphelerini artırmıştı. Fransanm en büyük emeli Almanyayı her taraftan sıkıştırmak ve vaJnız bırakmak olduğundan bu gayesine varmak için, Italyaya karşı müsaadekâr davranmak istediği hakkında ötedenberi Belgratta şvpheler beslenmektedir. ltalyanm, Avusturya istiklâlini temin ve tekeffül davasında bulunurken bu memleketin tamamiyeti mülkiyesini de muhafaza hususunu aeruhde edeceğîni tasrih etmemesi Yugoslavyada ayrıca süpheler tevlit etmekte idi. Diğer taraftan ıtalyanın, Balkan yanmadasında araziye ait emeller yahut siyasî ve iktısadî inhisar ve imtiyazlarla tevessü ve inbisat etmek gayretinden hiçbir zaman geri durmaması ve Arnavutlukta nüfuz sahibi olması daima Yugoslavyayı kuşkulandırmıştı. M. Bartu, İtalyayı Orta Avrupada yalnız kendi emniyet ve selâmetini koruyacak bir siyaset takip eylemek ve Balkanlarda daha ziyade tevessüe çalışmamak sartile Afrikada bu devlete azim arezi ve müsaadat göstermek suretile Yugoslavya ile İtalyanın arasmı bulmak istiyordu ve bu maksatla Kral Aleksandn Fransaya davet etmişti. Bu siyasetin muvaffak olup olmıyacağmı zaman gösterecekti. Fakat suikast meydan bırakmadı. Işe yeni baştan naâil başlanacağı malum değildir. Yeni Fransız Hariciye Nazınnın Romaya seyahatini kânunuevvele bırakması, şimdilik yapılacak hazır bir iş olmadığını gösteriyor. Hariciye Nazın şimdilik bütün sây ve gayretini Sar meselesine hasretmeği Fransanın müstacel menafii için hayırlı bulmuştur. Diğer taraftan Prusya Başvekili ve Almanya Hava Nazın Jeneral Göringin Belgradı ziyareti ve bu ziyaret esnasında Alman ve Yugoslav menafiinin hiçbir yerde çarpışmadığını teyit eylemesi ve Almanya tarafından Yugoslavyaya gayet kârh bir ticaret mukavelenamesi teklif edilmesi Yugoslavyada Almanyaya karşı yeni bir hava yaratmıstır. Alman jenerahnın caddelerde daima hararetle alkışlanması bu yeni havaya bir delildir. Lâkin bundan derhal siyasette bir tebeddül olacağı istidlâi olunamaz. Ehemmiyeti uzun atiye aittır. MUHARREM FEYZİ Siilh başına! Cuma, 23 nisan; Mundros limanında 23 nisanda, faaliyet zamanının yaklaştığı anlaşıldı. İhraç hareketine iştirak edecek vapurlar istim üzerinde duruyorlar. Herkes harp mevkiinde... Zırhlılardan semaya doğru kalın dumanlar yükseliyor. Başkumandan Jeneral Hamilton, Müttefikin kara ve deniz ordularma hitaben şu beyannameyi neşretti: Akdeniz heyeti aeteriye ordam fcaakamandanınm ordu emri Frantız asherleri, Kralın asherleri, Zamammız harbinde eşi olmıyan bir harekete girişeceğiz: Donanmadaki arkadaşiartmtzla beraber, mağrar düşmanlarımıztn zaptedil • mez olduğunu iddia ettikleri meo> ziler karşutnda açık kumaallara eebren bir ihraç yapacağtz, İhraç Allahm ve bahriyenin yardımile muvaffak olacaktır. Düşman mevzileri hücumla zeptedilecek ve harp, fan~ h ve muzaffer bir akibete doğrn, büyük bir adım daha atmış ola • caktır. Lort Kiçner Başkumandantnızla veda ederken ona şu tözleri »oy • ledi: Unutmayımz ki bir defa Geli • bola yartmadanna ayak batttktan sonra nihaî zafere erişinciye kadar döğüşecehsiniz. Bütün dünyantn gozleri bizim ileri yürüyüşümüze dikilecektir. Si> lâhlarımıza emanet edilen büyük e* «ere lâyık olduğumuzu bütün dünyaya itpat edelim. Başkumandan Jeneral lan Hamilton Franstz kuvvetleri kumandant d'Amade Ayni günün sabahında, bu hatiratın muharriri Mundros postanesi duvarında ilk defa okuduğu bu beyannameyi koparıp saklamıştı. Başkumandanının emri yevmisi, akıl ve mantığa karşı yapılan ilk meydanokuma idi. Filvaki, bu suretle düşman vazıh ve kat'î bir surette, ihracımızın pek yakında vuku bulacağından haberdar edilmiş oluyordu. Atinaya telgraf ve telefonla bağh olan Yunan postanelerindeki düşman casuslarımn bu haberi Türklere bildireceğine şüphe yoktu. Şuursuzluğu bundan daha ileri sürmenin imkânı var mıydı? (Muharririn bu meselede esas iti • barile hakkı vardır. Fakat istihbarat teşkil&tımız o zaman Fransız yüzbaşısmın zannettiği gibi, herşeyi günü gü • nüne haber alacak kadar mükemmel değildi. Nitekim 18 mart deniz muharebesi oluncıya kadar Osmanh karar gâhı umutnİB Çanakkalenin denizden ve k&radan büyük bir tdhdit altmda bulunduğunu kâfi derecede anhyamamıştı. Merhum Mehmet Nihat Bey bakın» bu hususta ne diyor: «Benee surası, aksi ispat edilinciye kadar muhakkaktır ki 18 mart deniz muharebeshıin vukuuna kadar Osmanlı kararg&hı umumisi Çanakkalenin a y ai zamanda hem denizden ve hem de kaıadan tehdide maruz olduğunu kâfi derecede anhyamamıştı; daha doğ(1) Harpten sonra, mütareke senele rlnd« Rivar Clyde (River Klayd) silepi yuzdürülerek İngiltereye götürülmttstür. Onun sanlı enkazı çimdl Nelson fcalyonlan ve flrkateynlerlle yanyana yatmaktadır. Muharrir ÜNİVERSÎTEDE üniversite rektörü geldi Bir müddettenberi Ankarada bulunan Üniversite Rektörü Cemil Bey dün sabah Ankaradan fehrimize gelmiştir. Cemil Bey Üniversiteye ge lerek talebe kabul işlerile meşgul olmustur. Fakültelerde devam mecburiyetinin kontroluna 1 teşrinia • niden itibaren baslanacaktır. Ce mil Bey de Hukuk Fakültesindeki devletler umum hukuku derslerine aybaşmdan itibaren batlıyacaktır. MÜTEFERRIK Izciler Ankaraya gidiyorlar Ankarada Cumhuriyet bayra • mında yapılacak geçit resmine is • tirak etmek üzere mektepler izci lerinden mürekkep bir kafile dün aksam Ankaraya hareket etmiştir. Bugün de bir ikinci izci kafilesi hareket edecektir. SEHÎR mjR Şoför ehliyetnameleri degiştiriliyor Belediye, muvakkaten verilmiş olan şoför ehliyetnamelerini daimî ehliyetnamelerle değiştirmeğe ka • rar vermiştir. Yeni ehliyetnamelerin Belediye matbaasmda tab'ı ikmal edilmistir, Tebdil muamelesine dünden itibaren başlanmışhr. Müteaddit kaza • lar yapmış olan ve Belediye nizamnamesindeki evsafı haiz ohnıyan şoföclere yeni enliyetnameler verilmiyecektir. Tebdil işi süratle intaç edilecek ve bundan sonra eaki eh liyetnamelerle otomobil kullanıl • masına izin verilmiyecektir. Yanlış bir haber Aksam rüfekamızdan birinde intifar eden Ankara haberinde Va • gonli ücretlerinde yüzde yirmi ni»« betinde tenzilât yapılacağı bildirilmektedir. Keyfiyeti şirket müdürü Hüscıü Sadık Beyden sorduk. Bu tenzilâtın üç aydanberi tatbik edilmekte olduğunu söyledi. Ticaret Odası Umumî kâtipligi 1935 te yapılması mukarrer olan nüftu »ayımı için Avrupadan bir Utatittik raütehas«ısinın getirilme sine karar verilmistir. NUfus sayımı için mütehassıs geiirtilecek Doğru değü mi? I İHM ADLIYEDE Bostancı tramvayı Küşat resrni pazartesi günü yapılacak Kadıköy Bostancı tramvay hattının küşat resmi Cumhuriyet bayramı günü büyük merasîmle yapıla • caktır. Kü'at resmi Kadıköyünde Altıyol ağzındaki şirkete ait elektrik muhavvüe msrkezinde yapılacak tır. Merasime iştirak edecek heyet saat 15,50 de Köprüden hareket edecek vapurla Kadıköyüme gidecektir. Saat dört buçukta merasime baslanacaktır. Merasimden sonra tramvayîaıla Bostancrya kadar gidilecektir. Merasimde Vali ve Belediye reisi Muhittin Bey tarafından bir nutuk irat edilecekür. Çocuğunun ölümüne sebep olan baba Çocuğuna uyuması için haşhaş vermek ve bu suretle çocuğunun ölümüne sebep ölmaktan suçlu Tahsin Efendi namında biri Adliyeye verilmistir. Tahsin Ef. hakkmdaki evrak istintak hâkimliğine tevdi olunmuştur. Erzurum demiryolu müdllrlligü Erzurum demiryolu müdiriyetine tayin edileceğini yazdığımız tktı • sat Vekâleti müsteşan Hüınü Be • yin yerine Vekâlet teftis heyeti reisi Hayrettin Beyin geticileceği söylenmektedir. Marsilya suikasti esnasında a • hnmıs olan filmin gösterilmesine Dahiliye Vekâletince müsaade edilmiştir. Muallimliği dolayısile Ticaret Oda»ı umumî kâtipliğinden ayrılan Vehbi Beyin yerine Türkofis Istanbul fubesi müdürü Cemal Beyin tayini takarrür etmiştir. Cemal Beyin yerine de Türkofis merkez nıüdiirlerinden bir zat tayin olunacaktır. Bir do'andıncı mahkemede! Kendisine Hızır aleyhisselâm süsü vererek İbrahim Efendi namında birinin üç bin lirasını dolandırmakla suçlu Kâzımın muhakemesine dün üçüncü ceza mahkemesinde devam edilmiş, şahitlerin celbine ve kendisinin tevkifine karar veril miştir. Marsilya suikastında alınan film MAARÎFTE İlk tedrisat muallimSeH için yeni bir kadro İlk tedrisat muallimlerine ait bir üçüncü kadro hazırlanmağa başlannuştır. Kadro gelecek haftaya kadar tanzim edilerek Vekâlete gönderi • lecektir. Bu kadroda taşraya gitmek üzere müracaat eden muallimlerin yerleri tayin edilecektir. Türk Urologi cemiyeti kongresi Gümüş liralar basıbyor Birlnct sahifeden mabait la ( 1 0 0 knros) ibaresi vardır. Digef tarafmda da Gazi Hazretlerinin kabartma procîl resimlerile (Türkiye Cumtıırryed) kelimeleri bulunmaflrta* dır. DÜn banlan paralar Maliye Vekaletâne gönderflmiftir. Istanbol içm basılan idnd parti gümüf liralar pazar günü piyasaya çıkanlacakbr. Liralann darbı biter bitmez gümüf (SO) vc (25) iraroşU^lara bacümauna heş • Hopa Borçka yolunda yapılacak köprü Rlze 25 (A.A) Hopa Borç . ka yolu ve Çoruh nehri üzerine ya» pılacak büyük asma köprünün de ) ' rafar ve sair malzemesini Hopaya geI ttren bir ttalyan vapunı iki gün devatn eden siddetli fırtına yüzünden ancak dündenberi hamulesini bosaltmağa baslamısbr. Bu köprünün demir kısmı 27 bîn kü»ur lrraya bir tsveç grupuna ve ayaklan da bin liraya Rizeli bir müteahhide İhal* •dUmislir. Ankara sergisine giden firmalar Türk Urologi cemiyetinin kurultayı Etıbba Odası salonunda reis Dr. Urolog Mehmet Ali Beyin riyafstanbulda mektum nüfusun kaysetinde toplanmıştır. dine devam edilmektedir. Son hafEski idare heyeti raporu okunup taya kadar 1,114 kişi yeniden kaykabul olunduktan sonra yeni idare dedilmiş, 4,983 ölüm, 10,493 do heyeti seçimi yapılmış ve asağıda • ğum, 4,636 evlenme vak'ası bil • ki zevat seçilmislerdir: dirilmistir. Btrinci reU: Prof. Dr. Behçet Sa9' *^ ^=== ' ~' " bit Bey. İkinci reis: Dr. Ali Eçref Bey. Umum kâtip: Dr. Fuat Hamit Bey. Marmara faciasmda boğulan • Kasadar: Dr. Bahattin Lutfi Bey. Celse kâtibi: Dr. Saim Bey. larm ailelerine yardım etmek üzere açtığımız iane listesine de • vam ediyocuz: Gazetemizîn dünkü nüshasinda, tsim Lira Kuruş çocuklarını denize atan Lutfiye Hanımdan bahsedilirken bu kadının Evvelki yekun 692 29 Mustafa Efendi ismicıde birinin zevBüyükadada birkaç va cesi olduğu yazilnustı. Lutfiye Hatandaş tarafından 5 nım, Mustafa Efendinin değil Ah • Galatasaray lisesinden met Faik Beyin zevcesidir. 1318 No. h Orhan B. 1 Validebağı Prevantor yum idaresi ve burada 29 teşrinievvelde Ankarada açıtedavi edilmekte olan lacak olan sanayi sergisine iştirak talebe ve muallimler edecek firmalardan birçoğu dün tarafından 11 85 Ankaraya hareket etmis ve teşhir Yekun 710 19 edecekleri malları da beraber gö • türmüslerdir. VİLÂYETTE Mektum nüfus Amatör ve profesyonel fotografçj'ara Türkiyenin tarihî ve tabiî güzellik • lerile aktüaliteye ait Türkiyeden gön • derilecek resimler fransızca «Ankara» gazetesinde neşredilebilecektir. Neş • redilen resimler için iki liradan başlıyarak Ujnk olduklan kıymet verüecektir. Arzu eden resim sahiplermuı isimleri de aesroluruıcaktır. iane listetniz Bir tashih Ankara sergisinde ıtırıyatçılar Sehrimizin maruf ıtriyatçılanndan Necip Bey, Cutnhuriyet bayramında açılacak olan Ankara Yerli Mallar sergisine bütün mamulâtile iştirake karar vermiştir. Necip Bey müstahzaratindan çok zarif birer kolleksiyon hazıchyarak Reisicumhur Hazretlerile Başvekil Paşaya takdim etmek Uzere Ankaraya götürmüştür. Necip Bey Ankaraya dün akşam hareket etmiştir. Amerika sefareti müsteşan M. Şo Cumhuriyet bayramında Ankarada yapılacak merasime iştirak etmek üzere dün akşamki ekspresle Ankaraya gitmistir. Amerika se firi Mister Skinnerle İngiliz sefa reti ataşemiliteri miralay Sanpson da bu aksam gideceklerdir. Amerika sefareti müsteşan Ankaraya gitti

Bu sayıdan diğer sayfalar: