28 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

28 Ocak 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tayyare şehîdleri ihtifali dün yapıldı ' Cutnhuriyel 28 Ikincikânun Yeni liman ve rıhtım yapıları Plân ve projelerin hazırlığı başladı Şehrimizde bulunan Deniz ve Hava işleri müstesarı Sadullah, bura • da yeniden yapılan rıhtımlac işile meşgul bulunmaî:tadır. Sadullahın baskanhgında alâkadarlardan mü • rekkeb bir heyet yeni rıhtımların insasile İstanbul limanına verilecek yeni şekil üzerinde tetkikatta bu lucımaktadtr. Şimdiki halde limanın yeni plânları yapılmakta ve rıhtım insaatına aid teferrüath projeler hazırlan maktadır. Heyeti umumiyesi 2300 meteoya balif olacak olan rıhtım • larm inşaat plânları hazırlandıktan sonra tatbikat ve tahsisat için Ve • killer Heyetinden müsaade ahnacak, ondan sonra faaliyete geçilecektir. Rıhtım insaatı baslar başlamaz Kolordu, Güzel San'atle. Akade mifti, Tophanedeki atkerî sevkiyat binaları bosaltılacak, bu binaların da antrepo haline ifrağı için dahil ve haricinde bazı tadilât yapılacaktır. Rıbtım insaahna tahsis olunacak bir buçuk milyon Ika ile antre bu lunan mahallere kuvvetli vinçler de alınacaktır. 12 ada hâdiseleri Yunan Başbakanı ile İtalyan elcisi arasında mühim bir mülâkat Atina 27 (Hususi) Bura daki İtalyan mek tebinin levhala rı ve camlaıı evvelki gece bazı mechul kimseler tarafından kırılmıstı. ttalyan elçisi <fün Basbalaanı görerek bundan dolayı şikâyette bulunmustur. Bas M. Çaldaris bakan hftdisenin umumî mahiyette olmadığını, maamafih faillerinin tutularak cezalandırılmasmı emrettiğini söylemi», bu gibi hallerin on iki ada hâdiselerinin ef kâri umumiyede bıraktığı te essürden ileri geldiğin bil dirmistlr. ttalya elçisi 12 adada tam bir sükunet ye intizam hüküm tiir • düğü cevabını vermiştir. Basbakan bunun üzerine «bu teskin edici ha berlerinize tesekkür ed'erim» de mekle iktifa etmistir. Geri kcdan konferans Atina 27 (Hususî) 12 adalı gencler bu aksam Atina Universitesinde Viozi tarafından İtalyaya dair verilecek konferansa mâni ol» muslardır. • ^»» Loid Corç ingiliz kabinesine girmesi isteniyor Londra 27 (A.A.) M. Loyd Corc, yeniden tanzun edilecek olan mi'H hükumette bir mevki alabilecek mldir? Gazeteler ve siyasal mehafil,, bu meseleyi birçok defalrr tetkik etmiş • Ierdir. Observer gazetesi basmakalesindc, eski başvekilin kabineye istiraki lehinde açık bir sekilde fikir yürütmekte ve Makdonaldla aral'nnda bir mukare • net husulünü teklif etmektedir. . { ; b 6 b b V İfc Ateşli nutuklarla aziz hava kurbanlarının hatırası anıldı ve bir geçit resmi yapıldı Giiniin bulmacası 1 1 ı ı •l ı ! ı m • i !•! 6 7 8 » 10 11 İz • !• 10 •I 1 1 VI rr 1 1 1 1 i • • ! 1"• !•! ,J r m • • • • m \m 1 • • • • I 1 1 •i H •! •1 I Tevfik Rüştü Ara? dün sabah geldi \Bat tarafı birinet sahifede] Tevfik Rüstü Aras Sirkeci is • tasyonunda Reisicumhur namına Umumî kâtib Hasan Rıza, Başya • ver Celâl, Vali ve Belediye reisi Muhittin, Fırka vilâyet idare he yeti reisi Cemal, tstanbulda bulunan elçi ve konsoloslarla birçok dostlan tarafından karsılanmıstır. Dıs J?Ieri Bakanı dün öğleden sonra Dolmabahçe sarayına gide rek Reisicumhur Atatürke tazi • matlarım bildirmiştir. Tevfik Rüstü Aras, bugünkü trenle Ankaraya gidecektir. Şehrimizde balunan Şartu Türkistanlt kardeşlerimiz dünkü geçit reırmnde atkerltrimizi »elâmltyorlar taraft birinet H. F. Vüiyet merkednin, ordunun, belediyenm, tayyare cemiyetlerinin, talebe birligmin, soförler cemiyelinin ve diger tesekküllerin çelenkleri görü • lüyordu. Tayyare zabitlerinin sehid arkadaslanna getirdiği bir pervane si yah tiirllere bürünerek abideye yaslanmntı. Istanbul Kumandaıu General Halic, Merkez Kamandam General Fehmi, Belediye reis muavini Hâmid, PolU müdürtt Fehmi, C. H. F. vilâyet heyeti reisi doktor Cemal Tunca, ve kara, hava, deniz erkânt hazır bultmtryordu. İstanbulda bulunan Türkistanh rrkdaslanmız da bu merasime gelmişlerdi. Bugün yurdumuzun gSk bekçisi ol du£umuz için yüregimiz klvançîa çarparken gülen yüzlerimiz; yann, onu korumak için gök renğini kanadlarl mlzla klzlla boyarken de sevinçle gülecek! Saygl ile andığlmlz bu yaslyan ölü ler ordusu bugün; çoğaîlr.. Hepimiz ona katıllrızf Fakat Türk hep yürür.. Hep yükselir! Sana saygl mengü şehid!» Bunu Tayyare cemiyeti namına ce • miyetin Avrupaya gönderdiği tayyare mühendisi Bürhanın söylevi takib etti. Mühendis Bürhan nutkunun sonunda abideyi işaretle şunlan söyledi: « tste burada o kahramanl&rdan bir tanesi yatryor. Hayır, yatmıyor. O bu kahramankguı taşlaşmış, gr:nit olmus bir abidesi halinde dimdik duruyor. O şehidlere bin minnet...» tstanbul kut lisesi müdür muavini ve türkçe hocan Cemile Şevket Süreyya çok aluslanan heyecpnh bir nutuk söyledi ve ezcümle dedi ki: c Biz ne ölenlerin, ne de sayılı günlerini bitirip aramızdan çekilenle • rm kuru yasını yapnuyonız. Bu toplanıs sehidlerimizt unutmadığımuı ilân içt'n değildir. Yurdu unutmadan, şere fimizi ve kendimizi unutmsdan, onlart unutmağa asla imkân yoktur. Fakat biz burada Türk ulusuna can vermek için kendi canından vaz geçenlerin kan?d takmak için yerden göklere düsenle • rin, ölmez hatırası önünde Türk ulusunun değişmez karannı ve Türk gencliğinin yenümez UHriisünU tekrara geldür.» Şehir namına bir söylev soyifyen Refik Ahmed de dedi ki: « Benden önce buraya gelenler ordunun, Tayyare cemiyetinin ve di • ğer birliklerin dili olarak bu topluluğumuzun büyük anlamını güzel söılerle anlathlar. Çevresini süslediğmiz bu abidenin yan kabnıs, kınk, mustarib manasındaki ifade bambaskadr. Ben a onun yan kalrrus, yükselememis ruhu • nu buluyorum. O ruh Türk havacüığınm rubudur. Türk gücü en eski yüzyıllardanberi tabiate yenmiş boyun iğdir9 miştir. Tabiate karşı kazanılan s vaş elbet Türk havasında da kazanılacak • tır. tste Tayyare cemiyeti buna çalısı • yor.» Refik Ahmedden sonra kürsüye gelen Talebe Birliğinden Ziya da bir söylev söyledi. Deniz bandosunun çaldığı matem havasından sonra bir m*nga üç defa havaya ateş etti ve parktn önünde geçid resmi başladı. Resmi geçidde önden bir tabtır tepe ilsesi ve mıztkası, helinde Har • Hava Gedikli biye mektebi mızıkası ve talebesi, Malküçükzabit mektebi talebesi geçti. Bunu basta fırka mızıkası olduğu halde; piyade taburu, bir süvari bölüğii, bir topçu bataryası takib etti. Bundan sonra da dünkü ihtifale çok kalabalüc ola Sen artık benim canımı sıkmağa başhyorsun, biliyor musun? Farkındayım. Bay Adnan, elindeki konyak kadehini boçaltıp, masanın üzerine bıraktı. Cadde, birbirini müteakıb Şisliden gelen otomobillerin kaldırdıkları tozla sislenmis gibi idi. Cemil, gelip geçenleri, yan dalgın nazarlarile takib ediyordu. Bu halk, henüz yazıhanelerden, devairden boşalan halk değildi. Yüksecik, camekânh kahvenin içerisi daha bomboçtu. Garaonlar, hazırol vaziyetinde, en önce düçecek aksamcı müşteriyi bekliyorlardı. O halde, ne yapıyoruz?. Cemil saatine baktı: Beş bu • çuğu biraz geçiyordu. Ayaga kalktı: Dostun nerede oturuyor? Şuracıkta. Pangaltıdan Harbiyeye kıvnlacak yerde.. Haydi, gidelim, öyle ise! Caddeye indiler. Tramvay durağına doğru arparken, Cemil aıkadaama sordu: Ekonomi Bakanlığı tedkikat yapıyor Selâm ve sükât! Saat tam on dortte Fatih, Beyarıd, Se'imîye, Taksrm ve Maçkadan toplar atıldı. Fatihte Merkez Kamandam General Fehmi merasimî açh. Bir boraz?n uzun bir (Ti....) isareti verdi. Bir bahnyeli direğe çekilen bayragı yanya indirirken kıt'alar, mektebler, zabitler, selâm vaziyeti aldılar, siviller sapkala • nnı çıkardılar. Herkes bir dakika susarak mubarek sehidlerin hatıralarım tasiz etti. Bu merasime bütün gemiler ve fabrikslar düdükleri çalarak istirak ediyordu. Şehirde herkes yerinde durdu. Ankara 27 (Telefonla) ts tanbul limanının yapılması için Bakanlar Heyetince kabul olunan bir milyon lira ile yapılacak ifler hakkında Ekonomi Bakanlrgı tetkikat yapmaktadır. I ITDLÎYEDE Mersin gUmrtigUnde bir suiistimal Mersin 26 (Hususî) Burada barl fabrikaeılarla tüccarlarln haricden getirdıkleri boş çuvallarin gümriik res * mi nisbetinde büyük mikyasta suiisti • mal yaptıkları meydana çikarilntis tır. Tabkikata devam edümektedir. Suçlulann İhtisas mahkemesine veril • mesi muhtemeldir. rak istirak eden Talebe Birliği, Darüşsafaka, Erkek Muallim mektebi izci leri, Feyziati lisesi, tstanbul lisesi, Galatasaray lisesi iscileri geçtiler. «Kimseye karsı müteveccih olmiyan ve kimseye de zaran dokunmıyan Leh Alman münasebatı, iki komşu arasında gerektiği gibi in kisaf etmektedir. Bu iki taraflı münasebetler, umumî ve bulanık ma hiyetteki her türlü teminat ve andla^üalardan çok daha tesirli bir ulutlararası siyasa vasıtası gibi gö rünmektedir.» M. GÖring Varşovada Kibrit şirketi mUdür muavininin iBaş taraft bvtnct salUfedeı muhakemesi Türklüğü tahktr etmekten suçlu Kibrit sirketi müdir muavini Hü • mansın davasına dün üçüncü ceza mahkemesinde devam edildi. Dünkü celsede suclu avukatı suçIunun böyle bir hakarette buluna mıyacağına dair bazı müdafaa sa hidleri gösterdi. Içlerinde General Pertev, operatör BüVhaneddin, doktor Osman Şerefeddin, Elektrik sirketinden Hasım gibi tanınnus kimselerin bulundj,iğu, bu sahidlerin dinlenmesi için duruşma 16 şubat günü saat ona bırakıldı. Nutaklar Bundan sonra hava yüzbaşısı Tekin Anburnu kürsüye geldi. Orda namtna şu nutku söyledi: « Arkadaşlar! Bugün yurd ve çallşma uğrunda can veren hava kahramanlarimizl anmak için toplandllc Hep birlikte, bir yü rekten ve bir ağlzdan anmak için! Biz o erlerin önündeyiz ki, yurd için yanan, onu koruma uğrunda çarpan, içi ulus sevgisi, Türk sevgisi dolu yü TekJerile bulutlar arasında koşarak diişman kovaJarken, düşman gözlerken can verdiler! Daha dün aramizda olan bu yiğid îer, bugün Türk havacihğinin kahra manlık tarihinde kendi paylarlna dü şen yapraklarl doldurmadan, daha çok süsliyemeden Klrlk Kanadlarl al kana boyanmlş uçaklarile toprağa saplan dilar! Fakat, her biri bir yiğidlik ömeği yaratan bu erlerin adlarl birer bengütaş gibi yüreğimizde dikili kaldıl Biz ortlartn izinde yürürken biliyo ruz ve seziyoruz ki ruhlan bizim ya nimizda, bizimle beraber çok sevdiği miz, benimsediğimiz beyaz bulütlu ucsuz bucaksiz göklerde dolaşlyor! İşte şimdi, onlarl anlyoruz!. Hep bir?ikte, bir yürekten ve bir ağlzdan! Büyük ulusun, ana yurdu! Atalarlmız acuna ornek olmuş, önderlik etmişti! Bugün de biz en Ulumuz Atatürkün izinde açtlğlmlz yükselme savaşınl başaracak ve yarlnln gene evrensel bir örneği olacağlz! Buna inanlmiz var! Veyl onlaraî. Bize bu yükselme yollannda enge! olmağa kalkışacak kem eliere!.. Mı Ankarada Ankara 27 Bugün saat 11 de Hacıbayramda Şehitlik mevkiinde . tayyare sehitleri ihtifali yapılmıs •„. pr. Merasime kaleden atılan üç atım topla baslanmıs, bir dakika süren bir ihtiram vaziyetmden sonra hava kuvvetleri namına yüzbası Rahmi, Türk Tayyare cemiyeti Ankara subesi namina doktor Ragıb C. H. Fırkası namına Kütahya saylavı Nasid Hakkı tarafından sözler söylenmistir. Merasknde Kurultay Baskanı Kâzım Özalp, Basbakan tsmet tnönü, şehrimizde bulunan bakanlar ve saylavlar, Büyük Erkânıharbiye ikinci baskanı General Asım ve bakanlıklar ileri gelenlerile Türk Tayyare cemiyeti, Belediye ve di • ğer tesekküller mümessilleri, kara, deniz, hava kuvvetlerine mensub birçok zabitler hazır bulımmuş ve askerî kıt'alar, polis müfrezesi, mektebliler de merasime istirak etmistir. Şehitleriraizin mezarlarına Milli Müdafaa Bakanlığı, Türk Tayyare Cemiyeti, Ankara Belediyesi, Ti|r kiye îdman Cemiyetleri tttifakı, Halkeyi ve birçok tesekküller namına çelenkler konmuştur. Diğer yandan, «Kuriyer Sodzi • yenni» gazetesi de, arada müsahede edilen salâh eserinin, Polonyadan ziyade Almanya canibinden takdir •dildiğini ve Göbbelsin vaki olan ziyaretile Göringin mutasavver ziyaretinin buna delil olduğu'nu kaydettikten sonra, diyor ki: cBu pek güzel anlasılır. Zira, münasebatm önceden fena olma stna Almanya sebebdi.» Beriin 27 (A.A.) Dün, Lehistan s«faretinde, Ahnarıya Lehîstah andlaşmasmm birmcİT" YıldaDÜmü ~ kutlulanrnıstır. Soldan sağa: 1 Gazctecllik ve kitabcüık âlemi, ak üstunde kara. 2 Öz türkçe şeref, almaktan emir, ak üstünde karayı seçme. 3 Mısırlılann en büyük mabudu, Içilen şey, Asyada meşhur bir yayla. 4 Emmekten emlr, öa türkçe «ahlb, arabca Allah. 5 Knunekten emir, şaşkınlık edatı, yemekten emir. 6 Kalmaktan emlr, geri yerme, gecenln aksi. 7 Bir dügmeyi çevirince yanan ziyav: veren kuvvet, çoğun aksi. 8 Öz türkçe vekil, çoğun ak«L 9 Mahkemede görülen şey, gündüzun aksi. 10 Asil, çevık. 11 Tuttugunu koparan. vücudumüznf dönen kırmızı su, göz hakkmda tullanı lan bir renk. 12 tran dilinde kadın, onunla yazı yazarız. Yukarıdan aşağı: 1 Hokkanın içiııdeki sulu sey, yazmaktan emir. 2 Benim annem, öz türkçe meydan çocuklann bir seyin arkajundan baktıkları zaman aöyledikleri kelime. 3 Kalbur, rücudumüzde dola^an kırmızı su. 4 Öz türkçe matbuat, herşeyi yap . maya kudreti olan. 5 Öz türkçe millet, arabca bir sözü uzatma. 6 İran dilinde sevgili, hâdise 7 Çocuklann oynadıgı yjıvarlak nesne. bayaği, orta Asyada bir göL 8 Kışm yağan beyaz sey, blrşeye sonradan yamanan şey, sorma edatı. 9 Yuvarlanıp toplanmış iplik, eski lâkablardan bıri. 10 Bir çeşid mikrob, içl haberier ve makale dolu kâğıd. 11 Tavla oyununda. atılan şey, suıat, bırşeyi parlatmak için sürülen çey. 12 Bilgi, keyfi yerinde btr adamm çıkardıgı ses. Evvelki bulmacanm halledilmiş ftkli 1 2 3 4 " 8 9 10 11 12 Bir dayak davası Adanada pamuk satışları Adana 27 (A.A.) Birkaç gün • dür pamuk piyasalarinda durgunluk vardir. Hemen pamuk üzerinde hiçbir iş olmiyordu. Bugün pek az alisveris olmus ve kilosu 4 9 buçuktan satdmiftir. Bir kadınla kavga ettiğinden dolayı Eminönü merkezine götürülen Süleyman Sırrı isminde birisini makamında dövmekten suçlu Eminönü merkez memuru Nazımm durusmasına dün üçüncü ceza mahkeme • »inde devam edildi. Dünkü celsede dinlenen sahidler, davacının, merkez memurunun odasından bir gözü sişmiş, eli yüzünde ağlıyarak çıktığtnı ve Nazım tarafından dövüldüğünü söylediğini ifade etmislerdk'. Durusma diğer sahidlerin dinlenme*i için 2 snbata bırakılmıstır. Muhasebei Umumiye Miidürü gitti Maliye Vekâleti Muhasebei U • mumiye müdürü Mehmed Alüıin sehrimize geldiğkni yazmıstık. Mehmed Ali Dok sirketile tasfiye hc yeti arasındaki bazı ihtilâflan hal için sehrimize gelmis olup bunu ha! etmif ve Ankaraya dönmüstür. Denizyolları ihtilâfı Denizyollannm yıllık bölümu «rasında Karadeniz postalaırınin taksiminde çıkan anlasamamazlık he nüz ortad,an kaldınlamamıştır. Anlasamamazlık su noktadan ileri gelmistir: Denizyolları idaresi Karadenize her hafta pazar grünü Vapurculuk sirketinin, perşembe günü de ken • disinin birer ppsta yapmasım, ara • daki salı postasının da sıra ile iki idare tarafından yapıhnasını iste • mektedir. Vapurculuk sirketi murahhasları ise pazar ve fierşembe postalarının ayrdmamasını gün hesa bile on bir ay zarfoıdaki btitun Karadeniz postajannın iki müessese tarafından sıra ile yapılmasını muvafık görmektedif. İhtilâf bu seklile Ekonomi Bakanlığının hakemliğine bırakılmıstır. Bakanlık faru husustaki karannı henüz vermemistir. otomobil bahsinden sonra bu, ikinci bir tarizdi. Acaba, Cemilin vakitsiz taciz edilmekten canı sıkılmıştı da, onun için mi böyle çatıyordu? Bununla beraber, soğukkanlılığım muhafaza eden Adnan: O vakit, dedi, zavalhnın para cihetinden galiba vaziyeti bozuktu. îşsiz, gücsüz kalmıştı. Her nerede olursa olsun para arıyordu. Kazanıyor muydu? Hayır. Hiç kazantjığını hatırlamıyorum. Tramvay geciktiği için bir taksiye atladılar. Bu yaz akşamında biraz tenha olan caddeden süratle geçiyorlardı. Yolun ortasında, ağaclann gölgesine sığınmış peykelerin üzerinde, akşam serinliğini tatmak için oturan tektük insanlan gözden geçiren iki arkadas su«muslardı. Her ikisinin de düşünceleri ayn idi. Cemil, bir hafta evvel terkettiği Yakacığın ve orada bıraktığı ço luk ve çocuğunun hatıralannı zihninde yaşatmağa çahşıyordu. Öteki ise.. Dr. H A Z i M Carrahpaşo hastenesi sabık eildiye ve ziihrcviy* miitchassısı Beyoğlu Isıik'âl caddesi Etua! sineması kakştsındî Bekâr sokak Xo. 9 Ikincî daıre hergiin sa ahtan akşams kadar I N • EİRİK E|K • uljL u S •İE R M|E K !c • M|I R I L|D A|N|M|A A|Y|AK • V E • Lll •|N •İA N • H A V A l.Y A|T A|Z • K A • A!L • E D A 1 • P A!N E • T E R I •İA S • 1 T M E • M • IK|A|R AİBİD AİHİV E • A • C U R|A • • E K|R A N K A N IİK S A M A|K • K ,U|R|B KjH U Çl" T|B Y A Genç bir bayan iş arıyor Türkçe, almanca ve fransizcaya âfina genç bir bayan daktilo vazifesile me • | muriyet arıyor. La Republik gazetesine müracaat. Her tarafta ihtifal yapıldı Ankara 27 (A.A.) Bugün yurdun her tarafında tayyare sehitle • rimiz için ihtifaller yapılmış, se hitlerknizin aziz habralan taziz edilerek mezarlarıcıa çelenkler konulmuştur. Bugün neden böyle arabasız dolaşıyorsun? Adnan, piston, süpap ve daha bunun gibi acayib tabirler kullanarak homurdandı. Cemil gülümsiyerek, alay etti. Hani senin otomobil ölmez oğlu idi? Nasıl oldu da sakatlandı? *Her zaman, Adnan böyle şakalara kızardı. Bu sefer aldırış bile etmedi. Yann garajdan çıkarıyorum.. dedi. tki adım daha attılar. Cemil sordu: Neydi dostunun adı? Yahya Kerira Ne iş görür? Mühendistir. Sen onu nereden tanıyorsun? Yıldıza, kapanan kazinova devam ederdi. Cemil dudak büktü. Ben, kumar düşkünü adamlardan pek hazzetmem. canı aıkıldı. Deminki DElKLl 1 L HI7DT 21"7 USAN KURSLARI Türkçe, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Almanca v. s. Kayıd muamelesi başlamıştır Tecrüb* d«rsi m*ccan«ndir ANKARA ^ İSTANBUL Konya caddesi * 373, letiklâl cad. Otomobil durdu. Gelmişlerdi. Eski mimarî üslubunda yapılmış, kârgir, sefertası biçiminde bir evin kapısı önünde indiler. ••* Cumhuriy»t,, in f«frikosıt 1 Şu çocuğu hatırım için kabul et!/ Bay Cemil, başını kaldırdı, munatabmm gözlerinin içine baktı ve sordu: Mutlaka mı? Ben senden bunu bilhassa ri« H ediyorum. Sonra, dilediğini ya• . Sana birsey danışacak. Pancorlar sımsıkı kapalı idi. Böyle iken, bu parlak yaz akşamının canlı ışığı, aralıklardan süzülerek içeriye giriyor, odanın loşluğunu yetecek kadar gideriyordu. Koyu, turuncuya bakar sarılıkta, ılık bir aydınhk. İşte, dostum komiser Bay Cemili size getirmege muvaffak oldum.. Mühendis Bay Yahya Kerim! Bay Kerim, genc, uzun boylu, zayıf, gözlüklü bir adamdı. Misafirlerinin ellerini sıktıktan sonra, bir müddet ayakta durdu. Halinde bir kararsızlık, belki de biraz mahcubiyet vardı. Sol elile, muttasıl yakahğım düzeltiyordu. Nihayet: Tesekkür ederim.. Buyurun! diyebildi ve yer gösterdi.. Cemil, kendisini alâka ile tetkik ediyordu. Oturdular. Lâkin, ev sahibi ayağa kalktı, odanın içerisinde sigara aramağa koyuldu. Bu esnada, komiserin nazarlan, fırsattan istifade Ue etrafı dolaştı. Bir kenarda alçak bir di van, yanında epey zengin bir kitab rafı, karşısında, aralık kalmıç çekmesinde yığınla kâğıdlar gözüken ufak bir yazıhane duruyordu. Sigara buyurun. Tesekkür ederim. Siz içmez misiniz? Hayır. Benim tütünle başım hoş değildir. ö y l e mi?. 21aten Cemilin, alışn "^ gözleri, bu ilk defa karşılastığı adamda başka itiyadlar sezer gibi olmuştu. 5imdi, bu husustaki şüphelerini kanaate kalbetmek için, onun gözlerinin içine bakıyordu. Yahya Kerimin nazarları bu imtihandan kaçmak istiyormuş gibi başka tarafa döndü. O zaman, Cemil, bu nazarlaAîa bir damla yaş farketti. Evet: Bu feri kaçmış gözierde vardı. (Arkan var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: