22 Mart 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

22 Mart 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edebi büyök romant 4+ Uokyuzu Yazatu Reşad Nuri Güntekin =Sahneyi salondan yemek odasının bir tiyatro perdesi gibi açılmış kapısından bir oyun seyreder gibi seyredivorduk: Hasan kapının açıldığını, hastabakıcının düdük gibi sesile bağırdığını işitince, mavi gözlerini açıyor, her zamankinden daha fazla şişmiş görünen yorgun yüzünde şaşkın ve mahcub bir gülümsenıe ile bize bakıyor, Habibe Resulün lâkırdılannı kavnyamıyarak ağır ağır, peltek peltek: Efendim.. Efendim... Efendim... Sütlü yumurta mı efendim.. Pekâlâ olur efendim.. O da olur efendim, diye söyleniyor. Sonra ayağa kalkmak istiyor; sendeliyerek masaya çarpıyor, bardaklan, tabakları şangırdatıyor; düşük pantalonunu iki elilc kal dırmağa çahşıyor... Pervinin bana işittirmek için güldüğünü, yanmdakilere yüksek sesle: Ay doktor doktor dedikleri bu merhum sultan Reşada benziyen ihtiyar mı? dedi. Komedi kâfiydi; hızla ilerliye rek bir ikinci defa kapıyı çektim. Talih diye işte buna derler.. Zavalh melek ahlâkh Hasan Kuru çeşmel O herkese canmı verircesine iyilik etmeğe çalıştığı halde talih onu önüne gelene çiğnetiyor. Aklı başında olmıyan Sevim onu görünce «kim bu eşek...» diye bağınyor; yükselmiş meslektaşı onun doktor olduğunu işitince gözîerini küçülte küçülte «yaaa...» diyor ve hal dilile aşağı yukan Sevimin söylediğinin aynini tekrar ediyor. Pervin başka türlü hakaret ediyor. Evet buna talihten başka birşey denemez. Çünkü kırk bu kadar sene evvelki bir çocukluk arkadaşma yardım için ihtiyar ve hasta halinde gecelerce uykusunu ve rahatım feda eden bu melek insanı bu dakikada delicesine yanarak ve acıyarak sevdiğim halde ben de vaziyeti kurtarmak için onun a leyhinde söylemeğe mecbur oluyorum: Asıl doktorlar çok mühim üstadlardır. Bu bir eski arkadaş .. Bize şöyle böyle yardımı dokunuyor, diyorum. bir bir gözden geçirdikten sonra önümde durdu: Sizinle biraz görüşmemiz lâzım, dedi. Hay hay... Nasıl isterseniz.. İsterseniz başka bir odaya gidelim. O da olur. Evi eskiden bilen Pervin kitab odamın yolunu tutmuştu. O önde, ben arkada merdiveni çıktık. Pervin mezad eşyası görmeğe gelmiş müşteri gibi hiç sıkılmadan masalann, kanapelerin, tabloların, bibloların önünde duruyor, açık kapılardan başını içeri uzat;yor, tozlu gördüğü şeylere parmağını sürüyordu. Ben kadın gibi meraklı ve titiz bir insanım. Evimin eşyasına, temizliğine, tertibine çok dikkat e derim. Biraz dağınık bir çocuk olan Sevimle bu yüzden kavga ettiğimiz bile olur. Fakat aksilige bakın ki hastalık her işimiz gibi evin içini de altüst etmişti. Eşya hahikaten mezada çıkanlmış gibi karmakarışık ve toz toprak içindeydi. Pencerelerden birinin perdesi kopmuş sarkıyor; geridonun üstünde bir liğen ibrikle nereden nasıl geldiğine bir türlü akıl erdiremediğim bir çift hamam nalım. Açık bir dolab kapağından yatak örtüleri fırlamış... Hasıh her tarafta bekâr evi kokusu, han kokusu var... Tam kitab odasına yaklaştığı mız zaman kapı bir fırtına gibi açıldı. Raşid Çocuk yanbeline kadar çıplak olarak dışan fıriadı; nalçalı kunduralarile patır patır tavanarası merdivenine doğru kaçmağa başladı. Meğer südkardeşim biraz evvel terli gömleğini yıkayarak benim kitab odasımn balkonuna asmış. Gömlek balkonun demiri üstünde bandıra gibi sallamyordu. Olaıı olmuştu; artık kendimi tutamıyarak gülmeğe başladım: Efendim... Hali görüyorsu nuz... Bu hastahk elimizi ayağımızı öyle şaşırttı ki... Pervin birşey söylemeden ha fifçe gülümsedi masamın başına oturdu. Allah, yirmi senelik bir ayrılıktan sonra iki eski sevdalıyı nihayet karşı karşıya getiriyordu. Pervin bir hasta evine değil de bir düğüne gidiyor gibi süslenmişti. Bu zahmetlere benim için katlanıldığına ne şüphe! Onu gördüğüm zaman mutlaka ne kaybettiğimi anlıyarak içimin yanması lâzımdı. Ona bakarken hakikaten yüreğime bir hüzün çökmüştü. Fakat Pervini kaybettiğim için değil, anasmı, büyük yengemi hatırladığım için... «lnsan ölmez» derler... Çok dogru... Zavallı büyük yenge dar alnınır; altında yuvarlak mavi gözleri bir kanadı iri bir etbeniyle süslü biraz basık burnu, seyrek beyaz dişlerile yirmi otuz sene evvelki gibi karşımda oturuyordu. Fakat yeni moda eski kadın kadıncık teyzeyi ne kıyafete sokmuştu? Ona bakarken: Pervinle evlenmediğim başka bir cihetten de isabet olmuş, diye düşünüyordum, onu zihninıde anasile bu kadar karıştırınca kan gözile bakamıyacak, büyük yengemi koynuma ahyor, amcamı aldatıyormuşum gibi dehşet içinde kalacaktım. Pervin, bir yandan elindeki kurşunkalemile önündeki bloknotun üstünr çizgiler çiziyor, bir yandan kütübhane raflanndaki kitabları seyrediyordu. Bu arada ikide bir gözucile bana bakmayı da ihmal etmiyordu: Kitablannızın daha çoğaldıgını zannediyorum, dedi, son za manlarda galiba okumuyorsuruz. Çoğaldı ama eskilerin işe yaramıyanlarını atıyorum da... \Arkasi var\ Sehir ve Memleket Haberleri Garb vîlâyetlerindej toprak, su etüdleri Mütehassıslar alın^n neticeleri anîatıyorlar Bandırma (Hususî) Garb vilâyetlerimizde toprak ve su etüd leri icin seyahate çıkan, Ankara Yüksek Ziraat Enstttiisü profesörlerînden Vonder Haitle Toprak Enstiti'«ü sefi Dr. Kerim ömec, Bursa ve KaracaVey havalisinde tetk'katta buİTYiduktan sonra şehrimizc geîmislerdîr. Profesör ve doktor Kerim ömerle sörüştüm. Kerim ömer tetkik seyahatleri hakkmda bana su beya natta bu'undu: c Bundan dört ay evvel umumi analizini yaptığım tstjnbul Ta*delen suyunun bu defa yeniden yapıIan mçdern tesisattan sonra aldığı sekli p of esörle birlikte gözden > geçirdik. tstanbulda ayrıca Anadolu kısnu topraklarında Uzerinde ikmal etmek mecburiyetind'e bulun duğumuz bazı hususatı not ettik. Sonra Yalova üzerinden Bursaya geçtik. Gemlik, O bangazi bavali . sindeki zeytinliklerle yakından alftkadar olduk. Bursa ovası, Karaca bey ve Bandırmaya kadar olan sahada toorak ve su etüdlerim'zi ikmal ettik. Bursada Za.aat Vek&letine aid müesseseleri, ezcümle Ziraat mektebini ve tpekçilik Enstitüsünü ziyar«t ettik. Bundan jı*ada Bursanın aktüel mevzulanndsn biri olan (Abıhayat) ve bazı kap • lıca sulanmn radyo aktivitele» ini Ölçtük. Karacabey haratı ve bunun toprakları en mühlTj mevzularımız<fan birini teşkil etmi'tir. Karaca • bey to.praklarım Ankarada tsnlil ediyoruz. Bilirsiniz ki Ziraat Vekâleti bu mıntakada genis (Merinos) teski latı yaptnakiadir. Bu hayvanlana iyi yetiştirilmesi ve beslenmesi için lâzım olan yemlerin yeti;mesi bakunından topragm ehemmiyeti a?i» kârdır. Bunu esaslı bir sekilde gözden geçirdik. Bandırmadan sonra Edremid ve Ayvalığa gid'erek oralarda zeytin mevzuuna rücu edecegiz. Seyahatimiz tzmire kadar uzayacak ve orada sona o ecektir. Pro* fesöf Ankarada kalacak ve ben ay» ni mevzular uzerinde çalışmak üzere cenub vilâyetlerimize geçece gim.> Camhnriyei 22 Mart 1*^5 w SSyasî icmal Belçikada kabine buhranı vrupanm mesaha cinetın • den küçük, fakat coğrafi mevkii ve iktısadî kudreti itibarile ehemmiyeti büyük bir devleti olan Belçikada son senelerde kabine buhranları çok sıklasmıştır. Kabinelerin sık sık değışmesi memleketin cidden vahim sıkmtılar içinde bulunduğunu ispat ediyor. Garbî Avrupanın muvazenesinde ve cihan iktısadiyatında büyük mevkii bulunduğundan Bel çikadaki buhranlar yalnız komşu devletler tarafından degil, bütün Avrupa tarafından derin bir alâka ile takib olunuyor. Bu memlekette son buhranlarn ilki fransızca konuşan Valonlarla almancaya yakın bir dilleri olan Flamanlar arasmda çıkan hars ve siyasî nüfuz ve rekabetten ileri gelmişti. Bu zıddiyet mahirane bir siyasetle bir derece tahfif ve tahdid edildikten sonra müdafaai milliye masraflarının artması ve Alman hududlarının Fransada olduğu gibi tahkimi siyasî fırkalan birbirine düşürmüştü. Bir taraftan da Fransanın Almanyaya karşı aldığı hasmane tavır ve harekete Belçikanın istiraki ihtimali derin endiseler uyandırmıştı. O zaman Basvekil bulunan Kont Broquevil!e Belçikanın Almanyaya karşı cebir ve siddet ve tahaffuzî harb aiyaseti kullanmıyacağını resmen beyan ederek Belçikanın Fransız aiyasetinin arkasından gitmiyeceğini te min etmio, endiseleri hayli azaltmıştı. Daha sonra işsizlik meselesi ve işsizlere yapılan yardımlarm ağırlığı ve ayni zamanda haricî ticaretin azalması Belçikayı korkunc bir buhrana sevketmişti. Lâkin Theunis kabinesi parlamentodan fevkalâde salâhiyet alarak bu buhranı bertaraf etmeği üzerine aldıktan sonra Belçikadaki asabiyet bir derece sükunet bulmuştu. Nihayet altın blokuna dahil memleketlerden bir çoğu gibi Belçikanın dahi parasınm sabit kıy metini muhafazada çok müşkülâta uğraması ve bu yüzden haricî ticaretinde büyük zararlarla karşı lasması yeni bir buhran doğur mustur. Bu yüzden Belçikada altın mikyasından vaz geçilmesi ve Belçika frangının altına ve haricî paralara nazaran kıymetinin dü sürülmeai lehinde kuvvetli bir cereyan peyda olmuştur. Fırkalar ikiye ayrılmışlar, hükumete kâfi derecede muzaheret gösterilme miştir. Memleketin selâmetini altın mikyasmın muhafazasmda gören Theunis kabinesi siyasî fırkalar dan can ve gönülden ve müttefi« kan yardım görmediğinden mev cud müşkülâtı ve işleri basaramıyacağına kanaat etmiş, istifasım vermiştir. Bu esnada Belçikanın Frausa ile askerî taahhüdlerle bağlandığı şayi olduğundan heyecan bir kat daha artmıştır. Fakat kabine istifa etmezden biraz evvel Harbiye Nazırı askerî sahada Belçikanın müstakil siyaset güttüğünü temin ederek bu endiseleri bertaraf et * miştir. M. Theunis istifasile bütün fırkalann iştirak ve ittihadile kuvvetli bir kabinenin iş başına gelmesine yol açmak istemiştir. Muharrem Feyzi TOGAY Yeni Bulgar elçisi dün gelcti Borclu bir fabrikator kaçtı M. Pavlof bu ak?am Ta3ryare ile Yuna^isana gittiği anlasıldı Ankaraya gidiyor tstanbulun tanınmış fabrikator larından biri piyasada on binlerce Iiralık bir borc bıraktıktan sonra tayyare ile Yunanistana kacmıstır. Bu zat maruf madenî esya ve karyola fabrikatcrlarından A. Velelyatidir. Fabrikatorun bundan bir müddet evvel vaziyeti bozulmuş tur. tşlerini düzeltmek için bir hayli uğraş«n A. Velelyati nihayet borcu yirmi bin lirayı geçtiğinden ortadan kayboltnağa mecbur olmustur. Dün vaziyetten Ticaret Odası da haberdar edümis, Oda derhal pi • yasada tetkikat yapmıştır. Bu tet kikat neticesinde A. Veleyatinin piyasadan izini belli etmeden çekildiği ve Yunanistana tayyare ile gittiği anlasıldığından Odadaki kaydi kapatılmıştır. ff. Pavlof istcuyonaa ktmdUint karfiltyanlarla beraber Yeni Bulgar elçisi, Pavlof dün sa • bahki ekspresle şehrimize gelmiş, Sirkeci garında Bulgar konsolosu M. Vançefle konso!oshane memurlan tarafından k*rşılanırM?tır. Yeni elci dogm Park Oteline giderek saat 17 ye kadar istirahat etmiş, 17,30 da konsolos M. Vançefi kabul ederek görüşmuştür. Yeni eld bu ak<amki trenle Ank~ra« ya giderek itunadnamesini Cumhur • rei^i Atatürke takdim edecektir. M. Pavlof bir müddet Ankarada kahcak ve yeni Türk Bulgar ticaret muahedesi konusmatarmı idare edecektir. MÜTEFERRİK Mımar Sinan ihti'ali Büyük Türk miman Sinan için 31 martta bir ihtifal yapılacaktır. thtifal için hazırlıklara başlanmıştır. Karadenizde serseri bir torpil görUldü Evve'ce bir sene için imzalanmış o* l?n Türk • Bulgar ticaret rouahede • suıin muddeti 12 martta bittigi cihetU iki ay d"ha uzatılmıştır. Bu sefer uzahlma müddeti bitmezden evvel yeni bir mua^ede imzalanmasuıa çalifila • caktır. M. Pavlof ayni zamanda Bo • ğazlar komisyonunda Bulgaristanı temsil edecektir. Kültür teşkilâtı Istanbulda hususî teşkilât yapılacak Kültür Bakanlıgi yeni vekâlet teşkil&t kanunu projesinde tstan bul için yeni ve hususî teşkilât vücu<fe getirileceğini tesbit etmi» tir. Vekâlette mevcud umumî mü dürlüklerin ve yeni ihdas edilmekte olan güzel san'atler, beden terbiyesi, neşriyat ve hususî mekiebler umum m'jdürlüklerinin salâhiyetli ve doğrudan doğıruya is yapabile cek birer mes'ul sefi Istanbulda bulunacaktır. tstanbuldaki mekteblerin fazla lığı, muamelâtın çoklvığunu intac etmektedir. En küçük bir H Wln Vekâletle muhabere etmek isleri geciktiı mektedtr. Yenî şekilde !s • tanbulda, Bakanlığtn merkez te? kilâtınm küçük bir nümunesi bu lunacaktır. Deniz Ticaret mektebinin ıslahı Ekonomi Bakanhğı tarafından Deniz Ticaret mektebi tedı isatmın ıslahı için tetkikler yapılmaktadır. Bu mektebi bitirecek genclerden birkaçı meslekî ihtısaslarını artır mak üzere önümüzdeki sene için • de Avrupaya tahsile gönderile eeklerdir. Mersin vapuru süvarisi Karade • nizde Sakarya mansabmda bir totpil gördüğünü tstanbul Liman re isliğine bildirmi;tir. Bu haber civar liman idarelecine bildirilmiş, fakat yapılan araştırmalara rağmen torpil bulunamamıstır. "ÇVjrpiIin akıntı ile başka yerlere gittiği tahmin edilmektedir. Bunun için Karadenizde isliyen gemi kaptanlannın nazari dikkati celbedll • miştir. 15 Pervin Sevimi görünce kork muş gibi bir iki adım geri çekildi, ellerile gözlerini kapayacakmış gibi yaparak: Vah yavrum... Ne oldu sana? Sen bitmiş gitmişsin, diye inlcdi. Hıçkırarak ağhyacakmış ta ken dini zorla tutuyormuş gibi ağzını, burnunu oynatıyor, elile göğsünü bastınyordu. Sevimin doktor Hasanı ilk gördüğü zaman söylediği sözleri bir kere de ona karşı tekrar etmesini nekadar isterdim. Fakat çocuk bunu yapmadı, sakin zamanlarındaki o dalgın ve tatlı bakışile Pervine uzun uzun gülümsedi, sonra boynunu bükerek gözlerini kapadı. Pervin cesaretle yatağın kenanna oturmuş, elini Sevimin alnına koymuştu. ötekiler hastahğm sari bir hastalık olmasmdan korkarak otur maktan, eşyaya el sürmekten çekiniyorlardı. Hastabakıcı Habibe Resulün burada çok hoşuma giden bir ukalâ lığı daha oldu. Fen namına kumanda veren bir sesle: Affedersiniz ama hasta daldı; yalnız bırakmak lâzım, dedi. Pervinden başka herkes çok üzüldüklerini anlatan yüz ve baş isaretlerile yavas yavaş dışan çıktılar. Görmediğim halde hepsinin kapıyı asar aşmaz sahneden çıkan aktörler gibi yüzlerini değiştiıdiklerine, birbirlerinden aldıklan kü çük kolonya şişelerile ellerini, ağızlarını, burunlanm temizleUik lerine emindim. Pervin odadaki eşyayı, ilâclan ŞEHtR tSLERl Gayrimütadiüerin Ankaraya gönrierecekleri heyet Avrupadan tiyatro mütehassısı getiriliyor Ankarada yapılacak Devlet ti yatrosu için Avrupadan bir müte • hassıs getirtilmesi kararlaştınlmıstır. Konservatuar binası bu sene yapılacak Şehzadebasında yapılması kararlastırılan Konservatuar binasının insasına bu yaz behemehal başla nac&ktır. Konservatuar insası için geçen seneki bütçeden devredilmis tahsisat vardır. Ihtıkâr yapan kcmürcüler cezalandırıiıyor KÜLTÜR lŞLERt Gayrimübadiller cemiyeti namına Ankaraya göaderilecek heyet azaları hükumet merkezinde yapacaklan temas ve t© ebbüsler hak • kında icab eden talimatı almışlardtr. Heyet önümüzd'eki hafta için • de Ankaraya gidecektir. Gayrimübadiller heyetî, Anka • rada, mütebaki istihkaka mukabil yeni bono tevzii, Mııhtelit Müba • dele komisyonundan hükumete devredilen 30,000 sterlinin münasib nisbet dahilinde istihkak erbabına dağıtılması ve Gayrimübadillere a* id olan bazı kıymetli emval ve «m • lâkin de komisyon emrine devredilmesi işlerlni takib edecektir. Maariı müdürü Basvekâlet Muamelât tşleri M0dürlüğüne tayin edilen tstanbul Maarif Müdürü AIi Haydar yarın Ankaraya gidecektir. Ali Haydar bir «ene evvel terfi ederek maaşı 8 binden 9 bine çıkarılmıştı. Yeni vazifesinin makam maası 10 bin kurustur. Fakat Haydarın kıdemi dolmadığı için bu maası alamıyacak, eskisi gibi 9 bin kuruş maaş alacaktır. Ali Haydann Müdürlükten ay • rılması dolayısile bugün saat 18 de ilk tedrisat müfettişleri tarafından Tokatlıyanda bir veda ziyafeti verilecektir. Ali Haydar dün yeni vazifeye tayini münasebetile mekteblere bir veda mektubu göndermistir. Ali Haydar 927 senesinde tstanbul Maarif Müdürlüğüne tay!a e • dilmist'r. O zaman tstanbulda 312 mekteb 1,308 muallim 32 bin ta • Iebs mevcud bulunduğu halde bugün 429 mekteb 1,838 muallim ve 69 bin talebe vardır. Ali Haydann Maarif Müdürlüğü esnasında sehirde 128 yeni mekteb binası yapıl cnıstır. Selim Sım Tarcanm saylavlığa •eçilmesile münhal kalan Kültür Bakanhğı Başmüfettişliğine tbra • him Alâeddin tayin edilmiştir. lbrahim Alâeddin bu vazifesini ts tanbulda görecektir. Kok kömürîi ihtikirının onfine geçmek üzere Belediyece tatbik edilmekte olan yeni fiat listesi çok iyi karşılanmiftır. Beyoğlu mınta» kasmda halkın sikâyeti üstüne dokuz perakende kömürcü hakkında takibat yapılmı;t;ır. Bazı büyük kömür depoları hakkında da Beledi yeye fhtikâra devam edildiği bildirilmis, Belediye de tahkikata baş • lamıştır. Cenub Demiryoliarı şirketinin senelik toplantısı Cenub Demiryolları Şirketinin senelik heyeti umumiye toplantısı dün Merkez Rıhtım hanmda, idare mecIisi reisi Rükneddinin baskanlığı altında yapılmıstır. Toplantıda şirketin senelik bi • l&nço ve hesabatı tasdik edilerek eski idare meclisi reisi Sallandrou • zein yerine idare heyeti azası sıfa • tile Briereyi tayin etmistir. Şirketin işletme müdürlüğüne eski Rıhtım Şirketi Galata subesi Müdürü Reşad Fuad tayin edilmiştir. Yeni müdür iki gün evvel Cerablusa gitmiştîr. Cenub Demiryolları Şirketi, Türkiye Ue Fransa arasın • da yapılan itilâf mucibince Suriye demiryolunun Türk hududu içinde kalan kısmını isleten Fransız sir • ketidir. ttilâfname mucibince hat • tın işletilmesi 85,000 Türk l;ra sermayeli bir Fransız şirketine veril mistir. Şehir sergisi açılıyor Belediye Iktısad MüdürlUğü tarafından tstanbul şehrine aid bir sergi açılacaktır. Sergide sehrin gw da maddeleri, mahrukatı, seyrüsefer, elektrik sarfiyatı, ölüm ve doğumlan, seyyah vaziyetleri ve diğer bVcok hareketler hakkında is • tatistikler gtafiklerle gösterilecektİr. Universite talebesinj* yeni kasketleri Üoiversite ta lebesi için yeni vebirb : ;imdebir kasket şekli ka rarlaşt~< ılacağını yannıştık. Bu kasketin î«kli takarrür etmiş ve talebeler tarafından da yaptırılmağa baş lan miştir. Resmimiz bi> Universlteliyi yeni kasketile gös LİMANDA Denizyo'ları Tarife komısyonu Denizyollari Tarife komisyonu dün de Deniz Ticaret müdürlüğünde toplanm:% tetkikatma devam etm'ştir. thracat tüccar'ari, ihraç maddeleri mize aid navlunlarda tenzilât yapi'masinı istemektedirler. Bilhassa, fmdık ve elma gibi ayni zamanda ihraç edilen mal'arin mintaka itibari?e ba<ka baş • 1 ka tarife ere tâbi tutulmaları itirazı mucib olmaktadir. Çünkü, bilfarz Inebo • luda yetisen elma, daha uzaklarda yetisen e!malardan daha ucuza nakledümektedtr. Bu da ihracat mal'.arimizin ma'iyetîerinde insicamsizlığı mucib olmaktadir. Tarife komisyonu yeni tarifelerî tesbit ederken tüccarlarin bu dileklerini de nazarı dikkate alacaktir. Komlsyon, cumartesi günü de top • lanacaktir. Ergani ha'tında faa'iyet Ergani hattı hazirana kadar Erganiye vacmış olacaktır. Şimdiye kadar yapılan büyük işler ara • sında muhtelif işlere tahsis edil • miş binalar, muvakkat elektrik santralı, bir tamirhane, imalâthane ibtiyacatı için kullaoılacak tasfiye havuzları inşa edilmiştir. Memur lara mahsus evlerle bir vagon asansörü yapılmıstır. Nisantasında bir apartıman his • sesiai muhtelif kimselere satmak suretile dolandtrıcıhk yapmakla suçlu Fikri ile arkadası Celâlin tnuhakemelerine dün de Üçüncü • ceza mah'kemesinde devam edilmistir. Iddia makammda bulunan Müddeiumumî muavinlerinden Ekrem, iddiasiRi secdederek suçlulann ce • zalandırılmasmı istemiştir. Miida • faa yapümak üzer« dava b&şka güne bırakılnmtır. Bir apartıman satışı doiandırıcılıgı Küıtür Bakan'ıgı Başmüf.ttişlİM Tehtiid uvası «Soo Posta» sahiblerinden Halil Lutfiyi tehdid etmek suretile para istemekle suçlu akrabasından Sevketin muhakemesine dün de Ağur • ceza mahkemesinde devam edile • rek sahid sıfatile tüccardan Nazmı Dühaninin malumatına müracaat edilmistir. Tahkikat bitrais olmakla iddia makamıam iddiasmı »er • detmesi ve bunun için de okun • mak üzere evrakın Müddeiumumilige verilmesi kac arlastınlmıştm Cumhuriyet Nüshası S Kuruş tur ÜNİVERSİTEDE ECNEBt MEHAFİLDE In' ı'âb dersı rjün ver.temedi Fırka Genel Kâtibi Receb Pekerin rahatsız olması dolayısile dün Universite konferans salonunda inkılâb derslerine devam edileme • mistir. liTacar elçisi memhketıne giltı Macar elçisi MişelJungertAr nethy dün mezunen memleketine gitmiştîır. Elçi gelinceye kadar kendisine elçilik Başkâtibi ActalUUeinReviezky vekâlet edecektir. 1400 Kr. 1700 Kr. Senelik Altı aylık 7ÎO 14S0 Üç aylık 400 800 Bir aylık 150 yoktur Abone şeraiti Türkiye için Hariç için

Bu sayıdan diğer sayfalar: