15 Temmuz 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

15 Temmuz 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Monte Karlo hikâyesi Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Silvio sevdıği kaHacı Sinan da, arkadaşlari da ceza lığına namzed tuttuğu Mustafayı yanmS dınm odasma girdi:, bu kadar olur! landırılacaklannı anlamıslardı. Bu ceza, çağırarak iltifat ediyordu: Senin odandaj > Yazan: Döçend Hilmi Ziya Ülken Filin çok zeki belki zindana atılmaktı, belki de boğul Baban bunamış ogul. Ta Saray * bir sigara içebi « Basan: Yeni Kitabcı kitabevi ve çok dikkatli bir mak olacaktı. Ondan ötürü gözleri ka bosnadan taban tepip buraya gelmiş, jşelir miyim?.. Bize bir iki ay önce «Uyanış devirle hayvan oiduğu mar rarmıştı, yürekleri sıkılmıştı. Lâkin ha ni istemeğe yeltenmiş. Bu işe ben güli Tatlı bir gülüm • Bir ka rinde tercümenin yolu» adlı güzel bir lumdur. yatlarını ve haysiyetlerini muhafazaya düm, sen de gül! seme ile döndü. Vı eser okutmuş olan genc doçent Hilmi gün evvel bunun teşebbüs etmiyorlardı. Tekbaşına bir Çocuğun mahzun mahzun somurttuğu^ ona öptürmek içiı Ziya Ülken şimdi de Türk fılozofları çok tuhaf bir örneği görülmüştür. bölük Macar süvarisine karşı koyan Düz nu görünce teselli verdi: yanağını uzattı. Sil ı Şikago civarmda, öküz yerine fil kulantolojisi admı taşıyan yeni bir kitab dar Ömer de, dili kadar elinin de kuvvio ona hayran Sen daha toysun, dünyadan biha^ sundu. Bu, henüz otuz, otuz iki yaşla lanarak çift sürme tecrübesi yapılıyor veti meşhur olan Nasuh Ağa da miskin bersin. Âdem oğullan gerçi topraktan hayran baktı. Heı rında görünen bilgin gencin on ikinci muş. Sapana koşulan filin sırtmda sa bir tahammül içinde mukadder akıbet yaratılmıştır, fakat bunlardan bir kısmıtavrı, her hareket eseri olup, kendisinin usanmadan ça hibi oturuyor ve fili sevkediyormuş. lerini bekliyorlardı. güzel ve baş dön nın hamuruna nur karışmıştır. Işte sen; lıştığını, yeni baştan belli eden parlak Adamcağız, nasılsa birdenbire yere yudürücü idi: Müstebid hükumetler idaresinde yaşı onlardan birisin. Alnında ikbal ayeti ovarlanmış ve filin bacakları arasına düş bir belgedir. Sana her za ı müş. Etraftakiler adamın, filin ayak yan halkın hemen hepsi, hak ve vazife kunuyor. Seni bezirgân çırakhğında koy* Kitabın bende bıraktığı impression man çok güzel olmefhumlannı düşünmekten çekinirler. mak günahtır. Ben bu günahı işliyemem, ları anlatmadan önce'şurasmı söylemek ları altında ezileceğini zannederlerken, Zaten istibdad, halka hak vermez. Bo seni çöplükte koyamam. Babanı unut, duğunu söylerim isterim: Hilmi Ziya, yarınm yerli malı zeki hayvan, sahibinin karşılaştığı teh yuna vazife yükletir. Halk ta vazifelerin bana bağlan. Çok geçmez, şanlı şöhretli dedi, senin yanın « profesör ordinaryüslerinden birl ola likeyi anlıyarak o kadar meharetle ha çokluğundan ve ağırlığından şikâyet et bir ağa, belki paşa olursun. da hissettiğim saa* caktır. Böyle bir ergiye varmak, şu sağ reket etmiş ki, çiftçinin üstüne basma seler bile hak istemeğe kolay kolay cesadeti, seni kaybet * Ve sonra milyonerzadeyi kandırmal: dan olduğu yerde durmağa muvaffak lam ve özlü çalışışile onun hakkıdır. mek endişesi arad& ret edemezler. İliklere işliyen korku, o için ilâveye lüzum gördü: olmuş. Türk filozoflan antolojisine gelince: bir öyle bozuyoı' bedbaht kütlelerde bir nevi muhake Benim elimden herşey gelir. Dilerpmnpadurun cevabı Bu, çarçabuk yazılmış bir kitaba ben ki... mesizlik, şuur çarpıkhğı yaraür. sem ahır uşağını vezir ederim. Çünkü ziyor. Bütün eserlerinde ve hele iki Markiz dö Pompadur Onun alnını haIşte Saraybosnanın iki şöhretli ağasını şevketlu hünkân tahta çıkaran benim» icildlik Türk tefekkürü tarihile uyanış öleli yüz yetmiş bir fifçe okşıyan ka da muhakkak bir tehlike karşısında sustu Evet, oğul! Padişahı, padişah yapan I devirlerinde tercümenin rolü bitiklerinsene oluyor. Ölümü dın: ran bu ruhî haletti. Onlar kendilerine şu gördüğün Hattat Paşadır. Ben ol de olduğu gibi bu antolojide de Hilmi ne yakın biraz ihma Bu saçma dü» sebebsiz olarak ceza hazırhyan valiye is masaydım o, tahta değil, teneşir tahtasına Ziyanın kütüphaneleri dolaştığı, kitable uğrıyan bu kral şünceleri bırak, de» terlerse hücum edebilirlerdi. Fakat hü çıkardı. Kellemi koltuğuma aldım. Onu lar karıştırdığı, notlar toplsdığı apaçık gözdesi haleti nezide di. kumet kuvvetile sonunda tepelenecekleri da, kardeşlerini de ölümden kurtardım. görülmektedir. Lâkin, eseri b^smak isıken, çağırılan köy Stenia biz tehlı tiyen Kitabevi mi onu evdirdi, yoksa papazı içerı gırmiş ve başka bir hastayı ni düşünerek böyle bir cüret gösteremi Genc hünkâr, iyiliğimi unurur mu? Sa • » keli bir oyun oykendi mi evdiye düştü, ne olmuş ise e daha ziyaret edeceği için fazla kalamı yorlardı. Ileride gelecek bir ceza korku yemde padişahlık ettiğini hatırdan çıkanr nuyoruz. serde hayli eksikler ve biraz da artıklar yacağını söyliyerek özür dilemiş. Mar sile yanıbaşmda sırıtan felâketi kabul Ancak böyle etmek şuur bozukluğundan başka neye mı? Gene o gece de kazandılar var. kiz şu zarif cevabı vermiş: hamlolunabilir? Artık öğünüyor, oğünüyor, öğünüyortehlikeli bir hayat bana yaşamak zevki Silvio ihtiyar ve asil babasını düşunBenim gördüğüm eksiklerin başında Bir saniye müsaade edin, beraber veriyor. dü. Annesi gözünün önüne geldi. Ba Çağırılan adam, odaya girdiği zaman du. Osmanlı oğullan sülâlesinin kendî Türk filozoflarının topu topu on dört gideceğiz. Gel seninle kimsesiz bir yere ka ını iğdi. Öteki: vali de, misafirleri de susuyorlardı. Ka himmetile sönmekten kurtulduğunu söy ^ kişi olarak gösterilmesi geliyor. Ahlâk Dilenci kılıklı otomobll' çalım. Üç dakika kaldı, diyordu, karar alâisinden dolayı filozofluğu gerçekle lın ve çatık kaşlarile, yataklı bıyığile, ka lüyordu. împaratorluk idaresinin gene bu Parisin kalaba Dün bana satın aldığın yüzük bak, verdiniz mi? şen Kınalıoğlundan dolayı Toslu Nasi lık bir caddesin lın dudaklarile, geniş çenesile tam bir himmetle ayakta kaldığını söylüyordu. ne güzel? Gidiniz Stoniaya söyleyiniz dedi. rüddin ve Mesneviyi tercüme ettiği için cellâd çehresi taşıyan Delibaşı efendisini Dünyanın darmadağm olmamasına gene Bana cevab vermiyorsun. Siz de burada oturunuz, yeriniz filozoflar arasma giren Nahifî yüzün de iki otomobil çarpışmış. Otomo Ben çok mes'udum, daha ne isti den kunıldanmayınız. Stonio sizi burao himmetin amil olduğunu söylüyordu. selâmladı ve şu emri aldı: den de Mesnevinin yaradıcısı Mevlâna billerden biri son yorsun?.. Elbisem bana yakışıyor mu? da bulacaktır. Milyonerzade bu sözlerden ne haz a Bu iki nebekân odunluğa koy, Celâleddin bu kitaba girmemeli miydi? model, fevkalâde lüks, radyolu bir ara*** Bu elbise sana çok yakışıyor. GeIıyordu, ne neşe.. Vali Paşanın padişahı Genc bilgin benden iyi bilir ki Kmalıoğ ba. Öteki antika denecek derecede eski Hacı Sinanı da kapıdışan bırak! ne kim bilir kaç erkeğin başmı döndü Genc kadm hayret ve telâs eseri g5sölümden kurtarması onu ilginletmezdi. lu, o pek değerli eserini Toslu Nasi bir taksi. Bırbirine yaslıyan bu iki otoEski vezirlerin odunlan ahiret diyanreceksin. Onlan çıldırtacaksm. termedi. rüddinin Ahlâk Nâsırisi ile Derraninin mobil arasındaki tezada bakıp gülüşen na açılan en işlek kapılardı. Oradan top Imparatorluğun batıp batmamasında da Bundan iftihar duymuyor musun? Peki, dedi, gidelim. Ahlâk Celâli» sini örnek tutarak yaz halk, lüks arabanm çamurluğunu, say rak altına sefer ettirilen Türklerin sayısı kendisine bir fayda veya zarar görmü « Ben seni beğeniyorum. Bu bana Tabiî bütün mücevherleri takmak için mıştır. (Nahifî) nin değeri ise Mevlâ gısız taksinin tekerleğinden kurtarıp on binlere vanr. Şimdi Düzdar Omerle yordu. O, baba ocağını ve ana kucağını elverir... Haydi çıkar bu elbiseleri. Bu otele gitmesi lâzımdı. Otele gitti. Mücevnayı ölçülü sözle türkçeye çevirmekten azametle uzaklaşmasını seyrederken, Nasuh Ağa da ayni yola götürülüyorlar düşünüyordu. Ancak yüreğindeki elemi gece deniz kenarında bir köye gidelim. herlerinin hepsini üstüne aldı. Telefonu açığa vuramıyordu, korkuyordu. Bu seartık bir şey değildir. harab taksinin şoförü yumruğunu sı demekti. Lâkin ses çıkarmıyorlardı, yal beble gözyaşlannı içine sindiriyor v« Orada başbaşa akşam yemeği yiyelim. açarak birisile konuştu. Sonra telefonu vanp yakarmıyorlardı. îşin tuhafı kud mahzun dudaklarına mahzun bir tebes « Sen deli misin, Prens Siffar ba gitmesi lâzımdı. Otele gitti. Mücevher Bu önemli noktayı şöylece ve kısaca karak arkasından şöyle bağırmış: cümleledikten sonra görebildiğim öbür Haydi oradan dilenci kılıklı sen de. retli katili hürmetle selâmlıyarak ölüm süm işliyerek zalim vezire yaltaklanıyorna vadetti. Bu akşam bizim karemizde kapadı. Bir çeyrek sonra Yekinsonun eksikliklere geçiyorum: Filozoflardan Kurbağa yarışları lerine kılavuzluk edecek cellâdın arka du: oynıyacak. Amerikalı Yenkinson da ge villâsında idi. seçilen parçaların baş tarafına konu liyor. Amerikahlar kur sından tıpış tıpış yürüyorlardı. Şişman adam yılışık yılışık gülerek: Evet efendim, doğru efendim, h&f f Son günlerde oyunda çok talihi Geç kaldınız, dedi. Gelmiyeceksiniz lan hal tercümeleri gelişigüzel yazıl bağayı pek severler. hay efendim! Bununla beraber ümidsiz değillerdi, mıştır. Sözgelimi Farabinin doğuşu, yamiz oldu. Bu, şey.. nazarı dikkati cel zannettim, polise telefon edecektim. Bol bol yerler. Bir boyunlarına yağlı kemend geçirilse bile *#* bedecek. Bir ufak hata ile felâkete uğ Geldim, dedî. TTjfydi bana bir şam şayışı, ölümü ve bıraktığı izerler göstekaç sene evvel kur umulmaz bir mucizenin kendilerini kurMısırda yeni bir idarp ve venî bnrKa, rilirken yalnız altı kitabmın adı yazı bağanın zıplama has taracağına ınan besliyorlardı, VaJinin ne ned^n kuran meşhur Mehmed Ahye, rıyabiliriz. Kâfi derecede mücevherin panya açmız. larak üst tarafı V. S. harflerinin anla sası, Amerikalılarm damet getirebileceğine, Benalokalıların hükumet hırsının evlâd muhabbetinden yok mu? Mücevherlerim çoîTğüzelcfir, cfecfi, tımma bırakıhyor. Halbuki Farabinin spor ve rökor mera sert bir teşebbüste bulunacaklanna ihti de üstün olduğunu gösteren bir söz atfo« Genc kadın onu dinlememiş gibi: onlara ne fiat vereceksiniz. kını gıcıklamış, kur mal veriyorlardı. Tevekkül, ümid de lunur. Bu zat Kölemenler aleyhine ter * Haydi, geç kalıyoruz, çabuk ol de Fiat mi?. Onlan bana hediye ede içinde yirmi cild tutanları da olmak üzere yüz yirmiye yakm kitabı vardır. bağa yarışları tertib etmeğe başlamış di. ceğiniz ümidindeyim. Size karşı olan mektir. Şu kadar ki: Hayah anlryan tib ettiği bir baskın sırasmda kendi oğul» Bu diyem, bütün öbür büyük filozoflar lar. Kaliforniyada Angels Camp is Gene o gece de kazandılar. Prens hayranhğıma mukabil. lar; ümidlerini kendileri yaratırlar ve lannm da hayatını tehlikeye düşüren bif için de yerinde bir ilişmedir. mindeki küçük şehir bu yarışların mer kendileri büyültürler. Hurafelere kapı tabiye yapmıştı. Baskm muvaffakiyetla Siffar saat ikide 200,000 franklık bir Fiati söyleyiniz, dedi, fazla lâkırSonra filozoflardan bir takımı yanlış kezidir. çek imzaladıktan sonra yorgun oldu dı istemiyorum. lanlar, ümidlerini başkalarının mürüv bittikten sonra bu tehlikeli tabiyeyi niçin tanıtılıyor. Sözgelimi Kınalızade için ğunu ve oyuna devam edemiyeceğini Geçenlerde, eserierinden birine «Zıp vetine bağlı bulundururlar. Anlıyamadım... yaptığını soranlara, iki tarafmdaki muh + «Ispartalı Hamdi Efendinin torunu» de lıyan kurbağa > ismini vermiş olan meş Fakat Hacı Sinan, arkadaşlan gibi teşem yastıklan göstererek, yani ikbal söyledi. Bütün gece durmadan «beni ge Ben size anlatırım çiniz» diyerek masayı terkeden Yekın Ycrinden kalkı. Denize bakan pen niliyor. Halbuki Kınahoğlu Ali, Hamidî hur Amerikalı mizah muharriri Mark sessiz kalamadı. Onun yüreğinde' evlâd mevkiine işaret ederek şu cevabı vermiş* son çok fazla kaybetmiş değildi. cerelere doğru vaklaştı. Ve şiddetle Abdülkadırin torunudur, babası da Em Twainin yüzüncü yıldönümü kutlulanır acısı vardı, ciğeri yanıyordu. Bu sebeble ti: rullahtır. Genc bılginimizin evmek yü ken bir de kurbağa yanşı tertib edil çığlığı kopardı, valinin ayaklanna ka Genc kadın masadan kalktı ve sev perdeyi açtı: Evlâd tedariki kolaydır, fakat btl zünden Hamdi okumuş olduğunu san miştir. Bu yarışa giren 175 kurbağayı gilisine: Bakınız. yastıklan bulmak gücdür. pandı: Ben tarasaya çıkıyorum. Sen bize Yekinson dışarı baktı. Tam pencere dığım bu Hamidî kelimesi ise Abdül görmek için 8000 den fazla seyirci topBereket versin ki tabiat, her insanıri Hazinelerim senin olsun, dedi, oğbir başka partener ara.. lerin altmda sivil iki kişi dolaşıyordu: kadirin Hamideli topraklan halkmdan lanmıştır. ruhuna bir Mehmed Ali Paşa hırsı koyIumu bana ver. Diyerek yanlarmdan uzaklaştı. Sil Genc kadm güldü ve şiddetli bir hare olduğunu gösterir. Söylemeğe yer ol Hattat Hasan; onunla değil Delibaşı muyor! Eğer, herkes beslediği ihtiras uğvio bir adım atmıştı ki Yekinson onun ket yaparak Amerikalmm cebinden ucu madığı üzere Isparta bölgesi Selçukilerunda evlâdını fedadan çekinmeseydi ile konuştu: Hava Kurumuna kolunu tuttu. görünen bir paket çıkardı ve şiddetli rin son günlerindenberi «Hamideli» dikürenin üstü salhaneye dönerdi ve insan Götür! Aramızda iki centilmen gibi ko çektiği için paket yere düşmüş ve yere ye anılır. • Cellâd yapılı uşak, ihtiyarîn ak saka hk sönerdi. Gerçi her buluş, her yüksek yeni bir gelir Sonra Lutfi Paşa, Mustafa Paşa gibi nuştuğumuzu istiyor musunuz? dedi. beyaz tozlar serpilmişti: Iını valinin topuklarından ayıramıyordu. icad, bir hırsm mahsulüdür. Medeniyetin (Baftarafı 1 inci sahifede) Genc adam başına doğru yükselen bir Sizin kokain kaçakçısı olduğunuzu bizde yalnız tarihçi olarak tanılan adamVe «para» kelimesini işittiği için pek ile nuru, ihtirasın ateşinden doğuyor. Fakat sıcak dalga hissetti. Sonra bütün kanı ben dört beş gündür anlamıştım. Mis lar filozoflar arasma sokulmuşken, ay teklif etmiştir. Bu teklif kabul edilerek, ri gitmek te istemiyordu. Onun kanaa insaniyeti yaşatan, mutedil emelli ve muyeniden kalbine doğru süzüldü. ter Yekinson polise haber verdim. Bir ni ayarda olan birçok Türk düşünürleri icab eden projenin tanzimi doktor An tince para, her suçu af fettirebilirdi ve ma tedil düşünceli kimselerdir. Hele aile ha Sizinle gayetle hususî bir şey ko işaretim üzerine şu pencerenizin altın unutulmuştur. Lutfi Paşanm yazmış ol dre Vahrama bırakılmıştır. Bu mükâ demki Hacı Sinan bütün hazinelerini yatı, yurd muhabbeti, içtimaî nizam, o nuşmak istiyorum. da dolaşanlar yukarıya çıkacaklar ve duğu tarihinden dolayı değil, Asafname fatlı yarışlar sayesinde hava tehlikesini peşkeş çekiyordu, valinin merhamete gel mes'ud itidalin muhassalasıdır. Hacı Siİkinci çenesinin altmda birikmiş olan evinizi araştıracaklardır. Ben temiz bir si yüzünden bu kitaba girdiği anlaşılı bilenler kurumuna yılda 300 bin lira temelsi lâzımdı... Lâkin para, tansılı kuv nan evlâd aşkını yaşamak kaygusuna ailenin çocuğu olan Silvio değilim. Beff yorsa da Mustafa Paşa, ancak tarihçi ol min edileceği kuvvetle umulmaktadır. ter tanelerini mendilile siliyordu: vet Delibaşının taşıdığı imana rağmen tercih edenlerdendi. Yaşı yetmişe yak * Siz bir hilekârsınız... Oyunda hile Stoniayım. Bu hayatm içinde yuğrul duğu için filozof tanılıyor. Sinan Paşa, Evvelce Hava Kurumuna yardımda laşmış bir adam olduğu için o aşk, heı muş Stonia... Söyleyiniz bana mücev Lutfi Paşadan kuvvetli bir filozof, Hay bulunmuş olan birçok Türk Ermenileri kendisinden beklenen tesiri yapmadı. yapıyorsunuz Vali Paşa, zalim bir inadla emrini duyguya hâkim olacak kadar kuwetlen< herlerim için kaç para veriyorsunuz? rullah Efendi Mustafa Paşadan üstün bu sefer de hava tehlikesini bilenler kuSilvio: mişti. Valinin kendisini hakaretle koğ * bir tarihçi değil midir?.. Ya Hayreddin rumuna üye olmuşlardır. Başta Patrik tekrarladı: Siz delisiniz, dedi, evvelki akşam Ben mücevherleri istemem. ması üzerine ağır bir yese düşmüştü. So Söyletme, götür! Paşanm «Akvemülmesalik fi marifeti Naroyan olmak üzere aşağıda adları yasiz kazandımz. Dün kaybettiniz. 3u Şişman adamm yüzü ter içindeydi. Biraz sonra Düzdar Ömerle Nasuh kak ortasında kara kara düşünceler ge * ahrolilmemalik» adlı kitabı Asafname zılı yurddaşlar hava tehlikesini bilenler gün de birazcık bir şey. Her gün ku Ben mücevherleri istemem. Ağa, odunlukta ve milyoner Hacı Sinan çiriyorda den aşağı mıdır? marda kazanılmaz ya... Böyle bir sözü Diye tekrarladı. kurumuna üye olmuşlardır. (Arkatt var) tekrarlarsamz... Fakat ben para isterim. Haydi ba Kitabda bulduğum artıklık, koca SekPatrik Naroyan 50, Serkis ve Aram sokakta idi. Hattat Hasan da mühürdar Bu ağızları bırakınız delikanlı, ben kalım. banbaşmm da filozof sayılmasıdır. Bu Kınacıyan 100, Vahram ve Aram Gebir Şikagoluyum. Kolay, kolay hile yut Ne istiyorsunuz'* değerli Türkün yaşadığı devri iyi kav saryan 100, Aris Incimyan 50, Sisak mam. Dün akşam bunun farkına var 500,000 frank. ramış, içtimaî ve siyasî yaralan adama Ağartmaciyan 50, Kiğort Malhas 20, dım. Ve gazinonun polisine de haber İmkânı yok! kıllı sezmiş olduğuna kuşku yoksa da Kigam Kavakyan 20, doktor Arto Merverdim. Şu kapı tarafında oturan iki Adamlara işaret ediyorum. bıraktığı eser, bir «lâyiha» dan başka buryan 20, Leon Zeyur 20, Agob Civesivil adamı görüyor musunuz? Stonia. bir şey değildir. Babıâli evrak mahze lekyan 20, Vahan Sürmeyan 20 lira Çabuk 500,000 frank. Evet... ninde ise, en azından on bin lâyiha ya vermişlerdir. Onlar iki sivil memurdurlar. Bir *** tıyor ve yazanlannm adile anılmıyor. işaretim üzerine yanınıza gelecekler.. Yarım saat sonra Yekinsonun kolunÜç lira için Kitabm en başına bir kısım yazıları Ve üstünüzde kâğıdları bulacaklar. da gazinoya avdet eden Stonia, poker konulan Farabinin o yazılar içinde Izmîr (Özel) Belediyenin et ta Benden ne istiyorsunuz? partisinde 500,000 franlık bir çek ile kımlere filozof denileceğini bildiren kib işyarlarından Şükrü, üç liralık bir aSilvio soğukkanlılığını toplamıştı: deklâre oldu. Bütün mücevherleri yanın kuvvetli bir bendi var. Onu okuduktan lacak meselesinden Mehmed oğlu Derici Sizden kazandığım parayı iade e da bulunuyordu. sonra Koca Sekbanbaşıya filozof de Aliyi ağır surette yaraladı. derim. *** meğe Ziya Hilminin dili nasıl vardı, Borçlu, Şükrüdür. Ali kendisini Kes Kâfi değil. Ertesi gün küçük bir meyhanede içki anlıyamadım. telli caddesinde görmüş, parasını istemiş, Prensten kazandığım parayı içen dört serseri böyle konuşmaktaydıBu ufaktefek eksikler ve artıklar bir o da, parası olmadığını söylemiştir. Bun İyi amma o da kâfi değil. lar: yana atılırsa Türk filozoflan antolojisi dan sonra aralarında kısa bir münakaşa Dün gece bir adam bize 1000 frank iyi ve faydalı bir eser olarak okunmıya geçmiştir. Şükrü: Peki daha ne istiyorsunuz? Stania bütün mücevherlerini ta vererek gazinoda bir salonun kapısın değer. Genc ve çok çalışkan bilginimiz, Sen burada bekle, kabadayı isen da oturttu. Neden bilmiyorum. karak benim köşküme gelsin. yann yerli malı bir profesör ordinar görüşürüz. Ötekiler cevab verdiler: Bütün mücevherlerini takarak size yüs olarak Üniversitemizde yer alacak Diyerek aynlmıştır. Biraz sonra gen Bize de bir kadm 1500 frank ve olan doçent Hilmi Ziya eserlerini ya dönmüş, ayni yerde Aliyi görmüş ve tami gelsin? Evet, hem Staniayı, hem de mü rerek bir gece sabaha kadar bir vıllâ zarken evmezse bize daha çok fayda bancasını çekerek beş el ateş etmiştir. nın penceresi önünde dolastırdı. cevherleri istiyorum. verecektir. Ben, eserinden aldığım ta Kurşunlardan biri Alinin kalbinin yanına i gece Büyükadada, Adaları Güzelleştirme Cemiyeti tarafmdan güzel Ve.. İçmeğe devam ettiler. Siz ahlâksız herifin birisiniz! dm karşılığı olarak, kendisine bu öğü saplanmış, içeride kalmıştır. bir kır balosu verilmiş ve suvarede bir pijama müsabakası yapılmıştır. Balo Türkçeye çeviren Siz bilirsiniz, karar veriniz... ݧte dü vermek isterim. Şükrü evine kaçmış, fakat yakalan eğlenceli olmuş, îstanbuldan gidenler ğeç vakit ayrı bir vaourla şehre dönSÜVEYDA H. polisler karşıda... M. TVRHAN TAN mıştır. Ali ölmek üzeredir. müştür. Resmimiz znasalara çiçek dağıtüırken Türk filozoflan antolojisi nezaketi de 3 5 Temînuz 1935 Tarihî roman tfa geçti, ~ff ,4 Ha geçiyor 1 2 Yazan: M. Turhan Tan Büyükadada lar balosu

Bu sayıdan diğer sayfalar: