16 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edebî bfiyuk rotnant 14 ^Cttmhuı i y f Jo şut>at 1 3$ ookyuzu Yazan: Reşad Nnri GOatekin ==• başh ispiritizmecilerle bir masa tecrübesi yap. Beni çağır. Eğer bazılannın söylediği şeyler doğ ru ise yani insan öldükten sonra ruh yaşamakta devam ediyorsa taşın nerede gömülü oldugunu ma lum işaretlerle sana haber veri • rim.» Büyük kardeş ölümünden birkaç ay sonra taş parçasının bir bahçenin bilmem kaçıncı ağacı altında gömülü olduğunu haber vermiş. Tecrübeyi yapan heyet onun dediği yerde yazılı taşı bulmus. Mükerrem bu ve buna benzer işler hakkındaki düsüncelerini şöyle anlatır: Bu işlerle uğraşan insanla nn hepsini yalancı yahud vizyoner addetmek insafsızlık olur. Bilâkis aralannda yalan söylememesine ve yalancılann telkinine kapılmasına imkân olmıyan gayet namuslu ve ağırbaşh âlimler var... Bu adamlar bu vak'aların doğru olduğunu temin ediyorlar ve insanı şüpheye düşürüyorlar. Dogrusunu isterseniz düşüncele rimde de öyle bir karar yok... Bazı bir geceyarısından sonra ruhla nn bizim dünyamızdan başka bir dünyada yaşadıklanna inandığım oîuyor. Etraftaki korkunç yalnızlık türlü türlü hayallerle dolma ğa başlıyor. Ah bu itikad ne tatlı şey!.. Fakat sabahleyin uyandı ğım zaman kendimi bomboş bu luyorum, «ama saçma şeylerle uğraştık gene» diye gülüyorum. Ne anlaşılmaz şey!.. Kafa ayni kafa. Fakat insan güneşte başka türlü düşünüyor, karanlıkta başka tür lü... Ben çok kere: Onun içindir ki sinir hasta nelerinde sabaha doğru gece bek çilerinin sayısmı iki misline çıka rırlar, yolunda bir şaka ile lâkır dıyı kapanm. Mükerremle ciddt hiçbir münakaşamız olmaz. Çün kü o da esasen benim fikrimde dir. Arasıra ispiritizmesine takıl dığım zaman o benden evvel davranır: Malum malum nafile yorulma, der, insan saatini çaldırsa... birisi «saati bulmuşlar, getirecek lermiş» yolunda bir lâkırdı orta ya atsa gidenin geri gelmiyeceği ni bildiği halde «ah hani öyle birşey olsa» diye dinlemez mi? Bizimkisi de o çeşid bir fantazi • yeden ibaret... Fakat ya ispiritiz mecilerin söyledikleri milyarda bir ihtimalle doğru çıkaısa... Ne kazanacağımızı bir gözünün önüne getir... Mükerremin hastalığı son bir iki sene içinde daha ziyade arttı. Yakınlarda yeni birşey tutturmuştur: Insanlar kendilerini ve bir birlerini aldatıp avutmak için bir gökyüzü masalı uydurmuşjar. Masal o kadar çocukça ve iptidaî ki insanda azbuçuk tenkid fikri u yandığı gibi tutulur yeri kalmı yor. Biz de o vakit herşeyi kö künden yıkarak ate oluyoruz. Meselâ şimdi önümüze birisi çıksa da şu karşı dağm arkasından bize haber getirmeğe kalksa: «Orada kanadlı develer uçuyor, keçiler şarkı söylü}'or, derelerden şerbet akıyor» gibi inanılmaz lâkırdılar söylese bundan o dağm arkasında hiçbir şey yok neticesini mi çıkaracağız? Ne biliyoruz? Akıl dediğimiz bu bozuk düzen aletle neyi kestirip atmağa muktediriz? Ge çen gün de bana gayet ciddî bir tavırla şöyle birşey söyledi: Bize göre şuur nedir? (Arkast var) ( Şehir ve Memleket Haberlerirj Siyasî icmal Mahmudpaşa cinayetî Sümer Bankın Nazilli fabrikası Tuğla harmanları ve fabrikalan Şarkî Akdeniz meselesî kdeniz meselesinin gittik çe ehemmiyeti artıyor. Bu denizin garb havzasında yalnız Fransa ile İtalyanın hâkim olamıyacağı ve buramn bir büyük sahibi bulunduğunu ihtar eden seslerin İspanyada yükselmi» ol ması Akdenizde yeni bir amil doğurmustur. Şimdiki İspanyol ka • binesi Akdeniz işlerinde lspanya nın menfaatleri ne olduğunu ve bunun şu veya bu büyük devlet tarafından ihmal edilemiyeceğini parlâmentoda birçok defalar söy ledi. lspanya art'k Akdeniz poli tikasmda faal rol oynuyor. Ispanyanın birdenbire Akdenir işlerinde gösterdiği faaliyette ba^ka devletlerin dahi tesiri olmadı ğı iddia olunamaz. Ingiltere Ak denizin garb havzasınm münha s:ran Fransa ile İtalyanın askerî ve siyasî hakimiyeti altında kal masına tahammül edemez, Bil hassa Roma anlaşmasmdan sonra bu iki Lâtin devleti arasındaki an'anevî zıddiyet ve münaferet ler bertaraf olduğu bir zamanda Ingilterenin seyirci durmasına imkân yoktur. İngiltere garbî Ak denizde muvazeneyi muhafaza i çin bu denizde çok sahilleri bu lunan ve bahusus Septe Boğazınm iki tarafındaki sahillere sahib o • lan Ispanyayı faal bir rol oyna maŞa sevketmiş bulunuyor. lspanya şimdiden Akdenizde • ki mevkiini askerî cihetten tahki me başlamıştır. Şu muzayakah zamanda milyarlarca peçeta tahsisat ayırarak Kartacona ve Barselona limanlannı fevkalâde tahkim ederek dünyanm en büyük bahrî ve askerî üsleri haline koymakta ve garbî Akdenizde Sardonya ve Korsika adaları gibi ve ihtimal daha büyük sevkulceyşî ehemmiyeti olan Balear adalannı gayrikabili teshir bir hale getirmektedir. Böylece tngiitere devleti garbî Akdenizdeki vaziyeti ıslaha çalı çırken diğer taraftan Ingiliz lm p?ratorluğu yollann:n şlmdilik Akdenizin garb havzasından geç mesini ihtiyata muvafık bulmıyarak Akdenizdeki merkezi sıkletini şark havzasına geçinrektedir. Çün kü burası Bahriahmer ve Hind denizi ve Ümid burnu üzerinden Ingiltereye emin bir muvasala yolile bağhdır. İngiltere çarkî Akdenize iyice yerîeşiyor. Hayfada Akdenizin en büyük limamnı vücude getirdikten son ra bu limanın 200 kiîometro cenubunda Liddada sessiz sadasız ci hanın en büyük tayyare limanlarmdan birini yaptınyor. Burası nm intihab edilmesi sevkulcey* cihetinden fevkalâde ehemmiyeti haiz ol ması n dan ileri gelmiştir. İngiltere Imparatorluk hava yollarını mümkün mertebe Asyayıauğ ranm içerilerinden uzaklaştırmak istiyor. Eski yol Rütbe kuyulanndan ve Bağdaddan geçiyordu. Hindistanı ve Avustralyayı İngiltere ye bağlıyan yeni hava yolu çok cenubdan ve Basra körfezi ve Umman denizi kıyılanndan geçi • yor. Basra limanı bile çimalde kalıyor. tngiliz hava ve deniz kuv vetleri ve yollan birbirinden artık pek uzak düsmüyor. Çünkü Ingilizlerin yeni sevkulceyş politikası bunu icab ettirmistir. Maharrem Feyzi TOGAY Mükerrem bir dalda durmamakla beraber ne yaptıysa iyi yap mıştır. Mükerrem Aydındaki çiftliğinde nekadar iyi bir çiftçi olduysa istiklâl muharebesinde de o kadar iyi bir asker olmuştur. Mükerrem sulhtan sonra bellibas.li bir iş , tutmamıştır. Zaten buna ihtiyacı da yoktur. O da benim gibi oldukça hali vakti yerîndedir. Ustelik te becerikli ve tutumludur. Şimdi işi gücü ispirtizme kitabları okumak ve tecrübeler yapmaktır. Baska memleketlerdeki ispir tizmecilerle muhaberesi vardır. Ispirtizmeye dair dünyanın nere sinde ne basılsa mutlaka ona gönderilir. Bizi tanıyanlar aramızdaki yakınhğa daima hayret etmişlerdir. Doğrusu aranırsa hakları da var dır. Ben insanm gökyüzile alâkasını kesmedikçe tam insan ola mıyacağına inanmış kızü bir ate; o ahiretle dünya arasında bir nevi telsiz telgraf acentası kurmağa kalkmıç bir insan... Naaıl oluyor da bu kadar ayrı kafada iki adamın bir içtikleri su ayn gidiyor? İşin içyüzü hiç göründüğü gibi değıldir. Anlatayım: Mükerrem de benim gibi atedir. Şu farkla ki ben aşağı yukan kendimi bildim bileli öyleyim. Hemen hiç din terbiyesi görmedim. tlk gencliğimde dünya benim için öyle doluydu ki gökyüzünde bir başka hayat düşünmek ihtiyacını duymadım, ölümü tabiî bir zaruret gibi gördüm. Mükerrem çocukken kuvvetîi bir din terbiyesi almıştır. Sonra on besle yirmi arasında onda bir şüp he hastalığı başlamış; isyanlar, gözyaşları içinde senelerce devam eden bu hastalığı hiçbir çey dur duramamıç, neticede çocukluğu nun muhtesem masalı kat kat gökleri, cennet cehennemleri, melek ve peygamberlerile çöküp gitmi? tir. Bizim neslin birçok çocuklan nın müşterek hikâyesi... Mükerrem bunu anlatırken '«birçok defalar kendimi öldürmeyi düşündüm. Günlerce kuyu bas,Iarında, uçurum kenarlannda do laştım. Zannederim ki bu bir deliIikti. Fakat ne kendim, ne kimse farkında olmadı... Bereket versin geçti ama içerimi yangın yerine çevirdikten sonra...» der. Bence Mükerremin hastalığı kendi zannettiği kadar geçmemiştir ve bu ispiritizme merakı onun senelerden sonra başka bir şekilde tekrar uyanması ve devamıdır. Mükerrem atedir; eski masum iti^adlanna, cennet, cehennem, ahiret, ebedî hayat hayallerine bir daha dönmeaine imkân yoktur. Fakat ispiritizme onu başka bir yoldan başka türlü bir mistisizme doğru götürmektedir. Mükerrem on on iki sene evveî ispiritizme kitablannı roınan okur gibi okumağa koyulmuştur. Yani içindekilere inanmıyarak fakat kuvvetîi bir alâka duyarak. Ayni zamanda tiyatroya, hok kabaza gider gibi ötede beride yapılan ispiritizme tecrübelerine de devama baslam'ştır. Sırf eğlen mek maksadile. Fakat gitgide bu merak onu sarıyor. Kitablarda o kuduğu bazı vak'alar onu uzun uzun düşündürüyor: tki kardeş varmış. Büyükğü kansere tutul muş. Oleceğini anlayınca küçüğüne şöyle bir teklif yapmış: «Bir büyük taş parçasını ikiye bolelim. yarısının üzerine ben kendi elimle bir mısra yazıp imzalayım ve senin bilmediğin bir yere göme yim. Sen birkaç ay sonra belli iki kîşinin yaralanmasî Temelatma merasimi Fabrikatorîarın müramartm ilk günü yapılacak caati tetkik ediliyor nm sebebi ne imiş? Evvelki aksam Mahmudpasada bir cinayet olduğunu ve iki kisinin ağırca yaralandığını yazmıştık. Vak'a su sekilde olmuştur: Mahımıdpasada Hürriyet otelinde yahp kalkan ve otelin bahçesindeki dükkâada asurecilik yapan Abmed, Yasar, Receb ve Zühtü dükkânda raka «ofralannı kurarak içmeye baslamışlardır. Bu aırada ayni otelde oturan ihtiyar bir adam elinde bir çıra ile gelerek dükkân daki ocaktan çırasını yakmak i«temiftir. Orada bulunanlardan Ya şar, bu ihtiyara sarkı söylettirmek istemis, Yasarın bu hareketmi dojru bulmıyan Receb buaa mâni ol • mağa çalısmıstır, fakat Yafarm ıs • rarı üzerine ihtiyar adam »arkı söylemeğe baslayinca Receb neredeo buldugu anlaşılatmyan bir bıçakla Yasarın üzerine atılmıs ve başından tehlikeli surette yaralanuftır. Bu arada Zühtü de ise kanstığı&dan o da kasığından yaralanark yere yuvarlanmiftır. Vak'ayı haber alan sabıta Ahmedle Recebi yakalamıs tır. Yarahlar hastahaneye kaldırdmıstır. Sümer Benk tarafmdan yaptırı Iacak olan Nazilli mensucat fabri kasının temelatma merasimi martm ilk günü yapılacaktır. Her türlü hazırlıklar ve noksanlar tamamlan mıştır. Temelatma merasimi Eko • notni Bakam Celâl Bayar tarafın • dan yapılacaktır. Sümer Bank Umumi müdürü Nurullah Esad Sümerle bankanm bez fabrikalan müdürü Fazlı ve banka idare meclisi üye • sinden Safa Nazilliye gitmisler ve dönmüslerdir. Fabrikanın kurula • cağı yerin hertürlü muameleleri tamamlanmıstır. Fabrika 936 yilı ilk aylannda tamamlanmıs olacaktır. Nazilli pamuk istasyonu, Mendi re* mıntakasinın tamamen yabanct bulunduğu yeni bir cins pamuk üzerinde tecrübeler yaparak muvaffak olmuştur. Nümuneler cîvar pamuk müstahsiline ücretsiz olarak tevzi edilerek müstahsil uzun elyafh pa • muk yetistirmiye tesvik edilecektir. tstanbuldaki tuğla fabrikası sahible ri, VOâyete müracaatle bazı dileklerde bulunmuflardı. Tuğla harmani işleten • ler de ayrica Belediyeye mürac&at etmisler, Teşviki sanayi kanunundan is • tifade eden fabrikalardaki imalâtin men'ini istemi^lerdi. Tuğla fabrikası sahiblerinden Mehmed Sabri, bu me sele münasebet3e bize şu izahatı ver • nuştir: « Son senelerde uğradığimiz gay ritabîî rekabetin sebebîerini aradık. Gördük ki meselâ Şiçli cihetinde beş yiiz lira sermaye uyduran herhangi bir şahis, ruhsat fflân da almadan, hükumete ne muamele vergisi, ne de kazanc vergisi vermiyerek, iş yapmakıadir. Bunlardan dolayı Vilâyete ve Beledi . yeye miiracaat ederek: 1 Toğla imali için kammen ruhsat alinmak lâzim olduğundan ruhsat • siz ir*alâtm musaderesini, 2 Hükumetin karan üzerine ya • pümasi mecburî olan firm ve ( 2 5 ) metro ozunluğunda baca inşası mee • boryetinin istisnasiz olarak bütiin imaIâth^nelerde tatbikını, 3 Vergi mükellefiyeH ve bilhas • sa muamele vergisi cîaetinden gayri kanunî rekabete imkân vermemek için esaslı tedabir almmasim istedik.» Artık hükumet ve Be'ediye mümtaz ve ehil mimar ve roühendisIerDe fennî ve flmî tetkikatı yaparak halkin ve mem.'eketin menfaatine muvafık ted • birleri a'acaktir.» Vilâyet ve Belediye verüen istidalarl tetkike baslaroistir. ŞEHİR İŞLERÎ Istanbulda yol faaliyeti Bu sene Belediye bütçesinin yollar faslı çok dar olduğu için ancak mevcud yollann en bozukları yapılacak ve yeniden yol yapılamiya caktn*. Bunun için Belediye her *ubeden hangi yollann tamire ih • tiyacı olduğunu sormustur. MÜTEFERRlK Rıhtımdaki yoicu satonu Rıhhmdaki Yolcu salonunun yıkılarak yeniden y&pılmasma baslanmı<tır. Yalnız bu i* için verilen 4 bin liranm yetmiyecegi zannolunmak tadır. tnşaat bitinciye kadar yolcular salonunun yanındaki avludan geçeceklerdir. ADLÎYEDE Adlî sicilier Suçlu olmak işkili altmda bu • lunanlar hakkm<Ta yapılan hazırlık veya ilk tahkikatın açılıp açüma ması için karar verirken bu kimselerin suçluluk bakımtndan çeçmiş hallerinin bilinmesinde pek faydalı olan adli sicillerinin yazılmasına dikkat edilmesi Bajbakanîıkça Bakanlıklara tamim edilmiştir. Ayakkabıcılar Kooperatifinin toplantısı MALİYEDE Ayakkabıcılar kooperatifi sene • lik toplantısını dün kooperatifin Çarsıkapıdaki binasında yapmıstır. Senelik bilânço okunmus, muvafık görüldükten sonra heyeti idare ve mürakıb raporlan okunmu» ve san'at hakkmda bazı konusmalar olmu;tur. Bilhassa çehrin merkezi bir yerinde perakende satış yapan bîr »ube açılmasına ve halkı muhtekirlerden korumak icia yazlık ve kıslık ıtandardize ayakkabılar temin edilmesine karar verilerek toplantıya nihayet verilmistir. Kazanc ve huhran vergileri için bir tamim Bazı Maliye memurluklannca 2410 numaralı kanun mucibince kazanc veıgilerine ilâve olunan beste bir nisbetindeki buhran zammı matrahmm tayininde vergilerini vaktin de ödemiyenlerden 2395 numaralı kanunun 77 nci maddestne göre yüzde 10 tahsil zamlanmn da eklenmek istendiği anlasüması üzerine Maliye Bakanlığı bir tamim yapmış tır. Bu tamîmde kanunî sebebler dolayısile kazanc vergisine aid yüzde on tahsil zamlannm buhran vergisine matrah ittihaz edilemiyeceği bildiril mektedir. Ö!ü doyan bir çocuk Zeyiinburnunda oturan inekçi Sıddıkm kansı Makbulenin ölü dogan çocuğu Müddeiumumiliğe ge tirilerek Morga yollanmıstır. Mak • bule, ebe Binnazın çocuğu alamamış olması ve bu »uretle çocuğun ölme« sine sebeb olduğu iddiasüe ebe a leyhÜKİe bir dava açmıştır. Avrupa yolunda aktarmasız seferler Arda nehrinin ta;man fizerhte Şark Demiryollannın Yunan toprağında bulunan kısmının bozuldu • gundan bir müddettenberi Avrupa trenleri aktarma suretile Sirkeciye gelmekte idL Trenlerin geçmesî icin yeni bir hat yapıldıgmdan ekspresler aktarmasız olarak gelip geçmeye başla mıilardır. POLtSDE Tepebaşında yangın Dün saat 15 te Tepebajmda fn • giliz sefareti karsısuıd'a Horasan • cıyan apactımamndan yangın çık • nuftır. Yangın apartunanın 3 incî katoKİan çıktığı için ttfaiye otomatîk roerdivenlerini kullanmak mecburiyetinde kalmış ve atesi sondür» mefe muvaffak olmustur. Bu müddet zarfında Beyoğlundan lıtanbul tarafına isliyen tramvaylar yollanm deii^tirmişler ve Tünele gitmisler • dir. Saat 16 dan sonra Istanbul traravaylan muntazam seferlerine bas • lıyabilmişlerdir. Eyübde Vezirtekke caddesinJe oturan Kadri evvelki gece evine giderken sokakta düserek kalb «ektesinden ölmüstür. İNHİSARLARDA Inhisarlar memurlarının koruma sandığı fnhisarlar memurlarının koruma sandığı hakkınoTa hazırlanan mü zeyyel kanun ptojesi mütaleaları alınmak tizere bakanlıklara gönde • rümittir. Bakanlıklann mütaleasi almdıktan sonra hükumet Meelise teklifini yapacaktır. Sandığin ne se» kilde kurulacağı, meslekten ayrılanItrm kendîlerine ve olenlerîn aile I*ine ne fekilde yardım yapılacağı bakanlıklann mütaleaları geldik • ten sonra ve son duruma göre belli olacaktır. Esnaf cemiyetleri Ticaret Odasına bağlandı Şehrimizde bulunan emaf eeml • yetleri Ticaret Odasına bağlannuf • lardır. Bu cemiyetlerle Oda nesri • yat müdürü Ali Galib mesgul ol • maktadır. Esnaf 20 kurus mukabi • Iinde Odaya kaydolabilecektir. Kalb sektesinden rjlüm Yapılan kongreler Dün kongrelerini toplıyacaklan yazilan İatanbul Lisesind'en yetitenler kurumu ile Tarsus Gender bir Iiği ve tstiklâl Lisesinden yetisen ler kurumu yıllık toplanhlannı çokluk olmadığuıdan baska zanxana bırakmıslardır. Galatasaraylıların aile yemeği Yeni yapılacak siloSar Ziraat Bakanlıfı «nümüzdeki flkbaharda yaptlarma baslanmak üzere yurdun muhtelif yerlerînd'e 35 bin ton buğday alabilecek on bir sîlo yapılmasma karar verilmistir. Bakanlık bundan baska Aksehir, Denizi i gibi mühim buğday meckes • lerindeki «ntrepolan genisletecektir. Yapılacak silolar Afyonda 5000, Çay, Kütahya, Sarayönü, Adana rm Pulatlıda 4000, Niğde, Şarkışla, Beylikahır, Zile ve Baladızda 2000 ton Bir iskân işi Dün tstanbul tskân müdürlügün. den şu mektubu aldık: «Gazetenizin «ehir ve memleket haberleri sütununda bir iskân muamelesi 7 senede bitirilmemiş serlev< hah yazı okundu. Rodoslu Sıdıka is> kân için müracaatte bnlunmustur. Ancak iskân kanun ve mevzuatı Bal kan Harbinin ilân tarihinden yani 5 Aile yemeğinden Sç intıba teşrinievvel 1328, 18 teşrinievvel talya saylavı Dr. Cemal ve arkadasGalatasaray spor kulübünün her 1912 tarihinden sonra Türkiyeye ge sene verîlmcsi mutad olan aile ye • larmın masalarını, sağda meshur lenlere şamildir. Bu tarihten evvel meği evvelki aksam Tokatlıyan safutbolcumuz Nihadla maruf pehliTürkiyeye gelenlerin iskânına ka lonlarmda parlak tekilde verilmis vanımız Çoban Mchmedi bir ma nunî müsaade yoktur. Sıdıkanın bu ve Galatasaraylı veya Galatasarayı sada ve Galatasaray arması altin • tarihten 4 sene evvel Türkiyeye gel seven yüzlerce aîle hazır buluamus da göstermektedir. tur. Bu arada Fransız sefirile sefa • Müsamerede, meshur güresçileridiği ve idare meçlisî karar ile tescil ret erkânı ve pek çok büyüklerimiz mizden mürekkeb bir grup tacafınedildiği elinde bulunan nüfus kâğıde gelmîslerdi. Yemek ve onu takib dile taayyün ettiği için kendisine ev eden suvare her seneki föhretine lâ dan zeybek onandığı gîbi Galata • vel ve ahîr iskân edilemiyeceği teb yık bir güzellikte geçmis, sabaha ka saraylı Sahir de garb musikiskıin bazı güzel parçalannı okumus ve dar nezih bir surette eğlenilmistir. liğ olunmustur. Kanunen iskânı cagenc tenor çok alkıslanmıştır. Resimlerimiz yukarıda Londra elîz olmıyan bu kadın hakkında is • Her sene olduğu gibi, bu sene de, çîmiz Fethi ile, aşağıda V'ali Mu kân muamelesi yapılamıyacağmm aile yemeklerini çok güzel ve muhittin üstündağ ile ailesinin, Dil Kuayni »ütunda yazılmasını rica edevaffakiyetli bir surette tertib eden rumu Ba^kam ve Erzincan saylavı rim.» Saffet, tstanbul Fnka reisi ve An • Galatasaraylılan tebrik ederiz. Konyada Askerî orta mekteb yandı Cumhuriyet Nüshası S Kuruftur şeraıti t * JTürkiye ia Hartç ^ in Yangından bir görünSf Konya 13 «Hususî» Bir yangın neticesinde Askerî orta mekteb yanmıştır. Yangın bir buçuk saat devam etmiştir. Zarar 800 lira kadar tahmin edilmektedir. Yangında dört kişi yaralanmıştır. Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. Altı aylık 7S0 1450 Üç aylık 400 800 Bir aylık 150 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: