7 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

7 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

li r. 7Şuhat Edebt büjrük romanı 5 ookyuzu Yazan: Reşad Nuri GOntekin vakti yerinde arkadaşların ayak işlerine bakar, biz de onu elimizden geldiği kadar korurduk. Halil bana evvelâ işi anlamak için polis karakoluna gitmemi tavsiye etti. Fakat sonra aklına bir şüphe geldi: « Ama gene bilmem beyefendi, dedi, insan hali bu ya muzır evrak filân var da onlan almağa geldilerse ayağınızla kapana kısıl • mış olursunuz... Ehemmiyetli bir şeyinizi almamışlarsa hiç arkasım aramasamz daha iyi olur. Sen git yat bakalım, yarm olsun da bir çaresine bakarız, diye Halili savdım. Vahab bana tehlikeyi bir hafta evvel haber verdiği halde ne diye Meşveretleri, gizli kitablan ve notlan yok etmemiş, yahud daha emin bir yere kaldırmamıştım. Hele el yazımla yazılmış notlardaki bazı satırlan düşündükçe saçlan • mın dibi buz gibi bir terle ıslanı yordu. Bunlann hepsi polisin elindeydi. Yarın sabah beni yakahyacaklar ve doğru Fizana göndereceklerdi. Hatta pek, yann sabahı da beklemiyeceklerdi. Şimdiden evimin abloka altında olmadığı ne malum! Karakola ve Fizana gitmemek için bir tek çare vardı: Parise Jön Türklerin yanma kaçmak. Bunu zaten senelerdenberi kuruyor, fakat bir türlü kat'î kararımı vere miyordum. Demek kısmet bu gece imişl Bereket versin Avrupaya nasıl kaçılacağını daha evvel uzun uzadıya düşünmüştüm. Hazırhğım olmasaydı bu gece bu şaşkmhkla bu işi de beceremiyecektim. Eşya fi lân düşünülecek zaman değildi. Koluma parde8Ümden başka bir şey almadan yavaşça kapıdan çıktım, karanlığı gözetliye gözetliye Fransız ceneral konsolosluğunun yolunu tuttum. !ki gün sonra hürriyet kahramanı, bir tetkik seya hatinden dönen üç ısviçreli mühendisle beraber vapura biniyor du. İtirafı güc olacak ama bu kısmı tamamlamak için bifşey daha anlatmağa mecburum. Sonradan öğrendiğime g5re evimde yapılan araştırmanın hakikati şu imiş: Serseri Halil parasız kalmış, o gün evde kimsenin bulunmamasını fırsat bilerek bahçe duvanndan atlamış, paramı, tabancamı, kitablarımı çalmış. Beni korkutarak ağzımı kapamak için de bu polis hikâyesini uydurmus. Hulâsa gene ve âlim politikacı ümmî bir külhanbeyinin parmağında oynamış tı. Oyle akla gelir ki zavallı Vahabın benim mabeyne jurnal edildiğimi söylemeai de yalandı. Fakat sırf başka maksadla, fazla taşkınlığıma mâni olmak maksadile uydurulmuş bir dost yalanı... Vahabı bir daha görmek nasib olmadığı için bunu kendisine soramadım. (Arkası var) ( Şehir ve Memleket Haberler Önderin ikazı Vergî jslahati için tetkikler başladı Atatürk ulusa hitaben neşrettiği son beyannamede vergi ıslahatına devam edileceğini ve vergileri yurddaşların sıkıntı çekmeden ödiyebilmeleri çare lerinin aranacaühnı bildiriyordu. Ankaradan bildîrildiğine göre Maliye Bakanlıgı vergi ıslahatı için bütün vergilerin gözden geçirilmesi hakkında vergi tetkik bürosuna emir vermiştir. Büro bu hususta çalışmağa başlamıştır. Siyasî icmal Amerikanın ınfirad politikası merika Reisicumhuru Mıster Ruzvelt son zamanlar» da Avrupa, Asya ve alelumum cihan işlerinde Amerika devletinin diğer devletlerle teşriki mesaide bulunmasını temin için mühim teşebbüslerde bulunmuştu. Bu cümleden olarak Amerikanın Lâheydeki beynelmilel Divanı Adalete iştirak etmesini, denizlerin serbestisi davasmdan vaz geçmesini, Sovyet Rusya ile iktısadî münasebette bulunmasını kararlas tırmıştı. Hatta Divanı Adalete girilmesi için parlamentoya teklifte dahi bulunmuştu. Sovyet Rusya h le iktısadî münacebatı idare için de ithal ve ihrac bankası namı altında malî ve ticarî bir müessese vücude getirilmişti. Fakat Mister Ruzveltin bu teşebbüsleri son dakikada suya düşmüştür. Amerikalılar Reisicum hurun memleketi iktısadî sıkıntıdan kurtarmak için Amerika hu dudlan içinde istediği her fedakâr* lığı, taleb ettiği hesabsız milyarlan en ufak bir itiraz serd etme den kabul ettikleri halde dış işlerde ayni şekilde arkasından gide miyeceklerini kat'î surette anlat mışlardır. Bu noktada Reisicum • hurun kendi hrkası bile müttehid bir cephe gösterememiş, nihayet dış politikanın iflâsında amil ol muştur. Amerikanın Divanı Adalete iftirak etmesine aid teklifi reddeden cumhuriyetçilere bir çok demok ratlar da iltihak etmişlerdir. Divanı Adaletin Uluslar Derneği için bir nevi merci olması aleyhtarlar tarafından silâh olarak kullanılmış, bunlar Divanı Aadalete girmeği Uluslar Derneğine girmenin takib edeceğini söylemişlerdir. Denizle rin serbestisi meselesi de geri kalmıştır. Diğer taraftan Amerflca Hariciye Nazın Mister Hull beyanatta bu lunarak Sovyet Rusya ile borçlar hakkında anlaşmağa imkân bu lunmadığını, bidayette çok ümidler uyandıran müzakerelerin nihayet neticesiz kaldığını, bu suretle ihrac ve ithal bankasınm mana ve ehenamiyetini kaybettiğini, ban* kanın Ugasına karar vermenin ar tık idare heyetine aid bir iş olduğunu söylemiştir. Amerika Hari ciye Nazın müzakerelerin iflâs mes'uliyetini Sovyet hükumetin» yükletmek istemiştir. Sovyet Hariciye komiserl de buna karşıhk beyanatta bulunarak müzakereîerin ilerlememesinde Amerika hükumetinin mes'ul bulunduğunu söylemiştir. M. Litvanya göre Sovyet hükumeti Amerika nin bir istikraz vereceğini vadet mesi üzerine eski borclan tanı mağa ve bunlann tesviyesi için müzakerede bulunmağa razı olmua tur. Fakat sonradan Amerikalılar istikraza yanaşmamışlardır. Bun dan anlaşıhyor ki Amerikalılar Av« rupa ile sulhun muhafazası için teşriki mesaide bulunmağa aleyhtar olduklan gibi Sovyet Rusya ile iktısadî münasebatta bulunmağa da taraftar değillerdir. Amerika ila Japonya arasındaki münasebatıa gerginliğini kaybetmesi, Amerikanın kendi emniyetini kendi silâhile temin etmeği daha makul bulması bu devleti Amerika kıt'asının haricindeki devletlerle sıkı münasebetlerde bulunmaktan vaz geçir miş olmalıdır. MUHARREM FEYZİ TOCAY Üçüncü senenin sonuna doğru taşkınhğım gene son dereceye çıkmıştı. Yakında yeni bir belâya uğnyacağıma hiç şüphe yoktu. Rasgele padışahın, rejimin aleyhinde atıp tutuyor, vilâyette adeta «Meşveret» gazetesinin umumî bayiliğini yapıyordum. O kadar ki Trablustaki arkadaşlanmdan bir kısmı a deta benimle konuşmaktan çekinmeğe başîamışlardı. Üç aydanberi hasta yatan mühendis Vahab bir gece beni evine çağırttı: <( Çok ileriye gidiyorsun zannederim. Kulağıma bazı fena şeyler çalındı: Seni jurnal etmişler. Vilâyet hakkmda tahkikat yapı yormuş. Aman gözünü aç.. Fizanı boyhyacak gibi görünüyorsun.» dedi. İnsan koşa koşa yokuştan inerken birdenbire aşağıda bir tehlike görüp durayım der, duramaz; yolunu değiştiremez; tepine tepine inmekte devam eder. Vahab bu korkunc havadisi verirken ben de ayni haldeydim. Bir türlü kendimi tutamıyor,: «Adam sende.. Ne çıkar... Umurumda bile değil» diye sinirli sinirli gülüyor: (( «Kemendi cangüdazı ejderi kahrolsa cellâdın...» «Top olsa atılsa bağnma arz...» Diye Kemalden beyitler oku yordum. Okuyordum ama o gece de sabaha kadar uyuyamadım. Gözümü yumup biraz içim geçer gibi oldu mu kendimi Hasanpaşa karakolunda görüyor, yatağm içinde boyumca fırhyordum. Yarabbi sen bilirsinl Politika kahramanlığı, hürriyet mücadelesi hakkında o zaman ne güzel fikrim vardı. Sen ağzına geleni söyliyeceksin. Kendinden geçerek fedakârhktan, vatan için ölmek saadetinden bahsedeceksin. Fakat kimsenin sana ilişmeğe hakkı olmıyacak, bir kıhna bile hata gelmiyecek... Dört gün dehşetli bir korku içinde yaşadım. Beşinci günün akşamı evime döndüğüm zaman odamın kapısı kınlmış, birçok gizli kitab ve gazetelerimin yazıhane • nin gözündcki evrakım, tabancam ve bir miktar paramla beraber aşmlmış olduğunu gördiim. (Arada onu da sSyleyim ki ilk geldiğim sene yanında yaşadığım Arab ailesini çoktan bırakmış, deniz kenannda başlıbaşıma bir oda tutmuştum.) Hizmetçim o gün izinliydi; birkaç saat evvel eve dönünce o da şaşırıp kalmıştı, Neye uğradığımı Aksaraylı Halil isminde bir sürgün arkadaştan öğrendizn. O gün ortalık kararırken eve iki sivil memur girmiş, odamı aramış ve ehemmiyetli gördüğü şeyleri alıp götürmüş. Aksaraylı Halil bu adamlann ellerinde iki büyük paketle evden çıktıklarmı gözile görmüştü. Halil gözü açık bir İstanbul çapkınıydı. Beşiktaşta bir hafiyeyi döğdüğü için buraya sürüldüğünü anlatırdı. Trablusta bellibaşlı bir iş tutamamıştı. Hali Neşriyatımızı tejâd eden bir cevab... Bandırma Elektrik Şirketi saat kirasını niçin fazla alıyormuş? Gazetemizm 2 şubat 935 taribli nüshasında Bandırma muhabirimizin it'artna atfen Bandırma EUektrik Şirketi nin, Nafia Bakanlığinm emri üzerine üç ay evvel elektrik saatieri kirasmı 25 kunıştan 12,5 kurosa indirdigi halde, üç ay sonra bu kira bedelini gene 25 kuru?a çikardigi yazilmutı. Bu mesele hakkında bu şirketten bir mektub al • dık. Bunda denfliyor ki: « Şırketimize, mukavelesi mucibin • ce 25 kurus saat kiraal tahsil etmek hakkl verilmiştir. Bu bedelde başka nam • la hiçbir para alinmadığindan febeke kirasl da dahldir. Halbuki diğer fir ketler şebeke kirasl namile de ayrlca bir par» ta}i<îil etmektedirler. Meseli Istanbul Şirketi 12,5 kuruş saat kira • slndan başka 20 kurus ta şebeke ki • rasl aîmaktadlr ki netice bizim 25 ku • ruşa mukabil 32,5 kuruş demektir. Şirketimizin Yüksek Nafla Bakan • Uğlnln emrini dinlemedigi hakklndaki isnadl şiddetle reddederiz. Herhalde böyle bir harekete cür'et edebilecek bizim gibi balis bir Türk şirketi olamaz. Nitekim işbu emir verildiği zaman derhal ve herkesten evvel kiralarl 12,5 kurvışa indirdik. Fakat mütebaki 12,5 kunışun da diğer şirketier gibi sebeka kirasl olarak allnmaslna müsaade et mesini belediyeden istedik. Üç ay bekledigimiz halde müspet veya menfî bir netice elde edemeyince ergeç meydana çlkacak olan hakklmlza istnaden tat bik etmeğe başladlk. Çünkü yüksek makamatln ecnebi srketlere verilen bir hakkl bir Türk müessesesinden estrgemiyecekleri çok tabiidir.» Bandirma Elektrik Şirketi, bize gon* derdigi bu mektubla; yaptigi yanlif muameleyi intakıhak kabüinden tti • raf ve evvelki neşriyatımızı teyid et * mektedir. Nafia Bakanlıgı saat kira • larmm fazlalığım nazan dikkaU ala« rak bu kiralarin makul bir hadde indi • rilmesini emretmiş ve bu emir de tatbik olunmağa başlanmiştir. Saat kira • lan 25 kuruş olarak almdığı vakit mevzuu bahsedilmiyen şebeke Irirasinta, kiralar 12,5 kuruşa indirild3tten sonra ortaya çikardnAasi halktan, ber ne M • retle olursa olsun fazla para almak gayesinden ileri geldigi füphesizdir. Sonra herhangi resmî bir makamin müsa • adesi olmaksizin bir şirketin, fleride meydana çikacagi ümid edflen bir hakka iftinaden, halktan para tahsOine kalkişmasi şaşilacak bir işrir. Bandir • ma Elektrik Şirketinin elimizde bulu • nan makbuzlari, evvelce 12,5 kuruşa indirilen saat kiralannm, üç ay sonra gene saat kirası namı altında 25 kunıştan tahsil edildiğini de ispat ermektedir. Bandırma elektrik şirketi için yapılacak iş, Vekiletin tesbit ettiği saat kirası tarifesini tatbik etmekten ibarettir. Meşhur Ayetullah gene sahnede... Yalova postasındaki 420 lirayı, posta memurunu uyutarak calmışlar! Evvelce posta memuru iken postaneden otuz bîn liralık bir paket çalan, sonradan Sandal Bedeste • ninden on dört liralık bir yüzük satmak suretile bin dört yüz lira dolandıran ve daha sonra da gene sahte muamele ile Emniyet Sandığından mühim bir para çeken Ayetullah yeni bir vaka ile tekrar sahneye çıkmıştır. Ayetullah bu kabil işlerde arkadaşı olan Abdurrahman Ziya ile birlikte bundan birkaç gün evvel Kadıköy vapurile Yalovadan gelirken Yalova postasını getirmekte bulunan memurun kurnazca yanma yaklaşarak ahbab olmuş; şuradan buradan biraz konustuktan sonra menaura bir sigara ikram etmiştir. Memur bu sihirli sigarayı içtikten sonra hafiften sersem olmağa ve biraz sonra da uyumağa başlamıştır. A • yetullah ile arkadaşı da posta kulilerî arasındaki dort yüz yirmi liralık bir paketi çalmış ve esasen vapur da tstanbula yaklaşmış bulunduğundan çikıp kaçmışlardır. Maamafih yapılan takibat neticesinde ner ikisi de yakayı ele vermişlerdir. Bu tahkikat sırasında bu adamla • nn Çarşı içinde kuyumcu tsmail Tahsinden de gene bugünlerde üç yüz otuz altı lira kıymetinde bir tac ve posta gişesinden de yirmi beş Iha çaldıklan anlaşılmıştır. Bütün bu suçlar hakkında istintak hâkimliği tarafından tahkikata devam olunmaktadır. Yalovayı imar Paris Belediye mimarı Yalovayı asrî bîr su sehri halme koytnak için, hükumet tarafından onaylanan şekli üzerine hazırlık • larda bulunulmaktadır. Bu işe çok ozen veren Akay tdaresi kaplıca . nin genel piânlarmı yapmak fizere Paris belediyesi başmiman (Pu • rost) n Paris sefirimiz Suad vası • tasile tekrar çağırmıştır. tşinde çok usta olan Purost onflmüzdeki ay içinde şehrimize gele • cek ve Akay müdürü Cemil ile birlikte Yalovaya giderek etüdler yapacaktır. Diğer taraftan, yeni yapılacak büyük otelbı projesi Nafia Bakanlığınca onaylanmıştır. Otelin miinakasan mart ayı içinde bitirile • cek ve önümüzdeki yapı yapma mevsiminde işe girişilecektir. 150 odah ve ber türlü konfbru havi olacak olan bu yeni otelde, hastalarm kışm da kaphcalardan istifadelerini temin için kalorifer te • sisatı da bulunacaktır. Otel, 936 yılı bahannda açılacaktır. MÜTEFERRIK Yugoslavyadaki TUrk emlâkine dair anlaşma Yugoslavyada kalmış Türk em • lâkine mukabil Yugoslavya hüku metinin 17 milyon dinar tazminat vermesi şeklinde iki hükumet arasmda bir anlaşma yapılmış ve Maliye Bakanlığında bu işle uğraşmak üzere bir komisyon teşekkül et • tnişti. Gorülen luzum Gzerine bu ko • misyooun Başbakanhkta toplan • maıı takarrür etmiştir. Maliye, Adliye, Dış tşleri Ba kanhklan üyelerinin de iştirakile bugünlerde toplanacak olan bu komisyon Yugoslavyanm bu paradan yanıım bono olarak Sdemek iste • mesi teklifini gorüşecektir. CEMtYETLERDE Nakiyeye merasimle altın madalya veriliyor Erzurum saylavlıgma namzed • Hği konulan tstanbul Şehir Meclisi üyesinden Nakiyeye, ilk teşkilindenberi tstanbul Tayyare cemiyeti ri yasetindeki hizmetinden dolayı al • tn tayyare madalyası verilmiştir. Pazartesi gfintt Tayyare cemiyetinde toplanacak idare heyeti hem kendisine madalyasını verecek, hem de aynJış dolayısile veda resmi ya • pılacaktır. Söke okurlarınin hamiyeti Söke tsmetpaşa ilk okulu 4 üncü •ınıf okurlan Maraıara zelzelelerinde felâkete uğramış vatandaşlar için kendi aralarında 400 kuruş toplıyarak bizim vasıtamızla gönder mislerdir. Keodilerkıi takdir ederiz. Hilâliahmerde toplantı Dün saat 16 da Hilâliahmer Kurumu merkez heyeti General Alinin başkanlıgı altında toplanmıştır. tçtimada kurumun yıllık gelirile yenidea yapılan teberrüat tetkik « • dilmiştir. Bundan başka cmbarda. bulunan elbise ve kumaşlann fa • kirlere verilmesine ve hâlen beslenen 2,000 yoksul çocugun iaşesine devam edümesine karar verilmiştir. I KÜLTÜR İŞLERİ Ayasofya bahçesinde bir mahzen bulundu Lisan dersleri için yeni usuller * Mekteblecde lisan derslerinm kuvvetlendirilmesi için Kültür Bakanlığında bir heyet teşekkül etmiştir. Heyet mekteblerdeki lisan tedrisatını tetkik ederek bir rapor haznr hyacakttr. Tedrisatın daha ameli ve pt'atik usullerle yapılması zarurî görülmektedir. Gelecek ders senesinden itibaren lisan dersleri yeni şe • kilde okutulacaktır. Talebe Birliginde faaliyet Milli Türk Talebe Birliği Çarşıkapıdaki yeni binasma tasınmıştrr. tdare heyeti bir faaliyet programı hazırlamıştır. Birlik nisanda büyük bir yerli mallar resmi geçidı tertib etmektedir. Kurban bayramında da büyük bir birlik gecesi için hazırhklara baş lanmıştır. Gümrük ısrar ediyor (Baş tarafı blrlncı sahlfede) resmi alınmakta devam edileceği şeklindedir. Alâkadarlann iddialarına gore, gümrük tarife kanununun beşinci maddesi Türk limanları arasmda sefer yapan gemilere aidclir. Işin bu vönii vaktile Gümrükler umum müdürlüğü tarafından yapılan resmî tebligatla tasrih edilmistir. Halbuki Gümrük idaresi son defaki kararile büyük kabotaj yapan gemilerin Türk Jimanlarına uğrama nrn Türk limanlan arasmda sefer yapmak manasına telâkki etmektedir. Eğer bu telâkki esas tutulursa, kabotaj kanunu mucibince limanla • nmız arasmda sefer yapmak yalnız Türk gemilerine Inhisar etmiş ol duğundan büyük kabotajda çah •an ve limanlanmıza uğrıyan ecnebi vapurlannın sahillerimizde de işliyememesi lâzım gelmektedir. Kaldi ki, iş büsbütim başka tür lüdür. Bîr ecnebi limanından diğer bir ecnebi limamna giderken Türk limanlarına uğrıyan gemilerin yap tıklan seferlere (büyük kabotaj) denir. Bunun gümrük kanununun beçmei maddesile ilişiği yoktur. Binaenaleyh bu gemilerin Türk limanlarma uğraması dahilî nakliyat ad • dedilemez. Mesele, büyük kabotaj yapan Tük vapulaından ecnebi ban dıralı gemilerden alınmıyan îhra kiye resminin istenmesindedir. tşin bu durumundan, ulusal de nrz ticaretimiz ziyan göraıektedV. Çünkü Türk vapurculan navlun larını bu ibrakiye resmini de hesab ederek yapıyor ve ecnebi vapurlarile rekabet edemiyorlar. Bunun neticesi olarak Türk şilepçileri işle rini tedricen ecnebi kumpanyalara terketmeğe başlamıslardır. Türk sancağmı taşıyan vapurlar ecnebi limanları arasmda çah^mak suretile memlekete hacicten mühim miktarda döviz getirirlerken, yan lış bir tefsir yüzünden bu kapı da kapanmaktadır. Türk vapurculartndan Hakkı Denizaşan, bütün Türk şilepçîlerini harekete getiren bu hâdise hakkında dün bir muharririmize funları söy • lemiştir: < Bn vaziyet teskilâtı esasiye kanununa muhaliftir. Çünkü Türk vapur lan kendi sularınd'a sebebsiz yere ecnebi vapurlardan ağır ve zararh kayid ve şartlara tâbi tutuluyor. Acaba gümrüklerimizde ecnebi imtiyazı devam mı ediyor? Türk vata nında ecnebîlerin Türk vapurlarından daha imtiyazlı tutulmaları yüzünden birçok seferlerimizi ecne • bilere terketmek mecburiyetinde kaldık. Haricdensdoviz getirmek ve haricden alınan para ile birçok va tan evlâdını geçindirmek ve gene bu para ile memleket dahilinden bir çok mübayaatta bulunmak ve ih • racatımızı çoğaltmak tedbirlermde yardımci olmak gibi yurda iyi hiz metler etmeğe çalışırken, Gümrük idaresinin bu yaniıs telâkkisi üzerine Bir nüddettenberi Ayasofya bahçesinde devam edilmekte olan hafriyat neticesinde büyük bir mah zen harabesine tesadüf edilmiş ve Asari atika tetkik heyeti tahkika ta başlamıştır. Mütehassıslar bu mahzenin ya Bizans devrinden kalma ölü kemiklerini koymak için bir yer, yahut ta binanın sikletini te vazün ettirmek için acılmıs bir mahzen olduğunu söylemişlerdur. Maamafih mahzenin içinde hafriyata devam edilmektedir. Bogazlar komisyonu raporu SAGLIK ÎŞLERİ ürip salgını artıyor Grip salgın bir halde devam et »ektedir. Kültür çeviırgenliği mekteblerin kat'î surette kapatüması için alâkadarlara tebligatta bulun • muştur. Dünden itibaren bütün mektebler kapanmısttr. Grip Şehir Ti yatrosu artistlerine de sirayet etti ğinden temsiller tatil edilmistir. Grip hafiflemediği takdirde tiyatto, sinema gibi halkın toplu bulunduğu mahallerin de bir müddet için tatil edilmesî muhtemeldlr. JAMANDA Vapur şirketlerinin vaziyeti Deniz tarife komisyonu Akay, Şirketi Hayriye ve Halic şirketlerinin tarifelerini olduğu gibi ipka etmişti. Akay idaresi 934 senesinin son ayında 933 senesine nisbetle 359,533 fazlasile 6,172,408 yolcu taşımış varidatı da 669,330 liradan 725,170 liraya çıkmıştır. Şirketi Hayriyenin 934 senesi varidatı 1,001,759 lira, masrafı da 908 bin liradır. Bu hesaba göre bir sene zarfmda 39,749 lira kâr et • miştir. Şirketin sermayesi ise 2 milyon lira olduğu için bu kazanc normal değildir. z Şirket vapurlan 933 senesinde 8,987,799 ve 934 senesinde 9 mil • yon 098,620 yolcu taşımışlardır. Halic şirketi 934 senesiade de bermutad zarar etmiştir. Varidatı bu sene geçen seneye nazaran 20 bin lira noksandır. Halic şirketi bîr senede 234,396 lira para top • lamış, buna mukabil 296,129 lira masraf yapmıştır. Yolcu miktan 933 te 4,378,600 iken 934 te 4 milyon 66,600 e düşmüştür. Boğazlar komisyonu dün sabah Amiral Mehmed Alinin baskanh ğmda toplanmış ve hazırlanan yıllık raporu müzakere ve aynen kabul etmiştir. Rapor mart içinde Uluslar Kurumile komisyonda azası bulunan devletlere gönderilecektir. POUSl'E İş buîacağ'm diye.. Dün Fatih Cumhuriyet kahve • sinde oturan Mehmed ve arkadaşı Mustafaya adının Mehmed Kemal olduğunu söyliyen birisi iki arka • daşa iş bulmak bahanesile iki liralarını dolandırmak isterken yaka lanmıştır. Toros ekspresi Ankaradan geçecek Tüberküloz cemiyetinde Toberkülüz Kurumu dün saat 18 de Etıbba Odasmda ve Bay Tevfiğin baskanlığı altında toplanmıştır. tçtimada ilmî müşahedeler konuşulmuş, tenkid ve münakaşaları yapılmıştır. işlerimizî bırakmak mecburiyetinde kalıyoruz. Bizi çok zarara sokan bu iş üze • rine Ekonomi Bakanlığımn nazarı dikkatini celljettik. Aynca Şucayi Devlete de müracaat edeceğiz.> Toros ekspresinin Ankaradan geçirilmesi fikri bu suretle Toros ekspresinin daha fazla rağbet göreceği ümidindecı doğmuştur. Toros ekspresi 15 mayıstan baslıyarak gidiş ve gelişte Ankaraya da uğnyacak, bu suretle Toros ekspresile gelea yolcular Eskişehirde aktarma yapmadan Ankaraya gide bileceklerdir. Kömür çalarlarken Evvelki gün Sirkeci şitnendifer vagonlanndan kömür çalmak istiyen Karabet, Ibrahim, Kâmil suç işlerken yakalanmı^lardır. Mm. Aşbi ve Manus gittiier Uluslararası Kadınlar Birliği reisi Aşbi ile ikinci reis Manus dün sabah Türk Kadınlar Birliginde toplanarak nisanda tstanbulda açıla cak olan Uluslararası kadmlar kongresinîn hazırlıklarile meşgui ol • muslardır. öğleden sonra saat 17 de Aşbi tarafından Perapalasta bir veda çayı verilmiştir. Misafiarler düa akşamki ekspresi e Sofya yolile Lon • draya gitmişlerdir. Cumhuriyet Nüshası S Kuruştur 1400 Kr. Senelik Altı aylık 750 400 Üç ayhk Bir aylık 150 Abone şeraiti Türkiye için Hariç «çin 1700 Kr. 1450 800 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: