13 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

13 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 «ubat 1 35 TELGRAF HABERLERI Avusturyada neler ohıyor? ordusu 14 piyade, 8 süvari, 4 I* topçu alayı ihdasına karar verilmiş Paris 12 (A.A.) «Mattn Departemental» gazetesi, AI • man Millî Müdafaa Bakam nm 14 piyade, 8 süvari» 4 topçu alayı ihdasına karar •erdi • gini ve bütün bu yrni birliklerin Versay muahc^esine raç men teçîdl olunduğunu yaz maktadır. FHEM Gene Paris ve Berlin Kabanat bızde Berlinin Almanlığı koyu, Parisin Fransızlığı sın. Kabda erimek güçtür, halbuki Paris... Avrupa yolundan notlar NALİNA MIHINA I Yeniden tevkifat yapıldı, zabıta ve jandarma kvvetleri her ihtimale karşı hazır bulunduruluyor Vıyana 12 (A.A.) 1934 hâdiselerinin yıldonumü münasebetüe, tet • tıif vak'alan çıkarmağa nıeroor edflen sosyal komunist icra komitesi heyeti, geçen hafta tevkif edilmişti. Bn heyerin yeniden teşekkül ettiği meydana çıkınca, dSn bsr 20 kişi daha tevkif olunmuştur. Şehrin bazı yerlermde, müfritler, boçuboşuna mimayiş yapmağa kalknmş • lardır. Vîyana ve eyaletler zabıtasile jandarma kuvvetleri, her ihtimale karsı hazırlanmı* balunmaktadır. smde, nazOerin ynrdsever genclik çerçevesi içtnde, mühim bir nüve tesis ett&lerini ve bu nüveye, 18 yaştan aşağı 300 kisinin dahD balandağtmu, reisleri Fligtin hali firarda olduğunu meydana çtkarmıştır. Hükumet, tahkikat yapılmasuu env retmîftir. Bafbakemtn Londra seyahati Londra 12 (AA.) Avusturya Ba|vekili Ue hariciye bakanmın 24 şubat pazar günu Londraya gelmeleri beklenmektedir. Akşam yemeğinde Marki ve markiz Londonderrynln mi • safiri olacakUrdır. Salı g5nS oğle yemeğmi hariciye bskanlığmda yiyecekVıyana 12 (AJV.) Telegraph ga ler ve Sir John Simonun misafiri ola • zetett, yaphğı bir arasbnna netice • caklardır. Nazilerin yeni bir teşekkülu meydana çıkarıldı Ankaradaki dava Çahidlerin celbi için duruşma geri kaldı Parisin amunü bir manzaran ğa ve sola gfilen Berlinde yadırgayis, Paris t e ba adam tutuyor! kaynafiveris; yal • ötede nastl mı? IsmaU Habib SevOk nız dil yüzün • Bilmecn, almanca den değil, çok iyi almanca bilip Fran bilenler söylemisti, bütün Alman • sızca anlamıyan uyanık görüflü bir ya, bir sürii çesid adlara rağmen, tek arkadasttn bile söyledi ki kendisine gazete okuyonnus: Belki de bu sağa Berlin daha yabancı, Paris daha sove sola gülen adanjı bulamadığı için Iralgan gelmis. Neden böyledir? Berolacak! linin Almanlığı koyu, Parisin Fran • tnsana öyle geliyor ki Alman bir sızlıği yaygın. Katıda erimek güç arada çok şey, Fransız tek basına tür, halbuki Paris... Bir Fransız yeda birsey. Toplu Alman kırk ikilik meğinin çevresine her milletten bir Bertayı andınyor, gülle orda hepsigarnitör koamus gibi, herkes orada nm; tek Fransız da ceb tabancası • kendinden bir tad bulabiliyor! na benzetilebilh*, kursun burda bi • Gövdelerine bile bak; Bct'lin daha rinint Orası «feTd» i anyor, burası bulmuş gibî! çok birdir, Paris daha çesidli. Orası Kazinolarda ve eğlence yerle • tek kalıptan dökülmüse benziyor ve rinde de gözüme earptı: Berlinde burasi... Isıktan oklar gibi çepçevre baskalannın da oturduğu tnasaya hiç on iki cadde fıskırtarak giinesleme düsünmeden gidip oturabilirsin. Pabir değirmiliğin satafatile fıkırdıyan Etuval meydanı; Senin ötesinden be riste masa, tek kisi de olsa onundur. risindeki Eyfeli kucaklamak ister gi orada birliğe, burada tekliğe gidiş: bi kollannı açmıs Trokadero sara • Almanda adam kalabalıktan, Fransızda kalabalık adamdan çıkıyor olytadan park ilerisindeki asker meksa gerek! tebine kadar.binbir tezgâhın eklenBerlinde iken birçok Almanın yümesinden çıkmıs gibi, hahlasmış bir zünde yara izi gördüm: Meğer 0 • toprağın renk renk uzayıp serpılisi; niversiteye giren her gene oranm ötede o denksiz abidesile Cumhu terbiye cemiyeti tarafmdan kendi en riyet meydanı, beeide... Anladım, candan arkadaşUe düelloya mecbur Berlin bir olanlann ayrıhsı ve Paris tutulurmus. Yakaız sahdamar zırh • aynlıslarm bir olusudur! lıdır, ancak ölme yok. dostun dosto İki sehrin iki nehri: Sen açık goyaralayıp berelemesi, kınp kınlmağüslü; Spre uzucılamasına kazı.'mış sı... Almanyada terbiye daha sert, kuyu gibL İki sehrin simendiferleri belli; Fransızda terbiye daha köpükırmaklannın terstne: Berlin şehir lü belki! treni yukarda kosar, ancak bir defa Kadınlanna baktım: Berlinin en yer altınd&n gittiğine rasladım; Paçok kaynak ve kımıldanış yeri olan risinki yüzlerle kilometroluk göste Aleksandr raeydanında «Bayan Berbek ağı; yalnız bir defa yeryüzüne lin> manasma Berolina denen bir çıktığım görmüstüm: Paris treninm heykel var. Orta zaman Alman ka • gündüzü Berlin trerinin gecesi ka dmını gösteriyor. Gürbüz, tombul dar ! luğu sişmana yakın, göğsüniin fıskıİki şenrin iki sivriliğkıe bakıyo rışını çelîk örmesi gibi çepgenile zor rum: Uç yüz metrosile Eyfel gorü • tutan dişi bir sövaliye! nen ahenk ve gösteren süs diye yaParisin Repüblik abidesindeki pılmıstı; sonradan telsiz çıkınca radCumhuriyet sembolü, Panteondaki yo kuleliğine de yacadu Almanlar Fransa heykeli, Roden müzesinm radyo için yarı Eyfel boyunda merdivenindeki Fransız kadını... Fonk, yaptılar, sonradan Berlin Hep uzun, serpilisi, çizgileri keskin, panoramasını göstersin diye bir de ve hep peri padisahının kızlart gibi asanscr uyduruyorlar: Paris sivri alımlı şeyler! sinde ör.ce güzellik, sonra fayda; Harb sonunun Alman kadını sporBerlin sivrisindeyse fayda güzelliği la incelmenin büyüsünü bulmuş. Lâle sürüklüyor! İki sehrin iki tâkı: Kabartma hey devrinde Türkiyeye gelen meşhur Madam Moeıtagü, hamamda gördükellerindeki caıüılık ve oymaların • ğü çıplak Türk kadmlannı imrene • daki dantellikle bütün akranı içinde dengi olmıyan Etual tâkızaferi şeh rek öğerken güzelliğin en çok çeh • reyle ölcülmesine kızar. Bana öyle rin en kabank yerine ellilik boyu, geldi ki, Fransız ve Alman kadınlan kırk beslik eni, yirmi fu kadar metarasında toptan bir karşılaştırış ya* roluk derinliğile iki manaca da ağır pılsa çıplakta Aknan kazanacak, gibir tac gibi kurulmus! ! yimde Fransız! Berlinin Paris meydanındaki tâkıBira Almanın, sarab Franaızmdır. zaferse, Etualdektnin yarısını kesip Aimandaki iş bölümünün nereye kaburaya dikmisler gibi, daha ince ve dar gittiğine bakmalı: Büyük Ber daha yufkadır. Bunun üstünde, sar lin lokantalan biraya ve saraba göİçkıdeki peri tarafmdan dizghtlenen re ayrılır, «üzüm »alkımı» manısana sahlanmif üç atlı bir heykel var. Travbede yalnız sarab içebilirsin. Berlini alan Napolyonun Beğenip Parise götiirdüğü bu heykeli Alman Yüz «lli yasmdaki Pisoy lokantası ise birasını Münihten getirtir ve bir lar Parisi alınca geri getirmiçler. Ne yudum başka içki vermez. Hürriyeçıkar, asıl iki tâkı değismeliydi, iri yapılı Almana cradaki, civelek Fran tine titiz Fransız böyle içki istibdadIı lokantayı yaşatmak değil açtırt • sıza buradaki daha uygun düseceği tnaz bile! •• • için! Paris ve Berlin çapmda iki sehrin Tâklrda böyle ama parlâmento bi karşılaştırılması biter mi? Notla • nalarında öyle değil: Fransızın par nmdan daha beş on tanesini atlıyolâmentosu meğer ne kadar küçük rum. Sadece ve en son iki şehrin mus. Adı bile «meb'uslar odası». Bir «meçhul asker» ini isaret edeyim. Ba katlı yapının amfi biçimli salonca • günün Almanile Fransızını en iyi ğızı, bizim ziyaret zamanımızdaki kendi <Mehmedcik> lerinin mezarı gibi bomboş ta olsa, hürriyetin bir buyanında gördüğüm için! çuk asırhk uğulrusile dopdoluydu. Berlininki bir karakol koğusu içinHalbuki Berlinin Rayistağı, altm yal dedir: Ortada, Kâbe resimlerinde dızlı büyük kubbesini yükselterek gördüğümüz «Haceri Esved» gibi kurula kurula gerilen ba dev gibi siyah ve büyük bir mikâb, en üstte yapıt süslü bir zarfa konmus yazısız siyah cilâlı bir otobüs tekerleğini mektub gibi; gösterisli gövdesi içinandıran plâtine kaplanmış parlak de bos birşey gösteriyor! çelikten bir çelenk. Dipte bütün duParisteki otelm salonunda, kunv vara kol germiş ahşab bir haç, iki ral bıyıklı bir Fransız, masadan al • yanda, bizim cami şamdanlan gibi, dığı bir gazeteyi okurken gülüp* duhava gazli iki muraun csönmez a ruyordu. Bırakınca baktım, Leon teş» i: Burası bir mabeddir, yeoilmiDodenin gazetesi; bu koyu kralcı yen askere yenilen vatanın mabedi. Dumerğe çatıyor: Demir gibi sert tçerisi, girenden az çıkan, çıkandaa değil diyel Kumral bıyıklı Fransız çok girenîe dolu. Baktım: Hepsinin gene başka bir gazeteye gülmekte duasında hınç, şükcanında yemin, ve dir. Koyu solcuiarın Ümanitesi: Du gözyaşında kıvılcım var! merg Fransayı krallardan daha çok Parisin meçhul askeri tâkızaferin hürriyetsiz bırakmif! Ben de güle • albndadır. Ycre yabnlnus rek düsündüm: Fransayı galiba sa Hindistan meselesi Fransa Lehistan Avam Kamarası yeni Teşkilâtı Esasiye kanunımu kabul etti Londra 12 (A.A.) Hindistan teşküatı esasiyesİ hakktndaki hüku met projesinin tadili için amele firkası tarafmdan verflen takririn, 133 reye karşi 404 reyle reddi ve projenia ikinci okunuşunda kabalö, bükumet içm biiyük bir muvaffakiyet olmoffaır. Bu nrovaffakiyet hemen herkesçe beklenmekle beraber, gerek hükumetin, gerek ileri sağ ve fleri sol firkalarmin her zamandan ziyade hararetle mudafaa ettikleri bir müzakereden sonra eJde e düebflmi«tir. Hükumetin tezi geçen hafta, Sir Ho* are tarafmdan parlak rarette tesrih e. düdiği gibi, dün de, amele firkasini» verdiği takrirdeki baslica delüleri red* detmek vazifesmi uzerîne alao Sir Thom u İnskip tarafiodaıı müdafaa edü • miştir. Sir tnskip hnliıa olarak demistir ki: « Muhalefetin iddiatl hilâfına o • larak, Hindistan halkı meselesinin » • yasî cephesile alâkadar olmaktadir. Ba meseledeki karar tehiri, bizim kendi • kaybettirecektir. Ba projenin kabulâ Hindistan halkı için kazançtan başka birşey değüdr.» Bandan sonra, hatib, evvelce yapilan vaidleri tntmak liizumo özerinde uzım nzadiya Hrar etmi» ve Ingütere hükumetinin, Hindistana bir domini • on teskilâtı vad ettiğini ve yavaş ya • vaş ba teskflita sahib olabOmeleri için Hindistana yardim edilmesi icab ey • lediğini soylemisbr. u.u d u . *aneKw oiüugumuz lumadl Midhat Inhisarlar Umum Müdürü oldu Ankara 12 (Telefonla) înhisarlar umum müdürlüğüne tütün îsleri müdürfl Mhhatın tayini âli tasdika iktıran etmiştir. Cumhuriyet Güzide bir ida reci olarak tanılan Mithata yeni vazifesinde muvaffakiyet diieriz. Tekaüdlük işleri için yeni bir şey yok Ankara 12 (Telefonla) Ah • nan haberlere göre müstesarlar ko* mUyonuBun çahsması henüz bit • tnif değildir. Memurlann gerek tekaudliiklerinde, gerek fimdiki va> ziyetlerinde zararlarını doğurabi • lecek hiçbirsey mevzuubabs değil dir. Sıhhat Şurası toplanıyor Ankara 12 (Telefonla) Âli Sıhhat Şurası 25 subatta burada toplanarak yeni Meclise sevk olu • bacak kanun lâyiiıalan ve talimatnamelerile Yüksek Sıhhat Şurası • nm kanunî vazifeleri arasıada bnlunaa ilml meseleler ve tababet •an'atmm icrasından doğrnu* bazı cürümlerde tnahkemelerden soru lacak bazı iflerde reymi beyan e • decektir. Giimrük kumusyoncularından teminat istenmiş Ankara. 12 (Telefonla) Gfina* rük kumusyoncularından 5,000 lira teminat istendiği hakkında çıkaa baberleri burada alâkadar makamlardan tahkik ettim. Salâhiyettar bir zat sonlan söyledi: « Böyle bir karar verilmemiştâr. Btz ancak gümrükten mal çı • karmak istiyen lramusyoncu, tüc car müstah'denıleri ve maiyet mc murlan hakkmda bir kanun lâyi • hast projesi hazırlamaktayız. Etüd lerimize devam ediyoruz. Bu hususta Avrupa mevzuatını tetkikle mesgulüz. Henüz bir karar vetilmediği İçin alâkadarların telâfuıa lüzum yokturj» Ankara 12 (Telefonla) Eski posta ve telgraf umum müdikü Fahri ile diğer suçlulann durufma • sına bugün de devam edîldi. Hâkim, Fahriye yeni birsey söv • leyip söylemiyeceğini sordn. Fahri, dünkü fSdrlerinden b?ska bir iddiası olmadığmı sÖyledL Bunun üzerine dava Oe alâkadar evrak okundu ve soçla • Paris 12 (A.A.) Leh telgrrf lara bunun hakkmda bir diyecekleri ajansı bildtriyor: olup olmıyacafı somldu. Bundsn sonLehistanın Londra biiyük elçisi ra söylenecek birsey kalmadığı cevabı M. Raczynstnin uluslararası diplo alındtktan sonra hâkim, Suphiye Telematik akademisine kabulü münasefon şirketinin muamele ve hesabları • betile bu akadetninin toplanhsmda nm tetkiki için komisyonun nerede tesdz alan Fransız âyanmdan ve haşekkül ettiğini sordn. Suphi de tstan • riciye komisyonu baskanı M. Berenbulda teşekkul ettiği söyledi. Müddeiger ezcümle demiftir ki: mnumi, lhsan Cemalin dünkâ möda< Fransa, Lehistan içm idil bir faasım gozonönde bulundurarak Faheser olan 1919 banşma iştirak et riye bazı saaller sordu ve dedi lriî miş olmakla müftehirdir. 1921 tarihli Fransız Leh ittifak ve dostluk Şirketle yapılan zeyfi mukavele* muahedesi ve onu tamamlıyan muye n'zaran komUyona verilen karar kaveleler meriyettedır. Ve asırhk müddetinde itiraz edümediği takdirde kardeşliğîn ve karsıhkh emniyet karann tatbSn icab ederken tatbSc ezatnânımn remzi olan bu vesikaları dilmediğini ve müdiri umumî yazıla hicbir şey sarsamryacaktn*.» kayid işaretini koymaksızm telefon isM. Brenger, Lehistanm Avrupada letm mâdurloğü tarafmdan herhangi bfîyuk devlet olarak vaziyetinin ebir makama bir tezkere yazılıp y&zılahemmiyetini ve derin bir hayati nvyacağmın sorulroasını istedi. hamle ile mücehhez 33 mîlyonluk Bu sorguya Fahri cevaben: tnbir ulusun bütün sahalarda ve bilgiliz lirasınm düsmesinden evvel ge> hassa ekonomik sahada elde ettiği len komİTyon karermda esasm tarifeı.uun.^î kayd«tmi*tir. ' * lerde hiçbir tadüât lâzım gelmiyece • M. Berenger Lehistanm Avrupa raanzumesindeki rolönâ ixah ettflcten ğini göstermifü. Tarifelerin tadili, mukavele mucibince lngiliz kambiyosu o sonra demistir idt möddet zarfmda nekadar değişirse de« Lehistanra tttifaklarma ve Ulas1ar Derneği andlasmasma zarar ver ğissin ancak gene mukavele veçhile alb ayda bir defa yapılabflirdi. Komismeden emniyetini kuvvetlendirmeğe yonun ük karannda ise tarifelerde taçalısmaması içm hiçbbr sebeb yoktur. dilât yapılmasına lüzum olmadığı gosFransa büiyor ki. inkişaf eden uloslar terilmiş, binaenaleyh yapılacak birşey kendilerini yeni şartlara aydunnakta kalmamiftu» demistir. haklıdıralr. Uloslar ofoklarmı geniş • letirlerse bunn dar bir surette mütalea Bundan sonra diğer suçlulara da baetmemek ve daha ziyade bunda tesan sualler sorulmutur. niidün daha geniş bir çerçeve içinde Neticede Müddeiınnumî: Vekâkuvvetlenmesini gormek I&zımdır.» letin emri sarihtir. Dosyanın celbine, o vekâletin âmiri mezundur. Yalnız, Suphmln muhaveresine sehadet için sahidin celbi muvankhr.» demistir. Müddeiumuminin bu talebi kabul edüerek lâzım gelen evrak ve şahid'erin celbi için durusma 28 şubat tarihine bırakılmıştv. Berlin 12 (A.A.) Berlindeki tngOiz ve Fransız sefirlerine verilecek Alman cevabmm, pek yakmda tevdî edüeceği haberi teeyyod eder gibi g5 • ranüyor. Diplomank mehaffl, ba cevabm AImanyaya yapdan tebliğe mukabil, Londra ve Paris hukumetleri nezdinde bir tesebbüs icrasi suretüe değil, fakat Flemington 12 (A.A.) Lind • Berlindeki tngSiz ve Fransız »efirleri berg davasi, sonuna yaklasmaktadir. vasitasüe tebliğ edileceğini zannet • Müddeiumumî ittihamnamesinde, jü mektedtr. ri heyetini, ölum cezasile neticele* necek müsbet bir cevab vermeğe daBerlin 12 (A.A.) Yari resmî vet etmektedkr. «Korrespondans Diplomatik ve Poli tik> gazetesi şunları yazmaktadir: Mumaileyh, Haaptumanin bu d . nayetin faili oldrğonu mukni bir şe • «tngüiz Dif tşleri Bakanmın Lon • dra tebliğine Almanyamn red cevabt kilde ispat edildlğini s5ylemi;tir. vermesine intizar ettiğini tekzib etmeMeşbur müdafaa avukatı, M. sinden dolayi kendi kendimbri tebrik Reilly, cfirmun bir adam tarafmdan etmeliyiı.» değil, bir çete tarafmdan düşunül • Ba gazete, Almanyanm eevabinda düğünu ve bu işin Lindbergin evi « möessir olan fikirleri bfldtrmektedir. nin dahilinden tertib edildiğini söylemis ve «Lindberg, mürebbiveye mutlak surette itimad edebüir. Fakat benim kat'iyyen emniyetim yok • rur» demistir. lxmir 12 (A.A.) Birkaç gondenM. Reilly, bundan sonra, muddeiberi şehrimizde buHmmakta olan B5umumiliğin îrad ettiği delillere ve yfik UIus Kurultayi batkani General şahidlerin beyanatna siddetle hü • Kâzım özalp bazı tetkikat ve ziyaretcum etmis ve zabıtayı dürüst hare • lerle mesgol olmustur. Bugüa de saat 10,30 da Bornova • ket etmemekle itb.am ettikten sonra, daki Haşerat Enstitüsüna ziyaret ede • Violet Sharpm, isini kaybetmek korrek haserat ve hayvanat kolleksiyon • kusile değil, fakat kapana yakalanIarmı gormiis, laboratuarlari gezmi» • makta olduğunu gördüğünden in • tir. Saat 16 da C H. Firkasina gelerek tihar ettiğini söylemistir. firka işlerüe de alâkadar ohnuşlardir. Bu sabah çehrimiz esnaf ve is çiler bklikleri tarafınd'an |erefle • rine bir ziyafet verilmistir. Adana 12 (Hususî) Şehir mee lisi bugün uzun ve hararetli münaMisafirimiz yanındaki saylav arkasalardan sonra çarsaf, peçe yakadaslarüe birlikte yarin sabah Ay • #ağını ittifakla kararla+tırdid u a hareke| edecektir Yazan: Fransız Âyanı Hariciye komisyonu reisinin mühim bir nutku ir Felemenk mekteb gemisinin Istanbul limanını ziyareti münasebetile Holanda orta elçıliği maslahatgüzan, Tibette ve Orta Asyadaki seyahatlerile meşhur Baron Harinxma ve refikaaı, evveiki akşam verdikleri suareye beni de daVet etmek nezaketini göstermişlerdi. Burada Taymİ8 gazetesinin muhabirile öteden beriden konuşurken lngiliz meslektaşımız, birdenbire tiirkçe konusmağa başladı. Taymis muhabirıne: Demek siz türkçe biliyorsunuz, dedim. Evet, çahştım, öğrenmeğe başladım ama şimdi unutuyorum; cevabını verdi. Neden unutuyorsunuz? Dilinizi unutuyorsam kabahat bende değil; siz Türklerde. Benimle ya fransızca ya ingilizce konuçuyorsunuz. Beyoğlunda Türk olanlar da türkçe konuşmuyor lar. Ben de türkçe konuşacak ah çımdan başka kimse bulamıyorura ve ders alıp öğrendiğim türkçeyi unutuyorum. Şu salonda kaç tane Türk var. Bakınız; hiçbiri türkçe konuşuyor mu? Etrafıma bakındım. Filhakika, erkek, kadın bütün salondaki Türkler, iyi türkçe bilen ecnebilerle dahi ya fransızca, ya ingilizce, yahud da almanca konuşuyorlardı. Hatta Fransız konsoloshanesi memurlarından M. Raul Krepenle gorüşen bir Türk kadını, kendisi kadar türkçe bilen, hatta bazı türkçe çiirleri ezber okuyan bu Fransızla fransızca konuşuyordu. lngiliz meslektaşımız devam etti: Görüyorsunuz ya, bütün buradaki Türkler, ecnebi dili konuçuyorlar. Siz, ecnebilerle onların dilini konuştukça, ecnebiler de, elbette türkçe öşrenmek zahmetine katlanmazlar. İngiltereye giderseniz, orada herkes ingilizce konuştuğu için siz de mutlaka, ingilizce öğrenmeğe mecbur olursunuz. Ingilizler, fransızca, almanca bilmezler sanıyorsanız aldanırsmız; ecnebi dili bilenleri çoktur ama, kat'î mecburiyet olmadıkça konuşmazlar. 0 n u n için türkçeyi öğrendi ğim halde unutuyorsam kabahat benim değil, sizindir... lngiliz meslektaşımızın hakkı var. Biz, ecnebi dil bilen Türkler, bildiğimiz Avrupa lisanlanm konuşmaktan adeta zevk duyarız. Bunu bilgiclik taslamaktan ziya de, münevver ve Avrupah oldu ğumuzu göstermek için yaparız. Hatta, karşımızdaki ecnebi türkçe bilse dahi... Yabancılar, bilhassa Fransızlar, ekseriya senelerce memleketimizde oturduklan halde, dilimizi öğ renmiyorlarsa bunun kabahati, muhakkak, bizdedir. Çünkü onlan, dilimizi öğrenmeğe ve konuşmağa icbar etmiyoruz. 4 Alman cevabı Cevabm bugünlerde verileceği anlaşılıyor Lîndberg davası Müddeiumumî Hauptmanın idamını istedi 12 ada hâdiseleri ve Italyaniar Roma 12 (A.A.) Mesajero gazetesi, Kalimnos adası hâdiseleri hakkmda şu satırları yazıyor: «Adada Italyan memurlarının h?lk üzerine hiçbir tazyikte bulunmadıkları ve bazı Atina gazetelerinin neşriyatını yerinde gösterecek hiçbir sayani esef vak'a zuhur etmediği muhakkak tiL. ttalya Yunanistan münasebatı, bugün samimî dostluk hislerinden znülhemdir. Fakat Atina matbuatmu bu dostluğun ahengini bozabilecek esassiz ve tahrikâmiz haberler neşretmemesi lâzımdır.» bir kitabe ve üzerinde bir cümle: cBnrada vatan için ölen Fransız askeri dinleniyor» başucunda sönmez ışık; hepsi o kadar, din yok, fakat öğünüş var. Her akşam altı buçukta. merasim yapılıyor: Harb sakatı bir zabît kıhcmı çekti, kara tülle örtülü trarnpetm temposu ve kara şeridli borunun haykırışı; hamail kuşanmış üç kız melekleşmiş bir saygı gibL öleni öldürmemenin büyüsünü göriiyorum. Burası mabed değil, yenen asker kendine en yakışacak yerde dir; bütün tâkı dolduran kalabalık bir mezara değil, bir kahramana bakıyorl Fakat yeneade bu korkulu üzüntü; yenilende bu korkutan gıcsrtı niye? Paris ve Berlia yeter artık, kendi nize de yazık, insanlığa da! Imail Habib SEVÜK Kâzım özalpın izmirdeki tetkikleri Adanada çarşal, peçe yasak edildi

Bu sayıdan diğer sayfalar: