9 Mart 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

9 Mart 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' Camharîyet '• TELGRAF HABERLERI Amerika silâhlamyor Ayan meclisi ordu mevcudünun artırılmasını 26 reye karşı 56 reyle kabul etti Vaşington 8 (A.A.) Ayan, askeri tahsisatm ve ordu mevcudünun çoğaltılması hakkmdaki kanun lâyiha • tmm müzakeresine baş'amfctır. Demokrat Lewis tllinou • ile de • raokrat Meadoc (Kaliforniya) Amerikanm Uzakşarktaki tnuhtemel bir buhrana karsı hazirlanması lüzumunu töyIemislerdir. Lewîs, Japonyanin vaziyetinî tnüdafaa edeceğini ve Amerikaya kanı ya • kinda Sovyetîer birüğine ittifak teklif edeceğini söyliyerek: « Sovyet ordusu ile Japon bahri • yesine karşı ne yapabüiriz» demiştir. Demokrat G!as (Virjinya), ordu mevcudünun tszyidi aleybinde bclunarak Amerikanin hiçbir tehlikeye ma • ruz olmadığinı bildirmiştir. Klark (Misuri), Japon tehdidinin teslihatmı tezyid içm bir propaganda vasıtasl olduğunu halbuki Amerikanin teslihat için hergün diğer herhangi bir milletten daha çok sarfettiğini söyliyerek ordunun takviyesi diğer memle • ketlere tezyid için ve*fle teşkü edece • gini büdirmtftir. Borah: «Ordu yalniz 46 bin in • san ilâvesi için zâfımizı gosterecktir.» Dernis ve müzakereden sonra Âyan meclisi ordu mevcudunu 118,750 den 165,000 e çikarmiftir. . Bu karar 26 reye karsı 56 reyle kabul edilmistir. Dış bakanımızın Bulgarlara cevabı taraft tnnnci tahtfede* cuların ellerinde durmakta olan gazetelerin sahifelerindedir. M. Batalofun Trakyada tahşi • d*at yapıldığına dair kendisine yapılan sorguya karşı verdiği ve bizi daha o vakit hayrete uğsatan tnülâkatı üzerine Anadolu Ajansı doğru tahkikata dayanarak memleketimizin her yanmda olduğu gibi Trakyada da normal sulh za manı kuvvetleri haricinde bir nefer ilâve edilmediği ve hîçbir sınıf silâh altına çağnlmanjış olduğunu yazmiftı. Dün. Bulgaristan Hariciye Na • zırile görüşmüş olan Sofya elçimizin Bulgaristanm Akvam Cemi • yetine hakkımızda böyle bir mü racaatinden biz kendisine söyle • yinciye kadar haberi yoktu. Türkiyenin açık, samimî ve carih politikasının kendi hukukunu nasıl bir ciddiyet ve taassubla müdafaaya karar vermiçse başkala rmın hukukuna da ayni suretle riayet eder olduğunu ve sulha bağIıl'ğımızın ve sujhu müdafaa az • mimizin nekadar köklü ve kuvvetli olduğunu ve imza edilen muahe • delere riayet etmek ve riayet is • temek kararmda olduğumuzu dünya bilir. Yeryüzünde bundan şüphe e • decek bir hükumet bulunaca ğına dün akşama kadar man • mıyorduk. Bulgar Hariciye na zrrı dostum M. Batalof aramızdaki dostluk muahedesinden bahsetmiştir. Yalniz ona değil iki tarafin mer'i olan bütün mevcod muahedelere nekadar riayet etmekte bulunduğunu ve iki taraftan hangisinm millî terbiye, millî teşkilât ve millî hazirlıklarin tedafüî ve herhangi bir komşu aleyhtnde tecavüzî mahiyette olduğunu göstermek için Cemiyeti Akvam ve ci • han efkâriumumiyesine kanaat vere cek usuüerle hakikatin meydana çik • masinı kabul etmeğe haziriz. Bizim hiçbir hareketimiz imza koyduğumuz muahedelerm hiçbirtne mugayir de • ğildir. Herhangi bir komsumuz aley • hinde onun temamiyet ve emniyetini tehdid eden bir hareketimiz yoktur. Binaenaleyh, Bulgaristanm bu mü racaaunin herhalde bize matuf ola • rak izhar edilen vesile haricinde başka maksad ve sebeblerde aramakta isabetsizlik olmasa gerektir. Yunan dostumuzun bütün dostlarini elem i • çtnde birakan dahilî îstirablan henüz bitmemiştir. Dost memlekette kan dökülmesinin bitmesini ve nizam ve in ' tizamı âmmenin bir an evvel avdet ' etmesini temenni etmekteyiz. Hiçbir < devletin dahilî isine karışmak asla ' hatırunizdan geçmediği için bu her • ' kesin bildiği hâdiseyi bu sirada mevcud vak'a olarak zikrettim. Umid etmek isterim ki Bulgaristanm da va • ı ziyeti böyle olacaktir. Vak'alardan bahsederken Bulgaristanm Akvam Cemiyeti mümessili M. Antonofun • ki Ankarada aramizda bulunmuş tur • hakkimizdaki muhtirayi umumî kâtibliğe verir vermez bu makanun alâkadar devlete daha haber verme sine imkân ve zaman birakmadan derhal gazeteeüere tevzi etmiş oldu ğu bir vak'adir ki, müracaatin sebeblerini belki de tenvire yarayabilir zanmle işaret ediyorum. Bir de bu sabahki ajans haberleri arasmda Bulgaristanm bir, iki sinif askeri silâh altına cağirdığı haberini daha büyük hayretle okudum. Böyle birşeye hak verecek hiçbir sebeb yok ı tur. | Bu itibarla bu asker toplama haberi • , nin doğru olmadığinı tahmin etmek , ister ve hem de bunu temenni ede ( rim. Türkiye Cumhuriyeti hükumeti dostiarina ve taahhüdlerine bağlUı • ğını açık almla her münasebetle ve her yerde ispat eder. Bundan herkes mutmain olmalıdir. Bizim Halkçılığımız Kamâlismanm evrenselliği NALINA İİHEM MIHINA Başbakanın müjdesi I AtatüYke gelen tebrik telgrafları Ankara 8 (A.A.) Atatürkün Cumhur Başkanlığina tekrar seçil • mesinden ötürii Efganistan ve Ar • navudluk Krallarmin Reisieumhuru • muza gönderdik'eri teiyazilartna Atatürkün cevabları aşağıdadir: Reuicumhur Kamâil Atatürk ANKARA ZaU devletlerinin tekrar intiba bmiz vesiIesCe dostane tebriklerimi •e yüksek kardeşimin Türk ulusu nun saadet ve terakkisi hakkmdaki eme!lerinin tahakkuku için olan te mennilerimi arze^erim. EfganUtan Krah Muhammed Zahir S. S. Mumammed Zabir EFGANİSTAN KABtL ReUicumhurluğa tekrar •eçflmek • Mğim dolayisüe izhar buyurulan tebrikâttan dolayı samimî olarak te sekkBr ve dost Efgan ulusumra r« • fahı için olan tamimî temennOeri • min kabul buyurulmasinı rica ede rim. Kamâl Atatürk Reisieumhur Kamâl Atatürk ANKARA Tikk niustnnm bu kadar çok yerinde olan itimadını ratt dev Ietlerine tecdid ederek Reisicumhurhıga tekrar intihabtnıs miinasebetile en. samimî tebriklerimi ve zah devletlerinin ikbali ve asil Tikk milletinin saadeti ve refa • hı için olaa temennilerimi iblâğa müsareat eylerira. Zogo Arnavud Krah S. M. Zogo TİRAN Reisicnmhurluğa tekrar inti aabım dolayısile irsal buyurulan nazik te'graftan dolayı samimî e • larak tesekkür eder ve zati hasmetanelerinin saadet ve asil Arnavud ulnsunun refahi îçin oltn temennilerimi kabulflnü rica e> derim. Kamâl Atatürk Havanada memurlar grev ilân ettîler Devlet dairelerini polisler muhafaza ediyor Havana 8 (A.A.) Muhabere memurları işlerini bırakmışlardır. Posta ve telgraf muhaberata böy • lece felce uğramıştır. Bu hareket zannedildiğine göre, hükumeti devirmeğe matuf prograraın bir parçasıdır. Memurlar öteki grevcilere ilti • hak etmislerdir. Umumî grev ol • ması ihtimali vardır. Zannedildiğine göre örfî idare ilân edilecektir. Havana 8 (A.A.) Memurlar grevi endişe verecek vaziyete gel mistir ve hemen bütün daireler greve iştirak etmektedir. Polis kuvvetleri kışlalarda top • lanmıştv. Askerler hükumet bina ları önünde nöbet beklemektedir ler. Muhtelif sehirlerde hükumet binalanııda ve bu arada postanelerde bombalar bulunmuştur. Bütün memlekette telgraf muhaberatı inkıtaa uğramıştır. Köylunün borclan Ankara 7 Fırka, köylunün boreiuıua 15 sene geri bırakılması için tetkikat yapmaktadır. Ziraat Bankasuıda bir zat bu mesele hakkmda demiştir ki: < Bugünkü vaziyet karşısında bankanın alacağını tecil etmesine imkân yoktur. Maamafih bu iş hükumet ve köylü işidir. Hükumet belki başka türlü bir hal çaresi bulabiltr.> (münteşir eoysal Avrupalı ya bir yaşayış için • zıcılar, Kamâl de büyümüstür. Atatürkü, kendilerinden bir ta • Onda, bir bucağa Kâz'm Nami DURU kım büyüklere ' çekilip herkesten benzetirler. Burunlarmdan ilerisiai uzak durmak, düşünmek için yal görmiyen bu yazıcılara karşıhk ruz başına kalmak alışkanlıklarını vermek için yazı yazmıyorum. Onbulamazsınız. ların yaptıklannı gördük, görü Gözetişlerinde derinük vardır: yoruz. Onlar, bilmiyorum, eskiye gördüğünü birden göriir, iyi görür; ne kattılar? Belki ileri, ya da geri bu görüşte yanılma yoktur. gittiler. Oysa ki bizim Atatürkü Bizde sü yaşayısının öyle özel müz, eski bir sey bırakmadı; yeni likleri vardır ki onların içinde ya • bir acun yarattı. Bir devlet kurdu samanın ulus tinine yolunda, çok ki birçok yönlerden bugünün devyardımı dokunur; Atatürk bundan en yüksek kertede yararlanmıştır. letlerinden birine benzemez; o Türk topluluğu içinde yeri, topdenlü kendinegöreliği vardır. Tür luluğun özdeğidir. Dil ne denlü akiye devletinin bu kendinegcreMğiğızlara ayrılmış, türeler ne denlü ni karakterlendiren nelerdir? ts değişiklik!er göstermiş bulunursa bu • te bur.lan birec birer ortaya koyalunsun onlarm iç birliği Atatürkün üzebilirsek, Kamâlismayı, ana çlzgilerinde belirmistir. İki yüzü kabank bir rile göstermiş olabiliriz. cam, güneşin oklarını bir ocakta Bu, kolay bir is midir? Sanmıyotoplıyarak nasıl yakıcı yaparsa, Arum. Ya da kendi gücümden bu tatürk te, o ocak gibi, Türkün s o y denlü büyük bir işi başarmağı u • sal vicdanını kendinde öyle toplıyamamıyorum. rak ulusta yayılıcı olmustur. Bun • Kamâl Atatürkte, benzetildikledan ctüriidür ki her söylediği söz, rindeki megalomanyadan, büyük Türk ulusunca cankulağile dinle lük kuruntusundan birşey bulama niyor, her yaptığı is kıvançla be • yız; o, sözün bütün dîyimile, nor ğeniliyor. maldir. Bir türlü patalogik oluş deBöyle olunca Kamâlisma bana, mek olan mistikliği yoktur. Onun normal işliyen bir an:n yöntemi gidüyak (hasse) ları, yaşayışm ola bi görünüyor. Kamâlisma, realiteganlarile islenmiş, büenmiştir. Gölere dayanan kültürel, siyasal, e rüşündeki, duyusundaki incelik, konomik, soysal bir okula sayıhr. gerginlik bu islenişin ürünüdür. Bu okula, bugün C. H. F. sınm altı Yaşayışı boyunca, her günkü düokunda kısaltılmış bulunuyor. Bu sünüsleri, yapışları normaldir. Yapaltı okun birer birer çözülmesinde tıklannm topu, önceden düşünül • kî özellik, başka ülkelerdeki onlara mü», tartılmış, oluşa uygunluğu anbenzer prensiplerle karsılastırılın lasılmış, ondan sonra yapılmıstır. ca, ortaya çıkar. Bir örnek olarak Yaptıklanndan hiçbiri nasılsa oluhalkçılığı alalım: vermiş değildir; onlarda, iyi >akı • Halkçılık (democratie) soysal ve lınca, sarsılmaz, yamlmaz bir mansiyasal bilgilerle uğraşan nice kimtık görülür. aelerin ince uzun araştırmalarına Okulalarda öğrendikleri en çok uğramıştır. Demokrasi üzerine belmüsbet bilgilerdir; bundan ötürü ki binlerce bitik yazılmıştır; böyle iken ne olduğunu tüm olarak anlı • tin olusunda mistik dokunaklar yokyamıyoruz. Çünkü bu bilginler, soytur; o, doğrudan doğruya realite sal sınıflara ayrılmış bir ulus için • lerle yanyana, onları görerek yetisde, sınıflardan birinin, ya da birkamiştir. çınm erkliğini göre duya yasamış tçinde çocukluğunu geçirdiği çevkimselerdir. Bence, öz demokrasi, rede anormal hiçbir sey yoktur; sınıfsız bir ulusun bütünüdür. Bi ondan dört yıl önceki benzerinde zim halkçılığımız, realitenin ken • ben de yaşadım. İki çevre arasm • disidir, kendimize göredir; böyle daki benzerlikte de değismiy hiçbir iken bütün adamlık için ideyel o sey yoktu. lan bir halkçılıktir. Demek ki özelAtatürkte arkadaşhk, arkadaf liğile bile genel olacak bir biçim doğruluğu, o çevrenin îstediği bü • dedir. tünlüktedir; bugün de bunun yüktste Kamâlismayı boyle yepyeni sek değerli îzlerini görüyoruz. bir bakımdan gözönüne almak, ince eleyip sık dokuyarak yaytnak Küçük çocuk topluluğunda, o topgerektir. luluğun tininde erilen, onu kendi özünde gösteren Atatürk, yaygm Kâztm Nami DURU eneral İsmet İnonü besinci Kamutaydan ittifakla i timad reyi aldı. 10 senedir aldığı itimad reylerinden sonra gördüğü işlerle gerek milleti temsil eden Kamutayın, gerekse biz zat milletin tam bir itimadını kazanmış olan Başbakanımızın yeni beyanatında şu sözler bilhassa dikkatimizi celbetti: «Yeni bir ekonomi karan alarak yüksek heyetinize arzederiz ki hükumet mtaî mamulâtımızın dahilda istihlâkini artırmak için güzel tedbirler almağa karar üermiçtir. #C5mür, seker, çimento gibi mahtuller fiatleri üzerinde esaslt indirimler yapıhrsa bunların içeride türüm leri artırtlacağını sanyorttz. Hükumet, hem genel hizmet veya şirket masraflarnt indirerek, hem yerli ürün ve mamullerin bedelle rini acuzlatarak yurdda yeni ve esaslı bir genlik açılacağına inanı yoruz. Deniz nakliyatını ıtlah etmek ve yenilemsk ve umumiyetle tarifeler üzerinde ucuzluğa ve kolaylığa gitmek yolumuzdur.> Başbakanın bu sade sözleri, bütün bir program ifade ediyor: Hayatı ucuzlatmak programı. Şimdiye kadar sanayi progra mımızın temelini atmağa çalıştîğımız için, yeni kurulan fabrikaları ve sanayii, muhtelif suretlerle, korumak lâzım geliyordu. Bu koruma yüzünden de memlekette ya pılan malların hemen hepsini azçok pahalıya alıyorduk. Fakat müstehlik halkm sanayie yardımı alabildiğine devam edemezdi. Sa nayide rasyonel çalışarak, «az kâr çok iş» perensipini kabul ederek istihsali ucuzlatmak suretile müs tehlik halka yardım etmek mec buriyetinde idi. Geçen sene, General tsmet İn önü ile beraber Sümer Bankın Fesane ve Bakırköy fabrikalanm gezerken Başbakınımızın bütün endişesi, bütün dikkati devlet fabrikalannın ucuz mal çıkarmala rını temine matuf olduğunu gör müstüm. O gün İsmet tnönünün ağzından ?u söz hiç dıişmemişti: Ucuz mal İ8terim, mümkün olduğu kadar ucuz ve daima daha ucuz. Esasen fiatler indirilince isin ve onunla beraber kârın da çoğaldığı, Devlet demiryollan tarifelerinin indirilmesi üzerine, bizim memleketimizde de, görüldü. Bu tecrü beden sonra, artık tereddüde yer yoktu. Görülüyor ki hükumet, kömür, şeker, çimerjto gibi malların fiat lerini indirmek, nakliye ücretle rini azaltmak, umumî hizmetler yapan müesseselerin masraflannı ve kârlannı kısmak, tarifelerde ucuzluk ve işlemelerde kolaylık yapmak suretile hayatı ucuzlat mağa çalışacak ve ucuzlatacaktır da... Çünkü Başbakan İsmet on senedir, her tutuğunu koparacak ve her giriştiği işi başaracak bir gücde olduğunu göstermiştir. Köylü işleri sergisi Ankara 7 Ziraat enstitülermde, köylerde yapılan el işleri için aergi acüması tekarrür etmistir. Bu sergide köylülerin evlerinde doku I duklan bezler ve halılar teşhir oluaacaktır. Bir Yunan vapuru daha yakalandı ISat taraft birtnci sahifede\ Alâkadar mehafilde yaptığımız tahkikata nazaran, şimdilik Türk rulannda. dolasan başka Yunan va puru kalmamıştır. Maamafih, Ka sadenizden veya Akdenizden gelecek başka vapurlar görülürse, onlar da tutulacaktır. Yunanistandan yolca ve potta yok ,, Yunanistan hâdiseleri hakkmda fehrimizdeki Yunan mehafiline dün de resml hiçbir malumat gelmemiştir. Diğer taraftan dün sabah Pired'en limanımıza gelen ttalyan bandıralı Kirinal vapuru Yunanistandan ne yolcu, ne de posta getirmistir. öğrendiğimize göre Kirinal vapuru nun Pire rıhtımma yanasmasma müsaade edilmediğinden, vapur bir müddet açıkta bekledikten sonra tstanbula doğru yoluna devam et mistir. Baş ve Dış işleri Bakanlarımıza geien tebrik telgrafları Başbakan tsmet tnönfl Oe Dış !sleri Balıanı Tevfik Rüftü Aras ye niden intihablan dolayisüe muhtelif devleiler erklnmdan tebrik telgraf • ları almijlardir. Baş ve Dış tsleri Bakanlartmiz bu tebrik telgraflarma tefekkorle mu • kabele etmislerdir. Macaristanda dış işleri ve yeni kabine Budapeste 8 (A.A.) Macar tel graf ajansindan: Müstakü Pester Loyd gazetesile Budapest Hirlap hükumet gazetesi, dahilî siyasadaki değisiklik ile alâkadar ola • rak Macar haricî siyasasmda da deği • şiklik vukuunu zanneden bazi ecnebi gazetelerin neşriyatini tiddetle protesto etmektedirler. Dişan siyasayi tayin eden Başba kan Oe Hariciye Bakaninin mevkfleri • ni muhafaza etmeleri bu siyasada hiç • bir değisiklik olmiyacağinin en iyi de • lüidir. Ankarada yapılan düğün Gediz tastı, her tarafı su bastı 7 Ibnürrefik Ahmed Nurî vefat etti Ankaradan verilen malumata gore piyes muharrârlerinden Ibnurre « fik Ahmed Nuri perşembe günü orada vefat etmiş ve cenazesi bü yük bir kalabalıkla kaldmlmıştıru Merhum meşrutiyetten sonra sah ne hayatımızda büyük rol oy namış, fasılasız adapte v© te lif ettiği eserlerle Türk temaşa hayatma büyük hizmetlerde bulunmuştur. Eserlerinin çoğu komedi ve vodvildL Ustad cumhurî yetin onuncu yılı tezahüratı dola yısile çevrilen «Ankara Türkiyenin kalbi» filminde de baş rolü oyna mıştı. Kendisine rahmet diler, kederli ailesine taziyetlerimizi sunanz. Bir köprünün yıkı!ma«î münakalâtı durdurdu Ixmir 8 (A.A.) Son yağan siddetli 'yağmtırlardan Gediz nehri tasımstir. Biitun tarlalar su altında kalmıştır. Eski Gediz köprüsünün bir kısmını sular götürdüğü için Foça • Bregama ve Menemen arastn» daki münakalât durmustur. Nehrin bu taskmlığı Menemen civarmdakî araziyi tebdid ettiği için koyliüer önleme tedbirleri almaktadır. Nehrin Menemen civarmdaki etki yatağtna dönmesi için alınan bu ted birler «ayesmde tehlikenia önüne geçilmistir. Ingiliz lirası altın esasına dönmiyecek Londra 8 (A.A.) m Avam Kamarasmda bir suale cevab veren M. Nevil Çemberlayn kambiyonun istikrari için mevcud sermayenin Ingiliz kambiyosunu yükseltmek veya düşürtmek i çin hiçbir vakit kullanilmadığini, sa dece kambiyo muamelâtmdaki ikinci derecedeki intizamsizlıjdari ortadan kaldirmak için kullanildığmı söyle mistir. tngOiz lirasinin bugünkü vazi • yeti bizi endişeye düşürecek hiçbir mahiyet arzetmemektedir. Bugünkü sartlar içinde Ingiliz Hrasini altın esasi üzerine tekrar istikrar ettirmeğe teşebbiis açikça imkânsizdir. Son dakika M. Avenol Bulgar muhtırasmı garib buldu Cenevre 8 (A.A.) Havas ajan* si büdiriyor: M. Avenol, M. Antanofdan öğle den sonra kendisile temas etmesini rica etmistir. Bu mülâkat esnastada M. Avenolun Bulgar murahhasina dün kü müracaatinin biraz garib bulunduğunu ve kendisinin bu müracaati Türkiye murahhaşina tebliğ mecburiye tinde olduğunu bildirdiği söylenmektedir. Bulgar notasile Türk cevabı bilâhare Uluslararası Kurumunun konseyi azalanna tevzi edilecek tir. Uluslararası mehafili, Bulgar heyeti murahhasasmın nereye va» racağmı ölçmednı bu müdahale yi y.ptığı kanaatindedir. ÖŞleden sonra Yunan murahhası M. Refael M. Avenolu ziyaret ederek bu mesele hakkmda malumat taleb et mistir. Başmuharririmizin kızı Bayan Leylâ Nadi ile muharrir Bay Halid Ziya Uşakhgilin oğlu Dış İşleri Bakanlığı memurlarındat Bay Bülend Uşakhgilin düğünle* rine aid iki intıba: Yukanda Bayan Leylâ Nadi nikâh defterini imzahyor. (Sağdaki zat iki seçin gencimizin ev lenme tir.) Aşağıda, genc evliler çiçek yı* ğınları arasmda. şahidlerinden Dis İşleri Bakanı Bay Tevfik Rüştü Aras • Her tarafta fırtma IBagtarafı birinci sahifede) Firtına Akdenizde ve Ege denizin de de çok şiddetlidk. Hava vaziyeti Kandilli Rasatanesinden aldığimiz malumata göre dün rüzgâr şimali şar kiden esmiş ve sürati saniyede 16 metroya kadar çikmiştır. Hararet dereced azamî 7, asgarî 1 buçuktu. Rasatane sismoğrafı son yirmî dört saat zarfmda yeni bir selzele kaydet • Meşhur bir paraşütçU öldu Kopenbag 8 (A.A.) Birçok dünya rekorlarina sahib parasutçS Tra • mım, 8,000 metrodan yere inmek Szere bir tayyareye binmiştL Bir ara'ık Tranum, rahatslz olduğunu, tayyare nin inmesini işaret etmiş, fakat tayya * re yere indiği zaman, Tranumun oldü ğii gSrülmüştür. Zannedfldiğine göre oksijen fifeamdeki hav* bitmis. ba sebebden ölmüstür. Yeni bir tayyare rekoru Deyton Biç 8 (AA.) Malkolm Kempbell, gidip gelme bir mil mesafeyi, saatte vasatî 276,816 mil süratle katetmek suretile yeni bir rekor yapmışür. Şimdiden cenuba doğru ilk mili 13,20 saniyede ve saatte vasatî 272,727 mil ile yapmış, cenubdan şimale olan ikinci mili, 12,81 saniyede ve saatte vasati 281, 030 mil ile yapmjstır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: