26 Ekim 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

26 Ekim 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

< 26Te§riniewel!934! ComRortyrf tangaç Doleresin bu hale gelmesi ne acınacak haldi. Tabiî kavgalar basladı. Fakat Doleres kavgalara değil, tehditlere bile aldırmıyor, mütemadiyen çalısı yordu: Karmen, tntikam, Evange • line, Kızıl dtns, 98 numaralı altın ocağı hep o devrin mahsulüdür. Nihayet James Del Rio bir gün karısına ültimatomu verdi: Ya skıemayı bırak, yahut aynlalrnı! Yıldız, mesleğine sonsuz bir askla merbuttu. Stütvoyu torke razı olmadı. James Nevyorka hareket etti. Or&dan da Avrupaya geçti. Bir müddet Pairste oturduktan sonra Berline gitti. Bu esnada kan koca arasmda çok »amimane ve âsika Iki komitacı hududumuza Rumen Hariciye Nazırı girerken yakalandı bugün İstanbula geliyor sinin Ankara içtimaı Birînci sahifeden mdbait Yugoslavya sefiri Mösyö Yankoviç muhterem misafirimizi karşılamak üzere bugün Ankaradan İstanbula gele cektir. Mösyo Yevtiç Yugoslavyanra millî matemi münasebetile cumhuriyet bayramı senliklerine istirak cdemiyeceğinden pazar günü değil, pazartesi eks presile Ankaraya gidecektir. Balkan itilâfı mecli Türk Bulgar hvdudunda Bunlardan biri katil Vlada Gorgiyefle alâkası olan meşhur Makedonya komitacısı Kiriî Drangoftur. BMnci sahifeden mdbait lanmifh. Şimdi Nastef te yakalanınca icra heyetinden yakalanamıyan yalnız tvan Mihailof kalmıştır. Bulgar hükumeti bundan iki ay evvel devlete muzır fşhas meyanmda komita azasmdan on şahsın isim ve resimlerini gazetelerle ilân etmisti. Bu on sahıstan üçü polise teslim olmuşlar, diğer üçü de Sofyada polis tarafmdan yakalanmıslardı. Şimdi ikisi de hudutta tevkif edilmişlerdir. Komitanm gc riye kalan iki azasmdan Vladi Gorgi • yef Marsilyada öldürülmüs, tvan Mi • hailof ta Türkiyeye iltica etmis bulu • nuyor. Bu suretle ortada Makedonya ihbiâl komitası erkânmdan kimse kalmamış oluyor. Memduh Talât O zaman, Yugoslavya htfkumetinin talebi üzerine, Viyana hüku • meti bu üç haydudu tevkif etmisti. Her üçnün de ellerinde gene Macar pasaportlan bulunuyordu. Ev lerinde yapılan arastırmalarda, bir çok bomba, rovelver ve hatta striknm denilen zehirden bulunmastur. Avusturya mahkemeleri, Artu koviçi on ay hapse mahkum etmis • ler, diğer iki ortağı ise, aleyhlerinde kâfi delâil bulunamağından, sadece hudut haricine çıkanlmıslardı Cezası bitirildikten sonra bir daha Macaristana geçen Artukoviç o • rada Paveliçkı emrinde kalmıştır. Bu seririn, Marsilya faciasmda pek mühim bir rol oynadığı tahmn ediliyor. Yanındaki bavulun içinde, Hır vat istiklâline müteallik evrak bulunmuştur. M. Tîtuleskonun hareketi Bükres 25 (A.A.) M. Titulesko, Balkan antanh toplantısma istirak için Ankaraya hareket etmistir. Atina 25 (Hususî) Başvekil M. Çaldaris Ankaraya gidecek olan Hariciye Nazırı M. Maksimos ve tktısat Nazın M. Pesmazoğlu ile orada meı • gul olacaklan mesail hakkmda görüsmüştür. M. Maksimos ve Pesmazoğlu buradan yarm hareket edeceklerdir. Yunan nazırlarile berabpr Hariciye Nezareti mudürlerinden M. Rosatti, Hariciye Nezareti Kalemi mahsus müdürii M. P. Pinalli, İktısat Nezareti müdür muavini M. Teodoropuls ve Ticaret muahedeleri müdürü M. Hacı Vasilis te Ankaraya gideceklerdir. Suikast tahkikatı Bizden ve hatta Avrupadan çok tozakta Atlas Okyanusumuı ötesind« «>ek a« tanıdığıtmz bir memleket var. Oranm admı ancak nk nk çdcan ih Ulâller, kansıklıklar yüzünden ga ketelerd* okur, mükâlemelerde â^itiriz. Bu, aşk ve kavga memleketi Meksikadır. Sierra Madre dağla rmm gölg«sine sığmmış 35 bin nü • tfuslü Durango kasabası Mekstka nra en büyük sehirlerinden biri olmamakla beraber çok meshurdur. Çünkü •evimli yıldız Dolores bundan yirtni »ekiz otuz »ene evvel orada dün,yaya gelmis, suh ve çapkıa genç Ramon Novwro güne>|e ilk d<efa gözlerini orada açmıstır. Doloresin ailesi kasabanuı sayılı feenginlerind'endL Artistin çocukluğu neş'e ve eğl«nce içinde taz se* feri ve romantik tangolar dinliye • rek geçmistir. Onu oldukça sıkan tnektep hayatı da ailesinin pek çok seyahat etmesi yüzünden mubtelif fasılalara uğrarnıştrr. Annesi ve babasile yola çtkan Dolore», eski vatanlan olan îspanyaya kadar uzanmış, orada Onüçüncü Alfon* tarafından kabul edilmis, ton ' ra da ttalya, Fransada dolaşmi'?, epey bir müddet Pariste oturmustur. Fakat döniip geldiğî yer nihayet gene mektep olmuştur. Dolores mektep hayatı kadar, îatillerden de hoşlanmazdı. Çunkü baba ocağmda da tahsil yatağı derecesinde sıkı de gilse de, kendisine az çok memnu olan bazi şeyler vardı. Halbuki o, kosmak, sıcramak, oynamak o devirdeki hayatından mümkün olduğu kadar fazla nasip almak istiyordu. Henüz genç kızlığın îlk basama • ğında bulunmasma rağmen berke» onun güzelliğini söyliye söyliye bitiremiyordu. Saclan siyah ve par lak, gözleri büyiik ve kadife renk liydi. Dudaklan kızıl ve raanali, teni olgun bir meyva gibi taravetli, vücudii sıhhatli ve ahenkli îdi. On alb yaşında bahçede koşup oynarken bir gün babasmm konuş • makta olduğu bir zata kazaen çarptı. Kızardı, utandı ve af diledi. Mi•afir, bu sen ve sakrak kızın arka • smdan baka kaldı. Bir hafta sonra da resmen izdivaca talip oldu. Ba bası, hiç kızına sormadan bu talebe muvafakat cevabı verdi. Fakat netice zannedildîği gibi bir faciaya tnüncer olmadı. Çünkü Dolores kim•eye birsey belli etmeden bu zatı gizli gizli seviyordu. tşte kiiçük Dolores, bu suretle Dolores Del Rîo namını aldı. Kocası Sinyör De) Rio ciddî bir aileye meneuptu. Genç kadın birçok hizmetçi • ler, uşaklar arasmda evliliğin ken • disine yüklediği işlerden ba»ka bir seyle meşgul olmuyordu. Konakta sık sık ziyafetler veriliyor, davetler yapılıyordu. Güzel kadına bir çok 'erkekler kur yapmaktan geri dur • jnuyorlardu Fakat o kocasmı sevdiği için hayatı sakin, maceradan uzak, biraz da yeknasak geçiyordu. Bir gün telefon çaldı. Tanıdık • larmdan biri: Senora Del Rio, dedi, «ehrimize bir Amerikan sînema grupu gelmiş, bakikî bir Meksika ailesi görmek istiyorlar. Bunları kabul lutfunda bulunur musunuz? Fena bir fırsat değildi. Dolores BİR PERi MASAL DOLORES DEL R İ Y O Yulthnda büyük: Doloresin güzel Wr pozu, yukanda solda: Dolores son filml «Madam Dubarry> de, asağtda: <Von derbar* filminde Rlkardo Kortede birlikte hemen hazırlık yapılması için emir verdi. Dostlarmdan bir kısmınt da davet ettL Amerfkalı artistler de rejisör E. Carewein riyaseti altında geldüer. ' Y'snildi, içildi, musiki fasıllan yapıldu Dans edildL Dolores te kocasile birlikte bir tango numarası yaptı. Rejisör E. Carewe bu numaradan fevkalâde mütehassis olmuştu. Bir sırasuıı getiriıp ev sahibesine: Sinema artisti olmak îstemez misiniz? DedL Genç kadm bu sual karsı • sında hem kızardı, hem de hiddetlendL Bu adam ne demek istiyor, kendisini, ailesini ve davetlilerini tahkir mi ediyordu? Cevap vermedi. Fakat misafirler gittikten, evin ağır sükutu ruhıma çöktükten sonra bu suali pek te hakaretamiz bulma • maya başladi. Iki, üç hafta sonra gelen bir mektupta rejisör E. Carewe, genç kadına Holivut kumpanyalarınden biri tarafmdan imzalanmış bir kuntrato göndermişti. Böyle bir fırsat nasıl kaçmlırdı? Annesi, babası kızlannin bu işe mütemayil olduğunu RÖrünce aksi fikir d«rmeyan etmeğe cesaret gösteremediler. Kocası da çaresiz razı oldu. Ay nihayetinde Dolores güneşli ve mis kokulu memleketini terkederek sinema merkezine kostu. Sinema müessesesi, ew«Iâ birkaç küçük rolde genç kadını tecrübe etti. Güzelliği Holivutta bile gözleri kamastıran Doloresin san'atkârlık kabiliyetine de herkes saştı. İlk filimleri olan «Holivut Don Juanı» <Juana> ve «Zafer yolunda» kord'elâlan mutavassıt bir muvaffakiyet kazanmıstı. Fakat Tolstoînia «tekrar dirilis» i omu birinci sınıf yıldızlar arasma çıkardı. Kocası Janes Del Rie kansının ilk faaliyetlerini pek o kadar yadırgamamıstK Lâkin çahşma hummah bir şekil almca hiddetlen meğe basladı. Gün oluyordu ki ka nsının yüzünü göcmüyor, onunla tek cümle konuşamıyordu. Stütyo mesguliyetinden maada, elbise, ayakkabı provaları, berberin ccıünde geçirilen saatler, davetler, ziyafetler, zavallı adamı son derece mustarip ediyordu. O mahçup ye u Marsilya suikastinin tahkikatı Fransada ve diğer memleketlerde bircok kollardan devam etmektedir. Silâhlart nereden almışlar? Bu defa Belçika zabıtasınm eliFransız gazetelerinin verdikleri ne geçen Periç hakkında yapılan malumata göre, suikastin icrasmda tahkikat, her gün sayani hayret safkullamlmıs olan silâhlar, Triyestehalar meydana çıkarmaktadır. <eki büyük bir silâhçı dükkânından Periç, suikastteki rolü itibarile biSofya (Hususî muhabirimizden) satın alınmıstır. rinci derecede ehemmiyeti haiz bir Sofyada çıkan Zarya gazetesi 24 teşSarışın kadın kimse değildir. Ancak Ustaşilerin rinievvel tarihli nüshasmda (Ankara Prag (Hususî) Mariya Draçek, üzerinde pek büyük nüfuzü oldu konferansı etrafmda) serlevhan altınyahut Vondraçek Pragda, zabıta tağu anlaşılıyor. Kendisine daima en da sn başmakaleyi yazmaktadır: rafmdan bulunmuştur. mühim vazifeler tevdi olunmuş ve «Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüsbilhassa Utaşileri, ahdettikleri vaziBu kadmın asü ismi Mariya Vontö Bey Sofyadan geçerken Hariciye fede teçi ve onların hareketlerini draçkovaddr. 1909 da Pragda doğmuf Nazınmız Batalofu Ankarada bekle • tur. Babası, seyyar cambaz kuropan diğini söyledi Tevfik Rüstü Bey Ba konholla mükellef bulunmuştur. Bunun için, geçen temmuzdanbe» yalarmda çalısan bir Çekoslovakytlı talofu 30 teşrinievvelde Ankarada topri, Paveliçten almış olduğu parala lanacak olan Balkan misakı konferanidi. sına bokliyecektir. Demek Bulgaristanm rin yekunu 80,000 frangı geçmek • Mariya, 1927 senesinde, Fransada tedir. Balkan misakma girmesi meselesi he Yanus namında bir adamla evlenmiş Bu para ile beraber, kendisine veBÜZ daha hallolunmamıştır ve Bulga • fakat o sene kendisinden aynlmışhr. rilen muayyen vazifeler şuniardır: Tİstanın bu husustaki tesriki mesaisi Şimdi, bu izdivacuıdan doğan bir çoUtaşilerde intikam hissini kuvvet • komsularunız tarafmdan hâlâ arzu e cuğile beraber, burada Ohrfli, Boris, lendirms'' . Yeni merkezler ve su dilmoktedir. Fakat bunlar hep bildiğine mektnpMr teatl *«tî<fi. Uu fVsbeler te<kil etmek.. Amerikada daNaumoviç namında bir Makedonyalı miz seyler. Mühim olan bu tesriki meterir ki, yekdiğerine karsı alâkaları sai meselesinde bir anlasamamazlık hi te'kilât yapmak. ile yafiyor. Naumoviç Pragda şeker • hâlâ sıkı fıkı bir sekilde devam ePeriç, elinde bulunan Macar pavardır. tşte ilkönce bu anlasamamaz ddir. diyordu. lık ortadan kaldınlmak lâzımdır. Kom saportunu ncreden aldığına dair soÇekoslovak zabıtasınm hasıl ettiği Ansızın Berlinden bir telgraf rulan suale »arih cevaplar veremesulannuz Bulgaristanm da Balkan mikanaate göre Mariya, stokastte ismi geldi: «James ağxr hastadır» arasakına girmesini istedikleri zaman ev • miştir. dan ancak birkaç saat geçmisti. Di velemirde muahedelerle yaratılan bu Kendisinin Berlinde, doktor Yeliç geçen «Sanşm Slav yosması» değil • ğer bir telgraf onu takip etti: «James dir. Esmer ve mavi gozludür ve epey günkü statükonun ve siyasî vaziyetin namında bir dostunun evinde bir öldü» kansı Hulivutta şöhret ve mu • zamandır mendeketten harice cıkmaidamesini ileri sürmektedirler. Komsumüdd'et oturduğunu söylemesi üzevaffakiyetinin en son mertebesine nusbr. Mariya serbest btrakJmıştu1 lanmızm noktai nazannca mua4ı«deler rine, polisler Va adamm maluma yükselirken zavallı koca dih.yanın arhk devletler arasındaki münasebatı tına müracaat edeceklerini beyan e*** baska bir ucunda yalnız basına ba halletmek için birer vasıta olmayıp dince» Periç: kımsız ve kimsesiz son nefesini ver onlann bugünkü halile muhafazaları tsmimi söylerseniz belki hatırmiştL birer gaye olmustur. Fakat muahede • lamaz. Kendisine resmimi gösterin Bedbaht kadm san'atte muzaf • ler arhk mühim olmıyan btrçok aksa • ki, tanısın! demiştir. Belgrat gazetelerinden Vrema, fer olmak pahasına, çok iyi kalpli mmda ya sessizce yahut ta alenî ola • Bunun sebebi sorulduğu zaman tstanbul muhabiri M. Bukilitza taerkeğini kaybetmisti. Bu facia Derak değişmislerdir. Balkan devletleri da, gülerek ilâve etmistir: rafmdan gönderilen uzun bir maloresin ruhu ve sinirleri üzerinuf arasmdaki münasebatm da artık de • O kadar çok isim değiştim ki, kaleyi nesretmiştir. Bu makalede büyük bir tesir yaptı. Maneviyaa ğisme zamanı gehnistir. onun yanında hangi isimle otur • Yugoslavyanm hükümdannın feci bozuldu. Sıhhati tabiî sekilden çıkBunu komsulanmız da pekâlâ gö • duğumu kendim de hahrlamıyorum! ölümiinden duyduğu teessür ve ma> ru Çaresiz stüdyoyu terketti. ÇalısBir de Artukoviç yakalandı teme necip Türk milletkıin nasıl masma fasıla vermek mecburiyetin riiyorlar. Meselâ Yugoslav Bulgar Diyep zabıtası da, evvelisi gün, tnyakmlasması bir hakikattir. Bu hâdise istirak ettiği uzun uzadrya izah ede kaldı: Seyahat!.. Sinirlilere, magiltereden Fransaya geçen, Artukoviç diğer komsulanmızı da tahakkukunu dilmistir. nevî hastalara doktorlarm tavsiye namında bir adam yakalamışbr. Bu aşimdiye kadar imkânsız addettikleri Muhabk diyor ki: «Türk milleri, ettikleri baslıca ilâç.. dam Yugoslav tebaası olduğu halde, birçok meseleler etrafmda düsünmiye Kralın vefab bütün Avrupa ve bilDolores, annesi ve rejisör E. Caelinde bir Macar pasaportu vardır. Arve söylemiye sevketti. Meselâ tstan • hassa Balkanlar için ne büyük bir rewe Avrupaya yollandılar. Fakat tukoviç 29 teşrinkvvel 1889 da Yu bulda intisar eden bir gazete, Make zıya olduğunu anlatabilmek için Paris bile genç kadının hüznünü tagoslavyada doğmuştur. Yugoslav za tabir bulamıyor. dil edemedi, teessürünü azaltamadı. donyahlarm faaliyeti ve Bulgar Yubıtasmca, Ustasflerin en azüılarmdan goslavya münasebah hakkmda bir Türkler bu menfur cinayeti büBerlin, kocasını hatırlattı. Aylarca biri olmakla tanmmıshr. 1932 de, Libaşmakale yazdu Bu makalede Yugostün kalplerile tel'in etmektedirler. ötede beride dolastı. Nevrastenisi lavya artık isterse de Makedonyayı Bul kada çıkan ihtilâun başlıca mürettip 1934 senesi teşrinievvelinin on s» bir türlü geçmedi. Nihayet tekrar lerindendir. thtilâlin bastuılmasmı mügarista,na terkedemez diyor. Türk gakizi Türkiye için bir matem günü Hulivuta döndü. Orada hiç olmaz • zetecisinin fikri şimdiden sonra Bal • teakıp, ttalyada Zaraya kaçmışhr. addedilmistir. Bütün eğlence ma • sa dostları vardı. Onlar, biçareyi Orada Paveliç ve Pavlo Curiçle temas halleri kapatılmıstır. kan meselelerinin birbirinden ayn o • biraz olsun güldürmeğe, eğlendir • ta bulunduktan sonra, Pe$teye geçerek, larak değil birbirine bağlı olarak ve Türkiye tarihinde ecnebi bir htimeğe çalışmaktan geri durmuyor • Perçeç ile ve Viyekoslav Servaçi ve toptan halledileceğidir. Bulgarlar, Yukümdar için matem tutulması ilk lardı. Yavaş yavaş, ağır ağır feci Marko Koçef Oe birlikte çahsmıshr. goslavya münasebatından bahseder defa vakidir. hatıralar zihninden siliniyordu. Za< Marko Koçef, Ustasiler tarafmdan, ken biz Türklerm fikirlerini ve Türk Bu satırlar Yugoslavyanm bü • man ilerledikçe benliğinin değiçmeMakedonya komitasüe temas ve hareharicî siyasetinin nelerden korktuğunu yük hükümdannın ve ıki millet ağe başladığım gördü. ket birligi teminine memur edilen BuU çok iyi anlıyoruz. Anlaşışlıyor ki arhk rasındaki biraderane dostluğun ne Nihayet tamamen iyilesmişti. Kalgardır. Son zamanlarda Bulgar hükuBalkanlardaki biıtün püriizlü meselelekadar takdir edildiğini anlatma binde hayat sevgisi ve mes'ut ol meti kendisini memleket haricine çı • ğa kâfidir.» rin toptan ortaya konulup bir hak ve mak emeli tekrar belirmişti. Sine • karmıstır. Tekrar Peşteye geçen Ar dostluk havası içerisinde hallmden Muhabir makalesinin sonunda ma ve aşk, onu tekrar hulyah ku tukoviç, buradan da Viyanaya gitmis baska çare yoktur. Ankaradaki Yugoslav sefaretinde cağına aldı. En güzel filmi olan ve o zaman Sungar namı müsteanm Batalof Ankaraya gidebilir. Fakat ve tstanbulda Aya Triyada kilise • «Cennet perisi» ni çevirirken tanı • Batalofun Ankaraya gitmesi henüz or • tasunakta olan Pospisil ve Kvatern3c sinde yapılan ayinlere Türkiyenin dığı genç bir mimarla, Cedvic Clbile beraber, Yugoslavya simendiferle • tadan bütün bu suitefehhümlerin kalkbüyük mülkî ve askerî memurlarınm bonla sevişip evlendi. Ea son san'at rine karsı malum olan srakastleri ter tığma isaret etmez. Komsularunız Bulcümlesinin istirak eylediğini min • eserleri «Vondetbar» ile «Madam b'p etmistir. garistana karsı daha ziyade bir hüsnü net ve şükranla kaydetmistir. Dubarry> ye, vaktile muhtelif ar niyet göstermedikçe Bulgaristanm et • tistlerin sessiz olarak çevirdikleri, rafmdaki buzlar öyle kolay kolay eri On Beşinci Louisnin güzel metresinin maceralarma o hiç süphesiz ye miyecektir. Meselâ Yunan hududu hâlâ daha Bulgar mallanna sımsüa ka • ni bir çesni verdi. pah duruyor ve Yunanistanm müttefiHayat bu; ölenle birlikte ölün • ki Türkiye de aramızda bir dostluk mez.. Âlem gene o âlem.. Devran muahedesi mevcut olduğu halde Yu gene o devran.. nanistanla bizi uyuşturacağı yerde büâkis aramızı açmağa gayret ediyor!» Memduh Talât * «Harp!» filminin rejisörü Far kas vaktile Emil Yanings ile Lya de Putinin sessiz olarak oynadıkları Memleketitnizde bugday istih • «Aşk uğrunda katil» kordelâsını çesalâb gün geçtikçe büyük bir sü virmektedir. Başrolleri Annabella, ratle artmaktadır. Son yapılan bir Harry Baur, Pierre Blanchard temistatistiğe göre 925 senesinde bugsil edeceklerdir. day rekoltesi bir milyon seksen bin ton iken 927 de bir milyon üç yüz * Mae Westin yeni filminin adı otuz üç bin tona ve 931 de ise iki «Simdi ben bir hanım oldum» dur. her hangi bir sebeple sinırler) lyi çalışamıyanlan kurUran milyon iki yüz otuz bes bin tona Mükâlemelerini bizzat kendisi yaz* çıkmıştır. Bu senenin rekoltesi kat' mıştır. Bromural dır. * Gaby Morlay ile Charles Boyer olarak tesbit edilmediği için henüz malum olmamakla beraber iki buBu müstahzarçocuklara bile verılmekten çekın ı lınıyecek derecede nrarsız ilk defa olarak bir filimde oynıya • çuk milyondan fazla olacağı taholup sınır hallerıuı gıderır, rahat bir uyku geİTir ve uzun zaman ilınsa caklardır. Bu filim Henri Bernsteida alışıklık vermez. Bromural sınıl ilerın, leheyyçlülenn ve uyuyamayantnin edilmektedir. Memleketimiz nin «Saadet» eserinden iktibas edilların ılâcıdır. yakın zamana kadar hariçten buğmiştir. Rejisör Marcel L'Herbier ta10 te 20 koıflprımeyı havi IQp> day mubayaa etmekte olduğu hal rafmdan idare oîunacaktır. tcrde cczanelcrde reçete ile salılır de son senelerde bugday ihraç e * Loretta Young kocası Spencer den memleketler arasına girıniş buTracyden aynlmıs ve annesinin e» Knoll A.G, kimyevi maddeler fabrıkaları, Ludwigshafen «fRhin. lunmaktadn*. vkıe dönmüstür. Bulgarlar ne diyorlar ı TUrkiyedeki matem ve Yugoslav matbuatı haberleri Bugday istihsalâtımız artıyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: