7 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

7 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 , Şubat Jürklerle Süngu Süngüye No. 94 NakiU: A. DAVER t Çanakkalede Türkîye İngiltere Ticarî müzakerelet yakında başlıyor ' ktisat İşleri Bir müddet sonra sinekler Gelibolu yarım adasınm büyük afetlerinden biri oldu Bu maksadla hazırlıklar yapı larak haziran ortalarına doğ ru plân tatbik edildi. Cephe de birdenbire bir salâh huaule geldi. Sağ cenah 11 inci fırkaya, merkez 7 inci fırkaya, sol cenah ta 2 nci fırkaya verildi. 12 nci fırka ile 3 iincü, 9 uncu ve 11 inci fırkalara mensub kıta'lar <da grup emrinde ihtiyatı teşkil etti. 5 inci fırka kıt'aları kısmen 11 inci fırkada kaldı, kısmen de şimal grupuna iade edildi. 15 inci fırka da ordu emrine verilmek üzere geriye gönderildi. Cepane ve iaşe müşkülâtı Bugünlerde Marmarada tngiliz denizaltı gemilerinin faaliyeti artmış olduğundan denizyolu tedricen tehlikeli bir hale gelmişti. Bundan dolayı «Uzunköprü Keşan» menzil hattı faaliyete başlamıştı. Fakat yanmadadaki külliyetli insanın iaşesi ve cepane ikmali kolayca mümkün olamamakta idi. Meselâ 20 haziranda cenub gru punda cemanyekun tüfek başma ı 180 fişek ve sahra topu başına 200 mermi kalmış, ağır bataryaların bir haylisinin de cepaneleri bit mişti. İkmal efradı da artık bol gelmiyordu. 14 haziranda yeni grup erkânıharbiye reisi binbaşı Hüseyin Sa lâhattin gelmiş; fakat General Veber, çimdiye kadar olduğu gibi artık işi erkânıharbiye reisine bırakmıyarak kumandayı, bizzat denıhde etmişti.» Biraz da bir Fransiz edibi olan Al fcert Cerisier ismindeki Franslz onbaçlslnln kitablndan, ÇanakkaJenin ce hennemî siperlerinde piyadelerin ya • çaylşlnl takib edelim. Onbaçl, Seddil • bahir civarindaki çiftliktedir. Bu çift tiğri Franslzlar, ilk iKrac gunlerinde zaptetmişler ve ihr.ic kltaatl karaya çikar çlkmaz Türklerin hemen teslim oluvereceklerini iddia edwken ilk mu tıarebelerde kendisi maktul düşmüs o lan binbaşl Zimmermanna izafeten bu çiftliğe Zimmermann çiftliği demişler di. Franslz edibi onbaslyl dinleyiniz. «Çiftlik denilen şey, iri bir ceviz ağacmın yanında kararmı?, yıkılmış duvarlardan ibaret bir viranedir; bir sürü diğer viraneler arasında bir virane... Sökülmüş kazıkların, kirli bölme tahtalarının çirkin karıçıklığı arasında, ilk hatlara gi den dolambaclı mestur yol başjar. Bir akçam, küçük gnıplar ve yü zer metro aralıklarla bu pek az derin olan gizli yolu tırmanmağa başladık. Bölüğümüz, iki gün ve iki gece pek iptidaî bir sığnağı içgal etmişti. Çiftliğin etrahnda, yaralarından reçinalar akan, tepeleri gülleler tarafından uçurulmu? bir kaç çam ağacından mürekkeb za* vallı, bir cüce koruluk var. Bu çamlann gövdelerine vuran serseri kurşunlar, ansızın çıkan bir rüz gâr gibi, bazı bazı acı şarkılar mınldanıyorlar. Geçid çok fena.. Tepeye vannca her taraftan görü nüyoruz. Alçıtepe, donuk ve renk3İz ufukta, kapkara bir jandarma çapkası gibi, bize hâkim. Kurşunlar, birdenbire ayaklarımızın dibine düşüyor ve beklenmiyen hava cereyanları kulaklarımızda hışıl dıyor. Bu daracık yere yağmur gibi kurşun yağıyor. Tüfekler ellerimizde yakındaki hendeklere koşuyoruz. Bu hendeklerde, bir sürü kırık dökük öteberi dolu.. O seyrek çamhktaki yaralı ağaçlardan, boğuk feryadlar halinde binbir sesin fısıltısı kulağımıza geliyor. Şimdi artık kurşunların vızıldıyarak geçtiği yerden uzaktayız. Onlann kısa düdüklerini, gizli fa jlngiltere büyük elçisi Sir Persi Loren dün sabahki ekspresle Ankaradan İstanbula gelmi» ve öğleden sonra elçilik erkânile beraber Tarabyaya gitmiştir. kat öldürücü can çekişme hırıltı Türk İngiliz ticaret muahedesi larını duymuyoruz. konuşmalarına önümüzdeki hafta Bulunduğumuz yamaç, kireçli zarfında yeniden başlanacaktır. Bu bir sürü dereciklerle ayrılmış, bukonuşmalara memur olan elçilik tiralarda kök tutturabilen çah bile caret atasesi miralay Vuds Londrapek nadir. İçine girdiğimiz ve tü dan beklenen talimatı alır almaz, Ankaraya giderek şubatın 15 in • feklerimizi kenarlanna dayadığı den evvel konuşmalara devam et • mız avcı hendeklerinde ne yok ki.. mesre çalışacaktır. Küften yemyeşil olmuş boş fişek Talitnat geldikten sonra elçi Sir kovanları, Afrika kıtaatımızın giy ', Persi Loren de Ankaraya döne dikleri kırmızı fesler, insan pislikcektir. leri, hâki yahud ufuk mavisi renginde bir sürü üniforma hırtı pırEC1SEKİ MEHA FlLDE tısı birbirine kanşıyor, burası çürümüş ıslak çamaşr, bitpazarı ve sefalet kokuyordu. Pisliklerin üs Yarın Holanda filosundan Hertag tünde sürülerle yeşil sinekler vı Hendrik zırhlısı şehrimize gele zıldıyarak dolaşıyordu. Bunlar, etcektir. rafı kaplamağa başlıyan bir vebaBu münasebetle Holanda maslânın kanadlı ve canlı tebahhuratı hatgüzarı Baron Harinxma 11 şugibi idi. Bu müz'ic zümrüdler in bat akşamı gemide bir süvare ve • sanın yüzüne çarpıyor, ağzına korecektir. nuyor, güneşin hâlâ yakıcı buğusu içinde uçuşuyorlardı. Sinek nesilleri, buralara yayılmış olan pısÇikolata ve bisküvi fabrikatör leri kendilerinden istenilen dört seliklerden öyle yağlı bir gıda alıyornelik muamele vergisinüı ahnma lardı ki dehşetli ve hesaba gelmez masını temin etmek için aralarında surette çoğalıyorlardı. Bir müddet sonra, sinekler, Gelibolu yanmada bir heyet seçmislerdir. Bugün An • karaya hareket edecek olan heyet sının büyük afetlerinden biri olhükumet nezdinde teşebbüslerde dular. Seferî kıtaat için elzem obulunacaktır. Bundan evvelki teşeblan sıhhî tedbirlere itina şartı, en büslerde alâkadar makamlarca fabiptidaî şekilde bile tatbik edilmi rikatörlerin müşkül vaziyete düşüyordu. riilmiyeceği söylendiğinden bu sefer iyi neticeler ummaktadırlar. Bizden evvel Zuhaflar tarafın Ereğli kömür havzası parlakfeirdevreye girdi İstihsal 934 te 2,288,269 tonu buldu, bundan 960,162 tonu içerde satılmış, 692,266 tonu harice satılmıştır Ereğli kömür yatağı başmühendis ve müdürlüğünün çıkardığı 934 istatistik yıllığı, hem sanayiimizi besliyen, hem dışarıya kömür ve • ren bu değerli istihsal yerinin faa • liyeti hakkmda bize etraflı fikir vermektedü. Verilen rakamlardan aevincle öğreniyoruz ki hav zanın Tüvenan kömür istihsali bu yıl iki buçuk milyon tona doğru yaklaşmıştır. Bu demektir ki Ereğli çevresind'e, yucdda kuruluslan bir birini takib eden fabrikaları yaşatmağa yetrsir sekilerde cevher çı karmaya doğru tutulan ülkülü çalısma basarılmaktadır. 934 içinde Ereğli sirketi 801,706, Kozlu sirketi 347,529, Kilimli ?Lrketi, Maden kömürü sirketi 379,932, Türk kömür sirketi Kozluda 220,491. Kandillide 537,208 ton olmak ve diğer muhtelif müessese lere aid bazı ocaklardan 150 190 bin tonlara kadar cevher alınmak suretile umumî istihsal 2,288,269 tonu bulmuştur. 934 te Ereğliden Türkiye ve ecnebi pazaclarına hamule ve ihrakiye olarak imrar edilen kömür ye kunu dörtte biri mahlut, üst tara'ı kriple, 0/10, 10/18, 18/50 nisbetli kımıslardan olmak üzece 1,652,428 tonu bulmuştur. Bundan Istanbul limanından 385 ecnebi gemiye ve • rilen 48,052 ton kömürü çıkarmak lâzımdır. Türkiyede çalısan resnü ve hu •usî 24 müessese Ereğli havzasın dan bu sene zarfında İstanbul depolarından ve tüccarlardan yap • tıkları mübayaat müstesna 890,806 ton kömür almıshr. Bunlar içinde Akay ve Denizyolları 117,923 tonla ba'ta gelmektedir. Devlet Demir yolları 113,046, Elektrik sirketi 93,273, seker fabrikaları 69,725 ton çekmislerdir. Türk gemilerine ve rilen ihrakiye 69,356 tondan iba • rettir. Ecnebi memleketlere 579,153 ton kömür satılmıştır. Alıcı mem • leketlerin basında 231,010 tonla ttalya, ikinci olarak 191,614 tonla Yunanistan gelmektedir. Portsaide, Macaristana, Cezayir, Suriye, Romanya ve Maltaya kömür sevke dilmis, Fas bile 3547 ton kömür almiîtır. Ecnebi gemileeine yalnız Ereğliden 113,113 ton ihrakiye verilmiştir ki buna yukarıda yazdığımız veçhile İstanbul limanında verilen j RADYO Bu aksamki program j İSTANBUL: < 17^0 İnkjl&b deralerî, Üniversiteden nakll, İzmlr saylavı profesör Esad Bozkuıd18,30 dans muslldsl, plâk . 19,30 haber ' ler 19,40 Oavin kardeşler, şan, plyano ile 20 Sıhhat ve İçtlmal Muavenet Bakanlıgı namına konferans, (veremln bulaşma yolları ve muafiyetleri, doktor Tevfik tsmail, Heybellada sanatoryomu ba?doktoru) . 20,30 stüdyo slgan orkestrası. 21.15 son haberler 21,30 radyo orkes ' trası 22 radyo, caz ve tango orkestralan MOSKOVA: { 17,35 konuşma . 18,35 ordu İçin ?artalar ve konuşmalar 19,35 muhtelif parçalardan mürekkeb konser 21,05 iki san'atkârdan mürekkeb bir heyet taralmdan konser 22,05 almanca neşrlyat 23,10 fransızca neşriyat . 24,10 ispanyolca konferans. MOSKOVA (Stalin): 17,05 İtalyan musikisine dalr konuşma18,25 opera binalarının birinden bir o. psra temsilinln nakli 22,35 dans muslkisi ve muhtelif havalardan mürekkeb konser 22,05 merkez Lstasyonunun nesriyatının naklL BUDAPEŞTE: 18,40 koro konseri . 19,20 ders 19,45 konser . 20,45 konuşma 21,15 senfonik konser 23,15 haberler 23,35 Çingene orkestrası 24,20 cazband 1,10 son ha. berler. BÜKREŞ: 13,05 gramofon 18,05 radyo salon orkestrası . 19,05 konuşma 19,15 salon orkestrası kanserinln devamı 20,05 konferans 20,35 Bükreş oprasında verile . cek temsilin nakli. VARŞOVA: 19,20 dans musikisi 19.50 edebl neşrı . yat 20,05 gramofon . 20,25 zamane neşriyatı 20,35 konusma 21.05 balet mu. slklsi 21,50 haberler 22,05 konser 22,55 konuşma . 23,05 reklâmlar . 23.15 dans musikisi 23,45 konuşma 23,55 gramcfonla dans havaları. BELGRAD: 18,05 orkestra İle blrlikte haiK çarnı ları 19,45 konuşma 19,55 reklâmlar 20 konferans 20,20 haberler 21,35 orkestra konseri 23,20 konuşma . 23,35 eramofon. Bu gece nöbetçi olan eczaneler sunlardir: Şinasi (Büyiıkada), Yusuf (Heybe li), Mehmed Kâzlm (Bahçekapl), Ü beyd (Cağaloğlu). Sltkl (Lâleli), H. Hüsnii (Kıiçiikpazar), tsmail Hakkl filos (Samatya), Hamdi (Şehremini), Arif (Karagümrük), İstefan (Baklr köy), Emilyadi (Fener), Halk (Has köy), Merkez (Kaslmpaşa), Rlza (Beşiktaş), Asrî İttihad (Okçumusa cad desi), Garih (Kumbarad), Limonci yan (Mis sokak), Kurtuluş (Kurtu'uş), Faik Iskender (Moda), Mahmud (Altlyol, Kadıköy). Bir Koıanda zırhlısı geliyor Çikolatactların teşebbüsü dan işgal edilmiş olan bu iğrenc kokulu hendeklerde bir çeyrek kadar bekledikten sonra, Saros kör fezine doğru döndük. Körfezin karanlık suları, çam ağaçlannm arasından, derin bir uykuya dalmış gibi görünüyordu. Uzaktan gelen; fakat kısa ıslıkları kulaklarımızı okşıyan bir tüfek ateşi altında, tırmanarak ay şeklinde siperin nihayetine vardık. Toprak yığınların dan yapılmış bir duvarm üstüne yaslanmış kesilmiş çam kütükleri arasında dar mazgallar açılmıştı. Bölüğümüzün sığındığı yer, ağaçlar, reçinah kuru dallar, ezilip çı % tırdıyan yapraklar, yığılmış kuru otlarla dolu; küf, ter ve yanık et kokan yuvarlak ve basık bir siperdi. Yüzbaşı ile mülâzim, bu siper bozuntusunun ortasında kuyuya benzer bir yerde oturuyorlardı. Şöyle tek gözle baktığımız maz gallann arasından patlamamış simsiyah iri gülleler ve üstünde hiçbir çeyin kımıldamadığı düz bir saha görüyoruz. Toprak duvarın bittiği köçe ile siper arasındaki yola nöbetçiler diktim. Nöbetçilerin bekledikleri mevzie girebilmek için toz toprak arasında yerlere sürünerek ilerlemek lâzım. Çünkü dallar o kadar alçak ki çamların di kenleri insanın yüzünü yırtıyor. Süngülü nöbetçinin beklediği yerden Kirtenin birbirinden ayrı yeldeğirmenleri ve bazı çıplak, kül rengi yamaçlar görünüyor. Her zamankinden daha çabuk gece oldu. Ay yok; fakat yıldızlar o kadar parlak ki bunlarm sarımtırak aydmlığı, etrafı görmeğe kâfi. Bağdaş kurup yere oturunca çam kütüklerile toprak duvar bizi gizli yor. Arkamızı dayadığımız yer den üstümüze rutubetli topraklar ve boş kovanlar dökülüyor. İçimizden biri soruyor: ilk hatlara yakın mıyız? Kulağını mazgallardan birine vermiş, dışarıyı dinliyen onbaşı lardan biri üstümüze yıkıhyor. Vız! bum! Burnumuzu pencereden dışarı uzatacak zaman değil! Bu gece karakola çıkanlann çekeceği var. \Arkaaı Halı örnekleri sergisi Türkofis Berlig şubesinde bir halı sergisi açılmıjtır. Sergide memle ketimizde yapılan hahlardan örnekler bulunmaktadır. Konser geri kaldı tstanbul konservatuvarı orkestrasının bugün saat 17,5 te Fransız tiyatrosunda vereceği konser, orkestra sefile elemanlardan birçoğunun gripten rahatsız olmasına binaen öümüzdeki salı giinü aksamı saat 9 a bırakılmıstır. Bu seferki senfonik konserde bir ay evvel Sümer sinemasında gösterilen ve halkımız tarafından çok sevilen Şuberin meşhur «Bitmemis senfoni» si de çalınacaktır. Üsküdar Hâle Sinemasında ROMA ÇİLGINLIKLARI llâveten: Dünya haberleri. d t8S1 48,052 tonu da katmak icab eder ve bu suretle yekun 161,165 ton olur. Ereğliden en çok kömü ralanlar Yunan gemileridir. Bunlara 68 568 ton verilmitir. tngiliz vapurları 19,301, İtalyan gemileri 16,353 ton almi'lardır. Bu cetvelde eq az olarak 79 tonla tspanyol gemileri gelmektedir. Bu sene çıkarılan 2,288,269 ton kömürden 1,263,905 tonu Zonguldaktan, 654,090 tonu Kozludan, 266,182 tonu Ereğliden, 93,139 tonu Kilimliden, 10 953 tonu Amasra • dan istihsal edilmistir. İhrakiye ve hamule olarak Türkiyeye imrarat 960,162, ecnebiye 692,266 tondur ki yekun 1,652,428 tondur. Ereğli havzası dahilinde 55,074 tonu tüvenan, 100,672 tonu lâve olmak üzece 155,746 ton kömür »arfedilmitir. Havzada 934 sonunda muhtelif nevilerden mürekkeb olmak üzere 154,319 ton bakiye stok kalmıstır. Havzanm 12 senelik faaliyet ve verimini su rakamlardan anlamak kabildir: Sene İstihsal Satı? 1923 597,499 604,420 1924 994,020 701,519 1925 957,625 769,686 1926 1,216,008 910,378 1927 1,323.833 897,853 1928 1,250,639 918,018 1929 1,421,008 985,065 1930 1,595,359 1,137.852 1931 1,574,091 1.115,877 1932 1,593,579 1.178 255 1933 1,852,107 1,323,222 1934 2,288,269 1,652,428 Bu rakamlar gösterîyor ki 926 danberi mütemadiyen artan istih • sal ve ihracat geçen yıl iki milyonu geçmek »uretije mühim bir devreye dahil olmuftur. Bunun yalnız bir milyon tona yakın miktan 926 dan evvelki yıllaı.ın umumî satutına tekabül eder Türkiyedeki müesse • seler tarafından istihlâk olunmuş ve yarfm milyondan fazlası da harice satılmıştır. Kömür sirketlecinin istihsali yıldan yılan artmaktadır. Bu hızdan, kömür havzasındaki faaliyetin. gittikçe genifliyen millî sanayii karşıladıktan baçka dış pa • zarlara da dolgun ihracat yapacağı umudlu yarınların uzak olmadıjı manasını çıkarabiliriz. Nöbetçi eczaneler NAŞİD Heyeti Cemal Sahir operetı büyük orkestra ?Q kişi sahnede tivat'osıında bu akşatn SARÂY Sinemasında Bu akşam Emsalsiz ve büyük bir propram TEŞEKKÜR Babamız merhum Bay AIi Fuadin ölümü münasebetile gerek cena zesine istirak etmek, gerek sifahen veya tahriren taziyet lutufkârh • ğında bulunmak suretile kederimize iftirak buyuran muhterem ze vata teşekkürlerimizin arzına ga zetenizin tavassutumı rica ederiz. Merhumun çocuklan Muallâ, Ali, Celâl, Reşid Türkgeldi MECHUL SERSER ooeret 3 perde yeni dekor'ar • FToro Korist 8 kisi orkestra Şımd'ye kadar ışidılmemiş ve görulmemış bir Rüztllikte olan ve mevsimn en biiyük musiki filrai savilan HAYAT KURBANLARI Anne şetkat ve muhabbeti ilkasıle yapı roış cazıo bir şaheser. Türkiyede pek ziyade stvılen büvük aktör CL1V E BROOK, sehhar yıldız ANN H\iv'DlNG ve dehâkâr vumurcak DICKIK MOORE tarafından ŞOPEN ve AŞKLARİ Büyük bir muvaffakiyetle devam Ptlivor. Bu fılm, hıssî, müessir ve beşeri mevzuu itibarile her gösterildiği yerde büvük muvaffakiyetler kazanmıştır. llâveten fSuhun gemısi : Hakiki bir harıka olup renkü ve gayet güzel bir SİLLY SENFi>NI dir. FOKS MIRNAL TEŞEKKÜR Sevgili zevce ve valdemizin ölümü hasebile bizzat cenaze merasimine istirak ve şifahen ve tahriren beyanı taziyet lutfunda bulunarak acılarımıza ortak o lan bilcümle akraba ve dostla • rımıza ayrı ayrı teşekküre im kânsızlığından dolayı en sami mî teşekkürlerimizi muhterem gazetenizle iblâğmı ri'a eyleriz. Zevci Oğlu Ernest Hoffer Emanuel Hoffer Kızlan ve damatları Nelli ve Davud Motola Eleonor ve Selim Dwek YILDIZ Sinemasında »İBütün İstanbul A L E M D A T l ' a akıyor! | KANA KANA ve DOYA DOYA göreceğiniz bu iki, eesle, müzikle. dekor ve san'atla örülü eseri bir daha bulamazsınız! î Sinema Vaadinde durııvor ve daima 2 büyük film birden gösteriyor Gsrsoniar Şahı TRAMEL ve SUZY VERNON tarafından Bu akşamdan itibaren MARİE FEDORA nvnuvor BELL KALBİ KAZAK Dt>N JOSE oynuyor Büyük fedakârhk ve masrafa rağmen dühuiiye: 20 KURUŞ Bu akşam T U R K sineması Dünya tılıtn sanayıinin en yuksek ve en hi«sf esennl takdım ediyor Mühim bir rapor hazırlanıyor Iktısad Vekâletine gönderlimek üzere, piyasa vaziyetini gösterir mühim bîr rapor hazırlanmaktachr. tthalât, ihracat müeşseselerile, iç ti caretile meşgul ticaret evlerinin ve ticaret erbabmm vaziyetleri bu se beble ayn ayrı tetkik olunmaktadır. Dünyanın en seri muhribi Fı.ansanın cTerrible» yani «Müthiş> islmli muhribinin tecrübelerinde saatte 45 mil giderek dünya • mn en hızlı giden muhribi olduğunu yazmıstık. Bu gemi, 2,569 tonluk • tur. Yani adeta küçük bir kruvazör büyüklüğündediır. Bes tane 138 miliaıetrelik top, bir tane 75 lik tay • yare topu ve altı tane 550 milimetrelik torpito kovanile mücehhezdir. Mürettebatı 205 kifidir. Cehennem JAC VES ADASI HOLT, RALPH GRAveDOROTHY Sebestian 'AIPHONSE DAUDET) nîn unntulmaz şsneseıi, fKomedl Fransez^ ?n ssn'atkâr trajedi artîsd tarafından temsil edilmiş çöüin es an arasında ccreyan eden bir macera Bir polis cezalandırıldı Panayot isminde bir suçluyu götürürken kaçmasına sebebiyet vermekle auçlu polis Remzinin muhakemesi dün iiçüncü ceza mahkemesinde bitmiştir. İddia makamı «uçlunun tecziyesini istemiştir. Mah • keme; otuz lira ağır para cezasile cezalandınlmasına ve bunun d* t«ciliae karar rermistir. Bu akşam: Büyük Tomba!a KARY MA R Q U E T ile J A M X ve F A Ç İ R Z T EN A R N OS O E .. ; J;< )XCK PKRRhT (Pathe Nat:m filmO llâveten (Hoyvanlonn kralı ASIAN) calibi dikkcrt film. ^ • • ^ • • • • • ^ • • 1 ^ Yerierinizi önceden tutunuz. Tel. 40690 mm^^mmmmamKK^^Bmn Odadaki toplantılar Oda idare heyeti bugün toplanacak ve birikmis bazı itleri görüfe cektir. Oda meclismin gelecek çarfamba için îçtimaa çağvılacağı anlafilmaktadır. SENENİN EN BÜYÜ^ FİLMİ : Bugün matinelerden itibaren İ P E K v e M E L E K S İ n e m a l a r i n d a KIZIL ÇARiÇE Baş rolde i Yıldız Fransızca sözlü Paramount süperfilmi MARLENE DİETRICH

Bu sayıdan diğer sayfalar: