13 Haziran 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Haziran 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

••>» 13 liaziran 193' ( Şehir ve Memleket Haberleri »j Siyasî icmal Büyük halk romanı t 5 KILER Turizm işleri kolaylaştırılacak Avukatların kazanç 80,000 liralık vergi vergisi şekli kaçakçılığı İstanbul avukatlarını yeni ka zanc vergisi ka nununa nazaran alacaklan derece meşgul etmekte dir. Yeni kanun avukatları dereceye ayırmakta 200. 80, 30 ve on lira olarak senevî ka zanc vergisine tâ bi tutmaktadır. B u n u n harici Baro reiri Hatan fevkalâde bir de Hayri rece vardır ki o da bin liradır. Bu derece, çok yüksel miş avukatlar içindir. Baronun bu a vukat derecelerini ne şekilde ve ne şibi bir usule tevfıkan ayıracağı malum değildir. Baro reisi Hasan Hayri dün Anka raya gitmiştir. Bu husus hakkında a lâkadarlarla göriışmesi ve avdetini müteakıb toplanacak olan Baroda bunun görüşülmesi muhtemeldır. Istan bul barosu yalnız esası koyacak, malijjp memurlan tarafmdan müracaat vaki olduğu zaman bunların derecelerl hakkında malumat verecektir. Kanun Baroyu yamız avukatların derecelerini değil ayni zamanda elden istıda takib eden ve adlî müşavirlik ve hakemlik işlerile uğraşanların derecelerini de tayine memur etmiştir. İngiltere ve İtalya Voıan: Sermed Muhtar Alus Bacasız firkateynlerden (1) «Orha de üçüncü süvariydi. En köşedeki kazancı ustalarındandı. Kızgın çivi ile kapağma deniz kizı resmi yapılmış tahta tabakasını durmadan uzahyor, (sann şundan bir dolma be!) diye ablıyordu. Kahvenin içi bklım tıklım dedik ya, bbür peykelerde, iskemlelerde de bplerin envaı. Kim yok ki? Siyah şeridler işlenmiş saltalı, Hame gezisinden mintanlı, bol poturlu, kesik yemenili, vişne çürüğü fcsli, dobril püsküllü, sallandırma köstekli tulumbacı reisleri... Camadanlı, Trablus kuşaklı, şalvarh kabzımallar... Esnaf elbiseli Uzunçarşılılar, Mısırçarşılılar, yorgancılar, sandıkçılar... Feshane, Demirhane, Zeytinburnu us talan... Omuzdaşlığa yeni kanad alıştı ran, pırtık gömlekli, diz kapakta pantalonlu, tınl uçanlar... Kıhğı, kıyafeti düzgünce genclcr de var: Sirkecideki Gümrüğün, Salkımsö ğüddeki Telgrafhanenin, Sultanahmed dekı Defterhanenin kâtibleri. Yusyuvarlak Paşanın artık sabn tü kenmiştı. Takkeci kahbı enseli müdür de viraneye gide gele, dilınde metelik dönmez hale gelmişti. Kahveyi doldu ranlann da gözleri kapıdaydı. Saat üç. Beklediklerinden hiçbiri hâlâ görünürde yok. Mani söyliyenlerin hepsi kuru boru. Beyitleri dinlenecek her kim gelecekse biran evvel gelse, dilleri ruşen etse. Mirliva paşa, hab yutmuş gibi dura • cak değıl a, yarenlık te lâzım. Lâfı evirip çevirip tulumbacılığa getirmiş, pa lavrayı tutturmuştu: Tulumbacı denilen kelime, it güruhuna takılan ad oldu. İtoğlu itin dik âlâ 5i bu lâfı söyliyen hergdelerdir. Ke ratalar haltetmiş. îngiliz hunisinio katuların ağzının ortasına dayamalı da tulumbacının ne olduğunu onlara c^retmelı, Top sakallı müdür, buram buram rakı kokulu nefesle: Yaşşa paşacığım. yaşşa! diye ablırken ispenç horuzu mümeyyiz de piş miş kelleye dönmüs t; ': Hay ağzını öpeyim gözüm, ömrüne bereket! Paşa, birden o kadar coşmuştu ki avucunu ağzma yapıştınp yelken bezi yırtar gibi, gevrek bir ses çıkardı. Sonra elini boru gibi yapıp dudaklarına götürdü; (Buuu!» diye öttürdü. îşte ben, o enayi, avanak, keş heriflerin ervahına, sinsilesine bu yuf borusunu öttürürüm!.. Ayıboğan müdürle iskemle kuklası mümeyyiz de hemen avuclannı ağızlanna götürmüşler, paşayı taklid elmişlerdi. Müdürün sesi bir transatlantik düdüğü gibi çıkmış, mümeyyizinki Eyüb vapuru gibi Ötmüştü. Boru kefi burunlu kolyesann, muş mula suratlı pinponun, redingotlu kalem kâtibinin de sacayaklarla selâmı sabahı vardı. Tulumbacılık bahsi açıldığından beri onlar da yüzlerini paşadan tarafa çevirmişler, kulaklarını dört açmışlardı. Bu üç kisilik grup ta paşaya taraftar çı(1) Abdülhamid en ziyade donanmadan. bilhassa büyük toplu firkateyni hümayun (!) larından korkardı. Bir aralık, işgüzar Bahriye Nazırlarından biri bu gemilerin bacalarım çıkartarak fayrap etme imkânlarım ortadan kaldırmış, hepsini Halicde yatalak edip efendisi nin göz bebeğinin içine girmişti. kıyor, fikrini çok haklı buluyordu: Tam söyledin, hem de dobra dobra paşacığım!.. Doğru lâf doğrudur. Haklı mı haklısm hazret! Bu sözün filvakü, anha minhası, mehmaemkeni filân yok. Bedihî bir kaziye!.. Paşa büsbütün gayrete gelmiş, göğ sünü gerip omuzunun birini kaldırmış, omuzdaş tavrını takınmıştı. Otüyordu: Tulumbacı diye hor gördükleri heriflerin dededen kalma erkânlan, raconlan var. Tulumbacı erkek.yiğıt, merdoğlu merddir.. Yalan mı, cevab verin!.. Kerevetteki beş ağızdan: Hâşâ!.. Yalan dıyenin göz kandili sönsün! Kendini ne üzüyorsun, yerden göke kadar haklısın a efendiciğim!.. Doğru lâfm bundan ötesi sağlık br!.. Bre senin gibi paşaya canım feda.. Güneşi balçıkla sıvamağa kalkışmak, muhal ile uğraşmaktır. Paşa bir kat daha gayrete geliyordu: Tulumbayı sırtlıyan, sandığm kolunu omuzlayıp takım açan aslanm alnmı öperim. Daha ileri varayım mı, onun tozlu topraklı, çamurlu balçıklı tabanının da altını öperim... Eroğlu erlik onlardadır.. Sözleri, ihvanlıklan, herşeyleri erkekçedir; kalleşçe, kancıkça değil, sadıkane dir... Arkadaş uğrunda para, mal, can, hepsini feda ederler. «Sesi biraz kısarak:» Zaptiye nazın dedikleri bostan korkuluğu kaç para edermiş?.. Istanbulun emniyetini, düzenini o dızgallı mı gözetiyor sanıyorsunuz? Caaart kaba kâğıd!.. Ulan senin esamin mi okunur tahta sakal? Mahallelerimizi, evlerimizi tulumbacılar koruyor. Konuyu komsuyu onlar kayırıyor. Kocakarılanmıza valide, kartolozlanmıza teyze, avratlanmıza bacı diyorlar; kızlarımıza, oğullarımıza da kardeş... Meclisten dışarı, mahalleye esnaf takımından bir mal düştü mü hemen ayaklanıyorlar. Yellozun cammı çerçe vesini indiriyor, evini basıyor, mahalleyi temizpak edip çıkıyorlar..! Onlar olmı saydı ırzımız, namusumuz paçavraya dbnerdi be.. Canım feda olsun tulumbaeılığa' Beş. kafa, boyuna: (Hay hay!.. öyle ya!.. Ona ne şüphe!.. înan olsun doğ ru!.. Bu budur!...) diye sallanırken paşa coştukça coşuyordu: Dinim rabbena hakkma, vallahi, bir de tallahi, şu dakika bir köşlü narası duyayım, başıma derd çıkmıyacağını da bileyim, şıpınişi keçekülâhı geçirip dizliği çekmezsem eşşoğlu eşşeğim... Mek tebde iken umum nazır Galib Paşa, küçüğü Süleyman Paşa gibiler bile vız gelirdi. lcadiye tepesinden yangın topunu duyar duymaz arka duvarlardan aşar ver elini Saraymeydanmı boylardım Haydi Şehremini tulumbasına.. Lâf lâfı açıyor, ne diyordum?.. Şimdi elim değ sin, keçekülâhla dizliği çekeyim, dinim hakkma öyle bir kurddingili gideceğim ki reis bile şaşmazsa yüzüme tükürün.. Allasen müdür, başka lâftan tuttur; kül han damarlanm ayaklandı, yatıştır be kardaşim!.. Müdürün de eski omuzdaşlık damar lan ayaklanmrçh. Metelik dönmiyen di şimdi de fena halde kekeliyordu: Be be benliğime lânet, a a anam avratım olsun ki şu anda bir sandık kal dırayım, gö gö görün. Hi, hi hiç şişmeden, dediğin kurddingili ayakla Kuru çeşmesine, Ortaköyüne gitmezsem... Kü kü, küfür bulun yahu!... (Arkan var) Elkonomi Bakanhğı bir Yeni kanuna göre hepsi Maruf bir firma aleyhine derecelere ayrılacak lâyiha hazırladı takibat yapıhyor Ankaradan verilen malumata göre memleketimizdeki turizm işlerini ko laylaştırmak için Ekonomi Bakanhğı tarafından bir kanun lâyihası hazırlanmıştır. Bu lâyihaya göre: Yurdda gezen türistlerin pasaport muameleleri çabuk yapılması temin edilecektir. Pasaportların vizeden sonra sahibine verilmesi ve giderken vizeden affedilmesi yolları araştırılacaktır. Turistler, dövizlerini memleketten çıkarabilmeleri için kambiyo jzni al maktan muaf tutulacaklardır. Türistlerin memleketten çıkarken vergi borcları olmadığına dair vesika gös termeleri mecburiyeti de kaldırüacaktır. Gümrük muayenelerinde ruristlere kolayhk gösterilmesi temin edilecek tir. Geleceklerin 25 liradan fazla Türk parası getirmek için almaga mecbur oldukları izinden de vazgeçilecektir. ŞAR tŞLERİ Döner kebablar için tertibat Lokantalann sokak üzerine düşen kısımlannda açık olarak döner kebab pişirilmesinin ve yemeklerin camekânlara konulmasının yasak edildiğini yazmıştık. Lokantacılar Cemiyeti başkanı Mustafa bize bu mesele hakkında şunlan söylemiştir^ « Bizim meslekte en ziyade kazanc döner kebabmdadır. Döneri gözönünden kaldırır da içeriye alırsak kazancımızın hemen hemen onda üçünü kaybetmiş oluruz. Lâkin sıhhî bir şekilde etrafını camekânla kapar ve dümanlannı da çekmek için tertibat abrsak o zaman döner kebabının dükkân önünde pişirilmesinde bir mahzur kalmıyacaktır. Esasen bu mesele hakkında Vali vekili ile görüşUlusal bayram ve genel tatiller hak mekteyiz. Şimdilik dönerlerin camekân kındaki yasanın hafta tatiline temas eden önünde mahfuz bir şekilde kalmasma ızin üçüncü maddefinin tatbikinde bazı kaza verildi. Fakat bu izin muvakkatta'r. Ter larda tereddüde düşüldüğünü yazmıştık. tibat yapılmasl karatlaşmıştır.» Kaza kaymakamlarını tereddüde dü şüren madde de: (Hafta tatili pazar güYangmlara karşı tedbîı nüdür. Bu tatil otuz beş saatten eksik olalınıyor mamak üzere cumartesi günü saat 13 de Bir yangın vukuunda, şar dairelerin başlar. Halkın yemesi, içmesi, giyinmesi deki kâğıd ve defter gibi kayidleri ça gibi zaruri ihtiyaçlarile alâkalı alışveriş, buk kurtarmak işini kolaylaştırmak için dükkân ve mağazalar hakkında cumartesi şar torba ve çuval tedarik etmeğe karar günü hafta tatili yasası hükümleri tatbik vermiştir. Bunun için dün bütün şar edilmez) denılmektedir. kurumlarına yazılan bir tezkerede her Şar, kaymakamlan tereddüde düşü büroya nekadar çuval ve torba lâzım ol ren bu maddeyi tavzih ederek yeniden bir du?"nu sormustur. yayım yapmıştır. Yayımda hafta tatili yasasının, eskiden cuma günlerinde tatbik Periye Bankasile anlaşıldı Penye bankası hamilleri ile şar arasm edilmiş olan bütün hükümlerinin aynen daki borc meselesi tamamile halledilmiş pazar günü de tatbik edıleceği ve pazar tir. Bu hususta yapılan anlaşmaya göre günleri açık kalabilen dükkânların, cuhamillerin alacaklan taksitlere bağlan martesi günü saat on üçten sonra da açık mıştır. Şar bu taksitleri zamanı geldikçe kalabilecekleri, büro, yazıhane, fabrika, Osmanlı Bankasına yatıracaktır. Bu te imalâthane, bankalar ve imtiyazlı şirketlerin büro kısımlarından gayri perakende diyat kâğıd frankla yapılacaktır. îlk takveya toptan eşya satan bilcümle dükkân sit olarak dün şar 900 bin kâğıd frangı ve mazazaların cumartesi akşam saat seOsmanlı Bankasına yatırmıştır. kize kadar açık kalabilecekleri beyan ePOL/.STE dilmektedir. Haf ta tatili Tereddüdü mucib olan noktalar izah edildi Bir komiserin mahkumiyeti Bundan bir sene kadar evvel bir şikâyetini bildirmek üzere müracaat ettiği Panaalh polis merkezinde üçüncü komiser Ekrem tarafından hakarete maruz kalan muharrir arkadaşımız Rüstünün komiser Ekrem aleyhine açtığı dava bit mistir. Arkadasımıza hakaret eden Pangaltı merkezi üçüncü komiseri Ekrem bir ay hapse ve üc ay memurluktan mahrumivete mahkum olmuş ve bu cezanın tecili talebi mahkemer" reddedilmNtir. LlMANDA Şilepçilik te yapılacak .Ankara içme suyu tesisatı Çubuk brajından ahnan Ankara içmt auyunun «üzüJüp t«miz]enmesi için Zi r**t Snstltulcn karşınnda üışs oiuna « k m süzgoc: binagırun t«melatma resminin yaptidıgıtu yannışük. Merasimd* Ba#b*kan ismet Inönti, Rec»b P«ker, Aü Çetinkaya, birçok saylavlar, D»vitt Şura» aaalan, Bakanlık Kabutaj hatlarımız için yeni vapurlar ısmarlandıktan sonra lımanlanmızla Piıe, îskenderiye, Triyeste, Marsilya, Barselona ve Hamburg limanlan arasında işlemek üzere yeni ve son sistem birkaç yük vapuru alınarak büyük şilepçilik işine girişileceği haber verilmektedir. Bu işin Denizyollan idaresine bağlı ve Türk şilepçilerinin de iştirak edeceği ayn bir anonim şirket tarafından idare edileceği Tavan çöktü Beyoğlunda, Yeniçarşıda 14 sayılı anlaşılmaktadır. apartımanm birinci katmda oturan terzi KÜLTÜR İŞLERİ j Hasanm odasının tavanı çökmüş ve bu 15,000 liraya satın alınan çöküntü sırasında misafir Aydınh AbdulIahın başına isabet ederek yaralamıştır. kitablar Eski jandarma zabitlerinden Hidayete Birbirini vuran sarhoşlar aid 200 bin tane kitabın Kültür BakanKalyoncu caddesinde Nikolanm meyhanesinde rakı içmekte olan Rasim, A lığına satilması işi bitmiş Bakanhk bu dil, Hamdi, Kemal birbirlerile kavga et 200 bin kitabı 15 bin liraya almışhr. Kitabların tesellümü işi Süleymaniye meğe başlamışlar, Hamdi başmdan, Rasim dudağından, Kemal de yüzünden ya kitabhanesinde yapılmaktadır. Kitablar ralanmışlar, vak'a yerine gelen polisler felsefe ve hukuka dair olup fransızca, almanca, ingilizce ve italyancadır. Bunlar tarafından hepsi yakalanmışlardır. Tramvay otomobil çarpışması arasında çok eski kitablar vardır. Kitablar teslim alındıktan sonra An321 sayılı vatman Elmasın idaw».sinkaraya gönderilecektir. deki 219 sayılı tramvay, şoför Celâl ve MHİSARLARDA İsmailin karnesiz olarak kullandıklan 2364 sayılı otomobil ile Voyvoda caddesinde çarpışmıs ve her iki taraf ta ha 50,000 lira ikramiye dagıtildı Inhisarlar idaresi bütçesine her sene sara uğramıştır. İnsanca eksiklik voktur. lar ve ordu erkânı bulunmuşlardı. vazifelerini iyi gören memurlar için koECUEBİ MEHAFİLDEnulmuş olan elli bin liralık ikramiye, dün R«simlerimiz bu merasimde İsmet înönünün temele konan deriyi imzalama Fransız ve İngiliz seyyahları memurlardan bir kısmına maaşlannın nıssını, Ankara İçme Suyu komisyonu re Evvelki gün Piyer Loti vapurile şeh fı derecesinde dağıblmışbr. Kısım ve şui*i v« Baymdırlık Bakanhğı Müsteşan rimize gelen İngiliz ve Fransız seyyahları be müdürlerile yüksek maaşlı olan şefler Arifin söylev vermesini ve Su süzgeci dün müzeleri ve camileri gezmişler, ak ikramiyeden istifade edememişlerdir. İkbinaonın alacağı şekli göstermekte şamüzeri ayni vapurla Marsilyaya don ramiye en ziyade mülhakattaki memurdir. lara dağıtılmışür. müşlerdır. vrupada uzun senelerdenbtn hiçbir hâdisenin aralanndaki dostluğu bozamadığı iki devlet vardır: İngiltere ve İtalya. İtalya 1870 te birliğini vücude getirdiği andan bugüne kadar îngiliz dostluğundan ay Gümrük muhafaza ve maliye teşkilâ rılmamış, îngiliz împaratorluğunun po « tı lstanbulun tanınmış makarna fabrika litikasına aykırı düşecek bir politika talarile madenî mevad fabrikaları işleten kib etmemişti. Filvaki Maltada rtalyanbir firması aleyhine 80,000 liralık vergi canın resmî lisan olmaktan çıkanlması kaçakçılığı yapmak ve muafiyetten isti îtalyada hayli infial uyandırmıştı. Fakat fade ederek memlekete getirdiği makine Îngilterenin Akdenizdeki deniz ve hava leri muvazaalı şekilde başkalarına dev hakimiyetinin en büyük istinadgâhı oretmekten dolayı hakkında takibat vap lan Malta adalarında italyancanın ve mışlardır. Dün bunun sonuncu olarak İtalyan harsınm yabancı unsurlar ve bu firmanın muvazaa ile işlettiği sabit o teşviklerle ingilizce yerine kaim olmamalan Zindankapıdaki fabrikasına haciz sının, Malhzlann dil ve hars itibarile hakonulmuştur. Yalnız bu fabrikanın de iz oldukları hususiyetin ortadan kalk • ğeri ancak 8000 lira tutannda oldu^un mamasının İngiliz împaratorluğunun sedan geri kalan 72,000 liralık vergi ka âmeti noktasından büyük değeri olduçakçılığının ödetilmesi için firmanm di ğu takdır edildiğinden îtalva bu noktağer fabrikalannm araştınlmasına başlan da pek ileri gitmemisti. 1870 tenberi sümıştır. rüp gelen îngiliz İtalyan dostluğunu Yapılan araştırılmalarda bu firmanm ilk defa son aylarda çıkan Habeş mesefabrikalannm muhtelif yerlerde hep baş lesi bozmuştur. M. Musolini İtalyanın her sene bir kalan namma muvazaa ile işletildiği anmilyon artan fazla nüfusu ve günden gülaşılmaktadır. ne genişliyen endüstrisi (sanayii) için deniz aşırı yerlerde mahrec aramağa jnÜNİVERSÎTEDE rişmiştir. Bundan evvel Îtalyada fazla nüfusu bel' için bataklıklar kurutuluyor Rusça kurlar da başhyor Edebiyat fakültesine bağlı yabancı ve bunların üzerine mamureler kurulu diller mektebinin rusça öğreten yazı ku yordu. Lâkin artık kurutulacak ve imar ru talıb olmadığından 5 haziranda açıl edilecek geniş bataklıklar kalmamışhr. mamıştı. Bu kere rusça ders almak için Sima'f ve cenubî Amerika hükumetleri gerek talebelerden ve gerekse halktan İtalyan muhacirlerine karşı kapılannı müracaat edenler çoğaldığından yabancı sımsıkı kapatmışlardır. Ticarî kayid ve diller okulası direktörlüğünce 18 hazi tahdidler İtalyan sanayiinin ihrac imranda rusça kurun açılmasma karar ve kânını son derecede azaltmıştır. Bu kadar kan ve emek karşılığı elde rilmiştir. Dersler salı ve perşembe günleri edilen Trablus ve Bingazi müstemleke1 7 de başlıyacakbr. Diğer taraftan fransızca. almanca ve lerile Îngilterenin Somalide ve Frama • ingiliîce kurlara da halktan rağbet gös nın ahiren Sahrayikebirde bıraktıklarî terenler gittikçe artmaktadır. Bu kurla çöller îtalyanlann yaşamasına müsaid lara yeni yazılanlann çoğunu genc kızla değildir. Bunun için İtalya bütün ümidini yüksek yaylaları milyonlarca İtalyanı rımız teşkil etmektedir. Yazılı yoklamalarda kazanan müreffehen yaşatmağa müsaid olan Habeşistana bağlamıştır. Bu memlekette ilar bugün anlaşılacak darenin iptidaî halde olması ve asayişirt Hukuk fakültesinin yazılı yoklamala yerleşmemesi îtalyaya Habeşistana silâri rının neticeleri ve talebelerin kazandık kuvvetile hulul etmesine müsaid zemin lan notlar dün dekanlığa verilmiştir. teşkil ediyordu. Dün fakültede dekan Sıddık Saminin Fakat îtalya son dakikada Habeşis • başkanlıgında bİrcok orofpsörler v^ rlo t~«. k~Ll j . 1 l.J^: u . ^ »iu çentler toplanarak profesörler tarafından kuk etmesine İngilterenin engel olduğuverilen notlan sıralâmışlardır. Bugün yanu görmüştür. İngiliz efkân umumiyesi zılı yoklamalarda kazanan talebelerin Uluslar Derneği azası bulunan büyük bir listeleri fakültede ilân edilecektir. devletin diğer bir memleketi uluorta isMÜTEFERRÎK tilâ edemiyeceğini ileri sürerek Îtalyanm Habeşistana karşı beslediği emellere ve ^arşova elçimiz geldi yaptığı askerî hazırlıklara karşı hasmane Varşova büyük elçimiz Ferid, dün bir tavır almıştır. refikasile beraber şehrimize gelmiştir. İngiliz efkân umumiyesinm böyle bîl Kısa bir istirahatten sonra Ankaraya tavır almasında îngiltere devletinin Af « gidecektir. rikadaki büyük ve hayatî menfaatleri de Kiitübhanelerin tasnifi en önemli (mühim) bir amil olmuştur. Afrika kıt'ası îngiltere ile Fransa arasınSüleymaniye kitabhanesindeki kitablan tasnif etmekle meşgul olan Alman da paylasıldızı zaman lngiltere İskendemütehassıs Ritere işten el çektirilmiş ve riyeden Ümid burnuna kadar uzanan yerine eski muallimlerimizden Cevdet Afrikayı almışh. Coğrafî vaziyeti itibagetirilmiştir. Cevdet birkaç gündenberi rile bu büyük müstemleke imparatorlu * ğunun içine sokulan ve Mısırla Sudary tasnif işlerine başlamışbr. yaşatan Nil sulannın membamı teşkil © Yalovada meyvacılik den Habeşistan împaratorluğunun mü • Yalova kasabasınm bir taze meyva temmim bir parçası sayılıyordu. Italyi şehri haline sokulması için çalışmalara burasım almağa kalkışmakla îngiltereniı devam edilmektedir. en hassas teline dokunmuştur. Bunun içit Bu sene Yalova civarındaki araziye İngilizler eski dostluğu unutarak îtalya» 12 binden fazla şeftali, erik, elma, kiraz, nın dileklerine karşı hasım bir tavır al « vişne, kayifi fidanı dikilmiştir. mıslardır. Yalovanın birkaç sene sonra yaş meyîngilterenin bu hareketine karşı M. va ihracatına başlıyacağı ve bu sahaMusolininin de meydan okurcasına bir da Bursa ile boy ölçüşeceği anlaşılmakvaziyet aldığı Sardunya adasında söy « tadır. Diğer taraftan Bursa Yalova yolu ledizi nutuklardan anlaylıyor. Muma i nun da yeniden yapılmasına başlanmış ileyh İngiliz efkârı umumiyesini faşist * tır. Yol 7 metro genışletilmekte, virajlar lerin ateşile yakılacak içi saman dolu bir kaldınlmaktadır. kukla olarak tavsif etmiş ve îtalyanm Son günlerde Mudanyaya işliyen vatuttuğu yoldan dönmiyeceğini de katpurlann süratsizliğinden ve intizamsızlığından dolayı Bursa yolculannın dörtte iyetle söylemiştir. üçü Yalova yolunu tercih etmeğe baş İngilterenin, îtalyanm Afrikadaki emellerine karşı engel olmakta nekadar ibrî lamışlardır. gideceği ve İtalyanın da îngiltereye karHamal Hasan nasıl ölmüs? şı ne dereceye kadar meydan okuya^ağı Petürkeh hamal Mehmed oğlu Ha hakkında şimdiden birşey söylenemez. sanın evvelki gün Bahçekapıda bir o Çünkü bu iki büyük devlet Avrupa politomobilin sademesine maruz kalarak tikasmda birbirlerine çok lâzımdırlar« sırtındaki yükle beraber yere düşüp Fransa Habeşistanda Îtalyaya geniş ekoöldüğünti yazmıştık. Hamal Hasanm nomik müsaadeler gösterilerek mevcud yeğeni Hurşid, dün matbaamıza gele müşkülün içinden çıkılmasını uygun gör» rek dayısının taşıdığı yükün söylendi mekte ve alâkadarlara bu yolda telkin • ği gibi 200 kılo olmayıp 109 kilo oldu ler yapmaktadır. ğunu, zavallının üç çocuğunun yetim MUHARREM FEYZl TOGAY, ve karısının dul kaîdığını ve bu kazaya şoförün sebeb olduğunu, bunu şa hidlerle ispat edeceğini ve on bin lira zarar ve ziyan istiyeceğini söylemiş tir. Cumhuriyet Nüthasi S Kunıştor CEMİYETLERDE Hamalların seçimi Uzun zamandanberi çevirme kolu düş müş olan Hamallar Kurumu yeni cevirme kolu seçimine dün başlanmıstır. Dün secim kurum merkezinde yapılmıştır. Seçime bugün ve yarın da devam edilecektir. Bugün rey sandığı muhtelif mıntakalarda gezdırilecektır. JTurkiyc Senelİk şeraiti I 1400 Kt. 750 400 150 & 1700 Kr. t4S0 800 yoktuı» A l t ı aylık Oç aylık Bir aylık

Bu sayıdan diğer sayfalar: