27 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

27 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 27 Mayu 1935 Türklerle Süngü Süngüye No. 196 A. DAVER Çanakkalede ^Dikkatler İmtihanlanmız çocuğu neden korkutuyor? İmtihanlartmtzm, çocuklarımızı aıktığını ve korkuttuğunu gorüyo rutn. tmtihan dersten $onra gelen bir Bon olduğuna göre önce deralerimizi gözden geçirmeliyiz. Dmrslerimiz »a at baktmmdan çoktar. Bunu arka daşlarımızla ayrt ayrt tarihlerde, temeli bir olan görgülerimize dayana rak yazdıh. Çocuklarunıza; yartm gün der$, yartm gün bu dertleri gSz den geçirme daha iyi gelecehtir. Çoeuk, eğlenmeğe, dinlenmeğe, gece de yorulmadan eğleneeli etüdlerine ve uykuya vakit buluraa yartm gövdeti, yartm kafan büyur ve aağlığt bozuU maz. Çok okutup, çok yormak, yapta yapsa, şimdiki gördüğümüz (reaksiyon) u yapar. Çocuk derslerini yetiştiremediği için üzüliir, sonra da ytlar ve imtihan korkusu baş götterir. Profesörün aertliği, yamuşaklığt, geçme, dönme ıSzleri, çocuğun gördiiğü güçlüğü ve bu güçlükten kurtultnak için nğtnacak bir kucak aradığtnı göaterir. Programlartmızı tadeleştirmek ve çocuklarımızın kaldırabileceği bir hale aokmak gerektir. O vakit imtihan korkum kendiliğinden kalkar. Biraz izi de kalsa onu da profeaörün bir iki aozü ailmeğe yetisir. Idiyel imtihan değil, öğrenmektir. ögrenmek te ba yüklü programlarla olmaz aanıyorum.. Aydınlıların iftihar RADVO edeceği bir müessese u aksamki program J Fabrikalarımız için san'atkâr yetiştiren san'at mektebinin talebeleri paylaşılamıyor Allaha şükür ki, birkaç Türk mermisi, Madam Lâ Markizi pudralamak için biraz toz kaldırmadı! Fransıs topçu zabitindanı I îngilizlerin *Trua* gemiti dedikleri River Klayd vaparu Mektebin geçen seneki mezanlart maallimlerile beraber (Bu resım Fransız topçu zabıtı tarafından 29 ikinciteşrin 1915 te hafif kar yağdığı zaman almmı^tır. Gemi ilk ihr&c esn&sında burada karaya oturdnıgu Aydın (Hususî) Kısa bir zaman cıya kadar takib ediyoruz. Geçen sene tazaman vapurla kıyı arasında hayll mesafe vardı. Işgal aamanında, burada 50 18,35 piyano konserl 19,15 almanca içinde çok ileri hamlelerle engin bir in lebeye i} bulmak için yapılan müracaatmetro uzunluğunda arazi denize do&nı doldurularak vapurla kıyı birleştirilders 19,45 şan konseri 20,55 konser kişafa mazhar olan ve Aydınlılann göğ lerin hepsine müspet cevablar alındı. Demiştir. Buraya bir de dekovü yapümış olup bu dar demiryolunun boyu dört 21,20 temsil • 22,15 haberler 22,35 orsiinü iftiharla kabartan San'atlar mekte mir kısmmdan mezun olanlan Sümer buçuk kllometro olup bu uydurma rıhtımdan baslıyarak Fransızların ikıncl kestra konseri 24,05 Çingene orkesbi cumhuriyet idaremizi hakkile öğündü Bank Kayseri fabrikasında çahştırmak mevzilne kadar gidlyordu. Rıver Klaydın baç tarafında, sağdaki gemller, oratrası 1,10 haberler. üzere angaje etti. Doğramacılan millî rebilecek modern bir müessesedir. da bir llman teşkil etmek üzere batırümıs olan eski bir Fransız zırhlısı, kohne BÜKREŞ: İçinde, 184 talebenin tesviyecilik, tor müdafaa fabrikalan aldı. Uşak şeker bir meaajeri vapurudur.) 19.20 balet musikisl 20,25 gramofon • nacılık, marangozluk, demircilik, inşaat fabrikası bu seneki mezunlarımızın hep 18 eylul, cumartesi Bizim ReSeddilbahirde bir kadın çılık, beton yapı işleri öğrendiği mekteb sini istedi. Fakat diğerlerine daha ev 21.20 konser: Klarinetle Mozartın eserV. ö. publique zırhlısı Boğazm ağzmda arBiraz daha yaklaştıkları zaman, binasını gezerken müdür Emin izahat ve vel cevab verdiğimiz için bunu yapama leri 21,50 şan konseri 22,15 Rumen zıendam etti. Kabul edilen usule tevGeneral Bayu ile yanında, Amıral halk musikisi 23,05 haberler 23,20 dık. riyordu: fikan, etrafında bir sürü muhrible kade Bon olduğu söylenen bir amiral Frengi ile mücadele Mekteb binasına gün geçtikçe yeni Rumen halk musikisinin devanu 23,50 «Mekteb beş smıftır. İlk ikisi ihzarî, rakol gemisi var. Bunlar pervane gıbi gördüm. Grup, ahşab iskeleyc çıka Frengi ve belsoğukluğundan ko üçü meslekîdir. Talebeler bir taraftan ta pavyonlar, binalar ekleniyor. Bu işler ta almanca ve fransızca haberler. zırhlmın etrafında dönüp dolaşıp durak yanımdan geçti. Kadın denilen TULUZ: runmak için aarî Tektayt preıerva rih, coğrafya gibi genel bilgileri öğre lebenin öğretme tahsisatile yapılıyor. Mekruyorlar. Zırhlı, Anadolu sahilinde, ve görülmiye görülmiye unutulan mah20,05 operet şarkılan 20,25 salon ortiflerini eczanelerden arayımz. nirken, diğer taraftan da birer san'at sa tebin içi yepyeni bir haldedir. Eskimiş olukun, bu kanlı ve belâlı yerde görünbizim karşımızda 111 metro yüksek kestrası 21 orkestra ile halk musikisihibi oluyorlar. İlk iki sene ders gören ta lan kapısı, penceresi, döşemesi, tavanı sömesi, herkesi büyük hayretler içinde liğinde bir yerde bulunan 154 numamanından bir ay sonra, böyle azim bir lebe, muhtelif san'at şubeleri üzerinde ça külmüş ve doğramacılık kısmmdaki U 21,20 şarkılar 21,35 dans musikisi bırakmışh. Bu kadar hayreti mucib o ralı Türk bataryasına ateş açtı. teahhurla elimize geçmekte olan Fransız lıştıktan sonra en ziyade istidad göster lebe tarafından yeniden mükemmelen ya 22,05 musikili temsil 22,50 radyo fanan bu kadın, ismi ağızdan ağza do Biz, yan gözcüsü sıfatile atışı mengazetelerınde, bu bombardıman günü, dikleri mesleğe aynlıyorlar. Bugün ih pılmıştır. Bir taraftan talebe kapı ve pen tezisi 23,25 salon orkestrası 23,50 laşan, Fransız Salibiahmer reisi Ma zil itibarile kontrola memurduk. Bu donanmamızm Seddilbahre ve kıtaatı zarî sınıflarda 77 talebe var. Üst tarafı, cere yapmasını öğrenirken, öte taraftan dans musikisi 24,20 filim musikisi dam Clapier (Klapye) idi. kontrol bizde cok alâka uyandırdı. 24,40 Arjantin orkestrası 24,50 operet mıza ateş eden Anadolu Türk batarya seçtikleri meslek üzerinde ihtisas sahibi Madam Clapier ile Amiral de Bon, mekteb de talebenin öğretme tahsisaünı şarkılan • 1,05 rayo fantezisi 1,25 asBelki de güzel bir atışa jahid olacaklannı tahrib ettiğini okuduğumuz zaman olmaga çalışıyorlar. En az talebe inşaat motörbota bindiler, yanyana oturdu bu suretle kullanmış oluyor. kerî bando. ağzımız açık kaldı. îşte tarih böyle ya kısmındadır. lar. Bu sırada ihtiyar kumandanımız Zırhlı, birdenbire, sanmtırak bir du zılıyordu. Bir aralık Avrupadan bir kaplama General Bailloud (Bayu), cesur zi man bulutile taclandı. Dalgalan ve topBunun sebebi, bu şubenin daha yeni pres getirtilmek istendi. 2500 lira iste y Ayni günde (18 eylul) saat 16 ya yaretçimizin zarif elini öpmek için, raklan inleten boğuk bir gürültü bize teşkil edilmiş olmasıdır. Son zamanlara diler. Derhal bunu kendimiz yapmağa bir dizini iskeleye koyarak iğıldi. Ben, kadar geldi. Abş başlamıştı. Batarya doğru iki Alman tayyaresi Alçıtepe ve kadar inşaat kısmının müfredat programı koyulduk ve muvaffak ta olduk. Elliden Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunhemen bu eski dantelâ harbi sahne dürbünü ile bizim dürbünlerimiz karşı Seddilbahir üstünde uçtular. Bizim üs lardır: sinin bir resmini çektim. Allaha şükür daki dağa çevrildi. Bir duman okyanu tümüzden geçerlerken bunlan birkaç tü bile yoktu. Şimdi, Vekâlet bize, bu şufazla toma ve tetviyeci tezgâhı durma Şinasf (Büyukada), Yuşuf (Heybe ; ki bu esnada, birkaç Türk mermisi, su, merminin düştüğü yeri bize gösterdi. fek kurşunile selâmladım. Vaktile atış bede çalıştınlmak üzere bir Macar mü dan çahşarak dikkatli ve itinalı demir is li), n u m u uaydar (Eminönü), Sırrı >• jampiyonu olduğum aklıma gelmişti. tehassıs gonderdi. leri çıkarır.» Madam Lâ Markizi pudralamak jçin tlk mermi 5600 metro kısa düşmüştü. (Çemberlitaş), Asador (Gedikpaşa), ' 19 eylulden 23 eylule kadar Ağır ordugâhta biraz toz kaldırmadı... ASAF GÖKBEL Necati (Cibali), Ibrahim Halil (SaBurada yetijen talebeyi bir ije koyunAteş devam ediyor. Mermiler, şimdi Oyle zannediyorum ki müttefiklerin karşıdaki dağın tepesinden aşıyor ve ne bir hava, rüzgâr esmiyor. Her iki taraf raçhanebaşı), Şeref (Cerrahpaşa), Rıdişgali esnasında Geliboluya gelmek reye düştüğü bizim bulunduğumuz yer ta bu sıkıntıh havadan bunalmış gibi süvan (Samatya), Hamdi (Şehremini), cesaretini gösteren biricik kadın Ma den görünmüyor. Hatta infılakların du kutu muhafaza ediyorlar. Kemal (Karagümrük), Hilâl (Bakırdam Clapierdir. Biraz sonra, ben de manını bile göremiyoruz. Nihayet isa köy), Arif (Fener), Halk (Hasköy), Geliboluda tonbahar Seddilbahirden hareket ettım; fakat bet noktaları, c^ağın üstüne gelmeğe başMerkez (Kasımpaşa), Nail (Beşiktaş), maalesef Madam Clapier gibi Fran ladı. Mermiler patladıkça iri mantar bi 24 eylul, cuma Sonbahar! Merkez (Galata, Doğruyol), Şark Merîşte sonbahar da geldi. Gelibolu ya saya doğru değil; sıhhiyenin ya çiminde kocaman sorguçlar hasıl oluyor. kez (Şışli), Matkoviç (Tünel), Kemal rah taşımağa mahsus motörlü mavna • înfilakların gürültüsü Boğazı inletiyor; nmadasında geçiridiğimiz üçüncü mev Rebül (îstiklâl caddesi), Saadet (Ka»ile Boğazdan içeri girmek üzere yola 8 kilometro uzakta olduğumuz halde te simin ilk günü gayet sakin oldu. dıköy, Muvakkıthane), Osman Huluİki taraf siperleri de susuyor; sanki i çıktım. Çok geçmeden motörlü mav sirini duyuyoruz. si (Kadıköy, Söğüdlüçeşme), Ittihad ki taraf ta daima akim kalan bir mücana, beni, rüzgârdan bile sallanan eski (Üsküdar, Çarşıboyu). Bu anş, güzel ve gürültülü bir göstedeleden bıkıp usanmış gibi... kalenin harabeleri dibine çıkardı. riş oldu; fakat ufak bir faydası oldu mu Güzün ilk günü solgun ve ılık bir günBugün, Anadolu sahilindeki Türk dersiniz? Zannetmiyoruz. Çünkü atılan bataryalarından başka şeyler düşün mermilerin hiçbiri, hedef tutulan Türk dü. Böylece akşam oldu; güneş battı; mek imkânını bulduğum bir dinlenme bataryasmm uzaktan bile yakınına son derece sakin bir gurub... Akşamın Fizikî Kimya: Cilt II. günü olmuştu. düşmedi. Zırhlı, bu atış talimi için ken alaca karanlığı içinde sanki dünya, hâ Dr. S. Ragıb Atademir 14 ve 15 eylul 14 eylul günü disine verilen cepaneyi yaktıktan sonra, diselerin hüzün ve elemile meşbu gibiydi. Bu değerli kitab bütıin yenüıkleri Falebeîer inşaat islerinde çalışıyorlar yeni birşey olmadı; 15 eylulde onbaşı mağrurane dondü, fayrap etti ve bacaTott tabyasının dantelâlı harabele toplamış bir halde güzel bir basımla Foreste harb madalyası takma mera lanndan simsiyah dumanlar savura sa rindeki kül renkli duvarlar, sessizliğin diçıkarılmıştır. Alman, İngilie» Fransız simi yaptım. 4 üncü topun onbaşısı o vura Mundrosun yolunu tuttu. Haydi binde dinleniyorlardı. Zamanın yıprateserlerine dayanılarak yazılmış olan bu lan Forest, bir mermi parçasile hayli Allah selâmet versin! tığı taşlann üstüne yanaşık nizamda sı eser memleketımiz için büyük bir kaciddî bir surette yaralanmış olmasına ralanmış olan baykuşlar, gecenin ilk kazancdır. Fiati (125) kuruş olarak konul28 Mayıs Salı akgamı naat 21 1/2 da N E L E K sinemasında tşie tarih böyle yazılıyordu rağmen, ateş esnasında vazifesine deranlıklan içinde yanmağa başlıyan parmuş, herkesin istifadesi düşünülmüştür. Fakat zırhlı, rotası üstünde henüz i Halk Fırkası Vilâyet Idare Heyeti Reis vekili vam etmişti. lak yıldızlara ve kale bürçlerine karşı aModern fızik ve kimya nazariyelerini ki üç mil ilerlemişti ki, biraz evvelki heAli Rızanın himayesind» ögrenmek istiyenlere kolay yazılmış 16 eylul, perşembe Sabahleyin, defi olan 154 numaralı Türk bataryası cı acı bağnşıyorlardı. bir kıtab olarak tavsıye olunur. Seddilbahir hayli sıkı bir bombardı Seddilbahir üzerine şiddetli bir aGecenin gölgesi, tabiati sükunet ve mana uğradı. Birkaç dakika içinde teş açtı ve bu suretle, şüpheli olanlar saadetle örtüyordü. bir mülâzimle on iki neferimiz öldü. varsa, onlara zırhlı tarafından atılan 30 Eğer,' uzaktan uzağa tektük tüfek Allaha şükür ki Madam Clapiernin buçukluk mermilerin kendisine hiç te batlamasaydı, yahud da sakin havayı Nimet Vahid Mttnir Nureddin Şubeye çağırış Seddilbahir köyünü ziyareti bu saba sir etmediğini, kimsenin burnu bile kanayırtan bir serseri kurşunun fısıltısı olmaŞehir tiyatrosu bol«t heyeti • Halide ve arkadoflan temsil heyeti Beyoğlu Askerhk şubesinden. ha rasgelmemişti. madığını ispat etmek istedi. saydı, kendimizi eski mes'ud zamanlar1 Beyoğlu emvalinden maaş alan Faydattz bir bombardtman Tabiatile biz ihtiyar 15 buçuklukla da, insanlann gene insanlan parahyan ve şubemizde kayidleri bulunan bilu17 eylul, cuma Alelâde atışlar, rımızla Türklerin bu yersiz gösterişini kurdlar olmad'Sı o mes'ud banş giinle Hem boş bir gece geçirmek, hem Maarife hizmet etmek mum derece üzerinden sakat subaylarla güneş, harabeler arasında leylek musi durdurmak mecburiyetinde kaldık. rinde sanacaktık. Biletler 50 ve 100 kurtıştur, Sinema kasasından biletl*rinixi alınız. erlerin ve bunlardan vazife sakatı olankisi konseri! Republique zırhlısınm bu bombardı (Arkan var) ların. 'Cumnriyet,, in iefrikası : 58 dar daha yanımızda kaldı. Konuştuk. aldı: 2 Beyoğlu emvalinden maaş alan tım. Hatta onu da bununla alâkadar et rakarak silâh salonuna indik. ve şubemizde kayidli bulunan bilumum Doktor bizi eliyle selâmladı. Mutad Sonra odasına çıkh. Dün gece infilaka benzer bir gümek istedim. Fakat muvaffak olamadım. şehid ailelerinin. Size söyledim ya. Onun zihni başka yer neşesi kaçmıştı. Homurdanarak: O zaman saat kaçtı? rültü işitip işitmediğinizi size sormak 3 On senelik maaşını alarak hazine deydi. Vaktinin kısmı azamını şatranc Tahminen on buçuk. faydasızdır, zannediyorum. Bu musibetler ne vakit bitecek? ile alâkasını kesmiş sakat erlerin. Siz Pardeyi yorgun gördüm dededi. Ben bu evin havasını teneffüs et Evin içinde büyük bir sükunet tahtası önünde geçirdi. 4 On senelik maaşını alarak hazine miştiniz ? Ah, sahi mi? Bu pek enteresan... mekten hiç hoşlanmıyorum. Cinayet, vardı. Zaten nekadar gürültü olursa olile alâkasını kesmiş bilumum şehid yeVans başını şatranc tahtasına doğru intihar... Hep bu evde! Beni yıldırmak Bu yorgunluk münhasıran çok ça sun ben odamda iken birşey işitemem. timlerinin. Iışmak neticesi degildi. Daha fazla bez Asağıdan itibaren iki merdiven, bir ko döndürdü, tahtanın üzerinde murabba için bunlar kâfidir. Bir mezJbahada vaziEellerinde bulunan vesikalarile birfe görsem daha iyi olacak. gindi. Cesareti kırılmış görünüyordu. ridor, bundan başka arada üç tane cesim lan içine konmuş birçok taş vardı. likte, 29 mayıs 935 akşamına kadar şuVans seslendi: Kalktı, küçük masaya yaklaştı, sonra Onun halinde hiç korku eseri his kapı vardır. Pek kalın olan duvarları beve müracaatleri ilân olunur. geri geldi ve oturdu. Bir sigara yakarak settiniz mi? hiç hesaba katmıyorum. Doktor artık bu sonuncusudur 1 mmldandı: Doktor başını salladı: Hayır. Dünyanın en az korkak îcra daireleri dört gün kapalı Vans söze karıştı: Ya! Siz öyle mi sanıyorsunuz? tstanbul Müddeiumumiliğinden: bir mahlukudur. Daha fazla derin bir Bu pek merak edilecek birşey! Hatta, sokaktan geçenler bile bir kederin tesiri altmdaydı. şey işitmemişlerdir. Çünkü pencereler iyi O Robinştayn partisinin neticesini göz Ben bu fikirde degilim. Şatranc taşı Istanbul icra muhasibi mes'ullüğü he Parde giderken kendisine kapıya ce kapatılmıstır. den geçirmekle mesgul imiş. Taşlar tıpkı şimdi de intiharlara sebeb oluyor. Bu sab muamelâtının yeni seneye devri kadar refakat ettiniz mi? ProfesÖr bir baş işareti yaptı, Van Parde Partiyi terkettiği vakit ne vazi oldukça tabiidir. Temenni ederim ki siz dolayısile haczi ihtiyatî gibi müstacel yette iseler gene o vaziyette duruyorlar. haklı olasınız. mevad müstesna olmak üzere bilcümle Hayır. Biz onunla lâüabali idik. sın yüzüne dikkatle baktıktan sonra: Profesör de başını döndürerek şatranc O naş üzerine iğildi. Cesedin parmak tahsilât ve tediyatın haziranm 1 inci, Bana «geceniz hayrolsun» dedi. Ben de Bu pek doğru, dedi. Maamafih ları arasmdaki rövolveri alarak masa ü 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü günleri yapılaonu çıktı gitti farzettim. Pardenin pencereleri niçin kapattığını tahtasına baktı: mıyacağından ilân olunur. Dün geceki mesguliyeti bu olsa zerine attı: Siz sonra hemen odanıza gittiniz anlıyamadım. Tazan: Tercume eden: mi? Müntehirlerin düsüncelerini kim«e gerek, dedi. Fakat onun kederinin bun Hat, bunu alıp müzenize koyu8. S. Van Dine ömer Fehmt Başkut On dakika sonra. Yerleştirecek tarif edemez, profesör Dillard. Parde ile dan ileri geldiğini tasdik edemem. nuz. Mister Arnesson dün gece nerede bazı kâğıdlarım vardı. Tam bu sırada taharri memuru Burke neye dsir konuşmuştunuz ? Hat rövolveri cebine attı. idi? Vans düşünmeğe basladı. içeri girerek bize zabıta doktorunun gel Otedenberiden... Pek az birşey. Doktor ölüm ne vakit olmuş) O Bel gittikten sonra bir saat kallâvcten: Dünya havadi«îerl Isticvab vazifesini Markam üzerine Ben Milikanın yeni makalcsıne dalmı§ diğini haber verdi. Profesörü yalnız bı(Arkan var) İSTANBUL: 18 fransızca ders 18,30 senfonik siki, plâk 19,30 haberler 19,40 iki piyano (Selçuk Evrenos ve Anjel 20 Eğe caz 20,30 Gavin kardeşler ve man» dolinan orkestrası 21 gitar solo (Maryo) 21,20 son haberler ve borsalar « 21,30 radyo, caz, tango orkestrası ve Bedriye Tüzün, şan. VİYANA: 17,15 gramofonla füirn musikisl 18,45 klarinet konseri • 19,15 konuşma 20,15 ulusal neşriyat 21,05 eğleneeli ve neş'eli neşriyat 22,50 bahar musikisi 23,40 hikâye 23,50 oda musikisi 24,35 konuşma 24,50 cazband takımı. BERLİN: 17,35 spor neşriyab 18,05 Ştutgarttan nakil 19,35 konuşma 19,45 başka bir konuşma 20,05 Laypzigden nakil 20,45 günün akisleri 21,05 haberler 21,15 konuşma 21,25 eğleneeli konser • 22,20 konuşma 22,35 konser: Mozartın eserleri 23,05 haberler 23,35 temsil 24,05 keman konseri. BUDAPEŞTE: NÖbetçi eczaneler Ç YENİ ESERLER ) Feyziye mektebleri cemiyeti menfaatine Sinema Konser Tfyatro Balet Radyo orkestrası vesair birçok numaraiar FEVKALADE MÜSAMERE Ç ASKEBLİK İŞLERİ Üskiidar Hâle Sinemasında H A R B

Bu sayıdan diğer sayfalar: